Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: May 27, 2005 Mesajlar: 1900 Nerden: Istanbul
Tarih: Pts Mar 20, 2006 5:26 pm Mesaj konusu:
cennete gidersem eger, hani orada tum itediklerimiz olacakmis yaa, benim ne isteyecegim belli, bir tane gs sinirisiz km ve para harcama hakki ve dunyaya donup paso gezmek, huriler de icinden bal akan nehirler de baskalarinin olsun. _________________ 950 ADV
Bir temmuz'da işin yoksa seni ziyarete gelmek isterdik eğer müsaitsen
Oradan motorsiklet kiralamamız mümkünmü?(soruya bak)
Temmuzda ne yazik ki calismak zorundayim bu sene ama size kapim her zaman acik. Motor kiralamak tabi ki mumkun ama Almanya'da kiralama fiyatlarinin daha iyi oldugundan bahsediyordu birisi forumda. _________________ KTM 990 Adventure
Alpler '03 Norvec '05
mükemmel bir rapor daha ...
bizimle paylaştığın için çok teşekkürler.
yüzsüzlük gibi olacak ama bundan sonraki (gerçi daha bu
bitmedi ama ) raporunu merak ediyorum .
istanbul ' a gelince tanışmak ve sohbet etmek isterim (z) .
selamlar, _________________ Kıvanç DUNDAR
R1100 GS ' 99
ISTANBUL
"MSR Exped" ile XGK'yı mı kastediyorsun bilemiyorum ama yazın yapılan kamplarda MSR herkes için en pratik çözüm olmayabilir.
Ekspedisyon modelleri zaten çok kalorili modeller, yüksek irtifada en kısa sürede en fazla karı eritebilmek için, altını tutturmadan normal yemekler pişirmek tam br zanaat.
MSR ya da diğer markaların fuel-jet'li ocaklarının daha basit modelleri bile alışmayan için zor bir deneyim olur. Trangia iyi bir seçim aslında..
Aklımda herhalde ekspedisyon modeli olduğu için bu şekilde kalmış ama haklısın kastettiğim XGK EX modeli idi. Bu modeli tercihimde hem yüksek irtifaya uyumluluğu hem de yüksek kalorili bir model olması (kerosenle 1 lt su 2.8 dakikada kaynatabilmesi irtifaya bağlı olarak), ayrıca uzun bir yolculukta (umarım) kullanacağımdan her türlü yakıtı kullanabilmesi ve ekstra bir yakıt taşımama gerek kalmaması, hafifliği vs.
Bu arada çadır olarak yine MSR'ın Velo modelini kullanan veya bilgisi olan varmı daha doğrusu bunun altına bir GS sığarmı ??
Tarih: Sal Mar 21, 2006 5:16 pm Mesaj konusu: Re: Olden - Åndalsnes
viatormundi demiş ki:
Aksam yemeginden sonra hizimizi alamiyoruz ve bir barda bira muhabbetine devam ediyoruz. Serefe ikitekerciler, yarin sizi Norvec'in baska guzel yerlerine goturecegiz.
Ahmet hadi nerede kaldı devamı yarını çoktan dün oldu...
ya ahmet ben oss sonuclarını bu kadar merakla beklememıstım abii hergun bakıyorum yaww 5. sayfa da warmı ekleme diyee sewgilerr... _________________ ADANA
ya ahmet ben oss sonuclarını bu kadar merakla beklememıstım abii hergun bakıyorum yaww 5. sayfa da warmı ekleme diyee sewgilerr...
ikitekerli dostlar, is gezisi nedeniyle seyyah vaziyetinde dolasmaktayim, hafta sonu sakin sakin oturup gezinin geri kalan kismini tamamlayacagim kusura bakmayin.
sizi boyle yerlere goturecegim gezinin ilerleyen bolumlerinde
Kayıt: May 31, 2005 Mesajlar: 272 Nerden: Istanbul
Tarih: Prş Mar 23, 2006 8:53 pm Mesaj konusu:
shape demiş ki:
hepdurgunsu demiş ki:
"MSR Exped" ile XGK'yı mı kastediyorsun bilemiyorum ama yazın yapılan kamplarda MSR herkes için en pratik çözüm olmayabilir.
Ekspedisyon modelleri zaten çok kalorili modeller, yüksek irtifada en kısa sürede en fazla karı eritebilmek için, altını tutturmadan normal yemekler pişirmek tam br zanaat.
MSR ya da diğer markaların fuel-jet'li ocaklarının daha basit modelleri bile alışmayan için zor bir deneyim olur. Trangia iyi bir seçim aslında..
Aklımda herhalde ekspedisyon modeli olduğu için bu şekilde kalmış ama haklısın kastettiğim XGK EX modeli idi. Bu modeli tercihimde hem yüksek irtifaya uyumluluğu hem de yüksek kalorili bir model olması (kerosenle 1 lt su 2.8 dakikada kaynatabilmesi irtifaya bağlı olarak), ayrıca uzun bir yolculukta (umarım) kullanacağımdan her türlü yakıtı kullanabilmesi ve ekstra bir yakıt taşımama gerek kalmaması, hafifliği vs.
Bu arada çadır olarak yine MSR'ın Velo modelini kullanan veya bilgisi olan varmı daha doğrusu bunun altına bir GS sığarmı ??
Hakan
Gezi yazısının arasına sıkıştırılmış geyik ile..
Hocam sen ve senin şu gizemli seyahat.. "Whisper" kullan.. Hiç kullandın mı bilmiyorum ama XGK'ya yakıt yetiştiremezsin, zaten onun kalorilerine ihtiyacın olacak yere de sen motorla gidemezsin.. Müsterih ol!..
Sığmaz.. Motorunu çadıra sokan ilk insan olursun ama dener de başarırsan..
Bizim bi "Kanji" vardı.. Bir an onu andırdın..
Çıkabilirsen şu seyahate, geçerken bana da bir "Gurka" kaması getirirsin heralde..
"Whisper" kullan.. Hiç kullandın mı bilmiyorum ama XGK'ya yakıt yetiştiremezsin
Haklısın WhisperLite International modeli kullanımım için daha doğru, ama senin söylediğin hiç çıkamıyacağım (teknik bilgilerinde 6000 m altında kullanılmaz bunu ancak Nanga Parbat için kullanın diye bir ibare yok) bir yükseklikte 0,33lt yakıtla XGK 16,5lt su kaynatabilirken , whisperlite 16,6 lt, whisperlite int. 14,3 lt su kaynatabiliyor. Bir litre suyu ise XGK 3,5 dakikada kaynatırken aynı şartlarda diğerleri 3,75 dakika ve 3,9 dakikada kaynatıyor .
mükemmel bir rapor daha ...
bizimle paylaştığın için çok teşekkürler.
yüzsüzlük gibi olacak ama bundan sonraki (gerçi daha bu
bitmedi ama ) raporunu merak ediyorum .
istanbul ' a gelince tanışmak ve sohbet etmek isterim (z) .
selamlar,
Bundan sonraki raporlar biraz daha kisa raporlar olur herhalde ama su Norvec raporunu bir bitirelim alnimizin hakkiyla
Ben de Istanbul'a gelince ikitekerci dostlarla tanismak isterim, bulustugunuz bir yer var mi? _________________ KTM 990 Adventure
Alpler '03 Norvec '05
Ahmet ve topiği okuyan herkezden konu dışı yazışmalarım için özür dilerim.
Hakan
Not..Kanjiyi şimdi okudum niye benzettiğini öm atabilirmisin lütfen...
Estafurullah, guzel bir teknik reklam arasi oldu. Cadir, ocak konularinda bilgilendik hepimiz, neyse gezimize geri donelim. _________________ KTM 990 Adventure
Alpler '03 Norvec '05
Tarih: Cmt Mar 25, 2006 8:14 am Mesaj konusu: Åndalsnes-Trondheim
Ertesi gun Thure girdigi iddianin sebebiyle LT'sini gazlayip aramizdan ayriliyor boylece mobil barimiz yok artik
Bugun ki tur takriben 300km ve kuzeydeki en buyuk sehir olan Trondheim'da konaklayacagiz.
Yolculuga kisa bir surusten sonra motorlari feribota yukleyerek basliyoruz. BMW'ler askerler gibi dizilmis. Ondeki RT'nin silindir baslarina monte edilmis ayak konulacak peglerine dikkat cekerim
Amacimiz Atlantik kiyisindaki seridi izlemek cunku o zaman unlu Atlanta Yolu'nun (Atlanterhavsvegen) uzerinden gececegiz. Ana karanin hemen ucunda bulunan kucuk adalar grubunu birbirine baglayan, 8 kopruden olusan 100km'lik bir muhendislik harikasi bu yol. Yapimi sirasinda insaatta calisanlar 12 kasirga atlatmislar. Adalarda yalnizca balikcilikla gecinen aileler yasiyor. Medeniyetten cok ama cok uzakta hissediyor insan kendini burada.
Ne yazik ki sansimiza inanilmaz bir sis var, hafif yagmur cigseliyor ayni zamanda. Bu yoldan hic durmadan geciyoruz bir cok kisi kasklarin bugulanmasindan sikayetci. Fotograf cekemedigimiz icin size internetten bazi fotolar derledim.
Koprulerin bazilarini teknelerin gecebilmesi icin yuksek yapmislar.
Kisin siddetli havalarda dalgalar yolun ustunu asiyor o zaman yol trafige kapaniyormus.
Yolun geri kalan kisminda yagmur devam ediyor ve tam Trondheim'a yaklasirken duruyor. Fazla mola vermeden Trondheim'a saat 3 gibi geliyoruz cunku amacimiz sehri biraz gezmek. Kalacagimiz yer buyukce bir hostel, buyuk sehir hosteli oldugu icin o kadar sevimli degil ama yemekleri yenilebilinir cinstendi en azindan.
Trondheim bir liman sehri ve Nidelva nehri deltasinin uzerine kurulmus. Sirin bir sehir, mimarisi hosuma gitti benim ama kisin ne kadar soguk ve karanlik olur gibi soru isaretleri geliyor insanin aklina
Hostele yerlestikten sonra sehri gezmeye cikiyoruz ve kendimizi Trondheim'in guzel sokaklarina atiyoruz.
Nehir kenarindaki guzel binalardan bir goruntu.
Bizimkilerin afterdrive bira ihtiyaclari belirmis vaziyette, kararsizliklariyla unlu Isveclilerin en kararli olduklari an bu andir iste, bir seyler icmeye karar verme ani Bertil'in siritisindan nerede bir seyler icebiliriz sorusunun cozuldugu anlasiliyor.
Hhmmm, hic de kotu bir fikir degil hani. Hava cok guzel simdi, disarda oturabiliriz.
Platformu istila ediyoruz hemen Herkes butun gun yagmur altinda motor kullandigimizi unutmus vaziyette.
Yagmur dedik de, biraz kuzey Avrupa'da kullanilan giyim kusamdan bahsedelim. Yaz aylarinda motor kullanmaya cok elverisli havasi var Iskandinavya'nin cunku sicaklik Turkiye'nin bahar havasina denk yani takriben 20-23 derece kadar o yuzden motorda pek pismiyorsunuz ama cok sik yagmur yagiyor o yuzden cok kullanimli kumas bazli ve goretex gibi su gecirmeyen katmanli elbiseler cok revacta. Yagmurdan dolayi biz burada silikasi fazla olan lastikleri kullanmayi tercih ederiz mesela GS ler icin Michelin Anakee ve yagmurda basmaktan pek korkmayiz Ben evvelki sene kuzey Ispanya'da gezerken yagmur yagdiginda temposunu bozmayan motorcular genelde Iskandinav ve Almanlar'di. Ozellikle fransizlarin durumu traji komikti. (Fransizlar konusuna fazla girmeyelim, ayri bir forum konusu )
Tam kapali ya da Schubert'in bir iki modeli olan onu acilabilen (flip-up) kasklar genelde moda. BMW klubunde kimse acik kask (genelde chopper'cilarin kullandigi kasklardan yani) kullanmiyor nerdeyse. Ben de bu yari acik kasklari hic tavsiye etmem cunku yaris pistinde egitim alan birisinin gozumun onunde yaptigi bir high sider (motorun asabi bir at ruhunda motorcuyu uzerinden attigi en tehlikeli dusus sekillerinden biri) kazada da gordugum gibi, eleman cenesinin uzerine dustu, allahtan kapali kaski vardi da bir sey olmadi, dusunun acik kaski olsaydi.
Bir de burada artik kask kadar standart olmus olan sirt korumasi cok kullaniliyor. Biliyorsunuz, boyun ve sirt'a gelen darbe yuzunden vucudun felc olma riski yuksek ve bu sirt korumalarinin faydasi kanitlanmis durumda, hepinize bu sirt korumalarinda siddetle tavsiye ederim.
Son iki yildir yalnizca sirt korumasini yeterli gormeyenler kumas elbiselerin korumalarini cikartip ceketin altina resimde gordugunuz vucuda tam oturan daha kapsamli korumalari kullaniyorlar. Gunluk kullanimda pek pratik olmayan bu cozum uzun yolculuklarda kesinlikle tavsiye edebilecegim bir cozum. Bildiginiz gibi kumas kiyafetler vucuda tam oturmadigi icin korumalarin kaza sirasinda kaymasi soz konusu ve bu koruma bunu engelliyor. Eger uzerinize cok siki oturan yariscilarin kullandigina benzeyen deri elbiseniz varsa bu tip bir cozume gerek yok, cunku o tip kiyafetlerde korumalar cok daha sabit duruyor.
Bu kadar reklam yeter, biz yolculugumuza geri donelim. Nerede kalmistik? Hah, bir-iki yoksa uc muydu? biradan sonra yuruyusumuze devam edelim. Merak edenler olacaktir, bira fiyatlari nedir diye. Bir buyuk bardak bira takriben 7-8 euro Uzucu bir durum ama gulu seven dikenine katlanir.
Trondheim'in guzel bir katedrali var acikcasi.
Birisi usenmemis St. Jakob'u bir celenkle mutlu etmis
Ben burada ekipten ayrilip Trondheim'in yeni acilan havuz ve su parki kompleksine gidip biraz yuzuyorum, ne de olsa Akdeniz insaniyiz cibi cibi yapmadan olmaz hem de motor uzerinde oturmaktan kaslar sertlesmis biraz yuzerek yumusatmak lazim
Aksam Trondheim'in barlarina takiliyoruz yemekten sonra ama fazla gec kalmamak lazim, yarin yine yollara dusecegiz.. _________________ KTM 990 Adventure
Alpler '03 Norvec '05
Tarih: Cmt Mar 25, 2006 10:07 am Mesaj konusu: Trondheim - Grong
Thomas'in bugun ki rota hakkinda fazla bilgisi yoktu. Haritadan anladigimiz kadariyla 150 km'lik bir toprak yol gozukuyor. Grusbus ekibinin hosuna gidiyor bu durum tabi ki. Kuzeye dogru ciktikca toprak yollar artiyor.
Bugun ki rota takriben 270 kilometre ve toprak yol alternatif olarak haritada gozukmekte. Grong adinda bir kasabaya varacagiz. Bu kasabanin ilginc bir ozelligi var, dunyanin bir cok yerinden merakli balikcilar buraya geliyor cunku Grong'da tutulan somon baliklari cok unlu.
Alternatif yolun daha yakindan haritasi
Girlpower ekibi hemen Trondheim'in disindaki feribotta kamerama yakalaniyor.
Isvec'de diger Avrupa ulkelerine oranla bayanlar arasinda motor (burada 500cc ve yukarisini kastediyorum, scooterlari isin icine katarsak guney avrupa ulkeleri baskin cikar) kullanim orani yuksek, yalnizca bayanlarin uye oldugu klupler, yaris takimlari mevcut. Isvec motorsiklet federasyonu ve BMW klubu yalnizca bayanlara yonelik kurslar da aciyorlar. Paris-Dakar'a katilan Isvecli bayan suruculer var. Tabi bunda Iskandinavya toplumunda kadin ve erkek esitliginin oldukca ust seviyede olmasinin da bir etkisi var. Kadinlar erkeklerin yaptiklari her isi yapiyor burada (maden isciligi, otobus soforlugu vs.)
Feribottan ayrildiktan 50 km kadar sonra Grusbus ekibi ana ekipten ayrilip toprak yollarda yolculuga devam ediyor. Bu tip yollar GS'ler icin yapilmis sanki. Bazi yerlerde micir ve toprak oldukca yumusak o zaman keske GS'in ön tekeri 21 inc olsaydi diye icimden gecmiyor degil (bu 21 inch yuzunden BMW bana sonunda KTM aldirtacak sonunda ) Thomas'in cesitli toprak yol bulma kabiliyetini kutlamak lazim, adam GPS'i cok efektif kullanip harika yollar buldu bize.
Toprak ve camur karisimi bir yolda giderken (artik nemden ve aksam yagan yagmur falan nedeniyle toprak hep islak buralarda) kucuk bir kaza yasiyoruz. Bir yokusa yaklasiyoruz ve yavasliyoruz, en arkadan gelen Bert ekibin geri kalanina gore daha acemi bir sofor o yuzden virajlarda on grupla arasi aciliyor ve duzluklerde bize yetismek icin dolayisiyla daha fazla gazliyor, biz yokus basinda yavaslayinca ya da yavaslamak zorunda kalinca diyelim, yokus zorlu bir yokustu, islak camur ve TKC 80 gibi lastiklerimiz olmamasi nedeniyle zorlandik, Bert de tam gazlamis vaziyette gelmesin mi? Dolayisiyla gereken mesafede duramiyor ve gum Lars Eve'nin sol cantayi parcaliyor!
Kucuk bir tamirat operasyonu yapiyoruz burada. Bende ve Lars Olof'da her turlu McGawyer/cevatkelle vari malzeme var, cantayi gumus renk teypler (silver teyp) ve kayislarla motora sabitliyoruz hemen. Thor da bizi filme cekiyor.
Cikmak istedigimiz yokus
Ciktik cikmasina ama bir iki motoru itmek gerekti, eh grupta en genc kim bilin bakalim, itme isi yine bize dustu
Bu kucuk kazadan cikardigimiz dersler, acemi sofor her zaman kendi rahat hissettigi hizda kullanmali, ondeki guruba yetisecegim diye sinirlarini zorlamamali, sonucta deneyimli guruba gore daha cabuk yoruluyor ve konsentrasyonunu kaybedebiliyor. Nasilsa biz her yol ayriminda arkada kalani bekliyoruz. Ikinci ders ise uzun yolculuklarda her motorcuda silver teyp olmali, super yararli bir sey.
Biz canta tamiri yaparken Britt'in onderliginde asfalt ekibi yoluna devam ediyor ama asfaltli yollarda bile micir var. Bunun sebebi su, kisin Iskandinavya'da otobanlar disindaki yollara tuz atilmaz, micir ya da toprak atilir. Obur turlu basa cikamiyorlar ve tuzun dogal cevreye zarari var. Dolayisiyla bazi yollari supurmeyi unutuyorlar ve micir kaliyor. Bu mesele cok tartisilan bir olay Iskandinavya'da cunku bir cok motorcu bu micir kumeleri yuzunden kaza yapiyor yazin.
Asfalt takimi yoluna devam etsin, Grusbus takimi toprak yollardan birinin baslangicinda duran bir odeme klubesine geliyor. Simdi bu olay enteresan. Iskandinavya'da allamänsrätt (her adamin hakki) denen bir olay vardir. Soyleki, ozel arazilerin icinden halk gecis yapabilir (bu abartilmamali tabi, birisinin evinin bahcesine girmekten bahsetmiyoruz burada) hatta dogayi kirletmemek, copunu falan yaninda tasimak sartiyla bir ya da iki gece ozel arazide konaklayabilir, cadir kurabilir herkes. Cok eski bir kanun bu, tamamen Iskandinavya'da ki acik toplum filozofisinin bir ornegi. (Acik toplum filozofisine bir baska ornek ise politikacilarin halkla ic ice olmasi, ben 1999'da Stokcholm'e yerlestigimde bir arkadasla parkta otururken onumuzden bir adam bisikletle gecti, arkadasim bana donup "bu bisikletteki adam Stockholm'un belediye baskani" demesin mi , Isvec'de yalnizca basbakanin ve kralin surekli korumasi vardir, keske baska ulkelerde de oyle olsa diye insan icinden geciriyor) Neyse konumuza donelim. Simdi bu toprak yollarin coguna Norvec hukumeti bakmiyor, oradaki ciftci ya da toprak sahibi bakimini yapiyor ama allamänsrätt kanunu nedeniyle bizim gibi motorculari ya da yurus yapanlari engellemiyor. O yuzden bizden yolun bakiminin maliyetine destek olmamizi rica ediyor, bir motor icin 2 euro kadar. Bu yoldan gecenler de bir form doldurup parayi bir kutuya koyuyor. Tamamen guven uzerine kurulmus bir sistem.
Ekip odeme yaparken
Biz Norvec'in ciftcilerini madden desteklerken, keyfine duskun asfalt takimi ogle molasini Atlantik kiyisinda veriyor. Hava mukemmel bugun, tadini cikariyor herkes.
Sevgili Britt acaba soguk ve yagmurlu guney Isvec'i birakip bu Atlantik kiyisina yerlessem mi diye dusunuyor olmasin. Manzara harika.
Grusbus takimi ogle yemegi molasini ormanlik bir toprak yolun kenarinda veriyor. Iste mutlu bir Thomas! Butun gun toprak yolda kullandik motorlari neredeyse, super zevkliydi ama lastikleri de iyi harcadik acikcasi.
Ogleden sonra Grong adindaki kasabaya geliyoruz, daha evvel de bahsettigim gibi burasi somon baliklariyla unlu. Bir cok merakli balikci buraya geliyor. Grong'da tutulan en buyuk somon baligi 2000 yilinda resimde gorulen cift tarafindan tutulmus. Balik tam 20.8 kg agirligindaymis
Biz somon tutmuyoruz, ne yazik ki zamanimiz yok ama onun yerine harika otelimizin varendasinda biralarimizi yudumluyor ve birbirimize gun icinde yasadiklarimizi anlatiyoruz. Bir harika motorsikletle dolu gun daha.
Yarin nereye gidiyoruz? Yarin siniri gecip Isvec'de konaklayacagiz. Ben de GS'in ve uzerimdeki kiyafetlerin darbeye karsi dayanikliligini olcecegim _________________ KTM 990 Adventure
Alpler '03 Norvec '05
En son viatormundi tarafından Cmt Mar 25, 2006 10:54 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız