sürüş esnasında şambrelli lastik patlarsa

[BaSuT]

[Donald_Duck]

[quote="BaSuT"]

[Orkun]

[pembepanter]

evt sizler çok taze deneyimimi anlatayım. gerçi okuyan olur mu bilemem çünkü en son yazı buraya ayın 9'nda yazılmış görünüyor. benim için oldukça uzun ve bir o kadar tehlikeli ve bir o kadar da eğitici olan bu deneyimimi kısaltarak (bazı bölümleri beni ayıplamayın diye sansürleyeceğim çünkü) yazayım.

eylül ayında motor (honda shadow 750 ACE) sahibi oldum. o tarihten bu yana da 2300 km yol yaptım. çok tecrübesizim. korkumdan artçım bile yok. artçı olarak devamlı yusuf isminde bir zatla yolculuk ediyorum.

10/04 c.tesi gecesi maslak - sarıyer istikametine gidiyorum ve gece saat 02:00. sarıyer içerisinden koç üniv. giden yok üzerinden z.köy'e doğru gideceğim. sarıyerden sigara alıyorum. yola devam. rampa tırmanmaya başlıyorum ama virajları alamıyorum. ben dönmeye ve yatmaya çalışıyorum ama motor emirlerime uymuyor. hele arka teker evlere şenlik, ben sağa o sola dönmeye çalışıyor. noluyor diyor duruyorum bir de ne görüyorum arka lastik jantta. hemen güvenli bir yer bulup motoru bırakıyorum ve evime 2 km yürüyorum. eve gidişim tam bir komedi. ertesi motrun yanına iki kişi gidiyoruz. tanıdıklara telefon vs. lastikçi buluyorum ben lastik tamir ederim tekeri sökemem diyor herkes. en sonunda bir benzinciden köpük alıyorum. herkesin dediği şambrelliler için olmaz. tüpü okuyorum "tube type" için uygun yazıyor. ben denemek adına lastiğe sıkıyorum. bir yandan sıkıyorum bir yandan lastik hava kaçırıyor. hemen motoru çalıştırıyorum, tüpteki sıvının heryere bulaşmasını ümid ediyorum. ama lastiğin havası yarı yarıya kaçıyor. ama sevindirici haber tıs sesi gelmiyor. hemen lastikçiye gidiyorum bana piknik tüpüne benzer bir alete hava basıp veriyorlar. ben onunla lastiğimi tekrar şişiriyorum. lastikçiye gidiyorum, eksik havayı tamamlıyorum. olay pazar günü yaşandığından tüm servisler kapalı, motoru maslak'a getiriyor eve de eskortumla dönüyorum.

ertesi gün servise gidiş, tekeri söküş, lastikte çivi ile tanış, 3 adet delikle karşılaş, iç lastik değiş, tekere 65 mio sıkış, servis çıkışı motoru yatırış, artçım yusuf'dan kulağıma üfleyiş, iki gün moral bozukluğu ile dolaş.

çıkarılacak dersler; riskli durumda motora binme, arka lastik patlarsa ne oluyormuş öğrendin, bir daha ki sefere ne yapacağını biliyorsun, köpük günü kurtarabilir, tekereini servis yada deneyimli bir tamircide söktür, artçı olarak yusuf'a saygı duy.

[deserteagle]

Bu bizim Yusuf, di mi? Yusuf Yusuf yani?

[pembepanter]

malesef ta kendisi

[Donald_Duck]

[Greedy]

Benim "patlak lastik" sendromumda da çıkarılacak bazı dersler var, şöyle ki:
İzmir Tire'de arka lastiğe hava basan adamın basınç ölçen cihazı yokmuş, sorduğumda, birşey olmaz demişti, ben de tecrübesine güvenerek lastik basıncını ölçmeye gerek duymamıştım.
2002 yılının Eylül ayında, sıcak bir günde, ben dahil 150 kg yüklü bir motorla (MZ 251) İzmir'den Balıkesir'e doğru motosiklet sürerken bir ara lastikte hafif yalpalama hissettim. Yol dalgalı olduğu için motosiklet yalpa yapıyor zannettim, meğerse lastik beni uyarıyormuş.
90-100 km hızla yokuş aşağı inerken lastik birden boşaldı ve müthiş sarsmaya başladı.
Ben,
"Tamam, bitti dünya hayatım...Bari biraz yavaşlasam da öyle düşsem, çoluk çocuk da ne yapar ki" diye düşünürken, bir yandan da, düştüğümde arkadan gelenler beni ezmesin diye çakıllı-kumlu olan sağ tarafa geçmeye çalışıyor ve frene basıyordum.
Sanırım sol tarafa devrilmek üzereyken, sol ayağım hızla yere çarptı ve düşmemi engelledi.
Hızım azaldı ve sağa çekerek düşmeden durmayı başardım çok şükür.
Motoru orta sehpaya alınca, sehpa kırıldı ve motoru devirmeyeyim derken sağ ayağım motorun altında kalarak egzos borusu tarafından yakıldı. Başıma gelecek varmış. "Allahım, neydi günahım" şarkısı hatırlandı.

Motoru lastikçiye götürünce, çivi-vs çıkmadı. Aşırı lastik basıncı nedeniyle iç lastiğin zayıf bir yerinden delindiğini ve hava kaçırdığını düşündük. Devamlı hızlı gitmek ve sıcak asfalt lastik havasını ısıtmış ve basıncı daha da arttırarak, sıcaktan dolayı dayanımı azalmış olan lastiği en zayıf noktadan delmiş olmalıydı.

Dış lastiğin iç kısmında ise ezilmeden dolayı serbest kalan bir kord (lastik ipliği) farkedilse de, lastikçi bunun önemsiz olduğunu belirtti. (Aylar sonra bu ipin iç lastiği patlatma konusunda ısrarcı olduğunu farkettim).

Dersler:
-Lastikçiye güvenme, lastik basınçlarını kontrol et.
-Motoru uzun yolda fazla yükleme, lastik tamiri zorlaşıyor.
-Ezilmiş dış lastiği de ilk fırsatta değiştir.
-Ayağının yere sağlam basmadığı bir motosikleti kullanma.
-Motosiklet kötü asfalt nedeniyle yalpa yapıyorsa dur, lastikleri kontrol et.

Kazasız ve lastik patlatmadan zevkli sürüşler dilerim.

[vespone]

DD diyor ki

" Herseyden once iyice tecrube edinmeden gece motora binme. Ben, ve tanidigim pek cok tecrubeli motorcu arkadasim cok gerekmedikce kesinlikle gece motora binmeyiz.

Ziyaretlerini, seyahatlerini vs. ona gore ayarlamaya calisacaksin. "

Sevgili Reşat bu konuyu biraz daha açman ayrıntılara girmen mümkün mü...

sen her ne kadar zinhar kesinlikle diyorsan da gece binmek bir şekilde hep yaşamımıza giriyor, hele akşam 19- 20 gibi işten çıkyorsanız ve eve motorla dönüyorsanız karanlığa yakalanmak kaçınılmaz oluyor,

yine işe motorsuz gittiğimizi varsaysak bile onu öyle bir özlyruz ki gece yemekten gazete okumaktan çocuklarla ilgilenmekten sonra bir fırsat yaratıp yine motorun yanına gidiyor hiç olmassa bir kaç tur atıyoruz mahallenin yakın karanlık ve boş sokaklarında

benim dikkat ettiğim en önemli husus o affetmez gece ve yağmur ikilisinin bir arada olmaması, çünkü arabaların buğulan camlarından aynalarından ve yağmurun perdesinden nasıl görünmez olduğumuzu biliyorum.

bir de geceleri mutlak fosforlu montumu, sarı kaskımı takıyorum, tek korkum karanlıkta önüme çıkan dev TR çukurları, zaten yavaş gittiğim için 50 km gibi ( sokak aralarında daha da az ) bu pek problem olmuyor.

ama emekli olursam, gün boyu aylak kalırsam motora binme arzumu gündüz ziyadesiyle doyuracağım için geceleri onu dinlendirmeye bırakacağım ve dediğin gibi kesinlikle binmeyeceğim, şimdi ise şartlar dolayısıyla binmek zorundayım.

gece hakkında değerli bilgi, düşünce varsayım ve tecrübelerini
bekliyorum

sevgiler

Nejat

[deserteagle]

Gece,
karsidan gelen aracin isiklarina bakmamak gerek. gidecegin seride bakmali.
Demir bukey kursunda derler ki (defansif 1) kisalarla gidiyorsan ve gorusun yeterli degilse ara ara uzunlari yak. (hani karsidan arac gelirken duz ara uzunlari yakamadigin anlar icin)
Hizini gorus mesafene gore ayarlamali

surc'u-lisan ettiysem affola

[Donald_Duck]

Vespone..."zinhar-kesinlikle" demiyorum...

Tabii ki kullanacaksin ama "mecbur olmadikca kullanma" diyorum herkese. Sehir icinde, aydinlatilmis yollarda nispeten daha guvenlidir ama yine de tercih edilmemeli, imkan varsa.

DEagle yazmis guzel oneriler, sende gorunurluk konusunda bilincli seyler yazmissin...biliyorsunuz bu mevzulari, kafa sisirmeyeyim.

Ama sabahin 2 sinde, yada gecenin bir vakti "uyku tutmadi motora atlayip bi tur atayim"..."kafam acilsin", "arkadaslara gidip bir bakayim" ...trafik bosalmistir cikip bi gazlayayim bakiim 200 u gecebiliyormuyum" filan gibi "luks" sebeplerle binmeyin tabii ki. Cogul yaziyorum bu herkese hitab etmeye calistigim icin.

Gece demek gorus ve gorunurlugun buyuk -BUYUK- oranda azalmasi demek.

Dikkat edin sizin hem gorunurluguinuz azaliyor, hem de civardaki cisimlerin gorunurlugu azaliyor. + gorusunuz azaliyor.

Yani gorunurlugu azalan sey sadece siz degilsiniz. Ve motosiklet kullanimi gozle-gorusle yapilan bir sey.

"nereye bakarsan oraya gidersin" diyoruz - baktigin yerde birsey gormuyorsan nereye gidersin acaba?

"gordugun kadar git" diyoruz - gormuyorsan Allaha emanet gidiyorsun.

Dusun simdi karsidan otomobiller geliyor ve onunde zift gibi simsiyah asfalt...tam arkandan bir kamyon lay lay loom diye gelmekte, taa uzakta onundeki otomobilin kirmizi stoplari gorunuyor.
Soru: Bir sn sonra bir aractan dusmus bir stepnenin yada mazgali calinmis bir menholun ustunden gecmeyecegini biliyormusun? Bunun neye sebep olabilecegini tahmin edebiliyormusun?

--------

Gecenin getirecegi diger surprizler (pek surpriz sayilmaz ya) yorgun, ac, alkollu, dikkatsiz, kafasi problemler ve gunun sikintilari ile dolu suruculer, gunun ugrasisidan usanmis profesyonel suruculer (taksi-minibus-otobus vb soforleri), bir eglenceye yetismeye (sinema tiyatro parti bar bulusma calisan kafasi bir karis havadakiler) yada o eglenceden donen yine kafasi bir karis havada suruculer dir. Hatta muhtemelen sen de bunlardan birisin... "O an orada olma" prensibimizin fersahlarca uzagindasin yani...
-----------

Ayrica...Bir kaza gecirirseniz goreceginiz yardim gunduze gore cok cok farkli olacaktir. Karanlik bir hendektesiniz mesela...hele bilincsizseniz !? Telefonunuz nereye firlamisti? Motor nerde? Bacaginizdaki islaklik kan mi yoksa hendekteki su mu?

Daha korkuncunu istermisiniz...Buyrun: "karim / kiz arkadasim nerede?"

Acil servisler, hastaneler ambulanslar geceleri kabus gibi ortamlardir...
Bacaginiz kirilmis izdirap icinde kivraniyor ve bilmediginiz bir bilmemne SSK hastanesinin bir koridorunda bir tek nobetci hekimin sirasinin bicaklanmis iki kisi, alkol komasina girmis bir kadin ve soka girmek uzere olan bir bebek ten sonra size gelmesini bekliyorsunuz. Bu saka degildir...!

En en en basiti lastiginiz bile patlasa, benzininiz bile bitse gece ile gunduz arasindaki fark gece-gunduz gibidir.

Iste bu yasanmis, yasanan ve yasanilacak nedenlerle gece ve motosiklet olayina karsiyim. Yineliyorum, mecbur kalmadikca kullanmayin. Zevk icin kesinlikle kullanmayin.

[Cries_on_the_wind]

[Memet]

[utkuh]

Bu topic'i açan ve deneyimlerini paylaşan arkadaşlara teşekkür. Bugün başıma gelen ve neyseki 40-50 km/h gibi bir hızda giderken gerçekleşen arka lastik patlamasını biraz da burada yazılanları ani bir şekilde hatırlayıp soğukkanlılıkla debriyaja yapışıp çok hafif ön fren yaparak motoru dengede tutup atlatmayı başardım. 4 cm.lik bir çivi girmiş ve iç lastiği delik deşik etmiş, neyseki bir motor servisine bir kaç yüz metre kala başıma geldi. Anlamadığım şey ondan önce hiç bir belirti olmayıp lastikteki havanın çok hızlı bir şekilde boşalması. Tamam bir kaç delik var ama yırtılma yok??? Bu çivi ne zaman girdi acaba?

[mountain_human]

Selamlar,
Ben de tecrübelerimi aktarayım arkadaşlar:
Defalarca arka lastiğim patladı. Ama sadece bir kez ön lastiğim patladı. Tubeless lastik kullanma lüksüm hiç olmadı (Umarım yakın zamanda olur.)
Öncelikle doğru bildiklerimi ve çıkarımlarımı ileteyim. Lastikler patladığında hemen inmiyor. Ama güç kaybı ya da yalpalama ile kendini belli ediyor. Bunları yinelemiş olayım. Motorda bir gariplik hissettiğinizde hemen boşa alın. Bu çok önemli. Sonra mümkünse frenleri hiç kullanmadan sağa çekin ve yavaşlamaya başlayın. Yokuş aşağı inerken patlayan tekerin tersi freni -ama kesinlikle çok kontrollü- kullanabilirsin. Bu sırada ayakları -maksimum denge için- açmakta yarar görüyorum. (Kroscuları her gün izleme şansım ver. Kaygan yollarda gerektikçe ayaklar açılıyor.) Şimdiye kadar hiç düşmedim. Ama her zaman panik ile düşmeyi göze aldım. En son geçen sene Yunanistan'da kerelerce tekerim patladı. Yanıma uyduruk bir kaynak takımı almıştım. Patladıkça tamir ettim. Ettikçe patladı. (Elimdeki kaynaklar bisiklet içinmiş...) Sonunda bir araba lastik teker tamircisi doğru dürüst kaynak yaptı da Türkiye'ye kadar gelebildim. Tekerin her garip hareketinde korkudan durup baktığım için bir süre bu bende huy da olmuştu. En çok 120 km hızla giderken (125 Honda) arka teker cantın üzerine düştüğünde zorlanmıştım. Ama beynimizdeki (kulaklar filan) denge unsuru bizi kurtarıyor.
Ön tekerim sadece bir kez patladı. Yine fren yapmadım. Ama motoru boşa almadan frensiz olarak durdurabildim. Direksiyon pek işe yaramamıştı. Frene basmamam gerektiğini de biliyordum. Ağırlığı arkaya verdim. Direksiyon iyice saçmaladı. Ama düşmeden durabildim. Direksiyona çok kuvvetle sarılmak gerekiyor. Ön teker patladığında elinizden kaçacak kadar sallayabiliyor.
Gelelim duyduklarıma; tekeri patladığı için takla atan hiç tanıdığım yok. Ustalıklarından değil de dengelerinden olabilir. İkiteker kullananlarda doğal bir denge unsuru mu oluyor acaba?
Lastik şişiren tüpler şamrenli lastiklerde de işe yarıyor. Ama şişirme işleminden sonra ne yapın ne edin durmamaya çalışın. Durur durmaz tekrar iniveriyor. Kırmızı ışıkta filan durduğunuzda tekrar ineceğini bilin.
Şamrenli lastiklerle ilgili bir şey daha söylemek istiyorum. Benim jantlarım aleminyum alaşımlı. Yani tubeless lastiklere uyumlu. İç lastiğin supabını janta yapıştırıyor ve kurumasını beklemeden şişiriyorum. Lastikler arasında kalan havanın şişirme esnasında kaçması gerekiyor. Kuruduğunda, tubeless lastikler kadar olmasa bile, hemen jantın üstüne düşmüyor. Telli jantlarda ise, ilaveten, tel deliklerinin üzerine silikon sürerek bir tabaka oluşturup benzer bir sonuç alıyorum. Bu durumlarda şişirme gazları çok daha iyi sonuç veriyor.
Saygılar.
_________________
. ,o o
_< < _\_
O> > /O