Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Bayram tatilinde, aile ziyaretiyle birlikte onumuzdeki ilkbahar/yaz gezilerine ilham olabilecek bir yerlere gidelim diye dusunuyordum.
Bu nedenle, Adana'daki bayram ziyareti sonrasinda, otomobille tercih ettigim bu yolculuga Konya'dan basladim, gectigimiz Persembe sabahi....
Bir cok yeni yer vardi kafamda, onemli bir kismini gormeyi basardim.
Burada sadece ikisinden sozedecegim.
Birincisi Beysehir.
Konya'ya yaklasik 95 km.
Yaklasik diyorum cunku biz bazi ara yollara da girdik ciktik.
Yol uzerindeki yikinti kervansaraylari da gezdik.
Bu yuzden tam uzakligini bilemiyorum.
Beysehir'deki gizli hazine Esrefoglu Camii.
Selcuklu'nun son doneminde yapilmis.
Disardan tas bir bina gibi gorunuyor ama aslinda degil.
Selcuklu isi iki kumbet var, kubbe yok.
Birisi tas digeri ahsap kapli...
1299'da tamamlanmis.
Esref Bey baslatmis, oglu tamamlamis.
Bugune dek kesintisiz olarak hizmet vermis.
Kocaman bir kapidan giriliyor, etrafi turkuaz renkte Selcuklu cinileriyle kapli.
Ben belki de cehaletimden, bu cinilerin daha once bir benzerini gormedigim kanisindayim.
Icerisi ibadet halinde 3.000 kisi aliyor.
10-12 metre yukseklikte, sedir agacindan yapilmis yekpare sutunlar camiyi ayakta tutuyor.
Herbir sutun tas ayaklara oturtulmus.
Tabandan tavana olaganustu bir iscilik farkediliyor.
Ozellikle tavana yakin kisimlar kirmizinin baskin oldugu renklerde oya gibi islenmis motiflerle suslu.
Mihrap da Selcuklu cinileri ile kapli.
Minber ise Hindistandan getirilen abanoz agaci ile islenmis.
Kapi cercevesine Ayetel Kursi'nin tamami oyulmus.
Kapinin ustunde ise Hz. Muhammed ile 4 halifenin ismi kazili...
Imam Efendi gosterince farkediliyor.
Ahsap ustasi ise tevazu gostermis, cicek desenlerinin icinde "Amele Isa" yazmis.
Yani hem adini belirtmis hem de kendisine "usta" dememis, "amele" demis...
Caminin tam ortasinda havuz gibi bir cukur var.
Burasi kar deposu.
Sedir agaclari, uzun omurlu olmasini rutubete borcluymus.
Surekli nem olsun diye kisin catidan kurudukleri yazinsa daglardan getirdikleri kar yiginlarini buraya tasirlarmis.
Bunun onunde teras-balkon gibi bir bolum var, muezzin mahveri.
Sag kosede yukarda ise Sultan Mahveri var.
Sultan hem ibadet hem de onemli gorusmelerini burada yaparmis.
Caminin arka tarafinda ise (bugunku kadinlar bolumu) inziva bolumu var.
Ramazanin son 10 gununde munzeviler buraya cekilir, 10 gun boyunca zaruri ihtiyaclar disinda cikmazlarmis.
Bu 10 gun boyunca sadece dua eder, dunya islerini konusmazlarmis.
Cami 5 vakit ibadete acik.
Ocak-Nisan arasi namaz saatleri disinda imam efendiyi bulup actirmak gerekiyor.
Nisan basi - Aralik sonu ise 08:00-17:00 arasi ziyarete de acik.
Beysehir ilcesi adini kiyisina kurulu oldugu golden almis.
Biz gol kenarinda aylaklik ederken birara alkisa benzer bir ses duyduk.
Hani oyle boyle degil, binlerce kisi alkisliyor gibi...
Gol uzerinde dinlenen binlerce ordegin bir anda havalanmasinin cikardigi sesti bu.
Beysehir Turkiye'nin en buyuk tatli su golu.
Uzerinde 6-7 tane ada var.
Birisinda kocaman bir manastir/kale harabesi var.
Etraftaki heybetli daglar da ayrica gol manzarasini tamamliyor.
Golun diger kiyisinda (Yenisarbademli yolu) Kubatabat Sarayi var, Nisan-Aralik arasi ziyarete acikmis, biz gidemedik.
Beysehir'den Sarkikaraagac-Gelendost yoluyla Egirdir'e ulasmaya karar verdik.
Egirdir her mevsim guzel.
Hem cok cok mavi hem de cok cok isikli.
Gece de gunduz de piril piril parliyor.
Her taraf elma agaclari ile dolu, yesil olanlar Eylulde toplaniyor.....
Bir bahce kenarinda durunca teklifsiz ikram ediyorlar.
Bu taraftan Egirdir'e girerken solda Sutculer tabelasi var.
Buna sapmayacaksiniz.
Ikinci hazinenin yolu az ilerde.
Solda bir Petrol Ofisi istasyonu var.
Hemen onun yanindan gene sola bir yol gidiyor.
Buraya sapiliyor.
Tüyo: Yolun solunda ici sazliklarla dolu bir toprak kanal var.
Ikinci hazine demistim degil mi?
Kovada Golu.
Az once bahsettigim kanal Egirdir Golunun suyunu Kovada'ya aktariyor.
Kirinti Köyünü gecince solda kaliyor Kovada Golu.
Egirdir Komando Okulunun aradabir kullandigi egitim sahalarindan birisi oldugundan galiba, tabelasi yok.
Ama yasak bolge degil, cunku Milli Park.
Herkes bilsin istememisler...
Kirinti'yi gecer gecmez sola ayrilan yolda yaziyor "Kovada Golu Milli Parki" diye.
Bu golun baska bir benzeri yok.
Cunku gol cevresi hemen hemen 20 km ve:
Bu 20 km boyunca lokanta, kafe, bufe YOK.
Apartman, yazlik site, seyyar satici YOK.
Parkyeri, kahya-ucret-makbuz YOK.
Otelerdeki koylere giden 1-2 elektrik teli disinda medeniyet belirtisi YOK.
Golun kokusu ve kendine has sesi, cok miktarda kus, agaclar ve berrak bir gokyuzu VAR.
Biz daha once Antalya tarafindan daglardan inmistik de zor bulmustuk burayi.
Hatta bizden sonra giden Salih Akpinar ve arkadaslari hic bulamamislardi.
O defa goldeki kuslarin fotografini cekmek icin durdugumuzda yuzleri boyali komandolar alcak surunme egitimi yaparak onumuzden gecmisti.
Az oteye bir helikopter inmis, cok uzaktan makinali tufeklerin tarrakalari duyulmustu.
Bu sefer sessizlik hakimdi.
Kovada Golu sadece kamp yapmaya uygun (otel icin Egirdir 22 km otede).
Golun guney kiyisi dalgali, iri kumlu dogal bir plaj aslinda.
Buradan devam eden yol otelerde Karadiken koyune variyor.
Burdaki kavsaktan saga donunce cok ilerde Isparta-Antalya yoluna cikiliyor.
Kovada-Antalya arasi nefis bir asfalt yolla 135 km tutuyor.
Hep ormanici veya son 70 km.de gol kenari (Karacaoren Baraji).
Kursunlu uzerinden Antalya'nin Alanya yonundeki girisine ulasiliyor.
Motorsuz olmaya hayiflandik elbette, yalan degil...
Guzel gunler,
Turgay Avci
Demiş Turgay AVCI, eeee bize de onun peşine düşüp bu fikri bir motosiklet gezisine çevirmek düştü.
Bu kadar güzel anlatım üzerine benim diyecek fazla birşeyim yok, o yüzden ben fotoların altına notumu düşmeye çalışacağım.
21 Nisan akşamı iş çıkışında Gebze OPTE'te buluşup Eskişehir'e doğru yola koyulduk. Pamukovada kamyon trafiğinden yorulunca kamplı bir mola verip yarın yola devam etmeye karar verdik, görüntü bu kamp yerinden.
Tam Fatih'in çadırının tepesindeki bahar dalı.
Ertesi gün Eskişehir direk geçip Seyitgazi'de bir mola verdik ve Seyitgazi Türbesini gezdik.
Seyitgazi'nin mezarını bulan çobanın istirahatgahı.
Buradan güneye devam Kırka'daki pidecimizde yemek yedikten sonra Afyon-Şuhut-Senirkent'ten Eğirdir Gölü'ne yukarından bir bakış atıyoruz. Karşısı Davraz'mış.
Eşimin arkamdan çektiği güzel fotolardan biri. Başta ona böyle foto çektirmek zor oldu ama alışınca da fotoğraf makinesini bırakmadı elinden. Göl solumuzda Kuzeyden güneye Eğirdir'de doğru yol alıyoruz, biraz yorgunuz ama keyfimiz yerinde.
Göl kıyısından bir görüntü.
Kovada vardık, gece yağmur yağdı ve Atahan'ın Praktiker'den aldığı pratik çadırına sığında. Sabah hava pek güzeldi.
Tugay'ın hünerli ellerinden yemekler yedik.
Yola devam, şimdi Beyşehir'de Eşrefoğlu Camii'ni göreceğiz, 800 yıllık ahşap direkli, kubbesiz bir cami. Muhteşem bir eser...
Bu caminin bir benzeri de Sivhisar'daki Ulu Camii, Atlas'ın bu ayki sayısında bahsediyor, orayı da gidip görmeli muhakkak.
Bedesten.
Buradan devam edip Beyşehir içinde yemek yedik. Beyşehir içinden tekne turları ile Yazlık Selçuklu (Kudabad) sarayına ve göl içindeki adalar gitmek mümkünmüş. Biz buradan Afyon'a gidip, yorgunluktan oradaki termal otelde kazık fiyata kaldık.
Ertesi gün yolumuz Kütahya ve Tavşanlı'ya idi. Tavşanlıdan güneye inip dağ yollardından Dursunbey'e çıktık.
Fatih uzakta gazlamış gidiyor.
Burada karşımıza çıkan yol yapım çalışmaları bile bizi durduramadı.
Raporu hazırlarken fotolarından bol bol yararlandığım Fatih'in yumuşak zeminden geçişi.
Veeee menemen molası.
Napalım tren bence çok güzel bir araç, hem izledik hem görüntüledik
Daha sonra Dursunbey-Kepsut yolu üzerinden Balıkesir oradan Bandırma'ya vardık ve gezimizi tamamladık.
super gezi super rapor
baris daha cok foto koy bence.
bizim gezinin donusu de sizin gidis rotaniz olacakti ancak hava muhalefeti sebebi ile ic egeden donduk kotu de etmedik hani.
sagolasin _________________ sevgiler
Altug SAYGILI
1150RT
Xcity 250
Fotoğraflara doyamadık... Elinizde daha varsa paylaşın lütfen... _________________ 72' Ahmet ERTÜR
70' BMW R 75/5 (Yorgun Frolayn)
05' BMW R 1200 GS (Sarı Şekerim)
05' Kanuni 125 Cheetah (Kara Uçurtma)
CR'dan güvenli sürüş önerisi: Motorumuzu bir gün çocuğumuzun sürmesini isteyeceğimiz gibi sürelim!
Kayıt: Mar 31, 2004 Mesajlar: 741 Nerden: istanbul
Tarih: Prş May 11, 2006 2:48 pm Mesaj konusu:
Sevgili Barış,
Murat Kekik bahsetmişti bu geziden, hatta bizim de çok sevdiğimiz Dakar'ını bu geziden sonra daha çok sevdiğini bile söylemişti
Belli ki çok keyifli olmuş ve doğa dolu geçmiş... Resimlere doyamadık ama, daha varsa ve iletirsen seviniriz... Hatta bir de rotayı ekleyebilirsen ona da hayır demeyiz sanırım _________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Kayıt: Aug 19, 2003 Mesajlar: 209 Nerden: İstanbul
Tarih: Prş May 11, 2006 3:08 pm Mesaj konusu:
Tamamdır, akşam yeni resimler ve rota ekleniyor.
Baştaki giriş yazısı biraz uzun o yüzden pek bakanı yok forum'un ama bence o yazıda çok güzel _________________ Barış Demirağ
İstanbul
V-twin
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız