İki YBR 125 Ağva yollarında (5 mart 2006)

[insane]

Yavaş yavaş yaz yaklaşıyor, havalar ha düzeldi ha düzelecek, bin bir türlü motosikletli gezi organizasyonu yapılıyor ancak ben motorumla haftalardır en fazla okula gidip gelebiliyordum... Arkadaşım (Sinan) motorunu aldığından beri hep aklımızda vardı şöyle hafta sonları ufak çaplı geziler yapalım akabinde şenlenelim hem de gezip görelim diye ancak bugüne kadar da bu isteğimizi gerçekleştirmek bir türlü nasip olmamıştı, e bu yüzden de ben tüm sitelerin gezi bölümlerini takip eder milletin raporlarına salya akıtır olmuştum ki geçen gün tam istediğim gibi bir gezi ve onun raporunu okuyunca çılgın Türk aklımla hemen gezinin tersten işlenmiş bir kopyasını yapmaya karar verdim ve akabinde Sinan’ı da ayartarak 5 mart için Şile-Ağva gezi planı için anlaştık.

Öncelikle arakladığım gezi planı şu şekilde...



Sabah saat 10’da Fulya’dan hareket etmek üzere BP’de lastik basıncı vs gibi rutin kontrolleri yapıyoruz ve depolarımızı dolduruyoruz.



Bu sıralar Sinan’ın aklında “motor ne kadar yakıyor acaba” sorusu fazlası ile yer kapladığından beraber ölçüm yapacağız ve akabinde kimin motoru ne kadar yakıyor ak motor kara motor belli olacak

Kontroller vs bitince kendimizi yola veriyoruz ve öncelikle yukarıdaki haritada görülen yeşil hat üzerinden gidiş yolumuzu seçiyoruz ve Şileye dur durak bilmeden gidiyoruz, açıkçası İstanbullu olmama rağmen ilk defa Şile’ye giden ve Ağva’ya gidecek biri olduğum için Şile’nin bu kadar yakın olduğunu görünce şaşırıyorum. Şile ve Ağva’da rehberim Sinan çünkü kendisi daha önce birer ikişer buralara geldiğinden en deneyimli rütbeden açık arayla rehber seçiliyor.
İlk hedefimiz sahilde liman boyu... Önce biraz oturup soluklanıyor akabinde limandaki çay bahçelerinden birinde çaylarımızı yudumluyoruz bir yandan da benim evden aşırdığım peynirli börekleri ve Sinan’ın yaptığı süper karışık sandviçi tırtıklıyoruz. Aşağıda da Şile limanından bir iki foto....





Bu arada belirtmeden geçmek olmaz tüm yol boyunda rüzgar tarafından şamar oğlanına çevrildiğimiz yetmedi sahilde de rüzgar baba bizi martı misali uçurmakla tehdit etti biz de daha fazla dayanamayıp oradan kalkıp “ağlayan kayalar” mevkiine gittik.
Normal şartlar altında “motorla girilmese iyi olur” şeklinde bir tepe üstüne motorlarımızla tüneyip bol bol manzara seyredip etrafı etüd ettik. Tabii bir iki foto da çekip “inceden Ağva’ya kaçsak iyi olur” dedikten sonra da Ağva’ya doğru yol aldık... Ağlayan kayalar kayalardan da bir iki foto koymadan olmaz di mi?





Şile-Ağva arası 40km boyunca dar, iki şeritli ve mütemadiyen virajlı yollara sahip. Motosiklet kullanımı için oldukça eğlenceli ancak Türkiye’deki sürücülerin kendini bilmezliği hesaba katılmazsa, kontra ve viraj alma teknikleri iyi bilinmiyorsa bir anda Allah’ın cezası bir yola dönüşebilir, şükür biz yolu lay lay lom şeklinde güle oynaya geçtik, bu arada aynı yolun tek motorlu sakinleri biz değildik, yanımızdan geçen BMW’lerin CBR’ların haddi hesabı yoktu. Velhasıl kelam Ağva’ya geldik tabi hemen öncelikle deniz kenarına gidip biraz oralarda dolandıktan sonra şöyle bir ortamı kolaçan edelim derken karşımıza çıkan kumlu arazide YBR’nin aslında commuter değil safkan bir enduro olduğunu göstermek istedik. Bilmiyorum artık bu görüntülerden sonra Varedero mu 1200GS mi sorusunun tercihlerine bir de YBR1250(?) de eklenebilir, forumda yeni fırtınlara kopabilir...



Bu resmin sonunda oradan nasıl çık(abildiğimi)tığımı merak edenler için;
http://www.hemenpaylas.com/download/257431/Movie_0002.wmv.html

Kumda çamurda azıcık azıp YBR’yi enduro ruhu ile kabul ettikten sonra yine vurduk kendimizi bu defa çayıra çimene ama elbetteki öyle boşu boşuna değil tabi, manzara adına... Nehrin denize döküldüğü yer...





Neyse bu kadar manzara çayır çimen yeterdi, artık yemek yiyip dönme vaktini kararlaştırmanın sırası gelmişti... Girdiğimiz dağdan bayırdan iki tutam çiçek toplayıp topcase’e tıktıktan sonra artık yemek yenecek bir yer aramaya başlamıştık. Gözümüze sevgili rehberimin de daha önce yemeklerinden yediği Liman Restaurant’ı kestirdik ve direk içeri daldık akabinde de siparişlerimizi verip yemeye koyulduk. Aşağıda da mönümüzde neler varmış görüyorsunuz...

Dumanı üstünde, hatta parmakla dürtükleyince dumanı tüten lavaş ve tabii yanında da peynir-tereyağı adlı kadim iki dost


Lavaş olduğuna göre gerisi tahmin ediliyordu tabi... Lezizi bir adana kepbap....


Yemekleri yerken kontrolden çıkıyoruz ve önümüze gelen ikinci lavaşı dahi yiyip bitiriyoruz ve üstüne çaylarımızı da içiyoruz ancak bu sırada saatin iyice ilerlediğini fark edip acil tarafından bir dönüş planı yapıyoruz. Yine yukarıdaki haritada görülen ancak bu defa mavi ile işaretlenmiş yolu kullanarak dönmeye karar veriyoruz. Yol biraz uzayacak belki ama “gezmek” buralara gelmemizin asıl bahanesi olmasından dolayı uzun muzun demeden yola çıkıyoruz. Ağva’ya gidiş yolu da dönüş yolu da güzel temiz asfaltın olduğu bir yol ancak dönüş yolumuz sanki biraz daha geniş ve tenha, bu yüzden hızımızı biraz daha arttırabiliyoruz. Hızı arttırmanın en önemli sebebi aslında pek bilmediğimiz yollarda akam karanlığında gitmemek. Tabi acele ediyor olsak da yolda son bir fotoğraf çekmeden dönüş yolunu bitirmeye niyetimiz yok... Teke köyü civarında bir yerlerde motorla durdurğumuzu gören yörenin gençleri gelip fotoğrafımızı çekiyor akabinde onlara teşekkür edip yola devam ediyoruz.


TEM üzerinden İstanbul’a gelmeden son olarak İkbal dinlenme Tesislerinde ihtiyaç molası verip eve dönüyoruz. Dönüşte Sinan’ın gezi başında kafasını kurcalayan sorunun da cevabını buluyoruz; motorlar 100km’de yaklaşık olarak 2,6lt benzin yakıyor Gel de YBR’yi sevme.... (otobanda sürat ortalama 85-90km/h)

Bu gezi 18 marttaki Çanakkale gezisi adına güzel bir antreman oldu, kışın pasını güzel aldı...

Not: Sinan resimlerin hiçbirinde sırıtmamış bile, resimlere sonradan bakınca fark ettik, ilginç olmuş
_________________
Murat İŞGÖREN
XT660R

[susir]

Murat; guzel bir gezi olmus. Elinize saglik....
_________________
Hakan Yasar
Denizli

[VAP53]

Murat guzel gezmissiniz paylasimina tesekkurler, Lavas'in dumanlari oldurdu sabah sabah beni...
_________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli

Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).

[mkelleci]

Güzel gezmişsiniz, yemek resimli raporlar insanın daha bir hoşuna gidiyor.

[Formatc]

YBR Power Team tadında bir gezi olmuş, tebrikler
_________________

Si Bi Ef değil, Ce Be Fe

[BLAU]

Murat çok güzel bir gezi olmuş paylaştığın için teşekkürler. Havalar biraz daha iyileşsede hep beraber bir kıyıköy,iğneada yapsak
_________________
ERDİNÇ HARAÇ
DL 650 V-STROM
TEKİRDAĞ
532 3112914

[b_bullseye]

[Jetix]

Arkadaşlar cok güzel gezmişsiniz canım çekti valla.............Resimler ve anlatım cok güzel teşekkürler.........
_________________
Hakan GÜRSU

www.scooturk.net

[taner]

Keyifli bir anlatım, gayet güzel resimler, "motorcu gittiği yoldan değil farklı yönden döner" veciz sözüne uygunluk, okuyanlar için aç karnına yemekten önce lavaş-kebap birlikteliği, daha ne olsun

Teşekkürler paylaşım için...
_________________
Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır

[insane]

Bu benim ilk gezi raporumdu, herkese güzel yorumları için teşekkür ederim aynca birilerini de istemeden durduk yere acıktırdıysam da sizi özür dilerim eeheh
Bu arada BLAU, inşallah bir Kıyıköy-İğneada daha yaparız, tadı hala damağımda o güzel gezinin
_________________
Murat İŞGÖREN
XT660R

[altugsaygili]

murat geziniz cok guzel.
ayni etabi bir de mayis basi gibi yaparsaniz yol uzerinde bircok cicek turu ile karsilasacaksiniz.ozellikle sekerpinara baglanan yolda.
gel bahar gel.
_________________
sevgiler
Altug SAYGILI
1150RT
Xcity 250

[Roadrunner]

Gezi de rapor da güzel olmuş. Havanın tadını çıkarmışsınız.
_________________
Yavuz Arslan

Paylaştıkça artan tek kaynak bilgidir.

Pegaso 03 (SATILIK)
CBF600 06

[longshank]

Motorlar aynı, kasklar aynı, dizlikler aynı, montlar da aynı ama onu giymemişler. Bundan daha iyi bir YBR power team düşünemiyorum.

Güzel bir gezi olmuş. Ama bundan sonra ağvaya gidecekler bana da haber verin ...

[erguvan]

Insane-Murat, üç kişi olacaktık, üç YBR olacaktık.
_________________
http://erguvan.stumbleupon.com
yapılan yolculuk sadece coğrafyaya değildir, aynı zamanda o coğrafyayı yaşayan insanlaradır