Önceki başlık :: Sonraki başlık |
Yazar |
Mesaj |
|
copywriter Katilimci Uye
Kayıt: Dec 19, 2003 Mesajlar: 53 Nerden: Istanbul
|
Tarih: Sal Oca 27, 2004 9:46 am Mesaj konusu: |
|
|
Eee ilker, arabanin söförünü nasil dövdügünü anlatmamissin _________________ ILKER CAGLAYAN
BMW K1200S |
|
Başa dön |
|
|
Ilker Tecrubeli Uye
Kayıt: Aug 13, 2003 Mesajlar: 2531 Nerden: Bruksel
|
Tarih: Sal Oca 27, 2004 12:07 pm Mesaj konusu: |
|
|
copywriter demiş ki: |
Eee ilker, arabanin söförünü nasil dövdügünü anlatmamissin |
Surucu kadindi
Belki de hata bende. Yola atlayacagini tahmin etmem gerekirdi... _________________ Entia non sunt multiplicanda praetar necessitatem¹...
Ilker Eryilmaz
2004 Suzuki SV650 S
Belcika/Bruksel |
|
Başa dön |
|
|
Airport Tecrubeli Uye
Kayıt: Oct 10, 2003 Mesajlar: 330 Nerden: Istanbul
|
Tarih: Sal Oca 27, 2004 12:43 pm Mesaj konusu: |
|
|
Donald_Duck demiş ki: |
Alıntı: |
4.Frenleme reflekslerine tam bir "Yol, trafik, zemin, surat" detaylarini ayrica monte etmek gerekmez mi? Cevap "Evet" ise anlatilabilir oneri var midir? |
Soruyu anlamadim. |
DD hocam; bu sorunun cevabini diger cevapta vermissiniz ama ben aslen sunu demek istemistim. Hani bahsettigimiz frenlemeyle ilgili otomatige baglamaya calisip reflekslere monteledigimiz kurallar var ya; "Arkayi kilitleyince freni birakma" gibi.
Frenleme icin surate, yola ve bahsedilen diger etkenlere gore farkli teknikler ya da ayni teknigin farkli sekilleri uygulanabilir mi?
Ornek; Toprak-asfalt yol farki
Islak-kuru farki
140-40 km. farki
Arkada yolcu olmasi farki vs. gibi.
Tesekkurler.
-----------------
"Tecrube, limitlerini bilmektir"
Rauf "Airport" GERZ
XVZ 1300 |
|
Başa dön |
|
|
cadaver Tecrubeli Uye
Kayıt: Oct 04, 2003 Mesajlar: 459 Nerden: Bursa
|
Tarih: Cum Şub 27, 2004 9:57 am Mesaj konusu: |
|
|
İlker'in bisiklet konusundaki tavsiyelerine katılıyorum. Çocukluğumun ve gençliğimin bisiklet üzerinde geçmesi her nekadar farklı da görünse motosiklet için bana motosiklet üzerinde çok zor öğrenebileceğim bir çok tecrübe ve bilgi birikimi edindirdi.
Bisiklet, süratinin daha az olması ve hafif olması nedeniyle motora göre daha risksiz ve kolay bir şekilde limitlerde kullanılabiliyor ve yapılan hatalara karşı bisikletin verdiği tepkiler daha hissedilebilir ve telafi edilebilir oluyor. Bu da motosiklette düşünmeye zamanımızın olmadığı ve yalnızca reflekslerimizin ve tecrübelerimizin bize yardımcı olabildiği acil anlarda kurtarıcı bir melek misali imdadımıza yetişiyor. Buna şöyle bir örnek verebilirim;
Seyir halinde ilerliyen bir motosikletin ani bir şekilde durması gerektiği anda sürücü arka frene fazla yükleniyor ve arka teker ( ne haddine ise ) ön tekerle yarışmaya başlıyor. Bu durumda iki sürücü olsun; 1. sürücünün bir bisiklet tecrübesinin olmadığıni 2. sürücünün olduğunu düşünelim ve her iki sürücü de DD'nin motosiklet teorilerini tabiri caiz ise yutmuş durumda;
1. Sürücü, arka tekeri yanında gördüğü anda her ne kadar freni brakmaması gerektiğini bilsede daha önce böyle bir tecrübe yaşamamış olan omuriliğin bu durumdan haberi olmaması nedeniyle refleks olarak freni bırakır ve Allah acil şifalar versin...
2. Sürücünün başına bu olay daha önce bisiklet ile defalarca gelmiştir ve sevgili omurilik neler yapması gerektiğini ezbere bilmektedir ayrıca pratikleri nedeniyle oldukça da hızlıdır. Vidasız, platinsiz uzun yıllar dileğiyle...
Aslında uzmanların ve hocalarımızında yeni kullanıcılara ilk motor tavsiyelerinin hafif motorlar olmasının nedeninde bu yatıyor. Bilinçli olmak her zaman yetmiyor. Tecrübeleri de birebir yaşamak lazım bence başkalarının tecrübelerini omuriliğimiz öğrenemiyor. |
|
Başa dön |
|
|
rahatsiz Tecrubeli Uye
Kayıt: Sep 10, 2003 Mesajlar: 620 Nerden: istanbul
|
Tarih: Cum Şub 27, 2004 11:30 am Mesaj konusu: riske gerek yok..!!! |
|
|
arkadaşlar her zaman kaçacak yer ararım .. bir arabanın arkasına geçipte durmaya çalışmak o arabaya yapışmanın yarısıdır bence..
halbuki kaçacak yer aradığınız zaman frenaj mesafeside uzar ve daha az kilo vererek durabilirsiniz..
prensip olarak her zaman akan trafikten daha seri olmaya çalışmak lazımdır... bence böyle.. DONALD amca neder bu konuda bilemiyorum ama.....
bir de şu var.. bizim yollarımız okadar kötü ki herşey iki katı daha zor hale geliyor... _________________ Don't be afraid of dark. Be afraid of what it hides....... |
|
Başa dön |
|
|
Gece Tecrubeli Uye
Kayıt: Feb 09, 2004 Mesajlar: 409 Nerden: İstanbul - Bağcılar
|
Tarih: Prş Mar 04, 2004 9:11 pm Mesaj konusu: Re: riske gerek yok..!!! |
|
|
[quote="rahatsiz"]arkadaşlar her zaman kaçacak yer ararım .. bir arabanın arkasına geçipte durmaya çalışmak o arabaya yapışmanın yarısıdır bence.. quote]
Bu konuda sana katılıyorum. Bir arkadaşım trafik ışıklarında duruş esnasında arkadan gelen aracın çarpması nedeni ile hafif bir kaza geçirmişti geçen yaz. Ve sürücü ifadesinde güneş vardı öndeki aracın gölgesinde kalan motoru göremedim demiş. Bu bende takıntı olarak kaldı. Işıklarda durduğumda araba var ise yanına giriyorum. Yoksa en sağa yanaiıyorum. Nedense bazı sürücüler özellikle gece trafik ışıklarına pek uymuyor.
Frenleme konusunda bu güne kadar ön freni tam anlamı ile hiç kullanmıyordum. Sebep takla atıcam sanıyordum. DD. amcanın Frenleme hakkındaki yazısını okuduğum gece yolda giderken (80 km/hiz) aynaya baktım kimse yok. Önümde bir engel olduğunu varsayıp 4 parmak ön frene asıldım (bir anda olmasada) ve tahminimden daha kısa bir sürede durdum çok mutlu oldum.
İyiki bu forumlar ve tecrübeli ikitekerciler var.
Ne diyor Cem YILMAZ abi '' Eğitim Şart'' _________________ H. Oğuz DOĞRU
------- HONDA -------
Varadero XL1000 ABS
OR Bilişim Profesyonel
Güvenlik Teknolojileri
|
|
Başa dön |
|
|
|