Önceki başlık :: Sonraki başlık |
Yazar |
Mesaj |
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 9:40 am Mesaj konusu: |
|
|
12.GÜN ( 30 Mayıs 2012 Çarşamba )
Bugün yapılan yol toplam 154 km.
Aslında artık dönüş moduna geçtik. Ama geziyi uzatmak adına günlük rotamızı kısa tutup hedefimizi Malatya olarak belirliyoruz. Sabah motorlarımızı yüklüyoruz.
Malatya rotası için iki seçenek var. Biri Sürgü-Doğanşehir üzerinden. Diğeri ise daha virajlı ve kısa olan Çelikhan üzerinden. Biz tabi ki Çelikhan üzerinden gidilecek virajlı yolu seçiyoruz İlk olarak şehir ile iç içe geçmiş olan Perre antik kentine gidiyoruz. Orada görevli olan iki kişi antik şehir hakkında bilgi verdiler.
Gerçekten çok ilginç bir yer. Kayalar kazılarak şehir inşa edilmiş;
Kıyıda köşede hazine kalmış mıdır diye Hasan Abi ile keşifteyiz..
Biz bir şey bulamadık tabi ama maalesef bölgede kaçak kazılar yapılıyormuş. Konuştuğumuz arkadaşlar buranın güvenliğini sağlamaya çalışıyorlarmış;
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 9:40 am Mesaj konusu: |
|
|
Elimdeki notlara göre yakın bir yerde Palanlı Mağarası var. Mağaranın duvarlarında M.Ö. 4000 yıl öncesinden geyik ve keçi resimleri varmış. Yerini soruyoruz. Tarifi alıp yola çıkıyoruz. Bahsedilen sapaktan ayrılıyoruz. Tarif edilen noktada duruyoruz ama mağarayı göremiyoruz maalesef
Ben araştırma için tepelere tırmanıyorum ama ortada mağara falan yok;
Pes edip tekrar anayola dönüyoruz;
Yolda bir kasabada alışveriş yapıp öğle yemeğini piknik modunda geçiştiriyoruz;
Sonunda Malatya’dayız ;
Öğretmenevi için şehir merkezine doğru ilerliyoruz. Malatya’dan görüntüler;
Son bir tarif ile öğretmenevini buluyoruz;
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 9:41 am Mesaj konusu: |
|
|
Arkadaşlar yazmadan geçemeyeceğim, Malatya Öğretmenevi süperdi. Herkese şiddetle tavsiye ederim. Motorlarımızı park edip odalarımıza yerleşiyoruz. Gün içinde yaptığımız 154 km çerez gibi geldiğinden duş alıp hemen dışarı atıyoruz kendimizi. Motorcu adamların dikkatini tabi ki motorlar çekiyor. Çok temiz bir makinaya benziyordu. Yolun karşısında olunca fotoğraflamakla yetindik;
Sanırım burası şehrin tam merkezi. Şadırvanı görünce kendimi bir an Saraybosna’da zannettim. Oradaki şadırvana çok benziyordu.
Akşamüzeri mesai bitimi, her yer insan;
İsmet İnönü Malatyalıymış, bilmiyordum. Merkezde heykeli ve bir çok yerde adına yapılan eserler vardı.
Karşımıza güzel bir meydan ve Yeni ( Hacı Yusuf Taş ) Cami çıkıyor;
Caminin giriş kapısının olduğu bahçeye geliyoruz;
Cami bahçesinden manzaralar;
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 9:42 am Mesaj konusu: |
|
|
Bu arada Malatya’da 14 yıldır görüşmediğim bir dostla buluşacağım. Adana’da askerlik yaparken komutanım olan Adem komutanımla . Kendisiyle askerlik sonrası hiç görüşemesek te irtibatı koparmadık. Nihayet tekrar buluşacağız. Onun mesai bitimine kadar biz Malatya çarşısını turluyoruz;
Tabi ki çarşının en önemli ürünü kayısı ve kayısıdan yapılan ürünler;
Bir yerde okumuştum; dünya kayısı ihtiyacının %90’ı Malatya’da üretiliyormuş. Gerçekten büyük bir oran;
Nihayet komutanım ile buluşuyoruz. Malatya’nın meşhur yemeği olan kağıt kebabı yemeye götürüyor hemen bizi;
Komutanımla hasret gideriyoruz. Adana’daki günlerden, anılardan bahsediyoruz. Bu arada kağıt kebaplarımız geliyor. Manzara şu şekil arkadaşlar;
Bir de hatıra fotosu alıyoruz tabi ki ;
Bu güzel yemek için komutanıma çok teşekkürler. Yemek sonrası biraz turlayalım ve alışveriş yapalım diyoruz. Nasılsa gezinin son günlerindeyiz. Artık alışveriş yapılabiliriz. Malatya’dan ne alınır, tabi ki kayısı ve türevleri…
Komutanım bizi tanıdığı bir dükkana götürüyor.
İçeride ne ararsanız var. Almadan önce hepsinin tadına bakıyoruz. Tadımda kısıtlama yok;
Alabileceğimiz maksimum miktarda hediyelik alıyoruz.
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 9:42 am Mesaj konusu: |
|
|
Komutanımla askerlik hatırası bir poz veriyoruz. Saçlar azalmış ikimizde de
Şimdi Malatya caddelerini turluyoruz. Kağıt kebabının erimesi lazım;
Malatya gerçekten güzel şehir. Komutanım tanıtıyor şehrini. Bir yandan da bana kızıyor. Kızma sebebi; kendisini son anda aramam ve bu akşam mutlaka katılması gereken bir programının olması. Malatya’da bir gün daha kalın diye ısrar ediyor ama bu turda zamanımız yok. Başka bir zaman inşallah diyoruz. Ayrılmamıza yakın yine Adana’dan başka bir komutanımın daha şu an Malatya’da görev yaptığını söylüyor. Sesini duymak için bir telefon açıyoruz Cengiz komutanıma. Neredesiniz, hemen geliyorum diyor…
Adem komutanımla tekrar Yeni Cami meydanına geliyoruz. Cengiz komutanım da 5 dakika içinde burada oluyor. Adem komutanımla vedalaşıp Cengiz komutanımın aracına biniyoruz. Yıllar sonra benim için çok değerli bir insanla daha buluşuyorum. Turum daha da anlam kazanıyor. Nereye gidelim, ne yapalım diyor Cengiz komutanım. Yemeğe gidelim diyor ama daha kağıt kebapları midemizde erimedi. Oturup çay içelim bir yerlerde diyoruz. Askeri tesislerde güzel bir çay bahçesine götürüyor bizi. Semaverden çayımızı içerken eski günleri anıyoruz beraber. Bu güzel misafirperverliğin için çok teşekkürler komutanım;
Bu arada ilginç bir buluşma daha yaşanıyor. Bizler çayımızı yudumlarken Hasan Abi bir telefon görüşmesi yapıyor. Onun da bir akrabası varmış Malatya’da. Eşi asker. Ve bizim bulunduğumuz yerde lojmanda kalıyorlarmış. On dakikaya onlarda geliyor masamıza. Güzel bir gece geçiriyoruz Malatya’da.
Sabah dönüş yolu var. Bu güzel sohbetin sonrasında ev sahiplerine teşekkür edip kalkıyoruz. Komutanım bizi öğretmenevine bırakıyor. Güzel bir gündü… |
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 9:43 am Mesaj konusu: |
|
|
13.GÜN ( 31 Mayıs 2012 Perşembe )
Artık notlarıma göre uğrayacağımız bir nokta yok. Çünkü tur için gezeceğimiz bölgenin dışına çıkıp, tamamen dönüşe geçeceğiz. Tabi karşımıza çıkacak sürprizlere açığız. Hedefimizde belli bir nokta yok. Gidebildiğimiz kadar gideceğiz eve doğru. Gün sonunda yapılan yol 742 km. olmuş;
Sabah kalkıp motosikletlerimizi yüklüyoruz.
Bu arada yanımıza bir delikanlı geliyor. Bizi izliyor. “Abi nereye gidiyorsunuz ?” diyerek söze giriyor. Tanışıyoruz kendisi ile. İsmi Ömer’miş. Aslında Van’da yaşıyorlarmış. Depremde evleri yıkılmış. Geçici olarak Malatya öğretmenevine yerleştirmişler. Kendileri gibi birkaç aile daha varmış. Çok terbiyeli, efendi bir çocuktu Ömer. Bir hatıra fotoğrafı çektirdik kendisiyle. Sonrasında da Ömer ve Malatya’yla vedalaştık.
Yine yollardayız;
Darende için Adem komutanımın “Güzel bir yer, vaktiniz olursa uğrayın” notu aklımızda.
Şehrin içinden geçerken Somuncu Baba tabelası dikkatimi çekiyor. Somuncu Baba’nın Bursa’da yaşadığını biliyorum ama Darende ile olan ilişkisini bilmiyorum. Uğrayalım diyoruz. Kısa bir süre sonra Somuncu Baba türbesinin olduğu bölgeye geliyoruz. Burası Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müze haline getirilmiş. Doğa olarak ta çok özel bir yer; Tohma Kanyonunun ucu burası. Motorlarımızı güvenli bir yere bırakıp içeriye giriyoruz;
Müthiş bir su karşılıyor bizi. Her yer yemyeşil ;
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 9:44 am Mesaj konusu: |
|
|
Somuncu Baba türbesi biraz ileride;
Önce müzeyi geziyoruz;
Sonra Türbe ve caminin bahçesindeyiz;
Gerçekten çok bakımlı ve nefis bir yer burası. İyi ki uğramışız diyoruz;
İçeride fotoğraf çekmek yasakmış ama biz öğrenene kadar bir tane çekmiş bulunduk;
Tekrar bahçedeyiz. İnsan buradan ayrılmak istemiyor;
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 9:44 am Mesaj konusu: |
|
|
Kanyon boyunca yürümeye başlıyoruz;
Alabalıklar;
İnsan burada huzur buluyor. Zaten yazın çok ama çok kalabalık oluyormuş burası;
Karnımız tam acıkmasa da hazır durmuşken öğle yemeğini halledelim diyoruz. Alabalıklar da gözümüze hoş görünüyor
Kiremitte alabalıklarımız geliyor;
Abilerimin keyfi yerinde;
Biz yemek yerken Hasan Abi bir telefon görüşmesi yapıyor. Darende’de bir tanıdığı varmış. Trafik polisi olarak görev yapan akrabası on dakika sonra yanımıza geliyor. Çaylarımızı beraber içiyoruz;
Görüldüğü üzere silah zoruyla kasaya yaklaştırılmıyoruz
Ayrılma vakti. 10-15 dakika uğrayalım derken tam 2 saat geçirmişiz burada. Motorlarımıza binerken fotoğraftaki tabela ve ATV’ler dikkatimi çekiyor. Görüleceği üzere epey macera var burada Yolu düşenler uğramadan geçmesin kesinlikle;
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 9:45 am Mesaj konusu: |
|
|
Tekrar yoldayız. Kayseri’ye doğru sürüyoruz;
1800-1900 arası geçitlerden geçiyoruz;
Hava değişiyor ve yağmur ufak ufak atmaya başlıyor. Risk almadan yağmurluklarımızı giyelim diyoruz;
Nitekim çok gitmeden deli bir yağmur başlıyor. Kendimizi geçtiğimiz yerdeki bir dükkanın çatısının altına zor atıyoruz;
Yollar dere oluyor;
Bu arada 100 metre ilerideki bu bina dikkatimiz çekiyor. Ne olduğunuz sorunca anlıyoruz ki 5-6 gün önce teröristlerin saldırısına uğrayan polis karakolu burası. Haberlerde izlemiştik. Arabayla takibe alınan teröristler buradan geçerken, kaçamayacaklarını anlayıp, karakola girip araçtaki patlayıcıları ateşlemişler… Bir şehidimiz vardı. Yağmur sebebiyle buraya 100 metre mesafede, Pınarbaşı’nda durmuşuz;
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 9:45 am Mesaj konusu: |
|
|
Yağış azalınca tekrar yoldayız. Az önce içinde bulunduğumuz yağışlı bölge;
Kayseri tabelasında da bir koleksiyon fotosu alıyorum;
Kırşehir’deyiz. Şehir merkezine girmeden çevre yolundan ilerliyoruz. ;
Benzin almak için durduğumuz yerde bir bayan “İşiniz mi yok sizin, alın bir araç onunla gezin” diyor gülerek. Ben de zaten hepimizin aracı var ama böylesi çok daha güzel deyince sohbet başlıyor. Konuştuğum kişi buranın sahibiymiş. Bize çay ikramında bulunca hemen kabul ediyoruz. Bu arada kızı da yanımıza geliyor. Motosiklet, seyahat, özgürlük üzerine epey laflıyoruz. Sonunda bizim gezinin daha keyifli olduğuna ikna oluyor. Çay ve misafirperverlikleri için çok teşekkürler;
Tekrar yoldayız. Güneş batmak üzere;
Gün batımında Kırıkkale’ye ulaşıyoruz. Burada mı kalalım, devam mı edelim derken devam kararı alıyoruz. Çok sevmesek te yolları iyi olduğu için gece sürüş yapacağız. Önümüzde Ankara var ama biz Ankara’da değil Polatlı’da kalmak istiyoruz. Gece vakti Ankara trafiği, kalacak yer aramak hiç cazip gelmiyor.
Gece yolculuğu bizi biraz yoruyor ama sonunda Polatlı’ya ulaşıyoruz. Öğretmenevine buluyoruz. Yer de var. Kısa bir duş, sonrasında hemen dışarı çıkıp akşam yemeği için bir yer buluyoruz. Bu gece hepimiz yorgunuz. Yemek sonrası hemen odamıza gidip yataklarımıza seriliyoruz. Nasip olursa yarın gece kendi yataklarımızda yatacağız… |
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 9:46 am Mesaj konusu: |
|
|
14.GÜN ( 01 Haziran 2012 Cuma )
Bugün yapılan yol toplam 536 km. Gezimizin son günü. Biraz buruğuz…
Dün gece gelip yerleştiğimiz Polatlı Öğretmenevi. Son kez motorlarımızı yüklüyoruz;
Polatlı’dan ayrılıyoruz. İleride büyük bir heykel dikkatimizi çekiyor;
Yaklaştığımızda büyüklüğü daha da dikkatimizi çekiyor. Sonradan yaptığım araştırmada öğreniyorum ki burası Sakarya Zaferi için yapılan Mehmetçik Anıtı imiş. Türkiye’nin en büyük heykeliymiş. Aynı zamanda bir de müze varmış burada. Müze olduğunu bilseydik mutlaka uğrardım ama nasip değilmiş. Bir daha ki geçişe artık;
Eskişehir’e ulaşıyoruz;
İnegöl’deyiz. Yemeği burada yiyelim diyoruz. Menüde tabi ki köfte var;
Hasan Abi İnegöl’ün içinde çok eski bir köfteci biliyormuş. Oraya götürüyor bizi. Kuruluş 1934;
Köftecinin karşısındaki lokanta dikkatimi çekiyor. Burası gezinin ilk sabahı çorba içtiğimiz yer. 14 gün sonra aynı yere gelmişiz
Köftelerimiz de geliyor;
Fotoğrafımızı çeken kişi ile ( buranın sahibiymiş ) ilginç bir diyalog oluyor; 2011 sonbaharında Hasan Abi ile Murat Abi Gürcistan turuna da giderken de burada durup yemek yemişler. Aynı kişi ile o zaman epey sohbet etmişler. Adam bizimkileri tanıdı ve “Abi yeni mi geliyorsunuz geziden ?” diye sorunca biz koptuk…
Karnımız doyunca tekrar yola çıkma vakti. İnegöl’ün köftesi meydanlara heykel olmuş
|
|
Başa dön |
|
|
dominator Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 1288 Nerden: Çanakkale-Çan
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 9:46 am Mesaj konusu: |
|
|
Bursa’ya yaklaşıyoruz;
Ve İstanbul yol ayrımındayız. Ekip burada dağılmaya başlıyor. Murat Abi İstanbul’a ablasının yanına gidecek;
Son hatıra fotolarımızı alıyoruz Murat Abi ile. Gerçi Murat Abinin İsviçre’ye kadara daha çok yolu var. Yoldaşlığın, dostluğun, abiliğin için çok teşekkürler Murat Abicim. İnşallah daha çok gezimiz olur seninle.
Murat Abi’de bizi fotoğraflıyor;
Hoşça kal Murat Abi;
Evimize çok yakınız. Son bir fotoğraf molası veriyoruz;
Hasan Abi’nin arkası Erdek körfezi;
Bizim memleketimiz de ayrı güzel
Sonunda Hasan Abi’nin evine ulaşıyoruz. Hasan Abicim, yoldaşım, çok teşekkürler. Hayatım boyu unutamayacağım güzel bir geziyi yine seninle tamamladık. Umarım daha çok yolumuz olur…
Son 30 km’yi de tek başıma sürerek ben de evime ulaşıyorum. Bir macera daha sona eriyor.
Gezimizi okuyan, yorum yapan herkese çok teşekkürler. Bir hatamız varsa af ola…
Başka bir gezide buluşmak dileğiyle…
=== SON === _________________ Ahmet YILMAZ
Transalp'06
Çanakkale-Çan |
|
Başa dön |
|
|
gunebakan Yeni Kullanici
Kayıt: Apr 15, 2006 Mesajlar: 7
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 10:51 am Mesaj konusu: |
|
|
Raporu okurken kıskanmamak elde değil... Gezinin bir kısmında size eşlik etmek (Antep) çok güzeldi.
Onca gittiğiniz yerden aklıma gelen birkaç eksik: İmam Çağdaş'ta sarımsaklı kebap(Antep), Fırat'ın alabalığı, Mardin'de Murat Cerçiş konağı yemekleri, Göbeklitepe
Tekrar gitmek için her zaman eksik birşeyler bırakacaksın
Yemek konseptli gezi planlaması yapalım: Türkiye'nin balıkları, peynirleri vs. Ne dersin? |
|
Başa dön |
|
|
VAP53 Tecrubeli Uye
Kayıt: Jul 28, 2003 Mesajlar: 12125 Nerden: İstanbul/Çanakkale
|
Tarih: Prş Şub 28, 2013 8:02 pm Mesaj konusu: |
|
|
Evinize hosdondunuz, (biraz ) gecikmeli ama guzel bir rapor oldu, tesekkurler.
Biz Malatya'ya ugramadik ama guzelmis, merak ettim sahsen. Gormek gerek... _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
En son VAP53 tarafından Cum Mar 01, 2013 7:28 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
|
Başa dön |
|
|
pycu Katilimci Uye
Kayıt: Nov 12, 2005 Mesajlar: 64
|
Tarih: Cum Mar 01, 2013 11:01 am Mesaj konusu: yine güzel bir gezi |
|
|
Kıskanmamak elde değil çok güzel bir gezi ve çok güzel bir rapor paylaşımlarınız için teşekkürler Ahmet abicim. İnşallah diğer gezinizde aranıza katılmak dileğiyle. _________________ İNSAN HAYATTA HATIRLAYABİLDİĞİ GÜN KADAR YAŞAMIŞTIR.
SEN KAÇ GÜN HATIRLIYORSUN ?
...PyCu...
05369710921
2004 yamaha YBR 125 |
|
Başa dön |
|
|
|