Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
İlk kez zincirimi değiştirttim. Yeni gelen zincir takımındaki zincir kapalı yani O şeklindeydi. Usta pimlerden birini vura vura çıkartıp zinciri açınca şaşırdım-biraz da içim gitti-. Eskisini de aynı şekilde açıp çıkarttı ve yenisini takıp pimi yerleştirdi ve yine çekiçle pimin başını döverek perçin gibi başını şişirdi. Ben zincirin açılıp bozulmadan takılacağını sanıyordum Acemiliğimi mazur görün ama bu iş hep böyle mi yapılır.? Neye dikkat etmek gerekir ? Teşekkürler.
İlk kez zincirimi değiştirttim. Neye dikkat etmek gerekir ?
Doktorum, kilidi olmayan Zincirlerde bu iş böyle yapılır ancak montaj esnasında ''O ringleri ''(conta) takarken zincir baklasınındaki millere ve deliklerine paketin içinden çıkan özel Gresi sürmek lazım sonrada millerin kafalarını perçinlerken Bakladaki Pullu çok geri itmemek lazım yoksa ''O ringler'' zarar görür aradaki mesafe 1mm olması gerek... son olarakta Zincir gerginliğini doğru ayarlamak lazım, bazı ustalarımız malesef zinciri davul gibi geriyor
metin22
Suzukİ V-StroM
Vespa P125X
En son metin22 tarafından Pzr Nis 04, 2010 9:34 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
zinciri ayının birine değiştirtmişsiniz. Kapalı zinciri değiştirmek için arka tekerlek sökülür.
Tavsiyem beklemeden aynı özellikte açık zincir ekleme parçası satınalıp, başka bir tamir atölyesinde çekiçle takılan baklayı yerinden çıkarttırıp zinciri bu ekleme parçasıyla birleştirip, arka teker ve zincir gerginliği ayarı yaptırmanızdır.
Benim motora daha önce BMW'den tek parça yani sizin deyiminizle O şeklinde eki olmayan zincir aldığımda arka salıncağı komple söküp zinciri öyle takmıştık. (aradan pim falan çıkartmadan)
Pimin tekrar çakılarak yerine takılması bana pek emniyetli gelmedi. Çünkü tek parça olmayan ekli zincirlerde bir kilit parçası vardır ve bunun ile zincir kilitlenir, pim takıp çakarak değil.
Bu durumda mebatur arkadaşımızın önerdiği çözüm en iyisi gibi görünüyor.
Kolay gelsin. _________________ Fikret
F650 Ankara
Cevaplar için teşekkürler. Sanırım en kısa zamanda Ender beyin tavsiyesine uyacağım. Keşke yakınlarda işini itinayla yapan yetkili ve bilgili servisler olsa da aklımda soru işareti kalmasa.
Geçen yaz zincirimi değiştirtirken, baktım usta çekici eline aldı. Aynı yöntemle pimi çekiçle çıkaracak.
"Sök arka lastiği vs yi. Ücreti neyse vereyim. Parçalanmış zincirle binmek istemiyorum." dedim. 50TL fark ödedim ve istediğim gibi oldu. Zincirin ayrılması gerekiyor olsaydı satılırken kapalı değil açık satılırdı değil mi? _________________ Mesut KORKMAZ
BMW F650GS
05324625892
www.msttech.biz www.mesutkorkmaz.com
Haklısın aslında zincir ambalajında kapalıdır. Lakin Metin22 nin yazdıklarını da değerlendirmelisin zira neden sonuç ilişkisi.. Bilebilip te zinciri ayırabilirsen ve gereğini yerine getirebilirsen mesele yok (ki en son kullandığım V-strom DL1000 in zincirini Metin le Tekeri çıkarmadan baklaları eksilterek beraber takmıştık.. Ben ve benden sonra ki de problem yaşamadı).. Evet bakla kelepçesi olsa idi veya anında bulabilseydik onu da takardık lakin yaptığımız işi bilerek ve emin olarak yaptığımız için gönül rahatlığıyla 5000 km kullandım.. Ayrıca zincir değiştirme gibi basit bir işin piyasası eğer başka bir ustalık yapılmadıysa 50 TL. çok para hiç yoktan piyasa yükselmiş.. _________________
S.Hakan C.TUNA
A rh (+)
"NORMAL TRAKYALI"
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pts Nis 05, 2010 12:38 am Mesaj konusu:
Ya işte sorun da burada zaten ; iş basit ama teker sökmek takmak basit de olsa epey zaman alıyor. Adamın dükkan işletme maliyeti var, hiç para kazanmasa günde 80 lira civarı para kazanıp dükkanı işletmesi gerekiyor, bunun üstünü de kazanıp cebine koyup evine götürmesi lazım. E durum böyle olunca da zaman almayan beş dakkalık şişirme yöntemi seçip üstüne bi de "bişey olmaz abi" diye yalan söylüyor.
Bizde canımızın her istediğini ödeyemiyoruz , ne olacak bu durumda ? O çözüm değil, öteki çözüm değil ?
Ybr için aslan parçası bir tamirci buldum, kendim yapabileceğim şeyleri bile ona götürüyorum. Kandırmıyor adam beni ve söylediği rakamları benim bütçem kaldırıyor. Ama büyük motor için hem aradığımı bulamadım bugüne kadar, hem de bulsam da imkanlarım ona göre değil. Aldım kitapların manuellerin tümünü. En azından elimden geleni yaparım. Neden ? O paralar cebimde kalsın diye..
"arka tekeri sökecem ve zincir değiştirecem" desek şurada kırk kişi yardım için seferber olur. İnternet var. Fotograf yüklemek ve anlatıma görselliği dahil etmek gibi bir imkan var. En anlamayan adamın bile gerçekten isterse ve acele etmezse o zinciri tamirciden düzgün, adam gibi arka tekeri söküp takabileceğinden ben kendi adım gibi eminim ama bizde bir korkudur gidiyor arkadaş.. Ya yapamazsam..
Ya basıp parayı peşinde sıra olan , şişirmeden iş yapan , "fazladan" zaman harcayan adamı bulacaz ya da artık bazı şeyleri batılı adam gibi kendimiz yapacaz. Var mı bunun üçüncü bir yolu ?
E bizde evde para basmıyoruz. Evet herşey çok pahalı. Ama lastik alırken, benzin alırken hiç bir şansımız yok. Bi takım lastik 550 lira. Var mı çaresi ?Ustaya ve onun yaptıklarına gelince bazen biz de işin içindeyiz sebep-sonuç ilişkisinden bakacak olursak.. Değil miyiz ?
Mesut kendi değiştirmediyse en doğrusunu yapmış bana göre. 50-30-35-60 ya da neyse artık başka bi rakam.. Doğrusunu bilmiyorum ama ilave bir rakam. O adam o rakamı almazsa çekiçle çakar zinciri. Günde on tane yirmi tane şişirme iş yapar..
Pazar günü oturup kapının önünde sökecez arka tekeri. Batıda olduğu gibi. Artık yok bunun başka yolu. Yavaş yavaş batıya benziyoruz ucuz birşey kalmıyor. Bilmiyorsak öğrenecez interneti kullanıp. Yok arkadaş , ben yapamam diyorsak, veya vaktimiz yoksa , veya acelemiz varsa o zaman da 50 lira daha verecez ki en azından satın aldığımız zincirin de boku çıkmasın, ona verdiğimiz para da ziyan olmasın. Adamlar böyle arkadaş yapacak bişey yok buna. Verdiğin malzemeyi de katleder adam şişirme işi ve işçiliğiyle ve bu elbette doğru değil. Yuh yani. Ama herifin de kendi kendi menfaatini kolladığını ve bir biçimde iş yapmak zorunda olduğunu biz kendi menfaatlerimiz açısından unutmayalım.
Kendi menfaatlerimiz açısından o adam gibi düşünebilmek lazım ; beş dakkada bitirmek varken neden dünyanın zamanını harcasın adam ??? Salak mı ? İki yol arasından uzun süreni seçerse ne alacak karşılığında ? Öpücük ? Övgü ? Adamın derdi para kazanmak. Bizim gibi hobici değil..
Kendimiz yapmazsak olasılıklar çoğalıyor. Tamirci ayı olur, adam olur , az ister, çok ister, şişirir yalan söyler, adam gibi doğru söyler vs. vs. Artık ne çıkarsa bahtına. Ama ne çıkarsa çıksın para ister adam. O para kazanamadığı zaman sen daha çok zarardasın değişen bişey yok ki. Bi şekilde kazanır , şişirir. Aynı güne iki misli iş sığdırır olur biter..
(Ulan tamirci savundu isem , hele kapalı satın alınmış o canım zinciri teker sökmemek için açan adamı savundu ve mazur gösterdiysem kafama tamirci kadar taş düşe. İnşallah öyle bişey yapmamışımdır )
Sevgili Cem Öyle savunur gibi bir hava var ama hafif.. Senin samimiyetine inandığım için tolere edilebilir .. (Kendi hatamdan dolayı zincir bakla sayısını fazla olanını sipariş etmiştim o nedenle kesip takmak zorunda kaldık) Malumun üzere Motorsiklet tamircisiyim diye geçinenlerin çoğu özellikle 4 zamanlı ve yeni nesil Motorsikletlerde oluşan arızanın tamir konularından bi haber.. Es kaza yol o yöne düşere nikah masraflarını üstlenmek zorunda kalabiliyorsun.. Geçen yıl İzmir yolculuğumda (Suzukı DL1000) fan problemi yaşadım.. Alsancak ta gitttiğim saygıdeğer arkadaşların ortak konsültasyonları sırasında radyatör ve fan değişimine karar verip 1500tl gibi ufak bir meblağı önüme sundular.. Bunun üzerine Üçyol sanaii sitesine gittim bir tane oto-elektirikçi bulup sorunu anlattım ve
-Usta ben bunu sökerim sen fana bakarmısın?
-Tamam sen sök problem fan ise bakarım..
6mkarelik dükkanın önünde Motorsiklet aksamını söktüm radyatörü ve fanı çıkardım nasıl olmuşsa fan pervanesi yamulup kendini kilitlemiş.. Fanı dağıttım usta ile beraber düzelttim ardından tekrar yerine takıp Motorsikleti toparladım. Usta da boş kaldıkça elinin erdiğince bakıp yardım etti 3 saatte işi bitirdik.
-Borcumuz ne usta
- Valla ben birşey yapmadım ver 20 lira yeter...
-Sağol usta sen al bu 40 lirayı 20 si de dükkan hakkı. Benim adresim telefonum bu Edirne ye yolun düşerse veya düşmeze bile beni arayabilirsin sağolasın hayırlı işler..
İşte bazan ufak tefek manda kadar küçük olaylar yaşanabiliyor.. Son olarak asıl problem eğitimsiz, yeterli bilgisi ve belgesi olmayan kişilere işyeri açma ruhsatı verilmesi.. Es kaza mecburiyetten veya mağduriyetten ellerine düşersen yandı gülüm keten helva... Saygı ve sevgilerimle esenkal.. _________________
S.Hakan C.TUNA
A rh (+)
"NORMAL TRAKYALI"
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pts Nis 05, 2010 12:50 pm Mesaj konusu:
Haklısın valla. Diyorum ya , iki tip tamirci var biri düzgün adam, diğeri yamuk. Şu başlığa konu olan zincir meselesi sadece bir örnek. Ama entersan bir örnek..
Adam gibi bir tamirci iki seçeneği de sunar karşısındaki müşteriye. Bak arkadaşım, şöyle olursa şu kadar olur, böyle olursa bu kadar. Bu işin aslı şudur, öteki türlü de takılır bu buraya ama olayın aslı o değildir, öteki türlü sadece daha hesaplı olur.. Der ve seçeneği de müşteriye bırakır. Müşteri ona , sen ne dersin usta ? diye sorarsa o zaman da işin aslını tavsiye eder..
O zinciri ayırıp ben kendi motoruma takabilir miyim ? Takar mıyım ? Elbette takabilirim. Keyfime kalmış. Ama başkasının motoruna takacak adam bunları söylemeden, anlatmadan yapamaz. Yani mesele adamın düzgün bir adam olup olmadığında. Düzgün bir adam hiçbirşeyden anlamayan bir tamirci ise dahi ondan zarar gelmez. Abi ben bunları bilmiyorum der. İyi bilmiyorum, istersen bakalım, anlamaya çalışalım bir noktaya kadar der. Hallederiz abi deyip sağlam yerlerin de anasını ağlatmaz. Senin örnekteki elektrikçi gibi. Neyse baştan söyler. Bilmiyorsa onu da söyler. Bildiği kadarıyla yardım etmeyi teklif eder veya bilene yönlendirir. Ama bu adamlardan o kadar az var ki.
Benim işyerim bir oto sanayi sitesinde. Buradaki 900 dükkandan en az 600 tanesi otomotivle ilgili işler yapıyor ve yüzlerce tamirci var. Koca sanayi sitesinde iş yaptırabileceğim işyeri oranı yüzde 1dir, bilemedin yüzde 2dir. Bir dostuma hiç korkmadan , göğsümü gere gere tavsiye edebileceğim oto tamircisi ise bir tane bile yok, başka bir sanayi sitesindeki birini tavsiye etmek zorunda kalıyorum.. Yani düzgün adam derken yukarıda kastettiğim tamirci oranı bence o kadar düşük. Ve işin en kötü tarafı da bu huyu suyu düzgün ve hiç bir durumda zarar gelmeyecek adamlar da para kazanamazlar.
Bak adam üç saat uğraştı 20 lira istedi diyorsun. Bu adamlar da en sonunda kapatıp gider. Bırakır bu işi. Anlatmak istediğim şeyin en güzel örneğini vermişsin ; başka biri asla ve asla 20 lira için üç saat uğraşmazdı. Ya 80-100-150 lira isterdi, biraz pazarlık edilirdi ama neticede çok daha fazlasını isterdi. Ya da işim var der ve hiç girmezdi. Eğer o işin üç saat yerine şişirilerek yarım saatte uydurulabileceğine kanaat getirse bu durumda da 80-100 demez, 50-60 lira der ve iki dakkada şişirip vermeyi, al oldu deyip o 50-60 lirayı almayı , 3 saat uğraşarak biraz daha fazla para almaya tercih ederdi.
Alıntı:
Geçen yaz zincirimi değiştirtirken, baktım usta çekici eline aldı. Aynı yöntemle pimi çekiçle çıkaracak.
"Sök arka lastiği vs yi. Ücreti neyse vereyim. Parçalanmış zincirle binmek istemiyorum." dedim. 50TL fark ödedim ve istediğim gibi oldu. Zincirin ayrılması gerekiyor olsaydı satılırken kapalı değil açık satılırdı değil mi?
Mesutun örneğinde her durumda Mesut kazançlıdır.
Adam müşteriye en baştan doğruyu söylemiyor :
Niyet niyet değil. Niyet parayı kapmak. Öyle olmasa en azından bir alternatif sunar ve "bu işin aslı budur, seç" der.
İtiraz eden müşteri :
Menfaatini kolluyor, malzemesini kurtarıyor. Konuyu bilmese çekiçle dalacak adam. Bilmek de bir mecburiyet artık.
"fazladan" iş karşılığında ilave ücret isteyen tamirci :
O da kendince kendi menfaatini kolluyor. Düzgün adam en baştan söylerdi, kendi teklif ederdi ama neticede onun dükkan açık kalır uzun yılar. Elektrikçininki değil. Yani anlatmak istediğim buydu. Üzgünüm ama ileride değişecek olsa da şu an için böyle de bir gerçek var
Bizim oto sanayinin temel sıkıntısı o elektrikçi gibi adamların emekli olup gitmesi, bu işi bırakması, iflas etmesi gibi sebeplerden artık olmamaları. Ortalık ötekilerden kaynıyor. Adam son model Honda otomobilin triger kayışını takarken bir diş atlatıp senteyi kaçırıp takıyor. Sonra basıyor marşa. Pistonlar sübaplara kafayı çakıp motor sübapları eğip, kayıtları dağıtıp motor kitleyip kalınca da "senin araban bozukmuş, çalışmıyor al götür" diyebiliyor müşteriye. Müşteri ne yapıyor ? Hiçbirşey yapamaz. Mahkemeye mi vereceksin ? Dövecek misin ? Yürüyerek gelen arabasını kurtarıcı sırtında alıp gidiyor. Dünyanın masrafını da cebinden ödüyor. Bu derece acı olaylar var.
Eski esnafın da anlamadığı işler olurdu. Yeni çıkan şeylerden ilk zamanlar anlamazlardı ama sazan gibi atlayıp , yaparım deyip para için adamı kandırmazlardı. Her işten en iyi anlayan biri , meslek okulu mezunları, veya o markanın yetkili servisinden ayrılıp dükkan açanlar, veya sadece o konuda uzmanlaşan çıraklıktan yetişme , kendini adam gibi yetiştirmiş ustalar vs. muhakkak olurdu, ya ona gönderirlerdi , ya da akşam üzeri onu çağırıp sorarlar, gerekiyorsa oturup birlikte yaparlardı.
Tamirci milletine genel olarak sinir olmakla beraber , iyi, düzgün adamı bulunca da korumak, kollamak gerektiğini düşünüyorum çünkü bu tipler de topu dikmek ve meydanı ötekilere bırakmak için sanki ellerinden geleni yapıyorlar. Yakında o üç beş düzgün adam da kapatıp gidince hepten servislerle başbaşa kalabiliriz. İyi mi olur, kötü mü olur bilemem ama seçenek olmaması, başka alternatiflerin olmaması genel olarak her zaman fenadır. Servis te kendi maliyetlerine ve kar hedefine göre rakamlar belirler. 50-100 değil , 1000-1500 ler telaffuz edilmeye başlar..
---
Bir de.. Hergün biraz daha zorlaşan hayat şartları karşısında bizim durumlar nereye gidiyor ?
Hani eskiden diyorduk ya , bu iş aynı zamanda keyifli bir hobidir.. Artık çoğumuz için bir mecburiyet. İstenen rakamları ödeyecek imkan varsa eyvallah. Veya dediğin gibi, adam bizi zor durumda köşeye kıstırdığında fazla etkilenmeyeceksek yine sorun yok. Para denen şey harcamak için var. Ama işler çok değişti son yıllarda abiler. Artık bu işler bir keyif işi , bir hobi olmaktan çıktı çoğunluk için. Elimiz mahkum artık bazı şeyleri yapmak durumundayız. Sevsek de, sevmesek nefret etsek de başka yolu kalmadı.
Bu başlıktaki konular bunun en güzel örneklerinden biri çünkü her üreticinin her motosikletin yanında verdiği avadanlıkla yapılacak bir iş.
Bu ne demek ?
Korkmaya gerek yok, teker söküp takmayı, zincirin gerginlik ayarını ve bunun gibi daha pekçok işi biraz araştırmayla herkes yapabilir demek.
Bunu kim der ?
Üretici Aksi halde o takımları asla oraya koymazdı.
Yolda lastik patlayınca kurtarıcı çağırmak , tekeri söküp bir lastikçiye gitmekten kat kat daha pahalı. Yanlış anlaşılmaktan korkarım. Anlatmak istediğim sadece şu : artık çoğumuz mecburuz ve bu işlerin sevip sevmemeyle ilgisi kalmadı. Bu hobiye devam edeceksek bazı şeyleri , basitten başlayıp zora doğru kendimiz yapmak zorundayız ve korkunun ecele faydası yok. Ötv sinden bilmemnesinden de anlaşılacağı gibi bu iş artık pahalı bir zevk.
Daha da pahalı olacak. Gelecekte Avrupadaki ustanın aldığı parayı alacak buradaki usta da. O usta gibi belgesi, yeterliliğini kanıtlayan birşeyleri ve bir eğitimi olacak. Önüne gelenin yapabileceği bir iş olmaktan çıkacak. Tüm bunların maliyetini ve işini düzgün yapan adamın yükselen hayat standardını da bizim ödeyeceğimiz yüksek ücretler karşılayacak. Motosiklet edinmek değil, asıl mesele onu yürür vaziyette tutmak , o manyak manyak masrafların altından kalkmak olacak. Dolayısıyla ya para olacak, ya bazı şeyleri kendimiz yapacağız, ya da birkısmımız artık ancak maket motor koleksiyonu yapacağız, ve mopedle bakkala gidip geleceğiz.
Batılı bu gidişat karşısında büyük ölçüde işini kendi yaparak , konuyu bilerek , öğrenerek ve bilgi ÜRETEREK , bu bilgiyi paylaşarak ve işin uygulamasında cevval davranarak çözüm üretiyor. Ben bu konunun hepimiz için en önemli konu olduğunu düşünüyorum. Daha cevval olmak zorundayız. Burada yine yazar çizeriz, birşeyler paylaşırız ama yüz kişiden ellisi artık motora binemedikten, yüz kişiden doksanı istediği motorla çıkıp gezemedikten, yol yapamadıktan sonra ne fayda
Cem ufak bir farklı anlatımım ve yanlış anlama olmuş. Oto-elektirikçi ustası ben fanı söküp dağıttıktan onra en fazla 15-20 dakika uğraştı. Cümleyi de 3 saate bitirdik diye yazınca farklı yorum oradan çıktı sanıyorum.. Ve o kadarlık uğraşmaya 40 tl bence normal zira ben motor teknisyeniyim az çok ne kadar ustalık yapıldığını bilirim..Lakin işin Motorsiklet ve diğer oto (motiv) tamir ve işçilik yönüne gelince; İSTANBUL la Edirne arasında fiyat farkı bir hayli fazla. Yazarken burada yaptırdığımız işlerin fiatını baz aldım evet genelde yazarken kendime göre anlattım. Bu arada Edirne de otopark işletmeciliği yapıyorum esnaflığın dışında değilim.. Saygılar esenkal... _________________
S.Hakan C.TUNA
A rh (+)
"NORMAL TRAKYALI"
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pts Nis 05, 2010 3:11 pm Mesaj konusu:
Ya abi zaten sözüm de sana değil, üzerine konuşmak istediğim şeyler çok genel konular. Bizimle, ötekinle berikiyle ilgili değil esasen. Hepimizin heryerde yaşadığı olaylar. Geçen gün bir arkadaşla telefonda konuşurken , İzmirde ıslak tip debriyaj değişimi için aynı motora balatayı müşteri getirecek, 15 lira fiyat veren adamın da olduğunu, 100 lira fiyat veren adamın da olduğunu söylüyordu. Net rakamı şimdi tam hatırlayamam ama böyle bi farktı işte.
Nasıl oluyor bu iş ? 15 veya 20-25 neyse .. liraya o işi yapmayı ben hiçbir açıdan kavrayamıyorum. İyisini kötüsünü geçtim, hepsinin düzgün işçilik yaptığını varsayıyorum. Kapının önünde kuyruk olacak da sürümden mi kazanacak bu adam ? Günde kaç tane yapacak da kaç para alacak, kaçı ona kalacak ? İşin ekonomisini kavrayamıyorum ben..
---
Bak ben yaşadığım örneği vereyim. Şu ybr yi götürüyorum, çok sevdiğim adam dediğim usta.. Bir yıl oldu mu bilmiyorum, gece 02 gibi otların arasında pusu kurup , üç beş metre kala ön tekeri ısırmak için yola atlayan azman bi köpeğe çarptım. Köpek topuklayıp karanlığın içinde kayboldu. Bende bişey yok, dizlikler mizlikler robocop gibi tam korumaydım. Motosikletin ön takım eğildi, lastik arkaya değecek kadar geri geldi. Tekme tokat bir iki santim aralamayı başardım ve ikinci vitesle ağır ağır devem ettim. Bizim elemana gittim. Daha kafadan yeni bi ön takım lazım dedim. Baktı, keskin kırık yok , bu kavis sorun çıkartmaz ben yaparım dedi. De get ya.. Dedim. Beğenmezsen para almam dedi. Ben beğenmem alır gönyeyi bakarım , 0,1 aralığı bile görürüm, 0,3 ten fazlasını da kabul etmem sinir olursun vs. dedim. Lan arkadaş ben yenisini istiyorum sana ne dedim.. Yok abi adam önce ben yapayım , bin motora git sirkeciden al gel onu da takacam dedi...
Öntakımı söktü dağıttı , keçeydi ıvırdı zıvırdı değiştirdi. Daha bi sürü başka şeyi de söktü taktı vs. Ben hiç karışmıyorum, elimi bile sürmüyorum , atölyede bir sürü entersan antika takım taklavat var onlarla vakit geçiriyorum.. Presin altına plastik takozlar vs. hazırlamış. Yaptı. Ben de aldım baktım çelik cetveli gönye gibi kullanıp. Ne gönyesinde , ne kumpasla kontrol ettiğim daireselliğinde bi kusur bulamadım sinir oldum oturdum oturduğum yere
4-5 saat benim motorla uğraştı adam. Şimdi yine net hatırlamıyorum ama 50 lira gibi bi rakam söyledi. Bu ilk tanışmamız da değil, ilk olsa yine aklım erecek..
Velhasıl , benim servislerin manyak manyak rakamlarına aklım ermediği gibi bu tip şeylere de aklım ermiyor. Benim dükkanımın hiç çalışmadığım , hiçbirşeyi kullanmadığım, bir kuruş masraf çıkartmadığım zaman bile her iş günü için 100 lira sabit masrafı var. Faturasız bir tane işim yok, iş yaptığım fabrikadan , mecazi olarak söylemiyorum, sahiden daha fazla vergi veriyorum belki de ondan.
Neyse .. İzmirde o paraya debriyaj değiştiren adamı anlamıyorum işte.. Bizim elemenı da anlamıyorum. Hadi onun günlük gideri 50 olsun. 50 de cebine koymayacak mı bu adam.. Fotosentezle mi yaşayacak, nasıl olacak ?
İlave.. Kendisine sorayım bakayım bunu. İlk gördüğüm zaman soracağım ve buraya yazacağım aldığım yanıtı. Sahiden merak ediyorum nasıl oluyor da oluyor.
geçen hafta izumi zincirim geldi.gerdanlık gibi yanıyor namussuz.ve lakin;
zincir şu an urgan tadında(yani daireyi tamamlamıyor) yanında demonte bir bakla gelmiş.nasıl yapmalı? nelere dikkat etmeli? var mı?fikri olan...(ilyadanın var fikri,yazacak hatta netten benim zinciri değiştirirse şaşırmam ) _________________ http://www.batidispoliklinigi.com/
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Yardım
Arama
Kullanıcı Grupları
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın
Giriş
ancak montaj esnasında ''
aradaki mesafe 1mm olması gerek... son olarakta Zincir gerginliğini doğru ayarlamak lazım, bazı ustalarımız malesef zinciri davul gibi geriyor 
)
.. (Kendi hatamdan dolayı zincir bakla sayısını fazla olanını sipariş etmiştim o nedenle kesip takmak zorunda kaldık) Malumun üzere Motorsiklet tamircisiyim diye geçinenlerin çoğu özellikle 4 zamanlı ve yeni nesil Motorsikletlerde oluşan arızanın tamir konularından bi haber.. Es kaza yol o yöne düşere nikah masraflarını üstlenmek zorunda kalabiliyorsun.. Geçen yıl İzmir yolculuğumda (Suzukı DL1000) fan problemi yaşadım.. Alsancak ta gitttiğim saygıdeğer arkadaşların ortak konsültasyonları sırasında radyatör ve fan değişimine karar verip 1500tl gibi ufak bir meblağı önüme sundular.. Bunun üzerine Üçyol sanaii sitesine gittim bir tane oto-elektirikçi bulup sorunu anlattım ve
Aksi halde o takımları asla oraya koymazdı.
)
