Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Firmadan, Mann filtre ve Mobil1 ürünleri aldım fiyatları çok uygun, İstanbulda olmayan arkadaşlar internet sitelerinden sipariş verebilirler.
Yukarıdaki siteye bir e-posta attım dün. Gece geç saatlerde bir yanıt döndüler. Aynen aktarıyorum.
Alıntı:
Sayın Emirhan Zeybek ,
Öncelikle ilginiz için biz teşekkür ederiz. Her gün pozitif yönde mailler alıyor olmak , daha kaliteli ve istekleri karşılayan hizmet verme prensibimiz yolunda birer adım daha atıyor olmamız anlamına geldiği için , bu durum bizleri de memnun ediyor. Beşer’in online kataloğundaki bazı parçaların sitesinde ihracat numaraları da yazıyor. Sizin dikkat çekmiş olduğunuz noktayı ben 3 yerden araştırdım.
Elimizdeki Beşer tarafından hazırlanmış güncel 2009 Beşer kataloğunda ; 3039.1 referans numarası bulunmamakla beraber sadece 3003 yer alıyor.
Satış müdürü ile bir görüşmem oldu ve oradaki bazı referansların henüz güncellenmediğinden ve ayrıca ihracata yönelik farklı ek referanslarının olduğunu iletti.
Baktığınız online katalogda 3003 olarak arattığınız zaman , BMW R 1150 R 2001 sonrası Beşer arka fren balatası olarak çıkmaktadır.
Şu ana kadar BMW 1150 kullanıcılarından herhangi bir şikayet yada problem unsuru olabilecek bir konu da bize gelmediğini belirtmek isterim.
Bu konu hakkında size en sağlıklı ve doğru bilgi verebilmek için geç dönüş yapabildim.
Eğer sormak yada iletmek istediğiniz herhangi bir konu olursa mail yada telefon ile bizlere ulaşabilirsiniz.
Saygılarımla
Berk Ekicigil
Operasyon Sorumlusu
Sağolsunlar gayet ilgili insanlarmış. Ben de 3003 kodlu balatanın siparişini verdim. Büyük ihtimalle benim arka kalipere uyacaktır. Zaten çok da pahalı bir parça değil nasıl olsa. Balatayı taktıktan sonra buraya izlenimlerimi tekrar yazarım. _________________ emirhan
02 R1150R
Beşer marka 3003 kodlu arka fren balata sonunda elime ulaştı. Kaliperdeki eski balatayı söküp karşılaştırdım, tıpa tıp aynılar.
Yalnız bir sorunum var:
Eski balatalar çok inceldikleri için pistonlar bir miktar dışarı fırlamış. Pistonları tornavida yardımı ile geriye ittirmeye çalıştım. Ancak birisini içeri itince öteki dışarı çıkıyor. Pistonların üzerine balatayı koyup tekrar tornavida ile denediğimde bu sefer 1 mm bile içeri sokamadım.
Bu pistonları içeri ittirmenin kolay bir yolu var mıdır acaba?
Edit: www.motorworks.co.uk sitesinden alışveriş yapan oldu mu ülkemize parça yolluyorlar mı merak ettim. yolluyorlarsa kaç günde elinize ulaştı? _________________ emirhan
02 R1150R
Kayıt: Mar 04, 2006 Mesajlar: 274 Nerden: istanbul
Tarih: Cmt May 30, 2009 1:53 am Mesaj konusu:
emirhan demiş ki:
Pistonların üzerine balatayı koyup tekrar tornavida ile denediğimde bu sefer 1 mm bile içeri sokamadım.
Bu pistonları içeri ittirmenin kolay bir yolu var mıdır acaba?
Kaliperi yerinden söküp, beze sardıktan sonra dışarıda bir mengene veya ayarlı el işkencesi yardımıyla pistonlar içeri ittirilebilir.O kadar uğraşamam derseniz hazır sökülmüşken bir frenciye götürürsünüz o ücretsiz ya da cüz'i bir ücret karşılığı balatayı içine yerleştirebilir.Bu arada sistem hava alacağı için havasını almak gerekecektir. _________________ 1 nci İRAN SEFERİ
http://www.ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=14381&highlight=iran+7500
Balataları yerine takmayı başardım. Eski balatayı kaliperin pistonlu tarafına yerleştirip tornavidayı manivela gibi kullandım. Bunu yaparken sürekli ve sabit kuvvet uyguladım. Pistonlar yavaş yavaş içeri girdi ve balatayı takmayı başardım.
Bu arada ikiteker forumlarında gezerken şöyle videolar paylaşılmış ben arka balatayı takarken 2. linkten yararlandım:
camadan demiş ki:
Fren balatanızı madem değiştireceksiniz vede sadece parça fiyatına bu işi yapabilirsiniz. ekteki linkleri izleyin
Kayıt: Apr 19, 2007 Mesajlar: 419 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Hzr 02, 2009 11:02 am Mesaj konusu: 1150 GS yakıt filtresi değişimi
Dün benim motorun yakıt filtresini değiştirdim. Bana maliyeti 20 TL. yi geçmedi. Yaptıklarımı mümkün olduğu kadar fotoğraflamaya çalıştım..
Operasyonda bana yardımcı olan ve on kuruşluk kelepçe için iki kere sanayiye giden Ozan' a çok teşekkürler.
Yolcu selesini çıkar..
Sürücü selesini çıkar..
Deponun sağ altındaki siyah plastik kapağı çekip çıkart..
Çıkardığınız kapağın altındaki depo sabitleme cıvatasını sökün.. (cıvatanın öbür ucundaki somunu el girmeyecek
yerlere düşürmemeye dikkat edin)
Depoya giden kablo gurubu nun soketini ayırın..
Tahliye ve benzin hortumlarını, hatta sökeceğiniz tüm hortumları numaralandırın, harflendirin..Böylece toplarken karıştırmazsınız..
Kelepçelerini gevşettiğiniz benzin hortumlarını enjektör borularından ayırın. Ayırma işlemi sırasında hortumlardan benzin akmasını önlemek için eski bujileri tapa olarak kullana bilirsiniz..
İnce olan yağmur suyu tahliye hortumu ve benzin hava/tahliye hortumlarını ayırın..
Depoyu motordan ayırmak için hava filtresi tarafından yukarı doğru hafifçe kaldırın..
Depoyu hafifçe kaldırarak geri çekin..
Depo artık ellerinizde, uzaklaşın motordan..
Operasyonu gerçekleştireceğiniz yere halı, kilim gibi bir şey sererseniz deponun çizilmesini önlersiniz..
Flanşın somunlarını söküp hafifçe saat yönüne çevirip yukarı kaldırın. Yukarıdan depo kapağından gelen iki hortumu işaretleyin ve kelepçelerini açıp hortmları çekip çıkarın. Daha sonra flanşı iyice saat yönünde çevirin ve çekip dışarı alın.
Filtrenin kelepçelerini bir tornavida yardımı ile açın. Yeni filtreyi ok yonüne dikkat ederek eskisi ile değiştirin.
Yeni kelepçeleri takın..
Ameliyatın kritik yeri olduğu için bu kısımda fazla fotoğraf çekmemişim..
Aynı işlemleri tersine yapıp motoru toplayın..
Genel görüntüler..
_________________ M. Cenk Ertükel
A Rh (-)
0532 745 03 47
R1150 GS 2001 Gümüş At
En son MCE63 tarafından Çrş Hzr 03, 2009 11:13 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: Sep 23, 2005 Mesajlar: 425 Nerden: istanbul
Tarih: Sal Hzr 02, 2009 2:16 pm Mesaj konusu:
Yeni filtre orijinal mi? 20 TL' ye malettim demişsiniz, orijinal ile değiştirdiyseniz gerçekten uygun maliyetli olmuş. Orijinal değilse marka-model ve nereden temin edebileceğimizi söyleyebilir misiniz?
Yeni filtre orijinal mi? 20 TL' ye malettim demişsiniz, orijinal ile değiştirdiyseniz gerçekten uygun maliyetli olmuş. Orijinal değilse marka-model ve nereden temin edebileceğimizi söyleyebilir misiniz?
Ancak daha ucuzunu arayıp buluncaya kadar aynı fiyata gelir sanırım.
Ama sanırım BEMPAR' da orjinal filtre 20 TL olsa gerek. Şimdi hatırladım.
Ben birazcık öpüldüm açıkçası 30 TL filtre, 14 TL de o-ring tuttu...
Ben de benzin filtremi geçen haftasonu değiştirmiş birisi olarak söylemeliyim ki benzin pompasının sesi eskisine göre oldukça düştü. Killswitch butonunu on konumuna getirince 1-2 sn boyunca çalışan pompanın sesini duyabilmek için kulak kabarmak gerekiyor. Demek ki filtre eskidikçe pompanın sesi yükselecek. Eğer benzin pompanız yüksek sesli çalışıyorsa mutlaka filtrenizi değiştirin. Pompanın ömrünü kesinlikle uzatacaktır. _________________ emirhan
02 R1150R
Kayıt: Apr 19, 2007 Mesajlar: 419 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Hzr 02, 2009 3:30 pm Mesaj konusu:
Evet yeni filtreyi Bempar' dan 20 liraya aldım. Hatta gitmişken hava filtresi de aldım, ,ikisine 40 TL. ödedim.
Bempar. Teknik Oto San. Sit 8.Blok No: 205 Cevizlibağ / Topkapı - İSTANBUL
+90 212 482 54 08 (3 Hat) _________________ M. Cenk Ertükel
A Rh (-)
0532 745 03 47
R1150 GS 2001 Gümüş At
bende 40 bin bakımında benzin filtresi (mahle) ve alternatör kayışı degiştirdim (dyco), toplam gider 25 tl oldu.sağ olsun bempar cem bey. _________________ R 1200 RT
Kayıt: Mar 08, 2006 Mesajlar: 185 Nerden: Bursa - FENERBAHCE CUMHURIYETI
Tarih: Cum Hzr 05, 2009 12:16 pm Mesaj konusu:
Bakımını kendi yapan arkadaşlar için bilgidir. Yetkili servisten teyid ederek kullanınız.
BMW Final Drive sorunları üzerine, nisan ayı ortalarında BMW amerika bir teknik bülten yayınlamış. Keçeden yağ sızdırarak kendini gösteren bu sorunu ortadan kaldırmak için; final aktarmaya daha öncede önerilen 220ml yağ yerine, ilk dolum için 200ml, değişimlerde 180ml yağ konulması gerektiği tüm servislere bildirilmiş.
İlk değişim, 1000km de, sonraki değişimler 20.000km yada her 2 yılda bir olmalıymış.
Production period (from/to) Feedback (all cases relating to
(mm/dd/yy) Comment on production period measure up to) (mm/dd/yy)
/
Complaint
The rear-wheel drive displays premature wear in the form of leaking shaft sealing rings or an increased bearing clearance.
Cause
1. Increased temperature and high pressure lead to premature wear on the shaft sealing rings.
2. Metallic abrasion, which is constantly increasing when the vehicle is in motion, significantly shortens the lifetime of
the bearings in the rear-wheel drive.
Measure
For point 1: The gear oil capacities have changed for initial filling and when changing the oil in the rear-wheel drive.
The new capacities:
For initial filling: 200 ml
For changing oil: 180 ml
(The new RSD 05/2009 contains this modification)
For point 2: Regular oil change in rear-wheel drive:
At 600 mi.
every 12,000 mi or every 2 years
(This service interval is all ready in place)
Fault
Fault location Nature of fault Condition
Drive, Drive train, Rear drive Noise While driving
CIP / DIS
System State Version
___________________________
Tech. Office report
__________________________________________________ ______________________________
Report no. Subject Link Condition
23344826 Increased wear in the rear-Approved
wheel drive
___________________________
Measure AG
__________________________________________________ ______________________________
Measure no. Subject
AG 23342824-01 Increased wear in the rear-wheel drive
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Cum Hzr 05, 2009 9:20 pm Mesaj konusu:
emirhan demiş ki:
Yukarıdaki siteye bir e-posta attım dün. Gece geç saatlerde bir yanıt döndüler. Aynen aktarıyorum.
Sayın Emirhan Zeybek ,
.............Şu ana kadar BMW 1150 kullanıcılarından herhangi bir şikayet yada problem unsuru olabilecek bir konu da bize gelmediğini belirtmek isterim. ..............
Saygılarımla
Berk Ekicigil
Operasyon Sorumlusu
Ben önemli bir sorun yüzünden elimdeki 25 takım ambalajında Beşer 11xx Gs balatasını önce çöpe atmaya karar verdim, sonra yalvar yakar isteyen birine dayanamayıp hepsini hediye ettim. Bu sitede biryerlerde yazmıştım sanırım ama hikayeyi size kısaca tekrar edeyim. Sorunun giderilip giderilmediği konusunda ise bir bilgim yok.
Beşer firmasının motosiklet sektörüne henüz aktif olarak girmediği yıllardı.
Bu işe başlamaları da bildiğim kadarıyla emniyetin açtığı bir ihale ile oldu. Emniyet kendisine pahalı gelen bazı parça ve sarf malzemeleri için altertnatif çözümler üretmeye çalışır, ben de elimden geldiğince takip ederim. İhaleyi duydum. Bir süre sonra Beşer'in aldığını duydum. Birileriyle telefon görüşmeleri vs. yaptığımı hatırlıyorum ama istanbul bölge bayisi miydi, yoksa Beşer ana firmamıydı net hatırlamıyorum. Balataların sadece Emniyet için , belli sayıda , ihale yoluyla üretildiğini ve piyasaya verilmediğini , zaten tüm partinin tek seferde teslim edildiğini vs. anlattılar ve vazgeçin , bulamazsınız dediler.
Ben biraz inat ettim, Beşer ürünlerini alan, satan kime denk gelirsem bununla ilgili birşeyler sorduğumu , altı ay, bir yıl kadar her fırsatta araştırdığımı hatırlıyorum. En sonunda o ihaleden artan , yani net sayı teslim edildikten sonra elde kalan fazlaları yine şu an net hatırlayamadığım bir Beşer satıcısında rafta yatar vaziyette beklediğini öğrendim. Toptan pazarlık edip kalanların tümünü satın aldım. 25-30 takım kadardı, hepsi orjinal ambalajlarının içindeydi, kusursuz görnüyorlardı. (Hatta, yine ihale ile aynı olayın bmw boxer debriyaj balatası versiyonu ile ilgili bir üretime de gireceklerini vs. vs. de kulaktan duymuştum fakat ilerleyen yıllarda araştırmaktan tümüyle vazgeçtim)
O yıllarda İkitekerde de birşeyler yazmıştım sevine sevine çünkü benim aldığım rakam orjinal balatanın fiyatının dörtte biri, beşte biri gibi bir rakamdı. İki ön, bir arka takımı motora taktım, kullanmaya başladım.
Sorun şu : balataların sürtünme katsayısı orjinal balatalara göre çok çok farklıydı. Aynı durdurma gücünü elde edebilmek için manete iki kat, hatta acil durumlarda iki kattan bile fazla abanmak gerekiyordu.
İyi yanları :
*Bu sert balatalar acaip uzun ömürlü çıktılar. Kolay kolay bitmiyor.
*Avrupa normlarını karşılıyor bu firma ; asbest yada diğer zararlı maddeleri kullanmıyor. Yapıştırma fırınlarda profesyonelce yapılıyor, öyle uyduruk mallarda olduğu gibi yerinden ayrılma vs. sorunu olmuyor. Aslında gayet kaliteli ürünler üretiyorlar.
*Sert balatalar oldukları halde disklerde farklı, daha hızlı bir aşınma ben gözlemedim.
*Benim aldığım rakamlar harikaydı. En ucuz otomobil balatalarıyla aynıydı, toptanda biraz daha inmişlerdi .. (şu an, yani firma motosiklet sektörüne temelli girdikten sonra kaça satıyorlar ? Siz balataların ön ve arka takımlarını kaçtan aldınız, hala hesaplı mı ?)
Sert ve sürtünme katsayısı farklı balatanın motosiklette kullanımının kötü yanları :
*Aynı durdurma gücü için iki kat enerji harcamak.
*Maneti kullanırken , motosiklet fren sisteminde tüm araçlardan daha çok ihtiyacınız olan el hassasiyetinin ortadan kalkması !
(Unutmayalım ki habire yeni sistemler bu "hassasiyet"i geliştirmek için tasarlanıyor. Servomotorlu hidrolik pompalar , bunların tonla elektrik devresi ve karmaşası , esnemeyen hortumlar vs. gibi daha onlarca karmaşa ve detayın motosikletlere eklenmesine bu hassasiyeti geliştirebilmek adına razı olunuyor. Çünkü bu hassasiyet acil durumlarda hayat kurtarıyor.)
*Manete iki misli güç uyguladığınızda sistemin hidrolik dolaşan her noktasına da iki misli basınç uygulamış oluyorsunuz. Manet contalarından, hortumlara, kaliperlerdeki sızdırmazlık elemanlarına ve contalarına kadar.
Yine bu sitede geçmiş yılarda kısaca anlattığım bir olay yaşamıştım, şimdi tekrar etmekte fayda olabilir :
Ben o balataları uzun süre kullandım. O hassasiyetin yarı yarıya yok olmasına da uzun süre razı oldum. "Elimdekine göre giderim" olur biter şeklinde düşünürken, bir gün karayolunda önümde bir kaza oldu. Allah ne verdiyse asıldım, yetmedi elimin olanca gücüyle biraz daha asıldım, kayma kaymama sınırına yakın korkulu bir frenlemenin sonlarına doğru , hızım 10-15 km. kadar düştüğünde ve öndekilere de 10-15 metre kala manet birden boşaldı, arka frenin desteğiyle çarpmadan durdum. İnip sebebi araştırdığımda ön sisteme giden hortumlardan birinin, dağıtıcı rakor civarında biryerden patladığını gördüm.
Şimdi :
Tamam, hortumlarım yepyeni değildi. Motor o sene 5 yaşındaydı ve artık değişme vakti de gelmişti.
Ama aynı hortumlar orjinal bir balata eşliğinde kullanılsa asla patlamazdı bundan adım gibi eminim. O basınçlara ulaşana kadar abs çoktan devreye girer, o olmazsa ön teker kayardı vs. vs. , basıncın bunun da üzerine çıkması asla mümkün olmazdı.
Kaldı ki, ben arada sırada düşük hızlarda frenlere asılıp hortumları ve sistemin geri kalanını test ederim. Bişeyler patlayacaksa patlasın, acil durumda elimde kalmasın diye düşünürüm.
Bir fren sisteminde hidrolik basıncın en çok yükseldiği , en üst sınıra ulaştığı an motorun durmaya yaklaştığı , hızın 3-5-10 km. lere düştüğü ve durduğu andır. Hız düştükçe daha güvenle ve güçlü şekilde asılırız ön frene. (arka freni ise motoru durdurmaktan ziyade dengeleyici ve motoru aslı durduracak olan ön lastiğin zemine uyguladığı basıncı arttırıcı bir yan unsur olarak kullanırız. Sert frenlemelerde arka frenin tek fonkisyonu öne bir miktar daha ağırlık takviyesidir. Yani arkanın yegane katkısı aslında önedir.)
Bu iş bogazda kaza yapan gemilerin durumuna bire bir benzer ; bütün yıl okyanusta dümdüz giden bir geminin dümen sisteminde birşeyler bozulacağı varsa İstanbul boğazında manevralarına başlayıp sistemi sahiden çalıştırmaya başladığında başına gelir..
O korkudan sonra Beşer'rin balatalarını söktüm motordan. kalan 25 takım balatayı da benim atölyede gören, ismi lazım değil bi eleman, çöpe atacağımı öğrenince allem edip, kallem edip beynimi yedi, en sonunda kurtulmak için hepsini hediye etmek zorunda kaldım.
(O olaydan sonra bir de çelik hortum araştırmasına girmiş ve maslaktaki ustayı bulmuştum, hortumlardan yana şikayetim yok ama mevzu frenle ilgili olduğu için kendim hala kullanıyorum ama kimseye tavsiye etmiyorum. Fren işinin şakası yok)
Özet :
Motosiklet BALATASI ve LASTİĞİ yapmak boru değil !
Beşer Türkiyenin en kaliteli otomotiv yan sanayi üreticilerinden biri,
Beşer o yıllarda motor işini bilmiyordu, şimdi geliştirmiş olabilir, ben de yukarıdaki yazıları okuyunca en çok bunu merak ettim.
Şimdi siz bu balataları kullanın, test edin. Eğer orjinal balataların durdurma gücüne ulaşmışlarsa, yani motora binip hiç bir fark göremiyorsanız, orjinaliyle aynı tepkileri veriyorsa ben yine alıp kullanmak isterim. Yerli malı yurdun malı !
Ama yukarıda anlattığım gibi, balatanın sürtünme katsayısı otomobillerin standartlarına, orada kullanılan sistem basıcına ve gücüne göre ise, yani otomobillerde kullanılan hammaddenin aynısını kullanıyorlarsa veya motosiklet balatasının teknolojik yada malzemede bir farkı yoksa , veya sebep her ne olursa olsun sonuç buysa,
manete uygulamak zorunda kaldığınız güçte bariz artış oluyorsa ,
çok dikkat edin derim.. Acil durumların telafisi yok ve motosiklet zaten durmayan bi alet..
Cem Bey, uzun zamandır forumlara yazmıyordunuz. Ne iyi ettiniz de geldiniz... Keşke daha sık uğrasanız buralara...
Evet, Beşer marka arka balatayı motosikletime taktım. Ön balata da takacaktım ancak benim evo fren kaliperlerine uygun Beşer üretimi balata malesef yoktu. Zaten ön frenlerin balataları gayet iyi durumda. Sanırım bir 10-15 bin km daha rahat gider.
Bahsettiğiniz yazınızı okuduğumu ben de anımsıyorum. Ancak üreticinin Beşer olduğunu unutmuşum sanırım. Bilseydim belki bu markayı tercih etmezdim.
Motosikletin eski arka balatasının markası Ferodo bu arada. Sanırım bilinen ve iyi bir marka. Beşer marka yeni balataları taktığımda eski balatanın performansı ile arasında bir fark göremedim. Hatta eskisinden biraz daha iyi tutuyor bile diyebilirim. Yine de iyi ki ön fren balatalarımı Beşer ile değiştirme riskine girmemişim diyorum kendi kendime. Ön frenler için EBC marka balata kullanmayı düşünüyorum.
Bu arada benim R1150R servo destekli kombine fren sistemine sahip olduğundan mıdır nedendir bilmiyorum, arka balata daha çabuk aşınıyor. Ortalama 2 takım arka balataya karşılık bir takım ön balata gidiyor. Bazı kullanıcılar 3 takım arka balata bitirdiklerini söylüyorlar hatta ön balatalar bitinceye kadar.
Eğer dediğiniz gibi Beşer, hala uzun süre bitmeyen balata üretiyor ise bu benim işime yarayabilir. Sanırım bu durum değişmiş çünkü balataları takarken tornavidanın ucu yanlışlıkla yüzeylerini çizdi ve yüzeyin çizilirken bende bıraktığı etki sanki bakır ya da kurşun bir plakayı çizmek gibiydi. Ancak ön frenlerimin balatasını mutlaka bilinen bir marka ile değiştirmeliyim diye düşünüyorum.
Ben yedekparcasiparis.com sitesinden kargo dahil 26 TL' ye aldım balataları. Balatalarla beraber bir sürü eşantiyon da yollamışlar sağolsunlar. Yani fiyat halen çok ekonomik. Ancak dediğim gibi, bizim evo fren kaliperleri için ön balata üretimleri yok bildiğim kadarı ile. Hoş olsa da kullanmazdım sanırım. Belki deneme amaçlı satın alıp trafiğe kapalı alanda test ederdim.
Son olarak verdiğiniz hepimiz için kıymetli bilgiler için teşekkür ederim. Geçtiğimiz çarşamba günü bir kaza yaptım bu arada ve bahsettiğiniz lastik ve fren sistemlerinin verimliliğinin güvenliğimiz için ne kadar önemli olduğunu çok çok iyi anladım. Lastik konusunda paraya kıyan birisiyim. Bundan sonra balata konusunda da paraya acımam artık. Gerekirse BMW' nin orjinal balatalarını alırım.
Verdiğiniz güzel bilgiler için tekrar tekrar teşekkür ederim, forumlara daha sık uğramanız dileğiyle..
Not: Atom Heart Mother' in Albüm kapağı var imzanızda. 2003 yılında Paris Konservatuarı bu parçanın Cover' ını yapmışlar ve çok da başarılı olmuş. Vaktiniz olursaa mutlaka izleyin derim.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Pzr Hzr 07, 2009 5:20 am Mesaj konusu:
Bir bütün olarak bilgisayar başında geçirebileceğim zaman ve imkan daraldı. Malum hayat şartları. Adeta hayat hızlandı ve sonu olmayan bir koşturmaca içinde geçiyor günler. Ama her akşam düzenli bakamasam da bu başlığı kaçırmıyorum, kaçırmayacağım
emirhan demiş ki:
Beşer marka yeni balataları taktığımda eski balatanın performansı ile arasında bir fark göremedim. Hatta eskisinden biraz daha iyi tutuyor bile diyebilirim.
İşte ben de bunu merak ediyordum !
İlk yaptıkları motosiklete uygun değildi. Siz eskisinden daha iyi tutuyor bile denebilir diyorsunuz, bu harika. Zaten başka bir sorun olacağını da sanmam.
emirhan demiş ki:
Yine de iyi ki ön fren balatalarımı Beşer ile değiştirme riskine girmemişim diyorum kendi kendime. Ön frenler için EBC marka balata kullanmayı düşünüyorum.
Neden ? Daha bile iyi tutuyorsa, orjinallere muadil yumuşak balatalar yapmışlarsa ?
emirhan demiş ki:
Bu arada benim R1150R servo destekli kombine fren sistemine sahip olduğundan mıdır nedendir bilmiyorum, arka balata daha çabuk aşınıyor. Ortalama 2 takım arka balataya karşılık bir takım ön balata gidiyor. Bazı kullanıcılar 3 takım arka balata bitirdiklerini söylüyorlar hatta ön balatalar bitinceye kadar.
Bende de sadece abs var, başka bir ilave özellik yok. Bende tam tersi oluyor ; arka kolay kolay bitmez. İki takım ön biter ve arkalar biraz daha gider. Kullanıcıdan kullanıcıya çok farkediyor, sadece arka balata bitirenler de var ama sizin durum farklı olabilir. evo fren sistemi kullanan herkeste arka balata çabuk bitiyorsa ???
Okumuştum ama isimleri hep karıştırırım. Ön ve arkayı gerekli oranda kullanan sistem , yani sürücü sadece arkayı kullandığında önü, sadece önü kullandığında ise arkayı kendi devreye sokan , gerekli oranı sürekli dengeleyen ve abs devreye girme ve devreden çıkma durumlarını da yine bu kombinasyonu en az bozacak şekilde bu mantığa dahil eden , hem hidrolik hem de elektronik sistemi kombine olan bmw sisteminin adı evo muydu ?
(bmw her sene yeni bir fren sistemi çıkarttığı, yada sistem komple değişmese de en azından birtakım eklentiler ve iyileştirmelerle her yıl bir yenilikle ortaya çıktığı için artık sistem isimlerini , teknik özelliklerini akılda tutmak da zor. Ama farklı modellerin , farklı ülkelerde ve birbirinden bağımsız kuruluşların yaptığı onlarca fren testine bakınca enteresan birşey açıkça görülüyor : 200 kg. ve üzeri bir sürü farklı marka ve bazı markaların ikişer üçer motısikleti var listelerde. Aynı zeminde ve eş hızda giderken durma mesafelerine göre sıralanmışlar, en kısa duranın 22-24 metrelerde durduğu, listenin en sonundaki motorun ise 50 metrelerde durduğu felan iddia ediliyor. Farklı testlerin tek ortak noktası ise ilk üç, ilk beş sıra gibi görünüyor ; bmw kimi testlerde 1-2-3 sıralarında , kimlerinde 1-3-4, kimilerinde 1-2-4... diye gidiyor. Adamlar motosiklette fren konusuna takmış durumda. İlk abs yi daha otomobillerin çoğunda yokken , bir motorda ilk defa üç silindir K75 te kullanmışlardı, ki o tarih bu sektörün geri kalanına bakıldığında milattan önce bir tarih sanki..)
EVO kullanan herkeste aynı şey oluyorsa vardır bir sebebi. Kimbilir , belki de biz kombine olmayan bağımsız fren sistemli motorlarda arka freni gerekenden daha az , belki sadece biraz geç, (yani süre veya güç yada her ikisi birden) anlamında az kullanıyoruz. Motosiklet ideal oranı kendisi sürekli sağladığında ise....
Belki de sadece arka balatanın tasarımıyla ilgili, mesela yüzey alanı yetersiz ve erken bitiyor. Kimbilir.. Seneye o da çözülür bu defa da başka bir "gariplik" çıkar. Olsun, sonuçta motor fren yapınca şaşırtıcı biçimde çabuk duruyor
emirhan demiş ki:
Eğer dediğiniz gibi Beşer, hala uzun süre bitmeyen balata üretiyor ise bu benim işime yarayabilir. Sanırım bu durum değişmiş çünkü balataları takarken tornavidanın ucu yanlışlıkla yüzeylerini çizdi ve yüzeyin çizilirken bende bıraktığı etki sanki bakır ya da kurşun bir plakayı çizmek gibiydi.
Malzeme de değişmiş olabilir mi ? Bunlar olması gerektiği gibi yumuşak balatalar galiba ?
(Yeni nesil balataların içinde yok yok zaten. Sürtünmeye mukavim birçok malzeme, ısı iletimi iyi metal tozları, yumuşak metal tozları, bunları birbirne bağlayıcı çeşit çeşit malzeme. Benim tek şüphe ettiğim şey motosiklete uygun sertlikte , bu amaca yönelik balatalar mı yapıyorlar ? Yoksa otomobilde hangi teknoloji ve standartlar geçerli ise aynen buna mı devam ediyorlar ? Benim 3-5 yıl önce aldığım balatalar motosiklete uygun olamayacak kadar sertti. Durum değişmiş ise alıp kullanmalı derim.)
emirhan demiş ki:
Ben yedekparcasiparis.com sitesinden kargo dahil 26 TL' ye aldım balataları. Balatalarla beraber bir sürü eşantiyon da yollamışlar sağolsunlar. Yani fiyat halen çok ekonomik. Ancak dediğim gibi, bizim evo fren kaliperleri için ön balata üretimleri yok bildiğim kadarı ile.
Bu rakam mükemmel bence. Orjinal balata 100 lira civarıdır değil mi ?
Beraber yolladıkları eşantiyonlar nedir ? Pimlerin üzerine takılan o minik segmanların yenileri , pul yada pimler gibi şeyler mi ?
Beşer kaliteli ve teknolojiyi kullanan bir firma. Motosiklet için ürettikleri balatalar benim başıma gelen durumda olduğu gibi değilse (freni her zaman alıştığın güçte sıkıyorsun, sıkıyorsun bi numara yok. Motor aynen gitmeye devam ediyor ! yüzeyler birbirine uyum sağlasın , bikaç bin km. sonra düzelir diye bekliyorsun , aylar geçiyor hala değişen birşey yok..)
Dediğiniz gibi aynı yada daha iyi tutuyorsa , değişen birşeyler varsa ben alıp bir kez daha denemek isterim. Fiyatlar çok makul.
Beşer'in son ürünlerini (özellikle ön tekerde) kullanan başka kimse var mı sitede ??? Orjinal balatalara göre bu anlamda bir fark hissetmişler mi ??? Tecrübelerini yazarlarsa çok makbule geçecek.
................
emirhan demiş ki:
Not: Atom Heart Mother' in Albüm kapağı var imzanızda. 2003 yılında Paris Konservatuarı bu parçanın Cover' ını yapmışlar ve çok da başarılı olmuş. Vaktiniz olursaa mutlaka izleyin derim.
Atom Hearth Mother, grubun yaptıktan yıllar sonra, kendi yaptığı albümü yerden yere vurduğu, deneme yanılma çalışıyorduk , keşke yapmasaymışız felan dediği ama dinleyicinin çok sevip , kendi albümüne bok atan gruba "hade len, siz ne anlarsınız iyi müzikten" diye karşılık verdiği.. Her tarafı ayrı ilginç yani ...
Pink Floyd'un farklı dönemlerini sever insanlar genellikle. Kimi deneysel çalışmaların yapıldığı dönemde üretilenleri , bir başkası symphonic rock dönemini, kimi ise sevdikleri üyelerin var oldukları dönemlere göre ayırır.
Ben ayrımam. Pink Floyd'ta her algı durumu için (her arıza tipine göre ) birşeyler vardır. Zaten bu saatten sonra benzer kalitede işler çıkartmak ta bence imkansıza yakındır. Çoğu parçayı tekrar etmek, aynı şeyi tekrar birebir çalmak bile zordur, grup için bile çoğu zaman zor olmuştur. Benzer kalıcılıkta ve böylesi geniş bir yelpazede ve asla kendini tekrar etmeden müzik yapan çok az müzisyen vardır herhalde..
Bu cover sahiden çok güzelmiş. Koro, violonsel, danslar, hepsi birbirinden güzel. Öğrenciler tek kelimeyle harika !
(Araya başka bir Pink Floyd albümünden birşeyler eklemişler ??? Dark Side Of the Moon'dan mı ?, Wish You Were Here'den mi ? Neyse, yarın tekrar dinlersem hangi albümden olduğunu hatırlarım )
Ben de birşeyler ekleyip bitireyim. Roger Waters'ın gruptan ayrıldıktan sonraki kişisel çalışmalarını dinledin mi ? Şu üç albüm özellikle güzel :
ve 17 yaşındayken Lübnan'da fakir bir aileye misafir olma hikayesini, orada başından geçenleri anlatıp sorguladığı , internet üzerinden yayınlanan
Leaving Beirut ...
Sevgiler...CeM... _________________
En son ilyada tarafından Çrş Hzr 24, 2009 10:48 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Ama her akþam düzenli bakamasam da bu baþlýðý kaçýrmýyorum, kaçýrmayacaðým
Bunu duyduğuma çok sevindim doğrusu Sizin gibi R11xx konusunda tecrübeli birisini arada sırada olsa da forumlarda görebilmek çok güzel.
İlyada demiş ki:
Daha bile iyi tutuyorsa, orjinallere muadil yumuþak balatalar yapmışlarsa ?
Arka balatayı değiştirdiğim ve frenler EVO( bunu daha sonra açıklayacağım) olduğu için gözlemim biraz afaki olabilir. Bunu en iyi fabrikanın mühendislik hizmetleri bölümü bilir bence. Almadan önce sormak lazım. Ben arar sorarım bu hafta içi mutlaka. Aldığım bilgileri de burada paylaşırım.
Bu arada daha önce yazdığım gibi arka kaliperden çıkan balata FERODO marka idi. Sizin birkaç yıl önce yazdığınız mesajda en iyi tutan balataların BMW' nin orjinal baltalarının olduğu yazıyordu. Ancak onların da ömürleri çok kısaymış. 10 bin km civarından söz ettiğinizi hatırlıyorum.
Örneğin motosikleti aldığımda üzerinde olan arka balata bana 19 bin km daha gitti. Bu da FERODO' nun da oldukça sert bir balata olduğunu doğruluyor gibi orjinaline göre.
Neyse, eğer motoru satmama konusundaki fikrim değişmezse ve kazasız belasız kullanabilirsek bu Beşer arka balatanın ne kadar ömrü olduğunu da buraya yazarım artık. Ancak en az Ferodo balata kadar diskleri ısırabildiği bir gerçek.
İlyada demiş ki:
evo fren sistemi kullanan herkeste arka balata çabuk bitiyorsa ???
Evet, aynen dediğiniz gibi. Üyesi olduğum www.r1150r.org sitesindeki herkesin arka balatası daha çabuk aşınıyor. Hatta arka fren pedalını hiç kullanmadığı halde bir takım ön balataya karşılık 3 takım arka balata eskittiğini söyleyen bile var.
İlyada demiş ki:
Okumuþtum ama isimleri hep karýþtýrýrým. Ön ve arkayý gerekli oranda kullanan sistem , yani sürücü sadece arkayý kullandýðýnda önü, sadece önü kullandýðýnda ise arkayý kendi devreye sokan , gerekli oraný sürekli dengeleyen ve abs devreye girme ve devreden çýkma durumlarýný da yine bu kombinasyonu en az bozacak þekilde bu mantýða dahil eden , hem hidrolik hem de elektronik sistemi kombine olan bmw sisteminin adý evo muydu ?
Evet, yazdıklarınızın bir bölümü doğru. Ön freni sıktığınızda arka fren de devreye giriyor. Ancak arkayı sıktığınızda ön fren devreye girmiyor. Mantıklı olanı da bu zaten. Böylece viraj içinde acil durumlarda sadece arka freni sıkarak motorun dengesini riske atmadan yavaşlayabiliyorsunuz.
Ancak ön/arka fren basıncını değişken oranlı ayarlayıp ayarlamadığını bilmiyorum. Yani sistemde otomobillerdeki EBD dedikleri olay büyük ihtimalle yoktur.
Buna karşılık EVO dedikleri sistemde frenler servo desteklidir. Yani manete ya da pedala az bir basınç uyguladığınızda sistemdeki hidrolik pompa ince bir vızıltı eşliğinde çalışmaya başlayarak kaliper pistonlarına normalden daha yüksek basınçta fren hidroliği yollar. Ayrıca manete dokunduğunuz anda fren tutmaya başlar, gecikme olmaz. Ben bu sisteme alıştım, ancak motoruma binen arkadaşlar frenlerin çok hızlı ve güçlü tepki verdiğini söylüyorlar. Motor zınk! diye duruyormuş.. Genellikle beğeniyorlar yani. Sanırım ben de EVO' suz bir motor kullansam "bu motor neden durmuyor?" falan derdim...
Ancak düşük hızlarda kulağı rahatsız eden vızıltıyı sevmeyen bir sürü insan da var. Ben umursamıyorum, önemli olan motosikleti yavaşlatabilmesi diye düşünüyorum.
Lakin negatif tarafı bu sistemin 2 yılda bir değişmesi gereken hidroliklerinin tahliye edilmesi. Sistem normal frenlere göre oldukça karışık olduğu için hidrolik değiştirme işlemi de oldukça zahmetli. Beceri, dikkat ve bir takım özel alet edevatlar gerektiriyor. Sadece kaliperdeki memeyi gevşetmekle olmuyor, ABS merkezindeki sıvıları da tahliye etmek gerekiyor.(Toplamda 11 adet memeyi gevşetmek lazımmış.) Borusan bu işlem için 100 Euro +KDV talep ediyormuş. Ben o paraya gereken aparatları alır kendim değiştiririm daha iyi.
Unutmadan, EVO sisteminde bir pompa bulunması arızalanabilecek ekstra bir parça demek. Bu parça da eminim ucuz bir parça da değildir. Yani arıza yaparsa tamiri daha pahalı olacaktır. Ek olarak bu pompa eminim eskimiş hidrolik sıvısına daha hassastır.
Arka balata ömrünün kısalığı ile ilgili olabilecek birşey daha ekleyim. Yabancı forumlarda EVO' lu fren kullanan BMW sahipleri bir geziden sonra motorlarını parkedip arka diske dokunduklarında epey sıcak olduğunu gözlemlemişler. Ben de motorumda aynı şeyi gözlemledim( elimi rahatsız edecek kadar sıcak oluyor). Ancak ön fren diskinde böyle bir sorun yok.
Bunun nedeni olarak kimisi arka diskin ön diske göre daha az hava akımına maruz kaldığını, kimileri ise arka balata piminin gressiz kalması olduğunu söylüyor.
Sizin fikriniz nedir acaba?
İlyada demiş ki:
Bu rakam mükemmel bence. Orjinal balata 100 lira civarýdýr deðil mi ?
Belki daha bile pahalı olabilir son zamlardan sonra... Ancak muadil olan yabancı balatalar 50-80 lira arasında sanırım...
İlyada demiş ki:
Beraber yolladýklarý eþantiyonlar nedir ? Pimlerin üzerine takýlan o minik segmanlarýn yenileri , pul yada pimler gibi þeyler mi ?
Yok yahu, keşke öyle olsa... Eşantiyon dediğim üzerinde MANN yazan iki güzel tükenmez kalem, bir adet oto parfümü ve bir adet karabinalı MANN anahtarlığı... Benim de motorum için anahtarlığım yoktu iyi oldu.
İlyada demiş ki:
(Araya baþka bir Pink Floyd albümünden birþeyler eklemiþler ??? Dark Side Of the Moon'dan mý ?, Wish You Were Here'den mi ? Neyse, yarýn tekrar dinlersem hangi albümden olduðunu hatýrlarým )
Hatırladığım kadarıyla Dark Side Of The Moon Albümünün 3. parçası olan Time' dan monte etmişler oraya o gitar soloyu
İlyada demiş ki:
Ben de birþeyler ekleyip bitireyim. Roger Waters'ýn gruptan ayrýldýktan sonraki kiþisel çalýþmalarýný dinledin mi ? Þu üç albüm özellikle güzel :
Roger Waters ve David Gilmour' un solo albümlerinin olduğunu biliyordum ama pek dinlememiştim. İyi ki linkleri yollamışsınız, akşam ses kartı çalışan evdeki bilgisayarımdan dinlerim _________________ emirhan
02 R1150R
Kayıt: Dec 20, 2004 Mesajlar: 2345 Nerden: Istanbul, Şişli
Tarih: Sal Hzr 23, 2009 7:36 am Mesaj konusu: devam
Evet..Nerede kalmıştık ??
1994-1999 yılları arasında üretilen R1100GS serisi hakkında kısa bilgiler :
1994
-Kısa ön çamurluk eklendi
-Yeni silindir contası kullanıldı.
-Yağlama sistemi revize edildi. Bu sayede yağ seviyesi motoru stop ettikten sonra
fazla sürmeden kontrol edilmeye başlandı.
-Alternatör kayışı yenilendi.
-311168 şase numarasından sonraki üretimlerde yenilenmiş şanzıman kullanıldı.
1995
-Ön takım geometrisi yenilendi.
-Abs'nin erken bırakmasını engellemek için tekerlek arası mesafe 10 mm uzatıldı.
-Krom kaplı jantlardan alüminyum kaplı jantlara geçildi.
-Gaz teli mekanizması daha sağlam ve yumuşak hale getirildi.
1996
-Kalahari sarısı, renklere katıldı.
-Depo çıkartmaları siyah renk olarak kullanıldı.
-Sele rengi olarak siyaha kırmızı, diğer renklere siyah olarak uygulandı.
-Depo plastikten metale çevrildi. Kapasite 25'ten 24'e indirildi.
-Şase motor bağlantıları, şanziman tarafında kuvvetlendirildi.
-Eksoz ses emisyonu 80 desibel olarak düzenlendi.
-Motor supapları 2 mm ufaltıldı.
1997
-Şanzıman yenilendi.
-Gaz ve jigle kabloları basit şekle indirgendi.
-Diferansiyel havalandırma kanalları genişletildi.
1998
-Depo stickerleri yenilendi.
-Daha geniş yan ayak kullanılmaya başlandı.
-Orta sehpa yeniden düzenlendi.
-Alüminyum jantlarda kaplama kullanılmaya başlandı.
-Yenilenen piston dizaynı ile yağ eksiltme oranı daha düşük seviyeye indirildi.
1999
-R850GS üretilmeye başlandı.
-Şanzıman yenilendi.
-Abs 2 ünitesi soğuk havalardaki problemlere karşı yenilendi.
-Ön sağ fren pistonuna hava alma eklendi.
Son R1100GS Spandau Berlin'de Ağustos 1999'da üretildi. Kasım 1999'dan itibaren R1150GS üretimine başlandı.
Bmw R1100Gs modeli Kasım 1993-Ağustos 1999 yılları arasında toplam 39.104 adet üretildi.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Yardım
Arama
Kullanıcı Grupları
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın
Giriş
Eski balatayı kaliperin pistonlu tarafına yerleştirip tornavidayı manivela gibi kullandım. Bunu yaparken sürekli ve sabit kuvvet uyguladım. Pistonlar yavaş yavaş içeri girdi ve balatayı takmayı başardım.
) birşeyler vardır. Zaten bu saatten sonra benzer kalitede işler çıkartmak ta bence imkansıza yakındır. Çoğu parçayı tekrar etmek, aynı şeyi tekrar birebir çalmak bile zordur, grup için bile çoğu zaman zor olmuştur. Benzer kalıcılıkta ve böylesi geniş bir yelpazede ve asla kendini tekrar etmeden müzik yapan çok az müzisyen vardır herhalde..
