Yolcuyla viraj

[rookie]

Bu hafta sonu ikinci kez yolcum olan arkadaşımla Anadolu Kavağı vs. içeren uzunca ve bol virajlı bir yolculuk yaptık. Toplam yaklaşık 150 km yol aldık. İlk sürüşümüz çok daha kısa ve çevre yolu gibi çok daha düz yollardaydı. Beraber ilk sürüşümüz olduğundan ben normale göre daha yavaş ve temkinliydim. İlk sürüşe başlamadan önce standart brifing'i verip şunları özetlemiştim :
1- Ben in demeden inmeyeceksin, bin demeden binmeyecesin.
2- Konuşarak anlaşmaya çalışmayacaksın. Omzuma iki vuruş "bir derdim var, ilk fırsatta dur", üç vuruş "hemen dur" demektir.
3- Fren, vites küçültme vs. durumlarda kaskın benim kaskıma çarpabilir, hatta bana yüklenebilirsin. Özür dileyecek, korkacak, utanacak bir şey yok. En fazla benim hatamdır ve ben hazırlıklıyımdır.
4- Motor virajlarda yatar. Yatışı benim kontrolümdedir. Herhangi bir tarafa yatmak için ekstra çaba harcama, motorla beraber hareket et. Virajın çıkışına, gittiğimiz yöne doğru bak.

İlk sürüşümüz gayet keyifli ve mutlu geçti, o benden çok zevk aldı hatta. Hatta daha önce arkada bindiği Silverwing'in benim kamyondan daha az titreşimli olduğunu söyleyip dalga bile geçti

Amma velakin, bu hafta sonu olan gezimizde virajlar bir kabus oldu. Açık orman yollarını görünce keyfim de yerine gelip biraz gaz açıp yata yata döneriz diye düşündüğüm ama baktım ki benim GS "Yok abi illa viraj dışına gidecez" diyor. Durdum, bunu indirdim. Bir daha konuştuk. Bir de gördüm ki, benim "çaba harcama" dememi o "motorla yatma" anlamış
"E ben motor düzgün gitsin diye uğraşıyorum dik durmak için" dedi Hatta "Ben daha önce de böyle yapmıştım o zaman :Gayet iyi gidiyorsun, aferin demiştin" dedi. Haklı. O zaman hem yol daha düz, hem de çok daha temkinli olduğumuzdan töleransımız çok daha fazlaydı ve ben bir terslik farketmemiştim.

Bu kez benimle beraber yatmasını, zaten bunun için çaba harcamasına gerek olmayacağını, motor yattığında sadece ona uymasını söyledim. Ancak o zaman anlatabildim. Sonra GS de mevzuya uyandı ve adam gibi dönmeye ve güzel güzel yatmaya başladık

Akşam motoru park etmeden önce yolcumu indirdim. Ama biraz daha yol almamız gerekti. Ben daha hazırlanmadan doğrudan motora atlayıp binmeye başladı, az kalsın düşüyorduk "Napıyorsun yahu" diye kızdığımda "Sen bin dedim zannettim" dedi. Benim hatam İn / Bin komutlarını çok daha belirgin ve kafada kaskla çok daha anlaşılır yapmam gerekirdi

Çenem düştü çok uzun yazdım, kusura bakmayın. Demem o ki, siz siz olun yolcunuza herşeyi 40 (yazıyla : kırk) kere anlatın. Anladığından emin olun. Sürüş yavaş ve temkinli bile olsa olacak en ufak farklılığı/terslği farkedip yolcunuzla konuşup kontrol edin. Otoparkta motora inip binerken düşüp bir daha binmekten korkar hale gelmiş tanıdıklarım var. Benim de başıma gelecek diye çok korktum

Selamlar,
rookie

[Donald_Duck]

Cevremde bilincli, ve tecrubelerini paylasan insanlar gormek ne guzel yarabbi

Kucuk bir kural vardi, benim
http://donald.hypermart.net/Teori/18YOLCU.htm den...onu bu guzel yazina eklemek lazim.

[rookie]

Donald abi,

Sağol, şımartacaksın

Tecrübelerin hepsini paylaşmadım aslında. Bir de işin "Iyy ben o dizliği takmam, robocop'a dönücem. Ay ne kaba eldiven!" kısmını aşmak var. Onunla ilgili "Bayanları korumalı kıyafet giymeye ikna yöntemleri" diye bi teori yazarsın diye hasretle bekliyorum. Ben güç bela aştım.

Selamlar,
rookie

[Cjinne]

_________________

[rookie]

Hakan merhaba,

[Ilker]

Ayiptir sormasi, ne kadar zamandir motor ustundesin rookie? Sundan soruyorum, benim arkadaslar da bir heves "Hadi gezdir bizi." "Suraya gidelim, burayi gorelim" diye artci binmekte israr ediyorlar ama kendime guvenemedigimden, bir de "Allah korusun kaza yaparsam arkadakinin tum mesuliyeti benim uzerimde, kotu birsey olursa ne yaparim?"diye dusunmekten hep "Hayir" diyorum. Bu tur dusuncelere kapilan var mi aramizda? Varsa nasil astiniz? Once arkaniza motorcu birini mi oturttunuz? Benim aklima cozum olabilecek tek bu geliyor.

Bir de, iki kisi oturunca yatis dinamikleri cok mu degisiyor? Su anda motoru bir o tarafa bi bu tarafa yatirip kaldiriyorum, arkada yolcu olunca esek olusu gibi yatmaz/donmez mi oluyor bu makina?
_________________
Entia non sunt multiplicanda praetar necessitatem¹...


Ilker Eryilmaz
2004 Suzuki SV650 S
Belcika/Bruksel

[rookie]

İlker,

3 yıldır 10.000 km.yi biraz aşkın motorsiklet tecrübem var.
Yolcu alma konusunda ben de çok uzun zaman tedirgindim. Çok acemi olduğum zamanlarda çok ısrar ettiği için bir arkadaşımı alıp 1 km kadar gitmiştim ve hayatım kararmıştı stresten. O zaman yedek kaskım bile yoktu.

Bunu aşmak için önce kendim yolcu oldum. Çok güvendiğim bir arkadaşımın arkasında temkinli ve uzun bir yol yaptık. Sonra o da benim yolcum oldu. Çalıştık baya bir Çok faydasını gördüm. Yolcunun motor kullanıcısı olması avantaj ama bazen ters tepebiliyor. Kendi araba kullanan sağ koltukta rahat oturamaz kuralı burda da geçerli. Sana çok güveniyor olması lazım

Şimdi "hadi gezdir" diyene kask, bellik, dizlik, eldiven vs. diye mecburi listesini sıralamaya başlayınca çoğu hemen kaçıyor zaten.

Robocop olmayı kabul edip de binene de yukardaki kısa brifing'i veriyorum önce (ki bu hadiseden sonra modifiye etmek lazım onu anlaşılan, doğrusu Donald abinin yazısında var detaylı).

Yolcu ile motoru yatırırken kontra tekniğinin ne kadar ulvi olduğunu bir kez daha anlıyorsun. Çünkü ağırlığını transfer ederek yatmak çok daha zor hale geliyor. Kontra'yı uyguladığında (en azından benim tecrübem) sen motora ne istediğini söylüyorsun, o seni ve yolcunu yatırıyor zaten. Oh mis

Selamlar,
rookie

[Cjinne]

_________________

[sigma3]

haftasonunda artçı olarak 85kg'lık yeğenimle beraber, ağırlığı şehiriçi olan kısa geziler yaptık. ben 95 kiloyum. motor (TA) gerçekten farklı bir makina oluyor. artçımın refleks ile yaptığı ve başını ani sağa sola çevirmesi sırasında ister istemez meydana gelen ağırlık aktarımı gerçekten seyahat emniyetini riske edecek boyuttaydı. hele düşük süratlerde yanımızdan geçen gösterişli bir motor (güzel bir kız da aynı etkiyi yapıyor) aniden bakışı üzerinde topladığında, motor dahil toplam ağırlığımızın yaklaşık %20-25ine tekabül eden artçımın refleks olarak verdiği tepkiler, sürücü hiç beklemediği için denge üzerinde ciddi tehdit oluşturuyor. artçıya verilen birifte bu noktaya da dikkat etmek gerekiyor.
bu arada bir şey daha öğrendim. bu ağırlık altında vitesler daha sarsıntılı geçmeye başladı, zincir aktarımında bazı zorlanmalar farkettim. yolumuzun üzerindeki honda servisine uğrayıp zincir kontrolu yaptırdım. zincirin çok gergin olduğunu (geçen hafta başka bir yerde ayarlatmışstım), hele 2 kişi binince daha da gerildiğini, bunun motora zarar verebileceğini söyledi. hemen zincir ayarını bolarttık. biraz bol zincirin sesten başka zararı olmayacağını ama fazla gergin bir zincirin aktarmalara büyük zarar verebileceğini ekledi.
bu konuda yorumu olan varsa duymak isterim.

[rookie]

Sigma,

Kesinlikle haklısın. 100 kiloluk yolcu sabit dururken rayda gider gibi giden motor, 50 kiloluk yolcu biraz kıpırdandığında derhal yalpalamaya başlıyor.

GS şaftlı olduğundan zincir gerginliği ile ilgili etkisini bilemiyorum. Ama motoru kontrol etmenin daha zorlaştığı kesin. Özellikle frenlerde kütle artınca motorun durması çok daha zorlaşıyor. Hazırlıksız yakalanırsam da yolcu frende arkadan üstüme yığıdığında kontrolü kaybederim diye özellikle dikkatli olmaya çalışıyorum. Hızlanmanın da farklı olduğu aşikar. Solo sürüşe göre aynı performansı almak için gazı biraz daha açmak gerekiyor ki o kadar gaz açma alışkanlığım olmadığından ben daha yavaş hızlanmayı kabul ediyorum. Yolcu da daha rahat ediyor.

Yahu amma çok konuştum, ukala hissettim kendimi.

Selamlar,
rookie the yolcuyla sürüşün çok bilmişi

[Persiladam]

Acemi bir sürücü olarak sizlerle düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Önceleri artçı ile kullanırken bu işi beceremediğime kanaat getirmiştim. Ne doğru dürüst viraj alabiliyordum, nede rahat olabiliyordum. Sonra işler değişti. Farkındaysanız cümleme "Önceleri artçı ile kullanırken " diye başladım. Siz ne kadar kendinizi kullanıyor zannetseniz de artçınızda sizin kadar motoru kullanıyor. Bunu fark ettiğim anda bu işte bir yanllışlık olduğunu düşündüm . Küçük bir araştırmadan sonra bu işin böyle olduğunu , önemli olanın artçının bilgi düzeyi olduğunu fark ettim. Sadece hareketsiz durmasından bahsetmiyorum . Kücücük bir cümle herşeyi değiştirdi.
" Dönüşlerde , hangi tarafa doğru dönüyorsak o omzumun üstünden virajın çıkışına doğru bak" .
Tek başımayken bile yapamadığım keskin dönüşleri yapabilmeye başladım. Hatta bu konuda DD ye özel mesaj atıp " artçı varken daha iyi viraj alabiliyorum , acaba bendemi bir anormallik var , yoksa ağırlık merkezi , arka tekerin daha iyi yere basması gibi durumlarmı mevzu bahis " diye sormayı bile düşünmüştüm .
Yalnız, malesef 2 kişiyken fenler sanki boşalmış gibi oluyor . Bu konunun çaresini takip mesafesini arttırarak çözebildim. Tabi frenlerin bu kadar boşalmasının sebebi benim motorumun ön tarafında küçük çaplı tek disk olmasındanda kaynaklanıyor olabilir . Daha iyi bir fren sistemi ile bu kadar bariz fark olmayabilir.

Siz siz olun artçınızı bir güzel eğitin . Benim artçım yaklaşık 1000 km den sonra bu hale geldi . Her mola verdiğimizde onun yaptığı hataları ve doğruları ona söyledim . Bana ara ara sinirlensede konunun ne kadar hassas olduğunu , yapıcağı en küçük yanlışın pahalıya mal olucağını kavradı, yolculuklar çok keyifli olmaya başladı .


Not: Artçı işini çözememişken ; Artçıyı indirdiğimde sanki bisiklet kullanıyorum zannediyordum , büyük hafifilik yaşıyordum. Şimdi ise bazen arkamda artçı olduğunu unutuyorum , bazende atçı olmadığını , ta ki frene basana kadar !!!
_________________
"Hummerly, bupperly, zipperly, dupperly, hummerly, bupperly, zipperly, bop" -David Lee Roth

Can Yalım
Aprilia Pegaso T&T Raid
İstanbul - Kadıköy
Member of Toprrraaam Raydırs.

[Ilker]

[Donald_Duck]

Bravo Ilker, benim yoklugumu doldurmussun, tesekkurler.
Evet dogru yanit fren yapmasini bilmek. Progresif frenleme.

"Motor on fren ile durur" demistik ya, tabii bunun icin on tekerlegin asfalta "temas yuzeyi"nde yeterli surtunmenin olusmasi gerek.

Duzgun, avuc ici kadar bir ince aluminyum levhayi parcasini asfalta koydugunuzu dusunun. 100cm2 olsun, asfaltin puruzlulugu ve metalin hafifligi dolayisiyla bunun 2 cm2 si ancak temas ediyordur. Azicik itseniz hereket eder kolayca.

Surtunmenin formulu basinc X yuzey dir. Yani temas yuzeyi ve bu yuzeydeki basinc ne kadar buyuk olursa surtunme de o kadar buyuk olur.

Aluminyum levhanin ustundeki basinci artirdikca, ve sekil degistirecegi icin temas yuzeyi 100cm2 ye yaklastikca artik levhayi kolayca kimildatamayacaksiniz.

Motosiklette, fren ile agirlik on tekerlege biner, malum. Freni aniden sikarsaniz, daha tum agirlik on tekerlege yuklenemedigi icin gerekli surtunmeyi elde edemezsiniz, ve fren tutmaz.

Oysa ki freni "gittikce artan bir basincla" (buna "progresif frenleme teknigi" diyorum) uygularsaniz, yani - yuk one aktarildikca frene uyguladiginiz basinci arttirmak - optimal frenlemeyi elde edersiniz.
"Stoppie", yani arka tekerlegi havaya bile kaldirirsiniz, yine de on tekerlek bloke olmaz.

Ingilizce - Turkce tabirlerle...Unutmayin kelimelerle dusunuyoruz.

Debriyaj "Pull" - cekilir.
Tamamini bir defada sonuna kadar cekersiniz.

Fren "squeeze" - sIkIlIr.

Gittikce artan basincla SIK !

Bunlari yazilari okuyarak ogrenmeniz mumkun degil tabiiki, muhakkak arada bir antreman yapmaniz gerek.

Basarilar
----------

"Surus" bolumune de kopyaliyorum bu mesaji.

[Persiladam]

Frenleme konusu başka başlık altına alındığından dolayı , bu post editlenmiştir.
Alıcılaınız ayarı ile oynamayınız!!!
_________________
"Hummerly, bupperly, zipperly, dupperly, hummerly, bupperly, zipperly, bop" -David Lee Roth

Can Yalım
Aprilia Pegaso T&T Raid
İstanbul - Kadıköy
Member of Toprrraaam Raydırs.

[sbank]

' Bu tur dusuncelere kapilan var mi aramizda? Varsa nasil astiniz? Once arkaniza motorcu birini mi oturttunuz? Benim aklima cozum olabilecek tek bu geliyor. '

Sevgili İlker

Bu tür düşüncelere kapılmana hiç gerek yok. En önemlisi ne zaman bir artçı ile birlikte motosikletini sürmeye kendini hazır hissedeceğin ve arkana alacağın kişi ile (ki bunun illada motosiklet kullanan birisi olması şart değil) hareket öncesi vereceğin eğitim. Hatta buna çok erkende başlayıp nasıl olsa günün birinde beraber seyahat edeceğiniz varsayımından hareket edebilirsin. Ben kendimi 6500 km yaptıktan sonra hazır hissettim. Eşimi ise meğerse çok önceden hazır hale getirmişim bile. Utanmasa bana bu konuda ders verecekti. Peki neden bu kadar uzun bekledin dersen sen bunun cevabını yazında zaten vermişsin. Sorumluluk. Hiç acele etme zamanı gelince hadi artık bende hazırım diyeceksin. O tecrübeye ulaştıktan sonra birde bakmışsın ki kesinlikle zor değilmiş. Ama sabırla bekleyip motosikletinle tek vücut olana kadar belemeni tavsiye ederim. Ben 6500 km'yi 6-7 ayda yaptım. Ve hep yalnız dolaştım. Ne zamanki motosikletim ile bütünleştiğimi hissettim, o zaman kendimi bu konuda hazır hissettiğimden sevgili DD'nin bahsettiği gibi trafiği ve virajı az bir yolda kısa bir tur attım eşimle birlikte. Baktım eşim artık kendini rahat hissediyor hemen akabinde onu Karaburun gibi virajı bol ama nispeten yol şartları temiz trafiği yoğun olmayan bir güzergahta yemeğe götürdüm. Kullanan kadar artçıdada stres oluyor. Hatta artçıda daha fazla bile olabiliyor. Kendini ilk binişte mutlaka aşırı kasıyor. Eşim ilk günün akşamında maratondan çıkmış gibi ağrılar ile karşılaştı ve her tarafı tutuldu. Onun için özellikle ilk binişte artçıyı düşünerek kesinlikle uzun zaman kullanmamak gerekiyor. Ve hatta 5 dakikada bir durup onunla mülakat yapmakta fayda bile var. Her duruştan sonra yeni kalkışta kendini daha alışmış hissediyor. Bu sürücü içinde geçerli. Keşke bütün sürücü arkadaşlarım senin gibi sorumluluklarının bilincinde olsalar. Selamlar

Fatih