Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Ekran basinda izlemek super keyifli, 20 sene oncesi olsa yapmak isterdim ama simdi sadece sana imrenmekle idare ediyorum. Devam ve can'i gonulden kutluyorum... _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Leh’de yoğun Tibet kültürü hakim. Tibetliler güzel insanlar. Ancak Tibet’den de farklıymış buradaki kültür. Budist Manastırları var şehirde ve etrafında. Hindular da var, şehrin ortasında bir cami de. Etrafta görülecek çok yer var; Nubra Vadisi ki buraya gitmek için Kardung La dan geçmek gerekiyor, Leh şehrinin Güneyinde bulunan ve diğer doğu tarafı Çin toprağı olan Pangong Gölü (Tso) gibi pek çok yer var.. Bu sebeple de bu şehirde trekking den turlara kadar pek çok turizm organizasyonu var. Bir de bu belli başlı yerlere gitmek için önceden izin almanız daha doğrusu karne gibi bir şey almanız gerekiyor bunu da şehir içindeki turizm ofisleri aracılığıyla yapabiliyorsunuz.
Şehir şu videodaki gibi bir yere kurulu. Dağların eteklerinde biraz yeşilliği de olan ve özünde çöl olan bu geniş alanda.
Güneyde girişinde kocaman bir golf sahası ve batısında da ufak bri havaalanı var. Kuzeye Karakurum’a doğru Kardung La’ya ve Nubra Vadisine, Kuzey Batıya doğru ise Kargil ve oradan da Keşmir’e doğru gidiliyor.
Bir de bu yapısından ötürü şehrin birkaç sene önce büyük bir sel gelmiş ve bu felakette yüz’ün üzerinde insan hayatını kaybetmiş..
Leh’de yaptığım şeylerden birisi de bir iki tane harita edinmek oldu. Gerek turizm ofislerinden gerekse etraftaki kitapçılardan şehir ve etrafı ile ilgili bilgilere ulaşabiliyorsunuz. Bununla birlikte haritalar pek dört dörtlük değil.
Leh’ten fotoğraflar.
Benzinliğe ve Royal Enfield servisine doğru giderken öğrenciler,
Önce kırılmış çanta demirlerini kaynak ettirdim.
Şu yol işaretleri,
Güzel bir Royal Enfield,
Şehrin girişindeki servise gittim. Son derece yavaş çalışan bir o kadar da dingin bir usta vardı. Motoru gözden geçirdi, yağı değiştirdi.
Etraftaki noktaları gösteren bir tabela,
Sonra havalanın hemen ilerisindeki bir manastıra gittim.
Sonra geri dönüp, Leh Palace’a çıktım.
Karşı tepedeki yapı Shanti Stupa
Tibetli Ailenin ufak oğlu, bir de abisi var, bu haylaz olan.
Babaannesi
Başka bir gün Kargil’e doğru epey de uzakta olan 13. YY’dan kalma bir manastıra gittim. Yol güzeldi ancak gittiğime değmedi diyebilirim.
Khardung La,
Çıkış, Khardung La (rakım 5.600) ve iniş fotoğrafları. Çıkarken askeri bir konvoy vardı önde epey kalabalık çok oyaladı o, bir de toz duman.
Yeniden Leh ve akşam Shanti Stupa’ya merdivenlerden tırmanış, meğer gerisinde bir yol varmış. Leh Palas gibi burası ve manzarası da güzeldi.
Karşıdaki yapı videoyu ve fotoğrafları çektiğim Leh Royal Palace,
Hemis Monestery,
Hemis dönüşü yol,
Çöl’de bir mola,
Ertesi gün başka bir manastır da Küçük Buda,
Leh mütamadiyen askerden sonra gelen gençlerden oluşan İsrailli turist dolu. Turistik, ne istersen var, etrafı zengin. Şehre vardığımda motora bakım yaptırmıştım. Leh Manali arasını yeniden yapmak istedim ve bu yolu iki güne indirebileceğimi düşündüm. Bunun için pazardan ufak bir bisiklet pompası ve iki de levye alıp motorun yan çantaya attmıştım. Ancak yolun devamının Manaliden sonra (Delhiye doğru) bir numarası yoktu. Öte yandan da Leh hoşuma gitmişti. Devam etmek için diğer bir alternatif zaman varsa Kargil tarafından Srinagar, Jammu ve Amritsar’a doğru gitmek. Bunlar değilse de o taraftaki Dharamsala’ya gitmediğim aklıma düştü. Ancak en çok Nubra Vadisine ve mümkünse kuzeyine gitmediğime pişman oldum. Vakit dolmuştu. Motoru kiraladığım yeri aradım. Dedim motoru kargoyla göndersem olur mu? Olur deyip bir şirket söylediler. Uçak bileti alıp motoru kargo şirketine bıraktım. Bu şekilde Leh’de birkaç gün daha fazla kaldım. Uçakla bir saatte Delhiye iniyorsunuz. Bu aynı zamanda Delhiye gelmenin de en pratik yolu. Ancak yükseklikten ötürü birkaç gün sallanıyor bunu yapanlar. Yine de iyi bir seçim olabilir.
Delhi yeniden ve Delhi’den kareler,
-----
Delhideki tatlı oyalanmam ardından uçağa atlayıp döndüm.
Kayıt: May 27, 2008 Mesajlar: 198 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Tem 31, 2012 4:25 pm Mesaj konusu:
VAP53 demiş ki:
Ekran basinda izlemek super keyifli, 20 sene oncesi olsa yapmak isterdim ama simdi sadece sana imrenmekle idare ediyorum. Devam ve can'i gonulden kutluyorum...
levent_t demiş ki:
anlatımın ve fotografların için teşekkürler.
Ahmet abi, Levent teşekkürler..
memomemo demiş ki:
Harika bir is yapmissin Yuksel'im. Manali-Leh yolunu yapmamis olmami da bana tekrar hatirlattigin icin iki elim yakandadir bilesin.
Kayıt: May 27, 2008 Mesajlar: 198 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Ağu 01, 2012 4:59 am Mesaj konusu:
Narada demiş ki:
Paylaşım için teşekkürler...
Hindistan çok ilginç bir ülke. Umarım bende birgün kendi motorum ile gidebilirim.
Zaten mümkünse kendi motorunla git Narada. Royal Enfield iyiydi hoştu ancak raporda da belirttiğim gibi özellikle gittiğim parkurda kendi motorumu aramıştım. Zira trafiğin fazla olduğu yerlerde biraz daha tempolu gitmek o alanı atlatmak isteyebiliyorsun ya da yukarı da yani Manali Leh arasında da etraf arazide daha fazla dolaşasın oluyor. Yani bu seyahatte böyle olmuştu. Bildiğin, daha özellikli motorla bunları yapmak çok daha kolay olur diye düşünüyorum.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız