Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Aug 14, 2003 Mesajlar: 773 Nerden: istanbul
Tarih: Pzr Ağu 01, 2004 10:44 pm Mesaj konusu: İSTANBUL - OLİMPOS / Tek başına 2086 km.
Yola çıkmadan önce tedirgin olmadım değil. Kafamın içinde bi sürü böcek “Tek başına bu kadar uzun yol yapma!” diye tepişiyor. “9 aylık motor ve 8000 km lik yol tecrubesi yeterli mi?”........ Susun böcükler!
23 temmuz saat 10:30 da motoru yükleyip de marşa basınca böcükler sustu.
Mayo, havlu, şort, debriyaj teli, pompa..... İyi tamam, hepsini almışım.
Saat: 14:15... İnegöl’de ilk mola. Köfte merasimi.
Domaniç, Tavşanlı yolundan aşağı... Bu yol hem kestirme, hem de neffis manzaralı bir yol. “Aaa kocaman ağaçlar! Aaa bi sürü çeşmee! Aaa rakım 1500 müüş!...” diye sağa sola bakarken, yol kenarındaki mıcırlara girip kafayı kırmak mümkün. (Ben zaman kaybetmemek için yapmadım.)
Sanırım buralarda yaşayan herkesin bi dikili çeşmesi var. Yol boyunca sağlı sollu bi sürü çeşme.
Tavşanlı’dan 30 km. sonra, Kayaboğazı Baraj Gölü. Sigara molası.
Yolda gördüğüm her güzel şeyin fotografını çekmek için dursam, Denizli’ye ulaşamam. Bir de frenlere yazık.
Neyse, yaklaşık 600 km. yoldan sonra 21:00 gibi memleketim Denizli’deyim.
Denizli’de anemin yaptığı pasta, börek ve şefkat bana kalsın, çevreyi dolaşalım.
İstanbul’dan sonra Denizli’de motor kullanmak çok kolay ve eğlenceli geldi bana. Hemşerilerim diye söylemiyorum; bütün sürücüler çok mülayim. Kimsenin tabakhaneye bişeyler yetiştirme derdi yok. Tabelada yazan hız sınırı neyse o! Sarı ışık yandığında, “hadee ne bekliyoon!” diye korna da çalmadılar. Huşu içinde turladım şehirde.
Denizli'nin genel görünümü:
Madem Denizli’ye kadar geldik, Pamukkale’ye de uğrayalım.
Pamukkale (Hierapolis), Denizli’ye 22 km. uzaklıkta.
Burdaki antik şehir, M.Ö. 2. yy.da, Bergama Kralı 2. Eumenes tarafından kurulmuş.
Oteller taşınıp, otel havuzlarına giden sular tekrar travertenlere verilince, travertenler eski beyazlıklarına kavuşmuş.
3 gün boyunca Denizli’de anne pasta ve börekleriyle iyice semirdikten sonra, 26 temmuz saat:07:00 de Olimpos’a doğru yola çıktım. 340 km. daha yol var önümde.
Burası, Antalya’ya 100 km. kala Söğüt Kasabası civarında “Menekşe Gözlemecisi”. Yemek molası!
- Teyze, gözleme kaça?
- 2... 2 milyon... çok mu geldi?
- .......?.......!
- İstiyosan 1,5 milyondan vereyim?
- 2 tane yiyeyim, 1 er milyondan olsun?
- Peki.
Hiç pazarlık yapma alışkanlığım yoktur. Ama pazarlığı teyze başlattı.
Antalya’yı son hızla, asık suratla geçip (boşverin, tatsız anılar), Olimpos yol ayrımından içeri girdim. Ooh, çam ağaçlarını kokla, cırcır böceklerini dinle... Ama gözün yolda olsun, yol çok virajlı ve dandik asfalt, Sen de yorgunsun!
12:30 da Olimpos’tayım. Pansiyonun önünde arkadaşım Yeliz (Hera) bekliyor (Yeliz, birkaç aya kadar motor sahibi olacak bir motorsever arkadaşım).
Eşyalarımı pansiyona attım. Kaldığım kulübe şöyle bir yerdi:
Olimpos, tarihi kimliğinden dolayı sit alanı ilan edilmiş ve betonarme yapı yapmak yasak. Pansiyonlar 1,2,3 kişilik ahşap kulübelerden oluşuyor. Kaldığım yerin geceliği 15 milyon, kahvaltı ve akşam yemeği buna dahil. 20-25 milyona farklı seçenekler mevcut (klimalı, kişiye ait banyo ve tuvaletli vs...)
Pansiyonların olduğu bölgenin genel görünümü:
Buz gibi bir dere, temiz ve sakin bir deniz, sık ağaçların arasından, beklemediğiniz bir anda fırlayan antik yapılar, huzur... Yok böyle bi yer!
Dere:
Olimpos, zamanında Antik Likya’nın önemli şehirlerinden biriymiş. Kesin tarih yok ama M.Ö. 168-78 yıllarında basılan Likya sikkelerinde adı geçmekteymiş.
Burası Hephaistos Tapınağı.(Hephaistos; Hera ve Zeus’un oğlu. Çirkin ateş tanrısı)
Dere kenarındaki yapı:
Eskiden burası, korsanların sığınak olarak kullandığı doğal bir limanmış. Likyalılar gelince, korsanlar tası tarağı ve hazinelerini toplayıp aşağıda resmi olan kanyondan kaçmışlar. Bu kanyon, Olimpos’un içinde başlayıp 3-4 saatlik bir yürüyüş ve tırmanıştan sonra Musa Dağı’nda son buluyor. Söylentiye göre korsanlar hazinelerini Musa Dağı’na bi yerlere saklamışlar.
Ben (okun ucunundaki) hazineleri dağ taş aradım, bulamadım. Hazine filan yok ama dağ taş kekik dolu.
Araştır araştır nereye kadar?! Olimpos biraz da; ağaç gölgesi, hamak, bira ve cırcır böceğidir.
Olimpos’un çevresinde, gezilebilecek epeyce tarihi ve doğal güzellik mevcut. Yanartaş, şelale, koylar, Phaselis... Zaman olsa da hepsini gezsek.
Bu gidişimde, Yeliz’le Phaselis’e uğradık.
Phaselis, Olimpos’tan Antalya’ya giderken 30 km. kadar uzaklıkta bir diğer antik liman kenti.
M:Ö: 7. yy. da Rodoslular kurmuş.
Phaselis’deki liman caddesi:
Phaselis’den Olimpos’a dönüşte, pansiyon sahibimizin önerisi üzerine yemek için yol üzerindeki Ulupınar yoluna döndük.
Burası, restoranların olduğu bir bölge. Ama öyle böyle restoranlar değil! Muhteşem güzellikte bir yer... “Değirmen Restoran”a oturduk. Ağaçların arasında, bahçenin her yerini ağ gibi sarmış bir sürü dere ve kanal... Adım atacak yerden çok su var mekanda.
Bazı masalar suyun içinde. Ayakları soğuk dereye sallandırarak rakı içip balık yemek nefis bişey olmalı.
Biz daha az ıslanacağımız bir yer seçtik:
... Ve su sesinin verdiği huzurla balıklarımızı yedik, biramızı içtik.
29 Temmuz: 3 güzel günün ardından motoru tekrar yükleme zamanı geldi maalesef .
Saat 13:00 gibi Yeliz’le vedalaşıp Olimpos’tan ayrıldım.
Antalya’yı 20 km. kadar geçince “Karain Mağarası” tabelası gözüme ilişti. Hop, dön sağdaki yola!
Bozuk asfalt... “Çığlık” Kasabası... Hemen solda mezarlık... Nınını nııııııı!... Korku filmlerindeki kasaba girişi... Hiç tırsmadım.
Mağaranın olduğu tepeye motorla çıkmak imkansız. Motoru sağa parkedip, patikadan dağa tırmandım.
Mağaranın girişi:
Karain, Paleolitik (Yontma Taş) dönemde insanlara barınak olmuş bir mağara. Çıkarılan buluntular, mağaranın hemen aşağısındaki küçük müzede sergileniyor.
Yine gelirken farkedemediğim bir antik şehir, “Aizanoi”... Çavdarhisar yakınındaki bu şehir, M.Ö. 200 de kurulmuş. Anadolu’da Zeus adına yapılmış tapınakların en iyi korunmuş olanı bu şehirde.
Denizli’de bir gecelik anne böreği molası. Sabah saat 5:00 de yola çıkış.
30 temmuz; Aynı yoldan İstanbul. Evim güzel evim!
Kafamdaki böcüklerin hepsini yollarda bıraktım.
Not: Yol boyunca huysuzluk etmeden, surat asmadan beni taşıyan motoruma teşekkürler. 10.000 bakımı geldi. En kral bakımı haketti doğrusu.
Ellerine, dillerine sağlık Adaş, harika bir geziyi harika bir raporla süslemişsin.
Merak ettim;
Burada deredeki ne? Yüzen biri mi? Sanki insan kafası gibi ama o sazların arasına yüzmek cesaret ister, ne bileyim sülük mülük vardır
İşte böyle gezi raporlarını ayrı bir başlık altında toplayabilsek de zaman içinde kaybolmasalar.. Bu yazıyı ayrıca izlenimler başlığı altına da göndersene, Gezi Rehberi başlığımız olmadığına göre arşivleme için en uygun yer orası gibi.. ne dersin?
Kayıt: Mar 31, 2004 Mesajlar: 741 Nerden: istanbul
Tarih: Pts Ağu 02, 2004 5:40 am Mesaj konusu:
Tebrikler, harika bir bölge seçmişsiniz gitmek için. Olympos denize dökülen tertemiz ve buz gibi deresi, antik kalıntıları, hemen hemen 0 beton yapılaşması, ağaç evlere gelen her milletten tipleri ile kendine özgü bir yer. Giderken seçtiğiniz rota da çok cezbedici görünüyor. Resimler ve anlatımla çok güzel bir rapor olmuş, teşekkürler _________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Kayıt: Oct 06, 2003 Mesajlar: 749 Nerden: istanbul
Tarih: Pts Ağu 02, 2004 6:18 am Mesaj konusu:
Üstadım eline sağlık... Bol resimli gezi harika olmuş. Bu arada basut'a katılıyorum, şu gezi raporlarının veritabanı oluşturulması fikrini ciddi olarak düşünme zamanı geldi diye düşünüyorum.
tekrar ellerine sağlık
(eline sağlık deyince aklıma geldi, börekler iyimiydi bari? neliydi?)
Kayıt: Jul 16, 2005 Mesajlar: 501 Nerden: İstanbul
Tarih: Pts Ağu 02, 2004 6:34 am Mesaj konusu:
Valla Oğuz en guzelını yapmıssın. Bende gıtmıstım olımpos a hakkatten cok guzel ve huzurlu bır yerdır. O dere gecısı hala duruyormu bılmıyorum ama ben oradan en az 10 kere tekrar tekrar gectım motorla motorun yarısına kadar derındı.... Guzel bır gezı olmus.
Gerçekten gaüzel bir gezi ve rapor olmuş Oğuz. Ellerine sağlık!
Basut'un takıldığı fotoya ben de takıldım. Hatta açaba o kafa gözlük takmış Oğuz mu diye de düşündüm. Sen değilsin demi. _________________ Tolga Demirel
AfricaTwin
KTM EXC 450
Ellerine sağlık Oğuz. Bu sene az gezsekte (Funda benimle aynı fikirde değil ya neyse) arkadaşların sayesinde gençlik yıllarımda gezdiğim yerleri tekrar görmek ve yeniden gezmiş gibi olmak hoş oluyor doğrusu.
Kazasız, belasız sürüş ve sorun çıkartmayan bir motor ile herkese daha nice hayırlı yolculuklar... _________________ Önder DİŞLİ
Ağır Abi
1200 GS ADV
Kayıt: Aug 14, 2003 Mesajlar: 773 Nerden: istanbul
Tarih: Pts Ağu 02, 2004 10:02 am Mesaj konusu:
Donald_Duck demiş ki:
Nice guzel gezilere, raporlara. Motosiklet maceran hic bitmesin!
Güzel dileğin için teşekkürler DD.
Invisible demiş ki:
Şu anne börekelrini biraz daha açsaydın, fotoğraflarla
Oytun demiş ki:
Evet , katiliyorum. Nerde borekler ?
allahallaa, o kadar yere gittim. böreklerde takıldık kaldık . anneme hemmen telefon ediyorum, kargoyla börek göndersin, salı toplantısında yeriz
Basut demiş ki:
Burada deredeki ne? Yüzen biri mi? Sanki insan kafası gibi ama o sazların arasına yüzmek cesaret ister, ne bileyim sülük mülük vardır
AFRO demiş ki:
Basut'un takıldığı fotoya ben de takıldım. Hatta açaba o kafa gözlük takmış Oğuz mu diye de düşündüm. Sen değilsin demi.
o derede yüzen insan kafası bana ait. derede sülük yok, ama derenin insanların pek girmediği yerine şnorkelle daldığımda sazlıkların aralarında bi sürü yılan balığı(?) (uzun siyah kıvrıla kıvrıla giden1-1,5 karış boyunda mahluklar) gördüm. ama zararsızlar.
Batu demiş ki:
Şerrefsiz...
Efendim!
Taner demiş ki:
Giderken seçtiğiniz rota da çok cezbedici görünüyor.
Üstte yazmayı unuttum, konusu açılmışken yazayım, EMOK un Kütahya motor festivalinde dağıttığı çok güzel bir "alternatif türkiye rotaları" haritası var. Hala ellerinde var mı ve dağıtıyorlar mı bilemiyorum, ama edinebilirseniz çok faydalanabilirsiniz. harita için EMOKa teşekkürler.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız