Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Mar 31, 2004 Mesajlar: 741 Nerden: istanbul
Tarih: Cum Hzr 18, 2004 11:58 am Mesaj konusu: düşme hakkında aforizmalar
Herkese merhabalar,
Subjecte bakıldığında "yahu bunun yazarı vespone olmalıydı" şeklindeki yorumları (kendim de dahil) duyar gibiyim ama düşüncelerimi en iyi böyle bir başlıkla özetleyebilirim diye düşündüm
Henüz iki aylık ve yaklaşık 1000 km yapmış bi bir motor kullanıcısı olarak henüz düşmedim veya motoru yere bırakmadım, ama görüyorumki bu er geç başıma gelecek ve DDnin notlarından teorik olarak ne yapmak gerektiği hakkında bir fikrim var ama henüz pratik deneme yapmadım.
Bu noktada yaklaşık 6 sene önce kayakta kötü düşüşüm ve omzumun çıkıp 1 ay askıda kalması ardından 4 senedir düşmeden kayak yapmak (minimum optimum arası risk al, rahat olmaya çalış, kendine güven) şeklinde geçen bir süreçten bahsettikten sonra bunu motorda uygulamaya çalışmak doğru mudur, yoksa bir yerlerde düşme üzerine çalışmak mı lazım gelir, kafamı pek kurcalayan bu sorumu sizlerle paylaşmak istedim _________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Taner sen bence başta yanlış yapıyosun birgün kesin düşerim diye beklersen en yakın zamanda düşersin allah korusun düşünme bole aaa _________________ Mehmet HATİP
XT660R 07
Taner, zihin senin tarafından verilen komutlarla görev yapar. İyi mi, kötü mü, ayıp mı, yasak mı diye ayırımı yoktur. Bu ayrımı yapan başka mekanizmalarımız var konu dışı ama. Sen şuan dikkatini ya da ilgini düşme eylemine vermişsin anladığım kadarıyla. Motorunu ömür boyu kullanırsın değil düşmek bir kere bile devirmezsin (insallah) ya da benim gibi 1150 km de yerde bulursun kendini. Ama bu durum öyle ya da böyle senin ve dahi hepimizin düşüneceği bir sorun değil. Motosiklet kullanıcıları olarak bizim derdimiz (sorumuz/sorunumuz) düşmek ya da kaza değil, üstüne bindiğimiz bu aletin huyunu suyunu teorilerini limitlerini bilmek ve her gün yeni birşeyler öğrenip öğrenmediğimiz olmalıdır. Düşmek ya da kaza gibi olguları hiç düşünmeyeceksin zaten YOKLAR!! Düşünmen gereken bütün bu forumlarda, teorilerde öngörülen tavsiye edilen olmazsa olmaz denilen gereklilikleri yerine getirip getirmediğindir. Motoruna bindiğin an da sorman gerekenler "düşer miyim?" değil " tam kuşam mıyım?", "kaza yapar mıyım?" değil "motorumun aksamları eksiksiz çalışıyor mu, lastik, fren,balata vs. kontrollerimi yaptım mı?", "birine çarparmıyım ya da çarparlar mı?" değil, "moralim düzgün mü, reflekslerim iyi mi, uykumu aldım mı, kızgın ya da öfkeli miyim?" türünden sorular olmalı.
Motosiklet kullanırken ilgini ve dikkatini, kurallara, yola, bilgilerine (hergün yenileyerek), kendine, sevdiklerine ve bizlere olan sorumluluğuna ver. ASLA KAZA YA DA DÜŞMEYE VERME! Olmayan bir şeye dikkatini, merakını verme!
Tekrar ediyorum zihnimiz bizim düşündüğümüzü yerine getirir ve onun aynen bilgisayar programları gibi ayrım yapacak sistemi yoktur*. Eğer olmayan bir şeyi hayatına sokmuşsan yani düşer ya da kaza yapmışsan anla ki dikkatini, ilgini ve sorumluluğunu yukarıda saydığım şeylere toplamamışsın ve/veya yerine getirmemişsin!
Dikkat edersen her kazadan sonra rapor yazılıyor ve sonuç şunu gösteriyor biz bu kazayı davet etmişiz (bunun istisnası yok bence).
Haa düşmek mi istiyorsun o zaman boş bir arazide tam kuşam D.D. nin teorilerini çalışarak -özellikle düşme teorisini- ve limitlerini zorlayarak motorsikletinin kabiliyetlerini sına. Düşme şansın yükselecektir ama bunu bile yaparken "düşeceğim" diye değil "neler öğreneceğim" diye bir yaklaşımla yap. ve D.D.nin hep dediği gibi gülümse.
Neden biliyor musun yollarda sana gülümser motorun da sana gülümser arabalar yayalar da sana gülümser o yüzden, inan buna
Zaten yukarıda saydığım şeyleri yerine getirmişsen gülümsememen imkansız.
* Vicdan, muhakeme, bilinç (üstü/altı) ayrı ve daha karışık sistemlerdir.
Kayıt: Mar 31, 2004 Mesajlar: 741 Nerden: istanbul
Tarih: Pts Hzr 21, 2004 7:25 am Mesaj konusu:
Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim, bu arada kendimi pek iyi ifade edemediğimi de farkettim yazılanları okuyunca
Planar, yazdıklarının hemen hemen tamamında hemfikirim ama benim sorunum düşme fobili bir motor kullanımı ve bunun yarattığı stresin getirdiği/getirebileceği sıkıntılar değil aslında.
Şu dönemde motor kullanırken Airport'un yazmış olduğu "İkarus Sendromu" isimli yazıyı düşündürecek kadar limitleri zorlama dönemine girmiş bulunuyorum, fakat sonra o günkü kullanımımı değerlendirmeye çalıştığımda nerelerde hata yaptığımı düşünüp bir sonraki kullanımda dikkat etmem gereken konuları zihnimde toparlıyorum.
Belli sporlar ve hobileri riski ve adrenalini sevmeyen kişilerin yapması mümkün değil ve kayakta başıma gelen o düşüşün sebebi bilinçsiz limitlerimi zorlamaydı, sonraki seneler daha bilinçli olmaya çalıştım (ne yazıkki o sporda ikiteker gibi teorik olarak da kendini geliştirebileceğin siteler yok (zannediyorum)) ve siyah pistler de dahil düşmeden bugüne kadar geldim. (Motor kullanmak kayağa çok benzediği (veya ben çok benzettiğim)için bu örneği veriyorum.)
Tekrar başa dönersek sormak istediğim şuydu aslında:
Düşmeden motor kullanmak mümkün mü?
Kendi soruma kendim cevap vermeye çalıştığımda sınırları zorlamak, risk almak ve diğer trafik etkenleri düşünüldüğünde bana başa gelebilirliği (yüksek) olasılık dahilinde geliyor. Bunu düşününce de bu tecrübeyi trafiğin olmadığı sakin bir yerde (DDnin notlarından birinde anlattığı gibi) yapmak mı lazım (motorun altında kalmadan düşebilmeyi öğrenmek için), yoksa düşmeden kullanmaya alışmak ve sonradan başa geldiğinde mi görmek doğru olur? Aslında aforizmalarım bununla alakalı
Durum senin kaygılandığın kadar vahim değil anlayacağın . _________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Tarih: Pts Hzr 21, 2004 9:04 am Mesaj konusu: bence
taner demiş ki:
Bunu düşününce de bu tecrübeyi trafiğin olmadığı sakin bir yerde yapmak mı lazım yoksa düşmeden kullanmaya alışmak ve sonradan başa geldiğinde mi görmek doğru olur?
Doğrusu nedir bilmiyorum. Bilen de azdır herhalde. Bence kişiden kişiye değişen öğrenme karakterine bağlı bir mevzu ve kesin doğruları olduğunu sanmıyorum. Kendimden bahsedeyim. Uzunca bir müddet çimenlik alanda düşme egzersizi yapayım diye düşündüm. Olmadı. Zart diye kendimi ve motoru biryerlere atamadım. Bir süre sonra egzersiz yapmama da gerek kalmadı, ilk önce daha ellinci kilometrede, sonrasında 1,200'de, ve en son 4,000 civarlarında asfaltla akraba oldum. En son tecrübeyi 8,250'nci kilometrede taze sürülmüş tarlada yaşadım. Tarlada sürmek hem motor hem sürücü için pek zor bişeymiş ama düşmesi çok lezzetli oluyor. Yumuşacık, hatta hiç kalkma yat uyu falan yani. Ama asfaltta çizilmeyen motor tarlada berbat oldu. Her tarafına toprak girdi falan. Bu kadar düşmeden sonra ne ders çıkardığımı sorarsan, vallahi o kadar ani ve kısa sürede olup bitiyor ki, tavsiye edilen düşme ve korunma yöntemlerini uygulayabilmek için geliştirmen gereken reflekslere sahip olmak için günde en az 3 sefer düşme egzersizi yapıp bunu da herhalde 6-7 ay sürdürmek gerekir diye düşünürüm. Zaten düşme anını detaylı anlatanları hayretle karşılıyorum. Yahu ben ne olup bittiğini anlamadan yeri öpmüş oluyorum, bazıları salisenin onda birine varan detayları anlatıyorlar. Bozukluk bende herhalde.
Neyse, en güzeli düşmemek tabii. Daha güzeli de düştükten sonra hiçbir yaralanma olmadan tekrar yola devam edebilmek. Kolay gelsin.
Tarih: Pts Hzr 21, 2004 9:34 am Mesaj konusu: Düşmez kalkmaz bir allah!
Hımm, o satırları yazarken yeni düşmüş ve tek tek basaraktan yürür bir halde oldugum için (devam ediyor) bu kadar ciddiye almış olabilirim
Düşünüyorum da 100.000 km yapmış bir motorcunun hiç düşmediğini duysam sadece evinin bahçesinde, otopark da filan gezindiği hissine kapılırım. Düşmek motorun bir parçası sanırım. Ayrıca çok da güzel bir eğitmen!
Ama bütün motosiklet kullanıcıları bu eğitmenle hazırlıklı bir şekilde ve mümkünse sadece tarlada tanışsın
Düşünüyorum da 100.000 km yapmış bir motorcunun hiç düşmediğini duysam sadece evinin bahçesinde, otopark da filan gezindiği hissine kapılırım.
Sevgili planar yaklaşık 60 bin km oldu yani dünyayı 1,5 kere dolaştım ve hiç düşmedim ( inşallah hiç de düşmem) ve sandığın gibi evimin bahçesinde ya da 70 km/h ile gitmiyorum . Başkaları karşı çıkabilir belki ama heralde girdiğim her virajda ve yaptığım her sollamada vs. her an düşecebileceğimi aklımdan çıkarmamaya çalışıyorum. Hazırlıklı olmak lazım. _________________ İsmail HATİP
DeeLee6yüzeLLi
Tarih: Prş Hzr 24, 2004 7:37 am Mesaj konusu: Düşme
Ben de defalarca düştüm, devirdim ve kaza yaptım.
İtiraf etmek gerekir ki, düşerkenki o kısacık zaman diliminde yaşanan olağandışı tehlike duygusu başka hiçbir yerde yok ve çok değişik duygular yaşanıyor. Fakat sonrası sıkıntılı.
Düşmemek için dikkatli olmak ve iyi bir adam olmaya çalışmak lazım. Ne demişler,
"Abi, bu motor olayı da o kadar tehlikeli değilmiş, bak 10.000 oldu tık yok, abartılacak bir şey yok, ben bu işi kaptım." dediğinizden çok kısa süre sonra !
Benim başıma geldi de !
Korku bazen iyidir. _________________ 72' Ahmet ERTÜR
70' BMW R 75/5 (Yorgun Frolayn)
05' BMW R 1200 GS (Sarı Şekerim)
05' Kanuni 125 Cheetah (Kara Uçurtma)
CR'dan güvenli sürüş önerisi: Motorumuzu bir gün çocuğumuzun sürmesini isteyeceğimiz gibi sürelim!
Benim 1000 km civarı oldu daha topu topu, daha hiç buluşmadım asfaltla. yeni olmamdan çok tedbirliyim gerçi. 2 gün önce güzel bir düşme tehlikesi geçirdim. Önümdeki araba acı bir fren bastı, ben de acı fren bastım ama arkamda pulyonum olduğundan her zamanki gibi değildi performans ve ön teker kilitlendi... baktım arabaya doğru gidiyorum, gerçi baktım mı bakmadan mı yaptım, doğal refleks mi bilemiyorum ama freni bırakıp sağa kırdım ve otnun yanında durabildim.
bence böylesi her durumun arkasından ciddi bir ne yaptım raporu vermek gerekli kendine, ve buradan ne yapmamalıyım...
Kayıt: Mar 31, 2004 Mesajlar: 741 Nerden: istanbul
Tarih: Prş Tem 29, 2004 3:07 pm Mesaj konusu:
dexterity demiş ki:
Benim 1000 km civarı oldu daha topu topu, daha hiç buluşmadım asfaltla. yeni olmamdan çok tedbirliyim gerçi....... arkamda pulyonum olduğundan.....
Tabii ki söylemek bana düşmez ama en azından birkaçbin km daha yaptıktan sonra pilyonla hareket etseniz? Ben de çok sabırsızlanıyorum, 3000 km civarı yaptım 3,5 aydır, ama geçenlerde ilk kez bırakmak zorunda kaldım benim moturu...
Benim eşim de pilyon olmaya çok hevesli ama ben biraz daha sabredeceğim galiba _________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Kayıt: Oct 06, 2003 Mesajlar: 749 Nerden: istanbul
Tarih: Prş Tem 29, 2004 3:18 pm Mesaj konusu:
bir başka topikte de yazmıştım. Kendim değil, yolcuyla beraber düşmekten çok korkuyorum. Kendim bi şekilde kurtarırım, kurtamasam bile kendim ettim kendim buldum olur. Ama yolcuya bi zarar gelirse hayli üzülürüm.
DÜşme konusunda ortak nokta, düşme anının hatırlanmaması galiba. Ama yine de düşmeyi beklememek gerektiği düşüncesi en doğrusu.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız