Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Cmt Arl 13, 2003 8:26 am Mesaj konusu: ÖLMEK İÇİN DEĞİL, ÖLENE KADAR MOTOSİKLETE BİNMEYİ DENEYİN.
Merhaba arkadaşlar,
Son zamanlarda olan bazı üzücü kazalar sonucunda Zafer arkadaşımızın yazısı aşağıdadır. Umarım son günlerde aramızdaki bazı AŞIRI HIZ YAPABİLEN motorlara karşı olan hevesli arkadaşlarıma yol gösterici olur..?
V.Ahmet PINAR (VAP)
--------------------------------
Sevgili Arkadaşlar,
Daha önceden de bu konu ile ilgili bir yazım olmuştu. Rahmetli Raif Ağabeyin vefaatinde içinde bulunduğum duyguların etkisiyle oldukça saldırgan bir yazı yazmıştım. O günden bugüne fikirlerim halen değişti mi, hayır.
Motosiklet, hepimizin hayatında oldukça önemli bir yere sahip ve hatta birçoğumuzun hayatının çoğunluğunu kapsayan bir hobby. Kimimiz için artık hobby den çok bir ulaşım aracı. Ancak gördüğüm o ki, genç yaşlı demeden bir çoğumuzu da aramızdan alıp götüren ve bizlere büyük acılar bırakan bir hobby olmaya başladı. Bunda suçlu, acaba motosiklet denilen araç mı, yoksa bizler mi? Evet motosiklet tehlikeli bir araç. Ancak içinde bulunduğumuz şu ortamda yürümek de, alışveriş mağazasından alışveriş yapmakta, bankaya gitmek de tehlikeli. Diğer seçenekler de alternatifler yaratabiliyoruz. Suçu, kana susamış canilere atabiliyoruz. Ölenlere rahmet ediyor, kalanlara başsağlığı diliyoruz. Aynı motosiklette olduğu gibi. Ama motosiklet kazalarında ne hikmetse hiç motosikletlere suç bulmuyoruz. Bu aletlerin suçu yok mu? Bence var. Ama onların suç teşkil ettiği konuyu aslında bizler yaratıyoruz. Nasıl mı?
Yeni bir motosiklet modeli çıkıyor. Çok hoş, çok güzel.
"İşte hayatımın motosikleti, bundan mutlaka edinmem lazım. Bu sayede hem kendi egomu tatmin eder, hemde çevreme bol bol hava atarım.."
Yada,
"İşte benim almam gereken, bana yakışan motor bu. Bundan başkasını alırsam, çevremdekiler ne der sonra? Klasıma yakışmaz diğerleri!"
Yada,
"Hayat tehlikelerle dolu zaten. Olacağı varsa olacak. O yüzden alayım anasını sattığımın motorunu. Hem bana birşey olmaz. Koca camiada beni mi bulacak kaza?"
Gibi birçok sebepler üretiyoruz kendi kendimize. Henüz yeni motorcular (lütfen kimse alınmasın yeni motorcu dediğim için ama biraz çuvaldızı kendimize batırmanın zamanı geldi.) ki bunlardan kastım sene itibarıyla değil, km itibarıyla söylüyorum, motosikletini hemen büyütmenin yollarını arar oldular. Soruyorsun,
- 10000 km yol yaptım. Artık motorumu büyütmenin zamanı geldi, hem diğerlerinde büyük motosikletler varken benim ki onların yanında oyuncak kaldı, diyerek savunmalarını baştan hazırlıyorlar.
Yada,
- 16000 km oldu, biliyorum daha erken motorumu büyütmek için ama aklım o motorda işte. Aklımda kalacağına altımda yol alsın. Hem ben hız yapmam.
Arkadaşlar, kabullenmesek de motosikletini büyütmenin en büyük sebeplerinden biri, çevremize atacağımız "HAVA" dır. Altımızdaki motosikleti de aynı otomobilimiz gibi gösterişlisinden, en pahalı olanından, en güçlü olanından seçiyoruz. Hadi otomobilde bir şansımız var. Peki motosiklette var mı?
Henüz yeni motosiklet sahibi olan arkadaşlarla tanışma fırsatım oluyorlar. İlk motosikletleri büyük hacime sahip motorlar oluyor.
- 600 cc lik aldım ama gidip 1000 cc lik almadım. Biraz tecrübelenince onlardan alacağım.
Savunmaya bak!!!! Size kısaca bir teknik açıklama yapayım.
600 cc lik bir Racing, Motor Gücü 100-125 hp arasında. Bu gücü 11500 rpm ile 13000 rpm (Rpm = Devir/dk.) da sağlıyor. Yani, krank dakikada 11500 rpm dönüyor. Saniyede 191 defa dönüyor. Biraz düşündürücü dimi? Ve bu motorların 0-100 km/h hızlanma değerleri ise 2,4 - 2,9 saniye gibi oluyor. Şimdi bu gücü kontrol etmek sizce kolay mı?
Peki Racing değil de Enduro'dan bahsedelim. Aşağı kalır yanı mı var? Hayır.
650 cc lik bir Enduro, Motor gücü 45-55 hp arasında. Bu gücü 7500 rpm - 8500 rpm de sağlıyor. Yani krank dakikada 7500 devir dönüyor. Saniyede 125 kez dönüyor. Ağırlıkları ise 180 kg civarında oynuyor. Bunlarında 0-100 km hızlanma değerleri 4,5 - 6 saniyeler arasında değişiyor. Yani yukarıdakilerden çok da aşağı kalır değil. Evet bu gücü kontrol etmek, yukarıdaki bir racing ten daha kolay. Ama yeni başlayan biri için mi? Değil... Yada henüz birkaç bin km yapmış insan için mi? Yine hayır. 1000 cc likleri söylemeye gerek görmüyorum bile.
Avrupa'da yeni başlayan bir motosiklet sürücüsü, ilk olarak 50 - 200 cc arasındaki motosikletleri en az 2 sene kullanmak zorunda. Ondan sonra yeniden sınava girip, yeterlilik sağladığı takdirde 2 sene de 200 - 400 cc arasındaki hacimli motosikletleri kullanıyorlar. Ondan sonra seneye göre motosikletlerini büyütüyorlar. Ancak her seferinde yeterlilik sınavına tabi tutuluyorlar. Eğer bu sınavlardan başarısız olurlarsa, küçük cc li motosikletleri kullanmaya devam ediyorlar. Taa ki eğitmenlerini ikna edene kadar. Ancak maalesef ki ülkemizde bizler kendi kendimize yeterlilik veriyor ve en kısa zamanda daha büyük motosikletleri almaya çalışıyoruz. Sonuç "GERİDE ACILI BİR AİLE, ARKADAŞLAR, TEHLİKELİ İMAJ"
Sevgili arkadaşlar, 10000 -15000 - 20000 km ler tecrübe kazandırmaz. Bu km'lerle sadece kullanmış olduğunuz motosiklete adapte olursunuz. Onunla bütünleşirsiniz. Ancak yeni bir motosiklete geçtiğinizde ki bu büyük bir motosikletse, siz çok acemisinizdir. Ne motorun özelliklerini, ne karakterini bilmiyorsunuzdur. O motosiklet, sizin için POTANSİYEL BİR TEHLİKE'dir. Şunu sakın aklınızdan çıkarmayın, ister 4 teker, ister 2 teker olsun her aracın bir karakteristik sürüş tarzı vardır. Bu aynı marka, model olsun farketmez. Şöyle deneyin, aynı model, aynı km.lerde, aynı marka bir başka arkadaşınızın motosikletini kullanın, farklı gelecektir size. Yabancılık çekeceksiniz. Hareket ederken, viraja girerken, fren yaparken çok büyük farklılıklar hissedeceksiniz. İşte o size yabancı bir motosiklet. Ve siz ona alışıncaya kadar sizin katiliniz olmaya aday. O ana kadar yapmış olduğunuz km'ler, o an için tamamen resetlenmiş olacaktır. Siz artık acemi durumunda olacaksınız. Ne zaman ki yeni motosikletinizle birkaç bin km yaparsınız, o zaman alışacaksınız. Ha burda eğer sizin yapmış olduğunuz km, eğer 10 -15000 km değil de 25-30000 km olsaydı, alışma süreciniz daha kısa olurdu. Daha fazlası olsa çok daha kısa süreler olurdu. Dikkat edin, tehlikede olduğunuz süreden bahsediyorum.
Geçtiğimiz sene Yunanistan'dan gelen motosikletli dostlarımızla yapmış olduğumuz konuşmalarda, aynı motosikletle 100000 km ler yapanlar, bunu aşanlar vardı. Onlar bu işi gerçekten hobby amaçlı yaptıklarından altlarındaki motosikletlerin büyük yada küçük olması, onlar için birşey ifade etmiyordu. Sonuçta yine iki teker üstünde hareket ediyorlar ve hobby lerini gerçekleştiriyorlardı. Onlar bizden daha mı az tecrübelilerdi peki? Tabii ki hayır. Ama onlar bilinçli kullanıcılardı ve motosikletin onlar için tehlikelerini bertaraf etmenin yolunu biliyorlardı.
Şimdi büyük bir motosikletin tehlikesinden biraz bahsedelim.
Her insanın içinde adrenalin duygusunu yaşamak vardır. Bunun çeşitli yollarını arar. Elimin altında güç olsun ama ben bunu kullanmam diyen yalan söyler. Mutlaka o gücü kullanır.
- Ya, uzun yolda araç sollarken, düşük gücü olan bir motor beni tehlikeye sokuyor. Bastım mı geçmem lazım ki tehlikeden kaçayım.
Geçme o zaman kardeşim. Yol boşalınca geç sende. Niye riske atıyorsun ki kendini? Güç olduğu sürece risklerini de artırıyorsun. Nasıl olsa geçerim düşüncesi ile ona göre yol almaya başlıyorsun. Bunu bilinç altından yapıyorsun. Oysa gücünü bildiğin bir motosiklet olsa altında, risklerini en aza indirmeye çalışıyorsun. Yol boşsa geçiyorsun, daha düşük limitlerde gidiyorsun, daha yavaş virajlara giriyorsun. Yani tehlikeleri otomatikman minimuma indirgiyorsun. Gideceğin yere daha rahat gidiyorsun, yorulmuyorsun, etrafını görme fırsatlarını kaçırmıyorsun. Süre olarakta hızlı gidenden çok az bir farkla ulaşıyorsun gideceğin yere.
Bir diğer nokta ise tehlike anında, tehlikeden mi kaçayım, motorun gücünü mü kontrol edeyim derken kaza zaten oluşuyor. Sadece büyük hacimli motosiklet değil sorun, ebatsal olarak daha büyük, ağırlığı daha fazla motosikletler de tecrübesiz insanlar için büyük tehlike oluşturuyor. Altınızdaki kütle ne kadar büyük olursa, kontrol etmeniz de o kadar zorlaşıyor. Bunu en kolay kaygan bir yolda hissediyorsunuz. Kendi cüsseniz ile altınızdaki kütleyi kontrol etmenin ne denli zor olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Yarış amaçlı üretilen motosikletlere dikkat edelim. Genelde çok hafif olurlar. Bunun sebebi sadece daha az ağırlık, birim kütleye düşen daha yüksek beygir gücü değil, kontrolü daha kolay bir kütle, daha az harcanan enerji, daha az yorgunluk vs. vs... Görüyorum ki 50 kg. olan bir bayan, 180 kg lık kütleyi kontrol etmeye çalışıyor. Sizce ne derece başarılı olabilir? Yada 70 kg olan bir adam, 240 kg lık bir kütleyi kontrol etmeye çalışıyor. Şöyle bir hesap vardı yanlış hatırlamıyorsam, bir insan, ancak kendi ağırlığı kadar olan bir kütleyi zorlanmadan kaldırabilir. Bunun üstündeki ağırlıkları, insan üstü bir çaba ile yapar. Ancak limitlerdir ve çok çabuk yorulur. (Halterciler hariç)
Bir de diğer bir konu sele yükseklikleri. Bacak boyu 75 cm olan bir kişi, 85 cm sele yüksekliği olan motosiklet kullanıyor. Tecrübesi ise zayıf. Ayaklarını yere koyma isteği sürekli var. Yavaşlamalarda hemen ayaklar yere iniyor. Yere değecek mi? Belki parmak uçlarında. Peki o kütleyi parmak uçlarında nasıl taşıyacak? Hasbelkader taşıyor. Ama en ufacık zorlanmada motosiklet yerde. Şanslı ise ayakları altında kalmaktan kurtuluyor. Diyeceksiniz ki Cross motosikletlerinde adamların ayakları bile yere değmiyor ama bu adamlar yarışıyor. Sizde de o tecrübe olsa, sizde binin. Adamların işleri. Yada uzun yıllardır artık motosikletin üstünde olduklarından, ayaklarını yere indirme gereğini pek duymuyorlar.
İşte arkadaşlar, yukarıda saymış olduğum bir çok sebep, motosikletleri kana susamış katillerden farklı kılmıyor. Ama bu cansız kütleler mi suçlu? Hayır. Buna sebep veren insanlar, yani yine bizler suçluyuz. Bu masum hobby amaçlı araçlarımızı, kana susamış cani yapan bizleriz, onlar değil. 1992 yılından beri bu motosiklet kullanıyorum. Toplam yapmış olduğum km, 300.000'e merdiven dayadı. Ama halen 650 cc bir motosiklet kullanıyorum. Bundan sonra alacağım da 650 cc olacak. Lütfen bu duyarlılığı sizlerde gösterin. Gösterin ki, artık bu mail guruplarında kaza haberleri, kaza sonucu ölüm haberleri olmasın.
Biliyorum yazı çok uzun oldu. Belki çok ukalaca bir yazı oldu. Ama eminim ki bir çoğunuz okuduğunda bana hak verecektir.
[color=red]KONTROL EDEBİLDİĞİN GÜÇ GÜLDÜRÜR, KONTROL EDEMEDİĞİN GÜÇ ÖLDÜRÜR.
ÖLMEK İÇİN DEĞİL, ÖLENE KADAR MOTOSİKLETE BİNMEYİ DENEYİN.[/color]
Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.
Tarih: Sal Arl 16, 2003 9:40 am Mesaj konusu: yazı
Ne yani, şimdi bu sert bir yazı mı kardeşim..bence değil..bilakis zafer arkadaşımızın kaleminden bal damlıyor..bilhassa benim gibi tırsak motorculara destek olmuş, süper bi iş yapmış...
Abi imajlı motorcu: "gözüm sen kaç km yaptın bu aletle, kaç ay oldu alalı felan?"
Goblin: "walla abi anca 4,5 ay oldu, topu topu da 2500 km falan yaptım"
Abi imajlı motorcu: "ohooo sen bu yaza değiştirirsin artık, hem ne o öyle imaj yok bişey yok, pizza olayı falan, heee?"
Goblin: "ya ben memnunum, hem değiştirecek olsam da önümüzdeki kış falan yaparım o işi"
AİM: "eee, ne alcen pekim?..şöyle bi 650'liğe geçersin herhal?"
Goblin: "yok abi, ben bi twister alıp, ömrü billah ona yapışçam, mazallah benim işim olmaz öyle zebellah aletlerle"
AİM: "Napçan o sıskayı, motor dediğin 650'den başlar olm"
AİM destekçisi motorcu: "Tabe olm, alcen şöyle bi 1000 cc, kurulacan üstüne, yaldır yaldır gezecen..ehuehuehue"
Goblin: "..."
gerek motorcu camia, gerekse motorla ilgisi olmadığı için bilgisizliğinden bu tip önerilerle gelen onlarca arkadaş var çevremde...neyse ki dünyada Zafer ve onun gibi düşünen site sakinlerimiz de var...ya o da olmasa?
ben de bikac hafta once twister aldim gercekten de cok memnunum.ama millete fotolarini falan gosterince bi de 250lik deyince adamlar ağiz burun kıvırıyolar.ne yani 600luk motorla mı baslıcaktım?gerci pek de umrumda degil ne de olsa motor konusunda hic bi fikri olmayan insanlar boyle tepki weriyo.o yuzden boyle tipleri umursamamak gerekiyo.
Kayıt: Aug 13, 2003 Mesajlar: 2531 Nerden: Bruksel
Tarih: Prş Arl 18, 2003 12:42 pm Mesaj konusu:
intimidator demiş ki:
ben de bikac hafta once twister aldim gercekten de cok memnunum.ama millete fotolarini falan gosterince bi de 250lik deyince adamlar ağiz burun kıvırıyolar.ne yani 600luk motorla mı baslıcaktım?gerci pek de umrumda degil ne de olsa motor konusunda hic bi fikri olmayan insanlar boyle tepki weriyo.o yuzden boyle tipleri umursamamak gerekiyo.
Bunlarin en sinir bozan yani (en azindan benim icin) motordan zerre anlamadigi halde embesil yorum yapanlar. Mesela altimda Hornet varken, naked motor oldugundan, bakip
"Nihohaha, bu ne lan? Kurye motoru mu aldin?'
demeleri. Orada ucan tekmeyle arkadasa gerekli cevabi vermek var ama... _________________ Entia non sunt multiplicanda praetar necessitatem¹...
Ilker Eryilmaz
2004 Suzuki SV650 S
Belcika/Bruksel
bana da kurye motoru mu aldın lan diyolar.sonrada yapmacık yapmacık hııı güzelmiş ya kac para bu falan filan diyolar.ben yine de bu denyolara kucuk cc'li motordan baslanması gerektigini anlatıyorum.en azından sagda solda birileriyle konusurlarken bana söyle dedilerdi die arkadaşlarına anlatirlar belki de millete faydalari olur.
ama en iyisi bunlari umursamamak
Bu konuda yazilan hersey benimde basimdan gecti...
Ozelliklede "intimidator" e aynen katiliyorum. Bende "twister" almayı dusunuyorum...
Yine bir gun okulda Honda'nın web sayfasından Twister'ı (mı) incelerken yanımdaki sahis; "bunu mu alacan bea?! artik arkaya takar cantayı bize de pide servisi yaparsin" demisti.. Sesimi cikaramadim...
Fakat artik bu tur durumlarda insanlari bilinclendirme gibi konularla hic vakit harcamamayi ogrendim, o yuzden "eger otomobil kullanmaktan zevk aliyorsan motosiklete hic bulasma" deyip geciyorum.
Dogru mu yapiyorum?
Bence Evet... Cunku boyle bir durumda kisiyi egitmek bana dusmez diye dusunuyorum...
Fakat motosiklete gonul veren ve bu konu hakkinda bilgi edinmek isteyenlere elimden geldigince yardim etmek istiyorum.. Ona okumasi icin; benim toparladigim ve aralarinda Deniz Algün, Tolga Büyüköner ve ozelliklede Reşat Arbaş gibi bircok degerli motosiklet binicisinin yazmis oldugu "Motosiklet Teorileri" yazilarini okumasi icin veriyorum. Ayrica guncel olarak da takip edebilmeleri icin sitemize yonlendiriyorum..
Ve bu camiaya yeni bir dost daha kazandiriyorum...
Kayıt: Feb 18, 2004 Mesajlar: 148 Nerden: İstanbul-Cihangir/Sile
Tarih: Pts Tem 12, 2004 8:17 pm Mesaj konusu:
Ilker demiş ki:
intimidator demiş ki:
ben de bikac hafta once twister aldim gercekten de cok memnunum.ama millete fotolarini falan gosterince bi de 250lik deyince adamlar ağiz burun kıvırıyolar.ne yani 600luk motorla mı baslıcaktım?gerci pek de umrumda degil ne de olsa motor konusunda hic bi fikri olmayan insanlar boyle tepki weriyo.o yuzden boyle tipleri umursamamak gerekiyo.
Bunlarin en sinir bozan yani (en azindan benim icin) motordan zerre anlamadigi halde embesil yorum yapanlar. Mesela altimda Hornet varken, naked motor oldugundan, bakip
"Nihohaha, bu ne lan? Kurye motoru mu aldin?'
demeleri. Orada ucan tekmeyle arkadasa gerekli cevabi vermek var ama...
KESINLIKLE HAKLISIN BIDE KURYE MOTORU DIYE BIR KAVRAM VAR KI ANLAYAMADIM HEM NE VAR KI BENDE AYNI ALETTEN KULLANAMAZ MIYIM ?
BIR ARKADASIM VAR MOPED KULLANIYOR AMA SADECE KULLANIYOR YADA O OLE SANIYOR BIRGUN BERABER MOPEDLERLE GIDERKEN BENI GECTIGI ICIN NASL GURULANDI VE BUNU MILLETE ANLATTI TAHMIN EDEMEZSINIZ SANIRIM BU GIBI INSANLAR ICIN MOPEDLERI SON HIZDA BAGIRTARAK YARISTIRMAK BIR SAVAS BICIMI HA BIDE BU INSANLARIN AKLI FIKRI MODIFIYEDEDIR (KOTU BIR MODIFIYE KADAR ARACI CIRKINLESTIREN BIRSEY OLAMAZ) ARAC ALTLARINA TAKILAN NEONLERI SAYMIYORUM BILE MOPEDLERIN AKUSU YOKTUR AMA BU ARKADASLAR BU ARACLARIN HER YERINE ISIKLAR FALAN TAKARLAR SONRADA NEDEN BU ALMIYOR YOK NEDEN YOKUS CIKAMIYOR DIYE SORARLAR BENCE KESINLIKLE BILGISIZLIK GOSTERIS MERAKLILIGINDAN KAYNAKLANAN BIR DURUM BU
ONLAR DA HAKLILAR ASLINDA NEED FOR SPEED GIBI COK KOKLU BIR ARABA YARIS OYUNUNUN SON VERSIYONU BILE SADECE MODIFIYE UZERINE OYSAKI BEN OYUNUN GIDEREK GELISEREK SURUCULIK YETENEKLERI UZERINE OLMASINI BEKLERDIM
NEYSE BU INSANLARA MODEL OLARAK BUNLAR GOSTERILIYOR VE TABIKI MOTORCULUKTAN BI HABERLER _________________ Barlas Selçuk
İstanbul-Cihangir/Sile A rh(+)
HONDA XL 200 (2004) / 34 BJ 1958
barlopontybarlax@hotmail.com http://www.geocities.com/barloponty http://www.websamba.com/Barlas
Kayıt: Aug 08, 2003 Mesajlar: 449 Nerden: İstanbul
Tarih: Pts Tem 12, 2004 9:19 pm Mesaj konusu:
Bu konu bundan daha güzel ve açıklayıcı bir şekilde kaleme alınamazdı. Teşekkürler Zafer.
Bu yazının linkini ana sayfada bir yere görünür şekilde koyup , uzun bir süre orda tutmak lazım . _________________ "Hummerly, bupperly, zipperly, dupperly, hummerly, bupperly, zipperly, bop" -David Lee Roth
Can Yalım
Aprilia Pegaso T&T Raid
İstanbul - Kadıköy
Member of Toprrraaam Raydırs.
Ben de katılıyorum yazıya, her ne kadar kurallara uymamış olsam da. Ben XT 600'le başladım, 3 aydır kullanıyorum, 1000 km ancak olmuştur daha.
kesinlikle küçük hacimle başlamak gerekir bence de, yeniysen düşme ihtimalin çok fazla ve düştüğünde alacağın zarar küçüklerde daha az. Ben başladığımda bunun farkındaydım gerçi, 250lik bir gn ile başlama niyetindeyken XT 600'e hem de tanıdığım bir XT'ye rastlayınca dayanamadım.
büyük hacim birinci olarak kurallar getirdi, ilk 15 gün evimin çevresinden 1 kmden fazla uzaklaşmadım. sonraki 1.5 ay da sadece belirlediğim yerlere girdim.(bir kaç kez servis gidişi hariç). Düzenli olarak çalıştım bir de motosikletimle; durma, yatma, virajda yavaşlama, kıvırma...
büyük motorla başlayan arkadaşlar; kesinlikle spor yapın. motosikletten önce ayda bir iki spor yaparken şimdi iki günde bir koşuyorum. spor gerekli, altındaki makine çok güçlü ve bazı anlarda senin zıttına çalışan bu gücü "bir anlık olsa da" kontrol etmen gerekiyor. Squat çalışın bol miktarda, bu bazı durumlarda motoru yere bırakmayı engelliyor.
yani kısaca, büyük hacimle başlamak doğru değil; yok başladıysanız hiç bir şey için de geç değil. Tüm hacmi kullanmadan öğrenmek, gücü progressive olarak kullanmak, 600lük motorun 600lük olduğunu belki de 1 yıl sonra farketmek gerekir. Motosikletin Kullanılan gücü artarken sporla kendi gücünüzü de arttırmak gerekli bir yandan da...
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız