Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Daha önce birçok kez motosikletle geçtiğim Antalya - Konya arasını yolun 200. üncü Km sindeki zirve turistik tesislerinde bir tatlı molası vererek tamamlıyorum..
Yalnız sürdüğüm için yollarda pek fotoğraf yok.. Bu yolun tek ilginç tarafı konya ya 20 km kala radara girmem ve 126 km için polisin 202 ytl ceza yazması.. ceza maddesi 51/2b imiş
Konya ya 4 saatlik bir sürüşle varıp hemen buradaki inşaata bir göz atıp Aksaray daki iş için yola koyuluyorum. Bu yolu ilk kez geçeceğim. Burası 140 km lik son derece düz ve sıkıcı bir yol.. Birde üstüne üstlük sancaktan çok kuvvetli bir rüzgar esiyor. ..
Bu sıkıcı yolun tek güzel tarafı yol kenarındaki çiçekleri...
Aksaray a 40 km kala Sultan Han da mola veriyorum. .
SULTAN HAN
Aksaray-Konya karayolu üzerinde Aksaray’dan 40km. uzaklıkta, aynı adı taşıyan kasabadır. 1228 yılında Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad tarafından yaptırılan kervansaray, Selçuklu kervansarayların en güzellerinden biridir. Ortasında köşk mescidi bulunan dikdörtgen avluya muhteşem taç kapıdan girilir. Avlunun sağında revaklar, solunda depo ve odalar bulunur. Avlunun solunda ikinci bir taç kapıdan ahıra girilir. Burası sekizerden dört sıra 32 ayakla birleşen sivri kemerlere dayanan tonozlarla örtülüdür. Bu kısmın aydınlanması dıştan koni içten kubbe olan ‘fener’in pencereleriyle sağlanır.
iç avludan . .
içeriden avluya doğru . .
Hanların olmazsa olmazı Taç Kapısı . .
Aksaray dan konya ya dönüş..
Yoldan 4 km ayrılarak Obruk Köyüne sapıyorum.. Ve Obruk Han. . .
Hanın içinden ..
Sanırım burayı belkide kışa yetiştireceğiz diye çok acelece yapmışlar. Kullanılan taşların çoğu civardaki kalıntılardan toplanmış devşirme taşlar. .
Anadolu Selçuklu döneminde ticaret yolları üzerinde kurulan hanlardan bir örneği de Obruk Hanıdır. Obruk Hanı, Konya'yı Aksaray'a bağlayan yol üzerindedir.
Plan olarak üstü açık bölüm (avlu) ile kapalı hacimden oluşan klasik Selçuklu hanları şemasına sahiptir.
Giriş bölümü iki katlı olarak inşa edilmiş, planın uzun ekseni üzerindeki han kapısının üstü açık mekana (avluya) girilir. Giriş toprakla dolmuştur.
Avlunun etrafındaki mezarlıkların tonozları yıkıldığından bu bölüm çok harap durumdadır. Avludan kapalı kısma geçilir. Kapalı kısmın giriş duvarları tamamen yıkılmış olduğundan portale ait mimari elemanlar hakkında bilgiye sahip değiliz. Fakat diğer hanlar gibi kapalı kısmın girişinde, Cümle kapısı gibi yüksek, görkemli bir kapının var olması gerekmektedir.
Yapıyı inşa ettiren ve inşa tarihlerini belirten bir kitabe bulunmamaktadır. Han inşaatında kesme taş ve devşirme malzemeler kullanılmıştır. Gerek taş duvar örgüsündeki kaba işçilik ve gerekse taş süslemeden yoksun bulunuşu kısa sürede, acele olarak yapıldığı izlenimini uyandırmaktadır.
Bölgeye Adını veren Kızören obruğu
Obruk Gölü, günün her saatinde rengi değişen, 145 metre derinliğinde, Konya-Kapadokya arasında yolculuk edenlerin mutlaka görmesi gereken bir doğa güzelliğine sahip..
Yöredeki Obruk ve Cihanbeyli Platoları ortalama 1000 m. Yükseltiye sahip geniş düzlüklerden oluşurlar. Konya'nın kuzeydoğusunda yer alan bu obruk kireç taşlarının çözülmesi ile oluşmuş yaklaşık 300 m. Çapında 145 m. Derinliğindedir. Obruk içerisine suların dolması ile aynı ismi alan bir de göl oluşmuştur. Göl tabanından fazla suları boşalttığından suları tatlıdır. Obruk platosu yörenin en çukur yeri olan Tu Gölü ile Konya ve Ereğli ovalarını birbirinden ayıran bir eşik görünümündedir. İlin kuzeyini kaplayan Cihanbeyli Platosu genel olarak kireçtaşı tabakaları ile kaplıdır. Bu plato akarsular tarafından az parçalanmış dalgalı bir yüzeye sahiptir. Zengin bozkırlarla kaplı olan bu platolar, il hayvancılığı ve tarımı açısından önemlidir.
Çok ilginç oluşumlardır obruklar. Yeraltı suları yerin kireçli katmanlarını zamanla eritir ve büyük yeraltı boşlukları oluşur. Bu boşluklar bir gün aniden çöker ve böyle muhteşem görüntüler ortaya çıkar. Bölgede oturan insanlar tarlalarını eker, biçer ama hiç belli olmaz bir gün bir bakarlar ki tarlalarının yerinde devasa bir çukur var.
Obruğun kıyı detayları . ..
Buradan Konya ya otelime dönüyorum, Sabah Antalya dan çıktığımda sıfırladığım kilometrem akşam 693 ü gösteriyor. Dört gün daha Konya - Aksaray arasında gidip geleceğim.. bu yol üstü ve civardaki yerleri o güne kadar gezmeyi planlıyorum.
İkinci Gün;
Sabah konyadaki inşaata uğrayıp aradaki bir boşlukta şehre çok yakın olan Sille köyüne gidiyorum..
Merkezdeki kavşakta sille diye bir tabela var ama bu yola saptığınızda tabela filan kalmıyor.. işin ilginç tarafı Konya lılardan da Sille yi bilen çok az kişi var. Buranın dibindeki mahallede oturanlar bile dört km ileriye gidip burayı görmemişler.. Bu durumda yolu tarif edecek insan bulmak ta çok zor. Birinin tarifi ile şehirden çıkıp kum ocaklarında buluyorum. İnatla geri dönüp tekrar sorarak yolu buluyorum. Konya nın tüm o bölgesine Sille deniyor. Soruyorsun tamam işte burası diyorlar; ama civarda apartmanlar filan var.. sonunda "müzelik yerler" i tarif ettiler..
tepeden sille..
yamaçtaki kaya içi yerleşmeleri..
Sille ..
Bölgenin önemli yapısı Aya-Elena Kilisesi
Kilisenin içinden . . .
Koşulları düşünürsek kilisenin iyi korunduğunu söyleyebiliriz..
Sille, Konya Ili, Selçuklu Ilçesine bagli kent merkezine 7 km. uzaklikta bir yerlesim yeridir.
Isa'nin dogumundan 327 sene sonra Bizans Imparatoru Constantin'in annesi Helena, Hac için Kudüs'e giderken Konya'ya ugramis, buradaki ilk hiristiyanlik çaglarina ait oyma mabetleri görmüs, hiristiyanlara Sille'de bir mabed yaptirmaya karar vermistir.
Mihail Arhankolos adina bu kilisenin temel atma töreninde bulunmustur. Kilise asirlar boyu onarimlar görerek günümüze kadar gelmistir.
Kilisenin iç kapisinin üstünde Yunan harfleriyle yazilmis Türkçe bir tamir kitabesi kilisenin tarihi hakkinda bilgi vermektedir. Bu Sille Aya-Elena Kilisesi kitabe 1833 tarihlidir. Ayni kitabenin üzerinde ise kilisenin dördüncü tamiratinin Sultan Mecit döneminde gördügünü belirten üç satirlik bir kitabe daha bulunmaktadir.
Kilise düzgün kesme Sille Tasi ile yapilmistir. Avlusunda kayalara oyulmus odalar bulunmaktadir. Kilisenin kuzeye açilan kapisindan dis nartexe girilir. Burada kadinlar mahfeline çikan iki yönlü tas merdivenler yer almaktadir. Kilisenin ana kubbesi dört fil ayagi üzerinde olup, kilise üç sahinlidir. Kilisenin içerisinde ahsaptan içerileri alçi süslü bir vaaz kürsüsü ile apsidle ana mekani ayiran ahsap alçili kafes bir sanat saheseridir. Kubbe geçislerinde ve tasiyici ayaklarda Hz.Isa, Hz. Meryem ile havarilere ait resimler bulunmaktadir.
Serdar bey çalışmayı bu kadar keyifli bir hale getirdiğiniz ve bizlerle paylaştığınız için Teşekkürler _________________ Yaşadığım hiç bir şeyden pişman değilim Öfkem yaşayamadıklarıma...
Gercekten is yolculuklarini keyifli hale getirmekte erbabsin vesselam. Tebrik ederken, bizlerle paylastigin ve aydinlattigin icin de ayrica tesekkurler.
Hep bu tarihi yapilardaki papazlarin gozleri, nedense insanlarin ilk saldiri noktalari olur. _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Merhaba Serdar Bey,İş seyahetlerinizi ve vaktinizi çok iyi değerlendirip bir mimar gözüyle güzel fotoraflar çekip bizleri bilgilendiriyorsunuz...
Vakit ayırıp bizlerle paylaştığınız için Teşekkürederim emeğinize sağlık, İnşallah Edirne İş Gezinizde Görüşme Dileğiyle...
Edirneden Sevgiler,Selamlar...
Metin 22
Suzuki V-Strom 06
Honda NX4 Falcon
En son metin22 tarafından Prş May 24, 2007 8:46 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: Sep 26, 2004 Mesajlar: 791 Nerden: Istanbul
Tarih: Prş May 24, 2007 8:28 pm Mesaj konusu:
cok guzel bir paylasim olmus..
bu obruk cok ilgimi cekti. cok guzel ama biraz sakat diyilmi yani uzerinde koy falan olsa insanlar da gume gidicek. yoksa nerelerde gocme tehlikesinin oldugunu biliyolarmi. _________________ Nurullah Akkaya
Kawasaki En-500
Ninja 250
Fotolar , anlatim hepsi cok guzel
Insallah gunun birinde benim de boyle bi isim olur
Yeni is gezilerinizi merakla bekliyoruz _________________ Nuri ALTINOK - IST.
2004 - Varadero
Kayıt: Nov 10, 2006 Mesajlar: 341 Nerden: Reyhanlı/HATAY
Tarih: Cum May 25, 2007 6:43 am Mesaj konusu:
Serdar bey işle gezi güzelbir ikili oluşturmuş alternatif birgezi olmuş gezi denince akla belirli yerler geliyor. ancak anadoluda selçuklu eserleri nedense tur şirketlerinin ilgi odağı olmuyor oysa sizinde gezdiğiniz yerler de dahil birsürü selçuklu eseri hanlar kaleler kervansaraylar mevcut yeni gezilerinizi bekliyoruz. _________________ 0535 794 6012
ELİNDEYSE HAYATA DUR GEÇME DİYE DAYAT
BİR SİGARA İÇMEKTEN KISADIR BU HAYAT
Kayıt: Mar 27, 2007 Mesajlar: 280 Nerden: canakkale
Tarih: Cum May 25, 2007 6:51 am Mesaj konusu:
hocam ne kadar relaks bir adamsiniz..
her is gezisi keyfe nasil donusuyor, bu psikolojiyi
nasil yakalayacagiz onu da bi izah etseniz..
insanda biraz da stres filan olur canim..
gezi denince akla belirli yerler geliyor. ancak anadoluda selçuklu eserleri nedense tur şirketlerinin ilgi odağı olmuyor oysa sizinde gezdiğiniz yerler de dahil birsürü selçuklu eseri hanlar kaleler kervansaraylar mevcut yeni gezilerinizi bekliyoruz.
Aslında kültür turlarında selçuklu eserleri çok büyük bir yer tutuyor. Konya ve civarında müthiş bir ABD, ingiliz ve Japon grup gezileri var.. Ama genede ülkemize gelen turistlerin çoğu ucuzluk ve güneş deniz için geliyorlar..
sincerely demiş ki:
hocam ne kadar relaks bir adamsiniz..
her is gezisi keyfe nasil donusuyor, bu psikolojiyi
nasil yakalayacagiz onu da bi izah etseniz..
insanda biraz da stres filan olur canim..
not:
ellerinize saglik..
sevgiyle
___________
biryurTTas
Relaks mı dedin...
Evine sadece boya yaptıran bir vatandaş bile rahatlıkla sinir hastası olabilir ülkemizde.. Birde beni düşünün ayda üç veya daha fazla mazağazanın dekorasyonunu farklı şehirlerde yapan biri olarak..
ama benim avantajım motorumun üstüne bindiğim anda sadece yola odaklanarak diğer dünyayı unutuyorum.. Bu yüksek dikkat sürücüyü yormasına karşın genede işin stresinin yanında az kalıyor hatta dinlendirici bile oluyor denebilir..
Böyle işte..
Selamlar..
Serdar
Sevgili Serdar, güzel bir yolculuğunu ve resimlerini bizlerle paylaştığın için teşekürler. İnşallah yakında Edirne'ye yapacağın iş gezisinde görüşmek dileğiyle. _________________ Sağlıcakla kalın
Kaskınız başınızda, farınız ve yolunuz açık olsun
Kayıt: Oct 22, 2003 Mesajlar: 1039 Nerden: göztepe
Tarih: Cum May 25, 2007 12:21 pm Mesaj konusu:
bayılıyorum böööle tiplere..tebrik ederim hocam.
eşim ve ben de nezaman bir yerlere gitsek hep han,hamam,medrese,cami,kilise,antik kent, kuntik kent, harabe, virane dolaşıp dururuz. mağra çukur, nehir vadi, orman çöl hiç farketmez görmediğimiz her yere gideriz,okuruz.
Sevgili Serdar, güzel bir yolculuğunu ve resimlerini bizlerle paylaştığın için teşekürler. İnşallah yakında Edirne'ye yapacağın iş gezisinde görüşmek dileğiyle.
Merhaba Yavuz..
Sanırım Temmuz Sonunda Edirne işi başlayacak..
Sabırsızlıkla bekliyorum..
Selamlar..
Tarih: Cum May 25, 2007 6:46 pm Mesaj konusu: Bölgede Üçüncü Gün . . . .
Antalya dan ayrılmanın üçüncü günü bugün..
Öğleden sonra tekrar Konya dan Aksaray a gitmem gerekti. Antalya dan yola çıkmadan önce 10 günlül hava durumuna bakmıştım; sadece cumartesi günü yağmurlu görünüyordu.. Bugün cuma olduğuna göre sorun yok görünüyordu..
Konyadan ayrıldığımın 70. km sinde böyle bir gökyüzünün altında kaldım.. Zaten bu ana kadar sürekli yolda fırtına ile boğuşmuştum. Hatta bazı noktalarda fırtına bozkırdaki tüm tozu toprağı kaldırıp ortalığı çöl fırtınasına çeviriyordu. Böyle bir anda birkaç kamyonla birlikte benzinliğe sığınıp havanın gözgözü görür hale gelmesini bekledik..
Aksaray a 40 km kala birde bu koşullara sağnak yağmur eklendi, kuvvetli rüzgardan motoru yolda tutmakta zorlanırken birde üstüne ıslak kaygan asfaltın üzerinde motor iyice gezinmeye başladı.. Dursan sığınacak bir ağaç altı bile yok, bozkırın ortası.. neyseki birkaç km sonra bir kamyoncu durağında durup orada 3.5 lira vererek çok başarılı bir köfte salata yedim.. bu arada da hiç olmazsa yağmur durdu..
Aksaraydaki işimi bitirip Konya yoluna geri döndüm.. Tabii yağmur sonrası fotoğraf sevdalılarının çok sevdiği bir gökyüzü ortaya çıktı..
Daha önceden haritamda işaretlediğim Zazadın Han yoluna saptım..
"HIDO için kısa bir açıklama; buradaki fotoğraflarda HDR yok... ışık o anki
gerçek koşullar..."
Zazadin Han: Konya'ya 22 kilometre uzaklıkta, Aksaray-Konya karayolundan 5 kilometre içerde Tömek köyü yakınında olan ve Saadeddin Köpek Hanı diye de anılan Zazadin Han, 1235-1236 yıllarında yapılmıştır. Güney cephede, kapalı mekana yakın bir yerde bulunan açık bölüm taç kapısı, beyaz ve açık kahverengi taşlarla yapılmıştır. Güney cephenin inşasında, çok miktarda işlenmiş buluntu taş kullanılmıştır. Taç kapının hacimli kitlesi içinde, duvara oturmuş basamaklarla çıkılan ve zengin bir taş süslemeye sahip olan mescidi yer almaktadır.
Taç Kapısı. .
iç avluya bakan ikinci görkemli kapı
iç avludaki eyvanlar . .
kapalı mekandan . .
merkezi kubbeden gökyüzü . .
Taç kapıdan detay . .
Han önünde motosikletim.. Bugün çok yağmur ve bozkır tozu yedi, dinlenmek hakkı . . .
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız