Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Jul 24, 2003 Mesajlar: 502 Nerden: Istanbul
Tarih: Sal Şub 27, 2007 3:36 pm Mesaj konusu: Motora biniyoruz işte, eğitim niye?
Biliyorum, artık büyüdünüz ve okul yılları geride kaldı. Eğitim denen şey de öyle. Artık öğretmen, ders, karne görmek istemiyorsunuz. Siz artık büyüksünüz ve büyükler her şeyi bilirler... Eğitim ile ilgili hislerimiz genellikle böyledir.
Peki tenis oynamayı öğrenmek isteseydiniz ders almak aklınıza gelir miydi? Muhtemelen gelirdi, çünkü tenis bir spordur ve adam gibi oynayabilmek ve zevk almak için ders almak iyidir, gereklidir.
Size bir sır vereyim: Motosiklete binmek bir spordur !
Spor tanımı: "...kişisel eğlence veya mükemmelliğe ulaşmak için yapılan fiziksel aktivite." Tanıdık geldi mi?
Yarışmaktan bahsetmiyorum. Her korta girdiğinizde bir turnuva maçı yapmazsınız ve yine de yapılan spordur. Motorunuzla da yaptığınız her yol spordur.
Egemen'in Rahmi Barutçu ile birlikte organize ettiği düşük ücretli iyi bir eğitim ilgi görmedi. Anlaşılan herkes elindeki rakete güveniyor ve topu karşıya geçireceğinden emin. Denemek serbest ancak iki sorun var:
1- Az bilerek tenis oynamak zevk vermez
2- Teniste hatalar her zaman affedilir, motorda ise...
Kayıt: Jun 23, 2005 Mesajlar: 2823 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Sal Şub 27, 2007 3:56 pm Mesaj konusu:
Çok sevdiğim, üyesi olmaktan gurur ve mutluluk duyduğum ikiteker tayfası eğitime verdiği önem yönünden sınıfta kalmıştır. Bu fiyatlara bu eğitimi bulamayacaklarını bilmiyor demek ki ikiteker tayfası. Demek ki eğitim verenlerin normal fiyatlarını da bilmiyorlar, çünkü bu konuyu araştırmıyorlar. Yarın öbür gün biz "o" eğitimi nasıl kaçırmışız diyecekler ama çok geç olacak.
Bu lafları edecek kadar büyük değilim motor camiasında ama sevdiğim, saydığım yolda, sofrada birlikte olmaktan büyük keyif aldığım insanların bu kayıtsızlığına hiç bir anlam veremediğimi tekrarlamak istiyorum. _________________ Motosiklet Teorisi ni ve Motosiklet Yol Sanatı nı okuyalım, okutalım...
Kayıt: May 11, 2005 Mesajlar: 921 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Şub 27, 2007 5:42 pm Mesaj konusu:
Foruma baktığımızda, etkinlik içeren konularda, kimi arkadaşlarımızın çok hassas davrandıklarını, hemen sitemkar oluverdiklerini görüyoruz.
Örneğin kan bağışı kapmanyası olur ilgi görmediğinden yakınırız, hesaplı eğitim daveti olur, katılım azlığından şikayetçi oluruz.
Ancak şu da var ki burdaki birlikteliğimiz, gerçek hayattaki gibi feodal bir yapı arzetmiyor. Bizler bir motorcu kabilesi üyeleri değiliz, ikiteker hobisini zaman ve mekana bağlı kalmaksızın internet üzerinden paylaşan bir araya gelen insanlarız.
Adam eğitim almak için adını yazdırmamışsa, vardır kendince bir sebebi.
Fiyat pahalı gelmiştir, zamanı denk gelmemiştir, motoru yoktur, motoru servistedir, korumalı takımı yoktur yani gider de gider.
Bu forum müdavimlerinden kimsenin eğitimi hafife alacağını sanmıyorum.
Hiç bulmaca çözmüyormuyuz, ya da yarışma programlarını izlemiyor muyuz? Neden, demek ki bir kendini sınama arzusu var. Aynı şekilde acaba doğru sürüyormuyum diye herkesin bir kere de olsun aklından geçmiştir.
Kim istemez ki motorunun viraj kabiliyetini görmeyi, nereye kadar yatırabileceğini görmeyi? Bunu boş bir yolda yalnız başına deneyererek öğrenip, muhtemel bir hatada şarampole toz toprak için içinde yuvarlanarak öğrenmektense, tertemiz asfalt ve çimlerin olduğu bir eğitim pistinde, düşersek elimizden tutup kaldıracak arkadaşların olduğu bir yerde öğrenmeyi tercih ederim.
Eminin pek çok üye, pasif okuyucu (yazmdan veya üye olmadan okuyan) motorunu yeni almış tirtir titreyek kullanan yeni motorcular mutlaka vardır. İkiteker orgnizasyonu ile olmasa bile, bir şekilde ileri bir sürüş eğitimi elbet bir alırlar, veya alma hayali ile yaşarlar.
Ancak, ikiteker eğitime sırtını döndü demek, bu forumun okur-yazar entellektüel tayfasının zihin yapısına terstir.
Olur, herşey zamanla olur.
remzi bey
konu tamamen ikiteker sali toplantılarında talep uzerine dogmustu .
pek cok arkadas egitim organize etsek dedikleri için arastırmalar yaptım(k) zaman harcadık, emek harcadık, ustelik harcattıkta...
yılbası oncesi bir duyuru yaptım(k) kimsenin kılı kıpırdamadı.
hadi dedik sene sonu telaş, yeni yıl heyecanı.
2 ay sonra aynı duyuru tekrarlandı.
katılım 1 kişi....
eh bu kadarına pes denmezmi?
ha dersiniz ki tarih bana uymuyor. zaman bana uymuyor fiyat bana uymuyor. oturur ortak bir tarih , zaman nasıl yapılır kafa yorarız. fiyat konusunda rahmi hocayı daha ne kadar sıkıştırabiliriz. nasıl yaparız onu konusuruz. misal deriz ki rahmi hoca bak biz 50 kişi 100 kişi gelecegiz ona gore haaa.. yap bakalım extradan başka guzellikler..
ancak yapılan duyuruya olumlu tek bir cevap gelip gerisi işin gırgırına vurulunca insan biraz guceniyor acıkcası. _________________ Egemen Ergel
Honda Foresight 250 - pirpir
İstanbul
www.webevi.com
Deneyim hicbir zaman yanilmaz, yanilgiya düsen yalnizca kendi
sonuçlarini doguran ve nedeni deneyimleriniz olmayan kararlarinizdir.
Kayıt: May 11, 2005 Mesajlar: 921 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Şub 27, 2007 8:40 pm Mesaj konusu:
Egemen hocam, durum böyle ise haklısın, ayıp olmuş Rahmi hocaya. Hele bir de haftasonunu bu eğitime reserve ettiyse...
Neyse, bir daha organizasyon yapma şevkinizin kırıldığı bir gerçek, ama gene de bu duyuruyu duymayan, haberi olmayan, hazırlıklı olamayan pek çok kişi olabileceği ihtimalini göz ardı etmiyorum. Sağlık olsun, Rahmi hoca da küsmesin.
Başka bahara, daha garantili bir yöntemle. İndirimli olur ücretler önceden yatırılır, gitmek için zorlayıcı bir sebep olur mesela.
Kayıt: Jun 23, 2005 Mesajlar: 2823 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Çrş Şub 28, 2007 8:39 am Mesaj konusu:
100 lerce kişinin aktif olarak yazdığı bu sayfalarda sadece 6-7 kişi çıkıp "cumartesi çalışıyoruz, bir pazar kontrol, bir pazar yol eğitimi yapalım" deseydi eğer eminim Egemen bir kez de bunun için konuşurdu Rahmi Hoca ile. Ümit Ağabey yola katılamıyor, Zeytin,Eerdoğan cumartesi çalışıyor. Etti üç. Herkesin mi vakti yok? Çıkıp vaktimiz yok deyin. Deyin ki bu taşın altına elini sokanlar, bilsinler durumu... _________________ Motosiklet Teorisi ni ve Motosiklet Yol Sanatı nı okuyalım, okutalım...
Kayıt: Feb 09, 2006 Mesajlar: 661 Nerden: Maltepe/istanbul
Tarih: Çrş Şub 28, 2007 9:36 am Mesaj konusu:
Egemen ve Volkan kardeşlerim sizleri çabalarınızdan dolayı kutluyor ve haklı buluyorum.Diğer arkadaşların yazdıklarında da haklılık payı var,zamansızlık,parasızlık veya başka bahanelerle eğitim işinin savsaklanması doğru değil.Üstelik böyle uygun bir eğitim ayarlanmışken.
Ama şu var,bu topikte çok seri bir kitlenme oldu.Ben akşam okudum ve cevap yazamadım,sabah makinaya oturduğum da eğitim iptal edilmişti.Belki geç kalan ben ve benim gibi insanlardan 8 kişi bulunabilirdi.
Bir daha ki eğitimler için yine adayım.İlk eğitime benim ismimi sormadan yazablirsiniz.Eminim Rahmi Hocam anlayışla karşılayacaktır. _________________ sevgiler
Tuncay Topkara
ata007@e-kolay.net
HERKES İSTEDİĞİ HAYATI MUTLU YAŞASIN...
Hakan'ın, Egemen'in ve Volkan'ın söylediklerine katılmamak mümkün değil,
Belki de benim öğrenme sürecinde yaşadığım gibi,
zihinlerde soru işaretleri olabilir,
doğru öğrenme sürecine karar vermekte zorlananlar olabilir diye düşünüyorum.
Eğer soru işaretleri var ise, karar vermekte zorlanılıyor ise
ben nasıl öğrendim, bugüne kadar neler yaptım onu yazayım
belki faydası olur diye düşündüm.
Öncelikle özür diliyorum baştan, biraz uzun olacak, epey uzun ve halen bitmemiş bir süreç çünkü:
Yürümeye başladıktan bir kaç sene sonra ikiteker bisiklete,
ilk defa 38 (yazı ile otuzsekiz) sene öncede motora (mobilete) bindim.
Aha bu gazı, bu da freni denmesi dışında bir şey öğretilmemişti.
Etrafımda mobilet boldu, her fırsatta biniyordum.
Rüyalarımda da motor sürer oldum,
sonra o zamana göre epey uzun sayılacak yollar da yapmaya başladım.
Bir iki küçük düşme yaşamakla beraber çoook şanslıydım,
kafa göz yarmadan, kol bacak kırmadan ve tabi ölmeden devam edebildim.
18 yaşımda ilk motorumun (malum kırmızı renkte bir Cava) kaparosunu verip eve getirdim.
Annem ya ben, ya o dedi....
Götürüp iade ettim, fotoğrafçı motorcu abi baştan "bak vermem paranı geri"
demiş olmasına rağmen paramı verdi, üzülme boş ver daha iyisini alırsın dedi.
Tüm servetimdi o zaman, ilk o gün çok sevdim motorcuları,
ama hayatımın sonuna kadar motor sahibi olamayacağıma inandım.
Aradan geçen seneler boyunca, her elime geçen motora her fırsatta bindim,
bazıları fazla büyük geliyor, üzerine çıkıp debeleniyordum ama yürütmeye gözüm kesmiyordu,
hep motorla ilgili kaynaklar okudum,
her motor üstünde gördüğüme bir şeyler sordum,
motor mağazaları beni tanıdı, bakıcı kel geldi der oldular,
etrafımda hep motorcu arkadaşlarım oldu,
her yaz tatilinde bir scooter kiralayıp gezdim,
nazım geçen her tanıdığımdan bir tur motor dilendim.
Hayatımıza internet dahil oldu,
yerli yabancı tüm bulabildiğim siteleri okuyup hatmettim,
arabama motorcu arkadaşlarımın eşyalarını yükleyip dağ tepe, yaz kış kamplara gittim,
onların peşindeydim, gözüm onlardaydı, arabamı değil onların motorları sürüyordum kafamda.
Kamp yerleri çevresinde korka korkada olsa,
büyük küçük demeden koca koca motorları da sürüp
ben de sürüyorum işte diyebiliyordum artık.
Motorum yoktu ama motorlar konusunda epey bilgi sahibiydim,
hatta motora binenlere bilgi verebilecek, yanlış düzeltebilecek durumdaydım.
Sonra bunun böyle gidemeyeceğini anlayıp,
motor sahibi olmaya, yani motorla yaşayan bir motorcu olmam gerektiğine karar verdim.
ARA kontrol'ün, ARA teorinin, ARA yol'un, ne olduğunu okumuş,
bilenlerden dinlemiştim, ne olduğunu bildiğimi sanıyordum.
Motor ehliyetim de yoktu öncelikle bir kursa yazıldım,
ciddiye aldım 6 saatlik eğitime aksatmadan katıldım,
hem tüm bildiklerimin hikaye olduğunu, doğru teknikle motor sürebilmek konusunda teori dışında hiç bir şey bilmediğimi anladım,
hem de motor ehliyetim cebimdeydi.
ARA teoriye katıldım, ARA kontrol'lere gittim takip ettim,
Sevgili Rahmi'yi, Sevgili Hakan'ı, emeklerini inanamaz gözlerle o zamanlarda izleyip, tanıdım.
O eğitimlerden bir şey öğrenebilmek için bile hazır olmadığımı,
bu kadarcık para ile bunun çabuk olmayacağını,
o sürenin benim istediğim öğrenme hızına yetmeyeceğini düşündüm,
sertifika filan değil, motorsuz geçen seneleri telafi etmek istiyorum ben dedim.
(Sürmeyi öğrenme aşamasında yaptığım tek ama en büyük hata da budur).
Onlardan öğrenmiş olan arkadaşlarımın gitsene sen de ısrarlarını dinlemedim,
yalvar yakar oldum onlarla çalışıp, onların öğrendiklerinden kapmaya çalıştım,
arada bir sürü para ödeyip toplam 30 saate yakın özel kurs aldım.
Küçükten büyüğe motorlar kiralayıp hem yalnız,
hem bildiğine inandığım birileri beni takip ederek gezdim
biliyordum zaten ve kendi başıma çözecektim bu işi.
İstediğim hacimde ve büyüklükte motorlara biniyor ve hiç bir sorun yaşamıyordum artık
ve kendime güvenim tamdı.
Zamanı geldi deyip 2004'ün sonunda kendi motorumu aldım.
2,000km kadar varış yeri ve zamanı hedefi olmadan sadece gelişmek,
limitlerimi görmek ve tam alışmak amaçlı bindim,
2 kere düştüm.
Şanslıydım (ve koruma nedir, neye yarar onu doğru öğrenmiştim allahtan)
hem yine kafayı, gözü, kolu, bacağı kurtardım,
hem limitlerin ne demek olduğunu öğrendim.
Şu gün itibariyle 38 senedir motor tepesindeyim de diyebilirim,
3 senedir öğreniyorum da diyebilirim.
Hatırlayamadığım, bilemediğim kadar kilometrem var da diyebilirim,
40,000'e yakın bilinçli kilometre yaptım da diyebilirim.
Hangisini demeyi seçersem seçeyim,
Sevgili Rahmi ile, Sevgili Hakan ile
(veya onlar derecesinde bu konuda bilgi aktarma yöntemini bilen,
onlar gibi sistem takip eden birileri ile)
çalışmanın bana çok ciddi katkı sağlayacağını,
geçmişte eksik bıraktığım TEK şeyin bu olduğunu,
bu nedenle öğrendiklerimi (biraz diyeyim bari) zor öğrendiğimi biliyorum.
Yakın zamanda son katıldığım ARA teori bile
(daha önceden de 2 kere katılmışlığım var, ondan bile diyorum)
halen yanlış yaptığım şeyler olduğunu fark etmemi sağladı.
Konu motoru yürütmekse, kendimi bildim bileli biniyorum ben.
Ama emin olduğum bir şey var,
eğer doğru bir temel üzerinde öğrenme sürecimi inşa etseydim,
çok daha hızlı, çok daha fazla, çok daha doğru öğrenmiş olurdum şu anda.
Yani:
Hazır varken, doğru varken, çok kolayken,
iğneyle kuyu kazmanın, asfalta yapışma cengaveri olmanın anlamı yok.
Gerçekten motor sürmek isteyenler için bunlara katılmak tek çare.
Ben hep bildiğimi zannederken,
bildiğim gibi hallederim derken,
aslında pek çok kilit noktayı bu kurslardan ve dolaylı ve pahalı ve riskli öğrendim.
Hangi aşamada olursa olsun,
doğru temelle öğrenmeye başlamak gerek,
öğrenmeninse zaten sonu yok...
Çok içten ve net bir şekilde dile getirmişsin süreci...
İnsanoğlunun doğasında bulunan egoların birer sonucu bunlar aslında. Otomatik olarak hareket etmek ve bilinci oluşmadan bilinçli davranmaya çalışma çabalarının meyveleri; yapıyorum, biniyorum, gidiyorum daha ne olsun mantığı...
Hiç düşmemiş, hiç kaza atlatmamış, hiç sorun yaşamamış motosiklet sürücülerinin doğal olarak beslendikleri, ancak ne yazıkki farkında olmadan içlerinde büyüyen canavarın tatlı tatlı beynimize salgılattığı keyif denilen o muhteşem duygunun 1 saniye gibi bir sürede faciaya dönüşebileceğinden uzak açılan gazlar...
Mazaret üretemeyeceğimiz ve yapmak zorunda olduğumuz işlerin, yükümlülüklerin karşısında, kaytarabileceğimiz tüm aktivitelerden uzaklaşma duygusu her an içimizde var bu bir gerçek. Lütfen yanlış anlamayın bunu kötülemek için söylemiyorum yapımız bu...
Ama bir noktadan başlamak, ileride yaşanabilecek birçok kötü noktayı ber taraf edebilecek bir potansiyel taşıyorsa niye duruyoruz ?
Koca hayatımızda salt kendi iyiliğimiz ve hayatımızın tek parça devamı için ayırabileceğimiz 2 gündemi yok ? bunun karşılığında en ufak bir kazada bile hastanelere ödeyeceğimiz 1.000 liranın 3'te biridemi yok ?
Bu aracın şakası yok arkadaşlar... ama siz üzerine şaka gibi binerseniz onun şaka anlayışı biraz sert oluyor... bunu göze almanın ve böyle motora binmenin karşılığı hayatınıza denk geliyor mu ? bir hesaplayın bakalım...
Teşekkürler _________________ M. Gökhan Demir
R1200 GS
Kayıt: Jul 19, 2006 Mesajlar: 376 Nerden: İstanbul
Tarih: Prş Mar 15, 2007 9:17 am Mesaj konusu:
Yazılanlar çok güzel ama gerçekten insanları biraraya getirmek çok zor. İnşallah bu işe gönül verenlerin hevesi kırılmaz da bu eğitimlerden mahrum kalmayız.
Ben de geçen yıl başladığım motor sevdasını bu yıl eğitimle pekiştirmek istiyorum, nisan ayından sonra düzenlenecek bir eğitim olursa +2. _________________ Ceyhun
Kawasaki Versys
Motorun gerçekten şakası yok. Eğitim kesinlikle şart. Hatta önce motoru alırım 1-2 binerim bakarım neyim eksik sonra kursa gider tamamlarım demek o kadar saçma ki..Önce adam gibi eğitimi tamamlayıp ondan sonra binmek en doğrusu. Ben motorumu aldım. Garaja koydum. Ehliyetimi 5 ağustosta alacağım. Sadece garaja inip motorumu sevip, ona onunla çok güzel vakit geçireceğimizi söyleyip evime çıkıyorum.
Kayıt: Apr 25, 2004 Mesajlar: 305 Nerden: İstanbul
Tarih: Pts Hzr 04, 2007 6:41 pm Mesaj konusu:
Biz herşeyi bilen, Amerika keşfedilmişken binlerce kez keşfedip doymayan bir milletiz.
Kafamı kırılacak, kaska ne gerek bizde kafanın taş gibisi var..
Elin gavuru dediğin her şeyden ders alır, aklı, bilimi işletir korumalar geliştirir, biz yok abi bana bir şey olmaz der gazlarız.
Bir küçük bilginin hayatta var olmak yada olmak anlamında olan Motosiklet sürüşünde hangi eğitim bedeli hayatın kendisinden pahalıdır anlamam.
Rahmi'ye bir hayat borçluyum. Öğrettiği Kıvırmaca sayesinde 110 km ile giderken TEM'de yolu dikine geçmeye kalkan bir arabanın !! sol kapısından girip öbür dünyaya geçmekten beni kurtaran bilgiyi verdiği için sağolsun varolsun.
DD dünyanın öbür ucundan yazdıkları ile çoğumuza ne güzel tavsiyelerde bulundu.
Hakan'nın eğitiminde bahsettiği Balık, Karınca Sürüşü farkına ne kadar uzun km'ler sonra sahip olunacağını acaba kaç kişi farkında..
İnsan öğrendikçe ne kadar cahil olduğunu öğrenir derler. _________________ Selam ve Sevgilerle...
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız