Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 381 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - Ne olacak bu halimiz
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Ne olacak bu halimiz
Sayfa 1, 2  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Genel
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Teoman
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Sep 01, 2003
Mesajlar: 1131
Nerden: Ankara

MesajTarih: Sal Eyl 26, 2006 11:10 pm    Mesaj konusu: Ne olacak bu halimiz Alıntıyla Cevap Ver

Forumlarda genel başlığına tıkladığnızda karşınıza çıkan 50 mesaj başlığının 10 tanesi kaza,atlatılan tehlike,ölümden dönüş gibi konuları içeriyor.
Trafik denen illet ,bir şekilde başımıza bela olmuş durumda .Hızla gencecik bedenleri topraga veriyoruz ya da kalıcı sakatlıkların esareti altında kalıyorlar.
Ne yapmalıyız ? Problem nerde?Çözüm ne? Motosiklet nedir ?Uğrunda ölmeye değer mi?Geride bıraktıklarımızın üzerimizde hiç mi hakkı yok?

GÖZLEMLERİM;
-Motora ilk başladığım günlerdi ,yola çıkmadan önce tüm korumlarımı üşenmeden sıkılmadan kuşanıp yola çıkardım.Günler günleri takip etti ve yavaş yavaş azalmalar oldu .Bu şeytan icadına alıştıkça ,kendine güven duygusu daha da gelişiyor ve artık nerdeyse olmazsa olmazlardan bile vazgeçilebiliniyor.
-Trafikte motora binmek...Bu, bence hayatımızı hiç tanımadığımız ,ne düşündüğünü bilmediğimiz insanların ellerine teslim etmekten başka birşey değil.Sizce ödenmesi gereken bu bedel, bir hobi için fazla değil mi?
Siz çok iyi bir sürücüsünüz ,yeşil yanıyor yavaşlayıp geçiyorsunuz,adam kırmızıda gazlamış geliyor ,aklı ise başka yerlerde ...ve bedelini hayatınızla ödüyorsunuz.Dönemediğiniz evinizde bekleyen eşiniz ,çocuğunuzun "-Babam nerde anne ?" sorusuna bir cevap bulabilirmisiniz?
Trafikle ilgili örnekler milyonları bulur.Adamın canı sıkılır seni sıkıştırır,adamı geçmişsindir seni geçmeye çalışırken düşüreceğinin farkında değildir,adam parıl parıl parıldayan yeni motorunuza yakından bakmak için arkanızdan gazlarken duramayabilir,adam..........da ..adam...
bunlar yaz yaz bitmez...

Ben diyorum ki;madem bu motor işi bizim için zevk, gelin bu zevki biraz daha arındırılmış ortamlara taşıyalım.Tercihimize göre pistlere ya da dağlara, taşlara.
Mesela ben hafta sonu binicisiyim.Haftada bir kez biniyoruz,küçük çaplı bir endurom var ,birkaç da enduro binen arkadaşım.Birlikte minimum risk ve maksimum keyif ile dağlarda geziyoruz.Şimdiye kadar atlattığım en büyük tehlikeyi geçen hafta yaşadım.Yaklaşık 90 km süratle hafif taşlık bir zemine çakıldım ,motor da üstüme düştü .Belimin sağ tarafı birazcık ağrıyor daha da ağırı 2-3 kaburga kırığı.En azından kendi hatamızdan düşüyoruz .

Motosiklet binişlerinin limitleriyle ilgili bir dostum ile konuşuyorduk."Bu işin limiti ne? "dedim.
-"Pazartesi mesai var"dedi .

Bence bu işin çözümü trafikte daha az kullanmak. En azından hafta içi ,iş stresi içinde boğulmuş ,bu duyarsız kalabalığın içine dalmayalım.

Benimki de kelam işte ...

En azından daha az eksilmek dileğiyle ..Allah hiçbirimize kaza bela vermesin.

Selamlar..
_________________
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
ferr
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Sep 20, 2006
Mesajlar: 222
Nerden: İstanbul/Göztepe

MesajTarih: Çrş Eyl 27, 2006 6:59 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

selam..
yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum..ama maalesef bu birazda irade meselesi..çay gibi sigara gibi bi alışkanlık..kopamıyorsun..bir yana son model hızlı spor bi araba bir yana da güzel bi motosiklet koysalar bu illete hasta olan direk motoru seçer..o derece hastalık yani.otobanda 150 ye çıkıyosun biraz daha diyip 200 acaba kaça çıkıyor deyip daha üst limitler,başına bi iş gelmiyorsa bir daha ki sefere yine aynısı..yani diyorum yaa..alışkanlık..halbuki üzerine bindiğimiz alet 20 km hızla giderken bile insanı öldürebiliyor eğer kask yoksa....bence bu hastalık ancak elden ayaktan düşünce yani yaşlanınca ama iyice yaşlanınca geçer..başka türlüsü boş..
benim anlayamadığım tek şey var..
biz motosikletimize gereken her türlü ilgi alaka ve önemi gösteriyoruz,bakımlarını yapıyoruz,ona resmen çocuğumuza bakar gibi bakıp sevgilimize aşık olmuşcasına seviyoruz..ama bu nankör alet nasıl oluyorda bizim katilimiz oluyor..bu işin hiç adaleti yok...
sadece sakin olmak ve dikkatli olmak..tek yapmamız gereken bu bence
_________________
Ferhat Yılmaz
A+
Zephyros


ferrorist@hotmail.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
Goblin
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 25, 2003
Mesajlar: 869

MesajTarih: Çrş Eyl 27, 2006 7:20 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Çok güzel bir konu başlığı açmışsın Teo, eline sağlık. Kaza haberleri herkes kadar benim de yüreğime taş gibi oturuyor. Bilhassa tertemiz huylu, evli, gencecik insanları kaybettiğimizi gördükçe aklım çıkıyor. Ama çözüm hobiyi dağlara taşlara taşımak değil. O bizim sevdiğimiz tarz, hobiye bizim yaklaşımımız. Misal, gelişmiş ülkelerdeki motosiklet kazalarına bakacak olursak platinsiz, takma bacaksız, kafayı kaburgayı sayısız kez çatlatmış endurocuların oranı asfalt kazasına karışanlara nispetle daha fazladır. Sayısal veri değil, sadece gözlemlerim bunlar. Acaba onlar hobiyi asfalta mı taşıyorlar. Hayır. Bilakis, topraktan zevk alan adamın kendini korumasına daha iyi yardımcı olmak için şeytan icadı yeni korumalar üretiyorlar, çok ciddi sürüş kursları açıyorlar. Bu bilinçli motosiklet kullanımının belirtisi. Sadece insan hayatını korumakla kalmıyor, bilgi ve teknolojiyi de daha ileriye taşıyorlar. Teknoloji ve güvenlik daima sidik yarışındadır. Kullandığın bilginin sana zarar vermemesi için önce tedbirini alır, sonra kullanırsın. Bugün evimizdeki ölüm tuzaklarına bir baksanıza: Yatak odamda, banyomda, mutfağımda 220 voltla yatıp kalkıyorum; evimin dört bir yanından doğal gaz boruları geçiyor, 12 katlı bir apartmanın 2. katında yaşıyorum ve oturma odamın kolonlarının üzerinde binlerce tonluk betonun ağırlığı duruyor, yemek pişirmek için kullandığım 200 derecelik fırının ısıtma süresi basit bir dişli-çarklı kronometreye emanet, bazı evlerde hala tüp ocakları var. İşin komiği lpg'li araçlar kapalı garajlara alınmazken evlerin içerisi bubi tuzağından farksız. Ne yapacağım peki ben? Pişirmek yerine hobimi dışarıya taşıyıp lokantalarda mı yiyeyim, televizyonu buzdolabını bir kenara koyup da mum ışığında mı oturayım, sıcak yatağımda değil de ormanın ortasında çadırda mı kalayım her gün. Eee, nereye gidiyor bu? Medeniyetin tersine. Orman hayatına, mağara adamlığına. O da mümkün tabii ama çoğumuzun tercihi bu değil. Bu olmamalı.

---------------------------------------------------------------------------------

Şimdi ülkenin durumuna bir bakalım. Bundan üç sene öncesiydi, motora başlayacağım, ikinci el bir 535 virago ilanının sahibini aradım. İlginçtir bayan çıktı, o zaman çok şaşırmıştım. Bana daha önce motor kullanıp kullanmadığımı sordu, ilk motorum olacağını söyledim. O kızcağızın ettiği iyiliği hayatım boyunca unutamam. Bana 'Bak yavrucum, ikiteker.org diye bir site var. Orada bi dolu tecrübeli insan bulunur, git oralarda biraz oku incele tartış, ondan sonra kararını ver.' demişti. Aynen dediklerini yaptım. O zamanlar kime ne sorsan cevap veriliyordu, bana da yardımcı oldular. Özellikle DD'nin motosiklet teorisi altındaki bilgilerden inanılmaz istifade ettim, hala da ediyorum. Zaman ilerledikçe kitlesel sabır seviyesi azaldı, kimin neyi kimden daha iyi bildiği tartışmaları doğdu, o ona bunu dedi, bu buna şu lafı soktu kavgaları doğdu, bilgi paylaşımı sidik yarışına, sidik yarışı lağım şelalesine, şelale de farklı kollara ayrıldı. Bugun elini sallasan motor sitesine değiyor. Fena mı kardeşim, bilgi paylaşımının artmasına vesil olur işte. Öyle olmuyor malesef. İbret vesikası ve delili de son bir kaç yıl içerisinde aramızdan ayrılan arkadaşlarımız, insanlarımız.

-----------------------------------------------------------------------------

DD kötü bir adam mıydı. Bu soruya bir çokları evet, bir çokları da hayır cevabı veriyor. DD'nin iyi veya kötü olması mı bizi yoldaki tehlikelerden koruyacaktı yoksa güvenli sürüş hakkında ortaya koyduğu yazıları mı? Cevabını hepimiz biliyoruz. Peki DD ile konumuzun ne alakası var? İkitekerde yaşanan hemen hemen bütün bölünmeler, bütün kavgalar bu şahsiyet çevresinde cereyan etti. Özellikle 'Yahu teori nedir kardeşim, sağa itersin sağa gidersin, sola itersin sola' felsefisinin mucidi DrDakar'ın düşüncesi etrafında da 'he yaw, aynen öyle, ne kasıyoz ki kendimizi' tezi hasıl oldu. Ben bile ister istemez kendimi daha bir bu işi bilen adam havasında hissettim o yüzden. Kazalara bakıyorum da sağa itince sağa sola itince sola gitmek bu kadar kolaysa neden oluyor bütün bunlar? Çünkü küçük yaşta küçük motorla başlayarak deneme yanılma yoluyla öğrenenler için teori aslında yılların deneyimle öğrenilmiş reflekslerden ibaret. Öte yandan 30 yaşından sonra yeni bir motor-kabiliyeti öğrenmek zorunda olan ve öğrenme eğrisi 10 yaşındaki bir çocuğa nispetle %25 azalmış olan bir bireyin teoriye de pratiğe de çokça ihtiyacı var. Bilhassa kemikleşmiş trafik alışkanlıklarının kırılması için. Motorun bir araba gibi sürülemeyeceğini, trafik koşullarına uyum sağlamak için esnek olunması gerektiğini, kanunlar ne derse desin Türkiye'de geçiş önceliğinin büyük ve hızlı araçta olduğunu kabullenebilme, 'ben dokunulmazım' psikolojisini kaza yaşamadan önce kırarak kişinin özgüvenini bu yeni felsefe etrafında şekillendirmesi gerektiğini öğrenmesi gereklidir. Bunun için yaşımız ne olursa olsun, sosyal statümüz ne olursa olsun eğitilmeye, öğrenmeye, soru sormaya ve soruları yanıtlayacak insanlarla birlikte olmaya ihtiyacımız olduğu gibi sorulan soru ne kadar salakça ve daha önce onbin kere yanıtlanmış olursa olsun cevaplanmaya ihtiyacı var.

-----------------------------------------------------------------

Aklıma başka birşey gelmiyor şimdi. Ben hala ara sıra DD'nin sürüş hakkındaki yazılarını okuyorum evde. Herkese de bunu tavsiye ederim. Trafik koşullarına bok atmak, kedi köpeği katledip yolları güvenli hale getireceğini düşünmek, kamyoncular dolmuşçular polisler taksiciler veya diğer sürücülerle kavga etmek, sokağa dökülüp gösteri konvoylarıyla insanları trafikte yavaş gitmeye zorlayarak canlarından bezdirmek, 'kardeşim kuryeciler olmasa bak herkes ne kadar sevecek motorları' gibi hayattan bi haber beyanatlarda bulunmak bizi ileriye götürmüyor. Okumak, öğrenmek, paylaşmak ve sabırlı olmaya ihtiyacımız var. Gezi toplantı başlığı altında 'lay lay lom' gezilere olduğu kadar sürüş bölümünde bize yol gösterecek tecrübeli insanların yazılarına da ihtiyaç var.

Çok yazdım ve isim vererek cevap hakkı da doğurdum. Buyrun, herkes görüşlerini paylaşsın. Benim içimdeki kurtlar bunlardı. Teoman'ın dileğine katılıyorum. Günün sonunda e-5'te 300'le gidene de dahil Allah hiç kimseye kaza bela vermesin.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
dragon1969
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Apr 04, 2005
Mesajlar: 48

MesajTarih: Çrş Eyl 27, 2006 7:48 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

1.Motosiklet trafiğe çıkan bir araçtır. Şerit işgal eder. Trafik kurallarına göre hareket eder.
2.Maksimum hızı 80 KM/s olmalıdır.
3.Ben mecbur muyum hergün 5 kişilik benzin yakmaya? Niye işe 250 cc motorumla gidip gelemiyorum? Genel kural kurallara riayet etmektir. Etmeyenler var diye vazgeçerseniz herkes kafasına göre araba sürecektir.
4. 200 basarsanız sizi kaskta kurtarmaz.
5.Virajın girişinde 30 yazıyorsa ve 110'la o virajı almaya çalışıyorsanız motorun kabati nedir?
6. Bilmeden uçak kullanma şansımız var mı? Adama levyeyi vermezler ama bilmeden motosiklet kullanan bir sürü kişi var! Eğitim şart, en azından maddi koşullar herkesin HONDA eğitimine katılmasına izin vermese de VCD'de ve kitaplarda teorik bilgileri özümseyip trafiğe kapalı alanda alışkanlık kazandıktan sonra trafiğe çıkılabilir. Başlangıçta düşük beygirde tecrübe kazandıkça aşamalı olarak motoru değiştirmek esas olmalı, hatta ehliyette cc sınırlaması olmalı.
7.Motorcu timleri oluşturulmalı kurallara uymayan arabalılara icon_twisted.gif
Bilmem anlatabildim mi?
8.Herkes kendinden sorumlu, ne bineni indirebilirsiniz ne de bisiklet kullanmayan adamın hayabusa almasını engelleyebilirsiniz.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Aptilimis
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jan 18, 2005
Mesajlar: 570
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Çrş Eyl 27, 2006 8:28 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Goblin'in yazdıklarına istinaden;
ben de sürüş eğitimi konusunda ikiteker ve birçok sitede yeterli çabanın sarfedilmediğinin rahatsızlığını yaşıyorum. DD benim ikiteker'e üye olmamdaki yegane sebeptir, birşeyler öğrenmek onun yazılarını okumak ona sorular sormak için üye olmuştum ki gerçekten çok işime yaradı. 6 yıldır motor kullanıyorum ama bu sürenin ikiteker'den öncesi ve ve sonrası diye iki bölümü var.

1. bölüm hiç bir bir sürüş tekniği bilmeden koruma, kıyafet çat pat giyerek yanlış bir bölümdü.
2. bölüm ise ikitekerde gördüğüm DD'nin yazılarıyla örendiklerim çalışarak kendimi geliştirdiğim kısımı. 3yıl yanlış bir sürüş sergilediğimi, yanlış giyindiğimi ve birçok yanlışımı öğrenip düzeltmeye çalıştım.

Ama yeterli mi bilmiyorum. Yeni üye olan arkadaşlarımız ne yapar onlara nasıl yardımcı olunabilir bilmiyorum.

MADEM BİZ BİR MOTOSİKLET GRUBUYUZ NEDEN BU EN ÖNEMLİ KONU İLE İLGİLİ BİRŞEYLER YAPMIYORUZ???

-------------
Teoman'ın dediklerine istineden;
ilk bakışta haklı gibi görünsede bence çok da doğru değil. Motosiklet herkez için hobi değil, ben haftasonu gezilere giderim tatilimi motorla yaparım bu kısmı hobi. Ama hafta içi İstanbul gibi bir şehirde işe, sağa sola bir tonluk bi demir yığınıyla günde 2-3 saatimi yolda geçirerek ulaşımımı sağlayamam.



- risk almazsak
- her zaman dikkatli olursak
- kendimizi iyi hissetmediğimizde motor kullanmazsan
- sürüş tekniklerini yalayıp yutarsak
- zaman zaman pratik yaparsak
- gördüğümüz kadar gidersek
- motora besmeleyle binip "allahım sen beni kazadan koru " dersek (tabiki inanlar için)
- düzenli olarak sadaka verirsek "az sadaka çok belayı def eder" ( bu da inanlar için )


Evelallah hiç bişeycik olmaz. Olursada taktiri ilahidir, motor bahanesidir heryerde her şekilde ölebilir sakatlanabiliriz.
_________________
Mustafa Ateşel
ARH(-)

Skipper 150
ZX12R
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
EagleOzzy
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Mar 03, 2005
Mesajlar: 91
Nerden: Ankara

MesajTarih: Çrş Eyl 27, 2006 8:47 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Aptilimis' e canıgönülden katılıyorum. Söylediklerinin hepsini uyguluyorum. Şükür allaha 2 senedir bir sıkıntı vs yaşamadım. Bu yaşamayacağım anlamına gelmez ama tedbiri elden hiçbir zaman bırakmamak lazım.

Alıntı:
- risk almazsak
- her zaman dikkatli olursak
- kendimizi iyi hissetmediğimizde motor kullanmazsan
- sürüş tekniklerini yalayıp yutarsak
- zaman zaman pratik yaparsak
- gördüğümüz kadar gidersek

- motora besmeleyle binip "allahım sen beni kazadan koru " dersek (tabiki inanlar için)
- düzenli olarak sadaka verirsek "az sadaka çok belayı def eder" ( bu da inanlar için )


Son iki madde dışındakiler olmazsa olmazlar muhakkak yapılması gereken şeyler. icon_exclaim.gif Lütfen bilinçli olalım. Okuyalım Öğrenelim Uygulayalım icon_exclaim.gif
_________________
Ozan Kartal
0 RH +
MotorsuzRider
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi
MountRover
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 31, 2003
Mesajlar: 649

MesajTarih: Çrş Eyl 27, 2006 9:50 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Gerçekten güzel konu, son günlerde gelen acı haberlerin yarattığı ruh haliyle bende düşünüp duruyordum.

Motosikletleri trafikten çekme konusu işte bu ruh haliyle ortaya çıkan bir düşünce olmuş. Teoman içini dökmüş, dugularını paylaşıyorum ama çözüm önerisine katılmıyorum. Motosiklet sadece hobi değil, ulaşım aracı hatta yaşam biçimidir.. Önce Teoman'ın yazdıklarını okurken, bu konuya yazacak çok şey var dedim, sonra Goblin'in yazdıklarını okudum ve benim düşüncelerimle tamamen örtüşdüğünü gördüm. Çok güzel yazmış, her satırına katılıyorum, üstüne eklenecek çok şey yok..

Kendinizi "Kız Kulesine" kapatsanız bile, ölüm meyve sepetinde gelir bulur yine sizi.. Ondan kaçarak değil, bilinçlenerek kurtulmaya çalışmak daha geçerli ve başarı yüzdesi yüksek bir ihtimal.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
uzaklar
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 23, 2003
Mesajlar: 208
Nerden: istanbul

MesajTarih: Çrş Eyl 27, 2006 10:34 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Hayatına bir anlam kazandırmak isteyen kent insanının orta yaş bunalımı ve günlük sorunlarla birleşen yaşamsal kısır döngüsü onu, insan hayatını hiçe sayan ticari ahlaktan yoksun motorsiklet endüstrisi ve temsilcilerince kolayca yanlış hacim, sınıf ve ağırlıklardaki makinaları satın almaya yöneltti. Öyleki daha zengin olan bu sayede geçmişte birkaç yıllık deneyimi bir şey zannederek daha büyük, daha ağır, daha pahalı motorlara yöneldi; hiç bir genel müdür ne kadar tecrübesiz olursa olsun emrindeki bir memurdan daha hafif ve düşük beygirli motora binebilirmi!!!? Yıllardır dolaştığım avrupa yollarında istanbuldaki kadar çok "yeni model" motorsiklet görmedim
Ayaklarının ikiside havada asılı kaldığı halde kısacık boyu ile TDM900'ü satın almaktan zor caydırılan insanlar biliyorum. Türkiyenin trafiğinin kazalarda dünyada ilk üç sırayı bırakmadığını, her dakika bu forumlarda başı bir trafik psikopatıyla derde girdiğini, insanların umarsız geri zekalılar tarafından önlem alınmadan yol ortasına açılmış çukurlara düşüp, hatta yağmur suyu ile boğulduklarını, kışın yolların eski ağır vasıtalardan sızan yağlarla aşırı kayganlaştığını bile bile bu sitede 27 yıldır üzerinde olup yaşadığımı bunu da aşırı temkinli kullanıp, motoru kışın istanbulda sürmemek gibi nedenlere borçlu olduğumu yazdığım bir başlıkta "tatlı su motorcusu" ilan edilmiştim. Beni daha çok üzen ise buna cevap vermemem (polemik lüksüm yok) dolayısıyla kışında sanki istanbul şehrinde yaşamıyormuşuz gibi emniyetle (sürülemez demiyorum emniyetle sürmekten bahsediyorum) , yağışlı kaygan yollarda motor sürülebileceği sonucuna varılmış ve bu işe yeni hevesle başlayan genç, orta ileri yaştaki dostların kafasına böyle izlenim bırakılmıştı.
Bu forumlarda çok tecrübeli insanlar var güzel tarafı çok güzel bilgi paylaşımları oluyor zaman zaman ama tabiri caizse eşek o... ,yel götürüyor.
Açık söyleyeyim statünüz olarak ( daha büyük, daha güçlü) sizlere algılatılan bu milyarlık makinalar sizi bir gün öldürebilir yada ölümden daha beter bir yaşama mahküm edebilir.
Bu işi statüden çıkartıp bir hobi olarak görmek gereklidir,bakın bu sitede bir MZ301 ile balkanları dolaşmış, çoğunun başlangıç motoru diye aşağılarmış gibi baktığı F650 si ile orta asyada çöller aşan şimdide istanbul vladivostok seferine hazırlanan arkadaşlarımız var. Yani tarafınızca daha iyi kontrol edilebilecek ağırbaşlı makinelere yönelmek uygun olur, ama biliyorum ki bu böyle olmayacak.
DD birkaç ümitsiz tartışmayı şöyle bitirmişti: "İyi bildiğiniz gibi yapın öyleyse"
Ölüm sizlere daha yakın, unutmayın.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
funkstar
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Mar 14, 2006
Mesajlar: 1645
Nerden: 34

MesajTarih: Çrş Eyl 27, 2006 10:40 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

yukarıdaki yazıları tek tek okudum ve yarın beni ameliyat masasına bir kez daha yatıracak olan olaydan ne kadar ders aldığımı kafamda tarttım.. motora geçen yıl binmeye başladım ve 12.000km kadar bir tecrubem var bu güne kadar. bir çok arkadaş ve akrabanın söylediği ortak şey "bi daha binme şuna" oldu. babam, ortanca abim ve amcam dışında (çünkü üçü de motor binen-binmiş kişiler) onların söyledikleri ise "daha dikkatli" sürmekle ilgili.

yaptığım büyük bir hata, eğitim ve ehliyet almadan motora binmek oldu. belki herkes böyle başlıyor diyeceksiniz, ama herkesin yaptığı yanlış, doğru olmuyor malesef. iyi araba kullanırım buna çok güvendim, trafik tecrübem, yol tecrübem üst düzeydir ama konu motor olunca bunlar sadece lafta kalıyor bir kere bunun bilincine varmak, vardırmak gerekli.

dd nin yazılarından ben de bir çok şey çıkarttım ama son kazamda gördümki aynen yukarıda yazan gerçekleşti.. trafiği takip etmek araba kullanırken de yaptığım, önündekinin önündekine bakmak uyguladığım birşey, ancak motorun bazı durumlarda görünmez olduğunu unuttum ve başıma bu geldi.

motora binecekmiyim? evet! ama daha dikkatli, düşünerek, görerek, hissederek , kısacası gereklerini yerine getirerek. eğitim almak baştan beri istediğim ama es geçtiğim birşeydi, bunu da yapmam gerektiğini gördüm. hatalardan ders almak lazım ama motor hatayı affetmiyor bazen ders alacak ömür kalmıyor geride. hatayı yapmadan ders almak yani eğitim almak şart bana göre. montumu, kaskımı giyip motoruma binmek için gün sayıyorum. ve çok farklı bir sürücü olacağımdan eminim. bir müsibet bin nasihattan iyidir bana oldu ama lütfen nasihatlere kulak tıkanmasın. dd nin adresi ve varsa başka adresler sticky yapılsın sürüş tekniklerine.
_________________
http://serhatgursoy.com
r1200GStar
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Matay
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Sep 22, 2005
Mesajlar: 29
Nerden: Tuzla, Istanbul

MesajTarih: Çrş Eyl 27, 2006 11:00 am    Mesaj konusu: Ben de bugün, Leo-n'dan sonra aynı his içindeyim Alıntıyla Cevap Ver

Bu grupta uzun zamandır, bu kadar sorgulayıcı ve yapıcı bir başlık olmamıştı.

Ben sizleri hiç tanımıyorum; daha 1 yıllık bile bir motorcu değilim ve esas hobim yelken. Ayrıca eşim henüz alışma sürecinde ve 7 yaşındaki oğlumu da ne yanıma alabiliyorum ne de bir yere bırakabiliyoruz. O nedenle, toplu geziler, toplantılarla da ilgilen(e)medim. Ama hergün en az 2 kere forumları izliyorum.

Leo-n'a çok üzüldüm.

Bugün de kendi kendime şunu sordum, başıma Leo-n'un yaşadığı gibi bir kaza gelseydi, annem, babam, eşim, oğlum ne düşünürlerdi? Bir hobi uğruna onlara bu acıyı yaşatmaya değer mi?

Ancak ben de inanıyorum ki, sizlerin de yukarıda değindiğiniz gibi, bir anlamda "korkunun ecele faydası yok". Kendi çözümüm artık, daha yavaş, daha dikkatli, daha donanımlı kullanmakta olacak. Kontağı her çevirişimde eve sağlam dönmeyi oğluma borçlu olduğumu düşünmeyi bir alışkanlık haline getirmeye çalışacağım.

Ne yazık ki, bunları Leo-n gibileri kaybettikten sonra gündeme getiriyoruz. Tecrübeli arkadaşlarımızı polemikler uğruna kaybettik. Yazık oldu, sonuçta en çok biz yeniler-acemiler başta ama hepimiz kaybettik.

Yazdıkça uzuyor yazdıklarım ama aklıma gelenlerine de sizlerle paylaşmak istiyorum; belki de bir tür iç dökmek.

Emrah'a Allah'tan rahmet eşine ve ailesine sabır diliyorum. Mekanı Cennet olsun.

Sevgi ve saygılarımla,

Mehmet
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
murtisi
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 14, 2005
Mesajlar: 554
Nerden: İzmir

MesajTarih: Çrş Eyl 27, 2006 11:09 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Açılan konu başlığı altında yazılan tüm mesajları okudum. Ne kadar güzel anlatmışsınız arkadaşlar. Daha önce bir topic te okuduğum; tam güvenli donanımlı da olsak sonuçta bir canlıyız ve bir yumurtanın peçeteye sardığınızda ki kadar güvendeyiz. Verdiğiniz bilgiler çok faydalı diye düşünüyorum. Kendim adına teşekkürler.
_________________
murtisi68@yahoo.com
Honda CBR 600 RR' 07 (satıldı)

'' GİTMEDİĞİN YER SENİN DEĞİLDİR ''
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger
kunduz
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jun 23, 2005
Mesajlar: 2823
Nerden: İSTANBUL

MesajTarih: Çrş Eyl 27, 2006 11:57 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Buraya kadar yazılanların hemen hemen hepsi herkesin aklından geçen, bilinçli motosiklet kullanımı ile ilgili sohbetlerde ağızlardan dökülen cümleler. Bir başlıkta toplanması gerçekten iyi olmuş. Dönüp dönüp okumalıyız.
Ben sütten çıkmış ak kaşık mıyım, bu meleti kusursuz mu kullanıyorum? Tabii ki hayır. Ama deneyen bir sürücü olduğuma inanıyorum. Eğitimlerden, kitaplardan, tecrübeli sürücülerden öğrendiklerimi sürüşüme yansıtmayı deniyorum. Sürekli deniyorum. Deneye deneye onlar bende kalıplaşacak ve deneyimli sürücü olacağım inşallah. Ama göz göre göre hatalı gidenleri görünce bir şey batıyor sanki, rahat edemiyorum yerimde. Bu en çok ben otomobil kullanırken önümdeki başka bir motosikletliyi izlerken oluyor. Kimbilir başkası beni izlese o da aynı şeyleri düşünecek belki. Geçenlerde bir ikiteker toplantısına kask dışında hiçbir koruması olmadan gelen bir arkadaşı yine forumlardan kendime göre uyardığımda bir görevi yerine getirdiğimi düşündüm sanki. Cümleleri toparlayamıyorum bir türlü. Bu aleti çok seviyorum, ama aynı zamanda da çok korkuyorum. Zaten bu aletin yanlış bir kullanım sonucunda başımıza neler getirebileceğini bilenler korkuyor bu aletten. Bisiklet ve otomobil tecrübemi iyi aktardığımı düşünüyorum motosiklete. İki tekerlek, denge, ön/arka fren gibi şeyler bisikletten; trafik, vitesler gibi şeyleri otomobilden aldım. Ama hiç bir zaman tamam ya bu işi kıvırdım ben demedim. Aptimilis Mustafa'nın yazdığı
- risk almazsak
- her zaman dikkatli olursak
- kendimizi iyi hissetmediğimizde motor kullanmazsan
- sürüş tekniklerini yalayıp yutarsak
- zaman zaman pratik yaparsak
- gördüğümüz kadar gidersek
maddelerine
- görünmediğimizi hesaba katarak gidersek
- motosikleti bir yere yetişmek için kullanmazsak
maddelerini eklemek istiyorum.
Geçenlerde Melih Usta'da Rahmi BARUTÇU ile tanışıp sohbet ettik. Anlattığı bir sürü önemli şey arasında bir şey dikkatimi çekti."Alınan bütün eğitimler, kazanılan bütün tecrübe, yaptığın her şey sadece sadece 2 saniye içindir" dedi. Motosiklet üzerinde iken hesapta olmayan bir kamyon, bir köpek, bir çukurla karşılaştığımızda kim fazladan bir 2 saniyesi olsa kendini kurtaramaz ki? Yukarıdaki maddelerden "gördüğümüz kadar gidersek" maddesi ile başlayan ve "risk almazsak" maddesi ile devam eden maddeleri sürekli uygulasak eminim ki bu 2 saniyeyi kazanırız.
Arkadaşlar, insanlar gerek motor üzerinde olsun gerek başka bir konuda olsun, bir şeylerin aksi gitmesiyle paniğe kapıldıkları anda doğru olduğunu bildiği şeyleri değil, alışık olduğu şeyleri uygularlar. Alışkanlıklar baskın gelir. Bu konuyu motosiklet üzerine aktarırsak yapmamız gereken, doğru olduğunu kitaplar, eğitimler v.s. sayesinde bildiğimiz şeyleri sürekli uygulayıp onları alışkanlıklar haline getirmektir. Bu da zaten yukarıda yazdığım deneyen sürücü ile deneyimli sürücü arasında ki farktır.
Bu konuyu okumaya Donald Duck'ın "Motosiklet Teorisi" ile başlayıp, John Taylor'ın "Motosiklet Yol Sanatı" ile devam etmeliyiz. DD'in kitabı çok güzel bir giriş kitabı bence, tüm motosiklet sürüşünü ana hatları ile anlatan bir kitap. Motosiklet Yol Sanatı ise resmen bir kılavuz, bir başucu kitabı. Hiç bir motosiklet sürücüsünün bu kitabı tamamen bitirebileceğini tahmin etmiyorum. Çünkü belirli aralıklarla ele alınan bu kitap, her okunduğunda başka bir ayrıntıyı öne çıkarıyor. Kitaplarla başladığımız bilinçli sürüş eğitimizi, pratik eğitim alarak devam ettirmeliyiz.

Motosiklet Teorisi için : www.sahafium.com
Motosiklet Yol Sanatı için : www.ommriders.com
_________________
Motosiklet Teorisi ni ve Motosiklet Yol Sanatı nı okuyalım, okutalım...

Volkan GÜNDÜZ
Honda Varadero 04
AB rh -
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
memedi
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Kayıt: Mar 15, 2005
Mesajlar: 93
Nerden: istanbul

MesajTarih: Çrş Eyl 27, 2006 8:59 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Arkadaşlar,

Bütün yazılanları okudum ve hepimizin düşüncede ortrak ama uygulamada eksik yaptığımız noktalar var
2 saniye olsun, az risk olsun, acele etmemek olsun, gördüğün kadar gitmek olsun ve niceleri olsun, bütün bu noktalarda istediğimiz kadar dikkatli ve disiplinli olalım, yine de çok büyük risk altındayız.

Bu riski en aza indirmek de bazen kendini dinlemekten geçiyor bence. Kendini dinlemek derken kastım: Motosiklet araba gibi klimalı, rahat koltukta, ısıtmalı ve otomatik aynalarla kullanmıyoruz.Motosiklet vücut performansı isteyen trafikte var olan bir araç...

Günler oluyor işim icabı motosikletimle yola çıkıyorum ama beynim "Hazır değilsin", "Çevik değilsin" dediği oluyor, daha sakin ve dikkatli olmaya çalışıyorum.

Soruyorum acaba hangimiz vücut direnci ve performansı isteyen bir araç kullanırken sürüş teknikleri yanı sıra kendi fiziksel özelliklerimize ve direncimize dikkat edecek şekilde yaşıyoruz?
Hangimiz motorumuzu seyahate hazırlar gibi vücudunu seyahate hazırlıyor?
Gezi raporlarını okuyorum, gezilerin çoğunda elinde bira olan arkadaşlar, gelenekler gereği mangal yakılıyor etler yeniyor rakılar içiliyor.Bu tip gıdalar doğru gıdalar mı?

Sonuçta motosiklet ne kadar hazır olursa olsun; motosiklete hükmeden formda olmazsa debriyaj, fren, havası tam lastik ne yapsın?

Herkese saygılar sunuyorum ve lütfen dikkatli olun.
_________________
mehmet
vmax
mhmtgcm@gmail.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
Herman
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 24, 2003
Mesajlar: 502
Nerden: Istanbul

MesajTarih: Prş Eyl 28, 2006 1:30 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bu başlıkta iyi bir düşünce cimlastiği yapılıyor. Motosiklet, risk gerçeği ve bizim durumumuz.

Motor kullanmaya NX250 Honda ile 1996'da başladım. Bilinçsiz bir başlangıçtı. Eğitim imkanı yoktu o zamanlarda. Şansım yaver gitti, vukuat yaşamadım. 2000 yılından bu yana EC, İkiteker, EMOK ve OMM içindeyim. Buralardaki bilgi paylaşımlarından çok faydalandım.

Biraz zaman alsa da motosikletle ilgili kabul ettiğim bazı gerçekler şunlar:

- Motosiklet hiçbir taşıtı kullanmaya benzemez. Motosiklet bir spordur. Her sporda olduğu gibi öğrenme ve çalışma gerektirir. Her sporda olduğu gibi gelişme imkanı sonsuzdur. (DD'ye selamlar)

- Motosiklet hiçbir sporda olmayan farklı riskler içerir: yol şartları ve trafik.

- Motosiklete sağlıklı binebilmek için cesaret ile koruyucu bir korku hissini dengede tutmalıyım. "Kendime güvenmeliyim ancak sınırı aştığım anda orada beni bir felaket bekliyor."

- Devamlı öğrenmek için motora binmeliyim. Her eğitimi almalı, her kitabı okumalı, bildiğini paylaşmalı.

- Öğrenmek basit bir iş değil. Okumak/dinlemek, anlamak, kabul etmek, denemek ve sonunda düşünmeden uygulamak... sonra denemeye devam etmek gerekiyor. Hiçbir zaman yeterli olmuyor.

- Beceri ve bilgimin sınırları olduğunu kabul etmeliyim.

- 70 yaşına kadar motor sürmeyi bir hedef yapmak, her gün ona göre sürmek iyi bir felsefe. Yolu uzun olanın acelesi olmuyor.

...Bakalım daha neleri öğretecek bana bu icat.

Son olarak, eski bir Bike dergisinde yeni okuduğum bir cümleyi paylaşayım. Diyor ki "... eğer motosiklet bu çağa kadar icat edilmemiş olsaydı ve birisi yeni buluş olarak bunu piyasaya sürmek isteseydi muhtemelen trafiğe çıkmasına izin verilmezdi...".

Sevgiler
_________________
Herman ın Defteri
Ürdün
İran
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger
MotorhaN
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Mar 08, 2006
Mesajlar: 2196

MesajTarih: Prş Eyl 28, 2006 7:44 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Pazar gününden bu yana okur yazamaz (daha doğrusu tek konuda yazabilir) haldeydim. Aklıma bile gelmemişti bu sabaha kadar, ben de pek sevmem şehir içini ama işe motorla geldim bugün, açıkçası iyi geldi.
Yazılanları dikkatle okudum, Gereken şeyler o kadar iyi söylenmişki...
Sanıyorum Ülkemizde duruma genel bakış ve bu sitede toplanmış insanların bu bakış karşısında görüşleri ve çabalarının da bir özeti ortaya çıkmış.
Goblin'in yazdıklarına temelde katılıyorum. Ama şu anda yaşanan durum bu. Çare ne? Son zamanlarda izlediğim kadarı ile Herman'ın (örnek olarak onun ismini yazdım ve diğer ismini tek tek yazmamın zaman alacağı pek çok kişinin) bu konu da ilerleme için çabaları var mesela.
Ben de elimden geldiğince bu konuda bir artı yaratmaya çalışıyorum.
Eskiden daha iyi olarak nitelediğimiz durumu, tek hamlede geri getirmek için ise elimizde olup ta yapmadığımız ne var?
Ya da yapılabilecek bir şeyler var da yapılmıyor mu?
Bunları bulamadım Goblin'in yazısında ve açıkçası merak ediyorum ne yapılabilir, ben ne yapabilirim diye...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Genel Tüm saatler GMT
Sayfa 1, 2  Sonraki
1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt