19 Mayıs 2006 Bozcaada Kamp

[vietkong]

19 MAYIS’ta İstanbul’dan gelen misafirlerimin katılımı ve ani bir kararla çadır ve uyku tulumlarımızı kaptığımız gibi 2 motor (4 kişi) Bozcaada’ya doğru yola çıktık.

Ayrıntılı bir planlama yoktu zaten, ilk olarak Kiraz Kampinge gittik. [Koordinat: N:39-48-13,1 E:26-04-35,6] Çadır için gösterilen yeri pek beğenmeyerek ağaç evde karar kıldık. Çantaları bıraktık ve karnımızı doyurmak üzere Ayazma Plajındaki Vahit’in Restoranına kapağı attık.

Geleneksel rakı-balık faslından sonra bir iki bara baktık, bu kadar özensiz ve ilgisiz müzik yapan barların nasıl olup ta dolup taştığına hayret ederek bir miktar oyalandıktan sonra kampa döndük.

Sabah kahvaltıyı müteakip, iki kişiyi kampta bırakarak asıl geliş amacı olan uygun çadır yerini seçmek üzere hareketlendik.

Kısa bir keşiften sonra su kaynağına, asırlık çınarların huzuruna ve mükemmel bir manzaraya sahip Ayazma Kilisesinde [Koordinat: N:39-48-49,3 E:26-00-52,6] karar kıldık. Çadırları kurduk.





Elemanları almak üzere Kiraz’a döndük. Manzara Şu:



Biz çadırları kurarken sevgili odamızın başka bir talibi çıkmış. Dostlarımızı da kapıya koymuşlar. (Ada zaten çok kalabalıktı, çadır kuracaz diye gelip rezervasyonsuz bir odayı yine iyi bulduk sayılır)

Kiraz’dan görüntüler:





Bu arada Kiraz’da kalan bir motorcu ekip daha vardı, ancak yolda da birkaç kez geçişmemize rağmen selamlarımıza bir karşılık alamadık.



Neyse, kapıya konmuş dostlarımızı da alarak çadır bölgesine hareket ettik. Kamp alanından görüntüler:







Çadırlara yerleşimi tamamladıktan sonra ağaçların altına uzanıp kendimizi huzura, alkole ve müziğe (Creative TravelSound harika bir icatmış bu arada) veriyorduk ki...



Kutsal mekanımız doluverdi. Ortalık, koşturan çocuklar, bağırış çağırış, otomobil gürültüleri ve mangal dumanları ile keyifsizleşti. Bu arada önümüzdeki yoldan içindeki personelin çadırlarımıza doğru tekinsiz bakışları ile bir jandarma aracı geçti. Bunlar geri dönecek dedim ama dönmediler. Biz de bir kişiyi çadır nöbetçisi bırakıp gezintiye çıktık.

Biz yokken jandarma tekrar gelmiş ve “çadırları toplayıp kampinge gidin” buyurmuş. Ayrıca, gürültülerinden dolayı pek hoşnut olmadığımız bir aile de giderken mangalını bize bırakınca (ertesi gün tekrar geleceklermiş) akşam yemeği şekli belli oldu. Mangalın denenmesi:





Motor kontrolü ve zincir bakımı:





Jandarma ile konuşmak ve akşam için alış-veriş yapmak üzere ada merkezine gittik.

Jandarmaya uğrayarak komutanı telefonla aradık. Çadır konusunda söyledikleri: “sabahtan beri çadır toplatıyoruz, şimdi size nasıl izin verelim; zaten kaymakam dolaşıyor, sağda soldaki çadırlara gak guk ediyor; nerde kumuştunuz, niye kurmuştunuz, ne zaman gideceksiniz, vs.” Kendisine, havanın kararmak üzere olduğunu, o kadar eşyanın toplanıp tekrar açılmasının anlamsız olduğunu, sabah erkenden de toplanacağımızı söyledik. “O zaman benim haberim yok sizden” dedi. Olay bağlandı.

Mangal ve alkol odaklı alışverişi tamamlayarak (adanın tek kasabı gayet başarılı idi) çadır bölgesine döndük. Hemen ziyafet hazırlıkları:



Ve ziyafet sonrası, Talay şarabı eşliğinde kutup yıldızı bulma, samanyolunu hayretle izleme şenlikleri başlangıcı..



Sabah toparlanma, yola çıkış ve feribot. Mutlu adamlar:


_________________
2001 BMW R 1150 GS

[pokito]

tebrikler, çok güzel gezi,,,,

1990-1992 yılları arasında bozcaada'da memeli hayvanlar üzerine yaptığım araştırmalarda ayazmada arabamda kalmıştım. bana geçmiş güzel günlerimi hatırlattınız.....
dileğim ta motorumla oraları tekrar fethetmek
teşekkürler... .
saygılar
_________________
Dr Beytullah ÖZKAN
Edirne-Çanakkale/Çan
Transalp 2005

[panter01]

guzel gezı olmus ama abıler sızler adaya gelmıs sınız ıcmeye baslamıssınız gıdene kadar her resımde bıra mevcut (afıyet olsun )

bu arada cesmenın ustundekı yazı ne dıyor bı bılgınız varmı? neyce ben pek anlıyamadım

elınıze saglık
_________________
ADEM SOĞUKKANLI/ADANA / B(RH)+
V-STROM DL 650(red fire)
KYMCO ANGİLİTY 200İ

http://www.bikepics.com/members/panter01/