Arazi - Soguk - Yorgunluk - Dusme

[coskuno]

Selamlar,

Soguk ve yorgunluga bagladigim bir sikinti yasadim, sizlerle de paylasayim dedim.

Dun yani 13 Kasim 2005'de Ankara'dan cikip, Kesikkopru Baraji ve Hirfanli Baraji gollerinin guney/bati kiyilarini dolastim. Ardindan da Tuz Golu kiyisindan Konya Yolu'nu takiben Ankara'ya dondum. (~350 km, 6 saat)

Gollerin cevresinde oldukca cok miktarda stabilize ve toprak yola girip, hatta ekilmemis tarlalardan gecmeyi denemistim ve biraz (!) yorgundum.

Donus o donus, eve sadece bir kavsak kala kirmizi isikta durmustum: 2 dakika kadar da kalkamadim! Normalde isikta bu kadar beklemeyi sevmem.

Yesil yandiginda tam kalkip gidiyordum ki bir baktim motor one degil yana gidiyor; biraktim devrildi. Bu sirada tutmaya calisip biraz sag kolumu incittim. Kavsaktaki diger insanlarin nasil baktigini (utanip) gormedim ama sanirim tek saskin ben degildim. Ortada hicbirsey yokken devrilen bir motosiklet...

Sonra neden diye dusundum, neden bu kadar yorulmustum:
- Bence en onemli neden: SOGUK. Adami asil yoran soguk ve ruzgar olmali.
- Eve dondum diye rehavete kapilma durumu
- Arazide dusundugumden cok yorulmus olmaliyim.
- Aksam karanliginda (1 saat kadar) Konya Yolu'nda kamyonlar arasinda surmek de ayri yormus olmali.

Bir de tarla da surus konusunu baska bir baslikta sorayim.
_________________
Coşkun

XT660R 2005
Ankara

[bravatr]

Valla Bravo, biz o yolu ağustos ta yapmıştık, kesikköprü tarafına.. Acaip yorulmuştuk ve çok uzun yol gelmişti..Ayrıca sıcak ve kuru olmasına rağmen yollar zeraletti. Bu havada bu mevsimde gidip, eve döndüğüne şükretmen lazım bence...
AED
TA

[degra]

varış noktasına yaklaşmanın ve yorgunluğun verdiği istenmeyen rahatlama duygusu olsa gerek... Bu kadar hafif atlatmış olman ve oraya kadar problemsiz gelmiş olman zaten başlı başına bir başarı bence...

geçmiş olsun ve tebrikler

NOT : arazide ve yoğun sıkışık trafikte motor kullanmak normal kullanıma göre en az 2-3 kat efor harcatıyor... sadece dikkat kesilmek ve arada küçük adrenalin dalgaları yemek bile yeterli yogun düşmek için aslında...
_________________
M. Gökhan Demir
R1200 GS

[hido]

tabii, bir de bu tür arazi sürüslerine tek basina gitmezsen daha iyi olur!

hido

[degra]

Kesinlikle Hido sana katılıyorum. Özellikle arazi sürüşlerini ben biraz dalmaya benzetiyorum. Biliyorsunuz orada da "body"ler eşliğinde dalarsınız. Kimse birbiriyle eş olmadan dalamaz.... off-road parkurlarda biraz böyle bir disiplin gerekiyor bencede...

ama sonuç itibarıyla zaten Coşkun kendi kendine gerekli dersleri çıkarmış bile...
_________________
M. Gökhan Demir
R1200 GS

[frogy_dreams]

benimde 29 ekim ankara gezisi dönüşü olmuştu ... parmaklar donduğu için canım fren ve debriyajı hiç kullanmak istememişti.... çok garip gelmişti bu durm bana ama demekki benden değil soğuktan kaynaklanıyormuş

[coskuno]

Yorumlarınız ve iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Tebrikleri pek haketmedigimi dusunuyorum cunku biraz tedbirsizce davrandigimi farkettim.

Sanirim en onemlisi araziye tek basina cikmamak ya da risklerini iyi bilip hazirlikli olmak (siki bir tecrube gerekiyordur). Birilerine haber birakmak da faydali olacaktir.

Motosiklet uzerinde olmak, bana gunluk rutinimde olmayan serbestligi ve bir bakima ozgurlugu tattirdigi icin hosuma gidiyor. Az bilinen yollara dalip, bombos ya da dugunlu dernekli koylerden gecmek de pek zevkli... sanirim bircok kisi benzer seyler soyleyecektir. Bu noktada is yanimda bir "buddy" olmasina gelince durum biraz degisiyor: bir arkadas oldugunda da keyif aliyorum ama her zaman benzer ortak istekler tasinmadigindan bazi fedakarliklar istiyor. Bu da beni biraz baski altina soktugundan, motorun getirdigi serbestligi alip goturuyor sanki... "ama paylasim getiriyor" diyeceksiniz, o baska.

Ya da Fiko ve Tulu ile ciktigimiz yolculukta (ilk grup surusumdu) aldigim keyfi bir daha alacak bir sansim olmadi. Hmm... bu sansi benim yaratmam gerekecek
_________________
Coşkun

XT660R 2005
Ankara