Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Pzr Nis 12, 2009 7:44 pm Mesaj konusu: Uçansu'ya böyle de gidilir..!
12 Nisan 2009
Bir çok arkadaşımız İstanbuldaki Dünya MX Şampiyonası'nı izlemeye gitti ama gitmeyenlerin eli armut mu toplasın?
Hayır, enduro yapsın dedik ve 8 endurocu Uçansu'ya alternatif yollardan gitmeye karar verdik.
Maksat spor olsun...
Havalar tamamdır.
Antalya'ya yaz geldi desek yeridir.
Daha ilk tırmanışta ter atmaya başladık bile...
Geçen hafta bazılarımızın es geçtiğimiz dereyi bu hafta serinlemek için kullanıyoruz.
Yine geçen hafta geçtiğimiz dere yatağında bu hafta fazla zorlanmıyoruz ama bu hafta aramıza yeni katılanlar için yeni bir deneyim.
Gezi boyunca yaklaşık 3-4 litre su içmişimdir.
Uçansu yollarında çok dere geçişi vardır ama bunların çoğu yazın kuruyor artık...
Burada tozlarımızdan arınıyoruz biraz...
Uçansu yoluna girmeden önce Salih'in babasının evine uğruyoruz.
Habersiz uğramamıza rağmen çok sıcak karşılanıyoruz.
Herkes soyunup dökünüyor, ıslak tişörtler güneşe seriliyor.
Çamuru ve tozu üzerimizden atmaya çalışıyoruz.
10 dk sonra sofra hazır.
Evde ne varsa bize sunuyorlar.
Canım yurdum insanı...
Yemekten sonra da çay servisi ile ziyafet gibi oluyor ikram...
Karnı doyan endurocu ne yapar?
Azar..
Biz de azdık elbette ama bu Arif için iyi olmadı ön tekeri bir taşa çarpması sonucu patladı.
Gazlamaktan fotoğraf çekmeye zaman olmadı ama böyle fırsatları da değerlendirdik elbette.
Lastikçinin yakın olduğunu söylüyor Salim, bu yüzden onunla uğraşmıyoruz ama daha yakın olan Uçansu'ya uğruyoruz önce...
İşte Uçansu Şelalesi
Bir de önünde Harduro slüeti.
Karşı kıyıdaki kediye sesleniyorum, dönüp bakıyor.
Çağırıyorum, suyun üzerindeki patikayı kullanarak yaklaşıyor.
Yanıma gelmeden ona isim takıyorum; "Dik Kuyruk".
Dik Kuyruk sıcacık bir kedi, biraz da artist, bu pozu verirken hiç sıkılmadan bekledi..
Şelaleden ayrılıp lastikçini yolunu tutuyoruz.
Pazar günü olmasına rağmen açık.
Aslında bu normal çünkü pazar günü bu taraflara pikniğe çıkıyor millet.
Dönüş yolunu biraz uzatıp, yağmurdan bozulmuş ve oldukça zorlu tırmanışlara sahip orman yollarına dalıyoruz.
İşte bu yollarda fotoğraf çekmek aklımıza bile gelmedi.
Zorlu çıkışlardan birinde geride kalan 2 arkadaşımızı beklerken hatırlıyoruz bunu ve o anı değerlendiriyoruz.
Daha sonra yoldan çıkıp, geçmesi imkansız yerlerde düşe kalka ilerliyoruz.
Önden gidenlerin yolu açmasını beklerken..
Sonunda orman yollarının sonuna yaklaşıyoruz.
Sonunda yıkamacıdayız...
Yorucu ama herkesin çok eğlendiği ve tecrübe kazandığı gezilerden biri oldu bu da.
Katılan herkese çok teşekkürler...
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız