Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 604 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - Çanakkale'den Doğu Karadeniz'e / 10 Gün / 4.000 Km
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Çanakkale'den Doğu Karadeniz'e / 10 Gün / 4.000 Km
Sayfa 1, 2, 3, 4, 5  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:03 am    Mesaj konusu: Çanakkale'den Doğu Karadeniz'e / 10 Gün / 4.000 Km Alıntıyla Cevap Ver

Arkadaşlar Merhaba,

24 Haziran 2008 tarihinde başlayıp, benim 10, İrfan ve Ertuğrul’un ise 11 gün süren Doğu Karadeniz gezimizi sizlerle paylaşmak istedim. Gezide ortalama 4000 km yol yaptık. Formatımız daha çok doğayla iç içe olmak, şehirlerden uzak kalmak üzerine kuruluydu ve sanırım bunu büyük ölçüde gerçekleştirdik. Gezi ekibini kısaca tanıtmak gerekirse;

İrfan YAVAŞÇA - ÇANAKKALE
BMW 650, 96



Ertuğrul KAYA – İSTANBUL
BMW R 1100 GS, 94



Ve ben; Ahmet YILMAZ – ÇANAKKALE- ÇAN
HONDA-TRANSALP, 06



Ben Doğu Karadeniz’i ilk defa bu gezide gördüm ve açıkçası hayran kaldım. Mümkünse motosiklet, olmazsa diğer ulaşım araçları ile mutlaka gidilip görülmeli. Her taraftan suların fışkırdığı, yeşilin en koyusunun ve binbir çeşit kır çiçeklerinin olduğu, cennet gibi bir bölge burası. İnsanları ise o kadar sıcak ve misafirperver ki, hiç tanımadıkları halde gece yarısı bizi evinde misafir etmek isteyenler, köylerinde lokanta olmadığını çekinerek söyleyip, istersek hemen evlerinde bir şeyler hazırlatıp bize getirebileceğini belirten birçok kişiyle karşılaştık. Bu değerlerin hala hayatta olduğunu görmek çok mutlu etti bizleri.

Bu gezimizde çok güzel anlar yaşadık. Yaşadığımız şehirlerde insanlar sıcaktan bunalırken, biz aynı saatlerde kartopu oynadık. Temizliğinden hiç şüphe etmediğimiz pınarlara, derelere yanaşıp kana kana sular içtik. Gece motorlarımızın far ışıklarından çıkamayıp önümüzde koşturan tavşanlarla yolculuk ettik. Sabahın serinliğinde el değmemiş pırıl pırıl göllerde yüzdük. Yeni yeni insanlar ve tatlar tanıdık.




Aslında gezimiz sadece 10 günle sınırlı değildi tabi ki… Gezi öncesi ekip olarak birçok telefon, mail ve görüşmeleri yaptık. Gidilecek mi gidilmeyecek mi derken son 10 gün içinde kesin karar verilip izin programları ayarlandı. Program netleşince İrfan’la beraber ana rota üzerinde biraz çalıştık ( masanın üstündeki dökümanlara bakınca biraz kelimesi az geldi galiba icon_wink.gif );


Fakat gezi boyunca rota bir akşam öncesinde, hatta ertesi günün son dakikalarında belirlendi… icon_eek.gif

İsterseniz gezimizi gün gün anlatmaya çalışayım sizlere. Uyarmadı demeyin epey fotoğraf var, yüklemede sorun olursa Yenile veya F5 tuşuna basmak zorunda kalabilirsiniz.

Bu sebeple raporumu parçalar halinde yayınlayıp, sayfalara böleceğim..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:05 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

GÜN – 1 ( 24 Haziran Salı )
İlk gün yaptığımız yol (925 km);



Yıllardır hayalini kurduğum Doğu Karadeniz turu için beklenen gün geldi. İrfan’la Biga’da, Ertuğrul ile de İzmit’te buluşma planlarından sonra, sabah saat 05:30 ‘ta yola çıktım. İrfan biraz daha erken Çanakkale merkezden yola çıkıp, Biga’da buluşuyoruz.


Daha 30 km yol gitmeden kaskımın hali;


İlk gün yolumuz uzun. Vakit kaybetmeden yola çıkıyoruz. Bandırma, Bursa, Yalova derken İzmit’ten otobana çıkıp belirlediğimiz dinlenme tesisinde Ertuğrul’u beklemeye başlıyoruz.


Ertuğrul biraz gecikince endişeleniyoruz ama sonunda o da dinlenme tesisine giriyor;


Kısa bir sohbetten sonra yola çıkma zamanı;


Otobandan, şu meşhur Bolu tünelinin çıkışında ayrılıyoruz. Oradan çıkış var mı demeyin, sorana özelden anlatırım icon_wink.gif



Bizi buradan, İrfan’ın Bolu’da yaşayan bacanağı alıp öğle yemeği için Abant yolunda bir lokantaya götürüyor. Misafirperverliği için kendisine tekrar teşekkürler;


Arkadaşlar burada yediğimiz balıkları değil ama, güveçte pişen ve dumanı üzerinde mantarları size göstermek isterim icon_razz.gif
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:05 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Yolcu yolunda gerek deyip ilk gün hedefimiz olan Amasya’ya doğru hareket ediyoruz. Yolda benzin molalarında yol planları tartışılıyor;



Saat 21:00 gibi Amasya’ya ulaşıyoruz. Aslında havanın tam kararmaması lazım ama anlıyorum ki Çanakkale ile arasında en az yarım saatlik bir zaman farkı var. Pansiyon ve otel araştırıyoruz. Tavsiyeler üzerine Aydınlı Otel’de kalmaya karar veriyoruz. Motorları otelin önüne park ediyoruz. Yaklaşık 1000 km’nin yorgunluğunu atmak için bir duş alıp, Amasya’yı gece görmek için kendimizi dışarı atıyoruz.

İçinden Yeşilırmak’ın geçtiği, yalıboyundaki resimleri ile tanıdığımız şehzadeler şehri Amasya’yı, canlı olarak görüp bizde fotoğraflamaya çalıştık.













Yalı boyunda güzel bir lokanta bulup muhteşem manzarada yemeğimizi yedik.


Tabi sonra doğru otele ve güzel bir uyku…
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:07 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

GÜN – 2 ( 25 Haziran Çarşamba )

Gezimizin ikinci günü. Artık çok uzun kilometre yapmak yok diyoruz, yolların keyfini çıkaracağız. Kahvaltıda konuşarak rotamızı Taşova, Niksar, Aybastı ve Gölköy’e doğru çiziyoruz.

İkinci gün yaptığımız yol (230 km);


Yolculuğun en zahmetli tarafı, gece boşaltılan yükler şimdi tekrar yükleniyor;




Gece çok beğendiğimiz Yeşilırmak kenarını bir de gündüz gözüyle görelim diyoruz;

















Kimlerin emeği geçmişse bravo demek lazım, bu cadde çok güzel ve bakımlı;


Haritalara son kez bakıp, tarihi ve ismi Amazonlara kadar uzanan bu güzel şehirden ayrılıyoruz;
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:07 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Yolda şeftali molası;




Şeftalilerin nereden geldiğini merak ediyorsanız aşağıdaki linki tıklayın lütfen;
http://s56.photobucket.com/player.swf?file=http://vid56.photobucket.com/albums/g189/ahmetyilmaz_1971/dogukaradeniz-2008/gun2/Film_0001.flv&fs=1&os=1&ap=1

Taşoava’dan Erbaa’ya giderken ilk şelalemizi görünce hemen durup kısa bir mola veriyoruz;





Şelalenin video görüntüsü için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz…
http://s56.photobucket.com/player.swf?file=http://vid56.photobucket.com/albums/g189/ahmetyilmaz_1971/dogukaradeniz-2008/gun2/Film_0002.flv&fs=1&os=1&ap=1
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:08 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Niksar’a yaklaştığımızda Ertuğrul foto çekeceğim siz gidin diyor. Sıcaktan korunmak için yol ayrımındaki bir köprünün altında bir dostumuzla beklemeye başlıyoruz icon_wink.gif ;


Daha sonra Ertuğrul geliyor ve acıkan karınlarımız doyurmak için Niksar’a doğru hareket ediyoruz. Unutmadan, bizim atladığımız ama Ertuğrul’un kaçırmadığı fotoğraflar;




Niksar’da, Tokat ili içerisinde olduğumuzdan, Tokat kebabı yiyelim diyoruz ve şehir merkezine girip iyi bir lokanta soruyoruz. Bizi geldiğimiz yoldan geri çevirip, Kelkit Çayının yanındaki lokantaya gönderiyorlar. Gerçekten çok güzel bir yermiş burası, söğütlerin gölgesinde oturuyorsunuz, yanınızda Kelkit çayı. Tabi önceye masaya Niksar suları geliyor;



Ben izin alıp mutfak kısmına geçiyorum. Tokat kebabını hiç yemediğim gibi nasıl bir şey olduğu hakkında da bilgim yok. Aşçı bana kebabın yapılışını anlatıyor. İşin özünde kuzu eti ve patlıcan var. Bunlar çengelli bir şişe geçiriliyor. Çok enteresan bir fırının içinde demir bir çubuğa asılıp, burada pişmesi bekleniyor;




Yemeğin pişmesini beklerken İrfan, Turgay Avcı ile görüşüp, daha önce onların yaptığı geziden bilgiler almaya çalışıyor;


Ve işte nefis kokusuyla kebabımız geliyor. İçinde bütün olarak pişirilen sarımsaklar çok lezzetli, ayrıca hiç koku da yok;


Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:10 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Karnımız doyup dinlendikten sonra Aybastı’ya doğru yola çıkıyoruz. Yayla yollarından manzaralar;








Nihayet Aybastı’ya ulaşıyoruz. Bir benzin molası verip, Gölköy’e gidip konaklamayı düşünüyoruz. Sağ olsunlar bizi gören Aybastı’lı arkadaşlar bize hemen çay ikram edip muhabbete başlıyorlar. Nereden geliyorsunuz, nereye gidiyorsunuz derken, “yol zaten kötü, ne işiniz var Gölköy’de, siz geri dönün, Perşembe yaylasında kalın, bizim yayla çok daha güzel” muhabbetlerinden sonra, bizi Perşembe yaylasında kalmaya ikna ediyorlar. Tam bir bitirim olan Mehmet Evin ve arkadaşlarına tekrar selamlar… icon_smile.gif


Yanılmıyorsam 15-20 km geri dönüp Perşembe yaylasına ulaşıyoruz. Burası, küçük bir gölü olan, çok ufak bir yerleşim yeri. Gölün etrafında 4-5 lokanta var. Mehmet Evin’in söylediği Paşa Restorantı bulup çadırlarımız için yer soruyoruz.


İrfan vakit kaybetmeden akşam yiyeceğimiz pirzolaları inceliyor;


Çadırlarımız için tel örgü ile çevrili otları biçilmiş güzel bir yer gösteriyorlar bize.


Yaylaların gerçek araçları ve motorlarımız yan yana;


Çadırlarımızı kurarken yaylanın çocukları büyük bir mutlulukla bize yardım ediyorlar,




İrfan hünerlerini çocuklara gösteriyor;


Bu arada çadırlarımızı kurarken yanımıza bir kişi gelip, ertesi sabah yan tarafta peynir pazarının kurulacağını, sabah gürültüden rahatsız olabileceğimizi belirtiyor. Bizim cevabımız ise, “Biz zaten sabah erkenden kalkıp yola çıkacağız, rahatsız olmayız” diyoruz. Pazar, sabah sekizden önce kurulacak değil ya…!

Akşam yemeğimizi yemek ve Türkiye-Almanya maçını izlemek üzere tekrar Paşa Restauranta gidiyoruz. Gün batımında göl;


Gün içerisinde yaylalarda gördüğümüz yüzlerce koyun ve kuzuların nefis pirzolalarından yiyiyoruz. Burada porsiyon yok, kilo hesabı var… icon_smile.gif ;


Maalesef maçı kaybediyoruz ama olsun. Yarı final oynamak bile çok güzeldi. Biraz buruk bir şekilde çadırlarımıza gidiyoruz.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:11 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

GÜN – 3 ( 26 Haziran Perşembe )

Sabah saat 04:30 gibi 100 m ilerimizdeki camiden okunan sabah ezanı ile uyandık. Birkaç dakika sonra insanların sesleri gelmeye başladı. Yaylada kalanların camiye gittiğini tahmin edip uyumaya çalıştım. Ama yarım saat sonra sesler artmaya başladı. Baştan ne olduğunu anlayamasam da, araba sesleri ve konuşmalardan bu gürültünün önceki akşam belirtilen pazardan geldiğini tahmin ettim. Ama nasıl olurdu, saat sabahın beşi ve gün bile tam ağarmamış… İnsanlar bu saatte ne alıp satabilir ? Gürültüyü duymadan uyumaya çalışıyorum. Ama ne mümkün? Sanki dışarısı Mısır Çarşısı kadar kalabalık. Bir yandan da merak ediyorum pazarı. Saat 07:00 gibi kalkıp çadırdan dışarı çıkıyorum. Tam dumur pozisyonu, Pazar yerinde 40-50 kişi ya var ya yok. O gürültü bu kadar insandan mı çıkmış?


Toplanmaya başlamadan son kez çadırlarımızın fotoğraflarını çekiyorum;






Gölün son fotoğrafını çekip ayrılıyoruz Perşembe Yaylasından;
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:13 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bugün hedefimiz Uzungöl. Yaptığımız rota (444 km );


Yayladan inişe geçiyoruz. Reşadiye’de kahvaltı molası veriyoruz. Sonra Kelkit Çayı muhteşem manzarası ile bizlere yoldaşlık yapıyor;






Yoldan manzaralar;


Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:14 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Yolda motorumun çekişinde bir gariplik hissediyorum. Bujilerden şüpheleniyoruz ve ilk fırsatta baktırmaya karar veriyoruz. Şiran’da benzin almak için bir akaryakıt istasyonuna giriyoruz. Çoğu yerde olduğu gibi burada etrafımız sarılıyor. “Kaç para, kaç basıyo ?” sorularına cevap vermeye çalışırken yanımıza bir arkadaş daha geliyor. “Ben de Varedero var” deyip muhabbete giriyor. Tanışıyoruz, ismi Yaşar’mış. Sanayide bir tamirhaneleri varmış. Bunun üzerine bujilere nerede baktırabilirim diye sorduğumuzda kendisinin yardımcı olabileceğini söylüyor ve bizi dükkânına götürüyor. Aslında otomobil ve diğer araçları tamir ediyorlarmış ama kendisi ve abisi de motorcu olduğundan sağ olsun yardımcı oluyorlar bize. Yaşar ve Ünal’a buradan tekrar çok teşekkürler;


Bujinin biri tamamen bitmiş. Biz dördünü de değiştirip yola devam ediyoruz. Kelkit-Köse arasında elinde kalaşnikoflu polisler yolda kontrol yapıyorlar. Ama bu bir trafik kontrolü değil. Meğer, yanlış hatırlamıyorsam bir gün önce Şebinkarahisar-Alucra arasında teröristler tarafından askerlerimize taciz atışı yapılmış. Biz üç gündür dünyadan kopuk yaşadığımız için haberimiz olmamıştı. Kimliklerimiz merkeze okunarak gerekli kontrol yapılıyor ve biz yolumuza devam ediyoruz. Saat 19:00’da doğru Bayburt’a ulaşıyoruz;
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:15 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Bayburt’tan Uzungöl’e gitmek istediğimizi söylüyoruz. Haritadan gördüğümüz Soğanlı geçidini kullanıp Çaykara’ya, oradan da Uzungöl’e gitmeyi planlıyoruz. Yanımızda duran 2 ayrı araçtan yol tarifi almaya çalışıyoruz ama biraz karışık bir yol sanki. Sonra adının Yusuf olduğunu öğrendiğimiz YZF 125 motosikleti ile bir arkadaş geliyor yanımıza. Bir de o tarif ediyor yolu. Bizim yüzümüzdeki ifadeden tam anlayamadığımızı tahmin edip, “Gelin, ben sizi Soğanlı geçidinin yol ayrımına kadar götüreyim” diyor. Sağ olsun üşenmeden yaklaşık 15-20 km bize eskortluk yapıp, yol ayrımına getiriyor. Gideceğimiz yeri tarif ediyor. Kendisine buradan tekrar çok teşekkürler…

Soğanlı geçidinin olduğu zirveye bakıyorum. Tarif etmesi çok zor bir manzara var. Dağın arka yüzünden kalın bir sis tabakası, zirveyi kuşatarak bizim baktığımız yakaya doğru akıyor. İnanın çok ürkütücü bir manzaraydı. Ve biz oradan geçecektik. icon_confused.gif Geçide yaklaşınca çektiğim bir fotoğraf;


Asfalt yol bittiğinde toprak ve bozuk bir yoldan tırmanmaya başlıyoruz. O sis tabakasını hareket ettiren rüzgar ile tanışıyoruz burada. Bütün gün sıcaktan pişmişken burada üşümeye başlıyoruz. Rüzgar çok sert esiyor. Birinci vitesle giderken bile sallıyor bazen bizi. Soğanlı geçidine tırmanırken geçtiğimiz yollar;




Hava kararmaya başlıyor. Birde üstüne çok yoğun bir sis tabakası. Saat 20:00 gibi Soğanlı geçidine ulaşıyoruz. Rakım 2330.


İçimden “Oh” diyorum. O bozuk yoldaki zorlu tırmanış bitti. İniş kolay olur. Birazdan bir pansiyona yerleşir, dinleniriz. Ama yanıldığımı çok geçmeden anlayacağım.

İnişin ilk bölümü rahat oluyor. 26 Haziran’da karla buluşuyoruz… icon_razz.gif




Yolun devamını anlatmak inanın çok zor. Aslında buraya yol demek bile imkânsız bence. Gecenin karanlığında katır yollarında ilerlemeye çalışıyoruz. Çok dik bir uçurumdan aşağıya iniyoruz. Yaklaşık 200 m düz gidip U dönüşü ile 3-4 metre aşağıya inip, yine 200 m düz gidip yine U virajı. Yol hiç bitmeyecek gibi geliyor. Gece modunda çekmeye çalıştığım fotolar;






Yolculuk sırasında çekilen bir video;
http://s56.photobucket.com/player.swf?file=http://vid56.photobucket.com/albums/g189/ahmetyilmaz_1971/dogukaradeniz-2008/gun2/Filmsoganli.flv&fs=1&os=1&ap=1

Toprak yolda yapılan o zorlu yolculuğun sonunda uçurumun dibine ulaşıyoruz. Burada bir restaurant var. Sağ tarafta ise çok büyük bir şelale. Burası kesin çok güzel bir yer ama karanlıkta sadece şelalenin sadece döküldüğü yeri görüyoruz. Sonunda zorlu yol bitti diye düşünüp ikinci kez rahatlıyoruz ama yine yanıldığımı anlıyorum. icon_confused.gif Git git bir türlü asfalt yolu bulamıyoruz. En sonunda bir köye ulaşıyoruz. Köyde yol soruyoruz. Çaykara, oradan da Uzungöl’e gitmek istediğimizi belirtiyoruz. Nereden geldiğimizi söylediğimizde ise bizim yanlış yoldan geldiğimizi, Soğanlı geçidinde yanlış yola girdiğimizi söylüyorlar. Yani o maceralı yol, yanlış yolmuş… icon_rolleyes.gif Bize kahvede konuk edip çay söylüyorlar. Hatta aç isek hemen evden yemek getirebileceklerini söylüyorlar. Köknar köyü kahvesinde verdiğimiz mola;

Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:16 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Yol tarifi aldıktan sonra tekrar yola koyuluyoruz. Ama biz hala ormanın içinde toprak yollarda ilerliyoruz. Her an önümüze bir yaban hayvanı çıkacak diye bekliyoruz. icon_confused.gif Köyden 5-6 km ilerleyince acaba yine yanlış yola mı girdik deyip 2-3 km gerideki yol ayrımına geri dönüp, diğer yola giriyoruz. Yine dumur oluyoruz, çünkü girdiğimiz yol 300 m sonra bitiyor… icon_neutral.gif O daracık yolda yüklü motorları geri döndürüp ilk girdiğimiz yoldan devam etmeye karar veriyoruz. Geri döndüğümüz yolu geçtikten 5-6 km sonra bir şantiyeye ulaşıyoruz. Baraj şantiyesi olduğunu anlıyoruz ve tabi doğru yolda olduğumuzu. Sonunda asfalta ulaşıyoruz, durup asfaltı öpmek geliyor içinden. Çaykara’dan Uzungöl’e sapıyoruz. Nihayet Uzungöl’deyiz.



Yandaki markete ucuz ve temiz bir pansiyon soruyoruz. Sağ olsun bizimle ilgilenip 5 dakika beklememizi söylüyor ve biraz sonra yanımıza çok enteresan bir kişilik olan Hacı amca geliyor. Fotoğraf ve videosunu bir sonraki güne koyacağım. Hemen pansiyon şartlarını okuyor bize… icon_eek.gif Gece yatıp sabah gideceğiz zaten deyip, yerleşiyoruz pansiyona. Gece yarısı olmuş ve biz hala akşam yemeği yemedik. Atlıyoruz motorlara göl etrafında turluyoruz. Gölün diğer ucunda bir lokanta bulup karnımızı doyuruyoruz. Sonra doğru odaya, yorgunluktan ölmek üzereyiz.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:17 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

GÜN – 4 ( 27 Haziran Cuma )

Sabah kalktığımızda pansiyonun çevresini fotoğraflıyoruz;







İşte kaldığımız pansiyon ve sahibi Hacı Amca ;




Hacı Amca’ya nerede muhlama yiyebileceğimizi soruyoruz. Bize bir yer tarif ediyor ve bir yanı ciddi, bir yanı espirili tavrıyla “Penum cönderdiğimi söyleyin, gelip kontrol edeceğum sonra, yamuk yapmasinlar da…” diyor. İlk gördüğümüzde biraz yadırgadığımız Hacı Amca’yı, önceki müşterileri ve çevre esnafı ile yaşadıklarını ve kendisinin yaptıklarını anlatınca saygıyla karşılıyoruz. Lehçesi ve ses tonlamasıyla muhabbeti çok hoşumuza gidiyor.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:18 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Karnımızda iyice aç, hemen muhlama yemeye gidiyoruz. Ben ilk defa yiyeceğim. Tam bir peynir hastası olduğumdan bu tadı merak ediyorum. Yapılışını görmek için ustadan izin alıp mutfak bölümüne geçiyorum;



Mısır unu, tereyağ, özel bir peynir ve biraz sudan yapılan çok besleyici ve doyurucu bir yemek. Taze mısır ekmeğimizde yanında vazgeçilmezi imiş;



Beklemek zor icon_wink.gif ;


Sonunda beklenen an geliyor;






Arkadaşlar lütfen aşağıdaki linki tıklayıp videoyu izleyin. İrfan ve Ertuğrul’un muhlama geldiği andaki durumu;
http://s56.photobucket.com/player.swf?file=http://vid56.photobucket.com/albums/g189/ahmetyilmaz_1971/dogukaradeniz-2008/gun4/Film-MUHLAMA.flv&fs=1&os=1&ap=1
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
dominator
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 23, 2003
Mesajlar: 1288
Nerden: Çanakkale-Çan

MesajTarih: Prş Ağu 14, 2008 8:19 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Karnımız doyunca pansiyona dönüp motorları yüklüyoruz. Gündüz gözü ile Uzungöl’ü görmek için kısa bir tura çıkıyoruz. Benim hep fotoğraflarında gördüğüm Göl kenarındaki bir cami ve etrafında birkaç ev değil burası. Baya bir yerleşim yeri olmuş. Açıkçası biraz hayal kırıklığı oluyor. Çok daha bakir bekliyordum burayı. Uzungöl’den birkaç foto,













Bu da video görüntümüz;
http://s56.photobucket.com/player.swf?file=http://vid56.photobucket.com/albums/g189/ahmetyilmaz_1971/dogukaradeniz-2008/gun4/Film-uzungl.flv&fs=1&os=1&ap=1
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar Tüm saatler GMT
Sayfa 1, 2, 3, 4, 5  Sonraki
1. sayfa (Toplam 5 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt