Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Cum Eyl 05, 2003 12:05 pm Mesaj konusu: Motosiklet ve DOSTLUK...
Emre ODABASI arkadasimizin babasinin vefati sonrasindaki duygularini anlatan anlamlı ve duygusal yazisi.
Tanridan kendisine ve yakinlarina sabir, babasina rahmet dileriz.
V.Ahmet PINAR
*********************************
Bu güne kadar bu mail guruplarında hep motosiklet konulu yazılar yazdım. Aşağıda yazdıklarım motosikletle alakalı değil, dolayısıyla belki de ilgili mail guruplarında yer alması gerekmiyor. Ama hepimizin hayatında belki de, benim son günlerde yaşadıklarıma benzer anılar yaşandı veya bir gün mutlaka yaşanacak. Yaşayıp da öğrendiğiniz zaman ,hayatımızda değişiklik yapmak için geç olabiliyor. Önceden bilip ona göre hareket etmek faydalı olabilir diye bu yazıyı içinde dostlarımın da çoğunlukta olduğu guruplara yolluyorum.
Son üç günüm insan hayatında yaşanan üzücü , bazen de mutluluk veren ,fakat ders alınması gereken anılarla dolu idi. Babamı kaybettiğimi duymam, hastalığını bilmeme rağmen, tam bir şoktu. İnsan garip bir üzüntü duyuyor ve ne yapması gerektiğini düşünemiyor. Babamın yanına bir an önce gitmem gerekiyordu. Motor üstünde olduğumdan üzerimde montum, elimde kaskım vardı ama bu karmaşık ruh hali ile motora binmemem gerektiğini düşünebiliyordum. Taksi ise trafikte beni kahredebilecek kadar yavaş kalacaktı. O anda yanıma Zafer Yangın geldi ve onun motorunun arkasında hızla babamın yanına ulaşabildim. İlk yarım saat içinde daha ne yapmam gerektiğini düşünürken eşim ve 5-6 arkadaşım da ben haber vermediğim halde , mesai saati de olmasına rağmen, bir şekilde duyup yanıma ulaşmış ve benimle beraber düşünüp hareket ediyordu . 1 saat içinde bu sayı 15 kişiyi geçmişti. Arayıp ta bir şeye ihtiyacım olup olmadığını soranları saymıyorum bile. Onlar olmasa ben şoku üstümden bu kadar çabuk atıp olayı yoluna koyamazdım. Sağ olun dostlarım..!!!
Akşam cenazemin morga nakledilmesi gerekiyordu ve yine yanımda bir sürü dostum vardı. Babamın yataktan tabuta taşınıp, onu da apartmanda 4 kat aşağı cenaze arabasına taşınması gibi tatsız bir işin yapılması gerektiğinde sorgusuz sualsiz hepsi benimle beraber çalıştılar. Cenaze gününe kadar bazı formaliteler için sağa sola gidilmesi gerektiğinde yine arkadaşlarım yanımda hazır idi. Cenaze namazının kılınacağı gün son 6 ayın en kötü hava şartları hüküm sürüyordu. Hava 13 derece , sağanak yağmur ve rüzgar. Saat 13.20 deki namaza, bu kötü hava şartları ve hafta içi olmasına rağmen saat 12.00 olmadan birçok dostum akın etmişti. Yağmur altında bir gömlek veya tişörtle 2 saat bekleyenler vardı. Sizlerin orada olması böyle bir günde benim üzüntü ve mutluluğu beraber yaşamamı sağladı. Sağ olun dostlarım..!!
Bu üç günde bir çok telefon, SMS ve e-mail aldım. Belki bu normal sayılabilir ama birçoğu o kadar içtendi ki, üzüntümü paylaştıklarını fark etmemek imkansızdı. Sağ olun dostlarım..!!
Bütün bu yaşadıklarım benim bazı olayları eskiye göre daha farklı değerlendirmemi sağladı :
- Eskiden cenazesi olan veya ölen kişiyi şahsen ve iyi tanıyorsam gitmeyi düşünürdüm. Yaşadığım olayda dostların desteğinin ne kadar önemli olduğunu gördüm. Artık bunu bütün tanıdıklarım için yapmanın bir gereklilik olduğunu düşünüyorum.
- Aileniz ve akrabalarınızla yakın olun. Eskiler ailelerinden gördükleri seviyeli ilişkiyi ve sevgiyi çocuklarına da o şekilde yansıtıyorlar. Babam çok beyefendi, seviyeli, insan sevgisi olan çevresinde herkes tarafından sevilen bir insandı. Ailesine karşı da aynı şekilde seviyeli idi ama seviyeli olmak, sevgisini tam olarak gösterememesini de sağlıyor. Bugün babamın ardından baktığımda bu kontrollü ve seviyeli tutumu yüzünden çok özel anımız olamadığını fark ediyorum. Siz siz olun yakınlarınıza sevginizi açıkça gösterin. İçinizden geçenleri çekinmeden yakınlarınızla paylaşın. Eğer varsa çocuklarınızla ilişkilerinizde onlar gibi çocuk olun ve sevginizi sadece sözlü olarak değil el ve vücut temasıyla da göstermekten çekinmeyin. Onların isteklerini saçma olsa da arada uygulayın.
- Belki çok klişeleşmiş bir söz ama , hayatta sağlık ve gerçek karşılıksız dostlukların her şeyden önemli olduğunu yaşayarak gördüm. Dostlukları bozabilecek kavgalardan her zaman kaçınmalıyız. 40 yaşıma girerken geçmiş yıllardan gelen , gerçek dostum diyerek özellikle zor anlarımda koşulsuz güvenebileceğim 15-20 kişi ile tanıştım. İnsanın eski dostları gibisi yoktur derler. Ama son yıllarda motosiklete binmeye başladıktan sonra buna çok daha fazla kişinin daha eklendiğini bu son olayda yaşayarak gördüm. Karşılıksız, çıkarsız dostluklar en önemli varlığımız, kıymetini bilelim. Bunu zedeleyecek hareketlerden her zaman kaçınalım. Mail guruplarında ve diğer motor birlikteliklerinde yaşanan gereksiz ayrılıklar da bunlara dahil. Sonuçta hepimiz aynı amaç , motosiklet tutkusu, için bir araya geldik. Dostluğumuzu bozacak hareketlerden, motosiklet olgusu adına faydalı olacak olsa bile , kaçınalım.
Kayıt: Jul 24, 2003 Mesajlar: 261 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Pzr Eyl 07, 2003 6:45 pm Mesaj konusu:
sevgili dostum emre
Aileniz ve akrabalarınızla yakın olun. Eskiler ailelerinden gördükleri seviyeli ilişkiyi ve sevgiyi çocuklarına da o şekilde yansıtıyorlar. Babam çok beyefendi, seviyeli, insan sevgisi olan çevresinde herkes tarafından sevilen bir insandı. Ailesine karşı da aynı şekilde seviyeli idi ama seviyeli olmak, sevgisini tam olarak gösterememesini de sağlıyor. Bugün babamın ardından baktığımda bu kontrollü ve seviyeli tutumu yüzünden çok özel anımız olamadığını fark ediyorum. Siz siz olun yakınlarınıza sevginizi açıkça gösterin. İçinizden geçenleri çekinmeden yakınlarınızla paylaşın. Eğer varsa çocuklarınızla ilişkilerinizde onlar gibi çocuk olun ve sevginizi sadece sözlü olarak değil el ve vücut temasıyla da göstermekten çekinmeyin. Onların isteklerini saçma olsa da arada uygulayın.
sana aynen katılıyorum
ben babamı 1998 de bu gün 7 eylül de katbettim
ben de hastalığını biliyordum ve 9 ay onunla beraber bu hastalığı yenmekiçin uğraş verdim her an yanında idim ve benim babam da aynen senin baban gibi idi ve herkez gibi ben babama tapardımonun yokluğun da kendimi kaybetmememi sağlayan tek şey babami kaybettiğim de 40 günlük olan oğlum du şu an oğluma okadar bağlıyımki ve her fırsatta da kendisine onunla nekadar çok gurur duyduğumu ve çok sevdiğimi tekrarlıyorum
allah sabır versin dostum
sevgiler
gürol köprücü
Kayıt: Sep 21, 2004 Mesajlar: 556 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Mar 04, 2008 6:13 pm Mesaj konusu:
Eski biz yazı. Gerilerde kalmasın unutulmasın. Tartışma ve gerginliklerin hüküm sürdüğü zamanlarda okunmalı. Teşekkürler Ahmet Ağabey. Emre Odabaşı'na da bir kez daha başı sağolsun dileklerimle.
Kayıt: Feb 18, 2008 Mesajlar: 151 Nerden: istanbul
Tarih: Çrş Mar 12, 2008 8:04 am Mesaj konusu:
Evet yazıyı okudukça babamla daha cok gurur duymaya başladım . 25 yasındayım hala gel yanımda yat diyip koynuna almaya çalışması sabah işe giderken kendi iş saati 8 olmasına rahmen 6 tıda benim için kalkıp servisi soğukta beklemiyim diye beni 100 metre öteye arabayla bırakan üniversitede okumam için maaşını okula yatırıp beni özellerde okutan diğer kardeşim başka memleketlerde ders yoğunluğundan gelemiyecek diye gidip onu gören baba.Şurdayım gel beni al dediğimde saatin kaç olmasına önem vermeyip pijamalarını cıkartıp yanıma gelmesi gibi sürüp giden bir ton fedakarlık.Hergece onun ve annem için ettiğim dualar ...Onlarsız hayatla nasıl başa cıkacağımı hayal etmeye çalısıyorum buna bile güçüm yetmiyor.Sevgili EMRE ve GUROL sizleride canı gönülden kutluyorum yazılardan anladığım kadarıyla sizler babalarınız için mücadele vermişsiniz emeklerine yazık eden evlatlar olmamışsınız buna okadar sevindim ki ALLLAH herkese sizin gibi evlatlar nasip etsin.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız