Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Çrş Eyl 05, 2007 5:42 am Mesaj konusu: 2. kazam ve son kaza raporum.
Merhabalar
---
tarih= 05 eylül çarşamba
saat= 06.30
ne kadar güzel bir gün.. güneş yüzünü kayseri'ye gösteriyor.. içimde de bir ses; "bugün işe motorla gidilir"
son hazırlıklarımı yaptım, korumalı montumu giydim, korumalı eldivenlerimi giydim, ve kaskımı taktım.. yol beni bekler.. hadi bismillah..
kayseri'nin yollarını bilen bilir, geniş temiz yollardır, evimin önünden giden yolun asfaltı da yeni sayılır 1 yıllık temiz bir asfalt..
tatlı tatlı gaz açıyorum, güneş yola sağdan vuruyor, yola düz bakınca gördüğüm manzara şu;
güneş....gölge...güneş....gölge...
hızım 70km/h civarı, güneş..gölge..güneş..gölge... ve o da ne.. yolun ortasında abartmadığıma emin olabilirsiniz bir kaya.. yüksekliği 15cm ve eni 10 cm divarında sağlam kocaman bir taş..
ve üstünden 2 tekerimin geçmesi sadece 2 saniye alıyor..
motor kıvırmaya başlıyor, kurtarmaya çalışıyorum ama nafile... düşmem an meselesi.. düşünsenize, bildiğim tüm duaları okumam için gerekli zaman bile yok -ki ben çok fazla dua bilmem-
ve olan luyor yerdeyim.. gaz takılı kalıyor.. yerde yaklaşık 40-50 m sürükleniyorum.. asfalt ile yol arasında kalan bacağımı kurtarmak için elimle motoru ittiriyorum.. bı sırada motordan çıkan kıvılcımları görebiliyorum.. dirseklerim sırtım ve omzum sürekli yer ile temas halinde..
türkiyenin kaldırımlarının yüksekliğini hepimiz biliriz değil mi
işte o kaldırıma doğru ilerliyorum.. yapacak bişey yok.. kafamı vurcam.. kaskın ense kısmının biraz üstünden, kafamı kaldırımın kenarına sert bir şekilde vurduğumu hatırlıyorum.. çok fena bir ses.. ama derler ya hani, pamuk tarlası.. aynen öyle işte.
sonra duruyorum.. öldüm sanıyorum önce.. yerden kımıldamıyorum. aceba kırık fln var mı? umarım yoktur diyorum..
o sırada sabah koşusu yapmakta olan birinin kazayı dehşet içinde izlediğini görüyorum, öldüğümü düşünmüş olmalı ki bana doğru temkinli ve yavaş yavaş geliyor..
ölmüş olabilir miyim?
yok canım daha neler deyip, bi tarafımın da kırık olmadığını anlayınca ayağa kalkıyorum.. hemen kaldırıma çıkıyorum..
kaskı çıkarıyorum..
motorun haline bakıyorum.. sağ çıktığıma inanamıyorum..
o sırada bir araba duruyor... nasılsın vs vs.. evime bırakıyor beni.. motoru orada bırakıyorum- tabiki kaldırıp kaldırıma koyup-
annemim şok olan yüzü gözümün önünden gitmiyor..
mont ve kask hayatımı kurtarmıştı.. ve ben gerçekten ölümden dönmüştüm.. sadece farkında olan ben değildim..
diz bölgemde sürtünmeden dolayı olaşan birkaç asfalt yanığı var sadece.. pansumanımı yapıyorum, arabaya atlayıp işe gidiyorum..
türkiyenin aptal insanlarına lanet ediyorum.. o kayayı oraya koyan zihniyete de lanet ediyorum.. o yolu kontrol etmeyen zihniyete de lanet ediyorum.. o taşı görüp almayan zihniyete de lanet ediyorum..
ve sonra karar veriyorum.. Türkiye de motora binilmez.. en azından ben binmek istemiyorum artık..
hayret ettiğim birşey var.. cebimde duran cep telefonum mahfolmuş durumda.. ama aynı cebimde olan hesap makinamda çizik yok.. casio demek ki nokia dan daha iyi ürün üretiyor
---
değerli abilerim ve kardeşlerim.. benim en güzel hikayem, 4 yıllık motor hayatım-ki bambaşka bir hayat- an itibarı ile bitmiştir.. Annemi üzemem..
Allah yardımcınız olsun.. kazasız günler geçirmenizi yürekten isterim..
korumasız hele hele kasksız-kaliteli tabiki- kesinlikle binmeyelim lütfen..
bugün şu yazıyı yazabiliyorsam eğer, bunun sayesinde..
Sevgiler Saygılar! _________________ Mustafa UYANIK
Yamaha Rx 115 -1997'
BMW G 310 R -2017'
Kayıt: May 07, 2007 Mesajlar: 328 Nerden: tekirdağ / çerkezköy
Tarih: Çrş Eyl 05, 2007 5:57 am Mesaj konusu: rtghjnthnmth
çok çok geçmiş olsun arkadaşım .. ama bırakmanı istemezdim şahsen .. fakat annen işin içindeyse bilemiyorum .. yalnız şuda bir gerçek .. bu kazayı arabayla yapmış olsaydın bir daha arabaya binmeyecekmiydin ki.. neyse boşver sen kararını vermişsin.. vatana millete hayırlı olsun .. sağlıcakla kal.. _________________ www.akvaryumturkiye.com
şenol..
inanın bana, bırakmış olmak için bırakmıyorum.. içimden gelmiyor anlatabiliyor muyum.. resmen nefret ettim.. en azından türkiyedeki şartlar olgunlaşıncaya kadar kullanamam.. dediğim gibi.. kullanamam..
bu arada arabalardan zaten yeterince nefret ediyorum _________________ Mustafa UYANIK
Yamaha Rx 115 -1997'
BMW G 310 R -2017'
Kayıt: Sep 23, 2005 Mesajlar: 425 Nerden: istanbul
Tarih: Çrş Eyl 05, 2007 6:10 am Mesaj konusu:
Geçmiş olsun, o kazayı araba ile yapsaydınız büyük bir ihtimalle takla atar, çok daha büyük hasar-durum ile karşılaşabilirdiniz. Hatta motosiklet ile araba kıyasla bu tehlikeden kurtulma şansınız daha yüksek. Umarım sizden sonra birisi o taşı oradan almayı akıl etmiştir.
Herhalde kazayı yeni atlattığınız için şu an size çok korkutucu geliyordur motosiklet, bence ani kararlar vermeyin, herşeyi annenize anlatmayın
Tekrar tekrar geçmiş olsun.
kaza bu, ne zaman nasıl olacağı belli olmuyor hiç bir zaman. neyse ki kask ve mont çok daha büyük bir hasar almanızı engellemiş. geçmiş olsun.
yalnız kararınızı vermeden önce bir kez daha düşünmek daha doğru olmaz mı? olay mahallindeki şartları bilmeden konuşuyorum, lakin10cm genişliğindeki bir taştan kıvırarak kaçmak mümkün olmazmıydı? bu durumda eğitim giriyor tabi işin içine. ya da sabah 6:30 un mahmurluğundan kaynaklı bir geç farketme durumu mu oluştu acaba.
yazılan, teorik olarak bilgi verilen tekniklerin uygulanması bizlerin elinde. uygulamalı eğitim alma durumu yoksa, bunların bireysel çabalarla uygulanması mümkün aslında.
ilk kazamı yaptıktan sonra sayfalarca yazı okudum ve uygulamaya çalıştım. ne counter-steering biliyordum ne de kıvırmaca. TATOKU (TARA, TANIMLA, ÖNGÖR, KARAR VER, UYGULA) zaten 4 teker de adını bilmeden uyguladığım bir formüldü. bunun gibi bir çok şey var sürüşü etkileyen.
Orhan abi'nin imzasında yazdığı gibi; sürüş kısmında birçok bilgi var, yeterince faydalanıyormuyuz?
yanlış anlaşılmasın, bunları sizi tanımadan yazıyorum. yapmadınız demiyorum. ama yapmadıysanız bir de bunları yaparak binin ikiteker e.
tekrar geçmiş olsun, eksilmek için değil çoğalmak için binelim motora.
önemli not: cennet anaların ayağının altındadır... _________________ http://serhatgursoy.com
r1200GStar
Tarih: Çrş Eyl 05, 2007 7:50 am Mesaj konusu: Re: 2. kazam ve son kaza raporum.
Öncelikle geçmiş olsun.
Kaza nedeni o kadar güzel açıklanmışki:
rxlover demiş ki:
.....
ne kadar güzel bir gün...
....
yola düz bakınca gördüğüm manzara şu;
güneş....gölge...güneş....gölge...
hızım 70km/h civarı, güneş..gölge..güneş..gölge... ve o da ne.. yolun ortasında abartmadığıma emin olabilirsiniz bir kaya.....
Motor üstü yaşamınızın epey kısa sürdüğünü düşünüyorum, neyseki korumalar konusunda bilinçli durumdaymışsınız.
Kararınızı paylaşmanız da faydalı, bazen doğrusu budur, anneleri üzmemek gerekir... Ben de üzülmesin istemiştim, kendimi üzmeyi tercih etmiştim.
Yıllar sonra o beni üzdü vefat ederek ve benim gerçek motosikletli hayatım başladı... Kimbilir, sürüş konusunda bilinclenecek hale gelmeden motor üstünde yaşamaya başlasaydım belki şimdi motor üstünde olamazdım, belki de çok daha tecrübeli olurdum.
Bana faydanız şu oldu: Doğru düşünüyormuşum, biz motosikletle yaşamaya devam edecek olanların hangi koşullarda sürdüğünün farkında olması, kabul etmesi, kendini buna hazırlaması, motosiklet üzerinde konsantrasyon konusunda da kendini eğitmesi, sürekli bu konsantrasyonu korumayı öğrenmesi, motosiklet üzerinde yaşamanın ciddi bir disiplin gerektirdiğini bilmesi ve bunu istediğinden, yapabileceğinden emin olması gerekiyor.
yalnız kararınızı vermeden önce bir kez daha düşünmek daha doğru olmaz mı? olay mahallindeki şartları bilmeden konuşuyorum, lakin10cm genişliğindeki bir taştan kıvırarak kaçmak mümkün olmazmıydı? bu durumda eğitim giriyor tabi işin içine. ya da sabah 6:30 un mahmurluğundan kaynaklı bir geç farketme durumu mu oluştu acaba.
iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim..
inanın eğitimlerimi sürekli aldım..
bu siteden olsun, babamdan olsun.. (kayseride eğitim için uygun alanlar çok, teorileri takip ettiğime inanıyorum)
sürekli yoru tarıyordum her sürüşumde zaten.. dikkat her an olmak zorunda, hep bilincindeyim bunun.. ve hiç bir zaman "ben oldum" demedim.. bu sayede hep dikkat ettim..
tarama olayını yapıyordum ama taş, gölgede kaldığından ve asfatla birebir aynı renkte olduğundan dolayı, taş olduğunu farketmem ve üstünden geçmem arasında 1 sn geçti sadece.. kıvırmacaya fırsatım bile olmadı..
zira sabahın mahmurluğunu atmak için zaten kendimi ayarladım ve hazırladım..
ha şu var, hızım 70 değil de 40-50 civarı olsa idi kesinlikle kurtarır idim..
ama her gün gidip geldiğim bir yol burası.. ve çok temizdir.. dolayısı ile dikkatsizlik konusunda bir hata da bu yüzden yapmış olabilirim.
objektif olarak bakacak olursam bendeki hata %10 civarında.. o da tam dikkat vermemek ve 70 ile gitmem..
tekrar teşekkür ederim. _________________ Mustafa UYANIK
Yamaha Rx 115 -1997'
BMW G 310 R -2017'
Tarih: Çrş Eyl 05, 2007 8:24 am Mesaj konusu: Re: 2. kazam ve son kaza raporum.
MotorhaN demiş ki:
Öncelikle geçmiş olsun.
Bana faydanız şu oldu: Doğru düşünüyormuşum, biz motosikletle yaşamaya devam edecek olanların hangi koşullarda sürdüğünün farkında olması, kabul etmesi, kendini buna hazırlaması, motosiklet üzerinde konsantrasyon konusunda da kendini eğitmesi, sürekli bu konsantrasyonu korumayı öğrenmesi, motosiklet üzerinde yaşamanın ciddi bir disiplin gerektirdiğini bilmesi ve bunu istediğinden, yapabileceğinden emin olması gerekiyor.
.
sevgili orhan abi,
kesinlikle doğru düşünüyorsunuz.
ben karakter itibarı ile yapamadığım bir işten çabuk pes ederim.
kayseri gibi bir yerde yolda bu tarz materyaller bulunmaz. dolayısı ile ben kendimi bu şartlara tam olarak hazırlayamamıştım..
ama diyorum ya, ben türkiyenın saçma sapan yollarına alışmaya kasamayacağım galiba..
inanın kazadan sonra ben nasıl böyle bir kaza yaptım diye sinirimden oturdum ağladım!
en azından sizlerin güzel gezilerini izleme fırsatım var buradan.. kendimi böyle mutlu hissedeceğim artık.
ve şunu da belirtmeden edemeyeceğim, ikiteker sitesi, bilinçli motor kullanımını teşvik eden nadir, belki de tek site, bunun sebebi de sizlersiniz.
sizler sürekli bilgilerinizi, deneyimlerinizi paylaşmaya devam ettiğiniz sürece her şey daha güzel olacak.. inanıyorum..
kim bilir, bir gün türkiyede motor a, motorcuya, saygı duyulmaya başlanır ve yollarımız güzel olur. ben de o zaman "hayatın gerçek anlamına" tekrar kavuşurm.
sevgiler, saygılar.. _________________ Mustafa UYANIK
Yamaha Rx 115 -1997'
BMW G 310 R -2017'
Sevgili Mustafa oncelikle COK GECMIS OLSUN.
Yazdiklarini kaza tarihine bakarak okumaya basladigimda, "yazabildigine gore durumu iyi, rahatlikla devam et okumaya" dedim kendi kendime.
Yine de sukretmen gereken bir durum var ki o da, karsidan veya ardindan durmakta zorlanabilecek suratte bir baska aracin geliyor olmamasi...
Kararini saygiyla karsiliyor ve kesinlikle tersine birsey soylemiyorum, son karar her zaman kendi verecegin/verdigin karardir. Annen konusunda da cok dogru dusunup soylemissin zaten.
Ancak keske pantalonun da olsaydi da o "asfalt yaniklari" da olmasaydi, ama basta da dedigim gibi "buna da sukur" ve tekrar gecmisler olsun. _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Kayıt: Oct 11, 2004 Mesajlar: 330 Nerden: istanbul
Tarih: Çrş Eyl 05, 2007 8:51 am Mesaj konusu:
Geçmiş olsun. Motoru bırakma kararın üzerine bir şeyler söylemek isterim. Motorlu hayatı seçen biri riski seçmiştir. Eğitim, giyim, tecrübe motorun doğasından kaynaklanan riski bir ölçüde azaltabilir ama alternatiflerin seviyesine asla indiremez(motorlu taşıtlar kullanmama ya da araba kullanma). Motorcu bunu bilen kabul eden adamdır. Motorcu bu yüzden bencildir. Çünkü kabul ettiği risk kendi hayatını kaybetme riski değildir yalnızca. Bir başkasının oğlunu, kocasını, babasını, sevgilisini kaybetme riskidir ve bu insanlara sorulmaz riski kabul edip etmedikleri. Motor alma kararını sevinçle karşılayan bir yakın bilmiyorum ben en azından.
Son bir yılda ölenler beni de çok etkiledi ve eskiden rahatlıkla tavsiye ettiğim motora binme eylemini tavsiye edememeye başladım. İstanbul çevre yolları beni eğlenceye götüren sıkıcı yollar olmaktan ölümcül tuzaklarla dolu tedirgin edici korku tünellerine, çevredeki araçlar serseri enerjilerini her an üzerime boşaltabilecekleri silahlara dönüştü..Bırakmak bile aklımdan geçmedi değil. Yapılan km başına yaşanan kaza yada ölümlü kaza istatistiklerinin söylediklerinden muaf değiliz hiç birimiz. İngiliz istatistiklerindeki sayıları bir şeylerle çarpmak bile gerek Türkiye'de.
Motor gerekli bir şey değil. Çok ama çok eğlenceli bir şey. Bırakması zor. Bırakana hayırlı olsun demek, kolay gelsin demek ve onu tebrik etmek gerek belki de. _________________ Selim ERDOĞAN
Kawasaki KLR650
Two roads diverged in a wood, and
I took the one less traveled by,
And that has made all the difference.
Tarih: Çrş Eyl 05, 2007 9:36 am Mesaj konusu: Re: 2. kazam ve son kaza raporum.
rxlover demiş ki:
..... kim bilir, bir gün türkiyede motor a, motorcuya, saygı duyulmaya başlanır ve yollarımız güzel olur. ben de o zaman "hayatın gerçek anlamına" tekrar kavuşurm.
....
Dilerim öyle olur...
Ben daha büyük ihtimali söyleyeyim:
"hayatın gerçek anlamı" ise gerçekten,
o içinde biryerlerde hep seninle yaşar ve büyür...
Yollar, arabalar ve motorlar başka bir gözle gözlenir senelerce,
motora çok küçükken bindim, süper sürerim ben zaten denilerek ele geçirilen her motora binilir...
Yaz tatilleri kiralık skutır üzerinde, kısa tatiller arabayla motor peşinde dağ başlarında geçer, dağ başlarında koca koca motorlara binilir...
her motor görüldüğünde bakıp kalınır, dalınır gidilir...
Bir gün motora doğru dürüst binilemediği, istenilen her hareketin tam istendiği gibi yapılamadığı anlaşılır,
hayret ben süremiyormuşum bunu, acaba beni vaz geçiren bu muydu? olunur...
Anne konusu da, hayat değerleri de artık bir yerlere oturmuştur...
Her duyduğun motor sesi seni çağırır, duramıyorum böyle ben olursun, memleket bu işte dersin, bunu yaşamak istediğini ama kendinle barışamadığını kabul edersin...
Motora binmenin sadece yetenekten ibaret olmadığını, hem sürüşün, hem disiplinin öğrenilmesi gereken bir süreç olduğunu iyice anlamışsındır artık,
motor sürmeyi öğrenmenin de öğrenilmesi gereken bir şey olduğu fark etmişsindir...
Ve çıkarsın ikitekerin üzerine, bu sefer karşına her zaman beklenmedik bir şey çıkacağını bilerek, aşamayacağın bir sorunla karşılaşmamayı da kendi dikkatinin sağlayacağına inanarak ve sürüşünü hep geliştirerek...
Ve yine karşılaşılırsın bir sürü abuk subuk tehlike ile yollarda, çoğundan hiç sorunsuz kurtarır seni sürüşün, dikkatin ve disiplinin, kendine güvenin artar... Zaman zaman yüreğin ağzına gelir ama karşına çıkanın yanlışına değil, o tehlikeye yaklaşırken kendinin nerede yanlış yaptığına bakmaya başlarsın...
Artık bu bakış kendini hiç zorlamadan becerebildiğin, bünyende var olan bir tarzın haline gelir, etrafındaki motorcuların hatalarını da görmeye başlarsın bu gözle...
Çoğunlukla yüreğini ağzına getirenin kendin olduğunu, disiplinden uzaklaşıp adrenaline, yani o keyfi daha dolu, daha kontrolsüz yaşamaya yenildiğinde tehlikelerle karşılaştığını farkedersin...
Hayat ikiteker üzerinde, kendini tehlikeye atmaya bir karış mesafede tutmayı becerdiğin sürece, keyifle devam eder.
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 308 Nerden: istanbul moda
Tarih: Çrş Eyl 05, 2007 9:52 am Mesaj konusu:
öncelikle geçmiş olsun, sonucu çok ciddi olabilecek bir kazayı pansuman yapılacak bir yarayla atlatmışsın.. çok şanslısın. bir eğitmenimiz en çok kaza en bildik yolda yapılır demişti, doğrudur kendimden biliyorum çünkü dikkat durumu çevre bildik tanıdık olunca azalıyor ve aslında aynı olan yolda yol koşullarının hergün değiştiği gerçeğini atlıyoruz veyagözardı ediyoruz,o bildik yolda bir gün taş çıkar yolun ortasında ertesi gün çocuk fırlar vs. .. motoru bırakma kararını saygıyla karşılarım , sonuçta arada anne var ...ama duel 'in risk konusunda söylediklerine tamamen katılıyorum, motor riskli, bunu bilerek binmeliyiz, evet bir yere kadar riski azaltabiliriz ama tamamen 0 yapamayız. . bu türkiyedede aynı yurt dışındada.. önemli olan kazalardan ders çıkartmak ve aynısnı yapmamaya çalışmak. ama adı üstünde kaza... motorsuz hayatına alışmanı dilerim... _________________ TUNÇ BARUÖNÜ
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız