Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Bundan 7 sene önce Bir arkaşaşımızın Aprilla Capanord marka motosikletinin şase kırması olayı meydana gelmişti. Firma motoru kullancı hatası deyip işin içinden çıktı. Bizlerde internet ortamında el ele verip arkadaşıızın hakkını aradık. Sonuç tabiki hakkımızı söke söke aldık. Firmada bundan çok etkilendi gücünü yitirdi. Şimdi adı bile anılmıyor.
Bu tarz yaklaşımda bulunan firmalar küçücük hesaplar yüzünden kendilerine zarar vermekten öteye gitmez. _________________ Necdet YETİŞGEN
TORUK MACTO
GL 1800 GOLDWING
34 BVG 67
Kayıt: Sep 16, 2006 Mesajlar: 558 Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi
Tarih: Cmt Eyl 11, 2010 5:15 pm Mesaj konusu:
Normal şartlarda böyle büyük bir olay (artı bir de başkalarının yaşadığı diğer mide bulandırıcı şeyler var) yaşandığında makul müşteri o markadan uzaklaşır, en azından o distribütör değişene kadar. Ama bakalım göreceğiz Borusan için bu gerçekleşecek mi? (Kişisel görüşüm hiç bir şeyin değişmeyeceği yönünde, sadece unutulması beklenecek, başlar kuma gömülmeye devam edecektir) _________________ Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
Şu gün itibariyle şöyle iki ana başlık açılsa bence çok faideli olabilir :
2- Boruyu Döşeyen Saklı Etkenlerin Tanım ve Analizi :
Part One - (Fanatizm)
Birşeyin güzel bulduğun yanlarını söylerken herkes çıkıp destekliyorsa, ama herşeyde olduğu gibi o şeyin de yüzlerce olumsuz yanı varsa ve bunlardan bahsettiğin anda o şeyin düşmanı olmakla itham ediliyorsan, fanatiklerin arasındasın demektir. Ve birşey ne kadar fanatikçe savunuluyorsa ortada o derece büyük yalanlar var demektir. Motosiklet konusu da bir istisna değil..
Part Two - (İmaj Yanılgısı)
Çöl ortamında çadır ve ateş başında çekilmiş reklam afişleri ve cool imaj veren Anglosakson'u afişlerde görmenin satınalma aşamasındaki etkileri üzerine :
Bmw reklamlarından etkilenmemek mümkün müdür?
Reklamlardan etkilenenlerden etkilenmemek mümkün müdür?
Part Three - (Bir klasik : Boyu mu? İşlevi mi?)
Aykırı çizgilerin ve görsel ögelerin etkisine karşı savunmasız zihinlerdeki kışkırtıcılığı üzerine..
Mühendisin tüketiciyi evire çevire inek gibi sağma taktiklerine rağmen bir ürün nasıl olur da küresel olarak daima çekici kılınabilir?
Hadi onu anladık da, nasıl olur da mükemmel olarak algılanabilir ?
Minimalizm ve aykırı çizgiler iyi mühendislik veya mutlu tüketici anlamına mı gelir? Bu işin bir tekniği, taktiği, bunları tüketiciye yedirmenin bir bilimsel metodu var mıdır?
Part Four - (Peki ya hayaller ?)
O hayaller zaten sana ait değildi. Çöl afişindeki o "cool" kareyi çeken başarılı zengin sanat yönetmenine aitti. O düşünsün bunu, ben neden üzüleyim?
O işin motorunun o motor olmadığını kavradıktan,
Hele hele hemen her örnekte olan ama o bariz sırıtan örnekteki gibi , bir fikir olarak örneğin o "çöl fikrinin" (veya benzeri şeylerin) , uluslararası firmaların kafamıza zorla ÇAKTIĞI şeyler olduğunu açıkça kavradıktan, ve kabullenip, ve inkarı bıraktıktan sonra, özgün, ve kendimize ait hayaller kurabilme yeteneğini geri kazanabilmek, kendi ufkumuzu inşa edebilmek üzerine düşünceler..
------
2-Boru Sana Girmesin Kılavuzu :
Part One - (Satın alırken)
Sıfır motor alıyorum sanarak dolandırılmama yolları..
Olası bir anlaşmazlık veya çetrefil arızalar, çözülemeyen sorunlar oluşması halinde artık klasikleşmiş, tüketiciyi çıldırtan tavırlar..
(Selim Bey iyi niyetle uyarıyor, anlayana..)
Part Two - (Kullanırken)
Henüz 4500 km. de yolda kalan motorla "Amaniin ben neler edem, nirelere gidem?".. rehberi.
(Yerli yabancı onlarca forumdan binlerce vaka.. Elbette şansı yaver gidenler de çok ama "ya gitmezse?" kısmı sahiden yaşanmış trajikomik hikayelerle dolu. "Neler idem, nirelere gidem?" mutlaka okunması gereken bir başlık olurdu, özellikle dünya turu düşünenler için..)
Part Three - (Aldığına alacağına pişman olup itelemeye karar verenleri yalnız bırakmıyoruz )
Parça ve işçilik ücretinin peşin ödendiği ve defalarca servise girip çıkıldığı halde arızaları giderilemeyen motosikleti sonunda lanet edip, "ulan çoluğumun çocuğumun rızkını bile götürdüm heriflere verdim, elimdeki faturalar artık çantalara sığmıyor, utanıyorum, kendimi kötü hissediyorum" diyen (içimizden örnekleri de çoktur, okuyup okuyup "bana hiçbişe olmaz muskam var" diyenler de çoktur) arkadaşlar motordan kurtulmaya karar verdikten sonrasına yönelik..
(Pişmanlıklarını paylaşan arkadaşlar bizi de uyandırdıkları için asla makara geçmiyor kendilerine teşekkür ediyoruz. İşte bu başlık , allah belasını versin dedikten sonra motoru sahibinden com. da müşteriye çakma rehberidir.)
(Vaktiyle açtığım, "düdüklenmeden 2. el satın alma" başlığının antitezi olup, "askerden abim geliyo yoksa valla ben çok memnundum" ayaklarıyla motorun sorunlarını saklamaya yönelik başlıktır. Motorun ciğerini konuşmak yerine, müşteriye "Abi tüm bakımlar serviste veya bilmemne ustada eksiksiz yapıldı, lastikler sıfır, sis farı taktırdım, turatekler hepkolar çantalar taktırdım, üstüne 5000 de ben harcadım.. Çizik yok yahu.." diyerek ve marka/imaj odaklı konulara yoğunlaşıp firmanın tarihçesine vs. odaklanma yöntem ve taktikleriyle saf bulunmuş müşteriyi "kendi kendine ikna" rehberidir.
("İkinci el sorunlu makina nasıl çakılır?" başlığını açmayı etik buluyor musun? diye bana soracak arkadaşlar için:
Başarılı bir kazık ancak müşterinin kendisi "valla çok iyi aldım, acelesi vardı ben de fırsattan istifade edip ucuza kapattım aabi" şeklinde kendi kendisiyle gurur duyuyorsa yapılabilmiş demektir, ve unutmayalım ki kilometresi her ne olursa olsun sıfır alıp az zararla satabilmek bir sanattır..)
Part Four - (sattıktan sonra)
Bmw macerasından sonra ne alalım ?
(Şayet sinir krizi geçirip, bir daha asla motosiklet almamaya alenen ortalık yerde yemin edilmemişse..)
Bu gruptaki arkadaşlar artık tüm servis ve markalara şizoid paranoid korkularla yaklaşacaklarından rehabilite edilmeleri gerekiyor der uzman raporları. Bizzat tanıdığım bir dostum serviste deli paralar harcayıp netice alamadığı bir sorun yüzünden resmen tik sahibi oldu ; iki dakkada bir durup durup yerinden hoplayıp kafayı geri sallıyor ve ardından hep aynı şeyi söylüyor : "Abs yapılamıyor, ama olsun o zaten acemiler için.. Abs yok ama olsun o zaten acemiler için.."
Esasen klinik çalışma gerektiriyor çünkü bu arkadaşlar öyle bir travma yaşıyorlar ki uzaktan motosiklet görünce bile terler basıyor, eyvah acaba yine yatak mı sardı, şanzıman prizdirek mili mi dağıldı, balata mı sıyırdı diye sayıklayanları biliyoruz. Artık bütün motosikletlerden ve servislerden ürküyorlar..
Herşeye rağmen bu şansı çok ters giden arkadaşlarımızı yeniden kazanmak için Japoncu arkadaşların bu konuda faydalı ve rahatlatıcı katkıları, ve tüm tecrübeli farklı marka kullanıcılarının gönüllülük esasına dayalı yardımları ve psikolojik destekleri gerekiyor..
"Sattıktan sonra?" konusu da çok önemli bir konu bence çünkü satmayla da bitmiyor. Bu arkadaşlarımızın bir kısmı da "basit olan iyidir, hayatımı kaydırmaz başıma bela olmaz" felsefesinden hareketle, fakat vur deyince öldürüp gidip nuhu nebi'den kalma , devri çoktan kapanmış enteresan modellere yöneliyorlar. Buharlı makina bulsa ona saldıracak o derece yani. Velhasıl, şansı yaver gitmeyen arkadaşlarımızın yaşadığı travma her durumda çok sert oluyor..
---
(Bu mevzu bizim buradaki sohbet ve geyiklerimizle değil, konularında uzman birileri tarafından bir bütün olarak, kapsamlı, ve tüketici menfaatlerini koruma odaklı, ve tasarımdan pazarlamaya, satış ve satış sonrası sürece kadar bilimsel biçimde incelensin, hele Bmw incelensin, yemin ediyorum bu çelişkilerden ödüllü belgeseller tezler falan çıkar.. )
Bence kesin olan şu, adamlar paranın nasıl kazanılacağını herkesten iyi biliyor..
---
Not: Evet, ben de de bir Bmw kullanıcısıyım. Satmadım anasını sattığımın motorunu çünkü ben tamiratı çok seviyorum. Zaten benzine de çok zam geldi, sorun çıkartmayan , her an yürümeye hazır motor bizi bozar. Bazılarımız (benim gibi şikayetçi ve kızgın olanlar) bizler iflah olamama sorunu yaşıyoruz da denebilir.
Not2: Yedek parçanın Bempar'da Borusan'a kıyasla %20-30 daha ucuz olduğunu buraya da yazalım parça ihtiyacı olan arkadaşlar için bulunsun..
Not3: Servis manuel + Haynes ve Claymer manuelleri yegane dostunuzdur. Bir bmw almak yarım usta olmak demektir. Gün geliyor abs söküyorsun, motor indiriyorsun, ister istemez çalışma prensiplerini ve işin teorisini öğrenmek zorunda kalıyorsun, şanzıman falan dağıtıp topluyorsun. Hangi milletten olursan ol eli yüzü yağ içinde bi elemanı nette muhakkak ama muhakkak bulursun. Bmw forumları esasen sorun giderme forumlarıdır. İnsanlar birbirinin halinden anlar, birbirini savunur, yardımcı olur, "bak abi, önce keçeyi çakacaksın ama bozmadan şöyle..." hangi dilde ararsan ara kolayca bulursun yani. Yardımseverdir, markaya laf söylemezsen.. Bmw bir numaradır dediğin sürece yardım kendiliğinden gelir.. Ha, şimdiki aklım olsa hobi olarak tekne, yelkenli, sörf falan takılırdım o başka tabi..
Dünyada da entersandır. Motora sadece binmek isteyen adamı motosiklet tamircisi yapmasıyla ünlü başka bir marka da yok. Yabancı forumlarda da bmw servis şikayetleri kıyamet gibi.
Ama Türkiye'de Borusan kaynaklı şikayetlerin çokluğu , ve Almanya'nın tüm bunları yıllardır alay eder gibi umursamayışıyla.. Artık delirttiler insanları..
Sevgiler...CeM... _________________
En son ilyada tarafından Cmt Eyl 18, 2010 12:39 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Kayıt: Jul 23, 2003 Mesajlar: 308 Nerden: istanbul moda
Tarih: Sal Eyl 14, 2010 6:48 am Mesaj konusu:
uzun bir yazı yazmıştım sildim hemen herşey yazıldı zaten sonuçta;
motorumu seviyorum uzun bir sürede vaz geçmeyi düşünmüyorum, sıkıntılarını ve borusan faktörünü biliyorum .. Diğer taraftan bmw ve borusan sayesinde tüketici haklarını bilen ve uygulyan, üç beş servis öğrenen ufaktan uygulamaya çalışan, eskiden illede orjinal parça diye tuttururken bunun anlamsızlığını gören, yedek parça ve alternatiflerini araştıran bir herif oldum, e birde sizleri buldum..
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Eyl 14, 2010 7:07 am Mesaj konusu:
Ben bu arkadaşı biliyorum, o da benim gibi artık iflahı mümkün olmayanlardan.
Hocam bize olan olmuş zaten. Ve zaten tüm bu yazdıklarım sadece olumlu şeylerin konuşulabildiği ortamlardan, konunun sadece olumlu yanını alma durumunda olan, tekyanlı bilgilenen, ve sonra yandım anam diye bağıranlar için. Konunun böyle bir boyutu da var, herşey öyle (bilen ve bilmeyen) fanatiklerin anlattığı gibi güllük gülistanlık değil, manasında. Bize Borusan'ın her tarafı boru olsa zaten bişey yapamaz artık. En kötü ihtimalle üç ay binmeyiz , neyse araştırıp öğrenip, parçaları da başka kanallardan temin edip kendimiz yaparız, neticeye de razı oluruz olur biter. (Zaten ne kadar kötü , ne kadar acemice yapsak onlarınkinden iyi oluyor. ) Burada önemli soru bence şu aslında : yüz kişiden kaçı senin benim yaptığımı yapar? Kaçının buna isteği, veya zamanı olur ?
Hadi ben başka birşey sorayım abi. Sen model yükseltmeyi düşünür müsün ? _________________
En son ilyada tarafından Cmt Eyl 18, 2010 12:41 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Abim durum içler acısı. Ne yazıkki ticaretin seviyesi bayağı düştü. Bu motoru 2. el esnaftan alıpta bu durumla karşılaşsaydın çokta şaşırmazdım. Etrafta bir sürü patlak motor var birisinide kazasız diye size satmışlar diyebilirdim. Ben şuna da inanmıyorum 2. el bi motor aldığınızda bi ustaya gösterdiğinizde bu motor vuruk kazalı demiyor. Bunun nedeni kimsenin ticaretine çomak sokmamak mı yoksa sıkıntı yaşamamayı mı istemek bilmiyorum. Ama benim başıma böyle bir durum gelseydi sinirden ağlardım sanırım. Umarım farklı bir marka ile motosiklet aşkınıza devam edersiniz.
Kayıt: Sep 16, 2006 Mesajlar: 558 Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi
Tarih: Sal Eyl 14, 2010 3:22 pm Mesaj konusu:
İlyada yazdıklarını okumak zevk veriyor. Bir gün bir motosiklet dergisi ya da sitesi kurarsam yazarlık teklif edebilirim bilgine...
Şaka bir yana gerçekten bunları yazıp söyleyebilen yazarlarımız olsa keşke di mi? Ama memleket meselelrinde olduğu gibi böyle gerçekleri söyleyenleri medya da toplum da hemen dışlayıveriyor. (Zaten sen de imzanda çok güzel ifade etmişsin:Şu inek bile senden daha dürüst ise, sıkıntını ifade edemiyorsan edenlerin kabahati nedir canım kardeşim? Konuşmayıp susarsam senin hazımsızlığın iyileşecek mi?)
İyi ki internet var da biz de bir kaç doğru söz yazabilen adam ya da kadın okuyabiliyoruz.
Bir BMW kullanıcısı olarak samimiyetin için teşekkürler. _________________ Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Eyl 15, 2010 8:47 pm Mesaj konusu:
Yıkılmasın. Seviyorsan bozma moralini derim. Sadece dikkatli ol.
Temiz, pırıl pırıl bir ikinci el motor bulup, (ikinci el diyorum çünkü en sıkı yetkili servis numarası belki de garanti kapsamı olayı. Resmen iki ucu boklu değnek. Garantiyi boşversen, bir arıza durumunda sakat. Yok, garanti bana lazım deyip süreci sonuna kadar götürsen bu defa da demet demet fatura sahibi oluyorsun, rakamları alt alta topladıkça kafayı yer insan. )
İşte bu yüzden, ikinci el, garanti olayı kapanmış, servisle alakası bitmiş, abartılı olmayan bir km. yapmış, fiyatı da sıfır olduğu güne göre epey düşmüş bir motor alıp, o modele ait manuellerin tamamını alıp, o modelle ilgili forum ve bilgi kaynaklarını da internetten takip ettikten sonra temel bakımları kendin yaparsan .. Ve önemli periyodik bakımlara da zamanından önce (sübap ayarı, yakıt filtre değişimi, debriyaj balatası değişimi, final drive rulmanları değişimi vs. vs.) önceden hazırlıklı olursan (şöyle yaparım ederim, veya araştırıp sonra şuraya giderim yaptırırım vs. şeklinde)... Sorun olmaz, diğer markalara göre bir dezavantajın da olmaz.
1- Hazırlıksız yakalanıp kucağa düşmemek önemli.
2- O temel işleri (bakımlar) kendin yapınca her sefer için 400-500 diye başlayıp yukarı doğru çıkan rakamlar cebine kalacak, bunun toplamda yaratacağı fark, olası bir şansız sorun çıkması durumunda senin yapamayacağın bir işi telafi edebilecek..
Bir de şu var , model takviminde geriye doğru gittikçe çok daha kullanıcı dostu motorlar var bu markada. (Bence..) Sorun şu ki , o takvimde geriye doğru gittikçe bakımsız, çok kurcalanmış, hoyrat kullanılmış, ihmal edilmiş ve hoşafı çıkmış çok fazla motor var. Fakat senin şanslı yanın da Satılık 11xx RT'lerin, satılık 11xx Gs'lere göre genellikle daha az km. yapmış daha temiz motorlar olması. 11xx alacağım diyenin de bir başka avantajı var , çok daha fazla satılık motor, fazla seçenek var..
Her Bmw alan da zarar ediyor diye de düşünmemek gerek.
Dezavantajlar var ama bunları azaltmanın , hatta avantajlı konuma geçmenin de yolları var. Tunç yukarıda işte bunu anlatıyor bence. Motor önemli olduğu kadar neyin bize daha uygun olduğu, potansiyel risklerden kişisel olarak ne derece uzak durabileceğimiz de en az "hangi motor?" sorusu kadar önemli.
Bu yeni serilerden, sıfır+Borusan holding "güvencesinde" bir bmw alıp, bir de üstüne o şansı yaver gitmeyen kullanıcılardan olan kişinin çok acı bir tecrübe yaşama ihtimali bence diğer markalara göre daha fazla.
Elbette hoşaf motorlardan uzak durmak lazım, marka farketmez. Hoşaf bir Bmw'nin kötü yanı manyak para yer (bütün markalar gibi) , o parayı harcamak ekonomik anlamda akılcı olmayacağı için de elbette kimse harcamaz ve alanı ciddi biçimde göçertir. Tamircisi de çok değil. Ha, Bmw'nin iyi yanı da bence şu, o parayı harcayıp hakkını verirsen de (zor ama..) senelerce binebilirsin. Bu da diğer markalarda zor (kimi zaman imkansız) olan şey. Birçok eski Japon modelinin parçasını bulmakta zorlanıyor arkadaşlarım. Belli yaş üstü motorların parçalarını çoğu zaman bulamıyorlar veya aylarca Japonyadan gelecek diye bekliyorlar.
Ama bir Bmw'de 35 yaşında bir motorun dahi en küçük parçasına kadar anında yurtdışından sipariş edebiliyorsun. Adamlar onyıllara yayılan onlarca modelin onbinlerce çeşit parçasını deli gibi stoklamışlar (biteni de yeniden üretiyorlar) ve geri tarihlere yönelik parçaların temini konusunda emsalsizdir Bmw. İşte asıl buradan kazanıyorlar. Adeta motor satışı üzerine değil, yedek parça pazarlama üzerine kurulu tüm sistemleri..
---
Önce başka bir tercih yapmak bence daha mantıklı :
Yok arkadaş ben hiç uğraşamam, yağ filtresini, motorun, şanzımanın, sondişli kutusunun yağlarını değiştirmek, fren balatalarını değiştirmek türünden işleri de kendim yapmayı tercih etmem .. Durumu dengelemek için bunlarla uğraşmam .. Dersen..
Japon motorları asla eskisi gibi telmaşa aletler değil. Tıpkı Japon otomobilleri gibi her geçen gün acaip tüketici dostu aletler çıkıyor ortaya. Hele her markada bazı çok başarılı modeller var ki... Sıfır veya sıfıra yakın ve mümkün olduğunca piyasada tutulan bir Japon motoru al ve bin gitsin derim.. affınıza sığınarak.
Temiz olması, çok yüksek km.lerde ve bakımsız, ihmal edilmiş bir motor olmaması şartıyla ! , ve bazı işlerini kendin yapmak , hazırlıksız yakalanıp servis kucağına düşmemek şartıyla bir 11xx hiç de mantıksız bir tercih değil bence. O modeli seviyorsan ve ufak tefek işleri (herkesin yapabileceği kadar kolay olanları , hiç de uzmanlık falan gerektirmeyen, biraz zaman alan ama temelde çok basit işleri kastediyorum) kendim yaparım, biraz okurum araştırırım ve haybeden işlere o deli paraları vermem diyorsan moralini bozman için bence sebep yok.
Sevgiler...CeM... _________________
En son ilyada tarafından Cmt Eyl 18, 2010 12:48 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Eyl 15, 2010 11:17 pm Mesaj konusu:
Cloud demiş ki:
İlyada yazdıklarını okumak zevk veriyor. Bir gün bir motosiklet dergisi ya da sitesi kurarsam yazarlık teklif edebilirim bilgine...
Dergiler satmıyor galiba ? Dükkanı kapatan bırakıyor o işi. Garip değil mi, onca motor meraklısı var ama satmıyor.. (Ben de almıyorum )
Sanal bir dergi yap abi. Dergi sanal olsun, ama parayla olsun. Matba, kağıt, dağıtım vs. bunlara haybeye para vermeyelim paramız cebimizde kalsın. "Şerefsizim kar amacı gütmüyoruz" diyerek satalım dergiyi, iyice malı götürünce de altımıza birer Bmw çekip, çöl-çadır-ateş ve Asya stepleri olayına girip dünya turuna çıkalım
(Turdan döndükten sonra da dvd'leri satarız .. Konuşalım abi.. )
Sevgiler...CeM... _________________
En son ilyada tarafından Cmt Eyl 18, 2010 12:49 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Çeyrek asrı aşkın süredir çalışanları, müşterileri ve tüm iş ortakları ile ilişkilerini şeffaf, uzun süreli ve dürüstlük esasına göre yürütmeyi ilke edinen, her zaman yüksek ürün ve hizmet kalitesini hedefleyen bir kurum olarak, “highwayguide” adı ile “İkiteker Motosiklet Fan Kulübü” sitesinde yazılan ve kısa zamanda benzer sitelerin forumlarında sıklıkla yer alan gerçek dışı ithamlardan büyük üzüntü duymaktayız. Bu konuda şirketimize ulaşan birçok müşterimiz, söz konusu yorumlardan kendilerinin de rahatsız olduğunu dile getirdiğinden, yanlış değerlendirmelere meydan vermemek amacıyla, aşağıdaki konulara açıklık getirmek istiyoruz:
1. Borusan Oto, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına tamamen uyan bir kurumdur. Kullanılmış bir aracın yeni bir araçmış gibi tescilinin yapılması hiçbir şekilde söz konusu değildir. Bahsi geçen ve mahkemeye intikal etmiş olan olayda da, kurumumuza bu yönde bir suçlama olmamıştır.
2. Yetkili Servislerimizde yapılan işlemler, üretici firmaların belirlediği ve bütün dünyada uygulanan standart ve sistemler dahilindedir. Bu sistemler sürecin her noktasında gerekli kontrolleri sağlar. Yazıda belirtildiği şekilde herhangi bir parçanın değiştirilmediği halde fatura edilmesi ya da garanti kapsamına dahil edilmesi mümkün değildir.
3. Şirketimiz temsil ettiği markaların ithalat ve dağıtımı için gerekli tüm izinleri almıştır. Bu izinlerin gerektirdiği altyapıya sahiptir. Kurum olarak sadece minimum gereksinimleri karşılamakla yetinmeyip müşterilerimize daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla bilgiye, bilgi teknolojilerine, insan kaynaklarına ve ürünlerimizi kullanan müşterilerimizi ağırladığımız tesislere sürekli olarak yatırım yapmaya devam ediyoruz.
Şirketimizle ilgili yapılan her yoruma cevap veremesek de, sizlerin geri bildirim ve yorumlarınızı takip etmeye, beklentileri karşılayamadığımız noktalarda tedbirler almaya ve en iyi hizmeti sunabilmek amacıyla çalışmaya devam edeceğimizi bilgilerinize sunarız.
Kayıt: Sep 13, 2010 Mesajlar: 95 Nerden: İ Z M İ R
Tarih: Prş Eyl 16, 2010 6:49 am Mesaj konusu:
ilyada demiş ki:
Yıkılmasın. Seviyorsan bozma moralini derim. Sadece dikkatli ol.
Sevgiler...CeM...
Sevgili CeM,
Hava kuvvetlerinden emekli bir uçak bakım teknisyeni olarak elim her türlü tamirat işine yatkın.
Daha motorumu almamamış olmama rağmen servis mauellerini internetten indirip hatim etmeye başladım bile.
En büyük çekincem şimdiye kadar boxer bir motorla tanışmamış olmam.İşin en ters tarafı çevremde de bu tür makinadan kimsede yok.Yani bire bir danışma durumunda sizlerden başka kimsenin olmaması.
Seninde söylediğin gibi RT'lerin GS'lere göre daha az kullanılmış ve hırpalanmış olması ikinci elde eli ayağı düzgün bir makina bulma şansımı arttırıyor.Her ne kadar diger markalarda da BMW'nin RT'sine benzer makinalar var ama 1150 RT daha yakışıklı daha güven verici duruyor.
Ya nasip deyip aramaya devam ediyorum.Bakalım Ankarada bir arkadaşımdan bir haber bekliyorum.Birde İzmirde bulduğum makinanın sahibinin izmire gelmesini..
Bakalım kısmetimize ne çıkacak. _________________ Türkler para gibidir.
İçlerinde ATATÜRK yoksa sahtedir......
Çeyrek asrı aşkın süredir çalışanları, müşterileri ve tüm iş ortakları ile ilişkilerini şeffaf, uzun süreli ve dürüstlük esasına göre yürütmeyi ilke edinen, her zaman yüksek ürün ve hizmet kalitesini hedefleyen bir kurum olarak, “highwayguide” adı ile “İkiteker Motosiklet Fan Kulübü” sitesinde yazılan ve kısa zamanda benzer sitelerin forumlarında sıklıkla yer alan gerçek dışı ithamlardan büyük üzüntü duymaktayız. Bu konuda şirketimize ulaşan birçok müşterimiz, söz konusu yorumlardan kendilerinin de rahatsız olduğunu dile getirdiğinden, yanlış değerlendirmelere meydan vermemek amacıyla, aşağıdaki konulara açıklık getirmek istiyoruz:
1. Borusan Oto, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına tamamen uyan bir kurumdur. Kullanılmış bir aracın yeni bir araçmış gibi tescilinin yapılması hiçbir şekilde söz konusu değildir. Bahsi geçen ve mahkemeye intikal etmiş olan olayda da, kurumumuza bu yönde bir suçlama olmamıştır.
2. Yetkili Servislerimizde yapılan işlemler, üretici firmaların belirlediği ve bütün dünyada uygulanan standart ve sistemler dahilindedir. Bu sistemler sürecin her noktasında gerekli kontrolleri sağlar. Yazıda belirtildiği şekilde herhangi bir parçanın değiştirilmediği halde fatura edilmesi ya da garanti kapsamına dahil edilmesi mümkün değildir.
3. Şirketimiz temsil ettiği markaların ithalat ve dağıtımı için gerekli tüm izinleri almıştır. Bu izinlerin gerektirdiği altyapıya sahiptir. Kurum olarak sadece minimum gereksinimleri karşılamakla yetinmeyip müşterilerimize daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla bilgiye, bilgi teknolojilerine, insan kaynaklarına ve ürünlerimizi kullanan müşterilerimizi ağırladığımız tesislere sürekli olarak yatırım yapmaya devam ediyoruz.
Şirketimizle ilgili yapılan her yoruma cevap veremesek de, sizlerin geri bildirim ve yorumlarınızı takip etmeye, beklentileri karşılayamadığımız noktalarda tedbirler almaya ve en iyi hizmeti sunabilmek amacıyla çalışmaya devam edeceğimizi bilgilerinize sunarız.
Saygılarımızla,
Borusan Oto Servis ve Ticaret A.Ş.
Peki bu duruma ne diyorsunuz sayın Yetkili?? _________________ Türkler para gibidir.
İçlerinde ATATÜRK yoksa sahtedir......
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız