Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Bir defasında paketçi birine ayının birinin giriştiğine şahit oldum.Tam da Anıtkabir'e törene gidiyorduk.Kıyafetim de müsait değildi,fazla müdahele edemedim.O günden beri 'altıpatlar' daima belimde.Öyle el hareketi yapacak adamın yanına bırakmam.
Yazdıklarınızda gerçekten ciddi misiniz ya da ne yazdığınızın bilincinde misiniz? Belinizde taşıdığınız sevgili altıpatlarınız ile size trafikte el kol hareketi yapacakların haddini bildirmekten bahsedebiliyorsak kendi içimizde bile almamız gereken çok yol, eğitmemiz, bilinçlendirmemiz gereken çok arkadaşımız var demektir.
Şimdi bir hikaye anlatalım:
Adamın biri kendisinin çok değerli varlığı olan annesine küfür edildiği iddiasıyla davacı olmuş.Yargılama sonunda hakim 25 TL ceza kesmiş.Bunu öğrenen müşteki hakime 50 TL uzatmış.Hakim de sebebini sorunca ''madem cezası bu kadar,öyle ise ben de sizin validenizi iki defa .... '' demiş.
Eski TCK'ya göre hakaret,ufak çaplı dövme gibi suçlarda 45 gün hapis,bunun karşılığı da para cezası ve de son olarak,genellikle tecil ediliyordu.Yeni Ceza Kanununda ise dava açılmadan önce savcı,taraflara barışıp barışmayacakları soruyor.
Biraz da bizim nesilden (51 yaşındayım) bahsedelim.Zamanımızda kavgaya icabet etmemek çok küçümsenecek bir durumdu.Korkak adama kimse selam bile vermezdi.Hele yeni yetişmeye başlamış bir çocuksanız ve okulda dayak yemiş gelmişseniz,bir sopa da evde yiyordunuz.
37 yıldır devletin emrinde olan biri olarak,Honda CBF150 ile mesaiye gidip gelirken,'kazaya sebep olacaktın' bahanesiyle, adamın biri kırmızı ışıkta durduğunuz bir anda habersizce arkanızdan gelip tekme tokat girse ,yapılacak olanın hukuki yollara müracaat olduğunu , yüksek tahsil yapmış biri olarak herhalde biliyorum.
Ancak,bir de toplum realitesi var ki, o da üçüncü fıkrada yazdığım sebeplerden ötürü,mütecavizi maalesef tenkil (herkese örnek olacak şekilde ceza vermek) etmek gerekiyor.
Nasılsa hırslandım,içimi dökeyim bari.Bazı başlıklarda pahalı motorlara 24.000 € civarında para veriliyor diye zımmen (üstü kapalı) eleştiren veya laf çarptıran arkadaşlar oluyor.Diğer insanları bilmem ama benim o kadar meblağı vermemin başlıca sebeplerinden biri de trafikte hafife alınmak istemememdir.Yani belaya niyetlenmiş kişileri ,mümkünse niyetlerinden caydırmak da diyebiliriz.Ye kürküm ye dünyası,ne yaparsınız,bu da bir Türkiye realitesi.
Yazdıklarınızda toplumsal bir realiteden bahsediyorsunuz. Haklı olduğunuz noktalar olabilir. Ama realite ne olursa olsun kişiler arasındaki sorunların hukuk yolu ile çözülmesinin demokrasi, gelişmişlik, medeniyet gibi kavramların temel dayanağı olduğu kanısındayım. "Adam bana vuruken benim ellerim armut mu toplayacak?" derseniz, kendi adıma, bu tür olaylarda haklı olduğum durumlar da dahil olmak üzere meselenin yumrukla ya da başka enstümanlarla çözülecek noktaya gelmemesi için özen gösterdiğimi belirtmeliyim. Kanunların vereceği cezayı kendimiz vermeye çalışırsak, gün gelir aynı davranışlara biz de maruz kalırız.
Pahalı motor konusunda yazdıklarınızı bu tartışmanın dışında tutuyorum. Para sizin, keyif sizin:) İster 1200 Gs alırsınız, ister YBR alırsınız. 24.000 ya da 124.000 sizin kendi keyfiniz için biçtiğiniz bir değerdir. Siz motosikletinizi kullanırken keyif alıyorsanız gerisini boşverin:)
Nasılsa hırslandım,içimi dökeyim bari.Bazı başlıklarda pahalı motorlara 24.000 € civarında para veriliyor diye zımmen (üstü kapalı) eleştiren veya laf çarptıran arkadaşlar oluyor.Diğer insanları bilmem ama benim o kadar meblağı vermemin başlıca sebeplerinden biri de trafikte hafife alınmak istemememdir.Yani belaya niyetlenmiş kişileri ,mümkünse niyetlerinden caydırmak da diyebiliriz.Ye kürküm ye dünyası,ne yaparsınız,bu da bir Türkiye realitesi.
başka başlıklardaki zımmen diye bahsettiğiniz çarptırma ya da eleştirme durumu aracın fiyatınadır tabii ki. fiyatına ama, "motora o kadar para verilir mi kardeşim yaa" tarzında bir eleştiri değil. çok çok daha sorunsuz olan motorlar varken o kadar parayı "o" motora vermenin mantığını tartışmaktır orada asıl olan. 24 değil 44bin € da verseniz bugün ADV ye rakip bir motor olmadığını da biliyoruz tabii ki, BMW'ye bundan dolayı da ayrı bir saygı duyarım. Rakipsiz bir motoru var piyasada.
Ancak, imzanizdaki XXL boydaki fotoğraftan da neden ADV aldığınızı yukarıdaki paragrafınızı yazmadan aylar önce tahmin etmiştim ben zaten. kısacası, sizin düşünce yapınıza göre "motora 24bin €" vermekle başka başlıklardaki "o motora 24bin €" vermenin arasındaki yegane fark budur. çarptırma yoktur. _________________ http://serhatgursoy.com
r1200GStar
En son funkstar tarafından Cum Ksm 13, 2009 12:29 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
İlahi Ahmet Ağabeyim,iyi ki varsın. Sayende kendimize geliyoruz. Yazdığımı bir arkadaşıma okutup ,tarafsız bir görüş istedim.O da ''silah taşıdığını ifşa etmen biraz abartılı olmuş' dedi. Sonradan hak verdim.Ancak yazdığımı düzeltmeyi pek uygulamadığım için arta kalan izahı bir sonraki yazıma bırakmıştım.
Canım ağabeyim.Belli coğrafyalar haricinde silah taşımıyordum,hatta iade etmeye bile kalkmıştım;ancak emeklilikten önce olamayacağı belirtilmişti.Ta ki,o meşum gün gün gelip çatıncaya kadar. Anıtkabir'in önünde (18 mart 2007) zigzag çizerek kaçmaya çalışan scooter'lı pizzacı ,Anıtkabir'in önündeki izdihamda mecburen durdu.Arkadan hışımla gelen arabadan, benim 1,5 katım bir zebellah inip adama girişti.Zavallı pizzacı hem fakirliğin verdiği eziklik hem de fiziksel yetersizlikten dolayı bir araba dayağa maruz kaldı.O zebellahın yanında da askeri bir şahıs vardı,ama nedense o da tutulmuş kalmış,gayrıihtiyari seyrediyordu.Olaya müdahele edenler maalesef Anıtkabir civarında spor yapmaktan dönen 70 küsur yaşındaki insanlardı.Şimdi müdahele etsem mecburen adamın yanındaki astım olan şahsı da yanındaki adama neden sahip olmuyorsun diye münakaşaya dahil edeceğim.Adam da durduk yere ceza alacak ki,görünüşe göre karışmıyor.Olay büyür de ben suçlu olursam bir sürü hak mahrumiyeti var. Bu içimde bir yara ve ''bir gün benimde başıma gelir mi'' korkusu olarak kaldı.
Bir de, Metehan Bey'in bahsettiği türden adamların yanında,tinerci gibi tipler var ki,7'nci Caddeyi mesken tuttular...E,yaşımızda belli,kodum mu oturtacak mecalimiz yok. Malum caddedeki asayiş sorumlularının hali de ortada.Hepsi çok yakışıklı çocuklar,BMW 1200 GS'ler ile dolaşıyorlar işte.Bu sebeple çok üzülerek söylüyorum ki,maalesef devletin sağladığı yetkiyi kullanıp iki yıldır dolu dolaşıyorum,25 yıl aradan sonra...Umarım meramımı açıklayabilmişimdir.
Canım ağabeyim.Bizim zamanımızda kızlarla da oynayamazdık.''Kızların arasında kel çoban'' derlerdi
En büyük sataşmamız,fener alayı gecelerinde, tanesi 25 kuruştan mandalin alıp,baş ve işaret parmağımız arasına bağladığımız lastikle alayda okullara tahsis edilmiş Cemse (GMC)'ler üzerindeki yaşıtlarımıza mandalin kabuğu atardık.Nedense çocuğun tam da gözüne isabet ederdi.Zavallı çocuk da öğretmen korkusundan araçtan inip müsamerenin insicamını bozmaya çekinir,küfür etmekle yetinirdi
Nasılsa hırslandım,içimi dökeyim bari.Bazı başlıklarda pahalı motorlara 24.000 € civarında para veriliyor diye zımmen (üstü kapalı) eleştiren veya laf çarptıran arkadaşlar oluyor.Diğer insanları bilmem ama benim o kadar meblağı vermemin başlıca sebeplerinden biri de trafikte hafife alınmak istemememdir.Yani belaya niyetlenmiş kişileri ,mümkünse niyetlerinden caydırmak da diyebiliriz.Ye kürküm ye dünyası,ne yaparsınız,bu da bir Türkiye realitesi.
başka başlıklardaki zımmen diye bahsettiğiniz çarptırma ya da eleştirme durumu aracın fiyatınadır tabii ki. fiyatına ama, "motora o kadar para verilir mi kardeşim yaa" tarzında bir eleştiri değil. çok çok daha sorunsuz olan motorlar varken o kadar parayı "o" motora vermenin mantığını tartışmaktır orada asıl olan. 24 değil 44bin € da verseniz bugün ADV ye rakip bir motor olmadığını da biliyoruz tabii ki, BMW'ye bundan dolayı da ayrı bir saygı duyarım. Rakipsiz bir motoru var piyasada.
Ancak, imzanizdaki XXL boydaki fotoğraftan da neden ADV aldığınızı yukarıdaki paragrafınızı yazmadan aylar önce tahmin etmiştim ben zaten. kısacası, sizin düşünce yapınıza göre "motora 24bin €" vermekle başka başlıklardaki "o motora 24bin €" vermenin arasındaki yegane fark budur. çarptırma yoktur.
Serhat Bey.Ben de sizin izahatlarınızı takip ediyorum.Zeki insan olduğunuzu defalarca gözlemledim.Ancak aylar önce farkettiğiniz özelliğim için kâhin olmaya da gerek yok ki.
Tanıtım yazımızda motorculuk hayatımızı kısaca anlatıyoruz.Orada 2007 yılında başladığımı ve evveliyatımın,sadece panayırlarda bindiğimiz kiralık mobilet türü motorlar olduğunu,bir yıl içinde MCT250,2007 TA,2007 DL650,(CBF150+ADV ) olduğunu da açıklamıştım.
Hani genç olsam neyse de,bu takat ve dikkatle kuş gibi uçup bir yıl içinde 250'den 1170 cc'ye çıkmanın mantığı prestijli motora sahip olmaktan başka ne olabilir.
XXL fotoğraf konusunda haklısınız.Kolaycılığa kaçıp,Phobucket sitesindeki standart boydaki fotoğraflardan birini kopyalamıştım.İlk işim değiştirmek olsun.
Herkes haklı.. Tartışma da fikir belirtmek en doğal hak ancak kişiselliğe girip paragraftan ince alıntılarla yapılan eleştiriler anlamı(nı) başka mezralara götürüyor.. Varsayım üzerine yapılan eleştiriler mesela çizgisini aşmaz.. Olayı bizzat yaşamadığın sürece sonuçlarının ne olacağını kestiremezsin.. Ne kadar mantık ve hukuk çerçevesinde düşünsem de Yücel Bey e hak vermemek elde değil (zira hayvanın memleketi yok her yerde bulunuyor).. "Yücel Bey yine de sabrın sınırlarını azami zorlayalım. Yaradan belinizden çektirmesin"..
Diğer yandan hukuksal prosedürde işler sanılan gibi asla yürümüyor.. Yurdum polisinde acaip bir aymazlık ve adam sendecilik hakim (zira onun hergün yaşadığını sen ilk defa yaşıyorsun) nedense işlem çoğu zaman mağdurun aleyhinde şikayetçi olunup (ama bir avukat muhakkak şart zira delikanlılık raconu işlemiyor yaşadığını bile ifade verirken kanun prosedürüne uydurmak zorundasın ) 5-6 saatini karakolda geçirdikten sonra nöbetçi mahkemeye çıkarsın veya Nb. Savcı gerek yok deyip mahkeme gününü 1 ay sonra tebliğ eder 2 ay sonra da mahkemeye çıkarsın karşı taraf fırınlanmış kuzu başı gibi ipana diş reklamındadır.. Duble Ya sabır çekilir mahkemeye geçilir iddianame okunur 2 ay sonraya gün verilir. Tabii bu arada karşı taraftan sataşmalar, haber göndermeler, kaş göz işaretleri çevre de dar olup utanırsın.. Sanki Sen Suçu işlemişsin gibi (zira kalmamıştır öyle BABA KOMİSERLER, BABA SAVCILAR, BABA HAKİMLER).. 2 ay sonra Savcı bir mütaala okur evlere şenlik Hakim bile şaşırır sanki Balkan Savaşı son kısım..Fakat karşı taraf ısrarla ipana diş çekim reklamına devam..Hakim der şahitleriniz var mı? EE var bir daha ki mahkeme de dinlenmesine.. 1.5 ay sonra şahitler dinlenilir 2 ay sonra 15 günde temyiz yolu açık olmak üzere karar lehine çıkar.. Temyiz e de gider takriben 6 ay sonra ne karar geleceği meçhul beklenir ama haklısın mahkeme de tescillenmiş üstelik içi rahat beklenir.. Karar gelir bilmem neyin bilmem nesi bilinmediği gibi şeetittirildiğinden mahkeme yeniden görülmeli.. Hayda abe 18 ay oldu bizim kızan askerden geldi.. Tabii bu arada karşı tarafın şöhreti artmış diş hekimliği reklamında oynamaya başlamıştır. Bir de makara, ütü üstü tehdit alırsın. Ha o zaman hala sabrın kaldı ise kuzu şekil evine gidersin. Kalmadıysa üstüne kalabalık şekilde gelen karşı tarafa Ayı Lugatında Osmanlı esintilerinle uygun bir şekilde tekrar durumu izah edersin. Sanıyorum insan gibi anllatıldığı için anlarlar.. Tabii bu defa senin şöhretin artar seni ve MOTORSİKLETİNİ tanıyan uygun dille anlatıp eğitim verilen arkadaşlar gerekli yerlerle görüşmeyi yaparlar ve trafik kurallarına uyarlar uymadıklarında da özür dilerler..
Hikaye iyi mi Değil. Böyle tanınmak iyi mi Ee o da iyi değil.. Bunu niye yaşadık Ee ben de bilmiyorum.. Eğitim bu mu Eh yani buradan öyle gözüktü..
Annem, Babam, Kardeşim öğretmendir (ben öğretmenlik yapmadım ticareti seçtim şimdi de amatör olarak Tiyatro eğitmenliği yapıyorum) ve eğitmendir üstelik.. Eğitim her konunun başı ama kişinin de isteyip alması ve uygulaması gerekir.
TAHSİL CEHALETİ ALIYOR İSTEMEYEN İÇİN EŞEKLİK BAKİ KALIYOR
Tamam benim konu bu kadar haydi şimdi hep beraber Ahmet Abinin meşin topuyla top tepmeye.. _________________
S.Hakan C.TUNA
A rh (+)
"NORMAL TRAKYALI"
Kayıt: Jan 22, 2008 Mesajlar: 497 Nerden: Istanbul (TR) - Vladivostok (RU)
Tarih: Çrş Ksm 25, 2009 12:03 pm Mesaj konusu:
Ben de cok sinirli bir yapiya sahip oldugum icin bugune kadar silah almadim. Alsam cekerim, cekersem ateslerim diye.
Ama soyle bir silah edindim yillar icinde, kah kovalayarak, kah kovalanarak. Elde ettigim silah sadece bir sorudan olumakta.
"Elde etmek istedigim nedir?"
Simdi bu O. cocugu ile dalasirsam ne elde ederim?
Ya da ona bir hareket yaparsam ne elde ederim?
Hayatta mutlu olmak istiyorsak eger, etrafimiza mutlu insanlari toplamaliyiz diye bir felsefe var. Ne kadar dogru degil mi? Biraz da yasim geregi olsa gerek, bizim icin delikanlilik ok onemlidir. Belimizde silah bile olsa, eger karsi tarafta yoksa sartlari esitler o silaha dokunmazdik...Aah ah! nerede o gunler? _________________ Hakki Orun
The Member of RoSPA RoADAR
BMW R1200GSA 2011
www.orunbrothers.webs.com
Kayıt: Nov 22, 2005 Mesajlar: 540 Nerden: istanbul
Tarih: Çrş Ksm 25, 2009 1:33 pm Mesaj konusu:
Sevgili arkadaşlar, bütün yorumları okudum, ne desem valla hepsi haklı.. ama sadece biri mantıklı..
"ite dalaşacağına, çalışıyı dolaş" mantığı en sağlıklısı, en akıllısı..
şimdi adamı döversin gider şikayetçi olur, haklıyken haksız duruma düşersin..
Dayak yesen gidip şikayet de edemezsin..
Elinde kanıt yoksa polis de inanmaz zaten..
En iyisi geç, git, unut..
Dövecek adam çok.. (minibüsçüler başta olmak üzere) _________________ Ne Mutlu Türk'üm Diyene..!
......... Belimizde silah bile olsa, eger karsi tarafta yoksa sartlari esitler o silaha dokunmazdik...Aah ah! nerede o gunler?
Ne silahi, taş/sopa bile kullanmazdik. Mertlik vardi o donemlerde, simdilerde ise delikli demir Hakki'cigim...
_________________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - Ist. & C.kale
SAGLIK, HUZUR, MUTLULUK, BEREKET ve BERABERLIK. ®
R 1150 GS
GT 200
GSM : 0-532/264 17 30
mail: vap1953@yahoo.com Is : 0-286/218 08 08 www.kolinhotel.com Bir insanin bildigini zannettigi bir seyi, ogrenmesi imkansizdir(Epiktetos)
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Yardım
Arama
Kullanıcı Grupları
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın
Giriş
Yazdıklarınızda gerçekten ciddi misiniz ya da ne yazdığınızın bilincinde misiniz? Belinizde taşıdığınız sevgili altıpatlarınız ile size trafikte el kol hareketi yapacakların haddini bildirmekten bahsedebiliyorsak kendi içimizde bile almamız gereken çok yol, eğitmemiz, bilinçlendirmemiz gereken çok arkadaşımız var demektir.
Sayende kendimize geliyoruz. Yazdığımı bir arkadaşıma okutup ,tarafsız bir görüş istedim.O da ''silah taşıdığını ifşa etmen biraz abartılı olmuş' dedi. Sonradan hak verdim.Ancak yazdığımı düzeltmeyi pek uygulamadığım için arta kalan izahı bir sonraki yazıma bırakmıştım.
bir daha ki mahkeme de dinlenmesine.. 1.5 ay sonra şahitler dinlenilir 2 ay sonra 15 günde temyiz yolu açık olmak üzere karar lehine çıkar.. Temyiz e de gider takriben 6 ay sonra ne karar geleceği meçhul beklenir ama haklısın mahkeme de tescillenmiş üstelik içi rahat beklenir.. Karar gelir bilmem neyin bilmem nesi bilinmediği gibi şeetittirildiğinden mahkeme yeniden görülmeli.. Hayda 
Değil. Böyle tanınmak iyi mi 
