Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Aug 13, 2003 Mesajlar: 2531 Nerden: Bruksel
Tarih: Sal Nis 04, 2006 8:00 am Mesaj konusu:
altugsaygili demiş ki:
disk nasil egildi acaba?
merak ettim
Disk cok kolay egiliyor Altug. Motorda basima gelmedi ama arabada 0 diskleri 3000km'de egdigimi bilirim. Sebep genelde sicak havada, frenajin hemen sonrasinda su birikintisine denk gelmek.
Cok yapilan hatadir, kimse de cikip uyarmaz. Guneye yolculuk edenler bilir, yol kenarlarindaki lokantalarin yaninda 24 saat acik fiskiyeler vardir. Millet ogle sicaginda birseyler yemek icin durmadan once arabayi bunlarin altina sokar (Ne alakaysa, araba serinleyecek sanki? ). Uzun yolda surekli kullanilan diskler sicakken soguk suyu yiyince, aninda yamulur. Istanbul'a dondugunde bir bakmissin, her frende direksiyon oynuyor.
Is disk olunca, dikkatli olmak lazim. _________________ Entia non sunt multiplicanda praetar necessitatem¹...
Ilker Eryilmaz
2004 Suzuki SV650 S
Belcika/Bruksel
Kayıt: Feb 04, 2005 Mesajlar: 353 Nerden: Istanbul
Tarih: Sal Nis 04, 2006 9:07 am Mesaj konusu:
Honda müşteri hizmetlerini arayıp konuyu aktar bence
Pazarbaşı bana da yağ keçesi için kesinlikle garanti kapsamında değildir demişti
Honda yı arayıp durumu bildirdiğimde parçanın garanti kapsamında olduğu anlaşıldı
Bilgin olsun ... _________________ Cem YAVUZ / 1200 GS (Traktör)
Usta, görebildiğim kadarıyla ilyada bu işi biliyor. Onun önerilerini dikkate almanızı öneririm. Diskin eğikliğine gelince, pazarbaşını dürüst zannediyorduk ama garanti mevzusunda bu ikinci saçmalaması oldu, dur bakalım daha neler göreceğiz. Diski tekmeyle yamultacak adam varsa gelsin bi de beni yamultsun mümkünse. Yok öyle şey. Çekiçle girişmedikçe 2-3 mm çeliği tekmeyle yamultamazsın arkadaş. Öyle yamulan çeliğin düzelmesi ise son derece mümkündür, ters yönde tekme atarsın düzelir.
Demek ki ortada ciddi bir imalat hatası var, geçiştiriyorlar. Eğer yukarıda İlker'in dediği şekilde çok ısınmış halde suya girip de yamulduysa (warping) onun da çözümü var, ısıtırsın kompresyona sokarsın düzelir. Isıl işlemciler için kebap işler bunlar. Tek dikkat edilmesi gereken şey önceki malzeme kompozisyonu ve mikroyapıyı bilip ona uygun ısıl işlemden geçirmek. Biraz mühendislik giriyor içine ama olacak o kadar. Bu kadar tantanadan sonra 370 ytl'den daha mı az olur daha mı fazla olur bilmem ama bahsedilen mevzu geri dönüşü imkansız bir şey değil.
Metal yorulması bildiğimiz insan yorulmasına benzemez. Fren diskinin tamiri esnasında veya kullanımında yorulma oluşmaz.
Not: Isının kolay dağılması için günümüz diskleri delikli yapıda imal ediliyor. Bu da ani soğuma esnasında eğilip bükülmeyi neredeyse ortadan kaldıran bir etken. Otomobil diskleri genelde plak şeklinde olduğu için istisnai de olsa bunlarda yamulma görülmesi daha olası.
En son Goblin tarafından Sal Nis 04, 2006 9:12 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Parçanın gerçekten garanti kapsamında olup olmadığını başka kaynaklardan (diğer bir servis, müşteri ilişkileri vs.) teyit etmek gerek.
Parça aslında garanti kapsamındadır, gidip traşlatmak gibi bir iptidai müdahale sonucunda garanti dışı kalmış olur, sonucunda hak da iddia edilemez.
misal:
tofaş uno bir arabam vardı, ön camı çatladı. Ankara Batıkent'te yetkili serviste orjinal camı takıldı. 2 gün sonra o da çatladı. Servise geri gittim, "yapacak birşey yok, çatlak tamir eden yerler var, orada yaptırabilirsin" dediler. saf saf gidip öyle dandik bir yerde yaptırmaya çalıştım, olmadı tabi. araştırınca öğrendim ki yetkili serviste değişen parçalar ve işçilik 6 ay garantiliymiş. aynı servise döndüm, "hoca bu garantiliymiş" diye, "sen buna işlem yaptırmışsın, garantiden çıkmış bu" dediler. _________________ 2001 BMW R 1150 GS
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Nis 04, 2006 7:18 pm Mesaj konusu:
Herkese selamlar...
Ard arda üç kez okudum tüm yazılanları , kafam iyice karıştı !
Kişisel düşüncem ; bu forum sahiden işe yarıyor
"Eğilen disk" değil ama , kısa süre sonra benim de bir "işi bitik disk" problemim olacak ve motordaki üç adet diskin tanesi 400 ytl gibi bir rakam ve şimdilik sadece bir düşünceden ibaret olsa bile kafamın içinde bu rakamı üçle çarpar ve çıkacak neticeye bir çözüm üretemezsem :
İşleme devam edip çıkan sonucu bütçemle karşılaştıracak kadar bile akıl kalmayacak bende.
Bunun gibi sebeplerden sonunda motora binemeyecek kimseler olursa , hep birlikte çember çevirmeye davet ediyorum ...!
ducatista demiş ki:
arkadaşlar,
et kalınlığı incelen bir disk yenisi kadar güvenli olamaz. hepsi bu.
imalat konusuna gelince
ülkemizde birçok muhteşem usta var, en iptidai makinalarla bile harikalar yaratıyorlar.
ürettikleri disk, vites dişlisi, orjinaline görünüş olarak benzeyebilir, ama siz ürettiğiniz malzemeyi doğru alaşımlı malzemeden üretmiyorsanız, çok kısa bir süre sonra o malzeme bozulacak, kırılacak, muhtemelen sürüş esnasında hayatınızı tehlikeye atacaktır.
ne yazık ki ülkemizde otomotiv sanayinde kullanılabilecek ham madde piyasada kolayca bulunmuyor, yurt dışında çok rahat bulabildiğiniz şeyler burada yok, fabrikalar bu tarz hammadeleri özel olarak ürettiriyor yada ithal ediyorlar.
satıcılar çoğu zaman doğru hammadde bilgisinden yoksun oldukları için sadece satış yapmak için insanı aldatabiliyorlar.
özetle imalat yapmaya kalkışıyorsanız (hayati önemde parçalardan bahsediyorum), ürettireceğiniz malzemenin teknik özelliklerini çok iyi araştırın, doğru hammaddeyi sertifikalı bile alsanız mutlaka KOSGEB laboratuarında analiz ettirin.
herşey içinize sinerse işe başlayın, ancak üzülerek söylemeliyim ki bu kadar uğraşmanın parçayı yurt dışından getirmekten daha pahalı olacağını göreceksiniz.
alp
Katılıyorum , incelirse eskisi kadar güvenli olamaz , zaten ben de bu yüzden kendi disklerimi hiç torna etmedim, zaten çok incelmişlerdi ama disk yeni ise çok incelmeyebilir.
İmalat ve hammadde sorunları için düşüncene de tümüyle katılıyorum, ama telefonunu verdiğim adamlar motorcu ve imal ettikleri diskleri kullandıklarını, deneyip çok iyi neticeler aldıklarını ısrarla söylüyorlardı.
Bunu konuşamadım ama birkaç güvenilir referans edinmemişlerse , o diskleri kullanan ve bilmemkaç kilometre yapmış birilerini ve motorlarındaki disklerini görmezsem zaten ben de almam.
Ama henüz hiçbirimiz arayıp bunları sormadık, neyi yapabilmiş, yada neyi yapamamış oldukları hakkında bir şey yok ortada ama istediği kadar zor olsun, imkansız mı ? sahiden düzgün birşey yapmış olamazlar mı ? ve eğer fiyatlar da uygun ise , intikamım acı olacak , kafadan karşı çıkan herkesten dondurma istiyorum ! : ) ( ben yanılırsam siz hiç bişey alamazsınız!) ok? : )
KOSGEB için bir not : bir gıda fabrikasında yeniden yapmamız gereken parçalar oldu, eksi 40 , artı 80 derece gibi sürekli ısı değişimine maruz kalan ve deforme olmayan kromlu ince paslanmaz saclar, paslanmaz borular vs...
Malzemesinin ne olduğunu anlayamadık, üretici , ithalatçı firmalar yapılabilir belki ithal edilebilir ama biz riske girmeyiz elinizde bir analiz sonucuyla gelin , aynısını yapmayı deneriz yada arayıp bulmaya çalışırız dediler... Asıllarından küçük numuneler koparıp kargoyla yolladık gelen sonuçlar bir iş hariç , bu ve diğer işlerde hep aynı oldu ; yüzde şukadar krom, yüzde şukadar nikel, yüzde şu kadar karbon, vs. vs.. yüzde 1,52 tanımlanamayan !
Zaten üretici firmanın karışmadığı, bizim de merak ettiğimiz o "tanımlanamayan" idi
Goblin demiş ki:
Not: Isının kolay dağılması için günümüz diskleri delikli yapıda imal ediliyor. Bu da ani soğuma esnasında eğilip bükülmeyi neredeyse ortadan kaldıran bir etken. Otomobil diskleri genelde plak şeklinde olduğu için istisnai de olsa bunlarda yamulma görülmesi daha olası.
Galiba malzeme yapıyor bu işi ?
Ve galiba yeni disk yapacak adamın tek çaresi , bu alaşımı tutturması, yada bu metalürji işlerine dalmak yerine çok daha pratik olan , bu malzemeyi plakalar yada dolu yuvarlak plakalar halinde hammadde üreten tesisten getirtip , malzeme hangisine uyar bilemem ama , cnc , lazer kesim , yada su jeti türü seri tezgahlarda hassas işlemek olacaktır.
Yine tahmin yürütüyorum , dünyada bu hammaddeyi üreten elli tane tesis olduğunu sanmam, bir elin parmaklarından fazla sayıda şirketin bu işlere girmesi pek mantıklı ve karlı olmayacaktır , diye düşünüyorum.
İzledikleri yol bu ise, zaman zaman orijinalinden daha iyi diskler üretmemeleri için hiç bir sebep yok.
Bunun örneğini fren balatalarında yaşadım, emniyet bmw leri için üç takım balataya 270 lira vermemiş, bunu yerine yerli imalat yapan bi firmaya aynı balataları yaptırmış, (debriyajı da yaptıracaklar , eminim) bulamayacağımı bildiğim halde arıyordum ve şans eseri bir balatacıda duvarda numune olarak gördüm.
İhale ile sipariş edilmiş , ihalede anlaşılan sayı teslim edilmiş, fabrikanın deposunda da az miktarda kalmış. Bunların tümünü aldım, en az on kişi kullandık, hepimiz hemfikir olduk, yerli imalat her açıdan orijinalden daha iyi ! ve takımı 20 lira...! Bu bir yıl önce oldu , burada konuşmuş olsak , eminim "olmaz , olmaz , ! Fren bu ,böyle şeyler büyük risk olur" diyenler olacaktı, ve haklılar , ama karşı olduğum şey şudur henüz aksini kanıtlayacak hiçbir veri yok iken, ürün araştırılmadan fikre karşı çıkmak.
Elbette aksi de olabilir, ama pahalı disklerin yarı, hatta kazık markalarda üçte bir fiyatına temin edilebildiğini bir düşünsenize. Ben araştırıp, var ise ve netice alınmış , aklıma yatan bişey ise deneyeceğim. Çünkü öte yanda üç adet disk 1000-1200 tl.. Bu paraya komple motor var.!
Ellerin , dillerin dert görmesin AltuMan , en başta söyleyeceğini en sonda söylemişsin
AltuMan demiş ki:
Tekrar merhabalar,
Aradım bende motoru satın aldığım elemanı, dedim abicim böyle böyle napayım. O da dediki, sakın diski değiştirme, ben o diski yeni aldım. Meğerse, zat-ı muhterem disk kilidini unutup, diski parçalamış ve yeni bir disk takmış 6000km.'de. Şu anda motor 7200km..
Şimdi efendim, ben bu motoru yaklaşık bir ay önce 6700km'de aldım. Birkaç hafta sonra ön tekerlekten cikcikcik diye bir ses gelmeye başladı. Ve farkettim ki, ön fren diskinin üzerindeki parça(sanırım caliper) bir sağa bir sola gidip geliyor sürüş esnasında. Ve bu gidip gelme esnasında parça diske her değişinde bir ses yapıyor, aslında tek problem bu ses. Tabi bir de başka bir arkadaşımızın dediği gibi ani frende kilitlenme de yapabilir, dikkatli olmak lazım..
Kaliperin sağa sola gezmesi diskin eğri olduğunu kanıtlar mı ?
DÜZGÜN DİSK , KISMEN ESNEK BAĞLANTISINA RAĞMEN , EĞİLİP İYİCE KAÇMIŞ BAĞLANTI NOKTALARINA UYMAK ZORUNDA KALIP ESNİYOR OLABİLİR Mİ ?
AltuMan demiş ki:
Neyse, ben tabi en başta anlamadım pek bir şey, ama sorunun kaynak bölgesini tespit ettikten sonra yetkili servise gittim, dedilerki sizin diskiniz eğilmiş, değiştirmeniz lazım..
Egildiğini nasıl anladılar ? söküp gönyeyle , hiç bişey yoksa cam bir sehpa üzerine falan yatırıp baktılarmı ?
Yoksa tekeri elle çevirip mi baktılar ?
AltuMan demiş ki:
Neyse, ben birdaha gittim pazarbaşı honda ya, dedim ki abicim böyle böyle, bu disk daha yeni, garanti kapsamında olması lazım değil mi? dedim, işte cevap:
Disk çok narin bir parçadır, sürüşten gelirsin, motoru parkedersin, bir velet gelir, ayağıyla vurur disk eğilir, yada biri gelir diskin üstünde ayakkabı bağlar disk eğilir, bu böyle çok narin bir parçadır, kesinlikle garanti kapsamında olmayan parçalardan biridir dediler..
Garantisini bilmem de, ikinci paragraf "baştan savma" kokuyor.
AltuMan demiş ki:
E napıcaz şimdi dedim. Dediler ki, traşlatacağına bunu böyle kullan, bişey olmaz dediler, ama bu cikcikcik sesi beni delirtiyor. Zaten, böyle kullanmaya devam edersem balataya ve calipere de zarar vereceğinden eminim..
Baştan savmak için de söylenebilir, sahiden az bir sağ-sol salgının hiç bir zararı yoktur, doğru da söylemiş olabilirler. Bahsedilen kalınlık farkı değil, sağa sola salgı, eğer hafif ise zaten hem disk hem de balatalar bu salgıyı alsın diye esnek bağlantılı.
AltuMan demiş ki:
Bu arada son olarak bir detay daha eklemek istiyorum, benim diskin eğikliğini de gösterdiler bana serviste, böyle diskin sadece bir bölümünde, bir fazlalık, bir tümsek gibi bir bölge var, sanki birşey oraya eriyip alaşmış gibi, yani yükseltili bir bölge var, onun dışında temiz..
Nasıl elle çevirip ?
Söküp , kanıtlayarak ve emin olarak ?
AltuMan demiş ki:
Şimdi diğer tüm yazılanlardan okuduğum şeyden çıkardığım şudur; benim bu disk yeni olduğuna göre, daha orjinal kalınlığında. Yani eğer işi bilen bir çift taraflı tornacı bulursam, sanırım minimum değerlerin altına inmeden bu işi halledebiliriz..
DİSKİN EĞRİ DEĞİLDE , DİSK KİLİDİ BİNDİRDİĞİNDE BAĞLANTI NOKTALARI EĞİLİP KAÇMIŞSA DİSKE YAZIK OLACAK , disk sahiden eğri ise , haklısın, ama ben olsam şu numarayı arayıp , hiç bişey yapmasam bi beş dakika konuşur, bir iki soru sorarım.
AltuMan demiş ki:
Nitekim, ordaki diğer usta, bence traşlatırsan olur bu dedi, diğeri olmaz sakın haa falan dedi, yani iyi polis kötü polis yaptılar bana, o yüzden biraz da böyle sersemledim kusura bakmayın..
Valla ben de abandone oldum, başlangıçta motorsiklet disklerinin düzgün torna edilebileceğini savunuyordum, ama edilmese daha iyi olur diyordum,
şimdi , aynı şekilde, istenirse mum gibi yapılabileceğini , ama her halükarda işi bitik bir diskin kalınlığını muhafaza edemeyeceği için yapılmaması gerektiğini düşünmeye ikna oldum...(senin durumunda disk kalın, ama galiba yazık olacak sağlam diske ??? )
Sevgi ve saygılarımla ...CeM...
_________________
Dinle bak , BOXER !
En son ilyada tarafından Prş Nis 06, 2006 6:00 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
doğru malzeme/hammadde mevzusu yıllardır kafamı kurcalayan bir konu. 22 yıldır ralliyle uğraşıyorum, bu zaman zarfında da bol miktarda araba yaptık. araba 4 tekerlekli ve kapalı olduğundan icat yapma vakti geldiğinde hiç çekinmedik, soğutmalı fren diskleri, volanlar, poryalar, kendimizce süper ön takımlar, alt kaplamalar, ve daha neler. bütün icatların başlangıcı yurt dışından gelen arabalarda gördüğümüz ve neredeyse tamamı yabancı atölyeler tarafından elde üretilmiş parçalardı. ürettiğimiz parça hep şeklen benzedi ama her zaman sağlamlık olarak sınıfta kaldı. sebep çok basitti, o gördüğümüz parçayı yapacak malzeme yoktu.
örneğin mitsubishi ralli takımı ralli art arabaların altına 6 mm. kalınlığında özel alaşım bir aluminyum kaplama koyuyor. bu kaplamaya zarar vermek mümkün değil ve son derece hafifi, türkiye'de bu evsafta aluminyum bulmak söz konusu değil, bulduğunuz malzeme kalitesinde 12 mm kalınlık bile işe yaramıyor.
öte yandan bir arkadaşım yurt dışından ithal ettiği karbon ve kevlar elyafını burada şekillendiriyor ve Subaru, Ford ve Fiat dünya ralli takımlarına parça üretiyor.
hal böyleyken ben iki teker üzerinde hayati önem sahip parçalarda icat yapıp, parçayı test etmeyi çok riskli buluyorum.
Aradım bende motoru satın aldığım elemanı, dedim abicim böyle böyle napayım. O da dediki, sakın diski değiştirme, ben o diski yeni aldım. Meğerse, zat-ı muhterem disk kilidini unutup, diski parçalamış ve yeni bir disk takmış 6000km.'de. Şu anda motor 7200km..
Kaliperin sağa sola gezmesi diskin eğri olduğunu kanıtlar mı ?
DÜZGÜN DİSK , KISMEN ESNEK BAĞLANTISINA RAĞMEN , EĞİLİP İYİCE KAÇMIŞ BAĞLANTI NOKTALARINA UYMAK ZORUNDA KALIP ESNİYOR OLABİLİR Mİ ?
Benim de aklima ayni sey geliyor. Disk kirilirken bagli oldugu gobege ve tekerlegin akord ayarina ne derece zarar verdi acaba? Daha dogrusu akord ayarini bozmadan kirilmis olabilecegini pek dusunemiyorum.
Tekerlek salinim yapiyor mu? Orta sehpa olmadigi icin sanirim bunu kontrol edemiyorsunuzdur, en kisa zamanda motoru ortadan bir kutuk parcasina oturtup tekerlegin salinimini kontrol etmeniz belki bir cozum olabilir.
Akord tellerinde eksik var mi? Kontrol etmek yerinde olabilir.
AltuMan demiş ki:
Neyse, ben birdaha gittim pazarbaşı honda ya, dedim ki abicim böyle böyle, bu disk daha yeni, garanti kapsamında olması lazım değil mi? dedim, işte cevap:
Disk çok narin bir parçadır, sürüşten gelirsin, motoru parkedersin, bir velet gelir, ayağıyla vurur disk eğilir, yada biri gelir diskin üstünde ayakkabı bağlar disk eğilir, bu böyle çok narin bir parçadır, kesinlikle garanti kapsamında olmayan parçalardan biridir dediler..
Bu cok bastan savma bir cevap. Yetkili serviste fatura karsiligi takilan her turlu urunun bir garantisi vardir. Bu sanirim 6 ay. Eski sahibinden faturasini alabilirseniz bence sonrasinda direkt Honda'ya basvurun ve durumu anlatin.
Pazarbasi boylesine ovulur ve sevilirken bu tur cevaplar veriyor olmasini yadirgadim dogrusu.
Kayıt: May 31, 2005 Mesajlar: 272 Nerden: Istanbul
Tarih: Sal Nis 04, 2006 10:12 pm Mesaj konusu:
Cem,
Malzeme ve metalürji konusu deniz derya.. Ama senin kafandaki cinler hortladı yine belli ki.. Ben bildiğimce ve dilim döndüğümce karalayayım, ekleye ekleye birşeyler çıkar..
Ben hep metalürjiyi, yani malzeme bilimini, biraz aşçılığa benzetmişimdir. Yani mutfaktaki gibi, biraz o baharattan, biraz bu baharattan, malzemenin katı tazesi, kısık ateşte tencerenin tıngırdayarak pişmesi, kömür közünde kaynamak vs.. Hepinize tanıdık gelen şeyler aslında metalürji için de geçerli.
Mühendislikte metalik malzemeler öncelikle içindeki alaşım oluşturan elementlerle (demir, krom, nikel gibi), bunların hangi oranda karıştırıldıklarıyla, nasıl bir ısıl işlemden geçirildikleriyle ifade edilir. Kabaca bu özelliklerini bildiğiniz bir malzemeyi katalogdan seçebilirsiniz denebilir.
Malzemeyi tanımlayan bir diğer veri de mekanik özellikleridir. Belirli bir reçeteye uygun olarak hazırladığınız malzemenizin belirli bazı mekanik özellikleri de sağlaması beklenir. Kopma dayanımı, akma dayanımı, sertliği vs gibi..
İdeal hayatta bütün reçete dikkatlice takip edildiğinde ortaya çıkan iki ayrı parti malzemenin aynı özellikleri göstermesi beklenirken gerçek hayatta gözle görülür farklılara rastlanır. Hatta bazen bir malzeme at iken diğeri deve olur. Ancak genel geçer hayatta aklı bali insanların yaptığı malzemeler teknik spesifikasyonlar içinde belirli bir aralıkta davranış gösterirler. Yani makul kabul edilen alt ve üst limitler içinde kalırlar, kalmaları beklenir. Bunu örneklemeliyim, ama sabah..
Buraya kadar elimizde bir dökülmüş, ingot malzeme var. Şekilsiz, curuflu, kirli ve paslı. Elimize bir fren diski, bir arka maşa salıncağı (ne demekse, düzeltenin elini öperim) olarak gelen bir malzeme bu safhadan sonra aslında bir çok işlemden daha geçer. Buna da üretim/şekillendirme metodu deriz. Bu şekilsiz blok malzemeden kabaca dilimler kesip, delikler delip bir ürün de elde edebilirsiniz, sıcak ya da soğuk ezerek döverek akıtarak da şekillendirebilirsiniz. Üzerinde konuştuğumuz fren diskini ele alırsak; bunu yuvarlak bir silindir ingottan tornayla bir dilim kesip, deliklerini delip hassas tornalayarak da yapabiliriz, çeliğin mekanik olarak yumuşadığı bir sıcaklığa kadar ısıtıp dev presler altında dövüp sonra sadece hassas tornalayabiliriz ve ortaya bambaşka karakterler sergileyen iki ayrı ürün çıkar.
Bir de işin malzeme ve mekanik tasarım kısmı var. Mesela ben kendi motorumun fren diskine bakınca sanki gofret gibi iki çelik plakanın arasına sıkıştırılmış bakır bir katman olduğunu seziyorum. Hepnizin malumu bakırın ısı iletkenliği üstündür. Bu da disk ısıyı hemen dağısın diye yapılmış bir önlem belki de. Ama imalatçının onu nasıl yaptığına dair sadece fikir yürütebiliyorum.
Sonuçta, işin tekniği çok ilerlemiş olabilir, ama makul üretim teknikleriyle şekillendirilebilir parçalardan bahsedersek eğer, gidip bir yerlerde o alaşımı ya da çok benzer özellikler gösterenini bulmak mümkündür. Sonuçta bütün imalatçılar parçalarının büyük çoğunluğu için beynelminel malzemeler kullanıyorlar. Malzemenin teknolojisinin yüksek olması bulunamaz oldukları anlamına gelmiyor. Burada bir örnek vereyim, ben uçak motoru işiyle uğraşıyorum ve kullandığımız bütün malzemeler titanyum ya da nikel alaşımlı süperalaşımlar gibi ekzotik malzemeler. Bu malzemelerin bir çoğu kilosu 100-200$ mertebesinde bile olsalar mesela Amerika'da küçük bir dükkanda bile bulunabiliyor, yani gerçekten de Karaköy'deki bakırcılar gibi bir dükkanda. Çünkü yüksek hacimli üretim denen şey böyle bir şey. Yani malzemeyi yakalamak mümkün.
Ama üretim metodunu yakalamak da bir o kadar zor. Adam o diski sıcak şekillndirme ile yapıyorsa, soğuk dövme ile yapıyorsa, sen nasıl taklit edeceksin, ki böyle bir malzemenin mikro yapısını başka bir yöntemle asla elde edemezsin. Ha gerekir mi.. Bilemeyiz. Belki adam saatte 200 parça çıkarabilmek için öyle yapıyordur. Senin prototip tarzındaki parçanın öyle bir derdi yoktur. Gerekli şartları sağlarsın. Şans, tasarım, gereksinimler..
Son parametre de şu ki.. BMW'ya, 1100GS için bir şirket, diyelim ki 100.000 adet fren diski üretmiş ve bunları BMW'ya göndermiş. Ama bu X şirketi mesela mersedese de fren diski yapıyor. İşi gücü var yani. BMW ilk yıl için 40.000 disk siparişi verse ve firma bunu 2 ay içinde yapmak zorunda kalsa 40 iş gününde günde 1000'er adet disk üretmek zorunda kalır. Üretim maliyetini disk başına 1 $ ucuzlatsa bu partide 40.000$ kar eder. Bunun için bazı basitleştirmeleri göze almaya değer, bazı şeyler de görmezden gelinir. Ama senin böyle bir derdin yok. İki gömlek daha kalitelisinden kullansan malzemesini de 10 $ daha çok para versen zaten üç tane yapacağın diskten canın acır mı? Acımaz. Öyle dertlerin yok yani. Bu fabrika işleten adama göre avantajındır işte.
Ama bilmek gerek. Çok araştırmak gerek. Yoksa neden olmasın.
Neyse sabah düzelteyim bunu da daha anlaşılır olsun..
Bu kadar derinlikli ve zengin açıklamanın yanında biraz kaba ve türk usulü bir çözüm ama benim başıma şöyle birşey gelbi. 30,000'li km'lerde AT'min ön disklerinden birinde sıcak sıcak sudan geçmekten kaynaklandığını sandığım bir çarpılma olmuştu. Atatürk San.'deki Fevzi Usta diskteki eyriliğin yerini tespit ettikten sonra plastik çekiçle bir iki darbe indirerek sorunu bir ölçüye kadar düzeltmişti. Geriye kalan az bir eyrilik ise uzun yokuşlarda ön freni sürekli kullanıp motor fireninden kacınmam sayesinde bin km'de falan halloldu. Sonrasında motorumu sattığım 50,000 km'ye kadar sorunsuz kullandım. Tabi bu diskin kalınlığında bir değişiklik olmadığını sadece çarpıldığını varsayarsak mümkün olabilir ki galiba öyle.
Şu an kullandığım KTM'ye de disk gerektiği için biliyorum; KTM'nin fren diski fiyatları hondanın verdiği rakamın yarısı kadar. KTM dıski Honda'ya uyarmı acaba. _________________ Tolga Demirel
AfricaTwin
KTM EXC 450
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Nis 04, 2006 10:22 pm Mesaj konusu:
Bende yarın, aslında şu ana kadar yapmadığım kabahat olanı yapayım, gidip şu adamlara bi telefon edeyim, vakit olursa yerlerine bir gideyim, yüzyüze tanışalım. Anlatsınlar bakalım ne yapmışlar, nasıl yapmışlar.
Ve bana bir kaç ta motor üzerinde bağlı , aktif, kilometre yapmış disk göstersinler, yüzeylerine falan bi bakayım, süper hassas parmaklarımla bi mıncıklayayım, yeteri kadar çalıştığına ve herhangi bir sorun çıkarmadığına kani olursam , fiyat ta uyarsa bi takım yaptırıp motora takayım....
Yarın burada buluşuruz
sevgiler hepinize...CeM..
_________________
Dinle bak , BOXER !
En son ilyada tarafından Prş Nis 06, 2006 5:55 am tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Kayıt: Sep 05, 2005 Mesajlar: 612 Nerden: istanbul
Tarih: Sal Nis 04, 2006 11:51 pm Mesaj konusu:
nasıl yani disk narin parça ayagını koyarsın yamulur garanti kapsamında degil böyle saçmalıkmı olur tenekemi bu git kardeşim hakkını ara seni baştan sagmışlar.yetkili serviste takılan bütün parçalar 1 sene garanti kapsamındadır buna disk te dahildir.ulen servislerde sahtekar olmuş be. _________________
R1150GS ADV
bugün arayacağım, hem Honda'yı, hemde motoru aldığım elemanı.
Eğer faturası var ise hala, bu işin üzerine garanti kapsamından gideceğim, ilk aşamada en mantıklısı bu gibi görüküyor.
Bu arada KTM'in disklerinin Honda'nın kinin 2katı olması gerçekten enteresan, ben onda yedek parça için birkaç siteye baktım, ama orda da parçanın referans numarası falan lazım diyor, o da çok sıkıntılı bir iş, nerden bulacağım ğarçaların referans numaralarını, kullanma kitapçığında yazmıyordu hatırladığım kadarıyla.
Ek olarak, sorunun disk'te değil de, ilyada'nın dediği gibi diğer parçalarda olması da çok büyük bir ihtimal, ki bu da enteresan bir durum olur, çünkü ben pazarbaşı servise gittim biliyosunuz, ve tüm bu konuşmalardan sonra motoru serviste bıraktım bir gün ve dedim ki:
Abicim, ben bu motosikleti yeni aldım, birkaç problemlerim var(problemleri anlattım, hatta yazdım ellerine verdim) ve dedim ki, siz bu cihazı baştan aşağı bir kontrol edin, durumu bir toparlayın dedim. Tabi bunlar sadece motorun yağını değiştirip 35YTL'lik fatura çıkarmışlar bana.
Yani sizlerin de dediği gibi bir baştan savma var gibi gözüküyor işin içinde, acaba bizim motorumuz XL200 diye mi itibar etmiyorlar, illa da gidip sıfır transalp mi alıp motosiklet sürmeye başlamamız lazım. Çok sinir bir durum, hakikaten.
Not: Bu arada motor 2006 Kasım ayına kadar garanti kapsamında. Ama bir daha ikinci el motosiklet alırsam na merdim.
DipNot: Böyle de bir laf var :
'Bir hastalık için çok sayıda çözüm öneriliyorsa, tedavi edilemeyeceği anlamına gelir.'
Anton Çehov
Kayıt: Jul 30, 2003 Mesajlar: 125 Nerden: istanbul
Tarih: Çrş Nis 05, 2006 1:54 pm Mesaj konusu:
garanti kapsaminda bu isi halledebilmeniz gerekli diye dusunuyorum. pazarbasi'nin musterilere yaklasimi konusunda ben zaten oldum olasi negatif dusunuyorum ama hic bir alisversim olmayan insanlari da kotulemek istemem. zamanla rengini belli eder zaten.
yalniz bir nokta var, eger siparis vermek zorunda kalirsaniz zannediyorum on disklerin 2'si takim halinde satiliyor. yani 370 YTL iki disk parasi olmali. _________________ Tolga Himmetoglu
BW's 100 - kucumen
Varadero - ilhami
N 23' 09.115, W 081' 15.420
yalniz bir nokta var, eger siparis vermek zorunda kalirsaniz zannediyorum on disklerin 2'si takim halinde satiliyor. yani 370 YTL iki disk parasi olmali.
Arkadasim boyle beyaz kutucuk icine alirim seni. 200'luk motorda cift disk ne arasin. Tek disk var onde.
Bakiniz:
Tek XL200 diski 370YTL. ise cift Varadero diski kac para onu hesap bile edemiyorum. Bir tane XL200 alir herhalde...
Kayıt: Jul 30, 2003 Mesajlar: 125 Nerden: istanbul
Tarih: Çrş Nis 05, 2006 2:20 pm Mesaj konusu:
ya tamam be
ilyada demiş ki:
kısa süre sonra benim de bir "işi bitik disk" problemim olacak ve motordaki üç adet diskin tanesi 400 ytl gibi bir rakam ve şimdilik sadece bir düşünceden ibaret olsa bile kafamın içinde bu rakamı üçle çarpar ve çıkacak neticeye bir çözüm üretemezsem
ben burda tufaya dustum. yazarken de "lam onde tek disk yok muydu" dedim kendi kendime ama bakmaya usenmistim arastirmaci gazeteci affetmemis beni
onde cift diski olanlara bilgi olsun o zaman
Alıntı:
Arkadasim boyle beyaz kutucuk icine alirim seni
bak yapma bitiriyo beni beyaz kutucuklar. sen demistin ben demistim olayi buyur cig olur sonra _________________ Tolga Himmetoglu
BW's 100 - kucumen
Varadero - ilhami
N 23' 09.115, W 081' 15.420
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız