Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Mar 31, 2004 Mesajlar: 741 Nerden: istanbul
Tarih: Cum Şub 24, 2006 2:25 pm Mesaj konusu: Türkiye'nin en güzel 10 yolu
Geçen pazar İz diye bir kanal açıldığını farkettim, Digiturkde 88'den çıkıyor. Bir Türk belgesel kanalı ve ilk seyredişte kilitlenip kaldım, pazar günü beni en çok etkileyense Yedigöller'e bir fotografçının sonbaharda yaptığı bir geziyi ve harika renkler / görüntüler eşliğinde fotoğraf tekniklerini anlatan program oldu.
Akabinde evdeki fotoğraf kitaplarımı karıştırırken bir dönem (7-8 sene olmuştur zannederim ) bir çok etkinliğine katıldığım Fotoğrafevi'nin kurucusu Faruk Akbaş'ın kitabından tam bize göre bir bölüm buldum ve paylaşayım istedim .
Türkiye'nin En Güzel On Yolu:
Fotoğrafçının ömrü yollarda geçer. Bu on yolun çoğu aracınızla alabileceğiniz ve sizi değişik coğrafyalara, güzelliklere, yaşantılara taşıyacak gizli kalmış on rotadır.
Aşağıdaki bu kitaptan alınma 10 rotanın kısa özetlerini ve haritalarını çıkardım. Hazır mevsim geliyor, bu bölgelerden geçecekler için iyi bir fırsat olabilir
1) Mut - Ermenek - Hadim : Yaklaşık 150 km, yol genelde asfalt.
Göksu Nehri ve Ermenek Çayı eşliğinde bir süre gidiliyor. Yolun bir yanı keskin ve dik uçurum. Yol bazen derin kanyonlara bazen sık ormana girerek devam ediyor. Yukarılara çıktıkça ilginç kaya oluşumlarının içinden geçiliyor. Ermenek'e geldikten sonra kayalarla içiçe kurulmuş bir kente Kayakent'e ulaşılıyor. Hadim'in çıkışındaki yollar yamaçlara çizilmiş "S"leri andırıyor. Yolculuğun son noktası Hadim Şelalesi'ne yine dağlardan ve vadilerden geçilerek ulaşılıyor.
2) Amasra - İnebolu : Yaklaşık 130 km, yol asfalt.
Kurucaşile'de ahşap tekne yapım atölyeleri, doğal liman Gideros Koyu, tahıl ambarları, ahşap köy evleri, tarım yapan köylüler, Cide'ye kadar olan bölümde kumsal görüntüleri yolun fotoğraf konularından bazıları. Cide'den sonra yol zigzaglar şekline bürünüyor. İnebolu'da eski rum yapılarını unutmayın, güneş batıyorsa tekneleri kovalayın.
3) Gazipaşa - Silifke : Yaklaşık 200 km, yol asfalt. Çok sıcaklara kalmayacak bir zaman seçilmeli.
Akdeniz kıyılarının kıvrımına paralel olarak dağın eğimine göre bir yükselen bir alçalan yol zaman zaman deniz seviyesinin 500 metre kadar üstüne çıktığında manzara fiyortları andırır. Ülkenin yanlızca bu yöresinde yetişen muz ve narenciye bahçeleri yolu sarıp sarmalar. Güneşin doğuşunu veya batışını bu yol üzerinden izlemek ayrı bir güzellik. Bu bölgede Anamur antik kenti, Mamure Kalesi, Uzuncaburç, Olba, Cennet/Cehennem ve Astım Mağaraları, Kanlı Divane, Üçgüzeller, Kızkalesi gibi yerler kaçırılmamalı.
4) Van - Doğubeyazıt : Yaklaşık 170 km, yol genelde asfalt. Yazın ve güvenli zamanlarda geçilmeli.
Yol Van Gölü'nün kuzeydoğu kıyılarındaki Süphan Dağı'nın görüntüleri ile başlıyor, yükseldikçe yanan dağ anlamına gelen Tendürek Dağları'nın koyu renkteki volkan kayalıklarına çıkıyorsunuz. Yöre aynı zamanda ülkenin at yetiştirilen nadir platolarından biri. Krater göllerinde sulandıktan sonra köylere dönen atlar yolun kenarında koşarak size eşlik ediyorlar. Yol yükseldikçe her dönemeçten sonra Ağrı Dağı'nı görmeyi umuyorsunuz. Sonunda bir vadinin arasından ülkenin en büyük dağı Ağrı bir tablo gibi çıkıyor ortaya. Vadinin dibinde tek dam evlerden oluşan tipik doğu köylerini görüyorsunuz. Yol üzerinde Muradiye'nin gürül gürül akan dev şelalesi de fotoğraf için bulunmaz bir fırsat.
5) Yahyalı - Karsantı : Yaklaşık 120 km, toprak zeminli orman ve dağ yollarından oluşuyor . Yolda herhangi bir tabela ya da işaret yok. Uygun mevsim yaz. Ayrıca yemek, yakıt konularına dikkat edilmeli.
Bu yolla Toros Sıradağları'nın kuzey yüzünden (Kayseri) güney yüzüne (Adana) geçilir. Yola başlamadan Sultan Sazlığı'nda denk gelirseniz Erciyes panoramalı flamingo sürüsünü fotoğraflayabilirsiniz. Yahyalı'dan çıktıktan sonra ilk durak Kapızbaşı Şelaleleri. Kayaların arasından patlayarak akan koca şelalelerde sabah saatlerinde ortaya çıkan güneş ışığı gökkuşağı da oluşturuyor. Zaman zaman dağların doruklarına çıkan yol kanyon, vadi ve orman içlerinde sürüyor. Toros Aladağlar silsilesi giderek açılan gri renklerden oluşan siluet dağlar görüntüsü veriyor. Issız dağ yolunda karşınıza çıkan yörüklere tanrı misafiri olabilir yanlarına çadır kampınızı kurabilirsiniz.
Benim Route Planner'da Karsantı ilçesi görünmüyor, bu güzergah için harita da yok bu yüzden.
6) Gökova - Datça - Bozburun : Yaklaşık 200 km. Genelde asfalt.
Mavi Yolculuğu karadan yapıyoruz. Milas'tan Keramos'a inip Gökova kıyılarını izliyorsunuz. Akyaka Köyü'ne gelip Marmaris yoluna çıkıyorsunuz. Bir süre sonra İngiliz Limanı'na giden yola sapıyorsunuz. Bu yolda ilerlerken denize doğru inen tüm yollara girin çıkın, tatlı sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. İngiliz Limanı'ndan sonra Löngöz'e geçin. Çam ormanı ile çevrili küçük bir göle ulaşacaksınız. Kıyıdaki ahşap köy evi, iskelesi, balıkçı kayıklarıyla huzur dolu bir görüntü verir. Bundan sonra Marmaris-Datça yoluna çıkıp Knidos'a devam edebilirsiniz. Strabon Knidos'u "yeryüzündeki en güzel yer" olarak tanımlar.
Bozburun Yarımadası'nın kıyılarında ilerlerken birden dağa çıkmaya başlıyorsunuz. Dağda yol alırken aniden ormana giriyorsunuz sonra denize çıkıyorsunuz. Deniz-orman-dağların panoraması tüm yarımada boyunca size eşlik ediyor.
7) Kahta - Nemrut : Yol yaklaşık 70 km ve asfalt. Yaz aylarında gidilmesi önerilir. Dağın eteklerinde bulunan otellerde konaklanabilir.
Kahta-Nemrut yolunda ilerlerken gördüğünüz tarihsel yapılar sizi doruktaki tümülüsün görkemine basamak basamak hazırlar. Yoldaki ilk durak Karakuş Tepesi'dir. Yoldaki ikinci durak Cendere Köprüsü. Eski Kahta Kalesi'ne çıktıktan sonra Kralın Tanrıyla tokalaşma sahnesi ile ünlü Arsemia'ya geçin. Yol tek dam evlerden oluşan köylerin içinden geçiyor. Uçsuz bucaksız topraklarda petrol pompalayan tulumbalar görüyorsunuz. Yol kıvrılarak yükseliyor. Karadut Köyü'nden sonra dağın üzerinde yükselmeye başlıyorsunuz. Yol bitince yarım saatlik bir yürüyüş sizi bekliyor. Yürüyüşün sonunda tüm tepeye hakim bir dorukta buluyorsunuz kendinizi. Nemrut'taki (2100 m) anıt tapınağın ve dev heykellerin karşısında etkilenmemek olanaksız. Ayrıca sakın unutmayın güneşi orda batırmak gezginlerin ve fotoğrafçıların geleneğidir.
Nemrut da Route Planner'da yok maalesef...
Çamlıhemşin - Çat - Verçenik : Yol yaklaşık 120 km ve toprak ya da stabilize dağ yolu. Bazı yerlerde suyun içinden geçmek zorunda kalabilirsiniz. Yaz aylarında gidilebilir. Yaylalarda küçük ahşap oteller var ama yemek, yakıt, kamp konaklama konusunda hazırlıklı olmakta yarar var.
Rize Ardeşen'den Çamlıhemşin'e sapıyorsunuz. Fırtına Çayı'nı izliyerek dağa çıkan yolda ilerliyorsunuz. Yoldaki yeşil ve cangılı hayranlıkla izlerken taş köprüler ve Zil Kale yolun tarihle bağını kuruyor. Çat'ta yol ikiye ayrılıyor. İkisini de denemek lazım. Soldaki yoldan Elevit, Tirovit ve Palovit Yaylaları'n gidersiniz, diğer yoldan giderseniz ilerde yol tekrar ikiye ayrılır. İlki Çiçekli Yaylası ve Kale-i Bala. Dağ yolunda kıvrılarak yükseliyorsunuz. İkinci ara yol sizi Verçenik Dağı ve yaylalarına götürüyor. Ortaköy Yaylası'na gelince zirveye ve buzul göllerine giden yola sapıyorsunuz. Yol bitince yapacağınız 1-2 saatlik yürüyüşte başı karlı dağlar, göller ve kır çiçekleri dokusu karşısında fotoğrafa doyamayacaksınız.
Verçenik'de Route Planner mağduru...
9) Ardahan - Artvin : Yol genelde asfalt ve yaklaşık 100 km. Bu rotanın bahar ve yaz aylarında yapılması önerilir.
Türkiye'nin Kuzeydoğu ucunda bulunan bu yolda Yalnızçam Dağları'nın yüksek platolarında gidiyorsunuz. Ana yoldan nereye saparsanız sapın yeşillikler ya da rengarenk çiçeklerle kaplı yaylalarla karşılaşırsınız. Dağların panoramasında süren yolculuk ülkemizin en yüksek geçitlerinden biri olan Çam Geçidi'nden (2650 m) geçiyor. Yazın bile karlar altındaki geçitten sonra birdenbire iniş başlıyor. Keskin ve dik virajlarla süren iniş sırasında Şavşat'a (1000 m) hiç ulaşamayacakmışsınız gibi geliyor. Artvin yolunda gökyüzünün nadiren görüldüğü çok derin bir vadinin dibinde ilerliyorsunuz. Yolu izleyen nehir çevreye ayrı bir güzellik katıyor.
10) Van – Hakkari : Yol yaklaşık 200 km ve asfalt. Yaz aylarında ve gündüz gitmek önerilir.
Bu yol üzerinde önce Çavuştepe kalıntılarını görebilir, kilometrelerce uzunlukta olan ve dünyanın ilk örneklerinden sayılan su kanallarını izleyebilirsiniz. Yola devam ettiğinizde Hoşap Kalesi'nin konumu çok ilginç. Ardından yine Türkiye'nin en yüksek yollarından birindesiniz. 2730 metre yükseklikteki Güzeldere Geçidi'nden geçiyorsunuz. Birkaç kilometrelik bir yola girerek Surp Bartholomeos Kilisesi'ni de görebilirsiniz. Cilo Dağları'nın eteklerinde yol alırken yüksek bir duvarın dibinde gidiyor gibi hissedersiniz kendinizi. Zap Suyu'nun azgın suları görüntüyü daha da çekici duruma getirir. Hakkari'ye çıkarken başı karlı doruklarla aynı yüksekliğe geliyorsunuz.
Bu yolların çoğundan geçmedim ama geçenler varsa yorumlarını merak ediyorum doğrusu. Yukardaki yollardan 3 tanesi bu seneki Karadeniz Güzergah planımızda mevcut.
Çoğumuzun bildiği Gökova-Datça-Knidos ve Bozburun yarımadasındaki dingin ve enfes dağ yolu beni de çok etkilemişti.
Bunların haricinde beni çok etkileyen bir yol da Burdur'dan Tefenni üzerinden Fethiye'ye inen yoldur. Torosları yarıp geçen bu yol çok keşfedilmemiş olduğundan gözleri bayram ettirecek seçenekler sunar.
Burda bulunmayan ama gizli kalmış paylaşmak istediğiniz güzel yollar varsa ekleyin lütfen, yollara düşmeden güzergahlar için çoğumuza yararı olur mutlaka _________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Çok güzel bir çalışma, Taner. Eline sağlık. İnşallah, farklı rotaları izleyenler burayı keşfederler de, kendi "gözde" rotalarını aynı başlıkta bizimle paylaşırlar.
Festivallerde, EMOK haritalarıyla birlikte, rota önerilerini de edinmiş oluyorduk. Fakat, rota önerileri (raporlar haricinde) bizde bir eksiklikti. Bu başlıkla da bunun kapatılacağını umuyorum.
Müstakbel Karadeniz gezinizi de bekliyor olacağım. Belki topraam raydırs bir iki ilave de kendi yapar...
Teşekkürler... _________________ 72' Ahmet ERTÜR
70' BMW R 75/5 (Yorgun Frolayn)
05' BMW R 1200 GS (Sarı Şekerim)
05' Kanuni 125 Cheetah (Kara Uçurtma)
CR'dan güvenli sürüş önerisi: Motorumuzu bir gün çocuğumuzun sürmesini isteyeceğimiz gibi sürelim!
Kayıt: Jun 23, 2005 Mesajlar: 2823 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Cum Şub 24, 2006 3:16 pm Mesaj konusu:
İz, Coşkun Aral'ın uzun zamandır üzerinde çalıştığı Türkiye'nin ilk belgesel kanalı. Nasuh Mahruki gibi isimler de var kanalın içinde. Şu an benim evimde kablolu TV var. Sırf bu yüzden Digitürk almayı düşünüyorum.
Faruk Akbaş'ın zamanında Om Yayınları'ndan çıkan "Türkiye'nin En Güzel Yolları" isimli kitabından bahsetmiş sevgili Taner.
Taner'in 6.sırada yazdığı Gökova-Datça-Bozburun yolunu 2000 yılında bisikletle geçmiştim. Gökova'nın nefis koylarından sonra Marmaris'ten Datça'ya giderken bazen iki tarafınızda da deniz oluyor. Ben giderken bir gidiş bir geliş olan dar, bol virajlı, bol rampalı bir yoldu. Hala öylemidir bilmiyorum.
Bu güzel liste için teşekkürler, yol ile ilgili her şeyi okumak çok hoşuma gidiyor. _________________ Motosiklet Teorisi ni ve Motosiklet Yol Sanatı nı okuyalım, okutalım...
Kayıt: Oct 06, 2003 Mesajlar: 749 Nerden: istanbul
Tarih: Cmt Şub 25, 2006 8:18 am Mesaj konusu:
Emeğine sağlık üstadım, çok güzel bi çalışma yapmışsın. Bu arada İz programını da merak ettim, bende digitürk yok, bi akşam sana geldiğimizde seyredebileceğiz _________________
"iz" gercekten cok basarili bir kanal, umarim yakin zamanda motosikletli serüvenler iceren bir belgeseli de olur. "iz" kanalini olusturan belgeselleri sarkuteri prodüksiyon hazirliyor: http://www.sarkuteri.com.tr/
bu arada taner, calisma icin tesekkürler. ikiteker e-dergimizin yeni sayisi cikacak olursa bunu da icine koyabiliriz...
Gökova-Datça yolu hep hayallerimi süsler, arabayla geçerken motor kullanırmış gibi düşlerim kendimi baharın ve yazın güzel havalarında rüzgarı hissederek..geçen yaz mavi fazer'i olan biri vardı sürekli bu yolu kullanan arabayla denk gelirdim..valla yerinde olmayı istemişimdir
Van-Hakkari yolunu biliyorum.Askerlik vakti cenge giderken sık sık kullanırdık.Güzelligi vahşiliğinde.İnanılmaz güzellikte dağlar, tepeler, kayalıklar ve tabii ki zap suyu.Hele kışın zap suyunun seyrine doyum olmuyor.Ortalık yatışsın herkese tafsiye ederim.İsviçre dağları halt etmiş.Birde Hoşat kalesi varki sanki kartal yuvası.
Kayıt: May 20, 2004 Mesajlar: 1743 Nerden: jamaica
Tarih: Pzr Şub 26, 2006 8:51 pm Mesaj konusu:
şehir girişleri çok önemlidir benim için varmak istediğiniz şehri görmenizdir yoldan :
bursadan çıkılır ankara dır gidilecek yer mezitler den geçilir önce kış aylarıysa dikkatli olunmalıdır karda buzda geçit vermez bazen ama ilk baharda gördüğünüz her kadından güzeldir ; sonbaharda ise o kadında hala birşeyler olduğu görülür...
çok güzel bir iki yanı ağaçlı bir yoldan eskişehire girilir ve transit geçilerek bu kadar öğrenci var her akşam alem vardır burda diye düşünülür..
sivrihisara giderken eğer hava kötüyse bozkırlar adamın moralini alt üst eder araba ise doors "riders on the storm" koyulur motor varsa mırıldanılır. hava güzelse bon joviden girilir ufak ufak kayalar bir anda dik bir tepe oluşturur ve ordan geçerkende ne tırmanılır bunlara diye düşünülür...
ankaraya yaklaşma hissi polatlı civarlarında artar ve gaza yüklenilir...
gece olmaktadır ve ankaranın ışıkları gökyüzünde belirir ve city of blinding lights şarkısı eşliğinde zaferden gelmiş bir kumandan gibi ankaraya girilir...
çok güzel yollarımız var bide asfaltları güzel olsa gezmeye doyamayacağız. _________________ Bora Çalık
Bursa
640 Adv.
ancak yaz aylarında gidilmeli. Dogu Karadeniz daglarını asarak yol alıyorsunuz. yaklasık 200 km. 2600-3000 rakımlı gecitlerden geciyorsunuz. karların eriyerek dagların yamaclarında dereleri ve derelerin nehirleri olusturusuna tanık oluyorsunuz. Ancak yaz ayında gidilmeli. 27 nisanda yol kardan kapalı oldugu icin 150 km yolu geri donmek zorunda kalmıstık
bu arada bayburt-gumushane-tirebolu yolu da muhtesem yol boyunca coruh ve harsit dereleri size eslik ediyor. kıvrımlı yollar, yemyesil ormanlar vs. gorulmeye deger..
Manavgat-Beysehir yolu da gorulmeye deger...
Silifke- Gazipasa arası da muhtesem ancak denildigi gibi ilkbaharda gitmek daha guzel olur. yazın asfalt ermis bir halde oluyor...ancak molalar muhtesem, buz gibi yayık ayranları elinizde torosların kalem gibi camlarının altında Akdenizin sonsuz maviligini izliyorsunuz. harika bir duygu..
Bende bu yolların büyük kısmını görmedim. İlave edebileceğim bir kaç güzergah var.
1- Ayvalık- Çanakkale yolu. (özellikle Kaz dağları bölümü)
2- Gelibolu yarımadası
3- Eceabat-Gelibolu arası
4- İznik gölünün yanından geçen alt yol
5- Kapıdağ yarımadası çevresinde bir tur.İnanılmaz zengin bir bitki örtüsü ve deniz manzaraları. Yol çok kötüydü en son gittiğimde. Yalnızca enduro motosikletler için uygun. 4-5 saatlik bir tur en az.
Birde bizim Muğla civarı çok güzeldir. Baharda köyceğiz tarafında portakal çiçeklerinin kokusuyla unutulmaz bir gezi yapabilirsiniz.
Bu yollarda henüz motosiklet kullanmadım. Ancak araba kullanırken bile çok keyif almıştım. Bu yaz bir kısmını gerçekleştirmeyi planlıyorum. _________________ www.snakesstore.com
S N A K E
I S
B A C K
Bir ağaç bir dünyadır. Bir orman ise bir evren.
Ayrıca eğer benim gibi performans sürüşü için kaliteli asfalat ve ormanlar içinde sıkı virajlarla tırmanan bir yol arıyorsanız mutlaka Bolu-Kartalkaya arasında yazın motosiklet kullanmanızı tavsiye ederim.
Hayatım boyunca motosiklet kullanmaktan en çok zevk aldığım tırmanıştı... _________________ Yaşar Barış Yetkil
A Rh(-)
XT660X: 6000km
FZ6 FAZER: 20000km, CBF 250: 6000km
Bisiklet: En az 10000km
Kayıt: Feb 02, 2005 Mesajlar: 147 Nerden: İSTANBUL
Tarih: Pts Şub 27, 2006 2:44 pm Mesaj konusu: en güzel 10 yol
Yakınlardan bahsedecek olursak Yalova Armutlu arası da inişler, çıkışları, virajları, deniz ve orman manzarası ile benim çok hoşuma gitmişti.
İbrice Limanı ile Sazlıdere arası da benzeri güzel bir yoldu. _________________ O iyi insanlar o güzel atlara bindiler, çektiler gittiler
Kayıt: Mar 31, 2004 Mesajlar: 741 Nerden: istanbul
Tarih: Sal Şub 28, 2006 4:32 pm Mesaj konusu:
Teşekkürler güzel katılımlarınız için
coolrider demiş ki:
....İnşallah, farklı rotaları izleyenler burayı keşfederler de, kendi "gözde" rotalarını aynı başlıkta bizimle paylaşırlar...
Ahmet'in dediği gibi tariflere bir de rota planı ve hatta o yoldan güzel bir resim eklesek daha da güzel olabilir...
Ahmet'cim senin kimbilir kaç kere geçtiğin bizim geçen yaz motorla Assos'a giderken kullandığımız çok keyifli bir yol geldi aklıma, Bandırma'dan başlayıp Biga-Çan-Yenice-Kalkım üzerinden Edremit'te sonlanan. Biga Çan arası sakin yolda ağaçların arasında virajlarla geçiliyor. Esas güzel kısım ise Yenice'den sonra başlıyor, hele Kalkım'dan sonra Kaz Dağları'nın kuzeyinden güneyine geçiş kısmı bir harika, orman içinden çıkışlar inişlerle çok eğlenceli bir yol, rota şu şekilde:
Bu sene aynı yoldan Ocak ayında Kalkım'a geldik ve 3 gün kaldık (hava durumundan arabayla gelmiştik), Edremit'e coolridere ulaşmaya çalıştık ama kar yağışı devam ediyordu ve bir tepede jandarmaların bulunduğu yerden geri dönmüştük, o yoldan bir bölüm:
_________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Kayıt: Jul 16, 2005 Mesajlar: 501 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Mar 01, 2006 8:44 am Mesaj konusu:
Sevgılı Taner cok guzel bır calısma olmus emegıne saglık.
Bahsettıgın Bandırma - Edremıt yolunden ben gecen sene gecmsıtım esımle bırlıkte Asos a tatıle gıtmıstık Agustos 2005 te. Gercektente cok cok guzel bır yol. Benım gectıgım donemde yollar daha yenı asfaltlanmıstı ve trafık yogunlugu da cok cok azdı. İnişli çıkışlı ve çam ormanlarının içerisinden geciyor ve cok keyıflı vırajları var. O tarafa gıdecek olanlara sıddetle tavsıye ederım.
Hatta ıkı tanede resım buldum arsıvde onlarıda ekleyeyım
Saygı ve Sevgılerımle _________________ Oktay Ciğer
R 1200 GS Adventure
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız