Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: May 20, 2004 Mesajlar: 1743 Nerden: jamaica
Tarih: Sal Ksm 22, 2005 1:34 am Mesaj konusu:
modellerle ilgili açıklamaları merakla sabırsızlıkla bekliyoruz milanoydu değilmi orası ? eğer bi daha gitme şansın varsa oturanın adını öğrenirsen bulmam daha kolay olabilir. sende kabahat bu kadar önemli bir fuarda böyle bir resim koyarsan motormuş teknikmiş kimse bakmaz _________________ Bora Çalık
Bursa
640 Adv.
Tarih: Sal Ksm 22, 2005 5:07 am Mesaj konusu: Re: Kapali Alanda Diz Surtme Teknikleri-EICMA Fuari
sinanozgen demiş ki:
Benzerlikler uzerine de tartismalar acilacak...
Hemen ziplayayim. Soyle baksak?
vs
1000 cc civari, baklava desenli frame acikta, mumkun oldugunca motoru acikta birakan ordek tasarimlari cogaliyor, guzel de oluyor.
BMW'den de bir SM beklemek lazim aslinda, bir sekilde o pazar da (Turkiye'de degil tabi) buyuyor. Ben aslinda BMW soyle Burgman ayari, cok paraya, yeni baslayan beyaz yakalilara satilacak bir maxi scooter yapar artik diye bekliyordum ama bu sene de bir haber yok. _________________ Gökhan Altınören
'00 KLR650
http://altinoren.com
Milano, Italya'nin kuzeyinde yer alan zengin eyaletlerden Lombardiya'nin baskenti. 1900'lu yillarda, endüstri devriminin getirdigi agir sanayinin Torino'ya kaymasi ile tekstilciler burayi kendilerine mesken edinmisler. Sehir, topluca, tasarim ve tekstil uzerine yogunlasmis durumda. Turistik rehber kitaplara baktiginizda 1,5 milyonluk nüfusu ile Italya'nin 2. kalabalik sehi oldugu ve de Italya'yi gecindirdigi yazili...
Sehir Merkezi'nde Duomo katedrali var. Yapimi uzun yillar suren son Gotik orneklerden bir tanesi, cephesindeki suslemeler cok meshur. En meshur yeri olan on cephesi, ben 2003'de gittgimde de bakimdaydi, bu sefer de bakimdaydi, dolayisiyla gormek yine kismet olmadi.
Hemen onundeki meydan, sehrin merkezi. Meydanin bir kenarini meshur Galleria'si tutuyor:
Galeria'nin icinde meshur kahvehaneler, Gucci ve benzeri moda dukkanlarinin subeleri var. Arka taraftan ciktiginizda ise, sehrin yonetim merkezi olan Piazza Della Scala(Scala Meydani)'ya cikiliyor. Bu meydan, banka ve yonetim binalari ile cevrili, bir kenarinda ise dunyaca meshur La Scala Opera Binasi var. 2003'de onarimdaydi, Mario Botta onarimi yapan mimar isi tamamlamis.
Duomo'nun biraz ilerisinde de buyukce bir sehir bahcesi-park icinde bulunan sehir kalesi var:
Milano genel olarak eski yuzlu bir sehir. Cok cok modern binalar gormek pek mumkun degil. 2.Dunya savasi esnasinda epeyce hasar gordugu halde bir sekilde eski gorunumu koruyor gibi bir hali var. Yeni yapilan modern binalar da enteresan bir sekilde eski yuzlu gorunuyorlar.
Milano'nun en onemli sokagi(dikkat cadde demiyorum) Via Monte Napoleone... Burasi tek tarafina arabalarin parkettigi, tek seritten tek yonlu trafigin aktigi daracik bir sokak. Sokagin ozelligi dunyaca meshur moda evlerinin merkezlerinin burada olmasi:
Prada, Gucci gibi Italyan kokenli tekstil ureticilerinden baska, akliniza gelen ne kadar pahali moda evi varsa, hepsinin bu sokakta bir merkezi var.
Milano icin onemli bir diger gelir kaynagi da fuarlar. 2003 senesinde buraya geldigimde sehir icindeki dev fuar merkezini gezmeye calismis, yarisinin bile bitirememistim. Fuar kavrami bizim ulkemizde pek anlasilabilecek bir sey degil cunku hem bizde bu boyutta fuar alani ve talebi yok, hem de fuara harcanacak para genellikle firmalar tarafindan havaya sacilan bir paraymis gibi algilaniyor.
Yogunlukla duzenlenen fuarlara sehrin icindeki fuar merkezi hem kucuk, hem de hareket etmesi cevresindeki dar sokaklar yuzunden zor geldigi icin, Milano, kendisine yeni bir fuar merkezi yaptirmis. Bir is icin bu binaya gitmisken is ve hobiyi birlestirdim, Don Kisot da buna ortak oldu.
Fuarlar doneminde sehir fuarina sahip cikiyor. Mesela motosiklet fuarinda sehir genelinde bunu gosteren enteresan aktiviteler vardi. Bunlardan bir tanesi ana caddelerden Via Buenos Aeros'daki manzara idi:
Italyan Piaggio'nun gonderdigi dev Vespa maketi'de merkez'de Galeria'nin icine yerlestirilmisti.
Maketin etrafinda yazili duyuru ise, Italyan Motosikletlerinin tarihcesinin anlatildigi "La Motocicletta Italiana" sergisinin duyurusuydu.
Sehir ulasimi metro ve kucuk hacimli motosikletler ile saglaniyor. Sokaklar dar oldugu icin genelde scooter cok populer. Don Kisot:
"Ula usagum Sanco, bu sehir insanlari Fesin TV'den mi firlamislar ha boyle" diye buyurmustu ki, bence hakli. Scooter tepesinde dahi olsa herkes pek bir SIK... Buyrun La Scala'dan bir ornek:
Tmax en populer scooterlardan. Buradaki sayin(snoblar ya, saygida kusur etmeyelim) surucunun kostumune yakindan bakalim:
Momo Design Yarim Kask(cok populer):min. 245 euro(dukkanini bulduk)
Armani parlak kumastan ceket: min. 600 euro
Versace saten kumastan pantalon: min. 500 euro
Prada parlak ayakkabi: min.500 euro
Scooter icin yaygin modifikasyon:
Karbon kaplamali Termignoni ve benzeri egzos: min. 400 euro.
Abartiyorum gibi gelebilir ama genel kullanici gorunumu boyle, zenginligi sizler tasavvur edin. Elbette zenginlik oyle yan gelip yatarak olmuyor, deli gibi kosturuyorlar...
Gelelim fuar binasina. Sehrin dis ceperine yapilan yeni fuar binasi aslinda Milano'nun zenginliginin bir kaniti. Tirlarin girisi cikisini kolaylastiran yeni otoyol baglantilari, buyuklugu ile basit ama fonksiyonel bir yapi grubu...
Yerlesimi basit, ortada bir ana aks, tam 1,5 kilometre uzunlugunda ve iki yaninda buyuk sergi alanlari.... Ortadaki yurume yolu soyle:
Ana binalar ise cam ve INOX kapli. Mimari Fuksas ile gorusme imkanim olmustu: "Milano'nun parasi coktu, bana "parayi harca" dediler, ben de harcadim" demisti.
Motorlar ile ilgili cok fotograf var. En iyisi alfabetik gidelim:
APRILIA
Aprilia'nin dogal olarak oldukca buyuk ve kalabalik bir standi vardi. Yenilikleri de coktu. Bunlara ilk ornek, yeni kasasi ile RS125, yine iki zamanli, kasa benzerligini sanirim Mille'ye borclu:
Yakin bir gelecekte 450cc.'lik V motora benzeyen iki silindirli 125 ve 250'likler de uretilecegine gore iki zamanlilar ortadan kalkabilir.
Yeni Scarabeo 500 street, Piaggio'nun etkisiyle Beverly 500'e cok benzetilmis. Bir onceki modele eski diyemiyorum cunku onun uretimi de devam edecekmis gibi duruyor. Bu motoru sizler icin Don Kisot test etti:
Her ikisinde de Piaggio'nun 500cc.'lik tek silindirli motoru kullaniliyor.
SXF kodlu yeni cift silindirli supermoto oldukca guzel ancak Turkiye'ye fiyat acisindan bir beden buyuk gelecegi icin sokaklarda gorebilecegimizi hic mi hic sanmiyorum.
Ve bu standdan, son olarak yeni Tuono...
Taksi benzeri garip boyasi disinda, tamamen magnezyumdan uretilmis, euro3 normlarini karsilayan yeni motoru ile mukemmel bir motosiklet. Fotograftaki ayrica Akrapovic egzos ile donatilmis. Don Kisot ve bana gore eskisi cok daha cekiciydi ama olsun... Eskisini Turkiye'de gorememisken yenisi geldi, fiyat ve kimlik problemi sebebiyle bence bunu da bizim oralarda goremeyiz herhalde...
Sinan ellerinize sağlık. Tüm bu tanıtımlar içinde en çok yeni çıkan Suzuki naked ve Yamaha FJR 1300 deki yenilikleri detaylı anlatırsanız çok mutlu oluruz. Sanıyorum bu yıl FJR otomatik vites donanımlı yada tiptronik şanzumanlı motor ürettiği. Bunları daha detaylı ve resimle desteklerseniz mutlu oluruz.
Ellerinize sağlık süper olmuş. Ve bu daha başlangıç. Süper süper..
Sayenizde küçük bir Milano turuda attık ve ardından fuar.. Devamını sabırsızlıkla bekleyen bir sürü adam var burda, haberiniz olsun..
Kayıt: Aug 13, 2003 Mesajlar: 2531 Nerden: Bruksel
Tarih: Çrş Ksm 23, 2005 9:28 pm Mesaj konusu:
Rapora ufak bir ozur ile baslayayim. Lojistik bir hata yuzunden cekilen resimlerin hepsi Sinan'da kaldi. Haliyle raporun kendi uzerime dusen kisminda Sinan'in resimlerini kullanacagim olmadigi yerlerde de duz yazi bulacaksiniz. Goze hos gelmeyecegini biliyorum ama bu seferlik boyle oldu, kusura bakmayin.
Fuar gezimizin tohumlarini birkac ay once yaptigimiz Dolomiti gezisi sirasinda attiydik. Kaza yaptigimin ertesi gunu dinlenirken Sanco'm
onerisinde bulunmustu. Vakti haftasonuna denk getirince (Cuma-Cumartesi-Pazar) isyerinden de problem olmadi. Atladik Virgin Express'e, dogru Milano.
Merak edenlere: "Niye GS ile gitmedin?" derseniz, cevabim "Henuz kasko isleri bitmedi" olur. Ama asil sebep havanin asiri soguk olmasi. Donduk abicim Milano sokaklarinda
Oglene dogru Orei-hede-hödö havaalanina inme ertesinde (ki kendisi Besiktas meyve-sebze hali gibi bir yerdir, gidecekleri uyarayim) 1 saatlik otobus yolculugu ve oteldeyim. Sanco'mla hasret giderdikten ve "GS aldim" haberini verip cocugu sok ettikten sonra beraberce merkeze indik.
Bu benim Milano'ya ilk gelisim. Ama eski sirketimin yonetim merkezi burada oldugundan gelen cok insanla konusmuslugum vardir. Herkes ne kadar sIkIcI ve yavan oldugunu soyler. Onlarin gordugu Milano ile benimki farkli herhalde. Veya aramizda bir algida secicilik farki mevcut. Oncelikle burasi modanin baskenti. Paris-maris hikaye abicim. Fashion TV dagilmis, sokaklara yayilmis sanki. Her baktigin abi imaj, her abla marka giyiniyor. Milletin altindaki en uyduruk kot Armani, sen oradan gerisini hesapla. Sinan'la ben besleme gibi kaldik ortamda.
Sehrin merkezi Duomo denen meydan. Duomo, Dom klisesi veya katedral oluyormus. Giyotin mekanizmali kapilara sahip metrodan sag salim inmeyi basarirsaniz, aha bu klisenin onunde buluyorsunuz kendimizi. Ciktik yeraltindan, baktik ortamda bir gurultu var. Birileri resimdeki pasajin girisine yigilmis, yukari dogru bagiriyor. "Kos kos, unlu var" diye Sanco'yu cekistirdim. Kamera varsa spikerin arkasindan kadraja girecegim hesapta. Megersem Bianca diye bir abla gelmis, 30 metre yukaridaki balkondan tebaasini selamliyormus. Biz de ortama ayak uydurup ciglik cigliga bagirdik, Bianca'yi bagrimiza bastik (kimse artik )
Sehir turu atmaya basladik. Sanco'm biliyor mekani. Ozet gecip nereler iyiyse oralara goturuyor beni. Yollar scooter kayniyor. Ama anlatilmaz, yasanir. Adamlar tek kelime ile teror estiriyor. Hepsinin kafasinda da yari acik Momo kasklar. Eminim bir yerde bedava dagitiliyordu bunlar ama biz denk getiremedik. Genci-yaslisi herkes gidip de 300-400 Euro'luk kask almiyordur herhalde.
Kullanim stili olarak hepsi bizim pizzacilarin gectigi egitimden gecmis. Ayni sekilde kullaniyorlar. Viraj alirken gaz kesene rastlamadim. Hayir, viraj oncesinde frene de basmiyorlar. 90 derece sola donecek di mi? 50'yle geliyor, yatiriyor aleti, ayni anda da gazi acmaya devam ediyor. 55-60'la cikiyor virajdan. Biz gorunce boyle olduk . Yaya icin karsidan karsiya gecmek basli basina risk anliyacaginiz. Ne zaman nereden motor gelecegi mechul.
Sehir turundan sonra guzel bir aksam yemegi patlattik, sonrasinda da erkenden otele donduk. Malum, yarin fuari tavaf edecegiz. Bizim kutsal topraklar gezimiz de bu iste (yine merak edenler icin, Italya'da 98 oktan benzin var).
Sabah erkenden merkeze inip guzelce kahvaltimizi ettik. Fuar saat 11'de aciliyor, biliyoruz. 10:30 gibi metrodayiz. Fuar alani kirmizi hattin son duraginda. "Sabahin korunde fuara kim gider?" dusuncemizin ne denli yanlis oldugunu duraga yaklastikca tasacak derecede dolan metro vagonuna bakinca anladik. Bir tren dolusu insan kapilarin acilmasiyla giselere hucum etti.
Buranin uzunlugu 1km kadar var. Ustu silme insan. Ve saat daha 11.
Epeyce yurudukten sonra nispeten tenha bir gise bulup biletlerimizi aldik. 16 Euro bayildik, merak edenler icin.
"Cuss abicim bu kadar pahali olur mu? AB'ye girecez diye adam mi şeyediyonuz? Ne? Vestiyer de mi parali? Olmaz boyle rezillik. Insan kasklarin konacagi bir dolap ayarlar. Motor fuari di mi bu? Nasil gezecegiz elde kasklarla? Bu millet adam olmaz abicim!"
diye bagiracaktik ki fuarin Tuyap fuari olmadigi aklimiza geldi. Kos kos paralari bayilip iceri girdik.
Ilk hedef... hedef-medef yok. Denk getirdigimize, daha dogrusu bulabildigimize bakmaya calisiyoruz. 9 tane fuar binasi var. 9 numara sadece Cinlilere ayrilmis. Ona gitmedik haliyle. Geri kalanlarda da agilirlikla modifikasyon, yan sanayi ve aksesuarcilar var. Istediginiz markalari bulmak epey zor. Denkleme kalabalik faktorunu de katinca isin icinden iyice cikilmaz oluyor.
Ilk buldugumuz marka MotoGuzzi oldu. Hemen yaninda Piaggio ve Aprilia vardi. Sanco koymus resimleri. Aprilia'nin gozdeleri
SXV450
ve
Tuono 1000R
SXV'de 60 beygir ureten 449cc'lik motor var. 8lt yakit kapasitesi ile sadece zevk araci olarak kullanilabilir. Supermoto yaris motorundan uyarlandigi icin 92cm sele yuksekligi var. Ustune oturup denemek istedim ama seleye sadece manken ablalar oturabiliyormus. Uzaktan bakmakla yetindik.
Tuono'nun eski kasasi benim sahsi favorilerimdendir. Bunun kadar iyi ses cikartan motor nadir bulunur. Yenisi yuruyen aksam ve motor olarak gelismis olsa da (133HP), tasarimini cok cirkin buldum. Fabrika cikisli makineyi alip Bursa sanayide maymun etmisler gibi duruyor. Zaten ustune cirkin kiz koymalarinin bir sebebi olmali.
Bunun disinda Aprilia standinda yiginla scooter vardi. Coguna oturup denedik. Sinan resimlerini koyar elbet. En cok Scarebeo 500'u begendim.
Hemen Italyan tarzi kullanimi test ettim. Genis selenin, sarkmaya musait olmadigina karar verdim. Ama felaket konforlu. Zaten bu maxi-scooter'larin en buyuk artisi hem kolay kullanim hem de yuksek konfor. Tamam, bozuk yolda uzun sure kullanilmaz ama Istanbul'da olsam, ise-mise gitmek icin kesin alirdim bir tane...
Devami geliyor... _________________ Entia non sunt multiplicanda praetar necessitatem¹...
Ilker Eryilmaz
2004 Suzuki SV650 S
Belcika/Bruksel
Birileri resimdeki pasajin girisine yigilmis, yukari dogru bagiriyor. "Kos kos, unlu var" diye Sanco'yu cekistirdim. Kamera varsa spikerin arkasindan kadraja girecegim hesapta. Megersem Bianca diye bir abla gelmis, 30 metre yukaridaki balkondan tebaasini selamliyormus. Biz de ortama ayak uydurup ciglik cigliga bagirdik, Bianca'yi bagrimiza bastik (kim oldugunu bilmiyorum)
Ben dondukten sonra televizyonda MTV'de gordum, merak edip sarkinin sonunda ismine baktim; Rihanna imis Bianca degilmis. Hos hala kim oldugunu bilmiyorum ya...
Bu bizim objektiften Bianca
Bu da orjinali; Rihanna
Ilker demiş ki:
Sehir turundan sonra guzel bir aksam yemegi patlattik, sonrasinda da erkenden otele donduk.
Bir dakika yahu, kahve icerken meydanda surekli duduk calan adami unuttun... Adamin kiyafet gayet duzgun, elinde bir duduk, once uzun bir girizgah yaparak, anladigim kadari ile "pis kapitalistler" diyor, sonra meydandaki kafelerde oturanlarin, dolayisiyla bizim, yuzumuze yuzumuze otturuyor dudugu... Don Kisot, damarlarinda akan Malkocoglu kanini hatirlayarak:
"Bizim orda olsa, kesin tepelerler bu adami, Hanci bana et, atlara da su ver" biciminde buyurdu. Buyrun sizleri de tanistiralim:
Sevgili sinanozgen,
inşaallah yamaha için uzun beklemeyiz.
SedatGuven demiş ki:
Yamaha FJR 1300 deki yenilikleri detaylı anlatırsanız çok mutlu oluruz. Sanıyorum bu yıl FJR otomatik vites donanımlı yada tiptronik şanzumanlı motor ürettiği.
Nedenini bilemiyorum ama Yamaha icin cok istek olmus, siradan sasip Yamaha'dan bir kac ornek vereyim; bir kismini da Don Kisot anlatir:
Yamaha'nin Italya Belgarda'da bir fabrikasi var ve bazi modeller Italya'da uretildiginden olsa gerek bu markaya olan ilgi oldukca fazlaydi. Bir diger etken de Rossi'nin motorunun orada olmasi ve adamin popularitesi herhalde(adi bile yeter).
Oncelikle yeni R6 vardi diyeyim. Vardi da, fotograf cekecek bir aralik bulamadim insan kalabaligindan... Bir tek bana ilginc gelen bir detayi cektim:
Yeni R6 gosterge tablosu. Devir 18 bin civarinda kirmizi bolgeye giriyor ve 20 bin devir var!!!
R1'e gelelim. Bunu da cekemedim dogru durust... Belki de cekmek istemedim. Ustunde maymunvari hareketler yapan garip bir kadin. Motorun rengi ise bence igrenc bir renk(zevkler tartisilmazmis...). Spor motor bu renk mi olur yahu? Mat ebuzziya otu yesili...:
Guzel bir tarihi motorlar rafi yapmislardi. Buradaki yaris motorundan esinlendikleri icin Rossi'yi yeni sezonda bu renklere boyayacaklar galiba:
Yeni FZ 1000 de oradaydi. Tabii ki kurcalamaya acik motorlarin fotografini cekmek mumkun olamadi cunku uzerleri karinca ile kaplanmis gibiydi, sadece insan gorunuyor, motorun bir tek parcasi dahi gorunmuyordu. Yuksege koyduklarina da cikmasinlar diye bir kizi o noktaya mahkum etmislerdi:
Yamaha'da cesitli scooterlar da mevcuttu. Fuardan ornek vermek yerine sokaktan vereyim. Milano'da en cok goreceginiz motor bu olacak: T-max
On cama dikkat edin, kaldirima park ettigi icin Polizia ceza kesmis, sahibi polis ablayi kanirtiyor...
MT serilerinde MT-01'i ben, MT-03'u Don Kisot test etti. MT-01 heyula gibi bir motor, benim icin pek bir sey ifade etmedi ama saygida kusur etmedim tabii:
Bu motorun her seyi bir acayip, dev silindirler, dev govde, dev egzoslar, Gulliver'in devleri icin tasarlanmis sanki. Motor gucu ise tekerlege "aktarim zinciri" ile aktariliyormus. Yani aktarma, arka tekerlege zincir ile aktarilarak saglaniyormus. Motor icinde baska aktarim zinciri var mi haberim yok.
Benim en begendigim model, yeni cikan 4 zamanli 125'likleri Tricker oldu, oooh be motor gibi hafif bir motor:
Sanco'dan simdilik bu kadar, gerisi ve BMW'nin girizgahi Don Kisot'un elinden oper.
[
Sehrin merkezi Duomo denen meydan. Duomo, Dom klisesi veya katedral oluyormus.
Bu meydanda vahsi guvercinler vardir. Elinizdeki yiyecegi farkederlerse bir anda etrafinizda toplanip iki kanat hareketiyle alirlar elinizden . Italyan erkeklerinin tipleriyle ilgili bi yorum alabilir miyiz?. Manavindan Carabinieri'sine (jandarma) kadar hepsi bi Del Piero havasindaydi. Ince favoriler, gunes gozlukleri, cizgi sakal biyik. Alemin krali benim ama size kiyak geciyorum buralarda takilin havasi _________________ 05' FZ6 Fazer
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız