Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Aslında 2 hafta öncesinden başlayan bir niyetti Yuvacık'dan başlayan, Aytepe'den İznik'e yükseklerden ulaşan güzergah, ama o haftasonu sadece 2 kişi olduğumuzdan biraz stresli olacağını düşündüğümüz bu rota yerine Ömerli Barajı çevresindeki toprak araziye çevirmiştik gözümüzü ve Twinleri Cem'le (afrikali/pencereci) beraber:
İsmini sitemizde duyduğumuz Esenceli'yi hedef aldık akabinde ve sakinliğin, huzurun tadını yaşadık, şehrin dibinde şehrin stresinden uzaklaştık:
Son bir resim, biraz bozukluk oldu ama idare edin :
İki hafta önceyi kısa bir hatırlatmadan sonra bu haftasonu Cumartesi ekim ayının ilk günündeki buluşma için kadro fena değildi, işte topraamraydırs (aramızda o gün bulunamayan 3-4 eksikle) :
Engin Balaban - enci - Aprilia Caponord
Oktay Ciğer - okinord - Aprilia Caponord
Cem Unutmazlar- afrikali - Honda Africa Twin
Taner Üstün - taner - Honda Africa Twin
Erkan Ağırbaş - nwanda - Suzuki DL 650
Can Yalım - persiladam- Aprilia Pegaso
Murat Balaban - ? - Suzuki Freewind
Metin Koca - metinkoca - Suzuki DR 650 (TKC'li )
Hazırlıklar yapıldı bir gün önceden. Murat Balaban katıldığı ve becerdiği binbir aktiviteden sadece ikisi olan dağ tırmanış ve bisikletten bu bölgeyi daha iyi biliyor ve planı onun yönlendirmesiyle yaptık.
Kahvaltı, yol planları, hızlı feribotla geçerek gelecek Erkan'ı da Karamürsel'de bekleyeceğimizden çok acele etmeyerek feribotta yerlerimizi aldık, soldan sayarak taner, africali, persiladam, muratbalaban, metinkoca:
enci ve metinkoca kuytuda yerlerini almışlar
Kaybolma olasılığının yüksekliğine paralel 2 adet GPS'den nasıl yararlanırız konusunda çalışmalar yapılıyor bir taraftan:
Karamürsel yakınında bir benzincide yerlerimizi alıyoruz:
Bir süre sonra nwanda (erkan) geliyor alaşım cantlı DL 650'si ile, göreceğiniz gibi motoru parlıyor erkanın yine, böyle göründüğüne bakmayın, her gezide de girdiğimiz her yere giriyor, toza toprağa bulanıyor, ama bizim ekipte her zaman geçerliliğini koruyan en keyifi tartışma konusudur delenin enduro olup olmadığı
Yuvacık'a ulaşana kadar 1-2 yolu kaybediyoruz, amma değişmiş buraları, ben son geldiğimde daha baraj bile yoktu , her yer asfalt olmuş, işte meşhur Yuvacık barajı ve bizden sonra çıkıp bizden önce gelen okinord (Oktay'la) buluşmamız:
Biraz ilerliyoruz ve toprak yollara dalmadan önce karnımızı doyuracak bir yer buluyoruz biraz uğraştıktan sonra, alabalık mekanları genelde kapalı, neyse ki bir tanesinin sahibi geliyor lada niva ile :
Acıkmış olanların canı çekmesin diye yakın çekim yemek resmi yok , çevreleniyoruz masanın etrafında, günün konusu 1 haftadır tartıştığımız karbüratör ve enjektör (ve bunların enduro motorda kullanımı) :
Yuvacık'dan yol bizi yukarıya tamamen asfaltlanmış yoldan Aytepe'ye çıkarıyor...
Vay be, bir zamanlar normal araç çıkamazdı buralara, tepeye yürür ordan zorlu bir inişle soğukderenin başlangıç kısmına inerdik, sonra da bol şelaleli kanyondan geçerdik
Aytepe denilen yüksekçe kısımdan ormanın içine doğru kuzeye dalıyoruz bir toprak yoldan, yol keyfili, kıvrılarak tamamen ormanın içinden gidiyor, yaprakların bir kısmı yerlere düşmüş, mevsim hatırlatması yapıyor, ara ara balçık/çamur var:
Bu zeminlerde lastiklerin önemini daha iyi anlıyorsunuz:
Cem'in Africa'sının lastiği:
Metin'in DR 650'sindeki TKC'ler:
Yol devam ediyor:
Uzunca bir süre devam ediyoruz, Murat bundan 1 ay kadar önce bisikletle yakın br yerlerden gitmiş, karşımıza ne bir vasıta (zaten bu mevsimde traktör hariç geçemez) ne de insan çıkıyor uzunca bir süre...
Bu bölümlerde hem yol hem arazi tecrübesiyle Oktay önde coşuyor, arkasında Can onların hemen arkasında ben, düşmekten korkmadan kaya kaya hızlı sürmek gerçekten çok daha zevkli...
Bir açıklığa geliyoruz ve duruyoruz, bir amca geliyor, bir yayla köyünün uzantısı bir yerlerdeymişiz, İznik'e bu şekilde çıkabileceğimizi söylüyor, sohbet sırasında bir anda veciz bir söz de çıkıyor amcanın ağzından ama burada yazılamayacak kadar tehlikeli :
Bu aradaki mola sırasında okinord metinin TKC'li DR650'sine atlıyor ve dalıyor aşağılara doğru, kros tecrübesini konuşturuyor:
Bir süre sonra yol açılıyor, mıcırlı bir asvaltvari yola dönüyor, burda da enci açıyor gazı, sonra fotograf molası:
Son molamız İznik Gölü göründükten sonra, güzel ormanların içinden Samanlı Dağları'nı aştık, kuzeye yönlendik ve önümüz açıldı, ufukta göl ble göründü:
Aslında Sansarak Kanyonu'na çıkmak da istiyorduk ama rota biraz şaştı, o kadar olur , İznik Gölü kıyısından acelesi olan nwanda erkan ve africali cem(pen) Orhangazi üzerinden hızla hızlı feribota doğru yola koyulurlarken biz Yalakdere-Karamürsel yoluna giriyoruz kalan 6 motor, sakin ve güzel virajlı bu yolun keyfi de bir başka, sonrasında feribot ve ev yolu bizleri bekliyor. Bir gezimiz daha sonlanıyor... _________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Taner'cigim yine cok guzel yerler gezmissiniz, yine guzel manzaralar seyretmissiniz. Paylasimin icin de cok tesekkurler ama catladik yaw!
Pencereci Cem'de baska bir motor yok muydu, hani bir aralar side case'ler
icin aparat falan yapmisti(V-Strom veya Varadero veya Capo)? _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Kayıt: Aug 08, 2003 Mesajlar: 449 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Ekm 12, 2005 3:26 pm Mesaj konusu:
VAP53 demiş ki:
Taner'cigim yine cok guzel yerler gezmissiniz, yine guzel manzaralar seyretmissiniz. Paylasimin icin de cok tesekkurler ama catladik yaw!
Pencereci Cem'de baska bir motor yok muydu, hani bir aralar side case'ler
icin aparat falan yapmisti(V-Strom veya Varadero veya Capo)?
Haklısın ahmet abi V-Strom vardı ama enduro olmadığı için sattı , Africa aldı eki eki eki _________________ "Hummerly, bupperly, zipperly, dupperly, hummerly, bupperly, zipperly, bop" -David Lee Roth
Can Yalım
Aprilia Pegaso T&T Raid
İstanbul - Kadıköy
Member of Toprrraaam Raydırs.
Kayıt: Mar 31, 2004 Mesajlar: 741 Nerden: istanbul
Tarih: Prş Ekm 13, 2005 6:15 am Mesaj konusu:
Ahmet Abi teşekkürler; Can'ın teknik detaylarını açıkladığı gibi DL 1000 den AT'a terfi etmişti Cem bu sene fuar dönemlerinde...
Sedat'cığım Mustafa Çelenk'in motorunu ben almıştım, ama Cem'in AT nerdeyse daha temiz...
Sevgili maximus gerçekten çok güzel bir bölge, hele bu mevsim mmmhhh, sizin oralara da uzak sayılmaz _________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Sedat'cığım Mustafa Çelenk'in motorunu ben almıştım, ama Cem'in AT nerdeyse daha temiz...
Taner, Mustafa o motorun selesinde zamaninda bir modifikasyon yapmisti (popoya gore genislik yaratma gibi ), sen o seleyi mi kullaniyorsun. Oyleyse "bir touring rahatligi vardir" diyecegim de... _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Çok güzel bir gezi olmuş. Anlatımda harika. Ekipte tam bana göreymiş ama parkur bana göre değilmiş. Neyse yakalarım ben sizi asfaltta. Bu arada Oktay en son çıkıp en öncemi varmış. İşte tam bana göre sürüş tarzı. Zaten Kerpe'ye giderkende öyle olmuştu. Virajlı olmadığı sürece beraber gidebiliyoruz. Ama virajlara gelince fark atıyor hemen Oki.
Hele hele sohbetler arasında geçen sele modifikasyon konusu çok ilgimi çekti ne yalan söyleyeyim. Şu olayı biraz daha açta yanlış anlamalar olmasın sevgili VAP.
Taner,
MÇ 'in motorunu senin aldığını biliyorum. Ben sadece VAP ın Cem'in motoruyla ilgili yazısını atlamışın. Senin motoru yazdığını sandım. Sende hemen yakalıyorsun.
Kayıt: Jul 16, 2005 Mesajlar: 501 Nerden: İstanbul
Tarih: Prş Ekm 13, 2005 9:20 am Mesaj konusu:
Gercekten te cok cok keyıflı bır gezıydı. Uzun suredır bu sekılde bır gezı zevkı yasamamıstım. Cunku hep asfalt uzerınde gıdıyorduk. Orman gecısı superdı tek kelımeyle. Hele Sevgılı Metın yenı lastıklerıne hıc bakmadan ve kıyamam 'abı ben motoruma' demeden moturunu bana verdıgınde bana dusende arazının ve TKC lerın hakkını vermek lazımdı Boylece uzun suredır ayrı kaldıgım arazı tadını tekrar yakalamıs oldum. Tesekkurler Metıncım. TKC super olmus senın motor ruhunu bulmus bu sayede
Ekıpte cok uyumluydu herkesı tebrık ederım bu vesıle ıle. Gezının en cok keyıf aldıgım yerı ıse Sevgılı Metın'ın DR sı ıle arazının tadını cıkardıgım zamandı. Superdi superrrrr
Arkadaslara yetıseyım dıye bıraz hızlı gıtmısım otoyolda Fatıh abıcım. Hem sabah saatı olunca otobanda bostu o yuzden Nasıl kıvırabıldım mı
Saygı ve Sevgılerımle, _________________ Oktay Ciğer
R 1200 GS Adventure
Oktayım
İyide senin ne işin var bu Uçan Mağandalarla. Toprakım raydırslarla.
Biri motorum kirlenir diye araziye girmez, diğerinin ayağı sakat, biri kel, diğeri göbekli. Senin gibi filintanın bunların arasında ne işi var.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız