Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Sal Ekm 05, 2004 11:19 am Mesaj konusu: deprem ile ilgili
Günaydın,
Belki hepimiz biliyoruz fakat yine de tekrar okumanın faydalı olacağını
düşündüm.
Adim Doug Copp. Dunyanin en tecrubeli kurtarma birimi Amerikan
Uluslararasi Kurtarma Ekibinin Kurtarma sefi ve afet olaylari muduruyum. Bu
makaledeki bilgiler bir deprem aninda hayat kurtaracaktir.
875 yikilmis binaya surunerek girdim, 60 ulkeden kurtarma ekipleriyle
calistim, bircok ulkede kurtarma ekipleri olusturdum, ve cok sayida ulkede
bircok kurtarma ekibinin uyesiyim. 2 Yil boyunca birlesmis milletler
felaket "azaltma" uzmaniydim. 1985'ten beri ayni anda gerceklesenler
haric dunyadaki butun buyuk felaketlerde calistim.
1996'da benim hayatta kalma metodumun gecerliligini ortaya koyan bir film
yaptik. Turk hukumeti, İstanbul belediyesi, İstanbul universitesi, Case
yapimcilik, ve ARTI bu pratik ve bilimsel testin filme alinmasinda
isbirligi yaptilar.
İcinde 20 maket (mannequis) olan bir okulu ve evi yiktik. On maket "çömel
ve korun" metodunu uygularken, 10 maket "hayat ucgeni" metodumu uyguladi.
Tasarlanmis yikimdan sonra goruntuleri filme almak ve sonuclari belgelemek
icin enkazi gecip binaya girdik. Bina yikimlarinda olusabilecek sartlar
dahilinde direct olarak gozlemlenebilen ve bilimsel sartlar altinda hayatta
kalma tekniklerimi uyguladigim film "çömelip korunan/saklanan" kisiler icin
hayatta kalma sansinin sifir oldugunu ortaya koydu. Hayat ucgeni metodumu
kullananlar icin hayatta kalabilme sansi yaklasik olarak % 100 oldu. Bu
film Turkiyede ve Avrupanin geri kalan kisminda milyonlarca izleyici
tarafindan izlendi. Bu film ABD, Kanada ve Guney Amerikada RealTV
programinda izlendi.
Enkazina girdigim ilk bina 1985 Mexico City depreminde bir okuldu. Butun
cocuklar siralarinin altindaydi. Her bir cocuk kemiklerinin kalinligina
kadar ezilmislerdi. Siralarinin yanindaki koridorlara uzanmis olsalardi
hayatta kalmis olabilirlerdi. Bu "ayipti, gereksizdi" ve cocuklarin neden
koridorlarda (siralarin arasinda) olmadigini merak ettim. O an, cocuklara
bir seyin/esyanin altina saklanmalarinin soylendigini bilmiyordum.
Basitce ifade edilirse, binalar yikilirken, objelerin uzerine dusen
Tavan agirligi veya icerideki mobilyalar bu nesnelere carparken yanlarinda
Bir yer, bosluk birakirlar. Bu bosluk benim "hayat ucgeni" dedigim
alandir.
Nesne ne kadar buyuk ve na kadar dayanikli olursa daha az ezilecektir.
Nesneler ne kadar az ezilirse bosluk ve bu boslugu kullanan kisinin
yaralanmama olasiligi o kadar artar. Bir dahaki sefere televizyonda
yikilan bina izlerken gordugun ucgenleri say. Heryerdeler. Yikilan bir
binada goreceginiz en yaygin bicimdir.
Deprem aninda hayatta kalma, ailelerine bakma ve baskalarini kurtarma
hakkinda 750 bin nufuslu Trujillo kentinin İtfaiye bolumunu egittim.
Trujillo İtfaiye Departmaninin kurtarma sefi Universitede profesordur.
Bana her yerde eslik etti. Kisisel ifadeleridir:
"Adim Roberto Rosales. Trujillo kurtarma ekibi sefiyim. 11 yasindayken
coken bir binada mahsur kaldim. Mahsur kalisim 1972 yilinda 70.000
kisini oldugu depremde oldu. Erkek Kardesimin motosikletinin yaninda olusan
"hayat ucgeni" icinde hayatta kaldim. Yataklarinin veya siralarin,
masalarin
altina giren arkadaslarim ezilerek olduler (isim, adres vb detaylari
anlatiyor).Ben hayat ucgeninin yasayan ornegiyim. Olen arkadaslarim "comel
ve korun" ornekleridir.
DOUG COPP'UN ONERİLERİ
1) "Binalar cokerken basitce "comelen ve korunan" kisiler istisnasiz
her defasinda ezilerek oluyorlar. Masa, araba gibi nesnelerin altina giren
kisiler her zaman ezilirler.
2) Kediler, kopekler ve bebekler'in hepsi dogal bir sekilde dizlerini
ana rahmindeki gibi karinlarina dogru cekerek kivrilirlar. Deprem aninda
sizde bu sekilde kivrilmalisiniz. Bu dogal bir guvenlik ve hayatta kalma
icgudusudur. Daha kucuk bir boslukta hayatta kalabilirsiniz. Hafifce
ezilecek ama yaninda bosluk yaratacak bir kanepe, genis buyuk bir
esyanin yaninda dur.
3) Ahsap evler deprem anindaki en guvenli yapilardir. Sebebi basittir;
ahsap esnektir ve depremin zorlamasiyla hareket eder. Eger ahsap bina
cokerse genis yasam bosluklari olusur. Ayrica, ahsap binalar daha az
yogunlukta yikilis agirligina sahiptir. Tugla binalar ayri tugla
parcalarina
ayrilacaklardir. Tuglalar bir cok yaralanmalara sebep olacaktir, ama
(beton)bloklardan daha az ezilmis vucutlar yaratirlar.
4) Eger gece yataktayken deprem olursa, basitce yuvarlanarak yataktan
dusun. Yatagin cevresinde guvenli bir bosluk olusacaktir. Oteller
musterilerine deprem aninda yataklarin yaninda yere uzanmalarini salik
veren bir uyarinotunu odalarda her kapinin arkasina asarlarsa depremlerde
cok buyuk hayatta kalma oranlarini saglayabilirler.
5) Televizyon izlerken deprem olursa ve kolayca kapidan veya pencereden
disari kacmak mumkun degilse, kanepe veya buyuk bir koltugun/sandalyenin
yaninda cenin pozisyonunda kivrilarak yere uzanin.
6) Bina cokerken Kapi kirislerinin altina gecen herkes olur...Nasil mi?
Eger kapi kirislerinin altina gecerseniz ve kapi kirisi one veya arkaya
dogru dusurse inen tavanin altinda ezilirsiniz. Eger kapi kirisi yana
dogru
yikilirsa ikiye bolunursunuz. Her iki durumda da olursunuz!
7) Hicbir zaman merdivenlere gitmeyin/yonelmeyin. Merdivenler (ana
binadan) farkli bir "frekans araligina" sahiptir; ana binadan
bagimsiz/ayri olarak sarsilirlar. Merdivenler ve binanin geri kalani
devamli olarak birbirlerine carparlar, ta ki merdivenlerin yikilisi
gerceklesene kadar. Merdivenlere ulasan insanlar basamaklar yuzunden
yaralanirlar. Korkunc sekilde sakatlanirlar.
Bina yikilmasa dahi, merdivenlerden uzak durun. Merdivenler binanin
Hasar gormesi en muhtemel kismidir. Depremde yikilmamis olsa dahi,
merdivenler bagirarak kacmaya calisan insanlarin asiri yuklenmesi ile
cokebilir. Merdivenler binanin geri kalan kismi zarar gormemis olsa dahi
her zaman guvenlik acisindan kontrolden gecirilmelidir.
Binanin dis duvarlarina yakin yerlerde durun, mumkunse disina cikin.
Binanin ic kisimlarindansa dis kisimlarina yakin yerlerde olmak cok daha
iyidir. Binanin dis cevresinden ne kadar iceride olursaniz, cikis
yolunuzun kapanma ihtimali o kadar artacaktir.
9) Aynen Nimitz yolundaki katlar arasindaki (yikilan) bloklarin meydana
getirdigi gibi, deprem aninda ust yolun yikilmasiyla ezilen araclarin
icinde bulunan insanlar ezilirler. SanFransisco depreminin kurbanlarinin
hepsi araclarinin icindeydiler. Hepsi oldu. Araclarinin disina
cikip,aracin
yanina uzanip veya oturarak kolaylikla hayatta kalabilirlerdi. Olen
herkes eger araclarindan cikip, araclarinin yanina oturabilseler veya
uzanabilselerdi yasiyor olabilirdi. Ezilen butun araclarin
yaninda-kolonlarin direkt olarak uzerine dustugu araclar haric- 3 feet
yukseklikte bosluklar olusmustu.
10) Enkaz halindeki gazete ofislerini ve cok miktarda kagidin oldugu
ofisleri dolasirken kagidin sikismadigini/ezilmedigini kesfettim. Kagit
yiginlarinin/kumelerinin etrafinda genis bosluklar bulunur/olusur.
metin bey yazınız için çok teşekkürler bir çok insan için çok yararlı olucağını düşünüyorum fakat depremde hayatta kaldıktan sonrası önemli bence... tamam deprem oldu hayat üçgenindeyiz peki şimdi ne olucak nası bizi bulacaklar? Türkiye'de elle tutulur bilinçli kurtarma ekibi olduğunu siz benden iyi biliyorsunuz o yüzden ahkam kesmek istemiyorum fakat istanbul gibi büyük bi şehirde kaç kurbana kaç kurtarma görevlisi düşüyor? sizce herşey hayat üçgeniyle bitiyormu? amacım kesinlikle yazıyı suistimal değildir tamamen bilgi almak içindir lütfen sitenin bu kadar hassas olduğu bir dönemde yanlış anlaşılma olmasın
Bu Doug Copp denen amcayla ilgili Amerika'da bayagi bir tartisma var yalniz. Onerdigi hayat ucgeni Turkiye icin gecerli cunku bizdeki binalarin yapilis tarzina uyuyor (mus) ama Amerika'da "Comel ve Korun" metodunu harcadi diye bayagi bir tepki almis.
Ayrica "9/11'de gittim yardim ettim" diye yardim fonundan 600+ bin dolar almis ama bi numarasi da olmamis aslinda deniyor falan.
Sn Istanbul'lular,
Bildiginiz üzere Marmara Denizi Heybeliada güneyinde bulunan fay hatlari ile ilgili degisik görüsler ileri sürülmüs ve bu faylarin düsey atimli fay oldugu sonucuna varilmistir.
Düsey atimli faylarin "Tsunami" yani deprem dalgalari olusturdugu bilinmektedir ve olasi bir Marmara depreminde bu dalgalarin Pendik, Kartal, Maltepe, Bostanci, Erenköy, Göztepe ve Fenerbahça kiyilarinda etkili olacagi 25-30 metre yüksekliginde olacagi, bu dalgalarin 5 km içerilere girecegi tahmin edilmektedir.
Konunun önemi dikkate alindiginda Büyük Sehir Belediye'si olarak bu semtlerimiz belediyeleri ile ortaklasa alinan kararlar dogrultusunda bu bölgelerde yasayan vatandaslarimizin can güvenliginin saglanmasi açisindan "Hizlandirilmis Sörf Kurslari" düzenlenmesine karar verilmistir.
Sörf kursunu tamamlayan vatandaslar muhtemel Tsunami dalgalarini arkalarina aldiktan sonra tahmini olarak eski Ankara Yolu, yani E-5 civarinda tekrar karaya ayak basacaklar.
Bu vatandaslarimizin yanlarina herhangi bir deprem çantasi veya kit
almalarina gerek yoktur. Tsunami 4-5 milyon insanin 2-3 sene kadar idare edebilecegi yazlik, kislik, bot, ayakkabi, sebze, meyve vb. senelerdir denize atmis oldugunuz malzemeleri zaten geri verecektir. Dolayisiyla endiseye gerek olmadigi anlasilmistir.
Ayri bir konu ise "Depremle Yasamaya Alisma" konusudur ki konunun tam olarak anlasilmadigi görülmüstür. Açiklamak gerekirse; örnegin bir binanin 1. katinda oturdugunuzu kabul edelim. Eger depremle yasamaya alistiysaniz, muhtemel depremde depreme alismis olarak, alismadiysaniz depreme alismamis olarak öleceksiniz. Dolayisiyla depreme alismanizda büyük fayda vardir.
Yasadiginiz alanlarla ilgili su tedbirleri almaniz uygun görülmektedir; Binanin muhtemel bir Tsunami'nin beraberinde sürükleyecegi deniz otobüsü, vapur vb. yüzer cisimlerinden dolayi zarar görmemesi için bu binalarin adalara bakan cephesindeki balkon ve pencerelerin 50 cm. altina
gelecek sekilde traktör lastikleri ile güçlendirilmesi gerekmektir.
Evlerinizdeki koltuk takimlarinin "Zidone" sisme botlar ile degistirilmesi,
yataklarin biran evvel deniz yataklarina dönüstülmesi ve ayak uclarina Türk bayragi takilmasi, evdeki terliklerin paletlerle degistirilmesi ve mümkünse yatarken çikarilmamasi, mayo ile yatilmasi, deniz yataklarinin basucunda çapari bulundurulmasi ve "Quantum" kol saatlerinin takilmasi iyi olacaktir.
Belediyemizin deprem tehlikesi karsisinda hiçbir sey yapmadigi, tedbirler
almadigi gibi spekülasyonlar yapilmaktadir. Ancak görüldügü gibi tüm beyin takimimiz bu konuda sayin Istanbul'lular için herzaman oldugu gibi 24 saat çalismaktadir...
Saygılarımızla... _________________ İkitekercilere edilecek en güzel dua
Hep ikiteker üzerinde kalasın...
________________
Fatih Küçük
Hamsilerin Efendisi
Müzmin Artçı
________________
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız