Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Çrş Eyl 08, 2004 1:32 pm Mesaj konusu: E-Z nin Seyir Defteri: Ege Turu (12-30 Ağustos 04)...
Efendiiimmm, sitemiz de bir ilk olsun diye, iki ayrı gezimi eş anlı yayınlamaya karar verdim. Bilindiği üzere "İngiltere" yazı dizisinin yayımı devam etmekte. Orada üçüncü bölümü yayınladım (beş bölüm).
Aynı zamanda da beş bölümlük bu yazı dizisini siz müşterilerimize (pardon, site sakinlerine) (bu da olmadı) sunuyorum.
Yalan, aslında yazacaklarımı unutmaya başladım, o yüzden yazıyorum. Heba olmasın bari.
Onbir Ağustos gecesi, yumurta kapıya misali hazırlandık. Daha önceki turlarımızda, yükleme konusunda dilimiz yandığından, yeni aldığımız yan ve depoüstü çantalarla yola çıkacaktık. Gece yarısına kadar yeni çantaların tek anahtar sistemine uygun olsun diye şifre ayarları ile boğuştuktan sonra, gece iki sularında kask temizliğine başladım. Ama temizlik amacı ile dağıttığım kaskı bir türlü toplayamıyordum. Saat 3 gibi uykuya geçtiğimiz için, sabah erken yola çıkamadık.
Sivrihisarda ilk molamızı verdik.
Bir gece önce nereye gideceğimize karar verememiştik. Mola esnasında da aynı durum geçerliydi.
Bir sene önce Akdeniz Turu yapmıştık. Ankara-Alanya-Antalya-Kalkan-Fethiye-Dalyan-Köyceğiz-Muğla-Ankara rotasını izlemiştik. Bu sene Ege tarafına niyetliydik ama, pek de kesin değildi.
Sarah ın Alanya da otel işleten arkadaşı vardı. Oraya gidebilirdik. Ama Ege ye gidelim dedi, yola çıktık. Afyon da ikinci molamızı verdik. Yola ayrımına 4 km var. Her an Alanya tarafına dönebiliriz. İzmir yönüne karar kılıyoruz. Çeşme ye gitmeyi düşünüyoruz.
İkiteker yol danışmayı telefonla arıyorum.
EasyR - Alo? ikiteker yol danışma?
Zakçay-Buyrun, İzmir Bölgesi?
EasyR - Efenim biz Çeşme tarafına gitemeyi planlıyoruz, bi tavsiyeniz
var mı?
Zakçay-Çeşme tarafına yok da, İzmirde körfez manzaralı bir yer tavsiye
ediyorum, direkt geliyorsunuz.
EasyR - Hö?
Zakçay-Hede lennn, uzatmaa.
Sevgili Zafer bizi çağırıyor. Yola koyuluyoruz.
Afyondan Kula ya kadar gidiyoruz. Yolda biraz uykum geliyor. Rüyamda, tombiş sevimli bir sima görüyorum. Ulen ben bunu tanıyorum bir yerden diye uyanıyorum. "Allah allah ben Oytun'u neden gördüm ki rüyamda?" diyorum ve aklıma geliyor. Duruyoruz.
Kula da duruyoruz. Rüyanın sebebini hemen anlıyorum. Bu;
Hehe he, ağzın sulandı di mi? (söylemiştim intikamım acı olacak diye, Oytun-Yulok )
Afiyetle götürüyoruz Oytun'cum. Çok nefisti.
Zaferin yayını 8 de bitiyormuş, tembihledi 8 de girin İzmir'e diye. Bizde vur diyince öldürdük, 9 gibi girdik. Sağolsun, oyalanıp bizi karşıladı.
Tavsiye ettiği yere gittik. "Zakçay's Inn Resort"
Sağ taraftaki otelin sahibi. Sol taraftaki de omuzu püsküllü otelin park kahyası.
Fulya'nın nefis yemeklerini rakı eşliğinde götürdükten sonra, balkon manzarasına bayıldık.
Bu fotoğraf şeklini bu otele gelen her sazan çekermiş. (sonradan kahya söyledi).
Ben şimdi bir de sabah resmini koyuyorum, bakalım aradaki 7 farkı bulabilecekmisiniz?
Motorlarımız da kahyanın park ettiği yerde sabaha kadar sohbet etmişler. (yalnız Pan, erken uyumuş, üşümüş anlaşılan)
Neyse efenim ben dün yolda gördüğüm rüyayı anlatıyorum Zafer'e, bu arada balkon masası bi hareketlendi
Kahvaltıya oturduk. Site için bir resmi de ihmal etmedik.
Bu arada Zafer ağzımızdan girdi burnumuzdan çıktı, bizi Çeşme yerine Ören'e gelmeye ikna etti. (Peki peki, beni değil Sarah'ı).
Bu arada siz hiç Zafer'i foruma yazarken gördünüz mü? Hani o rahat, geniş üslubuyla yazdığı yazıların kaynağını?
Zafer bir keyif adamı. (canım benim). Bir o kadar da kibar. "Sarah bu gün denize girmezsem olay çıkarırım" diyor. Zafer Ören e garanti veriyor.
Tabi o da Ömer Uzma'ya güveniyor. Ömer bir otel ayarlamış internetten. Yani internetten . Web sayfasına baktık hoş görünüyor.
Web sayfasını yapan zevat, fotoğrafı fotoşoplamış. Sağı solu flüğ, mistik bir hava vermiş. Uyanamıyoruz. Resimden Hawai gibi duruyor.
Balkona oturup kaynaşıyoruz. Zaten onlar daha önceden kaynaşık durumdaydılar. Site için resim çektireceğiz, rahat durmuyorlar. Parmaklara dikkat !
E anlayın artık kim kaç tekerci !
Yüzlerine vurmuyorum. Resmi fotoşopla düzeltiyorum.
Bu arada Sarah ın ikna edilmesindeki final (öldürücü darbe) Otyun'un sevimliliği ile tamamlanıyor. Çeşme-Karaburun tarafının harita üzerinde brifingi ni Sarah a veriyor.
İkna olayının rahatlığı ile seriliyoruz. Öğleden sonra yola çıkılacak.
Eşler koyu bir sohbete dalıyorlar.
Sevgiler...
(Devam edecek...) _________________
Easyrider
Can ŞENER, Ankara.
Yamaha Fazer FZ6 '06 - "Scarlet"
"Yamaha Ya Hiç.."
Hay Allah iyiligini versin e mi
O kofteleri makinada gosterdin diye kemeraltina girip , Sebnem'i ekmistim , simde de gorup yine aksam Sebnem'in isten gec gelmesini bahane edip yine kofteciye gidecegim , bilginize
Diger bir konu da photoshop , acaip guldum yani...
Sizin gibi guzel ve " live your life" felsefesine sarilmis insanlarla tanistigim icin cok memnun oldum.
En bi dip not: Bu yemek fotolarini kisin yayinlayip yayinlayip sizi gaza getirdik , simdi bu intikamlar bana muhtemelen damar tikanikligi olarak donecek , bu da ayrica bilginize
Kayıt: Mar 31, 2004 Mesajlar: 741 Nerden: istanbul
Tarih: Çrş Eyl 08, 2004 2:34 pm Mesaj konusu:
Pek keyifli başlamış bu gezin de, photoshop çalışmaları etkileyici
Bu arada yan çantalar yandan bakıldığında ince bond çanta havasında, arkadan fotoğrafını görünce gözlerim oynadı yerinden , birara fiyatlarını sorma ihtiyacını hissedebilirm (sordum mu ne bu arada )
İzmir ekibi her zamanki gibi _________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Bir de seninle tanisabilsek tam olacak ya Taner
Sen de biraz bogazlisin bizim gibi , hemen kaynasiriz ... kaynasiriz dedim de aklima manti geldi _________________ www.gamsizseyyah.com www.fotokritik.com
----------------------------
M.Oytun PINAR
(Izmir'li "Homer")
532 5473288
BMW'nin yan cantalari harika, sanirim bunlar da 1200GS'in yeni cantalari gibi bir dar bir genis, iki konumda kullanilabiliyor. Benim sormak istedigim kilit sifrelerini nasil ayarladiniz? Kilitleri nasil soktunuz? Bende de bir cift var, bir yerlerden nasil yapildigina dair fotograflar indirdim ancak cesaret edip de isleme girisemedim.
Kayıt: Mar 31, 2004 Mesajlar: 741 Nerden: istanbul
Tarih: Çrş Eyl 08, 2004 2:53 pm Mesaj konusu:
Oytun demiş ki:
taner demiş ki:
....İzmir ekibi her zamanki gibi
Bir de seninle tanisabilsek tam olacak ya Taner
Sen de biraz bogazlisin bizim gibi , hemen kaynasiriz ... kaynasiriz dedim de aklima manti geldi
Bilmukabele, bahara orta bir yere gezi yapalım da buluşalım, kaynaşalım şöyle bir , 25-26 Eylül Çanakkale organizasyonu fena gözükmüyor mantı da vardır herhal _________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Sağ taraftaki otelin sahibi. Sol taraftaki de omuzu püsküllü otelin park kahyası.
Alıntı:
Bu fotoğraf şeklini bu otele gelen her sazan çekermiş. (sonradan kahya söyledi).
Ben şimdi bir de sabah resmini koyuyorum, bakalım aradaki 7 farkı bulabilecekmisiniz?
Koptum abi bunlara yaaaa
Ya Oytun'a ne demeli... yemek sapığım benim
Alıntı:
Sen de biraz bogazlisin bizim gibi , hemen kaynasiriz ... kaynasiriz dedim de aklima manti geldi
Can ağzına sağlık. Raporun ve resimlerin hoş.Evet söylediğin gibi o fotoğrafı bir çok arkadaştan görmüştük. Gerçekten sitede epey sazan oldu. Kahya'da işini iyi yapıyor.
Oytun'um gördüğün gibi ne kadar çok sevenin var ne mutlu sana
Abi birde otelin giriş kapısından resmini çekseydin aramakta zorlanmazdık. Işıkları saydım, kaldırım taşlarını yakın binaları işaretledim gittiğimde adres sorma külfetinden kurtulacağım Tek merak ettiğim o gemi biz gidinceye kadar orada olurmu en büyük işaretim bu. Bak o gemi giderse işte o zaman hapı yuttuk
Tarih: Prş Eyl 09, 2004 11:45 am Mesaj konusu: Ege Turu-2
Oytun-Şebnem çiftine veda edip yola çıkıyoruz. Çiğli çıkışı iğrenç. Aşırı sıcaktan zaten bunalmışız, birde trafik bunaltıyor.
Normalde grup sürüşlerinde, liderin çizgisinin soluna hiç geçmem. Ama öğle alengirli bir kavşaktan geçiyoruz ki, bi baktım Zakçay'ın arkasında yarım metre solundayım. Zakçay ışıkta arkaya bakarak elinle çizgiyi işaret ediyor ve geçmememi istiyor. İlk fırçamı yiyorum.
Zakçay, usta bir pilot. Çiğli çıkışını şiir gibi geçiyor. Gerisinde kalıyorum. Kibar adam, ileride yavaşlamış sağ şeritte oyalanarak beni bekliyor.
Hatta bir ara Zakçay çifti sigara molası bile veriyorlar, biz sürüş halindeyken.
Bergamanın içinden geçerek Kozak yaylasına çıkıyoruz. Bergama, benim hayatımın 7 yılının geçtiği yer. Anıları çok fazla. Çocukluğumda bu Kozak yaylasında oldukça fazla bulunmuştum.
Kozak yaylası manzarası tepeleri ve virajları ile muhteşem. Tam bir motor parkuru. Daha önceki yazılarımda kendimi "dağların kralı" hissetim diye yazmıştım ya, o buraya kadarmış. Yani Zakçay ile sürüş yapana kadar. Meğerse dağların kralı Zakçay mış.
Bu geziyi anlattığı kendi yazısında, "iki farklı karakterde motorun seyahati çok ilginç oluyormuş, bunu yazmayı Can'a bırakıyorum" demişti, hatırlarsınız. Kibar çocuk tabi, "öküz, ayak uyduramadı" yazmamış.
Zakçay, Rossi gibi dönüyor virajları, ben bakıyorum. Yani Zakçay'ın yanında, ilkokul müsameresinde gibiyim.
Telef olmadan ilk molayı veriyoruz.
İki farklı karakterde motorlar yanyana
Zafer beni yokluyor (Ha deyince dövülünmez tabi)
Zakçay - Kontra tekniği ile dönüyorsun, değil mi?
E-Z - Hı hı, evet (yumuşak bir ses tonu ile)(renk, sapsarı)
Motorlara atlayıp devam ediyoruz.
Allahım Zafer uçuyor. O kadar ustaca dönüyor ki, ona bakmaktan viraja konsantre olamıyorum. Sağa sert bir virajda, viraj kaçırıyorum. Allahtan karşıdan gelen yok. Neyseki biraz sonra viraja konsantre olabiliyorum. Çünkü Zafer enazından 4-5 viraj önümde. Yani görmüyorum artık onu.
Gözlemecide bir mola daha veriyoruz.
Çay içerken kalkıp motorlara bakıyorum.
Farklı karakterlerde olduklarından mı nedir?, park yerinde de birbirlerinden uzak duruyorlar.
Ulan sadece tek motorlar farklı karakterde değil galiba, diyorum.
Kalkarken, "çok yavaş geçiyoruz haaa" diyor. Tamam artık bittim. Ağzımla değil, bir aracı ile kuş tutsam, hayatta beni Gamsız yapmazlar artık. Ankara ya döndüğümde, "Gamlı Seyyahlar" adı altında yeni bir klüp kurarım o zaman.
Zafer, formula bir'in "doğru çizgi" tekniği ile dönüş yapıyor. Viraja yaklaşırken merkezden uzaklaşıp, virajın içine (merkezine) merkezkaç kuvvetini hızı ile kontrol edip (yenip) giriyor. (ne cümle oldu be, uzaktan fiyakalı gözüküyor) Ben ise, kendi şeritimde, mümkün olduğunca dikeyleğimi koruyarak giriyorum. (Gamlı'yız ya).
Sonlara doğru, o kibar çocuk gidiyor.
Zakçay - Hade lennnn, akşam oldu (Sarah a söz verdi ya)
E-Z - Hıbı, hıbı...
Neyse sonunda ulaşıyoruz webden Hawai kılıklı kampımıza.
Her neden se girer girmez Ömer'i anıyoruz, kulaklarını çınlatıyoruz. Ernest Hemingway böyle bir olaydan sonra yazmış zaten, "Çanlar kimin için çalıyor" u.
Oteli "Adolf Teyze" işletiyor. (isim hakkı Sarah da saklıdır). Fotoşopcu arkadaş ise, hakketen işinde ustaymış. Adolf Teyze, Gestapo dan emekli bir hanım. Temerküs kuralları ile işletiyor viraneyi.
Auschwitz den bozma odalarımıza yerleşiyoruz. (Dikkat ederseniz buraları fazla uzatmadım). Zafer ile yerden bir kaç odun aldık, onu yontuyoruz Ömer'i beklerken.
Sarah a verilen söz tutuluyor. Denize giriyoruz. Duş alma faslında Ömer'in motor sesini duyuyoruz. Ama geç kaldık, odunlar kapının önünde.
Neyse giyinip yemeğe gidiyoruz. Meşhur patates muhabbeti dönüyor. Zafer yazmış, uzatmıyım. Olay esnasında ben iki metre arkasındayım. Zafer in yüzü, görülmeye değerdi.
Bende, ona benzer bir olayı da ben yaşıyorum.
Aşçı - Karpuz mu tatlı mı?
E-Z - Her ikisini de alamıyormuyuz?
Aşçı - Naapçan ikisini, seç birini !
Sohbet, muhabbet falan filan. Sabah oluyor.
Zafer bu kareyi yakalamak için, hiç uyumamış
Kapıdaki motorlarımızın da uyuduğu söylenemez (bütün yazılarım da motorlar hep sabaha kadar muhabbet ederler )
Ay bir an aklıma Oytun geldi. Napıyordur ki şimdi? Neyse
Hehehehe, kahvaltıya geçtik. Kamptaki ender güzel şeylerden biri de kahvaltıydı. Zafer-Fulya çiftini tenzih ediyorum.
Sarah, ikiz kardeşlerimizle konuşuyor
İkizkardeşlerimiz deki dikkate bir bakın
Derken, kahvaltı bitiminde Coolrider "CR" geldi. Yani Ahmet. Yorgun Frolayn ın yol arkadaşı.
Kapıdaki SS subayları çevirmişler. Adolf Teyze ısrarla soruyor, ne kadar kalacaksın diye. O da, ziyarete geldim diyor ama, Adolf Teyze hesap makinası ile para hesaplamaya çalışıyor.
Bu arada Ömer, odunların etkisinden olacak, küçük bir durum tesbiti yapıyor
Tam motorlara atlayıp, Ayvalık a doğru uzayacağız,
Bir motor sesi, bi baktık Şimal Yıldızı gelmiş.
Yani Zafer Beysüngü, Zakçay'ın telefonunda kayıtlı olduğu şekli ile "Bengisu"
Foça dan dönerken "cee" demeye gelmişler. Bir başka bahara görüşmek üzere onlara veda ediyor, Ayvalığa doğru yola çıkıyoruz.
Biraz rahatım. Çünkü benimde ezeceğim kurban gelmiş, CR.
E-Z - Hedeee, aç biraz gazı
C-R - Efenim abi?
Sevgiler...
(Devam Edecek...) _________________
Easyrider
Can ŞENER, Ankara.
Yamaha Fazer FZ6 '06 - "Scarlet"
"Yamaha Ya Hiç.."
Ay bir an aklıma Oytun geldi. Napıyordur ki şimdi? Neyse
Hay Oytun kadar kafaniza ... emi??
Olm , valla izin istiycem isten bak bugun... gidip kendimi kaybetcem kendimi sonra biyerlerde ...
neyse , Zakcay'in kamerasindan okudugumuz geziyi farkli bir tadla senden de okuduk.. Klavyenize saglik.. Kskandigim bir gezi oldu kendileri , habeiniz olsun
valla cee dedik kaçtık
ama yinede o kadar yoldan sonra ikitekercilerle buluşmak güzel oluyor
beraber ilk gezi fırsatını sabırızlıkla bekliyoruz, hatta ben izin işlerini ayarlayabilirsem yolculuğumun ilk durağı ankara bilmiş olun.
E-Z, sonunda buluşmamıza vardı rapor! Sizi bulunca nasıl da gülmüşüm gevrek gevrek ?
Can sağolasın, doğumgünümde hoş bir armağan oldu seninkisi !
Şu kurban olayını çözemedim _________________ 72' Ahmet ERTÜR
70' BMW R 75/5 (Yorgun Frolayn)
05' BMW R 1200 GS (Sarı Şekerim)
05' Kanuni 125 Cheetah (Kara Uçurtma)
CR'dan güvenli sürüş önerisi: Motorumuzu bir gün çocuğumuzun sürmesini isteyeceğimiz gibi sürelim!
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız