Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Yahu bu seneki geziden sonra seneye planladigimiz Iran gezisinden, bir daha Arap ulkelerine gitmeme dusuncesiyle vazgecmek uzereyken bu rapor/lar tekrar hevese soktu vallahi.
Cok tesekkurler, galiba notlari daha ciddi alip planlara baslamaliyim...
Ahmet abi müsade edersen bir düzeltme yapmak istiyorum(belki sende biliyorsundur, ukalalık yapmış olmayayım ). Arap ülkelerine gitmemekten bahsetmişsin. İranda yaşayanlar zaten Arap değil, Acem. Kullandıkları alfabe de Arap alfabesinden farklı diye biliyorum.
Yıllar önce Tahran da bulunmuştum. Misafirperverliklerine diyecek söz yok. Vakit bulsam tekrar gitmek isterim... _________________ Fikret
F650 Ankara
Yahu bu seneki geziden sonra seneye planladigimiz Iran gezisinden, bir daha Arap ulkelerine gitmeme dusuncesiyle vazgecmek uzereyken bu rapor/lar tekrar hevese soktu vallahi.
Cok tesekkurler, galiba notlari daha ciddi alip planlara baslamaliyim...
Ahmet abi müsade edersen bir düzeltme yapmak istiyorum(belki sende biliyorsundur, ukalalık yapmış olmayayım ). Arap ülkelerine gitmemekten bahsetmişsin. İranda yaşayanlar zaten Arap değil, Acem. Kullandıkları alfabe de Arap alfabesinden farklı diye biliyorum.
Yıllar önce Tahran da bulunmuştum. Misafirperverliklerine diyecek söz yok. Vakit bulsam tekrar gitmek isterim...
Fikret'cigim cok haklisin ve dogrusun, biliyorum da, malum senelerdir olusmus bir aliskanlik o taraflara boyle hitap edilmesi.
Ve sonucunda kucumseme v.s. amacli bir deyis degil benimkisi, ama dedigin ve arkadaslarimizin da raporlarinda bahsettikleri sebeplerden dolayi benim de merakimi iyice cezbetmeye basladi... _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
Yazdıklarınızı birkez daha okudum. Ama bu sefer haritalı olarak! Google maps'te iran haritasını açıp bahsettiğiniz şehir isimlerine bularak, haritada gittiğiniz güzergahları da takip ediyorum. Daha keyifli oluyor. Bundan sonra tüm gezi raporlarını böyle okuyacağım diye düşünüyorum. Okuyanlara da tavsiye ederim. Selamlar. _________________ 2003 BMW R 1150 R.
İki buzlu viskimi ve kuruyemişimi koydum, rapora devam….
7. Gün Yazd Gezmece
Sabah 9.30 da uyandım. Gece zor uyudum her yerim ağrıyordu. Sabah iyi uyandım sayılır. Güzel bir kahvaltı yaptım. Kahvaltı yapmak güzelmiş sonra avluda sedirde keyif yaptım.
Dinlenirken rotaları inceledim, otel baktım. Sonra da motor arka sokakta, motorun yağına suyuna baktım, kontrollerini yaptım. Dün o kadar sıcak olmasına rağmen hiç su eksiltmemiş, gayet iyi. Motorla uğraşırken yan kapıdan şirin bir erkek çocuk çıktı, bir şeyler söyledi, anlamadım tabiiki. Sonra yanımda durarak bana yardım etti. Akıllı bir şey, eli de iş görüyor. Ara ara dedesi çağırıyor, koşa koşa gidiyor sonra tekrar çıkıp geliyor. Bu arada saat 11.00 feci sıcak var. Dün nasıl yol yaptım diyorum kendi kendime. İş bittiğinde çocuğu motora bindiriyorum, istiyor sanıyordum. Çocuk çok korktu. Yüksek geldi galiba, hemen içeri kaçtı
Motor arkada sokakta ve dışarıda, hava çok sıcak. Görevli çocuktan örtü istedim motoru örtmek için. O da arka kapıdan içeri alalım dedi. Motor zaten arka sokakta kapının yanında duruyor. Arka kapı ile basamak arasına sıfır yerleştirdim. Motor çok iyi oldu. Hem güvenli hem de gölgede
Sonra odaya geldim duş aldım, biraz daha siesta. Hava çok sıcak 5’den önce çıkmak mümkün değil. 5’e kadar dinlenip kendimi Yazd’in egzotik sokaklarına vuruyorum. Çok güzel. Kerpiçten avlulu evler. Bugün Cuma olduğu için dükkanlar kapalı sokaklarda in cin top oynuyor. Ara sıra motor geçiyor o kadar. Kapı tokmakları enteresan. İnce olan bayan için diğeri erkek. Ev halkı tokmağın sesine göre kimin geldiğini anlayıp pozisyon alıyor.
Sokaklar..
Sonra iç sokaklardaki Zindanı ve karşısındaki Mehr Traditional Otelini geziyorum. Bir ara verip otelde kahve içiyorum. Otelin dekorasyonu çok güzel. Terasına çıkıp fotoğraf çekiyorum. Resepsiyondaki kızla biraz muhabbet edip cilveleşiyoruz Sokaklarda kaybolmanın keyfini çıkarıyorum. Bir şekilde ana caddeye çıkıyorsunuz mutlaka..
Mehr Traditional Otel..
Zindan..
Para ve antrapoloji müzesi..
Sonra ana caddeye çıkarak Yazd’in iki önemli camisini geziyorum Camii Mescidi ve Emir Çakmak Camii. Camii Mescidi Silk Road Otelin yanında. Oteli çok kişi bilmesede Camii Mescidi herkes biliyor.
Camii Mescidi..
Gece Camii Mescidi..
Emir Çakmak Camii Yazd’in simgelerinden biri. Akşamları Yazd halkı caminin bahçesinde vakit geçiriyor. Caminin çatısına çıkıp şehri panaromik olarak izleyebilirsiniz.
Emir Çakmak camiinin çaprazındaki Su Müzesi..
Otele dönüp akşam yemeği yiyip tekrar çıkıyorum camilerin gece fotolarını çekmek için. Ana cadde çok kalabalık. İran’da gece geç saatlere kadar insanlar dışarıda. Hayat gece yaşanıyor. Motorlar, arabalar, gençler. Kadın kılığına girmiş gençler toplu halde geziyorlar çete gibi, bağırarak ve şarkı söyleyerek. Meydana oturup, seyrediyor, fotoğraf çekiyorum. Sonra otele dönüyor ve sedir keyfi yapıyorum. Sonra uyku. Biraz geç yatacağım bu gece.. Aslında bir gün daha kalabilirdim Yazdde. Bu sabah Zerdüştlerin sessizlik kulelerine, chak chaka gezi vardı. Çok erkenden kalkıp çöle gidiyorsunuz. Bugün bu geziyi yapacak gücüm yoktu zira dinlenmem lazımdı. Bir gün daha kalıp bu geziyi yapmak isterdim, ama yol beni bekler...
Rapora devam
8.Gün
Yazd-Taft-Abarkun-Persepolis-Shiraz
Sabah 5’de uyanıyorum çıkmam 6’yı buluyor. Hava yeni aydınlanıyor. Sıcaklık 32 derece oldukça sıcak ama yola çıkınca serinleyecek biliyorum. Şiraz yolunu hemen buluyorum. Hava oldukça güzel, serin tam yol havası. Ara ara sıcak dalga geliyor ama güzel.
Taftı geçtikten sonra benzin alıyorum, güzel virajlar var arkadan güneş doğuyor, önümde dolunay. Sonra çöl başlıyor. Abarkuh çölü 65 km. uçsuz bucaksız arazi. Çölün ortasına müthiş bir yol yapmışlar. Hava serin tam bir çöl iklimi öğleden sonrasını düşünemiyorum yol ve hava çok keyifli durup fotoğraf çekesim gelmiyor.
Benzin almam gerekli ama benzinlik yok. Abarkundan sonra kasabaya girip benzin almam lazımdı. Haritada benzinlik işaretini yol üzerindedir diye düşündüm. Bu arada 310 km yapmama rağmen ışık yanmıyor. Bu kadar basıp da bu kadar km yapması mümkün değil. Her halde ışık bozuldu diye düşünürken bir rest area tabelası görüyorum. Benzin, su, yemek, kahve işareti var ama her zamanki gibi hayal kırıklığı Aç kaldım yine …..
Benzin aldıktan sonra kek alıyorum sallama çay ile kayıntı devam. Yola devam ama rüzgar ara ara çok yoruyor. Özellikle Persepolise doğru oldukça rahatsız ediyor. Şiraza yaklaştıkça doğada yeşile dönmeye başlıyor yavaştan. 10.30 gibi Persepolise varıyorum.
Otopark görevlisi hemen çek diyor kulübenin karşısına.. hem gölge hem de güvenli. Adam çat pat İngilizce konuşuyor. Kaskı ve montu bırakıyorum kulübeye. Bu iyi oldu. Sonra görüyorum ki şehrin girişinde eşyaları zorunlu bırakmak için bir yer var, eşyalar oraya konabiliyor. Çanta ile içeri almıyorlar. Depo üstü çantayı oraya koyduktan sonra bilet alıp içeri giriyorum.
Çok etkileyici bir yer.. şehirdeki tüm figürlerin bir hikayesi var..
Adamın çekilmesini 5 dk. bekledim. Adam ne diye durdu bomboş yerde nereye baktı anlamadım orada..
Çıktığımda saat 14.00 olmuştu ve ben bitmiş durumdaydım ama hiç sorun değil. Açım yemek yemem lazım. Yan tarafta fast food dükkanı var. Mecbur yiyeceğim. Dükkandaki çocukla menü konusunda cebelleştikten sonra sonunda anlıyor. Sosisli ve patates kızartması siparişi veriyorum. Bir sosisli sandviç geliyor yaklaşık 40 cm. ancak yarısını yiyebiliyorum. Yemek yiyip dinlendikten sonra yola çıkıyorum. Sıcak iyice tepede ama ben mutluyum, Şiraza 60 km var. Çok sakin gidiyorum. Bir ara rüzgar oldukça etkiliyor ve Şiraza varıyorum.
Her zamanki gibi şehrin girişinde soluklanıp su içiyor elimi yüzümü yıkıyorum, zira yoğun bir cebelleşme başlayacak ki öyle oluyor. Oteli bulmak kaos. Taksiciye diyorum parasını verecem götür anlaşamıyoruz. Tarif ediyor ama nafile. Arabanın tekine soruyorum beni takip et diyor, ama otel başka otel, sonunda otel kelimesini anladığı diye en yakın otele götürüyor. En sonunda sıcak soğuk oynar gibi sora sora oteli buluyorum. Anvarin otel. Çok ucuz değil ama merkezde. En güzeli de otel görevlisinin yardımıyla motoru arka sokakta kapalı bahçesi olan bir evin bahçesine koyuyorum hemde ağacın altına
Duş alıp dinleniyorum. Sonra bir internet cafe bulup maillerime bakıyorum. Erzurum-Ankara tren bileti alacağım ama ne Cumartesi ne de Pazar için yataklı da yer yok. Ne yapalım çare yok 24 saat koltukta geçecek. Dönüşte iyice yorgun olacağım ve 1000 km yol yapmak istemiyorum.
Diğer bir alternatif Tahran-İstanbul arası sefer yapan İran demiryollarına ait tren seferi. Zor da olsa arayıp acentayı buldum. Oldukça iyi tasarlanmış bir yer. Hoş bir hatun iyi İngilizcesi ile ilgilendi benimle. Derdimi anlattım, dedim ben ve motor için mümkün mü. Hatun önce şaşırdı, Tahrana merkeze sormam lazım dedi. Şu an merkez kapalı yarı öğlen gel dedi hatun, iyi dedim.
Taksiye atlayıp kapalı çarşıyı gezmeye gidiyorum. İranda şehirlerde motoru gezmek amaçlı hiç kullanmadım. Taksi çok ucuz, motoru çıkarma riskine değmiyor. Ama önceden pazarlık yapmak lazım. Kapalı çarşı küçük ama oldukça renkli.
Bu arada İranda insanlar fotoğraf çektirme konusunda hassaslar. Çekmeden önce izin almak gerekiyor. İstemiyorsa zaten belli ediyor zorlamamak lazım. Hatunları fotoğraflarını zaten hiç çekmemek gerekiyor.
Kapalı çarşıdan sonra biraz çevreyi geziyorum. İyi bir lokanta bulup cehlo kebap yiyorum. Bizim adanaya benziyor. İki koca şiş kebap ve yanında belki üç kişiyi doyuracak kadar safranlı pilav. Çok komik bir para verip otele dönüyorum. Yarın Şirazı gezeceğim, program yapıp uyuyorum.
Rapora devam
8.Gün
Yazd-Taft-Abarkun-Persepolis-Shiraz
[...]
Adamın çekilmesini 5 dk. bekledim. Adam ne diye durdu bomboş yerde nereye baktı anlamadım orada..
Ellerinize sağlık. Gezi raporunuzu iki gündür takip ediyorum. Yukarıdaki gibi durumlar için PhotoShop öneririm:) (izninize sığınarak)
veya
gibi. _________________ Ainesi iştir insanın, lafına bakılmaz!
Eylul CAT BBS - HiTNet: Hi Türkiye Network
http://cayka.blogspot.com/
Rapora devam
8.Gün
Yazd-Taft-Abarkun-Persepolis-Shiraz
[...]
Adamın çekilmesini 5 dk. bekledim. Adam ne diye durdu bomboş yerde nereye baktı anlamadım orada..
Ellerinize sağlık. Gezi raporunuzu iki gündür takip ediyorum. Yukarıdaki gibi durumlar için PhotoShop öneririm:) (izninize sığınarak)
veya
gibi.
Rica ederim.. photoshop bir yöntem tabii. ama hala 86 model minolta kullanıcısı olarak fotoğrafların doğası ile oynanmasını tercih etmiyorum..
Rapor çok güzel gidiyor. bu arada bir sorum olacak.
calipso demiş ki:
Çok etkileyici bir yer.. şehirdeki tüm figürlerin bir hikayesi var..
Figürlerin hikayesi ile ilgili bir elinizde bir kaynak var mı?
bu konudaki bilgim rehber kitaplarından okuduklarım ve orada edindiğim birkaç doküman ile sınırlı. İnternetten birçok kaynağa ulaşılabilir diye tahmin ediyorum..
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız