Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Prş Ekm 14, 2010 1:04 pm Mesaj konusu: Mac Bağımlısı Olmak İçin 10 Neden
1. Üç kullanımdan sonra çizilmiş, yamulmuş ve hatta kırılmış PC ve laptop’lardan gına geldiği için! Mac öyle mi ya? Her daim yeni gibi, ışıl ışıl, genç görünmeye bayılır.
2. PC çirkin komedi aktörlerine benzerken, Mac Hollywood’un en karizma aktörlerine taş çıkartır.
3. PC horlayan bir yaşlıya benzerken, Mac bebek gibi mışıl mışıl uykusuyla mükemmel enerji tasarrufu sağlar.
4. Bill Gates 5000 metrekarelik eviyle konuşulurken Steve Jobs siyah gömlekleri ve teknoloji aşkıyla gündemdedir.
5. Grip virüsüne karşı korunmak bile mümkünken PC, virüsle baş edemez. Mac’e virüs işlemez.
6. PC’de bir programda sorun çıkınca tüm bilgisayar kitlenir, adamı hasta eder. Oysa Mac’ta kitlenen program diğer programları etkilemez. Force Quit dersiniz olur, biter.
7. Mac özel insanlar içindir. Kendine özel iPhoto, iDVD, iMovie gibi yüzlerce uygulaması vardır.
8. Apple’ın kullandığı tüm donanım ve yazılımlar birbiriyle uyumludur. PC sistemleri başınızı ağrıtırken Mac demek, huzur demektir.
9. En basitinden iPhone, iTunes, iPod, iPad bile alemde Apple’ı tek kılıyor.
10. Artık yaşam standardınızı ve kalitenizi arabanızın modeli, yaşadığınız semt veya kol saatinizin markası değil; Mac’inizin olup olmadığı gösteriyor!
yıllardır Mac kendini ayrı kefeye koymuştur hep. Herdaim MS DOS veya windows yüklü bilgisayarlardan daha ileri teknoljili yazılımlara sahip olmuştur. Gel gör ki,
1-daima aynı kapasitedeki PC den %50 civarı pahalı
2-Genişleme slotları olmayan
3-Sadece kendi yazılımları çerçevesinde "zengin"
Son yıllarda takip etmedim yanılıyor da olabilirim.
Neyse bırakalım bu kıytırık amerikalıların, kıytırık programlarını ve zengin olma öykülerini. Bundan sonra, internet ve office programları ile sınırlı kullanıcıların tek adresi LİNUX olmalı. Ötesini tanımam. _________________ NC700X
Oooohhh suyundan da koy.
Bundan sonra, internet ve office programları ile sınırlı kullanıcıların tek adresi LİNUX olmalı. Ötesini tanımam.
Hay ellerinize sağlık
Mac OS'un en büyük avantajı UNIX tabanlı olması ondan dolayı çökmesi mavi ekranı yoktur.
Mesleki olarak bağımlı olduğum bir iki programın muadili Linux platformunda çıktığı gibi bilgisayarlarımdan toptan kaladıracağım MS tabanlı kiralık işletim sistemini, Mac ona keza çok daha kapitalist ve kapalı.
Lütfen bakınız, korkmayınız. Bir zamanlar Windowsda bilmiyordunuz
Kayıt: Aug 13, 2003 Mesajlar: 1833 Nerden: Nereye?
Tarih: Pts Ekm 18, 2010 7:09 am Mesaj konusu:
İnternet forum siteleri ve sosyal paylaşım ağlarını takip etmek, müşteriyi bilgilendirmek ve portföydeki birey veya şirketler lehine reklam ve manupilasyonlar yaparak para kazanan yerli-yabancı birçok cin fikirli mevcut. Biz değer üretelim, şifa dağıtalım gibi kerizce işler yaparken millet yeni alanlardan köşeyi dönüyor ve bizim ruhumuz duymuyor. Üstelik yeni medya düzeni sayesinde tüketim tercihlerimiz ve politik seçimlerimiz bile etkilenebiliyor. Ama ne güzel ve özgür bir sitedeyiz ki hemen uygun cevaplar da özgür iradeli, sözünü sakınmayan arkadaşlar tarafından ekleniyor. Ben de Mac kullanıcısıyım ama satıcısı olsaydım bile reklamını motorsiklet forum sitesinde yapmazdım. Bkz. şekil 2b _________________ Nomad
Kayıt: Nov 04, 2006 Mesajlar: 435 Nerden: İstanbul
Tarih: Prş Ksm 04, 2010 1:40 pm Mesaj konusu:
Alıntı:
7. Mac özel insanlar içindir. Kendine özel iPhoto, iDVD, iMovie gibi yüzlerce uygulamasý vardýr.
Vay bee..Bak sen..
Alıntı:
10. Artýk yaþam standardýnýzý ve kalitenizi arabanýzýn modeli, yaþadýðýnýz semt veya kol saatinizin markasý deðil; Mac’inizin olup olmadýðý gösteriyor!
3-4 aydir ben de Mac kullaniyorum. Bende birtakim degisiklikler oldugunu hissediyordum da adini koyamiyordum. Hay allah senden razi olsun yaw,ozel bir insan oldugumu senin sayende bir kez daha anladim..Yasam standardimi da butun diger insanlar gorsunler,kendilerine gelsinler..
Hala bu kadar bos islerle ugrasanlarin oldugunu gormek bayagi dusundurucu..Allah akil fikir versin..
Sevgi,selam.. _________________ 05 KTM DUKE II
06 KTM 990 ADVENTURE
Kayıt: Oct 27, 2005 Mesajlar: 459 Nerden: istanbul
Tarih: Prş Ksm 04, 2010 8:04 pm Mesaj konusu:
iMac alınır ,Çatır çatır formatlanır üzerine xp kurulur (bazı driver ları olmasada) keyifle kullanılır tadından da yinmez
aynı paraya 2 pc birde oyun konsolu alınır mı? alınır
yada biri server tadında 2 pc ve media center kurulur mu? olur valla _________________ Tabanway
A Rh(+)
İstanbul
Kayıt: Oct 27, 2005 Mesajlar: 459 Nerden: istanbul
Tarih: Cum Ksm 05, 2010 5:01 pm Mesaj konusu:
bertan demiş ki:
O zaman Maç bağımlısı olmam için neden kalmıyor. Büyük 1 balık, küçük 10 balığı yuttu gibi birşey.
1 extrem motosiklet maliyetine 5 farklı türde motosiklet alabiliyorsam ( ve garaj sorunum yoksa) neden 1 tane alayım ? mac le yapabildiğin herşeyi( hatta fazlasını) pc ile de yaparsın; hatta düşük model 10 tane ile paralel computing bile mümkün _________________ Tabanway
A Rh(+)
İstanbul
Benim gibi hiç anlamayan bi adamın yönergeleri okuyup , not tutup, Linux kurulum cd sini yazması +bilgisayara kurması, ayarları yapıp internete girmesi 1 saat 15 dak. sürdü.
Çalıştı be..
Herşey çok garip ama. Başka gezegen gibi burası _________________
Benim gibi hiç anlamayan bi adamın yönergeleri okuyup , not tutup, Linux kurulum cd sini yazması +bilgisayara kurması, ayarları yapıp internete girmesi 1 saat 15 dak. sürdü.
Çalıştı be..
Herşey çok garip ama. Başka gezegen gibi burası
Aaa süper ya, linux dünyasına hoş geldin diyeyim o zaman. Bilgisayarların iç dünyasını kurcalamaya meraklıysan birebir.
Bu arada hangi dağıtımı kurdun merak ettim.? _________________ '03 BMW R1150R
'02 Suzuki GSX 750 F
'04 Kawasaki KLE 500
'06 Zealsun ZS200GS
0 Rh (+)
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Ksm 24, 2010 6:12 pm Mesaj konusu:
Çok teşekkür ederim.
Hoşbulduk..
Türkiş Pardus kurdum. Windowsu da kaldırmadım, duruyor ama şu ana kadar ihtiyacım olmadı.
Kurulum öncesindeki ve sırasındaki yönlendirme müthiş. Disk bölümleme kısmı biraz kafa karıştırıcı, oraya biraz daha detay bilgi ve izah gerek , ama geri kalan herşey çok kolay oldu.
İlk anda acaip garip geldi herşey. Hiçbirşeyin yerini yordamını bulamadım falan ama gayet güzelmiş aslında. Kavramlar ve tanımlar farklı. Windows lugatındaki kavram ve kelimeleri kullanmadıkları için ilk anda zahmetli biraz. Çok basit şeyleri anlamak için bir gün gitti. Bu fasıl biraz daha sürecek galiba ama , şimdi nihayet klasik menü sistemine geçtim kurcalarken tesadüfen, ve jetonlar arka arkaya düşmeye başladı diyebilirim. Emrerd'nin her fırsatta Linux Linux diye gaz verdiği methettiği kadar varmış. Bu kadar iyi birşey kesinlike beklemiyordum. Yani kafamdaki şuydu ; "aslında windows çok iyi , ama işte kahretsin ki lisanslı ve türlü sorunlar yaratıyor, o yüzden biraz uyduruk ama Linux ile de idare edilebilir.. " şeklinde düşünmüşüm ben. Sık sık Windowsa ihtiyaç duyarım ve bi ona bi ötekine geçe geçe kafayı bozarım sanmıştım.. Önyargılı yaklaşmışım Bunun windowstan eksiği yok, fazlası var yahu.
Herşey içinde geldi. Ne arasam içinde var, hatta daha önce bilmediğim , haberim bile olmayan şeyler de çıkıyor. Yani fazlası..
Henüz ne iş yaptığını anlamadığım birsürü şey ve kavram var önümde. Neye yaradığını, ne mantıkla yapıldığını anladıkça farklı ve güzel birşeyle karşılaşıyorum.
Görsellik çok iyi.
"Birden çok masaüstü" olayını anlamak bir günümü yedi ama harika birşey.
Çok hoşuma giden iki şey :
İndirme hızını değiştirecek ana faktörün bağlantı hızı olabileceğini düşünürdüm ama internet hızım aynı, modem aynı, ve garip ama downloadlar belirgin biçimde hızlandı. Hangi büyüklükte bir dosya olursa olsun eskiye göre çabuk bitiyor.
Müzik dinlerken enteresan birşey oldu. Ses çıkışını kaliteli bir amfi üzerinden alıyorum. Eskiden de kaliteli ses aldığımı düşünürdüm , ayrıca bu konuda türlü şeyler denemişliğim de var. Kulağım iyidir. Yıllardır kullandığım amfi ve kolonlar ses kalitesi anlamında bir anda adeta "kendini aşmaya" başladı. Bu amfi bugüne kadar birçok farklı pc anakartı üzerinden, ve farklı ses kartlarıyla bana hizmet etti, ama şu ana kadar aldığım en kaliteli sesi alıyorum. Parçaların içinde bugüne kadar farkına varmadığım detayları işitmeye başladım. Player yazılımı Amarok yüzünden mi oluyor, yoksa Pc ses kartı Linux altında daha verimli veya iyi mi işliyor bilmiyorum ama fark var, üstelik henüz standart dışı bir player veya yazılım vs. de aramadım. Standart olanla oluyor bunlar
aitho demiş ki:
Bilgisayarların iç dünyasını kurcalamaya meraklıysan birebir.
Yok abi. Anlamıyorum, anlayan insanları da pek anlamıyorum
İç dünya derken , yazılımlarla ilgili şeyleri mi kastediyorsun ? Hiç anlamam abi.
***
Commodore 64 kullanmış kimse var mıdır burada ?
26 sene önce abi. Amcam programcı. Daha ortada bilgisayar falan yok ama adam programcılık okumuş.. Olmayan şeyin okulunu okumak da zor .. Nasıl başarmışsa başarmış.. Birgün, bir Commodore64 kaptı geldi bize. Televizyona bağladı. Biz böyle gözler faltaşı gibi açılmış vaziyette izliyoruz.. Vayy be.. Demek bilgisayar bu. Oturdu başına. Çantadan bişeyler çıkartıp çıkartıp çalıştırıyor bilgisayarda. Ekranda karışık yazılar. "Bak bunu ben yaptım yeğen " ... "Şunun düzenini değiştirdim" falan diyo arada.. Sıkıldık, doktorun da tavsiye ettiği gibi bıraktık kendi haline..
Birkaç saat sonra bi geldik ki.. Anaaa.. Oyun oynuyo adam Elinde merdiven trabzan topuzu kadar bir joystick.. Bilimkurgu filmlerinde uzay gemisini yönettikleri aletin aynısı.. Üşüştük yine başına.. Elkoyduk makinaya. Bizde bırakıp gitmek zorunda kaldı. Teyp kasetlerinden oyun yükleniyordu yahu. Sene 84-85 .. Bildiğin teyp kasedi, üstünde Neşe Karaböcek yazıyo ama içinden Boulder Dash çıkıyo.. .. Tabi yükleyebilirsen .. Load, save, run, return, vırt zırt komutlar falan.. Uğraş dur.. Komutlar verme ve yazılım olayından o günlerde tiksindik abi. Böyle çok daha iyi. Herşey hazır olsun ben sadece kullanayım..
Şu Boulder Dash hala var mıdır acaba .. O oyunu bulup bi nostalji yapmak lazım..
Nerden nereye..
***
Linuxa karşı içten içe önyargılı düşünmüşüm bu güne dek Benim sandığımdan çok çok daha iyiymiş. Bu kadarını kesinlikle beklemiyordum.
Kurulumu bu kadar basitleştiren, böyle güzel Türkçeleştiren Tübitakın , ve dünya üzerinde adım adım geliştiren tüm gönüllülerin, emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Sağolsunlar varolsunlar. Keşke beş sene önce merak edip, önyargımı kırıp, bu ne olaki deyip bir baksaymışım yahu..
Pardus, bizim pisicik. Tahmin etmiştim aslında hangi dağıtım diye sorarken. Çok isabetli bir karar olmuş, kullanıcı dostu arayüzüyle, komut satırlarından uzak linux keyfi yaşatır. Ulusal dağıtımımız olması, Tübitak-Uekae desteği ki Pardusun çıkışı Uludağ Üniversitesidir yanlış hatırlamıyorsam, dünya çapındaki ünü vs vs. anlatmakla bitmeyen güzellikleri vardır. Zira zor kurulum ve kullanıma sahip bir dağıtım insanı penguenden soğutur
İnternet hızına gelince, linux tüm dünyada web sunucu olarak kullanıldığındandır ki bu alelade bir bilgisayar da olabilir, 4 işlemcili bir sunucu da, web tabanlı olduğundan internetle çok iyi anlaşır. Zaten yine web üzerindeki gönüllüler tarafından geliştirilerek günümüze gelmiştir.
Ayrıca yine yanlış hatırlamıyorsam Pardus dns olarak ttnet değil de farklı bir adres kullanıyor default olarak. Ondan dolayı da hızlıdır web üzerinde. Ben windows için bile aynı dns sunucularını kullanıyorum, daha az yasaklı üstelik.
Ses mimarisi ise sanırım ALSA(advanced linux sound architecture) sürücüleri ve özgür yazılımın özgür geliştiricileri ile alakalıdır. Normalde bir çok üretici firma donanımları için linux sürücülerini üretmez, ama yazılımcılar oturup pek daha alasını yapıyorlar işte.
Bilgisayarların iç dünyası derken, çok da mühendislik/programcılık/coderlik gibi şeylerden behsetmiyorum. Yazılımların kurulmaları kurulurken neler yaptıkları, kabaca nasıl çalıştıkları yani sistemin işleme şekli kastettiğim. Ben de çok derin anlamamakla beraber linux üzerinde nasıl çalıştıklarına göre kabaca bir fikre sahip oluyorum baktıkça.
Bu dediklerimi kaynak kodundan program kurmaya merak saldığın zaman daha iyi anlayacağını sanıyorum. Pardus kaynak koddan program kurmaya başta çok müsait değildir ama ilgili eklemeleri yaptıktan sonra rahatça kuru çalıştırabilirsin.
Boulder dash için Pardus yazılım depolarına bakabilirsin. Şu an hangi arayüzü ve komutları kullanıyor tam olarak bilmiyorum ama her linux dağıtımı kendisi için derlenmiş yazılım depolarına sahiptir, ilgili programı açıp ilgili başlıklar altında bulabileceğin binlerce yazılımı iki tıklamayla bilgisayarına kurabilirsin. Hani şu iphone appmarket, android apk market gibisinden tıkla-yükle tarzı olaylar insanlara yeni gelsede linux altında en az on senedir sıklıkla kullanılan bir sistemdir. Pardus depoları da az dolu değildir hani öyle 100-200 falan değil hatrı sayılır programlar vardır.
Önyargıların ve geç kaldığını sanmışlığınla canını üzme sakın, özgür yazılım felsefesi hakkındaki yazıları araştır biraz, o zaman daha da içten seveceksin linuxu.
Yazdıklarına ek olarak;
Linux durmaz, çalışır, hep çalışır. Çökmez akmaz kokmaz virüs bulaşmaz-bulaşamaz. Kullandıkça göreceksin ki windows kaçıncı formatını yemişken hala aynı linux kurulumu ilk günki performansında çalışmaktadır.
Donanım seçmez, çalışır. 256mb ram P2-300 bilgisayara bile kaynak dostu dağıtımlar kurarak gündelik işlerde rahatça kullanabilirsin.
Üstelik commodore64 için bile bir linux sürümü vardır, ona keza amiga500 için de
90'lı yılların sonunda, internetim yokken, dergilerin verdiği linux dağıtımlarıyla (mandrake, ilk göz ağrım) tanıştığım penguen bir şekilde hep hayatımda oldu farklı isimler altında, sahip olduğum, devamlı kullandığım her bilgisayarda 20-30gb linux partisyonum hep oldu, işyerinde evde orda burda, kurulumdan korkan dostlarıma LiveCD'ler hediye ettim CD boot yapıp deneme amaçlı kullansınlar diye, açıkçası hep destekledim.
Mesela şu an kendi bilgisayarıma Pardus ağır geldiği için Zenwalk linux kurdum ki çok az kaynak kullanır, beni gündelik kullanımda uçuruyor. Ama bir Slackware hayranıyım aslen ki Zenwalk da farklı bir Slack sürümü sayılır.
Neyse, penguen denince benim çenem düştü yine, çok sevmeme verin
Sonuç olarak da;
Motosiklet üzerinde özgürlüğü hissetme keyfiyle yanıp tutuşan bizler, klavye başında da aynı hazzı almanın başka yolu olan Linux'u bir şekilde mutlaka tatmalı/denemeli/tanımalıyız. Varsın hard diskinizde 20-30GB eksik olsun, en kötü windows çökünce dosyalarınızı kurtarırsınız
Edit: Aaa.! Nasıl da unuttum söylemeyi, bu arada benim linux aşkım cep telefonuma da taşındı, sadece linux tabanlı olduğu için 3 yıla yakındır takip ettiğim Android işletim sistemini, sonunda karar kılıp aldığım Motorola Milestone ile de yaşamaktayım. Nasıl mı.? iPhone killer diyorlar, doğru mu doğru
Sevgiler... _________________ '03 BMW R1150R
'02 Suzuki GSX 750 F
'04 Kawasaki KLE 500
'06 Zealsun ZS200GS
0 Rh (+)
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız