Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Eeeee beyrut geceleri ne oldu??? yine güme mi gitti? Kimse bize anlatmıyacak mı???(özellikle büyüklerimiz... )
he he he
Valla hala bizde birşey öğrenemedik Fikret,
VAP, bu konuda özel seans düzenleyecekmiş.
Bak iste Mehmet dogru soyledi, ama Fikret daha o meshur geceler Suriye'de basliyormus. Pacayi zor kurtardik sorma... _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
12 Ekim gunu olarak planladigimiz rota, Beyrut-Sam (Suriye) ve Amman (Urdun)...
Sabah erkence kalkip oteldeki kahvalti sonrasi dustuk yollara, yolumuz 350 km civari oldugunda fazla degildi bugun, rahattik.
Beyrut gercekten bu bolgenin Paris'i.
Bu benzinci depo ustu cantamdaki Che'nin stickerini gorunce,
- "Che, Ataturk, Recep........Allah" diyerek ellerini havaya acti. Recep Tayyip Erdogan gectigimiz 3 ortadogu ulkesinde de, kendi liderlerinin onune gecmis ve bizim ulkemize dikkatlerini azami derecede cekmis durumda...
Yonumuz Urdun, devam ediyoruz. Camiler ve minareleri bizim alistiklarimizin disinda buralarda hep.
Sonunda Urdun'den cikis kapisina geliyor ve hemen stickerimizi bizden onceki arkadaslarin yapistirdiklarinin yanina yapistiriyoruz.
Lubnan kapi gorevlilerin calismasi cok daha ciddi ve cabukCA (1 saat icinde isleri bitirip)...
Ardindan Suriye kapisindayiz, giris yapiyoruz...
Suriye'de yol kenarinda kendimize azicik(!) kebapla ikmal yapiyoruz...
Ve Urdun kapisina giris islemleri icin yaklasiyoruz, ardindan ver elini Amman...
Urdun'de neredeyse 10 km'de bir polis kontrol noktalari var ve araclarin hepsi sonderecede modern ve yeni model.
Takip ediliyoruz...
Benmisim..!
Yollarda serbest deve surulerine rastliyoruz, herhalde beslenmeleri uzere salinmislar.
Amman'da bizi bir otele goturmesi icin taksiyle 5 dolara anlasip takip ediyoruz. Ardindan da bizi yemege goturup sehri dolastiracak...
Otele gelip, Motosikletlerimizi itinali bicimde guvene aliyoruz.
Duslar alindi, bahcede rehberimizle planlama yapiyor taleplerimizi(?) aktariyoruz...
Ardindan ozel yemeklerinden tatmak istedigimizi soyluyoruz, ona gore bir yere goturuyor bizi.
Yemeklerimiz geliyor, genelde bolgede hemen her yerde benzer yemekler ama burada sutte pismis bir kuzu eti yiyoruz ki felaket. Agizda dagiliyor, yaninda da safranli pilav v.s.
Rehberimiz kunefelerinin cok meshur ve leziz oldugunu soyluyor, gidiyoruz.
Evet gercekten goruyoruz ki cok meshur, millet sirada ve sokaklarda ellerinde tabaklar yumulmus yiyiyorlar. Biz de bu modaya katildik...
Ammaaaa, nerede bizim Hatay'in, hele de sevgili Sitki'min kunefesiiiiii, nerede bunlarinki. Tepsiye peyniri koyup, uzerine irmikli ozel bir hamur koymuslar, kadayif hak getire..!
Tabaklarimizdaki porsiyonlari bizler bitiremedik ama adamlar 2'ser tane yiyiyorlardi..?
Ardindan otelimizin yolunu tutuyoruz, ertesi gun programimiz cok yogun.
Devam edecek... _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
En son VAP53 tarafından Sal Ekm 26, 2010 1:08 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: Sep 25, 2007 Mesajlar: 295 Nerden: Çavuşbaşı, İstanbul
Tarih: Cmt Ekm 23, 2010 2:30 pm Mesaj konusu:
VAP53 demiş ki:
Tavuk donerini pide benzeri bir hamurun icine mayanoz benzeri birsey surup, az kasar peynir de ilavesiyle yan taraftaki platede uzerine agirlik koyup isitiyorlar. Lezzetli bayagi
Ahmet Ağabeyciğim, Bambi Cafe'deki kaşarlı dürüm dönerin aynısı bu. Tavuk etini bilemem ama dana etiyle muhteşem oluyor.
Sürükleyici raporunuzun devamını, merakla bekliyorum. Tabii ki, tok karnına okuyacağım _________________ Başar ÇAKMAK
R1200GS
Bazı idealler öyle değerlidir ki, o yolda yenilmek bile zafer sayılır.
Kayıt: Mar 04, 2006 Mesajlar: 294 Nerden: Edirne; Çanakkale
Tarih: Cmt Ekm 23, 2010 5:20 pm Mesaj konusu:
Çok güzel, yine her zamanki gibi imrenilecek bir gezi ve rapor. ekipteki tüm arkadaşları tebrik ederim. Big tehnk you _________________ Dr Beytullah ÖZKAN
Edirne-Çanakkale/Çan
Transalp 2005
13 Ekim gunu olarak planladigimiz rota, Amman-Akaba (Urdun)...
Sabah mumkun oldugunca erken kalkip, Lut/Tuz golu kenarindan Akaba'ya, Kizildeniz'e varip 41-42 derecelere ulasacak olan sicakta kendimizi suya atmakti amacimiz. Dustuk yola,
Tuz/Lut golundeyiz; baktik ki hepimiz cok tazeyiz, tuzlamadik bosuna kendimizi...
Cevrede ortama uygun oteller var ve yenileri de insa edilmeye devam ediyordu.
Golun kiyisindan guneye dogru devam ettikce isi yukseliyor. Kanyonlar cok guzel, aralarda barajlarla yazin azalan su akisini durdurup turistik gezi alanlari/teraslari insa ediyorlar.
Kayaliklardan sonra baslayan col, gercekten denenesi bir surus tecrubesiydi. 57 Yasima kadar ictigim suyu, herhalde bu yolculukta icmisimdir.
Sicaktan kavrulmaya, bir de acliktan kudurmaya baslamamiz eklinince bu tabela bize serap gibi gorundu...
Baktik ki arac ve beden ikmal sahasi, hemen iceri daldik tabi. Kisa bir mola ve arada ikmalimizi yapip devam ettik.
Akaba gorundu,
Butun Urdun'un sahil ve tatil kenti olan Akaba'nin sahil boyu 25 km. Hemen Sudi Arabistan siniri basliyor. Sahilde kraliyet hava alani ve dalis merkezi var ama merkez "ozel izin"e tabi...
Otelimize geliyoruz. Motosikletlerimize ozel otoparki da, havuz da, ertesi sabah icin tekne turu yaptirma imkani da var.
Hemen soyunup havuza atiyoruz kendimizi, havuzdan COZSS diye bir ses geliyor, nedense.
Aksam yemegi icin merkeze inecegiz, gunduzden orgaize ettigimiz taksiyi bekliyoruz.
Rehber/Soforumuz 51 yasinda; ilki Irakli, 2.'si Romanyali 2 esi var ama simdi bir de 16'lik ariyormus. Bir apartmani var ve hep birlikte yasiyorlarmis (biz 1 tanesini ancak idare ederken).
Kendisi eski bir tir soforu ve 16 lisan biliyormus, biz Turkce anlasiyoruz.
Akaba balik cenneti oldugundan, balik yemeye kararliyiz. Gidiyoruz!
Degisik balikalara bakiyoruz ve bildimizden vazgecmemeye karar verip; 2 tanesi 3,4 kg gelen karagoz ile 2'ser tane 250'ser gr'lik barbun soyluyoruz (detayli anlatma sebebimi sonunda anlayacaksiniz). Ancak burada izgara yok, butun baliklar tava. Bir an karagoze yazik olacak diye dusunmusken, yerken cok yanildigimizi anladik.
Acikmisiz..!
Butun verdigimiz hesap, adam basina 14.- $...............
Yemek sonrasi sahile inip, limani ve karsi kiyida gorunen Israil'i, Misir'i gormek istedik.
Bu bayragi Israil'e nispet olarak dikmisler ama Urdun bayragi degil, zira yildizi yok. Onlara karsi savasan Arap ulke bayraklarini temsilen, renklerini kapsayan olmasi sebebiyle boyle bir sekli benimsemisler.
Bayragin dalgalanirken cikarttigi ses, zaman zaman konusmamizi bile etkileyebilecek gucteydi neredeyse...
Bu da diregin dibindeki bir ana-ogul, diregin capinin anlasilmasi ve boyunun tahayyul edilebilmesi acisindan...
Devam edecek... _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
En son VAP53 tarafından Sal Ekm 26, 2010 12:40 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sevgili Ahmet Bey..
Yol maceranızı zevkle takip ediyorum.. Daha oraları yapamamış biri olarak sorayım: Gezginler, gitmişken İsrail'e niye girmezler hiç?? tahmin ediyorum siz de girmediniz.. Ben de İsrail'i çok merak etmekteyim.. Bakalım .. Kısmet... Sevgilerle.. Atilla
Sevgili Ahmet Bey..
Yol maceranızı zevkle takip ediyorum.. Daha oraları yapamamış biri olarak sorayım: Gezginler, gitmişken İsrail'e niye girmezler hiç?? tahmin ediyorum siz de girmediniz.. Ben de İsrail'i çok merak etmekteyim.. Bakalım .. Kısmet... Sevgilerle.. Atilla
Atilla beycigim,
Ben prensip olarak is icin yaptigim gezilerde vize uygulamasi olan yerlere giderim, zira sonucta adamlardan para/doviz kazanacagim/z.
Ancak is turizm amacli ve adamlarin memleketlerine gidip de para harcamaya gelince; bana vize icin basvurmak, hele de o basvuru icin para odemek cok agirima gidiyor. O parayi bir ihtiyac sahibine vermeyi yegliyorum.
Bunun disindaki duyumlarim (kati olmayabilir) Israil, Arap ulkelerine giris yapanlara vize vermekte gucluk cikartiyormus seklindeydi. Ne kadar gerceklik payi var emin degilim?
Mesela raporun devaminda Petra gezimizi goreceksiniz, orada 3 genc kizla ettigim sohpet sonrasinda ayakustu bir samimiyet olustu. Sormam sonrasinda Israilli olduklarini ogrendim, onlar da sorup cevaplarini aldiklarindaki suratlarinin halini gormeliydiniz. Bana 1990 senesinde Guney Kibris'a yaptigim is toplantisini ve ozel davetli olup ozel ucakla gurup halinde gitmemize ragmen sadece benim giris ve cikista gumruk polisi tarafindan 1 saat civarinda bos yere bekletilmem ve ucagimizin rotari aklima geldi. Diger butun ulke meslekdaslarima cok mahcup olmustum.
1. Nedenlerden dolayi mesela, seneye de Gurcistan ve Abhazya programimizda. Baska ulkeler de vize uygulamasini iptal ederse, gidebilirim... _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
14 Ekim gunu olarak planladigimiz rota, Akaba- Petra ve Vadi Ram (Urdun)...
Akaba'da sabah erken kalkip tekne turu yapip Petra ziyareti ve aksama da Wadi Ram'da col konaklamasi planlamistik. Hemen hemen gezimizin gercek amacini bugun ve gece yasayacaktik...
Plaj hareketlenmeye sabahin korunde baslamis, tekne kaptanimiz Mustafa da hazirliklarini yapmis.
Tekne motoruna kiyafet diktirilip giydirildiginden(!), motorun markasinin gorunmemesi sebebiyle hemen geregi dusunuldu. Su alti rontgencileri de tupsuz dalisa baslamislar.
Teknede oturdugumuz yerden "dip rontgenciligi" icin vaziyet aldik!
Bu enteresan tekne de alt tarafinda insan biriktirip, vitrinden rontgencilige imkan saglayan cinstenmis. Degisikti, herhalde altindayken denizaltinda gibi hissettirir?
Sonra butun safrayi, guverteye bosaltti. Amma kalabalikmis megerse.
Dediklerine gore, bu batik zamaninda batmis bir Turk gemisiymis.
Bu batik da paletli bir personel tasiyiciymis.
Sam amca korfezde hazir 4 elemani ayni bolgede bulmusken sabah sabah tekmil aliyor. Ciddiyim; sabah otelden baktigimda Israil sahilindeydi, ardindan sirasiyla Misir ve Sudi Arabistan limanlarini ziyaret edip Urdun limanina demirledi (vize uyguluyorlar miydi acep?).
Kaptan'i derya Ilker mico, bir de bakti ki sahil canlanmis. Hemen dumeni ele aldi ve o guzelim sahilde bizleri dusunup yuzelim diye, bastan kara yapiverdi...
Bakislardan rahatsiz olan(!) Erdinc, Savas'in da destegiyle kendisini o ilik suya ativerdi. Ben durur muyum?
Oglen sicagi bastirmadan yola duzulsek diye planlasak da pek basarili olamadik ama hepsi birer yasanilasi degisikliklerdi.
Istikamet PETRA dedik, gazladik col yollarina.
Insan bu yoldan surerken kendisini "Kral" saniyor, nedense..?
Burasi Wadi Musa imis, seyir yerinde turistik birseyler satan Araplar ve turistleri gorunce, biz de neye baktiklarini merak edip durduk.
Koylerden gecip, sonunda Petra'ya geliyoruz.
Petra / UNESCO Dünya Miras Listesi
Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenttir.
Tarihçe M.Ö. 400 ile M.S. 106 yılları arasında Nebatiler'e başkentlik yapmıştır. Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilene kadar başkent olarak varlığını sürdürmüştür. M.S. 400 yıllarından sonra deprem ve ekonomik sıkıntılardan dolayı kent gözden düşmüş ve zaman içinde unutulmuştur. Petra'nın ilk yapın amacı tarihçiler tarafından bulunamamıştı. Ancak yapılan son araştırmalarda Petra'nın altında gizli gömülü bir bölüm olduğu ve bu bölümün kral mezarları olduğu araştırmalar sonucunda kesinleşmiştir.
Yapımı Petra antik kentinde tiyatro, tapınak, ev, gibi yapılar kireç taşına oyularak yapılmıştır. El-Khazna ve Roma döneminde yapılan amfitiyatro en bilinen yapılardır.
Yakın dönemde verilen değer 1812 yılında İsviçreli gezgin Johann Burckhardt tarafından kent tekrar bulunmuştur. 6 Aralık 1985 tarihinde UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası listesine dahil edilmiştir. Peru'da yer alan Machu Picchu ile kardeş şehirdir.
7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir.
Petra'da Çekilen filmler
• Sinbad and the Eye of the Tiger (1977)
• Terra X - Expedition ins Unbekannte (1984) TV Seri
• Indiana Jones: Son Macera (1989)
• Xin A Li Ba Ba (1989) or A Li Ba Ba (1989) (USA: video box title)
• Mortal Kombat: Annihilation (1997)
• Çölde Tutku (1997)
• Son of God (2001) TV Series
• Mumya Geri Döndü, (2001)
• Spiritual Warriors (2006)
• Digging for the Truth (2007) TV Series
• Lady and her slaves
• Transformers: Revenge of The Fallen (2009)
Giriste motorlarimizi park bedelini pesin odeyip park ediyoruz ve giris ucretlerimizi de verip atlarimizi alip yola revan oluyoruz.
Giris ucreti icinde; harita, at ve rehberlik hizmeti var ama itiraz etmezseniz hepsini bir daha parayla satmaya kalkiyorlar.
Kovboy'un birisiyle bahsis verme konusunda bayagi bir sohpetimiz oldu, o arada kenardaki bir baska turist de "fak, fak, fak!" diye kovboylara bagiriyordu. Ne demekse?
Atlarla bir yere kadar getiriyorlar, oysa ben sonuna kadar gidecegiz sanmistim. Oradan sonra paytonlar calisiyor en asagiya kadar ama en yukarida ayarlamak gerekiyormus. EWn asagida da develerle tur attiriyorlar, ve hicbir sartta birbirlerinin sinirlarina girmeyip, hepsi ayri ayri etaplarla kurduklari duzenlerle bizleri yolmaya calisiyorlar.
O Allahin sicaginda iyi yorulmusuz.
Bu tas duvar sistemini yollarda da bircok yerde tel kafesler icine dizilmis olarak duvar niyetine yapmislardi. Muhakkak denenmis ve duvar yerine daha uygun olduguna karar verilmistir diye dusunduk.
Devam ediyoruz asagiya dogru ama ben bu sicakta bunun geri cikisini dusunmeye basladim bile...
Sonradan Israilli olduklarini ogrendigim bu kizlarin fotografini bu konu mankeniyle birlikte cekmeme, benden bir zarar gelmeyecegini
anladiklarindan musade ettiler herhalde...
Kiskanc doktor, ne olacak..!
Ama kizlarin suratlarini bir de bizim milliyetimizi sorup da ogrendiklerinde gorecektiniz, nedense asiliverdi birden, cok ciddilestiler.
Yuruyuse devam...
Birseyler soyleme bahanesiyle durup, arada soluklaniyordum, ne yapayim.
O sicakta, o colde, o kayalarin arasinda... Doganin gucu!
Donuse geciyoruz, yolumuz hafif yukari dogru rampa.
Sonunda Wadi Ram yoluna, cole dogru duzulmustuk ama hava da kararmaya baslamisti...
Wadi Ram'a da giris bedel karsiligi (cole)...
Giriste gorevli bir memur namaz kiliyordu ama bizi gorunce arada sirada arkadaslarina seslenip birseyler soyleyip durdu. Tabi bunlari burnunu karistirip hap yapmajktan firsat buldukca yapabildi ve namazina devam etti. Allah kabul etsin!
Daha onceden aldigimiz notlar dogrultusunda, Akaba'dan buradaki Suleyman'la temas kurduk ve onun kampinda 4 kisi icin yerimizi ayirttik.
Cadir konaklamasi yarim pansiyondu. Suleyman bizi col baslangicinda jiple karsiladi, motorlari otoparka alip atladik jipe.
Biz kamp yerine gelene dek, hava iyice kararmisti, yerlerimize yerlestik ve resoran olarak organize edilmis cadira yemeklerimizi yemek uzere gectik.
Allahin colunde 6-7 cesit de olsa, kisi sayisina gayet guzel yetecek miktarda yemeklerimiz hazirdi.
Yenen yemegin uzerine naneli ihlamur super gitti. Sabah erkenden; tekne, deniz, colde motor surusu ve col sicaginda Petra gezisi uzerine yemek................... tam mayismak uzereydik.
Colde konaklama, yan gelip yatma yeri degil!
Hemen mumlari sondurup, col gecesine mehtap ve yildizlari sessizligin derinliginde izlemeye gitmeye karar verdik.
Megerse gokyuzunde ne cok yildiz varmis da, aydinlatmalar ve hava kirliliginden bayagi bir kismini gormuyormusuz. Hele ki o sessizlik; anlatmakla olmaz, yasamak gerek!
Baktik ki yavastan uyku cokmeye basladi, cadirimiza gitmezsek burada kumlarin uzerinde o sessizlikte uyuyup kalacagiz, hemen toparlanip ertesi sabahki programimizi uygulayabilmek umuduyla yattik.
Inanir misiniz bilmem ama, insan o sessizlikte horlamaya bile cekiniyor...
Devam edecek... _________________ Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli
Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).
En son VAP53 tarafından Sal Ekm 26, 2010 11:44 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız