Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
1938 de alınmıştır savarona, o zamanki sahibi amerikanın içinde bulunduğu kriz ve yüksek vergiler nedeniyle elden çıkarmıştı. Yatın sahibi Atatürk değil, TC devletidir.
Atatürk bu yatta 6 hafta kadar bir süre geçirmiştir, ve canı ile uğraştığı o döneme dair: "Bir çocuk oyuncağını bekler gibi bu yatı beklemiştim. Mezarım mı olacak bu tekne benim" sözü vardır.
Yat atanın ölümünden sonra 90 lı yıllara kadar TSK de eğitim gemisi olarak hizmet verdi ve sonrasında hurdaya çıkarılmışken, Kahraman Sadıkoğlu yatı 49 yıllığına kiralayıp, yeniletip, tekrar hayata döndürmüştür.
Savarona yatının Cumhuriyetle Atatürkle özdeşleştiriliyor olmasını pek anlamıyorum, atanın sözlerinde olduğu gibi, o da bir teknedir en nihayetinde. Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkmalıyız.
1938 de alınmıştır savarona, o zamanki sahibi amerikanın içinde bulunduğu kriz ve yüksek vergiler nedeniyle elden çıkarmıştı. Yatın sahibi Atatürk değil, TC devletidir.
Atatürk bu yatta 6 hafta kadar bir süre geçirmiştir, ve canı ile uğraştığı o döneme dair: "Bir çocuk oyuncağını bekler gibi bu yatı beklemiştim. Mezarım mı olacak bu tekne benim" sözü vardır.
Yat atanın ölümünden sonra 90 lı yıllara kadar TSK de eğitim gemisi olarak hizmet verdi ve sonrasında hurdaya çıkarılmışken, Kahraman Sadıkoğlu yatı 49 yıllığına kiralayıp, yeniletip, tekrar hayata döndürmüştür.
Savarona yatının Cumhuriyetle Atatürkle özdeşleştiriliyor olmasını pek anlamıyorum, atanın sözlerinde olduğu gibi, o da bir teknedir en nihayetinde. Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkmalıyız.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Eyl 29, 2010 6:26 pm Mesaj konusu:
iyigun demiş ki:
Savarona yatının Cumhuriyetle Atatürkle özdeşleştiriliyor olmasını pek anlamıyorum.....
Savarona yatı'nın bir boyutu daha var aslında. Cumhuriyet devrimlerine karşı olan kesim tarafından 70 yıldır en aşağılık biçimde kullanılan bir konudur bu yat meselesi. Halk sefalet içinde yaşarken bu lüks yatta zevk sefa yapmakla suçladılar Atatürkü. Ama bu suçlamayı yapanlar, bir ömür boyu özel hayat olmadan, doğru düzgün beslenmeden cepheden cepheye geçen bir ömürden ne hikmetse bahsetmeyi hiç gerekli görmediler.
TvNet adlı bir kanal var. Gülen cemaatinin Türkiye'deki yayın organlarından biri olduğu söyleniyor. Bu kanalı arada bir izlemenizi tavsiye ederim. Geçenlerde Kadir Mısıroğlu adlı, 70 yaşın üzerinde, Osmanlı münevveri olduğu için herşeyin uzmanı olduğunu iddia eden megaloman bir eleman açık açık rahat rahat şunları diyordu : "Bizim mücadelemiz Kemalist devrimler ve Kemalist zihniyetledir. Bu düşünceyi tamamen yok edene kadar da bize bu dünyada rahat yüzü yoktur.."
İşte Savarona konusu bu tiplerin kullanmayı en sevdiği malzemelerden biri oldu hep. Ben bugün yapılan haberlerde de buna benzer birşeyler seziyorum. Haber "Atatürk'ün yatında fuhuş !" manşetiyle veriliyor. Bangır bangır veriliyor. Kimse sanmasın ki manşetlerin Atatürk'e saygıyla sevgiyle ilgisi vardır.
---
Yarım saat önce yatın kaptanı televizyondaydı.
Polis baskın yaptı, yardımcı olduk. Yatta 30 kadar konuk vardı, tümünün odaları hem polis, hem de narkotik köpekleriyle arandı, hiçbir odada herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı. Arama tamamlandı, bu 30 konuk içinden , daha önce polisin teknik takibine takılan 3 erkek, 4 kadın konuk gözaltına alındı, görevli ekipler işlerini bitirip yattan ayrıldılar.. Diyordu.
Bu haber böyle de verilebilirdi..
Ama verilmedi. Bunun tercih edilmesinin sebeplerinden biri etkili bir manşetin her zaman geçer akçe olduğu gerçeği eyvallah. Peki başka ?
Atatürk+Savarona+Fuhuş
Bu üç kelimeyi aynı cümle içinde kullanabilmekten haz duyan bir medya bugün sermayesiyle , iktidarıyla, gücüyle herşeyiyle kabak gibi ortada.
---
Lozan Hezimeti diyordu..
Lozan'ın yıldönümünde Yeni Şafak gazetesinin dev puntolarla verdiği manşet. (Bu gazetenin de Gülen cemaatine hizmet eden bir gazete olduğu söyleniyor. )
Lozan bir hezimetmiş. Neymiş diye merak ettim, üşenmedim okudum. Altta küçücük harflerle Ege'deki adaların Yunan'a bırakılmasını anlatıyor. Buradan yola çıkarak Lozan bir hezimettir diyor. Ama Sevr nedir onu nedense atlamış. Lozan'ın , onu imzalamak için direnen dünyaya imzalatılmış , bu ülkenin kuruluş senedi olduğunu işine gelmediği için atlamış..
Vahametin görülebilmesi için cemaatin yayınları özellikle okunmalı !
---
Yanılıyorsam düzeltin , içeriği boşaltıldıktan sonra okullara hikayeden bir ders olarak giren, medya okuryazarlığının en çok ihtiyacımız olan şey olduğunu düşünüyorum. Medya hiçbir zaman bu kadar rezil, bu kadar iğrenç olmamıştı. Alttan demokrasi, özgürlükler, insan hakları diye diye geliyorlar. Yanında savundukları başka şeyler .. Soruyorsun doğal olarak ; bu savunduğunuz kavramlar, demokrasi, insan hakları, kadın hakları, eşitlik, özgürlük vs. bunlar köklerini nereden almışlar? Onları neden savunmuyorsun ? Bu kavramların köklerini dinden aldığını mı düşünüyorsun? Var mı bir cevap? Elbette yok.
Ben bu medyanın bir bütün olarak gayet bilinçli programlı biçimde akıl yıkama üzerine kurulu olduğunu düşünüyorum. Bu başlığa konu olan haberde de bunu seziyorum. Bunların her tür manşetine, haberine (bence muhakkak bakmak, okumak gerek) ama çok dikkatle yaklaşmak , heyecana gaza gelmeden önce iki kere, üç kere düşünmek lazım.
Uğruna bi b.k yapmadığımız bir krediyi hızla tüketiyoruz. Sonumuz hayrolsun.. _________________
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Eyl 29, 2010 7:29 pm Mesaj konusu:
Aynı haber devam ediyor..
Baraj altında kalacak antik kent meselesinde önce ucuz kahramanlık yapıp ardından çarkedip "abartıyorlar yok orada o kadar önemli bişey" diyen kültür bakanı .. (antik kent değil de medrese olsaydı o zaman tarih açısından önemli eser olurdu ve kaça malolacağına bakmayıp tarihi kurtarırlardı) Tarih sevgi ve saygısıyla dolup taşan aynı kültür bakanı bu "Atatürk'ün yatı Savarona'da Fuhuş" manşetli haberde de ucuz kahramanlığa soyunup, "biz onu maliyeden alırız müze yaparız, bana kalsa hemen elkoyardım" vırt zırt diyordu ya sabahtan beri televizyonlarda..
Maliye bakanı da "anlaşmayı feshederiz, uzlaşmazlarsa mahkemeye veririz" diye kahramanlık yapıyordu..
Yatı kiralayan , para harcayıp tamir eden, çürümekten kurtaran armatör şu an televizyonda konuşuyor, "Kaç kere teklif ettim kültür bakanına, ve diğer yetkililere, masrafımızı karşılayın, bunu çekelim Dolmabahçenin önüne ve müze olarak halkın hizmetine sunalım dedim ama ilgilenmediler bile.." Diyor..
Böyle de ucuz kahraman bunlar. Atatürk'ün yatında fuhuş diye bangır bangır .. Ondan sonra kahramanım benim. Heyt koçlarım benim. Kameraların karşısına geçip, alaylı yüz ifadeleriyle yanıtlıyorlar : Atatürk'ün yatını "fuhuş yuvası" olmaktan kurtarıp müze yapacaklar. Tıpkı tarihe karşı olduğu gibi Atatürk sevgi ve saygısıyla da yanıp tutuşuyorlar. Yatın işletmecisi teklif etmiş ama umurlarında bile olmamış, şimdi (gerekirse mahkemeye verip) Atatürk'ün yatını "fuhuş yuvası" olmaktan kurtaracaklar. Kahramanlarım benim. _________________
Kayıt: Aug 02, 2005 Mesajlar: 565 Nerden: TEKİRDAĞ
Tarih: Prş Eyl 30, 2010 8:42 am Mesaj konusu:
ilyada demiş ki:
Atatürk'ün yatında fuhuş diye bangır bangır .. Ondan sonra kahramanım benim. Heyt koçlarım benim. Kameraların karşısına geçip, alaylı yüz ifadeleriyle yanıtlıyorlar : Atatürk'ün yatını "fuhuş yuvası" olmaktan kurtarıp müze yapacaklar. Tıpkı tarihe karşı olduğu gibi Atatürk sevgi ve saygısıyla da yanıp tutuşuyorlar. Yatın işletmecisi teklif etmiş ama umurlarında bile olmamış, şimdi (gerekirse mahkemeye verip) Atatürk'ün yatını "fuhuş yuvası" olmaktan kurtaracaklar. Kahramanlarım benim.
Onlar kamera karşısında konuşmayı iyi biliyorlar hem hitabet yetenekleri de kuvvetli. Düne kadar kamera karşında " hem laik hem müslüman olunmaz!" diyen adamlar şimdi demokrasi timsali kesildiler. Hey Allahım ne günlere kaldık. _________________ Sakin Olmam Lazım...!!!
Kayıt: Feb 11, 2008 Mesajlar: 113 Nerden: istanbul
Tarih: Prş Eyl 30, 2010 10:01 am Mesaj konusu:
Hakikaten yazıklar olsun bize, biz gibi düşünenlere...
İlyada'nın yorumlarına can-ı gönülden katılıyorum.
Söyleyecek çok şey var ama en önemlisi bence şudur; etrafımızdaki insanları etkilemek, onları eğitmek üzere uğraşmıyoruz. Farkımız bu...
Son referandumda cemaatin 50000 kişi ile çalıştığı söylendi...
Hakikaten söyleyecek çok şey var ama insan konuştukça sinirleniyor... _________________ 0-36500km Hyosung GT250R
0-??????km Honda VFR 800
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız