Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Eyl 09, 2009 1:19 pm Mesaj konusu:
Kivanckaplan demiş ki:
BMW almayalım hehe
Hangi marka olursa olsun hurdasını almayalım
Bmw nin diğerlerinden en büyük ayrıcalığı defalarca sökmeye takmaya müsait motordur, ötekiler gibi sökerken takarken tuttuğun yer kolay kolay elinde kalmaz. İlle de kaşıntı varsa, ille de büyük bir motorun son sahibi olmak istiyorsak, tam tersine bir BMW alalım ki, dünya para harcayıp ekonomik anlamda çok zarar ettikten sonra hiç hiç olmazsa salona vazo yapmayalım. Hakkını vermek çok masraflı ve zordur ve çok akıl karı iş değildir ama Bmw en azından yürür yani _________________
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş Eyl 09, 2009 1:30 pm Mesaj konusu:
UYARI :
Balata değitirmek için bıraktığınız motorlara , orjinalin yada Lucas balatanın parasını alıp, 30-40 liraya balatacıda çaktırıp , çakma balata takıyorlar.
Şu an piyasadaki motorların çoğunda çakma balata var. Servisler bu işe girişmiyor. Bir iki tane de buna bulaşmayan tamirci var, geri kalan herkes hem balatayı çakıyor, hem de müşteriye kötü çakıyor.
SADECE 1100-1200 LER İÇİN GEÇERLİ DEĞİL BU, İLK MODELDEN SON MODELE KADAR TÜM KURU DEBRİYAJLI BOXER SERİSİ VE K SERİSİ İÇİN. Eski, yeni tümü için geçerli.
......
*Çakma balata balans hataları yüzünden vibrasyon yapıyor.
*Vibrason yüzünden şanzıman prizdrek mili ve balata üzerindeki frezeli karşılığı aşınıyor, önce lakırtılar başlıyor, günün birinde sıyırıp atıyor. Prizdrek mili sökmüşlüğüm var, tamiri telafisi yok, değişimi için şanzıman açılmak zorunda , şanzıman içindeki sanırım en pahalı parça..
*Çakma balata demek, şanzımandan çıkan frezeli prizdirek milinin karşılığı olan yine frezeli yuvanın yenilenememesi, eski ve boşluklu olması demek. Süreci hızlandıran vibrasyon faktörüne , dişi parçadaki yenilenmeyen bu boşluk da dahil oluyor ve süreç kat kat hızlanıyor.
*Perçinle çaktıkları için, perçin kalınlığı da az buz bir kalınlık olmadığı için balata ömrü çok kısa oluyor.
*Çakma balata sert olduğu için sağlam baskı da elden çıkıyor.
*Perçinler bittiği halde balata çalışmaya devam ediyor ve göremediğiniz için ve kavrama devam ettiği için kullanmaya da devam ediyorsunuz ve perçinlerden biri koptuğunda o çapta ve o devirde dönen bu parçaların yediği haltlar debriyaj muhafaza kutusunu parçalamaya , patlatmaya kadar varabiliyor.
............
Kazık yememek için :
Balatanın takılacağı gün muhakkak orada ol.
Kendi balatanı Bempar dan yada İstanbul motordan al ve elinde balatanla dükkana git.
Motorun toplanacağı gün git.
Toplanana kadar birkaç saat bekle, başında otur çay iç.
Bunlara kıllık yapmayan tamirciye bahşişini fazla fazla ver.
Motoruna binip evine dön..
Yani :
BALATA BENDE VAR, ALMIŞTIM, BEN GETİRECEĞİM. GELDİĞİMDE TAKTIĞINIZI GÖRÜP, BEKLEYİP, MOTORUMU ALIP EVİME YADA YOLA ÇIKACAĞIM vs.. Diyebilmek gerekiyor.
Çıkan balatayı istemek de çözüm değil. Hurdalıktan çakmaya bile müsait olmayacak derece hoşaf bir balatayı çıkartıp veriyorlar, al çıkan bu diyorlar.
Ben bunları diyemem, utanırım diyenlere, demekten utananlara çakma balatayı "itina ile" çakıyorlar. Siz yenisini alıp adamın eline verseniz bile ..
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Prş Ksm 26, 2009 11:07 pm Mesaj konusu:
Borusan'a gitmeyeli 3-4 yıl oldu ama gördüklerim üzerinden konuşuyorum, ceset motoru alıp, ikinci el olarak vitrine koyup satmıyorlar.
Çoktandır gitmedim, uzaktan duyduğum tek şey çalışan kadronun birkaç kez değiştiği gibi şeylerdi, son durumu bilmiyorum pek. O dönem bu yağkafaların hepsi düşük kilometrelerde ve çiçek gibiydi. Yüksek kilometreler devirmiş olanı da neredeyse hiç yoktu zaten. Şu an , örneğin 100-150-200 binde bir makinayı alıp satılık deyip vitrine koyuyorlar mı ???
.............
V-Strom demiş ki:
Sürücülerin tümünün bu ölçüde bir bilgi setine sahip olması imkansız, öyleyse ne yapmalıyız!???
Estağfirullah..
Abi bu çok geniş bir yelpaze. Bu yelpazede 3000 km. de ve hayatı boyunca şömine karşısında bir obje olarak pırıl pırıl beklemiş motor da var, kısa süre sonra her tarafı patlayıp alanın elinde kalacak ve zaten bu sebeple satılan , profesyonelce makyajlanıp satılan motor da var.
Her iki uca yakın şeyler zaten halinden belli, çok anlamaya gerek yok. Ve bence her ikisi içinde korkmaya gerek yok ; biri binecek, öteki binemeyecek.
Başından türlü hikayeler geçmiş ve her önüne gelenin ırzına geçtiği hoşafı çıkmış bir motoru "hesaplı" olduğu için alacak kişinin yapabileceği birşey olduğunu sanmıyorum çünkü burada sorun motorda değil alıcıda. Aynı paraya bunun yerine daha ufak hacimli ama temiz birşeyi tercih edecek algı şekli yok adamda. Korkacak birşey de yok, yapılabilecek birşey de yok..
Yelpazenin ortasındaki durumlar biraz dikkat istiyor hepsi bu. Uzun kilometreler aynı motoru kullanan bir iki arkadaşla birlikte bakmak ve duygusal davranıp yanlış yapmamak için daha yola çıkmadan önce bu arkadaşların sözlerine kulak verme kararlılığında olup sakin olmak gerekiyor.
Motosiklet kaçan bişey değil. Artık 70'lerde, 80'lerde değiliz. En düşeş bir alışveriş şansını bile kaçırmış olsak benzer birtanesini yakalamak için taş çatlasın 3-4 ay bekleriz. O motoru bizden iyi tanıyan vatandaş "ık, mık, yok abi" vs. dediği halde gidip yapışmamalıyız.
Ben almadan önce sadece ilanları dolaşıp araştırma yapmıştım. İnternette genel şeyler dışında pek bilgi de yoktu o yıllarda. Sonra o arkadaşımı çağırdım, kalkıp gelmişti ve ona "bana bir motor al, senin uygun gördüğünü alacağım" demiştim. İyiki de demişim çünkü alırken 2500 lira daha ucuz olan bir motoru düşünüyordum ama o eleman neyin kaç paraya halledildiğini anlatıp beni ya 650 cc. bir motor almaya, yada gidip 2500 daha bulup şu an sahibi olduğum motoru almaya ikna etmişti. Sağolsun, varolsun..
Gaza gelebiliyoruz. Bir motora bakarken, baktığımız motor genel durumunu her gözün göreceği şekilde, şüpheye yer bırakmadan açık seçik mükemmel olarak ortaya koyamıyorsa, yanımızda o anlık gazı söndürecek, gerektiğinde "de hade len, başka işin mi yok senin" diyecek birinin olması bence çok önemli .. Çoğu durumda bu kişinin çok uzman olmasına bile gerek yok.. Herkesin görüp bir bizim göremediğimizi, görmek istemediğimizi gösterse , binip kendi makinasıyla kıyaslasa yetecek yani..
Sevgiler...CeM... _________________
En son ilyada tarafından Çrş Eyl 15, 2010 11:47 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Cum Ksm 27, 2009 12:10 am Mesaj konusu:
Yahu, yazsam mı yazmasam mı diye düşüne düşüne ..
Şüpheli durumlarda, yani içiyle dışı arasında yada detaylar arasında örtüşmeyen şeyler olduğu durumlarda kötüniyeti ayırdetmek hakkında..
Kaynak, köken araştırmasına dikkat edin. İlk sahibi kimdir, ikinci sahibi kimdir olabiliyorsa telefonda falan öğrenmeye çalışın. Hikayenin detaylarından ziyade bütünlüğüyle ve aradaki boşlukları kabaca doldurmakla, yani suyunu çıkartmadan basitçe TEYİD ETMEKLE ilgili olun.
Dürüst insanlar her konuda çok rahat olurlar. Hikayede basitçe teyid edilemeyen "boşluklar" genellikle önemlidir !
PROFESYONELCE ! makyajlanmış yağkafalar hakkında..
İsim vermeden yazayım, kimse de isim ZİKRETMESİN !!!
Güzel yurdumun üzümü, pamuğu, tütünü, efeleri, ve zeybekleriyle ünlü bölgesinde bu konuda tam anasının gözü ve "sihri" nam yapmış makyaj uzmanı bir ustası var. Makyaj konusunda, bakın tamir demiyorum, bunu bilmiyorum ama makyaj konusunda dünya çapında.. Dünya çapında derken de mübalağa etmiyorum. Geçmiş tecrübelerine bile güvenme, tereciye tere satamazsın. Seksenlik nineyi kız diye gelin eder anlamazsın, sevine sevine alır gelirsin.. O derece yani...
İkinci elde kesinlikle uzak durun..Türkiye büyük bir ülke ve başka birsürü "coğrafi" bölge var .. Hepsi bu..
cem selam
borusanıın ikinci el kısmındaki basarı aslında.
piyasaya yada yurtdısındaki fiyatlarına bile bakmak ihtiyacı duymadan gidip
sarın bana ordan su motoru kırmızısından olsun diyebilecek tuzu kuru musteri sayılarının epeyce yuksek olmasından.
bu tip musteri
ilk yılında 1100 alıyor misal. 3 sene sonra makyajlanında eskisini verip yenisini alıyor eskisini kaca aldılar yenisini kaca verdiler keklendimmi vs gibi kaygıları olmuyor amac cillop bmw markalı motora prestij amaclı binebiliyor olmak.
1150 cıkıyor ilk hafta amcalar gene orda 1100 leri verip 1150 lerinialıyorlar.
1150 makyajlanıyor su yeni kasa ile degiselim diye gene ordalar.
1200 cıkıyor gene aynı hikaye.
isin enteresanı bu motorlar genelde sahip olma gudusu ile alınmıs sahibinin imkanları neticesi cogunluk villanın kapalı garajında rutubetten vs den uzak.. yeri geldiginde kahyaya bahcevana haftada 1 bahceye cıkarttırılıp calıstırtılmıs makinalar.
dolayısı ile kofte cıkma ihtimalleri cok ciddi oranda dusuk kalıyor
sebep bu yoksa servisin ustun yetenekleri vs degil.
yeterince beklenirse ucbes bin km de 1100 ler bile bulunabilir diye dusunuyorum.
gerci bu tip ikinci ellerin kaymak tabakası anında yagmalanıyor ama digerleri de piyasadaki kofte olmayan normal yasıtlarına gore her zaman bir ust sınıfta oluyorlar. _________________ Egemen Ergel
Honda Foresight 250 - pirpir
İstanbul
www.webevi.com
Deneyim hicbir zaman yanilmaz, yanilgiya düsen yalnizca kendi
sonuçlarini doguran ve nedeni deneyimleriniz olmayan kararlarinizdir.
Kırılmış , kaynakla tamir edilmiş öntakımlarla ilgili bir mesaj var. İkinci el motorlarda ön takımda sadece darbe izleri aramayın. Fazla pırıl pırıl ise, boyası çok temiz, lekesiz , yeni gibi öntakımlara da dikkat edin. Kırılıp sıfırı takıldıysa sorun yok. Ama boyanmışsa, sıfır olmadığı halde boyası sıfırsa, kumlanmış ve boyanmışsa...
Advrider daki , siyah blok yapmak için yepyeni, sağlam motoru parçalayan, sonra siyaha boyayıp toplayan arızalar sadece orada var. Türkiyede kimse güzel gözüksün diye öntakımı söküp , keçeleri, burçları , plastik yatakları, ıvırı zıvırı komple söküp dağıtıp , ve rengi de aynı olsun , boyası da orjinal olsun diye kumlama + elektrostatik toz boya ve sıcak fırın olayına girmez. Yani deli değilse..
Kırıklar atılmıyor. Nereden çıkarsa çıksın, kimden çıkarsa çıksın atılmıyor. Orta yerinden üç parçaya ayrılmış olanları bile kaynakla doldura doldura tamir ediyorlar. Bu derece profesyonel boyama işçiliğinden şüphelenin. Bu derece güzel boya işçiliği bunları gizlemek için..
Kayıt: Sep 13, 2010 Mesajlar: 95 Nerden: İ Z M İ R
Tarih: Sal Eyl 14, 2010 3:07 pm Mesaj konusu:
Emeğine,Yüreğine,Sabrına sağlık.
Benim gibi bir 1150 RT alma arifesindeki birine nasıl yardımcı olduğunu anlatamam. _________________ Türkler para gibidir.
İçlerinde ATATÜRK yoksa sahtedir......
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız