Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 2535 Nerden: İstanbul
Tarih: Sal Eyl 13, 2005 8:55 am Mesaj konusu:
En çok yapmak istediğim gezilerden biriydi bu Suriye gezisi!! ne güzel yapmışsınız, ama okumaya başlar başlamaz bitti nolur çok çok yazın çok çok resim koyun büyük bir açlıkla bekliyoruz. _________________ Ümit Yayla
İstanbul
Kayıt: Oct 23, 2004 Mesajlar: 1547 Nerden: istanbul
Tarih: Sal Eyl 13, 2005 7:23 pm Mesaj konusu:
selamlar . tekrar klavye basindayiz . inanin kendi kendime bunu nasil yaptigima bende sasiriyorum . cunku oldum olasi mektup yazmayi sevmezdim , telefon etmeyide . simdide mail lesmeyi . hayatim dogaclama , esintiye gore akar . oturacam ince ince anlatacam mumkun deyildi ama her ne olduysa simdi zevkle yapiyorum . ilham geldi ...bana birseyler oluyor...tutmayin beni tarzi costum anliyacaginiz .
iste herkez icin basit bir anlatim olan sey benim zaviyemde boyle ceryan edip ancak gerceklesebiliyor .
ihtiyarliga taktigim falan yok gayet genc hissediyorum . hamdolsun guc kuvvette yerinde . tasi siksak suyunu cikaririz ( massallah deyin ) ancak aynaya baktigimda genc birini gormuyorum . buda acayibime gidiyor . rabbimizin ucuk isleri .
amblemlerin calinmasini , oralari dolastiktan sonra biraz masum bir hareket gibi algiliyorum . cocukca yapilan bir hata gibi . ben hakkimi helal ettim .gule gule tadini cikarsin ve birgun yalnisini anlasin , pisman olsun insallah . muhtemelen ya kolye falan yapar veya arabasina bisikletine falan biryerlere yapistirir . ihtimallerin en sevimsizi satmasi ama ben zayif goruyorum bunu .
evet suriyedeyiz . bizi halep yoluna cikaran , deli gibi suren hinca hinc dolu bir mersedes in arkasinda dolu dizgin belcikali gurubu geciyoruz . adamlar yumak gibi gurup halinde birbirlerine cok yakin seyrediyorlar . hizlari yavas . trafikten epey tirsmis gibiler . ancak domino taslari gibi allah gostermesin birine dokunsan hepsi gidecekmis gibi seyrediyorlar . gecerken selamlastik .
yollar genis ve arizasiz ( yada cok az arizali ) . fakat cogu yerde cizgi falan yok . trafikte 1. kural hic bir kuralin olmamasi 2. kural ise yol kapanin . 3. kural ise mutlaka herhangi bir durumda , herhangi bir sekilde bir aracin yanindan gecerken sinyal verilmesi . hepsi bu kadar. bu durum bizde olsa cok daha fazla kan akar . cunku bizim tabiyatimiz biraz cakal . inatlasiyoruz , bastiriyoruz . adamlar yumusak mizacli . herkez herkeze hemen yol veriyor , inatlasma yok . trafigin kendine gore bir mantigi var . anlamasi uzun surmuyor . ansak sol seritte dolu dizgin giderken yavaslayip duran bir kamyon veya u donup uzerine gelen bir arac yada tersten yara yara gelen biri daima karsilasabilecegin turden olaylar . onun icin gece binmeyin dediler . geceliyin gorduk araclarin yarisi isiklarini yakmiyor . daha iyi goruyorlarmis . acik deniz seyreden gemi misali .
dedigim gibi insanlari cok guzel . temiz yuzlu iyi insanlar . mutemadiyen selamlasma ve sevgi gosterileri var . hele turkiyeden geldigimizi anlayinca muhabbetleri dahada artiyor .
halebin varoslarina gelince milletin cuma namazina gittigini gorduk . ben her nekadar seferi adama cuma farz deyildir desemde sermet aga birazda meraktan olsa gerek yol ustundeki buyukce guzel bir camiye daldirdi . benim derdim biliyorum vaazlari hutbeleri cok uzun oluyor . geliyorlar . sermet agada benden sabirsizdir ha . var gel hesab edin siz durumu . onu dik rampa bir yer . azlolduktan sonra kasklarimizi aldik ( muhafaza etmek icin koymuslardi bir yere . her yerde yardim icin can atiyorlar ) ve atbindik .
halepte cok turk var . sanki herkez turkce konusuyor . oyle kıro turkcesi deyil . istanbul turkcesi ( her ne demekse )
uzaktan halep sari bir sehir olarak gorunuyor . boyle gorunce ben ulan dedim yine medeniyetin irzina gecilmis bir beldeye geliyoruz galiba . salak yapilasma , eyri buyru gecekondu gibi les vs.
ama yaklastikca o sari rengin pis kotu deyil yapilarda kullanilan tasin rengi oldugunu anladik ...neffis ... muhtesem ... arkadaslar suriyede muazzam bir tas medeniyeti hakim . eski yeni , apartman veya deyil , modern yada klasik her turlu bina tas ile yapiliyor . hem ne iscilik . cilgin detay . cok guzel . aslinda sui zan etmememiz lazimdi , cunku yolda gordugumuz yapilasmalarda bu formatta idi . ve namaz kildigimiz cami ki buyuk yeni bir cami oda oyle . nefis detay iscilik . birde bizde ustasinin kalmadigi ( eski rum ustalar yapardi ) nefis desenli renkli mozaik karolar dehset bir iscilikle her yerde . abartisiz cam gibi ek yerleri belli deyil harikulade .( bir tek ortakoyde bir ermeni usta kaldi galiba oda en kotu orneklerini elini opene veriyor )
sehrin guzelligini gorunce sinirda hayal meyal kulak misafiri oldugum iki kisinin konusmasi aklima geldi . teki oburune " ne yapacan , ne gorecen olda yahu . tas binadan baska hic birsey yok . italyayi gordunmu italyayi ayni oyle . hicbir sey yok " diyordu ...
halep cok guzel bir sehir ...
bir yerde durunca hemen ilgi odagi oluyoruz . cuma gunu burda tatil vede iyiki biz tatil gunu memlekete girmisiz diyorum is gunu trafigini gordukten sonra .
bir tatlicida molalaniyoruz ...beyler o ne tatlilar ...ne kadar yersen ye girtlagi yakmayan vede lezzetli , ustune basa basa bir daha soyluyorum lezzetli ...limitsiz alabilirsiniz...biz simdiye kadar tatli matli yememisiz...tatlida lezzeti tanimiyormusuz...ki burasi bas alti dediler ...
tatlicinin onunde iste halepli turkler ;
arkadaslar suriyede kursunsuz benzin var ... ancak oktani dusuk diye uyardilar , gerci biz tedarikli idik oktan yukseltici katkilarimiz vardi yanimizda . ordada var ama neudugu belirsiz markalar . benzinciye geldigimizde ayri bir matrak . ben dersimi calismisim ; hem arapca yazilisinida gostererek " benziin bi duuni rasass " diye iki kere bastira bastira soyluyorum , adam bana biyikalti pispis gulerek " unleeded unleeded " diye pompayi gosteriyor . bakiyorum hem arapca hem ingilizce yapismali bir naylon uzerinde yaziyor . aklima medeni? adamla dalga gecen yerli halkin resmedildigi komedi filimleri geliyor . yinede serde evhamli uyuzluk varya pompayi dayadiginda bir kere daha teyyit ettiriyorum . adamlar ne dusunmustur acaba . bilmemek daha iyi.hakan ın gittigi zaman yokmus dogrudur . cunku yeni geldi dediler . bazi benzincilerde de " mırra " denen bir cesit koyu kahveyi ozel kulpsuz fincanlarinda azar azar ikram ediyorlar . hazmada iyi geliyormus . cok kuvvetli bir sey . tat cesitlemesi var . sermet aga sevmiyor ama benim cok hosuma gitti . aromalida . ozel karakteristik cezveleri var kapakli ince belli kapagin ustu sivri . her yerde ikram ediyorlar . para almiyorlar bundan . ikramlik . biraz koyuyor atiyorsun , istiyormusun diye soruyor istiyorsan biraz daha koyuyor . her seferinde azar azar atiliyor .
imdii biz zannettik tikii halepten asagi bosa atacaaz samda kontak kapatacaaz . yani okadar kolay gayet basit .taabii . bekle aynen oyle ...
kardesim asagi yukari 400 KM de firtinada kontrayla gidilmezki !!!.....
gelince ogrendik siddetli ruzgar mevsimi imis ... akdeniz tarafindan mutemadiyen araliksiz ritimsiz duzensiz devamli calkalayan soklar yapan dinmek bilmeyen bir firtina . yol boyunca kenardaki koca agaclar yatay buyumus . sadece dallari deyil govdeleride sac gibi dalgalaniyor . surekli dayak yiyoruz . ( bu arada dunyanin en kotu kaski schuberth c2 . 1 kilo 710 gram . en iyi kask ise en hafif olani kesinlikle ) sama kadar bu boyle . + birde buradaki trafigi dusun . her an birinin altina girip game over olmamasi icin baya efor sarfettik .
yol boyunca km lerce yanda birlikte seyreden bir kanal , sira agaclar ve piknik yapan ahali . gorulmeye deger bir panayir yeri gibi . izgara kokulari burnumuza geliyor . enteresan olan yerde akan su kanali boyunca ( ince bir kanal ) buda yolla devam ediyor .
nihayet ( firtinadan dolayi ) mola zamani . hamaya geldik . burasida fena deyil . ama halep gibi deyil . tatil gunu yollar acik . az trafik . sehir merkezinde guzel bir lokalin onune park ediyoruz . ilgi duyan fakat dalga gecen bir gurup gencle teker teker resim cektirip ( cep telefonlari ile cekiyorlar . belliki hali vakti yerinde cocuklar . sac traslari falan baya bir ozeniyorlar ) motoru kurcalamamalarini sagladiktan sonra bende iceri giriyorum . buralarda kadinlarda erkeklerle birlikte nargile iciyor . bizde yeni diyebilecegimiz bir sey oda gencler arasinda . oturdugum yerden asagilarda akan su ve karsi kiyidaki eski donen degirmen manzarsi cok hos .
arkadaslarin mesrebi genis . oturdugumuz yerde daha cok ailece veya arkadasi ile cift cift gelmis insanlar var . gorus alanimin sag kosesinde huzursuz kipirdanmalar algilayinca donup baktim ; iki yada uctu galiba ciftin oturdugu masadaki hatunlardan teki foto almasi icin kendisine bakmami isaret etti , bende saskin belli belirsiz bir tebessümle mukabele ettim . akabinde arkasi bana donuk olan hatun donup "you are very good " dedi . simdi bunlar genc-orta yasli aileler . her hallerinden belli . hemen kafamda bir mizansen canlandi ; ayni sey bizde olacak olsa hasbel kader , once hatun ucar camdan disari dereye arkasindan motorlari ile bu zibidi yabancilar . sermete yazik olurdu hicbir gunahi yok cunki
neyse ordanda kazasiz belasiz ayrildik tekrar vurduk yola da....yahu bu fitina iyice kotulesti cok daha zorlanmaya basladim . bakiyorum sermete o daha iyi gibi . cantalar diyorum . bendekiler kocaman koseli . daha cok savuruyor da hakimiyetim bi turlu oldu . yorulduk tabi . de ............ sermeti nasil kiviriyor . isin sirri istanbuldan beri bakmadigimiz motor yaglarina bakmak aklimiza gelince ortaya cikiyor . molada boynuma astigim kulakligi taktim zannediyorum fakat takmamisim ;
iste yag kontrol ve sermetin sigara molasi ;
motorlar hic yag eksiltmemis . benimki daha yeni km az 200cc kadar hepi topu . sermette o da yok . halbuki bmw uyariyor eksiltir diye . 30-35 binde eksiltme bicak gibi kesilir ve performans modifiye edilmis gibi artar demisti r.barutcu . bu performansin uzerine ne artacak artinca nolacak merak ediyorum dogrusu .
humusa geldik . burasi hamadan sanki biraz daha guzel bir sehir . benzin alip motorize trafik polisleri ile muhabbet ettik . burada polislerin altinda 4 silindirli ciplak motorlarin ruzgarliklisi var . yarim grenaj gibi .
daha cok suzuki , honda . her kavsakta bir polis mutlaka var . ama hicbirsey yapmiyorlar .
sama yaklasiyoruz aksam olmakta ruzgar canimiza okumus . kramplar girmek uzere , trafik coklu bilgisayar oyunundaki gibi ve arabalarin cogu far kullanmiyor . dag ile tepe arasi bir tepeden kivrila kivrila inip alaca karanlik ve karanlikta sama giriyoruz . cok buyuk bir sehir . hafta sonu mafta sonu ama yogun trafik ( bunu is gununu gormeden soyluyorum . is gununu kiyaslamali olarak soyle soyliyeyim ; istanbulun trafik sorunu yok ) bir ara bir catalda sermetle ben ayri yola sapar olduk isi dogrultana kadar nasil diim suriye ruleti idi .
bir iki muhtemel bilici namzetine carlton oteli sorduk ama nafile . bu sirada sermet arapca vatandaslarda ingilizce bilmeyince , turkceyi secici ve yavas kullanarak sansini deniyordu ki tavsiye edilmez . bende hedefe varmis olmanin sevinci ve sarhoslugu icinde bildigim arapca kelimelerle muhabbete dalinca arkadas stres yapti . nihayet oteli bilen bir taksi bulup takip ederek vardik ...
daha once dedigim gibi bizi ugurlayan arkadaslardan ikisi sanayi fuari sebebi ile bir gun once buraya gelmislerdi ve bizi karsiladilar . onlar istanbulda ugurladi , samda karsiladi . cok hos ...
tabii hemen girgir sohbet yol raporlari cok guzeldi .
bu arada belirteyim redbull la ayakta duruyoruz .( istanbuldanda yarim uykular ) gerci uyku ihtiyaci yok ama damarlarda kan yerine kafein ve adrenalin dolasiyor . firtina da 400km kontra ...yorgunuz ...
Kayıt: Oct 11, 2004 Mesajlar: 330 Nerden: istanbul
Tarih: Çrş Eyl 14, 2005 4:25 am Mesaj konusu:
Oğuzhan abi çok eğlenceli bir anlatım bu ya. Trafik polisleri ellerinde o garip ve işlevi belirsiz çubukları tutuyorlar mı hala? _________________ Selim ERDOĞAN
Kawasaki KLR650
Two roads diverged in a wood, and
I took the one less traveled by,
And that has made all the difference.
Tarih: Çrş Eyl 14, 2005 5:47 am Mesaj konusu: Ceyyid
Ceyyid, ceyyid maşaallah.
Oğuzhan ağabey, bu ikiteker forumları sana da uzun gezi yazısı yazdırabildiğine göre, demek ki çok etkili ve çekici.
Bu anlatım tarzı da çok hoş olmuş ama, ölünce "game over" olmadığını iddia edenler de var.
Alıntı:
her an birinin altina girip game over olmamasi icin baya efor sarfettik .
Halep'de o kadar Türk görünce şu deyiş aklına gelmiştir herhalde:
"Ardul felati meal a'dai fincanun, semmul khiyati meal ahbabi meydanun*"
Hama ve Humus'a gittiğinizde, 80'li yıllarda şehirlerin topçu birlikleri tarafından sarılarak imha edilmesi suretiyle gerçekleştirilmiş olan katliamın izlerine rastladınız mı?
* Düşmanlarla birlikte olunan geniş bir mekan, fincan gibidir; dostlarla birlikte olunan bir iğne deliği meydan yeri gibidir.
Kayıt: Oct 23, 2004 Mesajlar: 1547 Nerden: istanbul
Tarih: Çrş Eyl 14, 2005 9:44 pm Mesaj konusu:
evet hakikaten cok guzeller ...
arkadaslar resim neki . fani zahir bir anlik yalan yalnis bir goruntu parcasi . insani aldatir bunlar ... gonlum elvermez size bunu yapmaya . hem ne demisler " gordugunun yarisina inanma " ... daha sonra bu ozdeyise bir takim hurafe ekler de olmustur kulak asmayin .
evet arkadaslar polislerin elinde o aksesuarlar hala var ve bir ise yaramiyor . zaten hic bir kontrol yok . kamyonlarin hadsiz istihab larini bir gorseniz apartman gibi yukluyorlar . yanindan urkerek geciyorsunuz , basiniza yikilacak gibi . keske cekse idim . yonetimin halkini hic kasmadigi her halden belli . mesela bir suuda gitseniz kati devlet otoritesini iliklerinize kadar hissedersiniz . burada tarz saldim cayira mevlam kayira . sakin yuce devletci oldugumu sanmayin . ombudsman muesseseleri fonksiyonel olarak calisir sekilde memleketimizdede kurulur en yakin zamanda insallah .
o yasanan kabuslarin izlerini goremedik . ama hafiz esadin resimleri hala var . oglu simdiki bessar akli basinda birine benziyor . nitekim doktor olmasindan da belli . muhtemelen diktatorya varisi olarak dusunulmedi . yoksa doktorluk deyil baska birseyler tahsil ettirilirdi . ama kaderin cilvesi . adam simdilik akilli gidiyor . babasinin batirdigi gemiyi cikarip yuzdurmeye calisiyor .
otelde kaldigimiz her iki gecedede dugun dernek davet vardi . bahcede cardak alti gibi bir bolum var aksamlari disaridan gelenlerde oturuyor yiyor iciyor , buradan otel girisini rahat gorebiliyoruz . sam sosyetesi luks arabalarla geliyorlar . grand faca beyler , dekolte hanimlar dokuluyor . ancak asagi yukari her dekolte hanimin yaninda birde - yine gayetsik - tesetturlu hanim var . gec saatlere kadar darbukali marbukali kivrak muzik devam ediyor . gidip bakmadik ama bayagi dagitiyorlarmis . keske baksa idim . daha cazip geyiklerle mesgul oldugumuzdan herhalde . aslinda merak ettigim bu kadar faca takiliyoruz dagitalimmi yoksa dagitiyo gibimi yapalim noktasinda tercihleri ne oluyor . disariya gelen ses bir daha toparlanamamacasina gibi cunku .
S S T = spastik sam turu ;
ertesi gun cumartesi ( is gunu , bizdeki pazartesi gibi ) ve biz kahvaltidan sonra ( humuslari , zeytinyaglari ve zeytinleri cok guzel ) resepsiyonda gidilecek yerlerin arpca listesini yaptirip , bunu okuyabilecek bir taksici bulmak temennisi ile yola ciktik . kisraklar uzerleri ortulu dinleniyorlar . genc bir adama rasgeldik okudu . muhtemelen pisman da oldu . butun gun boyunca o koca sehirin bilmiyorum kac kere altini ustune getirmisizdir . hemde bu trafikte .arabalarin hepsi burusuk .. ne?? rafik ? tii ... neyazikki tanimlamiyor . artik sonuna dogru adam baya bi huzursuz olmaya basladi . bu kadar calismaya alisik deyiller herhalde . emekliligini istemistir .
azizim insanlarini ve icinde yatan mubarek zevati kirami tenzih ederim ama .... sam berbat bir sehir . simsiyah , kirli , siyah ve kirli gri nin tonlari . renk yok . bogulmus bir azman .
suriyeye gitmeyi dusunen arkadaslara tavsiye eger manevi ziyaretleri dusunmuyorlarsa sama hic ugramasinlar . turistik dag kapisindan girisle lazkiye halep cilvegozunden cikis . 2 gun 1 gecelik bir turla 50$ da vermezler , sinirda gunubirlik vize ilede gayet basit isi halledebilirler .
nereleri gezdik . tabii camii emevi ;
cok buyuk bir yapi . avlusu dahil ayakkabi ile sokmuyorlar . ancak bu kocaman avlunun sadirvaninda abdest alacak sadece iki musluk calisiyor . yukaridaki son fotoda caminin arkamizda gorunen kismi , avludan buyuk giris kapisinida iceriyor , ayni katedral gibi . avluyu cevreleyen diger 3 kenar kemerli tipik arap mimarisi . caminin disinda eski roma kalintilari var . oradan alinan bircok sutun ve sutun basi burada degerlendirilmis .
ve camiin icinde bir peygamber ... yahya a.s. ...
ic avludan girilen bir bolumde hz. husseyin ra. basi defnedilmis . cok iranli var kadin erker karisik buyuk cemaat guruplari . disariya goguse toplu halde vurulmasindan dogan boguk etkileyici ritmik sesler geliyor . iyi kaptiriyorlar . iyi muzik olur .
caminin hemen yaninda cok buyuk bir osmanli carsisi var . hamidiye carsisi . bizdeki kapali carsi gibi . dolasirken sermet hediyelik sedef kakmali kutular aldi . bende bagaj sorunundan dolayi ( sermet in birkisim yuk te bende ) ayni tur bardak altliklari aldim . cok guzel cok ucuz .
carsi pazarin muhteviyati gayet mutevazi . bizim 70 li yillarin mahmutpasasi gibi
eveet simdi biraz ucuk takilalim , sehirde maddi manevi irtifa kaydedip alin size tepelerde bir yer ...
muhiddini arabi hazretleri ...
gordugumuz kadari ile buraya bayagi entellektuel tayfa da takiliyor .
baska peygamber efendimizin torunu seyyide zeynep turbesi ; burasi irakta kerbeladaki 2 ve samaradaki ehlibeyt turbeleri ile ayni formatta , altin kubbeli , içi bizote desenli kesme kristal ayna doseli sultan abdulhamit eserleri . 84 de onlari gormustum . icine girince cok hos mucevher icine girmis gibi oluyorsun . peygamber sevgisinin tezahuru .
diger gezdigimiz turistik yerlerin daha cok resmi vardi fakat gumrukte takildi , inek icti , daga kacti vs.
velhasil otele geldigimizde taksiye kac para verdik bilin bakalim ???
350 papel ... buda = dir ~ 7 $ ...
Tarih: Prş Eyl 15, 2005 6:21 am Mesaj konusu: Muhyiddin.
"Vahdet-i vücud*" ekolünün önde gelen lideri, eserlerinin herkes tarafından okunmaması gerektiği, yanlış anlaşılabileceği bildirilen Muhyiddin-i Arabi'nin;
"SİN ŞIN'A GİRDİĞİNDE" diye bir ifadesi yazılı bir levhaya Şam'da rast geldiniz mi?
Zamanında anlaşılmayan bu ifade, sanırım Yavuz Sultan Selim (SİN) Şam'a (ŞIN) girdiğinde anlaşılabilmiş.
Çünkü o ifadenin harflerinin değeri cifir hesabı ile Yavuz Selim'in Şam'a giriş tarihine işaret ediyormuş.
*Vahdet-i Vücud: "La mevcude illa Hu", yani aslında Allah'tan başka varlık olmadığını iddia eden bir düşünce akımı.
Valla abi ben daha gencim bu kelimelerin bir kısmını çözememiş olsamda resimler ve diğer türkçe kelimelerden anladığım kadarıyla epey eğlenceli bi o kadarda zorlu bir yolculuk olmuş. Çok büyük keyifle okudum. Ellerine ve o büyük yüreğinize sağlık . Umarım dönüşü de okuyabiliriz. Saygılarımla!! _________________
Kayıt: Oct 11, 2004 Mesajlar: 330 Nerden: istanbul
Tarih: Prş Eyl 15, 2005 11:56 am Mesaj konusu:
Ben gittiğimde bayramdı. Bir çok yerde portatif lunaparklar kurulmuştu. Atlıkarıncalar, dönen sandalyeler, salıncaklar. İşin ilginç yanı bunların hepsi kol gücüyle çalıştırılıyordu. Yüzlerce çocuk 1930'ların teknolojisiyle eğleniyor. Suriye'ye gitmek bazı açılardan zaman yolculuğu yapmak gibiydi de benim için. Devam ve ayrıntılı devam lütfen... _________________ Selim ERDOĞAN
Kawasaki KLR650
Two roads diverged in a wood, and
I took the one less traveled by,
And that has made all the difference.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Yardım
Arama
Kullanıcı Grupları
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın
Giriş
ama okumaya başlar başlamaz bitti 
nolur çok çok yazın çok çok resim koyun büyük bir açlıkla bekliyoruz.
HAYAT INSANIN BAYA VAKTINI ALIYOR
