Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: Jul 25, 2003 Mesajlar: 506 Nerden: Zonguldak
Tarih: Sal Tem 27, 2004 2:55 pm Mesaj konusu: az gittik uz gittik dere tepe düz gittik...(14. son gün )
her tarafta kar var.. ahmetlerin evde ailecenek oturmuşuz motor geyiği yapıyoruz. motor muhabbeti benim hanımı bayıyor tabi.ahmet yazın doğu kdz turu yapalım gelirmisin diyor . hasbel kader gelirim diyorum ama hiç umudum yok. hanımdan kesin izin alamam( kılıbık erkek durumları) orada olur diyorum ama hanım en azından 1000 adet içerisinde motor olmayan tatil programı yapmıştır.
böyle atıldı temelleri doğu kdz diye çıktığımız turumuzun temelleri. ahmetin çocuk yok tabiki tuzu kuru.
ne ise antin kuntin ettim aldım izni. hanımla çocuk tatilde ana babasının yanına gidecek. tümer motorun üzerinde türkiye turuna.
son 2 haftaya kadar tur planlarını hep ahmetle beraber yapıyoruz. aklımızın bir köşesinde zeki yi de çağırmak var ama nedense hep unutuyoruz. ahmet le hergün görüşüyoruz ama zeki uzakta . gözden ırak olan gönülden de ırak olur tabi.
son 10 gün kala zeki ye telefon edip çıtlatıyorum durumu hemen atlıyor projenin üzerine. oda diyor hanımla papaz olacaz diye ama mutlaka geleceğim diyor.
forumada yazıyorum bizimle gelmek isteyen varmı diye . oradan da oltaya hilhan (hakan) takılıyor oluyoruz 4 motor 5 kişi.
ekip şöyle;
ahmet - fatoş gümüş (2003 model xt600e) sırf bu tura çıkmak için xt600 e aldı. orjinal motoru bandittir. biz ona zaten "banvit ahmet" deriz aramızda
zeki kocakulak (2004 model xl200) zeki aslında spor turing cidir. 2000 model vfr 800 üzerinde bayağı yol tepmiştir. dağlarda gezip tozmak için yeni aldığı xl200 ü ile katılıyor aramıza.
hakan ilhan (1998 model f650) hakan ile daha önceden akçakoca kampında tanışmıştık. o yüzden yabancı sayılmayız. oda geçmiş yıllarda niyet ettiği ama gerçekleştiremediği kdz turuna bu sene vakit ayırabiliyor.
ben ( 1997 model xt600e) hasbelkader tura katılmış olan ben 1.5 senedir xt600 ümle dağlarda yanlız kurt gibi geziyorum. motorumun bakımları tamdı ama tura çıkmadan önce performansı hakkında şüphelerim vardı.
tura başlamadan önce rotamızın kaba hatlarını çiziyoruz. ana hatları ile kütahyaya gidilecek. ahmet kapadokyayı görmek istiyor, zeki kaçkar, ağrı dağı ve ince burunu.
hakan bir tercih yapmıyor. ben de herkese uyarım diyorum.
3 temmuz cumartesi basıyoruz marşa, gidiyoruz marsa yok yok kütahyaya canım... _________________ Tümer Tombuloğlu
http://ruzgarinbabasi.wordpress.com/
En son ruzgarinbabasi tarafından Cmt Eyl 25, 2004 12:56 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 7 kere değiştirildi
Kayıt: Mar 31, 2004 Mesajlar: 741 Nerden: istanbul
Tarih: Sal Tem 27, 2004 3:04 pm Mesaj konusu:
Hay allah, tam keyifle okumaya başlamıştım merakla beklediğim turunuzun raporunu, neyse yapacak bir şey yok, bekleyelim görelim _________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Bir hızla başlamıştım okumaya... zınk bitti
Yarını bekleyeceğiz başka çaremiz yok ama resimleri de unutmayın da gözümüz de doysun bu güzel yazı ile birlikte
Kayıt: Jul 25, 2003 Mesajlar: 506 Nerden: Zonguldak
Tarih: Çrş Tem 28, 2004 10:07 am Mesaj konusu:
1. gün 0-305 km:
cuma akşamı saat 18:15 de hanımla bebeyi otobüse bindiriyorum. her sene beni bırakıp giderlerken bozulurum bu sene pek fazla koymuyor okullar kapanır kapanmaz tatile çıkmaları. hehehe çünkü bende onların gitmesi sayesinde istediğim turu yapabileceğim. çantalar falan daha önceden hazırlanmış evde bekliyor. ancak son bir kontrol yapacam. daha önce kdz turu yapanların tecrübeleri üzerine topcase imi almıyorum. ancak ahmetin topcase i küçük olduğu için ve iki kişi oldukları için benim case i istiyorlar. "bak olm ahmet tap kase mi kırarsan ödedirim sana" diye tehtit savurarak veriyorum topcase i.
bende geziye iki soft case ile çıkıyorum. malesef ikiside üste konan cinsten. napalım side case bulamdım uygun fiyatlı böyle oldu işte.
ahmetler akçakocada topcase i motora takıyorum içine motodetail marka louis den aldığım soft top case cuk diye giriyor. gene louis marka diğer soft topcase i de ona bağlıyorum. saat 21:00 gibi kçakoca ya gidiyorum. akşam orada kalcam sabah erkenden basıp gitcez. yol 35 km.
ahmet evin bahçesinde motorun üzerinde side caselerin daha stabil durması için motorun üzerine bir takım parçalar ekliyor. topcase i ve taşıma demirini veriyorum. onun top case in taşıma demirini benim motorun üzerine takıyorum.
sabah kadar mışıl mışıl uyuyorum (hatta horladığım bile söylenebilir)
sabah 6:30 da kalkıyoruz. toplanıp 07:15 gibi yola ancak çıkabiliyoruz. ahmet le eşi motorda bayağı sıkışıyorlar. eeee ne de olsa iki kişiler malzemeleride fazla. ahmetin uyku tulumlarını kütahyaya kadar ben taşıyacam.
motorun sabah yola çıkarkenki hali şöyle arka planda ahmetin annesi dua falan okuyodur sanırım
ilk benzincide lastiklerin havasını kontrol ediyoruz. 90 km civarı bir hızla düzceye oradan da otobana giriyoruz.
otobanda yeni açılan berceste de ilk molamızı veriyoruz. motorun üzerinde olmasak açık büfe kahvaltıya dalcaz ama bu sefer sdece domates çorbası ile idare ediyoruz.
otobandan adapazarında çıkıp pamukova istikametine doğru gidiyoruz. yollar boş sayılır. adapazarı pamukova arasındaki virajlı yollarda araç konvoylarını uygun hızlarda geçiyoruz. bize çok imreniyorlardır eminim.
bozöyük e 3 km kala benzinciye girip benzin alıyoruz. soğuk bişiler içiyoruz.
atlıyorum motora benzinliğin çıkışına doğru ilerliyorum. allah allah bi gariplik var motor yalpalıyor ön teker istediğim yöne nazlanarak dönüyor. durup kontrol ediyorum.
dakika bir gol bir önlastik patlak en korktuğum şey başıma geliyor . allahtan dağ başında falan değiliz.
vede hızlı giderken patlamadığı için dua ediyorum.
ön lastiği söküp ahmetin motora atladığım gibi bozüyüke gidiyorum.
malesef sübap kopmuş. tamiri çok zor ama imkansız değil. yanımda yedek iç lastik yok. olm tümer niye unutuyosun evde onları. olacak şeymi.
3.5 saat sürüyor bi iki denemeden sonra lastik tamir ediliyor.
çok vakit kaybettik. ama yolda olduğumuza şükrediyoruz.
kaybettiğimiz vakiti kazanmak için olsa gerek hızımızı biraz arttırıyoruz ve eskişehir inönüde radara çarpılıyoruz. hızımız 102 km/h.
83.100.000 TL ceza makbuzumuzu alıyoruz elimize. en çok koyan taraf ceza makbuzundaki suçlunun imzası kısmını imzalamak oluyor.
14:30 gibi kütahyaya varıyoruz. zeki bizden 2 gün önce gelmişti. onu arıyıp çadırının yakınına bir yere kuruyoruz çadırımızı. rastladığımız arkadaşlarla sohbet edip. yeni xt660 ları test ediyoruz. yavaş gitme yarışına katılıyor ahmet ile zeki. ben pas diyorum.
yamaha servisinde ön iç lastiği değiştirtiyoru ve yedek arka ve ön iç lastik alıyorum. servis sadece malzemenin parasını alıyor işçilik parası almıyor vede harıl harıl cruiserların yağını değiştirmekle meşgul oluyorlar. yağ değişimi için para bile almıyorlar. yamaha servisine buradan tekrar teşekkür ediyorum.
kütahyalı arkaşımız duygu ailecek bizi ve motor festivalini görmeye geliyorlar. yanlarında bir sürü yemek. çok güzel bir akşam yemeği yiyoruz. yemek ten sonra ne demişler. ya yan gelip yatacan yada kırk adım atacan.
zeki, ben, hakan gölün oraya doğru bir gece yürüyüşü yapıyoruz.
ahmet ile fatoş havlu atıyor. çekilişi dinliyorlar. filinta lar gurubundan abilerimizi görmeyi çok istiyorum ama o hengamede unutuyorum.
00:00 gibi yatmaya gidiyorum. çadıra yattığımda etraftan sadece insan sesleri geliyor. ancak gece yanımdaki çadırda bir aslanın yattığını farkediyorum.
aman yarabbi one gürültü öyle. sabah kim olduğunu soruyorum. yavaş gitme yarışında start veren hakemin olduğunu söylüyorlar. maşallah ne ses var diyorum içimden:)
Kayıt: Jul 25, 2003 Mesajlar: 506 Nerden: Zonguldak
Tarih: Çrş Tem 28, 2004 10:29 am Mesaj konusu:
arkadaşlar,
lütfen kusuruma bakmayın. böyle bölük pörçük oluyor ama öğle arasında ve akşam mesai bitiminde yazmaya çalışıyorum raporu. bide mümkün olduğunca ayrıntılı yazmaya çalışıyorum. o yüzden parti parti gelecek gezi raporu. sizde raporu takip ettiğinizi küçük sorular ve yorumlarla belirtirseniz bana da ilham verecektir bu. _________________ Tümer Tombuloğlu
http://ruzgarinbabasi.wordpress.com/
Kayıt: Mar 31, 2004 Mesajlar: 741 Nerden: istanbul
Tarih: Çrş Tem 28, 2004 10:49 am Mesaj konusu:
Kim kimin hangi case'ini aldı, ne yaptı, (kafamı tam veremediğimden olsa gerek) tam anlamadım , ama böyle uzun bir geziye motora sığacak bir yükle çıkmak büyük başarı bence
Nwanda'nın dediği gibi ev, çocuk, izin bermuda üçgeniyle ilgili önerilerin de önemli bizler için
Lastik patlamasını ucuz atlatmışsınız, geçmiş olsun.
Motivasyonu sağlarız, siz yeterki hızlı ve bol resimli yazmaya devam edin ve bizi motive edin _________________ Taner Üstün
Honda XRV 750 Africa Twin'03
yol gidilmez yaşanır
Kayıt: Feb 18, 2004 Mesajlar: 157 Nerden: Dorylaion
Tarih: Çrş Tem 28, 2004 11:17 am Mesaj konusu:
Sevgili Tümer,
Geziniz mükemmel, arkasını bende sabırsızlıkla bekliyorum. sizin raporunuzun birçok arkadaşımdan farklı olarak bendeki önemi motordaş olmamızdan kaynaklanıyor. (alın size yeni bir kelime )
Dikkatimi çekti, deponun sağ yanındaki T yazısının olduğu plastik parçasını özelliklemi söktünüz.
aslında tümer naked bike motosikletlerden hoşlanır onun için motosikletindeki grenajları (yok yok krenaj aman neyse ) sökmüş
bu arada bende istanbuldan 2 temmuz cuma günü saat 15:00 sularında yola çıktım opette bekleyen birkaç akadaşı birazcık bekleterek (en sonunda sıkılıp yola koyulmuşlar ).
daha sonra grubu ilhan tan tesislerinde yemek yerken yakaladım (birde mesaj yazmışlar yavaş yavaş gidiyoruz diye) hemen fırçamı attım niye hızlı gidiyorsunuz diye, zeytin yağı gibi üste çıkarak kendi kabahatimi örtmeye çalıştım.
saat 21:30 gibide festival alanında olmuştuk.
c.tesi günü tümer ve ahmetle festival alanında buluştuk ve zeki ilede orada tanıştım.
akşam gölete doğru çıktığımız gezinti sırasındada sigara izmaritinden çıktığını düşündüğümüz ufak çaplı bir yangınıda söndürdük.
ertesi sabah için 07:00 de hareket etmek için çadırlarımıza gittik
Kayıt: Jul 25, 2003 Mesajlar: 506 Nerden: Zonguldak
Tarih: Çrş Tem 28, 2004 12:18 pm Mesaj konusu:
runner,
aldığımda o kısım karenajları yoktu zaten.
düşünce ilk kırılan parçalardır onlar.
eğer motoru aldığımda üzerinde olsaydı bile o parçalar şimdi ye kadar 3-5 kez kırılmış olurlardı )
xt600 beni acayip memnun etti bu gezide. özellikle bozuk dağ yollarında ve toprak yollarda .
fuarda xt660 ı pek gözüm tutmasada festivalde denedim ve çok hoşuma gitti. motor gibi motor olmuş valla. titreşimi çok az, atak, yakıt tüketimi ve albenisi güzel.
zeki de denemiş. bütün tur boyunca ne zaman xt660 dan söz açılsa çok sevdim ben o motoru eldiven gibi üzerime oturdu valla dedi. o yüzden onun fotosunu koydum postinge. _________________ Tümer Tombuloğlu
http://ruzgarinbabasi.wordpress.com/
Kayıt: Jul 25, 2003 Mesajlar: 506 Nerden: Zonguldak
Tarih: Çrş Tem 28, 2004 3:03 pm Mesaj konusu:
2. gün 305-822 km.
Sabah erken kalkaaar, .....
Dur dur bu şarkının devamı ahlaka aykırı gidiyordu bunu söylemiyim..
Haha işte atasözü "erken kalkan yol alır" bu oldu.
Akşamdan sabah 07:00 da hareket etmek üzere sözleşip yatmıştık dimi. Ben zaten aslanın sesinden fazla uyuyamamıştım.
06:30 gibi kalktım zeki yi uyandırdım. Ahmetin çadır uzakta ona gidemedim. Çadırımı falan topladım çantalara güzelce yerleştirdim. 2 soft case im var. Birinde kamp malzemelerim birinde motor la ilgili parçalar ve giyip kuşam var. Otel/pansiyon da konakladığımız geceler sadece bir çantayı açmayı planlamıştım böylece.
Motoru yükledim. WC ye gittim ahmetlerin çadır ayakyolu üzerinde desem yeridir. Onlarda kalkmış toplanıyorlardı. Çabuk olun dedim. Bak geç kalırsan canına okurum dedim. Motorumun başına döndüğümde hakan da oradaydı, zeki çantasından 2 adet kavun çıkartmıştı. Bizim motorların yanındaki ktm adventure a bakarak kaşıklarımızla kavunları sabah kahvaltısı niyetine mideye indirdik. Bu arada zeki nin çantalar hala motora yüklenmemişti.
Biraz fazla gürültülü kahvaltı yapmış olacağız ki çevre çadırlardan uyarı aldık (hakettik) mehmet binli idi galiba uyarı yapan. (pardon mehmet abi özür dilerim)
Ahmet saat 07:00 da geldi. Motor yüklü ve tam kuşam halindeydi ikiside. gafil avlanmıştık daha ben motor kıyafetlerimi giymemiştim. 5 dakikada hazırlandım. ancak zekinin hazırlanması ve yola koyulmamız 07:20 yi bulmuştu.
Köy yollarından geçen ve Afyon bayat a kadar uzanan güzel bir rota çizdik kendimize benim bir hatam sonucu (itiraf ediyorum) 6 km kadar yanlış yoldan ilerledik ve geri döndük (etti 12 km) dönüş yolunda önde kılavuz karga misali ben gidiyorum. (çünkü köy köy Türkiye haritası bende )
Yolda bir virajı alamayarak karşı yola girip durdum. Diğer herkes arkamdan aynı yola daldılar. Durduğumu görünce noldu gene yanlış yola mı saptık diyorlar "yok abi virajı alamadım bende bu yola girdim" diyince gülüşüyoruz
İlk molayı yolda arkadan gelenleri beklerken veriyorum. Diğerleri de gelince motorlardan inip EMOK un paketinden çıkan güneş kremlerini biz kollarımıza ve yüzümüze zeki ise malum yerine sürüyor. Yaşlılığı(41) ve keli ile dalga geçiyoruz.
Bir taşın yanındaki kaplumbağa yavrusu dikkatimi çekiyor yanına bir ölçek koyarak fotoğrafını çekiyorum. Hiç bu kadar küçük kara tosbağa sı görmemiştim çünki.
İhsaniye yi geçip Afyon-eskişehir yoluna girip yol soruyoruz buralara kadar gelmişken mutlaka aslantaş ve ayazini ni görmemizi öneriyorlar. Aslantaşa gitmek için yolumuzu biraz uzatacaz ama ayzini yolumuzun üzerinde zaten.
Aslantaş da 2. molamızı veriyoruz. Bir iki fotoğraf çekiyoruz. İneklerini otlatan çobana kaya mezarlarının yaşını sorduğumuzda "43 yıldır buradayım ben geldiğimde de vardı" diyor. Dumur oluyoruz.
Çok vakit kaybettik. Ayazinin içinden transit geçip çok güzel köy yollarından ve muhteşem manzaralar eşliğinde bayata varıyoruz. Geçtiğim yol frigyalıların yaşadığı ve Kültür ve Turizm bakanlığının turizm yolu diye adlandırdığı yol. Yol boyunca değişik tarihi yerleşim yerleri görmek mümkün.
Bayata gelmişiz 5 saattir yoldayız ancak 150 km yol yapabilmişiz. Karnımız çok aç. Dalıyoruz bir lokantaya. Fasulye, nohut, çorba, salata, cacık, tatlı yiyioruz ve kişi başı 3 milyon (yanlış duymadınız 3 milyon hesap veriyoruz)
Bayat - emirdağ arası berbat bir şehirlerarası yolda geçerek emirdağa varıyoruz. Yollarda polis molis yok. Tempolu bir şekilde soluğu yunak da alıyoruz yunakta tekrar çay molası veriyoruz. Zeki 12 bardak çay içiyor. Biz insanlar gibi 1-2 bardak ile yetiniyoruz. Bide üstüne dondurma. Ohhh mis mis.
Yunağı çıkınca polatlı yoluna girdiğimizde debriyaj kolunu utan vidanın gevşediğini farkediyorum. Tamir etmek için duruyorum. Diğerleri gazlıyor tabi. (Olm ben size yetişmezmiyim görün ulan siz). Tamir operasyonundan sonra (hemşire terimi sil) yol müsait asılıyorum gaza hızlı gittiğimi sanmayın 100-110 arası ama xt600 için hızlı sayılır. Yetişiyorum ve geçiyorum onları .Cihanbeyliden sonra yol sıkıcı derecede düz devam ediyor. Sıkıntıdan ayakta, arkadaki yükün üzerine oturarak, tek elle, oturarak yüke yaslanmış vaziyette gitme antremanları yapıyorum. Küçük bir tuz gölü yanından geçerken fotoğraf molası veriyoruz.
bir insan için küçük fakat insanlık için büyük bir adım
Eskil den geçerek Konya-Aksaray yoluna kavuşuyoruz. Ufff gene sıkıcı şehirler arası yol. 77 km/h yi geçmeden aksaraya varıyoruz. Yolda ahtapotun arasına sıkıştırdığım Yamaha şapkamın düştüğünü farkediyorum. O kadar yorgunumki kafama takmıyorum. Ama bu bana ders olsun. Yolun Aksaray a kavuştuğu yerde BP istasyonundaki 2 yıldızlı otel ile pazarlık yapıp 15 milyona anlaşıyoruz. Odalara yerleşip, duş falan faslından sonra aşağıda buluşup Aksaray a gidip ağaçlı tesislerinde yemek yiyip (sıkı durun kişi başı 9 milyon-bayatta kişi başı 3 milyondan sonra) pahalı geliyor tabi.
Bide bowling oynayıp. Otele dönüyoruz. Günün en kötü sürüşü burada gerçekleşiyor. Hakan ın deyimi ile yardıra yardıra otele dönüyoruz. neden kötü olduğunu hakan anlatsın ben utanıyorum söylemeye. çünkü en önde ben vardım.
Tümer ,
Süper gidiyorsun. Resimleri çok merak ediyorum. Hepsini yazdıktan sonra senin siteye de koyarsan oradan da takip ederiz. Kısa video koymayı düşünüyor musun? Sabırsızlanıyorum abi .
Kayıt: Jul 25, 2003 Mesajlar: 506 Nerden: Zonguldak
Tarih: Çrş Tem 28, 2004 3:16 pm Mesaj konusu:
Kaan,
yaklaşık 340 adet foto çektim. ahmet'de de bi o kadar var. hakan da 4 makara film bitirdi. Gezi raporunda yazmayı düşündüğüm konulara göre fotolardan seçim yaptım ebatlarını küçültüp nete yerleştirdim.
sitemide gezi raporu bittikten sonra güncelleyecem.
ADSL aldım evdeki bilgisayarı web server yapacam o zaman bol bol web alanım olcak orada daha fazla fotoğrafa yer verecem.
Malesef kısa video çekmedim.
Sevgiler. _________________ Tümer Tombuloğlu
http://ruzgarinbabasi.wordpress.com/
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız