Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Tarih: Cum Şub 20, 2004 5:14 pm Mesaj konusu: İki şeritli yolda ağır vasıta nasıl sollarsınız?
Kötü bir tecrübemi sizinle paylaşmak ve çıkarımlarımın doğruluğunu tartışmak istedim.
Motor kullanmayı 30 yaşından sonra ve kitaptan öğrenmiş (ve hala öğreniyorum, bu arada ikiteker'i 1,5 sene evvel tanısaydım amazon.com'a o kadar usd bayılmazdım ) biri olarak, arkadan çok ağır seyreden kamyonu(20-25 km/h) hafif de sağ bir virajda 55-60 km/h ile doğrudan geçtim. Karşıdan hızla gelen bir araba sol şeridi kaplamıştı ve ben şeridime döndüğümde kamyonun sakladığı sürprizle karşılaştım: Şeridimde 3-4 köpek !!!
Onun önünden mi yoksa berisinin arkasından mı derken küt diye bodoslama birine çarptım.
Çarptığım köpek (fazla bi şey olmadı herhalde) bi iki kai'den sonra kayboldu; ben ayağa kalkıp hasar kontrolü yaptığımda, yeni aldığım pantolonumun ve eldivenlerimin kendilerini amorti ettiğini gördüm. Diz korumaları olmasaydı hafif bir şişkinlikle atlattığım kazada muhtemelen sol dizimi dağıtmış olacaktım.
Kendime dedim ki:
1. Kitap '' görüşü sınırlayan ağır vasıtaları mümkün olduğu ilk anda geçin (bir nev'i kurtulun)'' dese de, doğrudan değil hızlarına kadar yavaşlayıp sonra sollamalı,
2. Ve hepinizin kabul ettiği gibi, (eldiven dahil) mesafe ve sürat ne olursa olsun tam kuşam seyahat etmeli.
Kayıt: Aug 13, 2003 Mesajlar: 2531 Nerden: Bruksel
Tarih: Cum Şub 20, 2004 5:36 pm Mesaj konusu:
Bence iki kural ihlali olmus sevgili coolrider,
1) Her zaman gordugun kadar git.
2) Sag virajda sollama yapmak yasaktir. Yolda duz cizgi oldugundan eminim.
Ilk kurala gore, eger onunuze kamyon vs gibi iri arac cikarsa ve sollama mumkun gorunmuyorsa, araya yeterli takip mesafesi birakip (arabada yapilan gibi dibine kadar girmeyip -ki o da hatali bir teknik-) uygun an kollanmali. Amac hedefe mumkun olan en kisa surede ulasmak degil, gidilen yolu zevkli hale getirmek. Hepimiz bu yuzden motor kullanmiyor muyuz?
Ikinci kurala istinaden, her zaman trafik kurallarina uymali. Oraya duz cizgi cekilmesinin sebebi onunuzu gormenin tam olarak mumkun olmamasidir. Sizin basiniza da bu gelmis zaten.
Gecmis olsun, tecrubenizden hepimiz ders cikarmaliyiz... _________________ Entia non sunt multiplicanda praetar necessitatem¹...
Ilker Eryilmaz
2004 Suzuki SV650 S
Belcika/Bruksel
keske ocak ayinda yapilan OMM teori egitimlerine gelseydiniz
belki de böyle bir kazayi yasamazdiniz. o egitimlerde uzun ve
agir araclarin sollanmasi konusunda kapsamli bilgi verilmisti.
öncelikle agir bir aracin arkasinda yol aliyorsaniz, -sehirdisi bir yol
oldugunu varsayiyorum- mutlaka ciddi bir takip mesafesi birakmaniz
gerekmektedir. hatta seridin icinde saga ve sola hareket ederek
kamyonun önünde olabilecek tehlikeleri görmeye calismalisiniz.
takip mesafesi ne kadar uzun olursa, görülebilir alan da o kadar artar.
görünen alanin artmasi sizin kamyonun önünde sürprizlerle
karsilasmanizi engeller.
motor kullanirken arac sollamak ciddi bir planlama gerektirir.
yukarida söyledigim gibi öncelikle takip mesafesi icinde öndeki verileri
degerlendirmek, arkasindan da uygun bir zamanda dogru vites ve
dogru hizla araci gecerek seridinizdeki bölgenize geri dönmek.
eger önünüzü göremiyor ve yeterli veri toplayamiyorsaniz,
yapmaniz gereken tek sey sabirla araci takip etmek olacaktir.
Motorcycle Roadcraft'in yayinladigi ve OMM'nin sistem olarak kabul edip,
uyguladigi The Police Rider's Handbook to Better Motorcycling kitabinda
Position + Speed + Gear + Acceleration adi verilen bir sitem uygulanir.
Yani dogru pozisyon, dogru hiz, dogru vites ve hizlanma. Bu kitap
OMM tarafindan türkce'ye cevrildi ve cok yakinda yayinlanacak.
bunun disinda her zaman aklinizda bulunmasi gereken,
SIPDE (Scan, Identity, Predict, Decide, Execute) diye adlandirilan
ve TATKU (Tara, Anla, Tahmin Et, Karar Ver, Uygula) diye cevrilebilecek
sistemi uygulamak her zaman en saglikli yöntemdir.
"Öndeki aracı, sollamaya uygun şartlar oluşana kadar önemli bir mesafeden takip etmek gerekiyor", sanırım teorinin bu bölümüne hiç kimsenin itirazı olmaz. Ancak iş pratiğe geldiğinde, ne yazık ki canım vatanımızda, öndeki araç ile bırakılan mesafenin uzaması, araya doluşan uyanık sürücülü araç sayısının da artmasına neden oluyor. Dolaysıyla sollanacak araç sayısı da katlanarak artıyor. Merak ettiğim bu durum karşısında teorinin ne söylediği. _________________ Basri Utku
Aprilia Pegaso 650 i.e.
Kayıt: Non 0, 0000 Mesajlar: 3352 Nerden: New York
Tarih: Pts Şub 23, 2004 6:30 pm Mesaj konusu:
Onunuzdeki araci 2sn mesafe ile takip etmeniz, ve motoru sol dis tekerlek izinden surmeniz gerekir. Sag ic te kalirsaniz hem gorus aciniz daralir, hemde arkadaki aracalara "gel onume gir" diye acik davetiye verilmis olunur. Sollamak icin uygun sartlar olusana kadar pasa pasa beklenir.
Eger o daracik araya birisi arkadan kaptirip gelip sizin fren mesafenizi kaplayacak sekilde girmeye calisirsa birakin girsin ! Ondeki aracla aranizdaki mesafeyi hicbir sekilde 2sn altina dusurmemeye ozen gostermelisiniz, yuksek risk alma degecek bir sey yok ortada.
Siz geride kalin. Serseri otomobilcilerle dalasmayin, caliyi dolasin.
Otomobil-motosiklet dalasmasinda daima otomobil galip gelir. Sizin galibiyetiniz onu geride birakip uzaklasmaktan ibarettir, onunki ise sizin olumunuz bile olabilir.
Aklı başında bir insanın ''takip mesafesi'' kuralını reddedebilmesi mümkün değil.
2sn. ile tutturulmaya çalışılan mesafe, bildiğim kadarıyla süratin sayısal olarak yarısının metre cinsinden ifadesidir.
Fiziği kuvvetli arkadaşlara danışmak isterdim, ortalama olarak 50/100/100+ bir motosiklet, önünde 60/80/90km/s ile seyreden bir kamyonu (hepsi için ayrı ayrı) ne sürede ve kaç metrede geçer? Bence bunu bilmek de yararlı olabilirdi.
Bugün şehirlerarası karayolunda bir kaç saat araba kullandım da; kamyon sollarken hep düşündüm: İlla ki dibine girip geçiliyor, çünkü onlar da çok hızlı...
Konserve kutularının sürücülerinin binde biri keşke bizim kadar sürüş kalite ve güvenliği için kafa patlatsa... Ama, kendimiz de dahil otomobile binen herkes az çok ''ikarus sendromu''na kapılıyor.
BMW'm ile, yani buyuk bir motorla, duz veya gorusun acik oldugu bir bolgeyi bekler, bu sart olusunca da bir vites kucultup sollarim, sollarken de ruzgarina girmemek icin mumkun oldugunca sola acilirim.
Scooterimla ise hayatta otobus sollamam, cunku "genelde benden hizlidirlar, o ara her nedense yavaslamistir" diye dusunurum. Kamyonu cok yavas ise yukaridaki gibi sollarim. Hizli kamyon ya da hizli otobus ile arama mumkunse baska arac alip yarattigi ruzgar turbulansi ile beni sallamasini onlerim (cunku cok yakinsa, ve arkasindaysam cok salliyorlar), gerekiyorsa durur uzaklasmasini beklerim, benim icin kucuk motorda en etkin cozumdur.
Kayıt: Aug 13, 2003 Mesajlar: 2531 Nerden: Bruksel
Tarih: Sal Şub 24, 2004 8:11 am Mesaj konusu:
coolrider demiş ki:
Fiziği kuvvetli arkadaşlara danışmak isterdim, ortalama olarak 50/100/100+ bir motosiklet, önünde 60/80/90km/s ile seyreden bir kamyonu (hepsi için ayrı ayrı) ne sürede ve kaç metrede geçer? Bence bunu bilmek de yararlı olabilirdi.
Hesabi kolay, degerleri yazayim. Kamyonun boyunu 25m kabul edelim. Guvenli sollama icin kamyonun arkasindan 25 kala sollamaya cikip, 25 metre onune gectikten sonra seridimize girelim. Sollamayi sabit hizla yaparsak;
Motor : 50km/s
Kamyon : 60 km/s
Sonuc: Sollayamazsiniz
Motor : 100km/s
Kamyon: 60km/s
Sonuc: Sollama zamani 6,75sn, gereken mesafe 187 metre
Motor : 100km/s
Kamyon: 80km/s
Sonuc: Sollama zamani 13,5sn, gereken mesafe 375 metre
Motor : 100km/s
Kamyon: 90km/s
Sonuc: Sollama zamani 27,7sn, gereken mesafe 767 metre
Ama hicbirimiz kamyon sollarken sabit hizla gitmediginden, yukaridaki veriler ne kadar anlamli, tartisilir... _________________ Entia non sunt multiplicanda praetar necessitatem¹...
Ilker Eryilmaz
2004 Suzuki SV650 S
Belcika/Bruksel
Bir hatam yüzünden İlker'e boşuna, hiç değilse kendi sorumun yanıtını vermeyen bir hesap yaptırmış oldum.
50/100/100+'dan kastım HP, beygir gücü idi .
Sinan'ın pratik yaklaşımı sorunu çözüyor.
İlker, tahmini bir değere beygir gücüne göre de varabilir misin?
Belki başlı başına bir topic ama, nasıl bu kadar insan racing makinaya binip gaz kesmeden yollarda çözebilmiş değilim. Ben otomobil ile çekindiğim süratlerin çok üzerinde giden racingci ve endurocular, en son zannedersem bir duble yolda 100km/s ile giderken en az 40-50 km/s daha hızlı bir varaderoydu galiba, ya ikiteker'de yer almıyorlar veya fizik kurallarını aşmışlar.
Sinan demiyor ki mesela, büyük motorla takip mesafesinden bakarım, gelen yoksa gazlarım. Yok rüzgar, yok takip mesafesi, bu insanlar bunları kafaya takmadan nasıl hayatta kalabiliyorlar?
Bir kere şu var ki, buradan öğrendiğim, otomobil kullandığımdan -ki birçoğuna göre güvenli herhalde, ufak tefek vuruklar haricinde 150.000+ km'de kazam yok- çok farklı bir sürüş ve daha önemlisi muhakeme sistemi motor için geliştirmeliyim .
Kayıt: Non 0, 0000 Mesajlar: 3352 Nerden: New York
Tarih: Sal Şub 24, 2004 5:54 pm Mesaj konusu:
coolrider demiş ki:
8<.......... çok farklı bir sürüş ve daha önemlisi muhakeme sistemi motor için geliştirmeliyim .
Bu tur hesaplar yaparak motor suremezsiniz, mesafe tahminleri de yaniltici olabilir. Ilker in yaptigi hesaplar, evde masada otururken beyin cimnastigi yapmak icin harika ama kamyonun hizi su, sizin hiziniz bu, yanii...diye baslayan bir mantikla motor kullanmaya, her araci sollarken bu hesaplari-tahminleri yurutmeye baslarsak yandik yani. O da o amacla vermemistir zaten o bilgiyi.
Yukarda yazdim yontemini iste, 2sn mesafe ile yakalarsiniz-takibe alirsiniz ve uygun kosullar bir araya geldiginde gazlayip sollarsiniz. 2sn mesafe icin yol kenarinda sabit bir cisim kestirin kendinize, mesela bir elektrik diregi, kamyonun arkasi diregin hizasindayken baslayin icinizden normal bir tempo ile "bir saniye bir, bir saniye iki", deyin. Bittiginde siz de diregin hizasina gelmisseniz sure tamamdir. Motosiklet Teorisi nde bundan siklikla bahsetmistim. Bu mesafeye goz zamanla alisir ve ilerde rahat edersiniz.
(Ikiteker adresi vermiyorum artik, cunku tamami bir yerde degil, surekli email aliyorum "basi nerde, gerisi nerde" vs. diye. BAsi tabii ki arsivde ve tek tek aylara bakarak aramak gerekiyor, diger sitelerde topluca tek bir sayfada bulmak mumkun)
Kayıt: Aug 13, 2003 Mesajlar: 2531 Nerden: Bruksel
Tarih: Sal Şub 24, 2004 6:05 pm Mesaj konusu:
coolrider demiş ki:
50/100/100+'dan kastım HP, beygir gücü idi .
Sinan'ın pratik yaklaşımı sorunu çözüyor.
İlker, tahmini bir değere beygir gücüne göre de varabilir misin?
Maalesef tahmini bir sonuca varilamaz. Sebebi cok teknik degisken isin icine giriyor.
Motorun beygir gucu tek basina hicbir anlam ifade etmez. Ancak es-dost arasinda "Filanca beygir motorum var" diye hava atmaya yarar
Elimden geldigince kisa sekilde anlatmaya calisayim. Beygir gucu denilen seytan icadi buyukluk birim zamanda yapilan isi tanimlamak icin kullanilir. Motosiklet icin ise yapilan is, krank milinin 1 metre uzunlugundaki cubugun ne kuvvette dondurulebildigidir. Teknik verilere bakarsaniz tork'un yaninda Newton metre ifadesini gorursunuz. Sebebi yukarida anlattigim olaydir. Guc ise, birim zamanda ne kadar fazla is yapabildiginiz, yani bizim durumumuzda 1 metrelik cubugu kac kere krank etrafinda dondurebildigimizdir. Yani kabaca, HP = Tork*Dakikadaki devir sayisidir. Bununla ilgili daha ayrintili tanimlar foruma eskiden konuk oldugu icin tekrara girmiyorum. Isteyen arkadaslar arayip okuyabilir.
Hal boyle olunca, sollamada kac devirde ne kadar tork uretiyoruz, buna bakmak lazim. Yuksek tork ureten motorlar, dusuk devirlerde vites kucultmeden seri sekilde hizlanabilirler. Ama yuksek tork icin yuksek silindir hacmi gerekir. Bu da ekstra agirlik demektir. Dusuk hacimli motordan yuksek performans almak icin torku olabildigince yuksek tutup, devri yukseltmek lazimdir. Ama bu tork oyle nalet birseydir ki sadece belli devirde maksimuma ulasir (atmosferik beslemelerde). Bunun altinda ve ustunde asagiya inmeye baslar. Pek cok motorun redline'a yaklastikca guc kaybetmesinin nedeni de budur.
Bu temel bilgilerden sonra sollamayi etkileyen faktorlere bakalim
1) Motor hacmi
2) Tork karakteri ve degeri (racingler 5000 devir oncesi tork uretmezken cruiserler bu devirde guc kaybetmeye baslar)
3) Motosiklet agirligi
4) Vites oranlari
5) Jant capi
6) Surucu etkisi, yani sollamaya hangi devirden basladigi
50 beygir cruiser'in ivmelenmesi ile 55 beygir Transalp'in ivmelenmesi bir degildir. Sadece guce bakarak karsilastirma yapamayiz.
Elimde arabalar icin hazirlanmis bir test programi mevcut. 20'ye yakin veri girdikten sonra size her turlu elastikiyet, ivmelenme, her viteste son surat, guc-tork egrisi gibi bilgiyi hesapliyor. Benzer bir program motosiklet icin bulunsa harika olur... _________________ Entia non sunt multiplicanda praetar necessitatem¹...
Ilker Eryilmaz
2004 Suzuki SV650 S
Belcika/Bruksel
Forumun en tecrübeli üyeleri, katılımınız için teşekkür ederim.
Şehirlerarası yollarda, otomobille yüz bin km üzerini, önümüzdeki aracın arkasına iyice yaklaşıp sonra tam gaz sollayarak -buna rağmen- kazasız geçirmiş olabiliriz. Ancak motosiklette trafik kurallarını çiğnemek bizi daha kısa vadede cezalandırır.
Geçiş için gerek şart, öndeki aracın (büyüklüğü ne olursa olsun) takip mesafesinde tutulması, bu mesafeyi de katedecek sollama mesafesi (ki hesabı zordur; bilinse de göz kararı tecrübeyle oluşacaktır.) görüldüğünde, bir (belki iki) vites küçülterek sollama manevrasının başlatılmasıdır. Geçilen aracın hacmine göre, sollama esnasında rüzgar etkisi en aza indirgenmek için mümkün mertebe sola açılmak faydalıdır.
Açtığım topic'e ilginize bir kez daha teşekkür ederim .
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız