Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kirli benzinle ilgili olarak tek problem akaryakıt istasyon sahibinin üçkağıtçılığı olmayabilir.
volkert demiş ki:
Galiba benzinle ilgili sorununun büyük çoğunluğu benzine birşeyler katmaktan değil, zamanında doğru dürüst tank temizliği yapılmamasından kaynaklanıyor.
Ben bunlara ilave olarak,
* Motosikletlerin filtre sistemlerinin de aşırı uyduruk olduğunu düşünüyorum. Geneli uyduruk, daha iyisi mümkün ve zaten var, diğer araçlarda kullanılıyor.
* Gizli kapaklı yerlere sokuşturulmuş, gözlenemeyen ve kolay ulaşılamayan filtreler kullanan motorlara :
Ya bunların önüne, bunların girişine ilave bir filtre,
Ya da bunları atıp sadece o tek filtre takılırsa , bu filtre şeffaf tip ve gözle görünür, kolayca müdahale edilebilir bir yerde olmak şartıyla , çok faydalı olacağını düşünüyorum.
---------------------
Üç konu bir arada olacak :
1-Genel olarak yakıt filtreleri ve filtre değişimindeki zorluklar.. Kirli benzin, sulu benzin veya genel arızalar ve her türden arıza , yolda kalma durumlarında MÜDAHALE EDİLEBİLİR bir filtrenin önemi.
2-Filtre sisteminde yapılabilecek değişiklilker.
3-11xx özelinde , bu modelin filtresinde bende kuşku uyandıran bir detay ve 11xx filtre değişimi..
4-Sadece katı pislikleri değil, çeşitli yöntemlerle yakıta karışan suyu da filtre edebilen tipler arasında motosiklet için uygun bir harici filtre arayışı içindeyim. Büyük hacimli benzinliler için seçenekler var, henüz motosikletlere uygun daha ufak tefek bir model bulabilmiş değilim. Bununla ilgili bilgi ekleyecek arkadaşlar olursa ayrıca çok makbule geçer.
------------------
Kirli ve sorunlu yakıtla ilgili çok sık sorunlar yaşıyoruz. Yakıtın yanısıra yakıt filtreleriyle ilgili olarak, motorlarımız da biraz sorunlu. Aynı yakıtları kullanan otomobiller bu derece büyük ve sık sorunlar çıkartmıyor, olayı daha kolay atlatıyorlar. Bu konuda motosikletlere yapılabillecek bazı takviyeler ve pratik önlemler var.
Daha iyi, çok daha başarılı filtre sistemleri mümkün, örneğin suyu filtre etmek vs. Bunlar zaten var ama motosikletlerde kullanılmıyor.
Filtreler (tıpkı bujiler gibi) hergeçengün biraz daha zor yerlere konuyor. Ulaşmak, değiştirmek vs. on puanlık uzmanlık meselesi. Hem bakım ve değişim periyotları ihmal ediliyor, hem böyle temel ve çocukların bile yapabileceği kadar basit bir iş için servislere gidilmek zorunda kalınıyor, hem de arıza ve yolda kalma halinde müdahale mümkün olmuyor.
İçi görünen şeffaf tip filtreler terkedildi. Yolda kalma durumlarında en temel müdahale noktalarından biri olan, yakıt filtresi gibi önemli, ve her an el altında bulunması gereken birşeyi anasının nikahına sakladıktan sonra içinin görünmesinin de bir anlamı kalmadı doğal olarak.
Ben depo içi filtre değiştirmenin nasıl bir çetrefil iş olduğunu göstermek için orta zorlukta bir örnek olan 11xx bmw lerin filtre değişimiyle ilgili eskiden çektiğim halihazırda yüklü resimleri arka arkaya sıralayarak başlayıp, asıl konuya ardından geleceğim.
---------------
Depo içi filtre değişimi, orta zorlukta bir motosiklet :
Uzuuuun süredir sallanan, ha bugün ha yarın diye ertelenen filtre değişimi için motosiklet bir yere çekilir. Çokça benzinle haşırneşir olunacağından bir kenarda bir yangın söndürücü bulundurulur. Ne olur ne olmaz , itfaiyenin telefonu da aklın bir köşesinde hazır tutulur.
Hortumlar , elektrik fişleri sökülür. Yakıt filtresi değişecek. Sanki motor yapıyoruz. Sök allah sök. Daha yeni başlıyoruz.
Deponun boş olduğu bir zaman seçilmediyse iş daha da zorlaşacaktır ; önce hortumlar sökülür, benzine dayanıklı bidon , kap vs. bulup depodaki tüm benzin boşaltılır.
Depoyu sökmek için cıvatalar falan sökülür.
Motorun selesi, deposu ıvırı zıvırı sökülür. Motor yolunmuş tavuğa döner. Değişecek olan kıçıboklu bir yakıt filtresidir..
Depoyu çizersen, yere düşürürsen sonra her baktığında sinir olabilirsin..
İç taraftaki filtre+pompa+şamandırayı taşıyan ve üst kapaktan gelen yağmur suyu tahliye hortumunun+üst kapaktan gelen taşma dubasından gelen hortumun da bağlı olduğu ana flanş sökülür, sanılır ki bu vidaları sökünce hemen olacak. Nah olacak..
Sonra bir bakılır ki , yahu bu buradan çıkmıyor ?
Çıkar , çıkar. Sihirli halkalar gibi bişey o. Yerinden çıkması ve tekrar girmesinin mümkün olabileceği tek bir açısı var, o doğru açı bulunduktan sonra yapılması gereken kavisli bir de çıkartma hareketi var. Önemli olan bu arada hassas şamandırayı kırmadan onu oradan çıkartmak.. Arayan bulurmuş belasını da , mevlasını da..
Ama doğru açıyı bulsan da çıkmayacak
Bu hortumların arka yüzünde az önce bahsettiğim depo kapağından gelen su hortumu ve taşma-genleşme hortumları bağlı. Onları da sökmek lazım. O hortumlar öyle kolay kolay çıkmaz. Üzerindeki kelepçeler tornavida tipi sıkmalı kelepçe değil. Baskı kelepçe. Zorla çeke çeke çıkacak. El girmez takım girmez..
İşte bu aşama , "zçarım şamandırasına da deposuna da..." deyip, hortumlara tam güç kontrolsüz asılıp, yerinden çıktığı anda da hassas bişeylerin kırılabileceği aşama..
Bu iç yüzdeki hortumları sökme aşaması+doğru açı-doğru kavis olayı atlatıldıktan sonra flanş ve iç yüzdeki zervevat yerinden çıkar..
(Daha bi de bunların tümünü tersten yapıp yerine takması var, asıl eğlenceli kısım orası)
Masanın üstüne koyarsın.
Değişecek olan kıçıboklu filtremiz bu ama onun da kelepçeleri aynı şekilde; açılabilir sıkılabilir kelepçe değil. Penselerle çekilecek. Sonra yine penselerle , kas gücüyle yerine sokulacak o hortumlar. Üzerlerindeki kelepçeler sökülmeden..
Bütün bu macera bunu değiştirmek içindi :
Şimdi bu filtrenin yenisi aynı şekilde yerine takılacak, sonra tüm bu sıra tersten takip edilecek. Bidondaki benzini depoya geri dolduruncaya kadar da bitmiyor. Bu arada bişey kırıp dökmediysen , kablolara ıvıra zıvıra birşey olmadıysa motor yine eskisi gibi çalışacak..
Ne yapmış olduk ?
Benzin filtresi değiştirdik. Bunca zaman harcayıp çok büyük iş yaptık valla. Aferin bize..
-------------------
Bu bazı otomobillerde de kullanılan bir filtre. Birsüredir bu filtrelerde bir sorundan şüpheleniyordum ; söktüğüm filtre üfleyince biraz fazla kolay hava geçiriyordu. En sonunda bunlardan birini çok dikkatlice , içeride birşeyleri çekip kopartmadan kesmeye özellikle dikkat ederek (çünkü şüphelendiğim şey içeride birşeylerin kopmuş olması, yerinden çıkmış, kurtulmuş olması vs. gibi birşeydi) dikkatlice kesip içine baktım.
Resmin sağ üst köşesindeki plastik kapak, bize dönük olan yüzünden, sıcak holtmelt tutkal kullanılarak , alüminyum kutunun içindeki akordion şeklinde katlanmış filtre kağıdına yapıştırılmış.
Bu plastik kapağı tutan ikinci şey ise bu akordionun arasından , aşağıda diğer plastik kapağa aynı yöntemle yapıştırılmış olan, ucu resimde zor görünen 5-6 mm. genişliğinde metal bir sac. Resimde net görünmüyor, akordionun resme göre üstte kalan kısmında.
Ben açtığımda plastik kapak sadece bu metal saca tutunuyordu. Kağıt akordionla alakası , bağlantısı hiç yoktu. Tutkal kendini bırakmış..
Bu şu demek : "filtre" hiç yokmuş. Bir süredir.. Pompa ne basıyorsa aynen enjektörlere gidiyormuş..
Alt taraf gayet güçlü biçimde yerine yapışıktı. Sonra onu da ben zorlayıp, kağıdı yukarıdan çekiştirerek koparttım vs..
Sebebi bilmiyorum. Belki çok uzun süre değişmediği için. Belki binde bir oluyor da bana denk gelmiş olabilir veya başka bir sebep. Artık neyse. Bildiğim şu, filtrede böyle birşeyin olmaması gerek.
----------------------
Tüm bu sök-taklar yerine filtreyi tamamen deponun dışına almaya karar verdim. (Batıda bazı kullanıcıların yaptığı birşey. Aynı filtreyi dışarı alıyorlar ve değişim adına en küçük bir zorluk kalmıyor.)
Ben de aynı filtreyi dışarıdan takmayı veya bundan da iyisi (bence) şöyle basit ve faydalı bir şeffaf filtreyi depo dışından takmayı öneriririm :
Bu uyduruk bir benzin filtresi değil. Marka Bosch. Bauhaus fiyatı ise 2,5 lira.
Şunlar avantajlar olacak :
Sulu benzin alındığı veya depo dibinde biriken su karbüratöre, enjektörlere ulaşıp sorun çıkarttığı anda pencereden bakıp dipte biriken su damlalarını açık seçik görmek ve teşhisi koymak.
Gereken müdahaleyi bir tornavidayla yarım dakika içinde yapabilmek.
Kirli benzin alınması halinde filtrenin birden bire çamurlu bir akvaryuma döndüğünü görmek imkanı.
Zaman içinde filtrenin ne derece kirlendiğini, değişim vaktini görmek imkanı.
Söke taka depo-flanş-şamandıra vs. ve tüm diğer detayları gereksiz yere itip kakmaktan kurtulma imkanı (yakıt pompaları 80-100,000 km. gider. Depo açma süresi yüzbine uzayacak.)
İhmal yüzünden bir klasiğe dönüşen, "tıkalı filtre yüzünden allahın dağında yolda kalma, servis, usta çağırma" vakalarından kesin ve net kurtuluş.
Kafaya estikçe filtre değiştirebilme imkanı.
Servise mecbur kalmadan , anlasın anlamasın isteyenin beş dakkada filtre değiştirmesi mümkün
30-40 liraya değil, 3-5 liraya bu tip filtreler içinden hagisi hoşa gitmişse alıp takmak imkanı.
Ama en önemlisi , filtrenin durumunu sürekli görmek, yakıtla ilgili bir şüphe olduğunda ise yüksek olasılıkla görme ve tesbit etme imkanı
Orjinalin büyük olmasının sebebi depo içinde zor yerde olması. İlle o kadar büyük olması gerekmiyor. Ayrıca bu tip filtrelerin de çeşitli ebatları var, araştırılırsa istenen ebat bulunur :
Ve diğerleri de para değil. İyice tıkanmasını beklemeye gerek yok
Böyle bir değişim yapmak için orjinal filtrenin çıktığı arayı bir hortumla , bir boru parçasıyla vs. birleştirmek, depo dışındaki pompanın yakıt bastığı hortumu, geri dönüşü değil, kesip araya bir filtre takmak kafi. Ben şeffaf olursa bu özellik içerideki yakıtı ve filtrenin genel durumunu görebilmek anlamında çok işlere yarar derim ama içeriden çıkan filtrenin aynısı olabilir, otomotiv üzerine kullanılan yüzlerce çeşit benzin filtresi içinden akla gelebilecek tüm benzin filtreleri kullanılabilir. İşin bu kısmı tamamen zevke kalmış. Değiştirin ve kurtulun derim.
Burada asıl hastalıklı nokta şu : adamlar motorları kendi ülkelerinin şartlarına göre yapıyorlar; yakıt mükemmel, tam gereken periyotlarda yetkili servislere gidilebiliyor, ekonomi, herşey, her imkan mükemmel. Filtre değişimi gibi basit bir detayın kapının önünde halledilememesi , ustalık ve bolca takım taklavat, türlü imkanlar gerektirmesi orada sorun değil.
Ama aynı motor Afrikaya da Asya ülkelerine de, Latin Amerikaya da Türkiyeye de satılıyor ve sorunlar da o zaman başlıyor.
En temel , en basit noktalara ulaşmak hergeçengün başlıbaşına bir iş haline geliyor. En basit örnek bazı motorlarda bujiye ulaşmak. Dört tane buji değiştirmek için bir ton parça sökmeyle ve mafsallı lokmalarla akşama kadar uğraş dur.. Yok uğraşma götür servise halletsinler.. Bu gidişle lastik havası değiştirmek dışında yapılabilecek hiçbirşey bırakmayacaklar motorlar üzerinde. Sonuçta ise biz kullandığımız şey her ne ise ona hergeçengün biraz daha yabancılaşıyoruz..
Elinden senin gibi boyle is gelen insanlara hayranim.
Evin hemen hemen bircok teknik isini yapmama ragmen motor isine hic mi hic niyetlenmedim nedense.
Ellerine, emeklerine saglik. Hic olmazsa burada senin ve senin gibi bu isi merakla/keyifle yapan tum arkadaslarimiz sayesinde, ekran arkasindan keyif aliyorum.
_________________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - Ist. & C.kale
www.kolinhotel.com
SAGLIK, HUZUR, MUTLULUK, BEREKET ve BERABERLIK. ®
R 1150 GS
GSM : 0-532/264 17 30
mail: vap1953@yahoo.com Is : 0-286/218 08 08 Bir insanin bildigini zannettigi bir seyi ogrenmesi, imkansizdir(Epiktetos)
ilyada;
hem çok faydalı,hem de zararlı adamsın vessellem.
şöyle ki;
inanılmaz faydalı bilgiler verip,bunları görsel öğelerle ve yorumlarınla zenginleştiriyorsun.bu süper...
ancaaak;
geçen ki enjektör yazısından sonra "len nasıl sökecez şimdi enjektörleri" diyordum ki,bir de benzin filtresi çıktı..zaten kaşıntılı adamım bir de elinde tüyle geliyorsun... _________________ http://www.batidispoliklinigi.com/
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Prş Nis 29, 2010 8:07 am Mesaj konusu:
Sağolasın abi..
--
Emre, senin motorda nerede filtre ? Buna benzer birşey mi, daha mı zor, daha mı kolay, nasıl bir filtre kullanmışlar ?
Al sana bir sürü kıl soru
--
Nereden benzin alındığıyla ilgili olarak, orjinal 20,000 de olan yepyeni motor ve filtre tıkandığı için yolda kalanlar bile var.
Ya avrupa standartlarında benzin alacağız, ve her 20-30,000 de depo açılacak, böyle gereksiz bir işe saatler harcayıp ya kendin uğraşacaksın veya bunun işçiliğini vereceksin. Ya da yolda kalabilirsin, farkında olmadan uzun süre tıkalı filtre kullanabilirsin. Benzin aldığın yere, hatta yaşadığın ilçeye göre uzar kısalır süre.. Eğer temiz, güvenilir benzin alamıyorsak.. Garantisi yoksa.. Genelde pis bezin alıyorsak veya kırk yılın başında bilmemne kasabasından çamur gibi pis veya sulu benzini alıyorsak.. Filtre normalden daha sık değişmek durumunda..
Buradaki asıl sorun bence şu :
"Filtre" denen şey , biryerlere saklanmaz. Açıkta olur, kolayda olur, olamıyorsa kolay yöntemler teknolojiler geliştirilir, yollar bulunur, yine kolay olur.. Adı üstünde ; FİLTRE.. Sökecen atacan , yenisini takacan.. Şartlara ve duruma göre de tıkanma süreleri değişken olacak, ama değiştirmek her durumda KOLAY olacak. Herkesin, her yerde değiştireceği düşünülerek, o kadar kolay olması lazım. Tıpkı hava filtresi , yağ filtresi gibi. Filtre olayının ana teması budur. Ha şimdi denebilir ki , sen üreticiden çok mu biliyon ?.. Servise götürsem umurumda olmazdı aslında. Fazladan bi ton zaman harcamak , böyle saçmasapan işle uğraşmak zoruma gidiyor. Bir de, filtreye 1 lira, 3 lira vermek varken 20-30-40 lira paralar vermek beni sinir ediyor..
Her benzin filtresi kullanılabilir. İçeriden çıkanın aynısını dışarı taksak o da olur, herhangi bir arabanın alüminyum gövdeli filtresini alıp taksak o da olur, bu benim dediğim şeffaflar da olur.
Türkiye şartları sözkonusu ise yakıt filtresi her zaman el altında olmalı. Çıtır çerez gibi ucuz olmalı. Adedi 3-5 lirayı geçmemeli. Sık sık değişmeli. Değişim de 3-5 dakikayı geçmemeli..
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Prş Nis 29, 2010 8:36 am Mesaj konusu:
Bir ilave :
Son 5-6 yıl içinde internetten, yolda kalınca telefon edenlerden + sağdan soldan duyduklarımdan ... En az 40-50 tane filtre tıkanması yüzünden yolda kalma vakası biliyorum. Sonuncusu daha yeni. Yolda kaldı, tamirci çağırdı , söküldü , temizlendi , öpüldü , yola devam edildi..
Yolda bırakma aşamasına kadar olan süreçte o yarı tıkalı filtreler ile motor da aslında doğrudüzgün randımanlı çalışmıyor. Enjektörlere giden basınç düşüyor. Rölantide daha yüksek, yolda gazlarken enjektörlerin talebi arttıkça daha da düşüyor basınç. Enjektörler standart , hep aynı basınç altında püskürtme yapsın diye tasarlanmış şeyler. Velhasıl motor çalışıyor ama aslında düzgün, randımanlı bir çalışma değil. Çoğu motor sahibi bunun farkında olmadan kullanmaya devam ediyor..
Şöyle oldu, böyle oldu, "ayarım kaçtı, ayarım kaçtı" diyen arkadaşlar:
Sadece ayar yaptırmayın, ayardan önce enjektörleri de temizletin.
Sadece enjektörleri temizletmeyin, süre çok uzamışsa enjektörleri temizletmeden evvel yakıt filtresini de değiştirin
yazıyı okurken 'umarım yeni depo filtresi takmaz' diyordum, dolayısıyla yenisini takmama kararınızı desteklerim. Böyle maymun gibi tasarım olmaz. Bir filtre değiştirmek için bu kadar zahmete girilmez. Herhalde bağımlılık ve bakım masraflarını arttırmak için böyle bir yöntem kullanmışlar.
Benzin filtreleri depo çıkışı, pompa veya karbüratör girisine takılır ve şeffaf al-tak-değiştir-at filtreleri gayet münasip seçimlerdir. Yalnız, karbüratörlü motorlar için bir görece sorun var. Zaman içinde filtre dolmaya başlayınca, benzin içindeki yağlardan filan, karbüratöre giden yakıtta gittikçe daha fazla direnç oluşmaya başlar. Çözümü, düzenli aralıklarla filtreyi değiştirmektir.
Plastik depolarda sorun yoktur ama çelik depolarda, benzinin içindeki eser miktardaki su sayesinde, depo içi paslanması olur. Çözümü, motor yeni alındığında, depo içinin yağdan arındırılıp, epoksiyle kaplanmasıdır ama, bizde ne bu işe uygun malzeme, ne de evladiyelik kullanım alışkanlığı olmadığından, bu yöntem kullanılmaz. 60 000 km sonrası motoru alanlar depo içi pas sorunuyla da cebelleşmek zorunda kalırlar.
Su benzinle karışmadığı için, deponun dibinde birikir ve paslanma başlatır. Paslanma bir kere başladımı, daha artık tövbe durmaz. Paslanma ilerledikçe, küçük pas parçaları depo içine dökülmeye ve benzin akışıyla, karbüratöre veya pompa marifetiyle enjektöre gitmeye, görece daha küçük olan karbüratör memesini veya enjektör memesini tıkamaya baslarlar. Karbüratör veya enjektör temizleyici benzin katkılarının bu tür mekanik tıkanmalara bir faydası dokunmaz. Mekanik tıkanma ancak mekanik yöntemle, sökme-temizleme, giderilir.
Benzin hattına takılan filtrenin bir başka sorunu daha vardır. Buhar kilitlemesi yapar (vapour lock). Filtrenin yeri ve eğimi doğru seçilmezse, filtrenin içinde oluşacak benzin buharı karşı basınç yaratarak benzin akışını önler. Bunun için, filtre dik konumda ve mümkün olduğunca ısı kaynağından uzak yere takılır. Bu sayede, oluşan benzin buharı boru içinde yükselerek depoya ulaşır ve atılır. Benzin akışını kesemez.
Filtre, benzin içindeki küçük parçacıkları tutar ama suyu tutmaz. Bir tip benzin filtresi görmüş ve kullanmıştım. Silindirik, benzin giriş-çıkışı üstten, silindirin alt kısmı vidalanarak çıkabiliyor, üst kapağa tutturulmuş ince filtre eleği var. Filtre dik duruyor. Yani, benzin üst kapaktan alt silindirik hazneye boşalıyor, oradan yükselip, ince filtre eleğinden geçip, kapaktaki çıkış ucundan karbüratör veya enjektör pompasına gidiyor. Dolayısıyla, su veya küçük parçalar vidalı sökülebilen silindirik alt haznede toplanıyor ve de zaman, zaman bu parça çevirilerek sökülüp içindeki sorunlu benzin atılarak temizleniyor. Bir sorun, bu tip filtrenin tarifle filan bulunamadığı, ancak görünce 'hah bu' diye alındığı. Diğer sorun, motorda yer darlığından dolayı, dik durması gereken bu filtreye yer bulma sorunu yaşandığı mevzusu, ancak, benzin boruları uzunlarıyla değiştirilerek bu sorunu gidermek mümkün.
Bu günlerde şahsi pratik uygulamam, düzenli aralıklarla benzin katkısı kullanarak benzin içindeki su ve diğer eriyik haldeki müsibetleri gidermek, karbüratör alt haznesi vidasını zaman, zaman açarak o küçük haznedeki benzin, su ve parçacıkları boşaltmak ve ara-sıra yedek depo musluğunu çalıştırarak depo dibindeki benzini kullanıp, burada birikmeye başlayan sulu benzini yakıp, zor zamanda motor çalışmasına engel olmasının önüne geçmek, yönünde.
valla manuelde sadece burada yakıt filtresi geçiyor;
anladıysam arap olayım...
1-fuel pump
2-pressure regilator
3-fuel injector
4-throttle body
5-intake air temperature sensor
6-throttle position sensor
7-intake air pressor sensor
8-ECU
9-cooland temperature sensor
10-crankshaft position sensor
Evet bende meraklandım tdm için servis manuele bakındım sizin bulduğunuzdan farklı bir şey bulamadım korkarım benzin pompasının içinde entegre bir filtre var.
Sevgili Cem Paylaşım için Teşekkürler.. Ellerine ve emeğine sağlık.. Buna benzer bir hikayeyi 98 TDM-850 de yaşamıştım.. Deponun pas tuttuğunu farkettiğim de heyhat artık çok geçti.. Ama ve lakin iki günlük mücadele sonucu hem filtreyi hem de depoyu hizaya sokmuştum.. Yanısıra tüm samimi hislerine canı gönülden katıldığımı beyan ederim..
Emre Merhaba.. Cem'e sitem ediyorsun ama sen tüm hindiyi yolmuşsun canım kardeşim..
Hadi bakalım şimdi nereden yakacağız
Sevgi ve saygılarımla esenkalın... _________________
S.Hakan C.TUNA
A rh (+)
"NORMAL TRAKYALI"
ilgi şemada 'pompa benzini yakıt filtresi üzerinden enjektöre gönderir' demesine rağmen şemada filtre parçası gösterilmemiş (numaralanmamış). Bu durumda, pompadan sonra filtre (daire şekli) varmış gibi düşünemeyiz. Pompanın altında, depo tabanına paralel tabak gibi şey, dip filtresi ama onlar tel süzgeçli, değiştirilmeyen, belki temizlenen, filtrelerdir. Hani tabana inmiş ve dalgalanmayla etrafta yüzmeye başlamış müsibetleri emmesin diye ama onlar değiştirilmezler. Eğer el kitabının düzenli bakım tablosunda, bilmemkaç km.de bir benzin pompasının filtresini de değiştirin türünden birşey yazmıyorsa, bu benzin hattında değiştirilebilen benzin filtresinin bulunmadığından oldukça emin olabiliriz.
Haa, neden yazıda yakıt filtresi üzerinden diye yazmış derseniz, bir tahminde bulunabilirim. Bu el kitaplarını Technical Writer tabir edilen, kelimeleri iyi kıvıran ama teknolojiden anlamayan şahsiyetler yazar. Zaten el kitaplarını 10 kere okuyup hala birşey anlamamanızın bir sebebi de budur. Teknik adam olayı bu yazara verir, olayı anlatır, şemayı verir, şahsiyet de oturur yazıyı yazar ama daha sonra da kimse bu yazıyı okuyup, editörlük yapmaya kalkmaz, çünkü kendisi baştan yazmak zorunda kalır. Bu teknik yazarlara 1 kere gıcık oluyorsam, bu yazıları Türkçe'te tercüme eden cahil, cühela kısmına 3 kere gıcık olurum ama ne çare patronlar olayı ucuza getirmek için bu yöntemi kullanırlar. Vatandaş da mağdur olur, haliyle.
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Prş Nis 29, 2010 3:08 pm Mesaj konusu:
Ender abi ben de takıldım o çizimlere ve açıklama olmayan açıklamalara ve aradım bunun pompasını filtresini nette.. Emreye başka motor almak lazım abi. Fz6 ile yapamaz Emre gibi adam..
---
Emre. Bak adam yerine koyup bir numara bile vermemişler yakıt filtresine ?
Emre, senin motor yakıt filtresi konusunda enteresan bir motor olabilir.
İnternette genel olarak pek bilgi yok, şurada bazı resimler var ama göremedim, üyelik gerekiyor. Zaten başka bir yerde de fz6 pompası ve filtresinin fotografına ulaşamadım. Eleman burada sormuş, pek fazla bilgi yok ama sonuç "filtre pompanın üzerinde bir kısımdır" şeklinde :
Daha pekçok yerde Fz6 yakıt filtresiyle ilgili soru sorup kimseden yanıt alamayan birsürü kişi var. Sormuşlar sormuşlar ama tam doyurucu cevap sayısı sıfır.. Eski karbüratörlü modellerde orta boy plastik bir filtre var ama yenilerde yakıt filtresi yedek parça listelerinde de görünmüyor.
Tüm bunlardan anladığım , yakıt pompan ve yakıt filtren bir bütün. Yani filtre pompanın bir parçası, neyinin nasıl temizleneceğini ise anlamadım.
----
Ama bu arada şöyle de bir garip şeye denk geldim tarama yaparken :
Fazer yakıt pompası. Çinden 500 tane alırsan tanesi 6 dolar :
Bu standart pompa. Sadece pompa. Orjinali bu mudur ? Bu orjinali şutlayanlar için midir ? Ara modeller vardır da bu pompa onların mıdır ? İlan mı yanlıştır ? Bilmiyorum ama fz6 için farklı hangi pompayı taksak olur, ve r6 pompası taksak olur mu? gibi sorulara da denk geldim..
r6 pompası ise bu :
Bilgiye ulaşmak açısından Bmw nin gözünü seveyim. Şimdiye kadar birbirinden ayrı 45 tane anlatım çıkardı valla.
Fz6 kullanıcıları , benim forumlarından anladığım, bu işlerle pek uğraşmıyorlar gibi.. Hepi topu üç tane foto var onları da göstermiyorlar yahu .. Sen yanlış motör seçmişsin sevgili kardeşim. Bu motor senin ruhuna aykırı bence. Tez değiştir sen onu Sana bi bmw alalım rahat rahat kurcalarsın
Garip bir motorun var Emre.. Zaten bir kere binmiştim, motorun titreşimi benzinli motora değil de, doğru akım elektrik motorlarına benziyordu
Pompasını ve filtresini bırak anlamayı, fotografını bile göremedim, bilen varsa eklesin..
hakan abi çarpmışsın taşı bana iyisin umarım...yeğenle konuştuk ama daha fırsat bulamadı herhalde.yapacağız ona bir zincir yağlama...
ilyada,
geçtiğimiz kış motor çalışmayınca aslında çok kurcaladık bu konuyu.(çalışmayınca dediysem tek marşta canım )
fz-6 n de değiştirilebilir bir yakıt filtresi yok.buna ihtiyacı da yok zira kirli yakıttan yolda kalanı da yok..
ilk aklımıza gelen filtre olmuştu.yamaha servisinden değiştirilen bir benzin filtresi olmadığını öğrendik.bu noktada olmayan şeyin bilgisinin de olmaması çok normal.
sonra buji değişikliği ile kısmen sorunu çözsekte bir süre sonra tekrarlamıştı.senin verdiğin bilgiler ışığında ve bir oto elektirikçi dost sayesinde sorunun akü olduğunu anlamıştık
akü 6 yıllık.ben almadan motor 13 ay yattığı için bir kez şoklattık.o şokla da 3 senedir sorun yoktu.bu kış su koyuverdi.şimdilerde sorun yok krank bir tur yapmadan makina çalışıyor.
aslında yakıt hattına bir filtre koyabilirim.üstelik kolay sökülen takılan cinsinden.ama gerek yok(muş)
ben de motoru değiştirmeyi düşünüyorum.şartlar müsade ederse kış girişine doğru satacağım benim aleti.yeri gelmişken satma nedenim yolculu sürüşlerdeki sıkıntım(arka sele günlük 500-800 km menzilleri işkence yapıyor hatuna).bir de 120-130 ile 4000 d/d civarı sakin sakin kullanım istiyorum.
üzerinde durduğum bir kaç marka ve model var;
cbf 1000
gsf 1200 s
zz-r1200
vfr 800
gibi..
kesinlikle japon haricinde bir motor almayacağım.kendimce nedenlerim var.bir gün yüz yüze görüşürsek acaip rakı mezesi olur bu nedenler..
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Yardım
Arama
Kullanıcı Grupları
Profil
Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın
Giriş
:
