Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 617 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - Rumeli Seferi (Tekirdağ, Kırklareli, Edirne)
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Rumeli Seferi (Tekirdağ, Kırklareli, Edirne)
Sayfa 1, 2, 3  Sonraki
 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Cloud
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Sep 16, 2006
Mesajlar: 558
Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 2:05 pm    Mesaj konusu: Rumeli Seferi (Tekirdağ, Kırklareli, Edirne) Alıntıyla Cevap Ver

Rumeli Seferi (Tekirdağ, Kırklareli, Edirne)


Bir başka Mad Run mı demeli buna, galiba öyle desem yeri var zira başlıkta yazan üç şehrin merkezini bir günde dolaşıp İstanbul'a geri döndüm. Biraz deli işi olduğunu kabul ediyorum, ama normal olduğumu iddia etmedim hiç bir zaman zaten.


12 Kasım Çarşamba sabahı bir haftadır planını yaptığım Rumeli Seferine çıktım. Eşimin de evde olmamasını fırsat bilip bir uzun yol yapayım dedim. Aslında başta amacım sadece Tekirdağ'a gidip dönmekti. Açıkçası Tekirdağ'a hiç gitmemiştim ve Kasım Ayı bile olsa şöyle bir gidip görmeyi düşünmeye başlamıştım bir süredir. Yani bünye yine yol istiyordu, gerisi bahaneydi. Sonra Pazartesi günü planımı büyütüp aynı gün neden Kırklareli ve Edirne'yi de görmeyeyim demeye başladım.

Yapabilir miydim? EMOK için Bilecik Pazarbaşı'nın o yokuşlu ve virajlı yollarını gidip gelen Karakarga zaten yapabilirdi, peki ya ben? Yapardım yapamazdım derken, şehir sayısını üçledim ve yapamayacağımı anladığım an, bulunduğum yerden geri dönmek üzere planımı yaptım.


Önce Tekirdağ'a gidecek oradan Kırklareli'ne, oradan da Edirne'ye geçip sonra otobandan İstanbul'a dönecektim. Öyle de oldu.

Rotam aşağıdaki gibiydi.





Sabah 06.00'da uyandım, 06.30'da teker döndü.

Hiç bir şekilde acelem yoktu, o saate trafik de başlamasına rağmen seyrekti ve akıcıydı. Büyükçekmece yakınlarında aynamda gördüğüm gün doğumunu fotoğraflayana kadar durmadım. Bu noktada dayanamaıp fotoğraf molası verdim. En son Sakarya Sürüşüne inat bu kez amacım bolca fotoğraf çekmekti, üstelik dijital fotoğraf makinesini eşim alıp götürmüştü, ve ben aslında çokça sevdiğim benim emektar Minolta'ya kalmıştım. İyi ki de öyle olmuş, çok daha keyifli oldu.(Gerçi gördüğümün fotoğrafını çekmeyi başaramamışım bunu makaraların banyosundan sonra anlayabildim, eh bu da eski teknolojinin azizliği olsun ne yapalım.)





Sürmeye devam ettim. Bir gün önce işyerinde hazırladığım Yol Planına göre belirli km'lerle mola verecektim, aşağı yukarı km olarak da süre olarak da uydum plana. Sabah ayazı vardı ve sabah çıkarken askıda bana bakan termal iç yeleğimi yanıma almayı unutmuştum. Ve hep övündüğüm kışlık montum bir şekilde içine rüzgar alıyordu bir yerlerden. Bu rüzgar alış çok aşırı değildi ama yine de biraz üşüttü doğrusu. Bir yerde durup montun bel kemerini sıktım ve rüzgar biraz azaldı. Ama Tekirdağ'da içime giymek üzere polar nevinden bir şey almalıydım, ki dönüşte gece hava daha da soğuk olabilirdi.

Molalarımdan birini bu tabela önünde verdim.






İkinci molamı ise burada.





Tekirdağ'a 2 – 2,5 satte varmaktı hedefim. 2,5 saatte vardım.





Önce şehir içinde kısa bir tur attım, daha sonra Valiliğin karşısındaki parktaki simitçi dayının yanına park ettim. Dayı benim plakadan işi çözmüş olmalı ki, hemen :


- İstanbul'dan mı geldin? diye sordu.

- Evet dayı İstanbul'dan geldim. Motoru buraya bıraksam olur mu?

- Bırak tabii, ben bakarım hiç bişeycik olmaz, kaskını da bırak.

- İstanbul'dan gezmeye mi geldin?

- Evet gezmeye.

- Valla iyi gelmişsin bu havada motorla, ben burda zor duruyom ayakta. Gerçi sıkı giyinmişsin ama.

- Evet üstüm başım sağlam merak etme.

Motoru bırakıp Dayıdan bir simit aldım, yanıbaşımdaki Namık Kemal Aile Çay Bahçesi'nde çay ve simitle kahvaltımı yaptım.Yol planımı bir kez daha inceledim.




İkinci çayımı da içip, dayıya şöyle bir dolaşacağımı motoru burada bırakacağımı söyledim. Dayı aynı misafirperverlikle motoru sahiplendi ve başladım dolaşmaya.




Bir şehir en iyi yürüyerek gezilir demişti bir üstat, ben de öyle yaptım. Öncelikle sahile doğru inmeye karar verdim. Parkın karşısındaki merdivenli yoldan aşağıya yürüdüm. Sahile indiğimde aklımdan geçen Tekirdağ'ın düşündüğümden daha büyük ve daha modern bir şehir olduğuydu.







Bir an küçük bir İzmir vardı sanki karşımda. Güzel şehirmiş vesselam, bu sahile yazın gelmek çok daha keyifli olacaktır diye iç geçirdim ve yazın eşimi de getirmeliyim diye söz verdim kendime.






Motorcu arkadaşlarımın bir kaç kez geldiği ve benim plan yapıp yapıp bir türlü gelemediğim Tekirdağ gelinmesi gereken yerlerdenmiş gerçekten de onu anladım. Sahilden tekrar şehrin içine yöneldim ve internette görülmesi gereken yerlerin başına yazdıkları Namık Kemal Evi'ni bulmaya karar verdim. Buldum da. Namık Kemal zamanında bu evde daha doğrusu sonradan aslı gibi restore edilen bu evde yaşamış. Buraya giriş ücretsiz, sadece bağış kabul ediyorlar ve içerideki Hanımefendi çok samimi bir insan, onun oğlu da motorcu imiş. Beni üzerimdeki kıyafetlerden hemen çözdü bu sebeple. Aşağıdaki fotoğraflar oraya ait.









Burada Namık Kemal'e ve o döneme ait eşyalar sergileniyor.











Mustafa Kemal'e ait bir çalışma odası da var, Tekirdağ'a geldiğinde bu odayı çalışma odası olarak kullandığını söyledi görevli hanımefendi.





Ve diğer odalardan...



Ben aşağıdaki fotoğraftaki odaya bayıldım.



Ve tekrar dışarıdayım, görevli hanım kapıdan beni uğurladı.


_________________
Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Cloud
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Sep 16, 2006
Mesajlar: 558
Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 2:08 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Evden çıktığımdaysa kısa bir tur daha atıp son bir çay içmeye karar verdim, sonrasında Muratlı yolu üzerinden Kırklareli'ne geçecektim.

Tekirdağ Valilik binasını da pozladım.


Zahire Nazırı Ahmet Ağa Camii'ni de...




Aşağıdakileri de...





Namık Kemal Parkındaki Vatan Şairinin heykelini de.



Arka planda geldiğimde çay içtiğim Namık Kemal Çay Bahçesi.




Ve aklıma almam gereken polar geldi, alışveriş yapabileceğim bir yer aranırken aradığım yer ayağıma gelmiş gibi oldu yolumun üstünde polar satan bir dükkana rastladım. Fazlaca kaliteli olmasa da işimi görecek bir polar satın aldım. Hem de Tekirdağ hatırası oldu bana. (Gece dönerken de çok işime yaradı doğrusu)


Sonrasında sabah çay içtiğim yerin tam karşısındaki çaybahçesinde son çayımı yudumladım yola çıkmadan. Çay bahçesinde içime poları giymek için bir masaya yönelmiştim ki, garson çocuk yanıma gelip

- Abi orası aile yeri seni içeri alalım diyerek etrafı naylonla kapatılmış bölümü gösterdi. Doğrusu bu kadar modern görünümlü bir kentte haremlik selamlık uygulaması beni biraz şaşırtmadı dersem yalan olur. (Daha sonra Edirne dahil üç şehirde de bazı yerlerin bunu yaptığına tanık oldum. Buna çokça yabancı sayılmam zira bizim Sakarya dahil Anadolu'da halen bunu yapan pastahaneler, çay bahçeleri var doğrusu. Şahsi fikrim bence halkımız bu işleri çoktan aşmış durumda ve işyerleri bu ugulamayı bıraksa hiç bir sorun yaşanacağına inanmıyorum) Her neyse, içeri geçtim ve çayımı içtim. Sonra da çay ocağından Muratlı Yolunu öğrenip çıktım yola.

Kısa süre sonra bir tabela pozu daha almak için durdum.





Önce Muratlı'ya oradan da Lüleburgaz'a sürdüm. Aslında yol planımda olmamasına rağmen saatin geldiğini düşündüğümden öğle yemeği için Lüleburgaz'da mola verdim ve sabah çok erken vardığım Tekirdağ'da yiyemediğim köfteyi Lüleburgaz'da yedim. Doğrusu çok da lezizdi köfteler.




Bu ninjanın burada işi ne?




Lüleburgaz'dan sonra Babaeski üzerinden hedef Kırklareli idi, bir başka hiç gitmediğim şehir.





Yol planıma neredeyse harfiyen uyarak planladığım saat olan 13.00'de Kırklareli'ne vardım.



Karnım toktu ve köfteler çay istiyordu. Karakarga'yı şehrin merkezindeki çaybahçesinin yanına başka bir motorla hoşbeş etsin diye bırakıp hemen bir masaya kurulup çay söyledim. Kırklareli'nde fazlaca dolaşamadım doğrusu, zira daha Edirne vardı hedefte. Yalnız buraya dair de izlenimim yine insanların sıcak tavırları ve modernliği oldu.












Avrupaya yaklaştığınızı belli ediyordu sanki Trakya şehirleri size. Bir dahaki sefere daha uzun gelmek üzere yine şehir merkezinde motorumla küçük bir tur atıp bir Taksici Abi'den tavsiyeyle köy yolları üzerinden Edirne'ye yola çıktım. Ve o yolun güzelliği ve verdiği sürüş keyfinin tadı damağımda kaldı. Bu keyifli yolun zaman zaman durup fotoğrafını çekmeyi de ihmal etmiyordum tabii. (EDİT: alk22'den aldığım bilgiyi aktarayım, benim köy yolu sandığım bu yol düpedüz ana yolmuş, eh bilmeyince aldığınız bilgiyle bu nasıl köy yoluymuş diye sürüyorsunuz icon_smile.gif , bir yerin yabancısı olmak zor iş mirim icon_cry.gif )









O harika sürüş esnasında minik bir mola yapıp Karakarga'yı da pozladım.


_________________
Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!


En son Cloud tarafından Çrş Ksm 19, 2008 9:35 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Cloud
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Sep 16, 2006
Mesajlar: 558
Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 2:09 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Keyifle sürdüğüm bu yoldan sonra Edirne'ye giriş yaptım. Ve hemen klasik tabela pozunu tarihe geçirdim.





Edirne'ye daha ilk girişte bile büyük ve tarihi bir şehre geldiğini anlıyor insan. Şehrin girişinden itibaren pek çok tarihi yapıya rastlıyorsunuz.





Bu arada daha şehrin dış kısmındayken uzaktan bütün ihtişamıyla görünen Selimiye Camii'nden de gözünüzü alamıyorsunuz.





Öyle bir yere yapmış ki Koca Sinan eserini, adeta şehrin üstüne bir azamet sembolü gibi oturmuş Selimiye. Zaten bu yolculukta en çok görmeyi istediğim yer, belki de yolculuğun nihai amacı da Selimiye'ydi benim için. Açıkçası, tamamen Mimar Sinan'a ve eserlerine duyduğum hayranlıktan.

Öncelikle Üç Şerefeli Camii'nin karşısındaki han'ın arka tarafında bulduğum yere motorumu park ediyorum. Sonra da Selimiye'yi keşfetmek için yürümeye başlıyorum, ama tam karşımda duran üç şerefeli camii'den de bir kaç poz almamak olmazdı tabii ve onu da resmettim emektar makinamla.



Üç Şerefeli Camii...







Ardından hedefim Selimiye...




Sonrasında Koca Sinan'ı arkasına aldığı muhteşem eseriyle kadrajlıyorum.







Oradan da, daha bunca uzağındayken bile insanı inanılmaz etkileyen Selimiye'yi pozlamaya başlıyorum, utanmasam elimdeki iki makara filmide içine bile girmeden bitireceğim, ama kendime hakim olmaya çalışıyorum.














Ve gerçekten de içerideki harikalara da poz bıraktığıma pişman etmiyor Selimiye beni.






Sadece Selimiye'si için bile, bir kez de olsa gelip görmeye değecek bir şehir Edirne, bunu rahatlıkla söyleyebilirim, ki daha neleri var içinde, benim gördüğümün dışında biliyorum. Onlara da başka zaman gelmek lazım diyerek fotoğraflamayı sürdürüyorum Mimar Sinan'ın bu ihtişam ve azamet sembolü harikasını.












İçeride ziyaret edenler olduğu kadar ibadet edenler de var. İnsan gördüğünün karşısında hayran kalıyor, kendisini bir karınca kadar küçük hissediyor. Zaten koskoca Dünya'da birer karınca kadar küçük değil miyiz aslında.







Hangimiz daha büyük ki diğerinden, birimizi diğerinden daha üstün kılan şey ne? Para mı? Şan, şöhret mi? Edindiği ama mezara götüremeyeceği mal, mülk mü? Kısacası dostlar hacet görmeye gittiğimizde hepimizden aynı ifrazat çıkmıyor mu? Nedir insanın insana ettikleri? Nedir bu caka, fiyaka, birinin diğerini hor görmesi?










Bedenimdeki tatlı yorgunluk ve kafamdaki bin düşünce ile bir süre oturup kalıyorum Selimiye'nin içinde. Burada dinlendiriyorum kendimi. Ve neyseki kimi yerlerde rastladığım gibi burada kendisini ilahi güce benden daha yakın hissedip de, beni hor gören ve sadece kılık kıyafetime ya da sakalımın şekline bakarak "senin burada ne işin var?" diye bakan gözler yok. İçerideki o muhteşem sanatı tarihe geçirmek, kişisel tarihime de, işte ben bunu da yaptım dedirtecek fotoğrafları çekmemi engelleyecek kimse de yok. Ne güzel.





İnsanın daha uzun oturası geliyor. Ama vaktim fazla değil. Tekrar gelmek üzere hareketlerimi özellikle ağırlaştırarak çıkıyorum dışarıya. Sonra avludan da bir kaç kare fotoğraf alıyorum.















Avlunun dışında bir kaç masadan oluşan ve sanırım vakıf mülkü olan bir kafede bir çay molası daha veriyorum.





Ve nihayet o çay molasında kendimi de fotoğraflamayı başarıyorum, etrafımda oturanların ne yapıyor bu adam dercesine garip bakışları arasında, ben de garip çıkmışım doğrusu.





Ardından Karakarga'nın yanına gidiyorum. Artık yola çıkmak lazım. Şehir çıkışında depoyu fulledikten sonra tam planladığım gibi 17.00 gibi şehirden ayrılıyorum.

Dönüş yolum için otobana girmem gerekiyor. Bu arada Edirne - İstanbul otobanında da ilk kez sürmüş oldum. Rahatlıkla söyleyebilirm ki şimdiye kadar sürdüğüm en güzel otobanlardan biri. Hem yeşili bol hem virajı. Bu sürüşün büyük kısmı karanlıkta olsa bile yine de zevkli geçti doğrusu.

Otoban sürşünün ilk kilometrelerinde son bir poz kotarır mıyım diyerek Karakarga'yı günbatımında pozluyorum.






Sonrası biraz yorucu ve giderek tek düzeleşen bir gece yolculuğuna dönüşse de verdiğim çay molalarında içtiğim taze çaylarla renklenen bir otoban sürüşü oluyor.


İstanbul'da gişelere az kala inceden bir yağmur başlıyor ve onunla birlikte trafik de tabii. Yorgunluğumu ve ıslak zemini dikkate alarak hızımı oldukça düşürüyorum. Buna rağmen sorunsuzca çıkıyorum otobandan ve şehire giriyorum.

Tam da planladığım gibi akşam saat 21:30'da evimin kapısından içeri giriyorum. Bedenim fazlasıyla yorgun olsa da ruhum müthiş bir tatmin ve başarının verdiği haz duygusu içinde duşun yolunu tutuyorum.




Çağrı "Cloud" Öztürk

12.11.2008 Rumeli Seferi (İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, İstanbul = 625km)
_________________
Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!


En son Cloud tarafından Çrş Ksm 19, 2008 3:26 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
taklamakan
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Nov 14, 2007
Mesajlar: 858
Nerden: Şişli

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 2:13 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Fotoğraflar anlatım çok güzel, teşekkürler, gitmiş kadar oldum bi an...
_________________
v-strom 650
emreboztekin@hotmail.com
532 336 36 79
Seyahat Ya Rasulallah (Evliya Çelebi)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi MSN Messenger
VAP53
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 28, 2003
Mesajlar: 12125
Nerden: İstanbul/Çanakkale

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 2:29 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Cagri cok tesekkurler icon_smile.gif ama bu raporla aksamki toplantiyi atlattin sanma sakin... icon_rolleyes.gif icon_wink.gif
_________________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - Ist. & C.kale

SAGLIK, HUZUR, MUTLULUK, BEREKET ve BERABERLIK.

R 1150 GS
GT 200
GSM : 0-532/264 17 30
mail: vap1953@yahoo.com

Is : 0-286/218 08 08
www.kolinhotel.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi
motorcuk
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Mar 30, 2004
Mesajlar: 1949
Nerden: İst/Besiktas

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 2:33 pm    Mesaj konusu: rapor Alıntıyla Cevap Ver

Çağrı eline sağlık paylaşım için teşekkürler..
_________________
[IMG]http://i267.photobucket.com/albums/ii293/motorcuk/215471_4520287013089_264961593_n_zps58640fee.jpg[/IMG]
BMW F 650 GS 2001(PTT sarısı)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi
YektaAli
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 14, 2004
Mesajlar: 2253
Nerden: TEKİRDAĞ

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 2:41 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Minibüs duraklarıdan 250 m. daha yukarı yürümüş olsaydın , çayını benim dükkanda içebilirdin. icon_rolleyes.gif Birdahakine inşallah.
_________________
www.yakurtulus.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Cloud
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Sep 16, 2006
Mesajlar: 558
Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 3:24 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

silver59 demiş ki:
Minibüs duraklarıdan 250 m. daha yukarı yürümüş olsaydın , çayını benim dükkanda içebilirdin. icon_rolleyes.gif Birdahakine inşallah.


Ah keşke, gezi öncesi orada kimler var diye araştırsaymışım. Neyse bir dahakine zaten mutlaka bir kere daha gelmek lazım.

Ahmet abi haklısınız, ama özelden de yazdım size. Gideceğim elbet bir buluşmaya da, bu da benim ayıbım, doğru. icon_redface.gif

Beğenen arkadaşların hepsine teşekkürler.
_________________
Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
VAP53
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 28, 2003
Mesajlar: 12125
Nerden: İstanbul/Çanakkale

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 3:28 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Cloud demiş ki:
Ahmet abi haklısınız, ama özelden de yazdım size. Gideceğim elbet bir buluşmaya da, bu da benim ayıbım, doğru. icon_redface.gif .....
Estafurullah ayip falan yok ama ben de ne yapayim. Organizasyonlardaki; bulusup tanismalar ve kaynasmalardan gercekten cok mutlu oluyorum. icon_rolleyes.gif Butun cabam bunun icin... icon_redface.gif
_________________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - Ist. & C.kale

SAGLIK, HUZUR, MUTLULUK, BEREKET ve BERABERLIK.

R 1150 GS
GT 200
GSM : 0-532/264 17 30
mail: vap1953@yahoo.com

Is : 0-286/218 08 08
www.kolinhotel.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi
hakanhoca
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Nov 06, 2006
Mesajlar: 408

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 4:00 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

cloud tekerine sağlık senin karakarganın görünür yerine bir nazarboncuğu lazım, sana da yaka içine biryere ... icon_wink.gif
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
Cloud
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Sep 16, 2006
Mesajlar: 558
Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 4:04 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

hakanhoca demiş ki:
cloud tekerine sağlık senin karakarganın görünür yerine bir nazarboncuğu lazım, sana da yaka içine biryere ... icon_wink.gif


Evet bu bir süredir aklımda. Çok teşekkürler ilginize.
_________________
Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Serhatkulu
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Jul 26, 2007
Mesajlar: 40
Nerden: Edirne

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 6:51 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Çağrı kardeşim Babaeski'li olup Edirne'de yaşayan bir Trakya'lı olarak bu gezi, fotoğraflar ve anlatım için çok teşekkür ederim.İnşallah Edirne'ye tekrar gelirsin.Gelmeden evvel ararsan ağırlamaktan kıvanç duyarız.
_________________
Ferhat DEMİR HONDA CBX 250 TWİSTER 05356215408-05056917186 Mevkiler insanlara değil, insanlar mevkilere şeref verirler.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
Tamericel
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 24, 2003
Mesajlar: 450

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 7:19 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Ah gençlik ah, bir günde Trakya icon_smile.gif

Çağrı Bey gezi yazısı ve resimler için çok teşekkürler, sizin Karakarga nın günbatımı fotografı da fevkalade olmuş.

Çanakkaleden misiniz acaba ?


Uzun soluklu Dostluklara ,



Tamer İçel

TEL +90 212 266 43 68

MOBILE +90 536 410 22 00

MOBILE. +90 542 374 39 19

FAX .+90 212 343 88 62

E.MAIL . iceltamer@gmail.com

WEB PAGE. www.tamericel.blogcu.com

MSN. tamericel@hotmail.com
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
Cloud
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Sep 16, 2006
Mesajlar: 558
Nerden: Yaşayan Ölüler Ülkesi

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 7:36 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Serhatkulu demiş ki:
Çağrı kardeşim Babaeski'li olup Edirne'de yaşayan bir Trakya'lı olarak bu gezi, fotoğraflar ve anlatım için çok teşekkür ederim.İnşallah Edirne'ye tekrar gelirsin.Gelmeden evvel ararsan ağırlamaktan kıvanç duyarız.


Umuyorum tekrar gelirim. Zaten bu ilk sefer birazcık ateş almaya gelmek gibi oldu. Bir dahaki seferi sizleri de bulmaya gelirim umarım. Çok teşekkürler ilgine. Edirne çok güzel yer. Daha doğrusu Trakya olduğu gibi güzel bir bölge.


Tamericel, İstanbul'danım, aslen Sakaryalı'yım, ne milletsin sorusunu çokça sevmesem de Karadeniz, Kafkas, Türkmen karışımı biriyim. Bu arada genç sayılır mıyım bilmem benim yaşım 37 icon_wink.gif , ben 17 hissediyorum o ayrı . icon_smile.gif Beğeninize teşekkürler. Bu arada sırada Çanakkale var, ilk fırsatta oradayım. icon_wink.gif
_________________
Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
alk22
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Nov 12, 2006
Mesajlar: 426
Nerden: EDİRNE

MesajTarih: Çrş Ksm 19, 2008 9:18 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Çağrı bey,bu nedir yahu icon_eek.gif senin "Trakyan" gelmiş,arkadaş icon_biggrin.gif hemde 150cc ile vallahi bravo.lakin bi bak be birader kimler var diye,aşkolsun yani.
Sorunsuz (hava muhalefeti vs) olması güzel ve sevindirici,duygularını bizle paylaştığın için teşekkürler.Yalnız O yollar köy yolları değil (Kırklareli -Edirne arası) ana yoldur. icon_smile.gif hemde en ana yol (Roma döneminden beri) Edirne-İstanbul yolu orası.
Yine bekleriz,Selamlar.
_________________
Alkan
SuZuKi V STRoM
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Geziler/Toplantilar Tüm saatler GMT
Sayfa 1, 2, 3  Sonraki
1. sayfa (Toplam 3 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt