Bir dağıtım anlaşmasının düşündürdükleri...

[deadline]

Aslında nereden başlasam, nasıl anlatsammmm...

diyen şarkı sözü en uygunu sanırım. Malum hiç büyümeyen ama oyuncakları pahalılaşan biz erkeklerin bir oyuncağı da motosiklet ve ben de bu oyuncağa yeniden heves etmiş durumdayken kafamdaki soru doğal olarak "ne alacağız?"

Başladık Hyosung, S&T Motos, S&t Kanuni vs. vs. (her ne adla anılıyor ve yaşatılıyorsa :p) yi deşmeye.

Global Motor getirmeye başlamış galiba ilk olarak resmi ithalatçısı olarak. Ama Kuralkan da der ki onlar resmi dağıtımcısı değiller sadece iyi niyet mektubu imzalanmış. (Sanayi Bakanlığı ve DTM ne iş yapar acep?) Koreli çekik gözlü kardeşlerimizin Suzuki know-how'ından kaptıklarını kendi üretim maliyetleri ile çıkarması sonucu (yahu işin gerçeği hepsi aynı maliyetler de bilinen markalar gibi marka payı, kar marjı yok işte, yoksa çinli mühendis te işçi de aynı parayı kazanıyor) bizim ülkemizde de tam ortada bir yere konumlandırılmış fiyat olarak. Eh güzel. Hyundai falan da öyledir. Ucuzdur, bir dereceye kadar sağlamdır da. Samsung canavar gibi LCD basar, telefon satar, buzdolabı çıkarır. Sharp ABD de LCD de en baba marka bilinir, yurdum insanı beko, arçelik buzdolabının üstüne tanımaz (yok üst düzey dolapları saymıyorum dikkat ederseniz, mass production gidiyoruz henüz) O halde Hyosung tam da yurdumun mali portresine cukkkk diye oturur (milli gelir hesaplamalarına girersem çıkamayız vallahi, bu post bitmez :p)

Her neyse, bir bakılır ki cihazda devir kesici yok. Eee? Bize gerek de yok. Biz severiz dibine kadar zorlamayı, hatta kadran aşırtıp ibre kırmak en büyük zevklerimizdendir. Şöyle yakışıklı bir motor olsun, görenler aşık olsun (kızlar tabii ki, kim takar erkeklerin beğenisini? :p) Krank kırılmaktadır çatır çutur. Devir kesicinin yokluğu mu desem? Yoksa Işıl işlemi neon lambalarıyla yapılarak preslenmiş bu kranklar mı desem ne desem bilmem ki

Bu arada vites de geçmemektedir bazen. Neden? Kimi düzgün yapılmamış rodaja, kimi toplanırken sıkılmamış ayar vidasına, kimi yolların bozukluğundan zıp zıp zıplayan motorlarda ayar tutmamasına bağlar. Gerçi lastiklerin yol tutuşları efsane haline gelmiştir. Alan arkadaşların asfaltla popo ilişkisi korkusu nedeniyle değiştirilen ilk parçalardan biridir. Yaf birileri TCO kavramını nasıl anlatacak bizlere ilkokuldan itibaren?

Bu arada o zamanki dağıtıcı da komiktir bence. Yaf, sinyal yanmıyor der kullanıcı, dağıtıcı olmaz sen başka egzoz takmışsın, garanti dışı der Hep bu kullanıcıların kullanmayı bilmemesindendir. Yoksa aletler çok sağlamdır. Çatır çatır kırılmamaktadır. Ah ülen bi de bilinçli kullanıcı olsa (Bilinçli kullanıcıya dip: hiç garanti kapsamında servis sorunu çıkartmayan tip) kim tutar dağıtıcıyı? Satış sayıları abartır. Sporcu gençlik başlangıç motoru olarak doğan görünümlü şahinleri tercih etmektedir.

Ülkemiz güzide üreticilerinden biri pastayı görür ve çekik gözlü kardeşleri kafalar. Bak bende acaip yurtiçi bayi ağı var, daha tecrübeliyim, hem Korede işçilik maliyetleri arttı (evet adamlarda sendikal faliyetler 90 sonrası müthişti ve işçileri şimdi gayet iyi şartlarda çalışıyorlar) halbuki güzide ülkemde işçileri sendikaya üye görersem ham yaparım ben. Biraz iş biraz tevekkül, biraz namaz uyutup gidiyoruz işte ver sen bana şu markayı bakalım ben dağıtayım der. Bu marka savaşları pek bir acaip Türkiyede. Hem uluslararası hukuğu hem Türk Hukuk sistemini bilmeyen birileri yıllarca sürünür. Eski dağıtıcı bozulur haliyle. Kore markasını kendi adına tescil etmiştir, patentini almıştır. (Sevgili Patent ofisi Hyosung mu? O da ne? Yenir mi acep? demiş herhalde) Yoksa Yamahanın ismini almaya kalksa Koç adamı ham yapardı

Velhasıl bu hikaye bitecek gibi değildir. Motosiklet fuarında avukatların düellosu ilgiyle izlenir. Kuralkancılar ve Globalcılar ve takipçileri (febeş cimcoz muhabbetine dönmüş yaf ) forumlarda kapışmaktadır kıyasıya. Halbuki Global ve Kuralkanın tek amaçları para kazanmaktır. Kazanmaya giden yolda her yol mübah, hukuk sistemi yavaş işleyen (?) ülkemde vahşi liberalizm dibini vurmaktadır.

Her nereden aklına geldiyse benim gibi bu spora başlamayı düşünen adamların aklındaki soru değişmemiştir ama. Ne alayım? Honda mı? Yamaha mı? Yaf Koreliler de var. Milliyetçi Çinliler var. Bi de eski komünist yeni liberal ve kapitalist çinliler var. ABciler var, Amerikanlar var. Hatta Türk var (yalan vallahi, içi Çin tamamen neredeyse)

İlginç vallahi. izlemek keyifliymiş, işi gücü bıraktım bu alemi çözmeye çalışıyorum.

Kusura bakmayın fazla geyik yaptıysam. Dışardan görebildiklerimi yazayım dedim de

[hakanhoca]

Deadline şu an senin yazdığın durum değerlendirmesini biz sıkıntı olarak yaşıyıoruz. Hyosung olarak alınan 2006 model Gv 250 motora ( biraderin ) şu anki dağıtıcı ( kuralkan) parça bulamıyor. Globalin eski bayileri de parça bulamıyor. >Şİmdi bu motor kanuni değil, yenileri de değil.
Bu saçma sapan durumu şu an dağıtımcısı ( dolaytısıyla yedek parça tedarikçisi ) bulunmayan çinlilere parça ararken de yaşıyoruz raptora parça ararken de.
Bu firmaların kar hırsı ve kolay para kazanmna sevdası tüketicinin elinde patlayan ürünlere dönüşüyor . Ve haklısınız motorun aküsü dışında hiçbiyeri garantiye girmiyor ve o garantiyi de akü firması veriyor.

[bberksan]

Velhasıl kelam 5 buyukten sasmamak lazim. Onlar ermis muradina biz cikalim kerevetine
_________________
I need your boots , your clothes and your motorcycle.

[Cloud]

GV250'mi tüm bu tartışmalar daha yeni başlamışken sattığım için bir kez daha seviniyorum. Ve evet ne yazık ki bu ülkede arkasında ciddi distribütör desteği olmayan aletlerin alınmaması gereğine ben de inanıyorum. Zira satarken sizi yağla balla karşılayanlar sonrasındaki garanti ve servis hizmetlerinde hiç de öyle yapmıyorlar.
İşin daha da komiği bu aletleri almış olup da, siz araştırırken mevcut sorunlarından hiç bahsetmeyip "Al baba, süper makine" yapan bir kısım kullanıcıların olmasıdır. Bir yerlerde yeni alacaklara "bakın kazın ayağı öyle değil" dediğinizde de, size yine aynı adamlar öyle bir saldırıyorlar ki sanırsınız firmanın sahibi onlar.
_________________
Göremiyor musun? At gözlüklerini çıkartmayı dene!

[Julius]

Deadline, bu yazdıklarını (üstelik de develer tellal, "Kanuni" de tek başına "Kuralkan" iken de) yaşadığım için gülerek okudum, ama bir arkadaşın yazdığı gibi, bazıları hala sıkıntı çekmeye devam ediyorlar maalesef... aldıkları motorun astarı yüzünden pahalıya geliyor...

şimdiki aklım olsaydı (motor kullanmama pahasına da olsa) hiç bulaşmazdım bu Çinli belalarına... ama ekonomik durumlar/nedenler nedeniyle alıp kullananları anlıyorum, ağzı/cebi yananlara acil şifalar diliyorum...
_________________
Brh+ Taxi Binicisi

[hakanhoca]

Ufkun kardeşim aslında çinli durumu o kaadar da kötü değil. Tamam biraderin motor öksüz kaldı ama benim kanuni 3 yıldır hala taş gibi.Tabi bunda benim pimpirikli bakımlarımın ve motorda kafama basmayan her parçayı suzuki gn ya da honda cg serisinin parçalarıyla değiştirmemin de katkısı var .
Şöyle düşün paran yok , motor almak istiyorsun alıyorsun bir çinli ve meslek sahibi oluyorsun. (motor ustası mesela ya da tornacı çırağı). Ama bu topluluktaki insanların çoğu motosikleti hobi amaçlı kullanırken çinli motor sahiplerinin çoğu araçlarını ucuz taşıma aracı olarakl ve genelde de çözülmesi zorunnlu bir ulaşım sorununu en ekonomik şekilde çözmek için alıyor ve dört mevsim hergün kullanıyorlar. En azından benim yaşadığım Osmanişye'de bu böyle.Öğrencilerim yakın köylerden atlayıp motora okula geliyor. Benzin parası dolmuş parasından ucuza geliyor ve dolmuştan daha hızlı , yarım saat fazla uyumak için kışın o rüzgarı soğuğu ( kış saatinde okul 6:50 de başlar ) çekip biraz das motora binmeyi sevdiğinden atlıyor motoruna geliyor.
Mobileti olanların hepsi 1oo ya da 125 cc bir çinlini peşinde çünkü günde yapacağı 10 km yol ve ihtiyacını karşılıyor. 13 14 yaşındaki bebeler kendi motorlarının rektefiyesini bile kendi yapıyor.
Yani çinli kötü değil demeye getiriyorum, dağıtımcılar malının arklasında durmuyor. Bizim sıkıntımız motordan değil dağıtımcıdan servisten.

[Julius]