Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 323 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - ŞEHİTLER GEÇİDİNDE BİR MOTOSİKLETLİ
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

ŞEHİTLER GEÇİDİNDE BİR MOTOSİKLETLİ

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Genel
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
vespone
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 02, 2003
Mesajlar: 161

MesajTarih: Cum Nis 02, 2004 8:36 am    Mesaj konusu: ŞEHİTLER GEÇİDİNDE BİR MOTOSİKLETLİ Alıntıyla Cevap Ver

ŞEHİTLER GEÇİDİNDE BİR MOTOSİKLETLİ


İki arabanın yan yana geçemeyeceği genişlikte bir dağ yoluydu. Burası neresiydi, ne yapmaya gidiyordu…Bilmiyordu. Kimi zaman iki,üç yılda bir bu duyguya kapılırdı. Kent üstüne üstüne geldiğinde, çıkışsız bir aşkı yaşadığında, sevdiği bir işten kovulduğunda motoruna biner, uzaklara giderdi.

Bu defa ne için gittiğini düşünse de bir türlü uygun cevabı verememişti kendisine…. Bir aşk mı, işle ilgili bir problem mi yoksa yaşamın anlamına dair bir soru mu…Bir önemi yoktu bunların. Yalnızca sıkılıyordu işte. Dünya içine sığmıyordu.Yediği bütün yemekler ağzında yosun gibi bir tat bırakıyor, bütün uykulardan sanki hiç uyumamışçasına kızarmış gözlerle kalkıyordu…Anladı adam…Motosikletine binip gitme zamanı bir kez daha gelmişti.

Her zaman bunu yapardı,.Yüreğinin götürdüğü yere giderdi...Yalnızca bir gökyüzü, sanki sonsuza doğru uzayıp giden bir yol, motorunun o muhteşem homurtusu ve içindeki kocaman bir boşluk....Ne zaman Ankara’ya varmıştı, Sıvas’a oradan Şebinkarahisar’a ne zaman gelmişti, süratı kaç kilometreydi hatırlamıyordu, böyle ruh hallerinde yol silinirdi bellediğinden de sakinleştiğinde şaşkınlık içersinde İstanbul’dan yüzlerce km uzakta, bir dağ başında, buzullarla örtülü bir vadide ya da sık çam ağaçlarının kıyıya indiği rüzgarlı bir güney koyunda kendini buluverirdi.

Tepeye yaklaştıkça sis, yerini bulutlara bıraktı. Şebinkarahisar gerilerde kalmış yağmur başlamıştı.Paslı bir tabeladan güçlükle buranın “ Şehitler Geçidi “ olduğunu öğrendi. Deniz seviyesinden tam 2500 metre yüksekteydi. Her ne kadar motoru güçlü ve araziye uygun olsa da yarı taş yarı toprak bir yolda, çevresini saran dağlara bakıp dikkatle motorunu kullanıyordu.

Birden bir bulutun içinde onu gördü. Kucağında bir kundak taşıyordu. Motosikletliye el salladı… Adam bir müddet gitti ve durdu.Dikiz aynasından kadına baktı…Kaskını çıkardı....Kadın yağmurun içinde koşuyordu Yanına eriştiğinde.

“ Çocuk çok hasta “ dedi


Çevrede hiç ev yoktu.Yalnızca kocaman, hantal kütleleriyle bulutlar, ağır ağır akıp gidiyordu.Arada bir kentte duyduğu gökgürültülerine hiç benzemeyen, boğuk ve ürpertici sesler işitiyordu.

“ Araba hiç geçmez mi buralardan “ dedi adam

Cevap vermedi kadın.Kundağı sıkıca kavramıştı. Sarındığı çaput, çocuğun üstüne örttüğü battaniye öyle ıslanmıştı ki motosikletin çevresini birden rutubet ve küf kokusu kapladı.Kadın ansızın güç duyulan sesle

“ Şu çocuğa bir baksana “ dedi

Adam gülümsemeye çalışarak “ ben doktor değilim, ne anlarım hastalıktan “ diyecekti ki kadının çaresiz ve umutsuz gözlerle kendisine baktığını gördü.Bir söz söyleyemedi. Kadının yanına yaklaştı. Battaniyeyi açtı. Çocuğa baktı. Ölmüştü. Yavaş yavaş morarıyordu… Dokundu… Buz gibiydi. Sarı saçları alnına yapışmış, cam gibi mavi gözleri bir taşbebekmişçesine boşlukta donup kalmıştı..

“ Nasıl yaşayacak mı “ dedi kadın.

Motosikletli adamın dili dolandı.Konuşmayı beceremedi.Yamaçlardan inen bir keçi sürüsü, çan sesleriyle yanıbaşlarından motosiklete sürtünerek ilerliyordu.Yağmur sürekli yağmaktaydı.Adam bir kabusun içine düştüğünü anladı.

“ Galiba durumu kötü.” dedi hırıltılı bir sesle.

“ Biliyorum “ diye cevap verdi kadın. “ Ama hastahaneye götürsek doktorlar bir çaresini bulur değil mi “

Adam ilk defa kafasını kaldırıp kadına baktı…Ta beline kadar inen uzun siyah saçları, kusursuz bir düzgünlükte pembe bir teni vardı.İplikleri yer yer sökülmüş eski giysisinden, belli belirsiz bir buğu tabakası yükseliyordu.

Ona öldü diyemedi. Çığlıklar duymak , yorgun ve yıpranmış ruhuna yeni bir acı yüklemek istemedi…Dünyanın bu en zor işini yani bir anneye çocuğunun öldüğü haberini vermeyi doktorlara bıraktı.Hala bir araba geçmemişti.Kadını arkasına oturtabileceğini , zaten ölmüş bebeği benzin deposunun üzerine yatırıp kollarının arasına alabileceğini düşündü,..hastanede onu bırakır yoluna devam ederdi.

Ansızın bulutlardan çıkıverdiler.Yokuş aşağı, ağır ağır iniyorlardı. Kadın motosiklete ilk kez binmenin korkusuyla adamın beline sımsıkı sarılmıştı.Gökyüzü şasılacak derecede maviydi.Güneş ta uzaklardaki o mavinin en koyusu karadenizin üzerinde, giderek kızaran rengiyle ağır ağır alçalıyordu.

Hastahane kasabanın tam girişindeydi. Önünde çiçeğe durmuş, 3-4 erik ağacı bulunan tek katlı basit bir yapıydı.Bahçesinde koyunlar otluyordu. Kadın kucağındaki çocukla, telaşla kapıya koştu.Vedalaşmaya bile vakitleri olmamıştı…

Ama adam gitmedi.Gidemedi.Yapamadı bunu.Durdu. Geceler kadar kara renkli ağır motorunu sehpaya aldı. Bir sigara yaktı...Bekledi.Az sonra düşündüğü gibi hastahaneden dışarı taşan çığlıkları işitti.Motosikletinden ayrılıp kucağında ölmüş çocuğuyla kapıda öylece donup kalmış kadına yaklaştı. Uzandı. Tek söz etmeden çoçuğu kucağına aldı…Gece inmeye başlamıştı.Gökte ilk yıldızlar soluk da olsa tek tük parlıyorlardı.Çocuk iyice katılaşmış, bir taş gibi ağırlaşmıştı….

“ Evine götüreyim “ dedi. “ Bu saatte, o dağlara nasıl gidersin

Hiç cevap vermedi kadın.Yalnızca baktı.İçinde masumluğun, sevginin, isyanın, çaresizliğin ,yoksulluğun bulunduğu sadece tek bir bakıştı bu.

Dönüş yolunda hiç konuşmadılar.Karanlık iyiden iyiye her yanlarını sarmıştı. Yine ağır ağır gidiyorlardı.Yeniden dağlara vardılar.Yeniden yağmurlar başladı.Yeniden bulutların içine daldılar.

Kadın karayolundan çok içerilerde bir evde yaşıyordu.Adam çamurlu yollarda motoru ile fazla gidemedi. Ölü çocuğu kucağına aldı. İnip yürümeye koyuldular…Yağmur ikisinin de iliklerine kadar işlemişti.Üşüyorlardı.Ara sıra gökler homurdanıyor, çakan bir şimşek patikaları, yamaçlardan akan küçük derecikleri, hayaletlere benzeyen çıplak ağaç dallarını aydınlatıyordu.

Ev iki katlıydı. Üstteki tek odada kadın oturuyordu.Alt kat ise ahırdı.Birbirlerine tos vuran, tepişen, böğüren hayvanların sesi duyuluyordu bazen. Odanın bir köşesinde üzeri renk renk boncuklarla süslü, tahta bir beşik vardı.Ocağın içinde isli bir tencere duruyordu.Yamru yumru saç sobanın her yanı paslanmıştı.

Adam çocuğu beşiğine yatırdı.Kadına vedalaşmak için bir iki sözcük söyleyecekti ki kadın fısıltıyla:

“ Gitme “ dedi.” Kal burada….Bu havada, bu gecede nereye gidersin ki “

“ Kimsen yok mu senin,

“ Almanya’da gurbette ... Ama orada evlenmiş diye duydum. Bir daha dönmedi „

Adam konuşmayı sürdüremedi. Bütün bunların bir rüya olduğunu düşünüyordu.

Bir sure sonra uyanacaktı. O hafta sonları sabahları erkenden motosikletçi arkadaşlarıyla buluştuğu boğazın ulu çınarları dibinde yeralan gölgeli çaybahçelerinden birinde ; karşı kıyıları kaplayan ve yeni başlayan ilkyazda açmış erguvanların koyu pembesine, yalıların tozlu camlarında menevişlenen güneşe, asfaltta sıra sıra dizilmiş renk rek motorlara gözlerini dikecek eğer masasında bir kadını varsa

Bize bir masa ayır Yanakimu
Aleksandramla benim için
Bir masa
Üstü çiçeksiz
Örtüsü gazeteden
Şarabı aşktan

diye Saitten şiirler okuyacaktı.Sonra o, içine hiç sığdıramadığı dünyasıyla, arkadaşlarından, kadınından ayrılacak, motoruna binecek adeta kendini unutmak istercesine boğaz kıyılarından o unutulmuş Garipçe köyüne, oradan Rumelifenerindeki yıkık Bizans kalesine gidecekti yalnız şiirlerde varolan o biricik Aleksandrasını düşleyerek.


Kadın sobayı yaktı.Bu dağlara ilkyaz gelmemişti henüz. Belki de buralarda hiç bahar da yoktu…Şiirler de…Çıtırtılarla yanan ve ara sıra bir silah gibi patlayan çam kozalaklarının baygın kokusu odayı bir anda sarmıştı.Motosikletli orta yaşlı adam tahta dar bir sedire uzandı.Kadınsa az ötede, baş tarafı pirinç başlıklı kocaman bir eski zaman karyolasında yatıyordu.Adam sobadan sızıp tavanda oynaşan alevlerin dansına dikti gözlerini…Kadın hiç sesini kesmeden ağlıyor, hıçkırıyor,çocuğun adını sayıklıyordu….





Yazan : Nejat GÜÇ

İstanbul

Vespa px 200

( ilgilisine not : Forumda bu bölümde Motor Üzerine Aforizmalar, Motor Üzerine Öyküler, Ekonomik Kriz ve Motor, Çocuk Fuar ve Gerçekleşmeyen Hayaller başlıkları altında metinlerim bulunmaktadır.Yakın bir zamanda bunların hepsinin bir araya toplanıp bir bütünlük içersinde okuyucuya sunulmasını umut etmekteyim )
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
LEGOLAS
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Feb 14, 2004
Mesajlar: 134
Nerden: Eskişehir

MesajTarih: Cum Nis 02, 2004 8:50 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Eline, diline sağlık Nejat. Çok güzel olmuş. Bizlerde sen yazdıkça ilgiyle ve severek okuyoruz yazılarını...
_________________
<<LeGoLaS>>

Sedat TELÇEKEN
Anadolu Üniversitesi Eskişehir
--------------------------------------------
Honda TransAlp'99
0 505 576 37 74
26 RL 867
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
batu
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Non 0, 0000
Mesajlar: 184
Nerden: İstanbul

MesajTarih: Cum Nis 02, 2004 9:04 am    Mesaj konusu: Çok güzel Alıntıyla Cevap Ver

Elinize, kalbinize sağlık.

Çok güzel olmuş.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
hasbehas
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 24, 2003
Mesajlar: 223
Nerden: Kuşadası / AYDIN

MesajTarih: Cum Nis 02, 2004 9:51 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Çok ama çok beğendim..

Duygulandım da..

Ellerine sağlık..
_________________
Hasan Deniz
[hasbehas]
O RH+ / Kuşadası
http://hasbehas.blogspot.com
----------------------------------
Bir problemi çözmenin en iyi yolu.. O probleme hiç girmemektir...!!
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
sinanozgen
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 25, 2003
Mesajlar: 2136

MesajTarih: Cum Nis 02, 2004 10:18 am    Mesaj konusu: Re: ŞEHİTLER GEÇİDİNDE BİR MOTOSİKLETLİ Alıntıyla Cevap Ver

vespone demiş ki:

( ilgilisine not : Forumda bu bölümde Motor Üzerine Aforizmalar, Motor Üzerine Öyküler, Ekonomik Kriz ve Motor, Çocuk Fuar ve Gerçekleşmeyen Hayaller başlıkları altında metinlerim bulunmaktadır.Yakın bir zamanda bunların hepsinin bir araya toplanıp bir bütünlük içersinde okuyucuya sunulmasını umut etmekteyim )


Acikcasi bunu yapacak kimse yok. Cunku moderatorun bunu yapacak zamani yok. Sizin yapmaniz lazim. Eskiler kaldigi yerde dursunlar.

Sinan Ozgen
Berlin
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Goblin
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 25, 2003
Mesajlar: 869

MesajTarih: Cum Nis 02, 2004 11:12 am    Mesaj konusu: walla güzel Alıntıyla Cevap Ver

Son zamanlarda okuduğum en keyifli yazıydı. Teşekkürler ve iyi çalışmalar.

Not: Yazıların arasına biraz daha uzun zaman aralığı koysanız da özlem oluştursa daha iyi olmaz mı?
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
katanka
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Jan 23, 2004
Mesajlar: 31
Nerden: istanbul

MesajTarih: Cum Nis 02, 2004 11:27 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Hikaye yarım kalmış sanki.Çok güzel bir hikaye ama erken bitmiş yaaa kaleminize sağlık çok güzel bir hikaye devamını da yazarsanız çok sevinirim.
saygılarımla
katanka
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
vespone
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 02, 2003
Mesajlar: 161

MesajTarih: Cum Nis 02, 2004 12:49 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

öncelikle küçük bir düzeltme,

yol silinirdi bellediğinden de

doğrusu : belleğinden



sevgili katanka hikayenin yarıda kalmışlık duygusuna gelince birincisi internet ortamında fazla uzun metinler okuyanı sıkar diye düşünüyorum,

ikincisi ise kısa hikayenin en güzel yanı öykünün okuyucunun hayallerinde kendisinin tamamlamasıdır ki bir anlam da yazıya okuyucu da ortak olur yazar görevini tamamlayıp aradan çekilirken.

bu yüzden sen ister o dağ evinde motorunla bir süre daha kalıp o ruhunun sıkıldığı kente dönme , kadınla dostluğu ilerlet, hatta ona aşık ol ya da ne bileyim sabah gün doğarken bir hırsız gibi kaçarcasına evden ayrıl, kente geri gel, arkadaşlarına inanmasalar da bir gece içki masasında anlat veyahut yalnız kendine sakla,

seçim senin icon_smile.gif icon_smile.gif icon_smile.gif
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Airport
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Oct 10, 2003
Mesajlar: 330
Nerden: Istanbul

MesajTarih: Cum Nis 02, 2004 9:31 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Nejat; sen bunu hep yapıyorsun. icon_biggrin.gif
_________________
"Tecrube, limitlerini bilmektir"
Rauf "Airport" GERZ
K1200 GT
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi
ero__
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Mar 12, 2004
Mesajlar: 2010
Nerden: ¿?

MesajTarih: Cmt Nis 03, 2004 8:50 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Abi kitap ne zaman çıkıyor??? icon_wink.gif
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder
MountRover
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Jul 31, 2003
Mesajlar: 649

MesajTarih: Cmt Nis 03, 2004 6:32 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Cok guzel..

Fly belki "Konu Basliklari" altinda bir yer de bu hikayelere verir.

_________________

(A.K.A. MountRover)
0 Rh -
0535 791 65 59
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
HANLAR_HANI_METEHAN
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Dec 20, 2004
Mesajlar: 2345
Nerden: Istanbul, Şişli

MesajTarih: Prş Ekm 18, 2007 12:11 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Harikulade..
_________________
Metehan YILMAZ
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
berkbozok
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Oct 17, 2007
Mesajlar: 4

MesajTarih: Sal Ekm 23, 2007 5:59 am    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Sabah sabah Bismillah demeden bomba etkisi yaptı. Kendime geldim Vallaha. Elinize, kaleminize sağlık.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Genel Tüm saatler GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt