Kazdağı (ida)

[kazdagli]

İdaclub'un Kazdağları ve çevre gezileri raporu
İda veya Kaz dağlarının tarihi süreci ile kamplı kalışlar için gerekli Ön Bilgiler:


“Tarihi süreçle ilgili yazılar çeşitli kaynaklardan alıntıdır;”

“Yunan mitolojisinde tanrıçaların katıldığı tarihteki ilk güzellik yarışmalarının düzenlediği mekan olarak adı geçen İda dağı, günümüzde, Kaz dağı olarak bilinir. Yunan mitolojisine göre Zeus burada doğmuş, Tanrılar Truva savaşı’nı buradan izlemişler ve güzellik tanrıçası Afrodit ilk kez burada aşık olmuştur. Edremit körfezinin kuzeyinde başlayıp Ezine’ye kadar uzanan dağın içinde, bir çok antik eser günümüze kadar gelmiştir.

İda dağı birçok doğal harikasıyla (Mıhlı, Hasan boğuldu, Şahinderesi Kalyonu, Bent deresi, Ayazma, Sarıkız, Babadağı, Kaz avlusu, Ayıderesi vs. vs. vs...) yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmekte olup ayni zamanda, ruh halinde bıraktığı enfes huzur tadı dolayısıyla mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir.

İda'nın isminin kaz dağları olarak değiştirilmesine dair öykü şöyle rivayet edilir; Fatih Sultan Mehmet'e gemi kerestesi biçmek üzere, düden yaylasında konaklayan tahtacı Türkmen’leri kaz avlusunda adeta resimleşmiş kaz tüylerini görünce merakları üzerine, kendilerine efsaneler anlatılır…

Orta Asya Şamanizm inançlarına göre kazı kutsal saymaları nedeniyle bu dağı da kutsal sayarak İda dağını Kaz Dağları olarak değiştirirler.. Sarıkız türbesi olan yere Sarıkız, Baba türbesi olan yere baba tepesi, kaz tüylerinin bulunduğu yere kaz avlusu ve dağın bu bölümüne de Babadağı adını verirler.

Kutsal saydıkları bu türbeler için her yıl ağustos ayının 15 ile 30'u arasına rastlayan bir hafta sonunda tepeleri ziyaret edenler oralarda, etmeyenler de bulundukları yerlerde olmak üzere cumartesi günü Sarıkız'a, pazar günü baba'ya ve pazartesi günü de Şahtaşlarına olmak üzere üç gün hayır yaparlar..”

İda’nın tarihi misyonu böyle, biz dönelim konumuza;

Kazdağları Milli Parklar içinde kaldığından “zirve” yukarıya çıkmak bayağı resmi formaliteli ve zahmetli bir iştir, ancak bölgedeki Türkmen Köylerinin (Tahtacı Alevileri) yüzyıllardır süren gelenekleri gereğince her yıl Ağustos ayının 15 ile 22 veya 25 tarihleri Köylülerin adetlerini yerine getirmeleri için Köylülere Valilikçe konaklamalı izin verilir, bizlerde, köylülere tanınan bu 10 günlük süreyi fırsat bilip, hafta sonuna denk gelen 2 günde zirveye çıkar, çadır kurar bir gecede olsa kalırız. Başka zamanlarda ancak günübirlik çıkabilirsiniz gece konaklama yapmanıza izin vermezler…

Rota için Zeytinli Beldesinden geçip Mehmetalan Köyünü de geçtikten sonra dağın içine doğru yol sizi götürür zaten ve birkaç km sonra “Orman Kapısına” varırsınız, orada bulunan Milli Parklar görevlileri yanınıza “rehber” almadan sizi Dağa asla salmazlar…

İda ya giden yol, oldukça düzgün, sürekli tamir gören asfalt gibi stabilize bir yoldur, yani her türlü vasıta zirveye rahatlıkla çıkabilir, yaklaşık 20/25-km.lik önünüzdeki giden araçtan kalkan tozun dumanın içinde seyredip, tozdan beyaz adam olmuş hal ile, dik yokuşlardan oluşan ancak olağanüstü&muhteşem manzaralar sunan bir yolculuk eşliğinde zirveye varırsınız.

Bölgedeki bir çok köy halkı da o dönemde zirvede olduğu için zirve ve zirveye yakın mekanlar da tam bir çadır kent görüntüsü vardır. Ancak sizin çadırlarınızı köylülerden uzak bir noktaya kurmanızda fayda var, kendi geleneklerini “semah dönmek” vs. gibi adet ve inançlarını ifa ederken aralarında ne olursa olsun ziyaretçi olsun istemiyorlar!...

Müsait bir yere çadırlarınızı kurduktan sonra hemen yapmanız gereken ilk iş kalacağınız süreye yetecek kadar bol bol odun toplamak olmalı, ateş olmazsa olmazı buranın ve ateş içinde odun lazım. Yemek pişirmek, gece ateşin başın da gitarlı&bağlamalı şarap eşliğinde ki muhabbetlerde üşümemek için bu çok ama çok gerekli, ayrıca dağın en tepe noktasın da gece yıldızlar ve aydan başka ışık kaynağı da olmadığını da hesap edin ki, yegane ışık kaynağınız kamp ateşidir.

Diğer bir önemli konu ise gece ısının inanılmaz şeklinde düşmesi sonucu çok ama çok üşüyeceğinizden yanınıza ekstra kalın giyecekler almanız gerekir. Ağustos ayında aşağıda insanlara tişört bile fazla gelir, sahilde mayoyla arzı endam ederken, orada havanın ne yapacağı hiç belli olmaz, bir anda kendinizi bulutların içinde bulabilir etrafınızdan akan sisin içinde kendinizi tuhaf hissedersiniz, veya güneş tüm sıcaklığıyla tepede asılı dururken, birden başlayan fırtınayla (genelde minik hortumlar oluşur) yağmur başlayabilir ve hava birden soğur, bu tür sürprizlere hazırlık olmak gerekir.

Bir başka diğer önemli konu da kaç gün kalınacaksa “biz Cumartesi öğleye doğru gibi çıkıp bir gece kalarak Pazar günü öğleden sonra iniyoruz” o kadarlık yiyecek ve içeceğinizi, (içecek derken alkol ve meşrubatları kastettim içme suyu almanıza gerek yok, buz gibi tertemiz dağ kaynak suları her yerde mevcut) aşağıdan “Akçay veya Zeytinli” temin ederek tedarikli olmanız gereklidir çünkü yiyecek&içecek bir satan yer yok oralarda...

Zirveye genelde piknik modunda gidildiğinden, gıda olarak genelde “et” alınır ve orada bulunan doğal düz taşlardan (mermer gibi düz taş kaya yapısı etrafın ve bu taşlar ateşten etkilemiyor, yani ısıyı görünce çatlayıp dağılmıyor) gözüne kestirdiğin bir tanesini çıkarıp etrafını taşla çevirdiğin ocağın üzerinde koymak sureti ile elde edilen doğal mangal da yapacağınız taşta et pişirmenin zevkini ve lezzetini hiçbir yerde bulamazsınız. (bu taşlardan birer tane evlerinize de götürün!) Ateşin başında, taşta pişmiş mis kokulu kızarmış etler ile yanında kıvırcık marul, kırmızı turp, roka dan oluşan bol salata malzemesi ve buz gibi kaynak suyuyla soğutulmuş rakı ile akustik&klasik gitarlar veya bağlamadan yayılan nağmeler eşliğinde çok keyifli bir gece olacağının garantisini veririm …

Yüksek rakımda olmanın bir özelliğinden de olsa gerek alkolde pek etkilemiyor insanı orada, iç iç sarhoş olma gibi bir şey yani, bunu anlatmamın nedeni alkol alan kişilerin bol miktarda yanlarında alkol bulundurmaları nedenidir ki bana bu kadar yeter demeyin daha fazla alın tavsiyedir, yani gıda ve alkol bol miktarda temin edilecek, bol oksijenli dağ havası insanı acıktıran ve içtiren bir başka özellik ayrıca…

Karanlık yorgan gibi üzerinizi örttüğünde gecenin sessizliğini yırtan silah seslerinin nereden geldiğini anlamak için etrafa araştırırken bunun köylülerin bir adet’i olduğunu biri söyleyecektir mutlaka sizlere, uzaktan ara ara duyulan tüfek sesleri ve kamp ateşinin çıtırtıları eşliğinde saat 3-4’lere kadar süren muhabbetten sonra hafif çakırkeyif modunda çadıra girip yatmak, sadece 2 saatlik, ancak çok kaliteli bir uyku ile yine sabah güneş doğmadan çakı gibi uyanarak, tepenin diğer tarafından (Bayramiç/Evciler bölümü) pamuk yığınları gibi akan bembeyaz bulutların arasından güneşin her sabah yaptığı doğum çabalarına tanık olmak ki olay aynen şöyle gerçekleşiyor; güneş ilk önce bembeyaz bulut kütlelerinin altındaki zayıf sarı ışığını gösteriyor ve gitgide güçlenen ışıklarıyla pamuk yığınlarını yırtıp güne merhaba diyen güneşin sıcaklığını paylaşmak, anlatılır gibi değil…

Bu arada unutmadan, akşamüzeri Tanrıların, Truva savaşı’nı seyrettiği en doruktaki mihengi taşının etrafına konuşlanıp ve elinde yudumladığın soğuk biranın boğazında bıraktığı lezzeti duyumsayarak ve sıkıca sarıldığın sevgilinle, romantizmin doruklarında, Afrodit’in aşık olduğu yerde körfezi kuş bakışı izlemek, Sarıkızın yaptığı gibi elini uzatsan değecekmişçesine altında kalan denizin üzerinden ve denize paralel inen dağlarda batan güneşin kızıllığı içinde yok olmak çok büyük keyif, bambaşka bir duygu, belki de bir ibadet&arınmak…

Gün içinde yapılacak etkinlikler olarak;
Zirvedeki Sarıkız türbesine gidip “zirve defterine” hissettiklerini karalamak, Türbede dua etmek, sonra Babadağ’ına gidip kuşbakışı Ayazmayı, bulutsuz havalarda görülen abideyi, ve engin dağları kuşbakışı seyretmek, Babadağından çıkan “zemzem” suyundan içmek, izin verilirse oradaki tesisleri dolaşmak, dağın içinde ufak bir trekking turu düzenlemek sayılabilir, gece ise milyonlarca yıldızı çok yakından izlemek, bölgede ki en yüksek rakımda olmanın verdiği hislerle hayale dalıp mitolojideki Tanrılar Tanrısı Zeus’un doğumuna tanık olmak, tarihteki ilk güzellik yarışmasına katılan Tanrıça adayları; Hera, Athena ve Afrodit arasından en güzelini seçmenin zorluğunu hissedebilmek, (kolay değil hepsi tanrıça oyar adamı değilmi) sonra oradan Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi için gemi yapımında kullanılmak üzere Tahtacı Türkmenlerinin ormanlardaki keresteleri biçmelerini düşlemek ve Sarıkızla beraber kaz sürülerini gütmeyi hayal etmek, babasının yana yakıla onu aramasına yardımcı olmak vs vs.. gibi enteresan gibi mistik aktiviteleri sunar İda Dağı…

***

İşte tüm bu mistik ve doğal güzelliğin çağrısına uyarak her yıl İdaclub üyesi Edremitli motorcular olarak “Çadırlı Kazdağları Zirvesi”nin bilmem kaçıncı kamplarında çekilen fotoğraflar ve her vesileyi bahane edip Kuzey Ege Körfezinin nadide doğal güzelliklerini sergileyen coğrafyalarda yapılan çadırlı konaklamalarda çekilen kareleri buralara aktararak, diğer motorcu dostları da azdırmanın, ağzının suyunu akıtmanın zamanı geldi, nede olsa sezonu açıyoruz artık değil mi:
Bu kadar reklam yeter herhalde…
selamlar
murat azak
hamuslunun albümünden

[pokito]

bilgi ve önerileriniz için çok teşekkürler,
arabamla yıllar önce gittiğim bu güzel yerlere tekrar yeşil TA 'm ile gitmek istiyorum bu yaz gerçekleşeciğini umuyorum.
saygılarımla
_________________
Dr Beytullah ÖZKAN
Edirne-Çanakkale/Çan
Transalp 2005

[tobacco]

Merhaba;
Kaz dağlarında kalınacak otel, pansiyon bilgileri sizde varmıdır abaca? Bu mevsimde nasıldır oralar?

tşk

[VAP53]

Sahibi Av.Mehmet ÖNGEN bey ve selamlarimin geçecegini ve de bize ozel (IKITEKER) indirim yapacagini saniyorum.
http://www.ongencountry.com/

Burasinin sahibini tanimiyorum ama Yeşilyurt köyündedir bu da...
http://www.cetmihan.com/


Sahibi Muzaffer bey ve selamlarimin geçecegini ve de bize ozel (IKITEKER) indirim yapacagini saniyorum.
http://www.adatepekoyu.com/pages/konak/konada.htm

Bunlar Canakkale'ye yakin olanlari, Edremit taraflarina ve daha da guneyine gittikce bircok yore ve tesis mevcut... Iyi tatiller.
_________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli

Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).

[Temur]

Ahmet bey tam zamanında bu tavsiyeler desem,tam o bölgeye minik bir gezi planlarken üstelik..Bamteli konağını buldum fakat fiyat pahalı geldi, ya da nette ederini anlayamadım
teşekkürler
_________________
Motosikletin gücü !

[VAP53]

[tobacco]

[Temur]

Peki Ahmet abi..yolum duserse ugramak ve sizinle tanısmak isterim..
tabi bunun İstanbul'u da var..
_________________
Motosikletin gücü !

[kazdagli]

Sevgili yol dostları
yurt dışı seyahatim nedeni ile bir süredir aranızda olamadım özür
edremit bölgesine gidecek arkadaşlara o bölgede şelalelerin ve göletiin kenarında ağaçların dalları arasına kondurulmuş ahşap bungalovlarda rüzgarın eşliğinde hafifçe sallanarak uyumak ve uyanıp o temiz havada köy kahvaltısı yapmak veya kütük ama modern evlerde uygun fiatlarla kalmak
( YP 30-35 ytl ) isterseniz benimle irtibata geçin veya bir gezi düzenlerseniz sizi oraya götürmek için ben ve edremitli motorcu arkadaşlarımız sizleri ağırlamaktan zevk duyarız
selamlar
( kazdagli ) murat azak

[tenere600]

Festival sonrası rotamızı bu yöne çevireceğiz, yabancı olduğumuz için umarım, hiçbiryeri kaçırmadan gezme fırsatımız olur
_________________
Burçinhan Doğan
07 XT660R

[MoooN]

Ise yaradigina cok memnun oldum, bu taraflara gelirsen esas sen "bey"i ugramadan gectiginde gorursun.

arkadaşlar yandıkk .. egeye yolu olan çanakkaleden gecerken ahmet abiye ugramassa ..valla bu tehdit işte...

candan gönülden yazılmış bu mesaja egiliyorummm ..böyle tehdide canımız kurbannn ...

ahmet abi var olll sevgilerimleeee...

------------------------------
aydın TUNA
PX8 200
ORH +

[VAP53]

Aydin'cigim, kalbimden geceni yazdigimi beni taniyan/bilen arkadaslarim cok iyi bilirler. Her zaman ben de, Canakkale'deki tum arkadaslarim da birlikte olmaktan keyif aliriz...
_________________
Sevgiler.
V.Ahmet PINAR - IST. & Geyikli

Turkiye durmaksizin doguya giden bir gemidir, bazilari bu geminin guvertesinde batiya dogru kosarak batiya gittiklerini sanarlar (Filozof Sakallı Celal).

[MoooN]

ahmet abi ...hiç şüphe yok .. canı gönülden inanıyor ve katılıyorumm .. yaşımız geregide hiç kimseye bir şey sormadan anlıyabiliyorumm..
bu ay sonu kısa da olsa bi tatil imkanım olacak yeni işime başlamadan önce ..her türlü şarta ragmen çanakkale ida assoss o bölgelere gelmek istiyorumm... sizleri görmek en büyük dileğimmm .. sevgilerimle saglıkla kalınn ..tüm çanakkaledeki dostlara selamlar ..


-----------------------
aydın TUNA
PX8 200
ORH +

[tenere600]

[VAP53]