MOTOR ÜZERİNE AFORİZMALAR ( 2 )
Tarih: 9.04.2004 Saat: 19:02
Konu: Motosiklet uzerine aforizmalar


TATİL

Bir motorcu ailesi için her yaz tatili, bildik bir sorunu da beraberinde getirir...Aslında olay tam bir traji-komiktir. Motorcu baba ya motoruyla mavi, bulutsuz bir gökyüzünün altında akdeniz’e, ege’ye doğru yol alan otobüsü izler, şirinlik olsun diye onu takip ederken karısına el sallayıp, çocuklarına gülücükler yollar, ya da ailesini arabasına doldurup bir haftalık tatil için İstanbul’dan Antalya’ya birlikte gider, geri dönüp arabasını bırakır, bu kez motoruyla aynı yolu bir kez daha tüketir ve bunu dönüşte bir defa daha yineler...Üçüncü seçenek ise, otobüste karısının yanında oturup o çamlarla kaplı, gölgeli, hafif eğimli hepsi de çekici bir cazibeye sahip virajları izlerken geride bıraktığı motorunu düşlemektir.Bu aileyi seyredenler adamın mutsuzluğunu ve derin suskunluğunu görünce onun bir tatile değil de yakın bir akrabaya taziyete gittiğini rahatlıkla düşünebilirler.

TUTUMLULUK

Bir motorcunun boşa harcayacak parası hiçbir zaman yoktur.Bir gurup arkadaşla gidilen bir yemekte “ bendensiniz “ diyerek hesapları ödediği, kendisine vişne çürüğü gömleğinin bir ton koyusunu ya da açığını aldığı, bilumum “ Tüketimi Canlandırma Günlerinde “ sevgilisine/karısına/annesine maddi anlamda değeri yüksek hediyeler seçtiği pek görülmez.Bu kendisine her ne kadar “ cimri adam “ yakıştırması getirse de motorcu daima hayallerindeki motorun peşinden koştuğundan, dahası cebinde her an ustaya verecek o ne olduğu önceden asla bilinmeyen nakit tutarı, cebinde hazır bulundurmak gerektiğinden doğal olarak tutumlu olmak zorundadır.Bu yüzden motoru olmayan arkadaşlarının, sevgilisinin, karısının “ ne olacak cimri adam “ yakıştırmalarını sineye çeker....Karısı ilk zamanlarda onun bu tutumluluğuna içerlese de adamın öyle barlarda, ocakbaşlarında, kluplerde dolaşmadığını/dolaşamayacağını, hele hele parasıyla satın alabilecek nataşa namlı bir kadına pek ulaşmayacağını/ulaşamayacağını evliliği derinleştikçe anlar...Hatta kimi akıllı, iş güç sahibi kadınlar evliliklerinin mutluluğu, bekaası adına usta,parça,benzin hortumuna ortak bile olurlar


TELEVİZYON

Motorcu bir babaya, kocaya sahip olmak ailenin olaylara yaklaşımına göre renkli bir yaşama veya bir kabusa dönüşebilir.Eve misafirler geldiğinde motorcu babanın, televizyonda beşinci sınıf seslendirmesi bozuk bir amerikan filmindeki ıssız kasabaları soyan, sakallı kel kafalı, göbekleri kemerlerinden dışarı fırlamış her tarafları döğmelerle kaplı adamlar , motosiklet çeteleriyle dolu sahneleri soluğunu tutarak izlediğini ya da savaş sonrası italyan sinemasına ait siyah beyaz, yer yer kopan çok eski bir filmi bütün sohbetlerden uzak kalarak seyretmesini/ seyretmeye çalışmasını konuklara açıklayabilmenin bir yolu, doğrusu pek yoktur.

Motorcu baba bazen tek bir karede 1942 HD’ na rastlayabilmek veya bir vespa lambretta görebilmek umuduyla o korkunç filmi baştan sona ilgiyle, hiç sıkılmadan izleyebilir.

EVDEKİ TEKNİK ARIZALAR


MAB ( Motorcu Aile Babası ) her ne kadar bilgisayar dünyasına pek adapte olamasa da evdeki tek bir mekanik arızayı asla kaçırmaz.Motorunu söküp takmaktan, ustalarda geçirdiği uzun, meşakkatli saatlerden, kendisini nice geceler uykusuz bırakan o küçük arızanın nereden kaynaklandığına dair problemden öylesine engin bir bilgi ve deneyim sahibi olmuştur, hele parmakları öylesine hassaslaşmıştır ki, damlatan musluklar,değişecek lastik contalar, kapanmayan dolap kapakları, bozuk prizler, fişler, bilumum mekanik ev aletleri, çocuğun oyuncaklarının tamiri MAB’ a vız gelir. Üstelik apartmanda kimsede olmayacak bir biçimde zengin bir aparat birikimi vardır. Arabası arıza yaptığında yalnızca kaputu açıp içini seyreden zevattan, gecenin bir yarısı kapısını çalan çok olur.



İLETİŞİM

Bir motorcu sosyal konumu ne olursa olsun, gündelik yaşamda kullanılan dili çok iyi bilen bir halk adamıdır...Bunu bazen ıssız bir köy yolunda kaldığında, yanına gelen ve küçük bir arızayı birlikte giderdiği mobiletli köylüye, bazen arabalı vapurla boğazı geçerken yanyana durdukları bitirim kurye ile yaptığı o doyumsuz, sınıfsız sohbete, en önemlisi yurdumun atölyelerinde, boyahanelerinde, tornacılarında, lastikçilerde konuştuğu o elleri yüzleri kapkara insanlara borçludur.Gerçek bir motorcu, bozulan arabasını servise bırakıp çekip giden ve verilen tarihte almaya gelen dört tekercilerin aksine, motoruna yapılan her işlemin bizzat başında olmak ister...Kimi hafta sonlarını, gecelerini tatillerini kentin varoşlarında o çamurlu sokak arasındaki tamirhanede geçirir, acıktığında talaş sobasıyla ısınan aşevlerine gider, ekmeği çıraklarla böler, camları yağlı ince belli belli bardaklardan dünyanın en nefis çaylarını içer...Mutludur da...

Bütün bu masalsı yaşam, motorcunun doğallıkla, ofisine, hastahanesine, birliğine,fabrikasına, dairesine yansır.Duvarcı ustasıyla, overlokçuyla, son ütücüyle, odacısıyla, ofis boyla, hastabakıcıyla, hademeyle, çay getiren eriyle, akşam birlikte nöbete kaldığı Domaniç’li çavuşuyla, muhasebecisiyle, kapıda bekleyen güvenlikle inanılmaz bir iletişim kurar..Bu sıcaklık sonucunda hayatı daha çok sever, kendini daha güçlü, kendinle daha barışık ve huzurlu hisseder bu mutluluğu evine, ailesine de taşır...


MOTORCUYLA EVLENEN KADINLAR


Motorcu eşi, at yarışı oynamayan, maç günleri yüzünün yarısını bir renge, diğer yarısını başka bir renge boyayıp bir palyaçoya dönüşmeyen, eve hiçbir zaman içkili gelmeyen, hayatından öteki kadına ayıracak zamanı/parası/hayalleri asla olmayan bir erkeğe sahiptir...Bunun bir şans olduğunu o muhteşem altıncı duygusuyla iyi bilir kadın..Adam varsın karlı bir kış günü motorunu, balkon kapısından içeri soksun, salonun ortasına getirsin, çalıştırsın ve eline bir içki kadehi alıp sanki Vivaldi’nin mevsimlerini ya da bir Bach, Handel dinliyormuşçasına keyif ve huşu içinde motorunun rölanti sesini dinlesin...Bunu hiç önemsemez akıllı bir kadın.Dışardan yıkılan, parçalanan, tükenen evliliklerin uğultusu, mutsuz eşlerin acı dolu hıçkırıkları ta kendi evlerine kadar gelmektedir.Önemli olan, salonun parkesine yayılmış bezin üstündeki motor değil, yürütülen güzel, mutlu bir evlilik, birlikte yaşlanmaktır.Hatta bazı duyarlı kadınların, çocuklarıyla birlikte kocalarından gizli gizli ( şımarmasın diye ) motorların aynalarını ovarak parlattıkları, sıkı bir temizlik yaptıkları sıkça görülmüştür.




Yazan : Nejat GÜÇ

Vespa px 200

İstanbul-Üsküdar







Bu haberin geldigi yer: Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu
http://www.ikiteker.org

Bu haber icin adres:
http://www.ikiteker.org/modules.php?name=News&file=article&sid=199