Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Motosiklet Teorisi #19 . ELLER AYAKLAR VE OTESI
Tarih: 22.09.2003 Saat: 16:01 Gönderen: webmaster
Donald_Duck bildirdi: "Forumlardan, ve bizzat karsilastigim acmazlardan anladigim kadariyla motosiklette durus kadar makineyle fiziksel alis verisin temel noktalari olan eller ve ayaklarin konumu, durusu ve kullanimi ile ilgili bir tema incelememiz gerekiyor.
Cocuklugumda “Feza ve Otesi” diye bir kitap okumustum, hala kitapligimda durur…Kitabi aldigimda zannetmistimki yazar fezanin otesinde ne oldugunu kesfetmis anlatacak…Oysa ki kitap fezayi anlatiyor, otesini sana birakiyordu. Simdi intikam saati geldi iste….:)
Gerci bir kac eski yazismada gecmisti ama burada olabildigince detayli olarak su gidon tutusu meselesine bir egilelim once.
Elcigi ayni otomobil direksiyonu zihniyetiyle tutarsiniz, yani ille herkese gore dogru bir yontem yoktur. Kimi 3u ceyrek gece tutar, kimi 10 u 10 gece gibi tutar vs. ana kural relaks ve size gore en rahat sekliyle tutmaktir. Boylece en guvenli tutus saglanabilir. Relaks olmayan ve konforsuz bir tutusla hic bir araca hakim olamazsiniz.
Daha once yazdigim bir tabiri tekrarlayacagim, gidonu daima "bir genc hanimin bilegi" gibi sIkmadan, kararli ve guvenli bir sekilde tutacaksiniz. Soyle yapin... Eliniz, omuzunuz relaks olsun, dirsekleriniz esnek ve kirilmamis olsun, elinizi yeterince ileri uzatip dort parmaginizla fren ve debriyaj levyelerini kavrayacak sekilde (kucuk parmagin ilk -tirnaga yakin olan- bogumu levyeye gelecek sekilde) elciklerin ustune koyun. Avucunuzun seklini bozmadan parmaklarinizla elcigi kavrayin. Iste tutus budur. Bu olay sirasinda siritirsaniz relaks tutus hakkinda dah iyi bir fikriniz olur. (ciddiyim)
Fren nasil sIkilir...fren dort parmakla "progresif" olarak, yani kararli ve gittikce artan bir basincla surekliligi bozulmaksizin yeterli sonuc alinincaya kadar sIkilir. Iki parmakla fren yapmak yaris teknigidir, cunku yarislarda motosikleti durdurmak soz konusu degildir. Ileri duzeyde suruculer "durma"soz konusu olmayan frenlemelerde kullanabilir tabiiki, bu "ileri duzey" den kastim "ne zaman iki ne zaman dort parmak kullanilacagi hakkinda sasmaz bir tecrubeye sahip" duzeydir. Ve bu ileri duzeyde suruculer ozellikle dusuk hizlarda durmak gerektiginde daima dort parmakla fren yapar, cunku "precise" hassas frenleme ancak ve ancak kucuk parmak ve yuzuk parmagi ile saglanir ve neydi...ayni anda otomatik olarak motor gaz keser.
Iki parmakla fren yapildiginda ayni anda gaz kasilemez, oysa ki frenlemenin amaci motoru yavaslatmak oldugundan gaz kesmek en az fren yapmak kadar onemlidir. Motor durur vaziyetteyken yukarda dedigim gibi fren tarafi elcigini tutun, gaz verin...simdi dort parmaginizla fren levyesine uzanin...ne oldu gaz hemen kapandi degil mi? Oyle olmali zaten.
Motorsuz deneme…Sol elinizin gerdirerek acin. Sol basparmak “elcik”, isaret parmagi da “fren kolu” dur. Simdi sag elinizle sol basparmaginizi kavrayain. Farzedin ki elcigi tutuyorsunuz, simdi ayni fren yapar gibi sol isaret parmaginizi iki ve sonra dort parmaginizla cekin…basparmak kirilmasin. Farki anlamaya calisin. Hangisi ile daha kararli ve hassas yapabildiginizi goreceksiniz.
Bu calismayi simdi “progresif”, yani gittikce artan kararli bir basincla uygulama calismasina donusturun. Freni sIkmaniz en az 2-4sn sursun.
Debryaj nasil sIkilir...Bir defada tamami dort parmakla.
Yine motorsuz bir deney…Bu kez Sag elinizin gerdirerek acin. Sag basparmak “elcik”, isaret parmagi da “debriyaj kolu” dur. Simdi sol elinizle sag basparmaginizi kavrayain. Farzedin ki elcigi tutuyorsunuz, simdi ayni debriyaji sIkar gibi gibi sag isaret parmaginizi dort parmaginizla cekin…yine sag basparmaginizi kirmayin. Debriyajin tamamini bir defada sIkIn. Zaten dogal olarak oyle calistigini goreceksiniz.
Ayaklara gelelim. Once Turkcede karsiligi olmayan bir bolgeden bahsedecegiz, bu bolgeye Ingilizcada “Football” – “Ball of the Foot” yani “Ayak Topu” deniliyor. Ayak tabaninda, parmaklarin, ozellikle basparmagin ayaga baglandigi yerde bir yari kuresel cikinti vardir. Bu bolgeye “ayak topu” diyecegim. Bunu en iyi bisikletciler anlar, ozellikle yaris bisikletlerinde “kalpiye” denilen bagciklar pedala baglandiginda ayak pedala bu bolge ile basar. Ozel bisiklet ayakkabilarinda da pedal kilidi ayagin bu bolgesine denk gelecek sekilde ayarlanmistir. Iste motor surerken “peg” lere (ayak basilan yerler) ayaginizin bu noktasi ile basacaksiniz (cruiser / chopper kullananlar istedikleri gibi basabilir, bu tur motorlarda ayagin fonksiyonu motorun surus mekanigini pek etkilemez).
Yani motor surerken bisiklette tup gaz tasiyan bakkal ciraklari gibi ayaginizin ortasiyla basmaycaksiniz peglere, hele ayak burunlarini disariya acmayi aklinizdan bile gecirmeyin.
Niye?
Cunku viraj tekniklerinde bir ileri asamaya geciyoruz da ondan. Buradan sonrasini kontra teknigini bilmeyen, kullanmayan hic okumasin. Ve hemen deneye gecelim…
Oturdugunuz yerde, simdi, ayaginizin tabanini yere basin ve dizinizi yukseltmeye calisin…tabiiki mumkun degildir. Iste bu ayak ayni tabanin ortasiyla peg e basiyor gibidir. Pekala, peg e bastiginizda dizinizi bir iki cm kaldirabileceginizi kabul ediyorum, ama bu hic bir ise yaramaz.
Simdi, ayak topunuzu (dikkat “topuk” degil) yerden ayirmadan dizinizi yukseltin…Diz en az 7-8 cm yukselir ki iste bu bize lazim olacak.
Soyle, diyelim sol virajdasiniz, sol elinizi ittiniz ve kontra ile viraja girdiniz, hizinizi bin kere soylememe ragmen ayarlayamadiniz :) ve yeterli yatis acisini yakalayamiyorsunuz…sag dizinizi kaldirin ve tanki mumkun oldugunca yukardan dizinizle sola itimeye baslayin. Kalcanizdan dizinize giden dogrultu virajin cikisini gosterecek sekilde…fazla degil.
Iste size kontra tekniginizi destekleyecek, asiri hizla viraja girdiginizde biraz daha az ter fiskirmasini saglayacak bir teknik. Unutmayin bu yanliz basina kullanilmaz, sadece kontrayi olagan ustu durumlarda desteklemek icin.
Bir destek daha var, ki o da agirliginizi ayni anda sol peg e vermek. Ve bunlari yapabilmek icin peglere ayak “top”unuzla (TOPUK DEGIL) basiyor olmaniz gerekiyor.
Bu durusun bir diger avantaji, herhangi bir sebeple panige kapilirsaniz virajda araka frene basmak gibi son derece tehlikeli bir hareketten sizi alikoymasidir. Normal suruste ise sag yada sol ayagin fren yada vites levyelerine gidip gelmesi son derece kolaydir. Aliskanlik edinmeye bakin.
Peglere ayak “top”u ile basmanin bir baska ve onemli nedeni daha var ki bunu da ozellikle enduro ve kros tarzi suruste kullaniyoruz. Yolunuzda bir kasisle. yukselti veya cukur, motorun suspansiyonuna vucudunuzla yardim etmeniz gerekir ve bunu da peglerde ayaga kalkarak yaparsiniz. Birinci dikkat edilmesi gereken sey diz ve dirseklerin hafif bukuk olmasidir ki enerjiyi yutabilsinler. Ve esas enerji yutacak olan organ ise ayak bilekleri ve bilek diz arasindaki genis kastir ki bunu da ancak peglere ayak topu ile basiyorsaniz yapabilirsiniz. Komputerin basindan ayaga kalkip bir kac kez ayak topunuzun ustunde, topugunuzu yere degdirip kaldirarak denerseniz bu kasin nasil bir islevi oldugunu kolayca gorursunuz. Ayagin ortasi ile basarsaniz bu kasi kullanamazsiniz.
Gelelim bazi ek aciklamalara...Relaks demek gevsek demek degildir, bunu biraz martial art teknigi ile anlatayim oldu olacak...elinize 20-30 cm lik bir tahta parcasi alin, bicak gibi tutun. Once bunu butun gucunuzle simsiki tutun, bir arkadasiniz da diger ucunden tutup elinizden almaya calissin. Daha kuvvetliyse, biraz kanirtirsa, burkarsa filan cekip alir.
Simdi, omuzdan baslayarak gevseyin, dirsek kirik, kucuk parmak en guclu-isaret parmagi en az guclu olacak sirayla kavrayin tahtayi. Siritin...rahat rahat nefes alip verin, "relaks" tan ne anliyorsaniz onu yapmaya calisin...hic kimse elinizden o tahta parcasini sokemez.
Bu kendo kilic tutma teknigidir. Sag el kilici dedigim gibi tutar. sag elin isaret parmagi ve bas parmak aciktir ve sadece kilicin cizecegi yorungeyi isaret eder. Sol el de ayni sekilde tutar ama fonksiyonu kesmek icin gereken basinci saglamaktir...ve kilici indirirken relaks olmazsaniz hic bir sey kesemezsiniz, yada istediginiz gibi/kadar kesemezsiniz.
Cogu motosikletcinin basina dert olan karpal tunel sendromunun baslica nedeni sizin yanlis dizayn edilmis olmaniz degil, vucudunuzu dogasina aykiri seylere zorlamanizdir. Relaks, naturel olmaya bakin. Yine tekrar...Motosiklet boynuzlarindan tutup zaptetmeye calistiginiz bir boga degil...tamamen teknik isidir.
"
Teşekkürler DD. Yanlış öğrendiğim bir şeyi değiştirdin: ben motor eğitimi alırken bana ön frenin işaret ve yüzük parmaklarıyla sıkılması gerektiği ve bunun çok önemli olduğu öğretilmişti. Eğer 4 parmakla sıkarsam ön frenin aniden sıkılacağını ve motorun aniden duracağını ve bunun da kazaya sebep olacağı öğretilmişti. 2 parmakla ön fren ve bunun arka frenle desteklenmesi. Bu açıkcası bana da mantıklı gelmişti ve bugüne kadar bunu kullandım. Şimdi senin önerdiğin freni 4 parmakla sıkmayı deneyeceğim. Eğer düşersem sana haber veririm. İnşallah.
İlave olarak, belirttiğin gibi Karpal Tünel Sendromu motorcular için bir sorundur. Bu durum bir miktar teknikle alakalıysa da direkt rüzgarın hızda oluşan mekanik etkisi ve kişisel bünyedeki yatkınlık sonucu avuç içerisindeki adalelerin üzerini örten fascia dokusunun sertleşmesi ile bu bölgedeki sinir yapılarının sıkışması ile oluştuğunu da hatırlatmak isterim. Eldiven bu anlamda koruyucudur.
Karpal Tunel sendromuna karsi eldivenin bir koruyuculugu yok maalesef. Ruzgar ve bunye yatkinligi ile de pek ilgili degil. "Karpal Tunel" tam bileginizde, parmaklariniza giden sinirlerin icinden gectigi tendon yapisinda bir halka, bilegin bicimsiz surede uzun sure tutulmasi (ornegin bigisayar klavyesi, yada mouse un) sonucu bu doku geri donusumsuz sekilde deforme olup sisiyor ve sinirleri sikistiriyor. Bastan farkedilir ve tutusunuzdaki kotu aliskinlaliginizi degistirirseniz uzun surede tedavi olabiliyor, ancak kesin tedavisi son derece zor ve iyilesmesi uzun suren bir ameliyat ile bu dokunun kesilip sinirlere yer acilmasi ameliyatindan geciyor.
Su linkte bu konuya dair yeterli bilgi bulacaksiniz.
Karpal Tünel Sendromlu birkaç hastayı opere etmiş bir cerrah olarak: her motor kullananın, her hamur açan bayanın, her kasabın bu hastalığa sahip olmadığını söylemeliyim. Bünyesel yatkınlık olmadıkça hastalık ortaya çıkmaz. Bünyesel yatkınlık, senin de vermiş olduğun tercüme kaynaktaki özette de olduğu gibi bazı özel durumları olan kişilerde sık görüldüğünü açıklamaktadır. Avucun gidonu sarması işlemindeki mekanik etki tabii ki eldivenle önlenemez ama motor kullanan kişilerde etkenin önemli kısmı rüzgarın avuç içinde oluşturduğu sürekli mekanik etkidir. Eldiven bu etkiden korur.
KİŞSEL YATKINLIK: aşağıdaki yazı senin verdiğin kaynaktan alınmıştır. Kişisel yatkınlık da bu demektir......
.....
hipotiroidi olan kişilerde de geçici olarak rastlanabilir. Karpal Tünel Sendromu'nun meydana gelmesinde bazı başka hastalıklarında rolü vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz: Romotoid artirit, damar anomalileri, Tendonitis, Şişmanlık, Periferik sinir tümörleri veya kistleri ve yaşlılık gibi. Çok ileri yaşlarda ise dejeneratif eklem hastalığına bağlı olarak benzer şikayetler ortaya çıkar. Bu rahatsızlığa osteoartritis denir. Ayrıca alkol alanlarda, şeker hastalığı ve damarsal hastalıklarında normal durumlardan daha sık görülebilir.
Rayinmen eğer fırsatçılığa girmeyecekse aikidoda incittiğim sağ bileğim -baş parmağı bağlayan büyük tendonlardan biri 4 aydır iyileşemedi. komplex bi durum söz konusu olabilirmi spor falan yapmadan dinlendirmeye devam ediyorum ancak kullana bilecek hale geldi ama aikidonun abu subuk bükmeleri sırasında ağrı var ben de zorlamıyorum. hiç chatla teşhis koymamışındır heralde :)
Bu arada unutmadan ilave edeyim. Eğitimlerimde öğrendiğimden çok daha fazla şeyi senin güzel okunan, akıcı ve son derece eğitici yazılarından öğrendim ve yazacağın diğer yazılarını da merakla bekliyorum. Teşekkür ederim.
Açıklamalar oldukça detaylı, elinize sağlık bir de poponun yerini değiştirme ve kafanın ağırlık merkezine etkisini hangi durumlarda kullanabilirim acabağı???
hocam çok güzel anlatmışın. Rüzgarlı havalarda kullanımla ilgili deneyimlerini de paylaşabilirmisin ? Haftasonu fırtınada köprüden geçmek gafletinde bulundum düşmememek için hayli zorlandım.