Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 89 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Çelınç Tiiim Sunar.....
Tarih: 7.09.2003 Saat: 12:54 Gönderen: webmaster

Gezi,Gezi Anilari ve Gezi Duyurulari zaferyangin bildirdi: "Kaşıntının devamı niteliğindedir.

Bu bir Çelınç Tiim hikayesidir.

Çelınç Tiim... Yazıldığı gibi okunur...

Ahmet'in evine geldiğimizde önceden dönen Burak'ı çimlerin üstünde yatay vaziyette bulduk. Oldukça dinlenmiş bir halde idi. Ancak Ahmet'in söylemine göre geldiğinde, suratı pancar gibi, soluk alışları V8 motor gibi imiş.. Eh dedik kendine geldiyse sorun yok demek.

Nasıl yatcaz, ne yiycez muhabbetlerini çimlerin üstüne yayılmış vaziyette yaparken sıra ile duşlar alındı kuyunun yürek titreten soğukluğundaki suyunda. Artık malaklama pozisyonu yaratmak için birebirdi zaman. Sohbet, geyik, nasıl kaldın nasıl geçtin geyikleri üzerine benim mide sinyal vermeye başladı. Aslında mide sinyal vermiyordu da sucuk torbada, düşü aklımda, eh aklımda kalacağına midemde kalsın deyip kalktım hazırlık yapmaya. Ateş yakıldı, benim hazırlık başladı. Kendime güzel bir şiş yaptım sucuk takmak için. Oldukça ince bir işçilikten sonra ateşinde közü hazır ve köz üstünde sucuklar pişti, biralar içildi, geyikler döndü. Herman'ı da zıvanadan çıkartıp bir sigara yaktırdık. Eline de bir bira verdik. Bir sigara bir bira ohhh gel keyfim gel...

Gece nöbetçileri ördekler de salınınca ortalık biranda daha şenlikli oldu. Hatta az daha ördek ızgara yiyecektik. Ateşe atılan bir sigara izmaritini yiyecek sanan salak ördeğimiz, kendini biranda ateşin içine attı ve orda öylece kaldı. Dürtülerimiz, kıştlamalarımız sonucunda apti kendine geldi ve ordan çıktı. Sonrası mı kendini direk suya attı...

Oraya giderken çimlerin üstünde mat ve uyku tulumu şeklinde kestirmeyi düşünmüştük ancak az sonra gördük ki çiğ yağmaya başlamış ve sabaha kadar sırılsıklam olacağız. Ahmet'in garaj oldukça büyük. Sıralı şekil koğuş muhabbeti yaparız dedik. Görkem matım yok dedi. Burak matım ince dedi. Ahmet;

- Alın size askeri somya yatak, dedi.

Görkem matı tercih ederim dedi. Yatağı
ben aldım. Aldığıma alacağıma pişman oldum. Sabaha kadar gergi tellerinin şekli sırtıma kazınmıştı.

Sabah "HEYAAAADXSDAODJŞASDB" gibilerden anlamsız anlaşılmaz bir sesle uyandım. Baktım ki yerde Alain ile yan yana yatan (farklı uyku tulumlarında yanlış anlaşılmasın..:)) Emre yerinden fırlamış, onun üzerinden bir tavşan Alain'in üzerine zıplamış, Yerinden fırlayan Alain, tavşana bir korku zıplaması daha yaşatıp kalp settesi geçirmesine sebep oluyordu neredeyse. Sabah sabah işin yoksa SUNNİ TENEFFÜS yap tavşana.. Sonradan öğrendik ki, Emre uyurken sevgi dolu tavşancağız Emre'nin elini öpmüş. El göz hizasında, göz açılınca karşılaşılan manzara tavşan kafası... Uyku sersemi Yusuf Ağbinin varlığı, aynı Yusuf Ağbi hem tavşanı zıplatmış, ardından Alain'i zıplatmış. Bak şu YUSUF AĞBİ nin yaptığına...

Neyse akşam yarın belki çıkmam düşüncem vardı. Çünkü sıcak beni bayıltıyordu. Ama sabah serinliği, 1.Enduro Parkurunu turlama niyeti beni bu fikirden caydırdı ve yola devam kararı aldım. Görkem ve Burak İstanbul yolunu tuttular. Biz tapa gaz Şile'ye ulaştık. Benzinler alındı, 2. Etap Startına gelindi. Herman 2.Etap sorumlusu olduğundan onun önderliğinde yola çıkıldı. Har har, Hö hö hööö diye yol alırken baktık ki arkada kimse yok.

- Herman nerdeler bunlar?

- Bilmem senin arkanda değillermiydi??

- Valla en son virajda öyleydi. Ama sonra görmedim. Dallar da mani oluyo zati..

- Eh dönelim bakalım o zaman..

Motorlar döndürüldü, geri topuklandı. baktık ki Selim, Savaşer, Emre ööle sohbet ediyolar..

- Ne oldu yahu?

- Taner ile Alain'i bekliyoruz.

- Taner'i anladıkta Alain niye gelemedi ki???

- O da onu bekliyordur....

- Haaa.....Tamam o zaman..

Neyse az sonra Taner'in V8 sesli motoru geldi. Alain geldi. Çevirdik motorları yola devam dedik. Ağaçlar yola o kadar inmiş ki, zaten yol dar, derin su yarıkları oluşmuş ve hareket kabiliyetin yok. Bir ara bir rampa çıkarken ayakta dala takılmayayım diye eğilince, karşıma bir kanal çıktı ama yapacak birşeyim yok. Daldım kanala.. Bir müddet gittim kanalda ama çıkamıyorum. Sonunda olan oldu ve kanala motor sıkıştı. Ne iler ne geri. Tek çare yukarı.

- Gelin millet ucundan tutun bakalım şunun...

4 kişi iki baştan iki sondan kanaldan yukarı kaldırdık ve yola koyduk. Tekrar yola devam. Geniş bir yola çıktık ama Taner yine yok. Nerde derken Selim geldi.

- Taner nerde, dedik,

- Az önce ben düştüm o da arkamda düştü. Ben kalktım geldim. O da gelir şimdi.

Ama gelmiyo.. Hadiii, TTR indi bakmaya.. Az sonra Taner önde TTR (Savaşer yani) arkada geldiler. Geniş toprak yok gazlanacak gazla.. Önde Savaşer, arkasında Herman, sonrasında ben ve devamı gazlıyoruz.. O ne, sert bir dönüş var Savaşer yamaca doğru gidiyor. Frenler kafi değil. Baktım gazladı yamacın üstüne çıkarak döndü. Hani sirklerde motorlar bir silindirin içinde dönerler ya aynen öyle işte...

Yarışta herkesin zorlandığı hatta kaldığı tabiri caizse telef olduğu yokuşa geldik. Taner ve Selim uygun lastik olmadığından düz yoldan Finish noktasına gittiler. Herman çıktı, Alain devam etti. Ardından ben devam ettim. Bu devam etmeler aralıklı oluyor. Çünkü rampada biri kalırsa arkadaki durup devam edemez. Çıkmalarını bekliyoruz. Asıldım gaza rampa rampa değil mübarek 90 derece tırmanıyorsun. Yol yol değil, altındaki toprak kayıp gidiyor. Bir o taraf bir bu taraf yol alırken önümdeki kısımda kanal var diye sola kaçayım dedim. Ama çimenlerin arasına saklanmış kesik ağaç kökü beni bir fırlattı ve ben yerde... Ne oldu len ne vardı ki orda demeye fırsat bulamadan baktım kök.. Hadiii.. Şimdi nasıl kalkacaz burdan? Hadi olum Zafer, korkma ver gazı.. Yusuf Ağbi de arkanda zaten hadi.... Kalktık verdik gazı, arka teker bir sağ bir sol derken evet evet çıkıyoruz. Aslan Laci beee yine gösterdin kendin.. Ana Herman ile Alain sağ tarafta.. Yol herhalde orda deyip gaz keserek sağa yöneldim ama devam sesini geç duyudm. Gaz kesince önündeki rampa da Dik üçgenin dik kenarı kadar olunca hooppp yattık bayıra... Hadi bi daha kalk ama ordan kalkmak imkansız. Geri kaydır biraz olmadı ver gazı yok mümkünatı yok. Benim pil bitti. Bu sırada Savaşer ile Emre gelip geçtiler. Gaz kesmeleri imkansız çünkü değil gaz kesmek, durmayı bile düşünemezler. Benimle aynı duruma düşerler.

- Arkadaşlar çıkarın motoru benim pil bitti.

Emre geri geldi, ha gayret oldu işte Laci yine yaptı yapacağını ve HOOOORRRR diye fırladı rampadan bir ceylan gibi.. Bense tey tey rampayı yürüye yürüye çıktım. Yukarda bayaa dinlenme molasının ardından devam dendi ve devam dedik.

Çok keyifli bir dar patikada hızlı adımlarla ilerledik. 2.Etap Finish noktasının en pis yerlerinden biri de Finish e iniş. Gözleriyle görenler burda yürünmez demişlerdi ya işte orası.. Yukardan saldık aşağı, tın tın tınıtını iniverdik. Çok keyif almıştık ama benim motorda bir gariplik vardı. Orda dinlenirken dikkatimi çekti. Motor yolda sola çekiyordu. Nedeni ise zincir gergi vidalarını sıkmamışım. Tabi lastik sağa doğru bakıyor, motor sola çekiyor. Bunun düzeltilmesi namümkün orda. Ancak büyük bir anahtar gerek ve lastik milini gevşetip ayarları tekrar yapmak gerek. Zaten farın içinde daha önceden varolan bir husubet nüksetmiş durumda. Arkadaşlar bana müsade. Motoru telef etmek istemiyorum devamında ben yokum. Zaten Taner ve Selim de lastik yüzünden vazgeçmişlerdi. Biz bastık Şile'ye söyledik köftelerimizi. 1/2 saat sonra bizimkiler 3. etabı bitirip gelmişler. Ama bitik vaziyetteler..

- Ee anlatın neler oldu?

Hakan Savaşer hariç hepsi devrilmiş. Alain yaklaşık 1 lt. benzinini yola dökmüş. Herman motoru bırakmış Alain çıkarmaya yeltenmiş, yukarda oda devirmiş. Emre bir kuğu gibi bindiği motorunda zeminin ısrarcı bir şekilde ayağını basmasına izin vermediğinden yere yapışmış. Felan filan derken ben ordan Karakiraz Köyü Ahmet'in eve döndüm. Orda hemen ayarları yaptım. O sırada zaten diğerleri de geldi. Sohbetler, vedalaşma faslı ve dönüş yoluna geçildi. İşte bir Yaz Çelıncı daha sona erdi. Ama bir daha mı Yaz Çelıncı???? Asla.. Kış Çelıncı harici çelınç beni bozuyor. Sıcaklar beni ben sıcakları sevmiyorum işte..

Bir maceranın sonu daha.. Bir daha kine görüşmek üzere sevgiyle kalın..."

 
İlgili Bağlantılar
· Daha fazla Gezi,Gezi Anilari ve Gezi Duyurulari
· Haber gönderen webmaster


En çok okunan haber: Gezi,Gezi Anilari ve Gezi Duyurulari:
İzmir 2teker toplantisi..


Haber Puanlama
Ortalama Puan: 3
Toplam Oy: 2


Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

Mükemmel
Çok İyi
İyi
İdare Eder
Kötü



Seçenekler

 Yazdırılabilir Sayfa  Yazdırılabilir Sayfa

 Bu Haberi Arkadaşına Gönder  Bu Haberi Arkadaşına Gönder


Başlangıç
Yorumlar yazarlarına aittir. İçeriklerinden biz sorumlu tutulamayız.

Anonim kullanıcı yorum yazamaz, lütfen kayıt olun

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt