Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 86 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


6-7 ARALIK DELMECE KIŞ KAMPI RAPORU
Tarih: 14.12.2003 Saat: 19:22 Gönderen: webmaster

Gezi,Gezi Anilari ve Gezi Duyurulari Herman bildirdi: "Kamplari neden severiz. Sicacik evimizde, buzdolabimiz yiyecekle dolu, televizyon, DVD ile kebap yapmak varken neden kis kiyamette kamp?

Cunku kamp yapmak bize gercek ihtiyaclarimizi hatirlatiyor, kendi sesimizi dinlememizi sagliyor, dogruyu yanlistan ayirma gucumuzu yeniliyor, direncimizi, hayat coskumuzu arttiriyor, basari hissi, ozguven veriyor... Evet tum bunlar ve fazlasini veriyor kamplar, ozellikle de Kis Kamplari!

Delmece’de biz de “ne iyi ettik de geldik” dedik kendi kendimize. Ama boyle gezilerde bize birseyler daha oluyor, adeta degisime ugruyoruz. Anlatmasi zor ama yagmurlu ve soguk bir yoldan gelmissiniz, motorunuz, ustunuz basiniz camur, usumussunuz ve evinize yaklasirken Bagdat Caddesi’nde “normal” Pazar gunlerini yasayan, cafeden cikan, sinemaya giden, arabayla gazlayan insanlari goruyorsunuz ve boyle seylerle mutlu olmaya calistiklari icin onlara karsi “acima” hissi duyuyorsunuz. Tuhaf birsey!

Demek istedigim superdi!

Katilanlar:

Bulent Cinar NX650 Dominator
Taner Eraslan – Gulen NX650 Dominator
Mert Volkan VL1000 Varadero
Zafer Yangin XF650 Freewind
Hakan Erman – Deniz Kockan DRZ400S
Alain Sarafyan KTM 620 Super Competition
Selim Ak TTR 6oo-R
Kemal Aka XR400R
Emre Odabasi KTM 525 MXC
Altug Arca XRV750 Africa Twin
Nedim, Nebiha, Ilgaz Koc 4 teker
Murat, Ozlem, Burc Evcil 4 teker
Aladdin Timinci R1150GS
Aklan Suerdem Transalp
Tolga Demirel XRV750 Africa Twin
Ahmet Fevzioglu R1100GS
Burak Ulusoy, Yuksel Gokcay F650GS
Ertug Kurtoglu R1150GS Adventure
Atilla, … 4 teker

Ayrica orada “ozel eylem” yaparak camura bulanmama, dere yataklarinda debelenmeme, ormanda gece kaybolmama ve boylece zevkten saatlerce siritmama sebep olan Celinc Tiim’e sukranlarimi sunarim.

Ya o ne yesildi, ne parlak dolunay isigiydi, ne kocaman atesti, ne sert romdu,
ne derin dereydi, ne soguk suydu, ne guzel dostlardi …

Hakan Erman
F650GS
DRZ400S
Looxor100

Zefer Yangin'dan Gezi Yazisi:

6 Aralık 2003 günlerden Cumartesi. Bir gün önce bir iş yemeği ve ardından
bara gitmem, gece saat 02.30 gibi eve dönüp şiddetli baş ağrısı yüzünden
sabah 04.30 a kadar uyuyamamam, saati 06.00 a kurup kalkıp hazırlanma
planlarım ve saat çaldığında acaba vaz mı geçsem düşüncesi oluşturdu bende.
Çünkü halen daha başım çok şiddetli ağırıyordu. Ancak Hakan Erman'a benim
motoru verecektim ve ben onun DRZ400 ü ile gidecektim. Onlar 2 kişi idi. Ben
ise tektim. Bir ara telefon edeyim gelsin motoru alsın DRZ'yi bana bıraksın
diye bile düşündüm. Ancak 06.30 da bana telefon edince, hadi olum Zafer,
boşver baş ağrısını yolda açılırsın düşüncesi ile gaz verdim kendime. İnip
çantaları motora yükledim ve motoru çıkardım. Saat 07.00 gibi yola çıktım.
Çünkü insanlarla 08.00 da OPET te buluşacaktık.

07.20 gibi Hakan'ın evindeydim. Onların eşyalarını da benim motorda kalan
yerlere yükledik. DRZ hazırdı zaten. Bir sosis çanta yüklüydü. Motorları
değiştikten sonra ben hemen yola çıktım. Hakan'lar da hazırlanıp benden
sonra yola çıktılar. TEM gişelerde bana yetiştiler. Yolda ZagorTenay ile
karşılaştık. OPET'e geldiğimizde hemen herkes gelmişti. Mert Volkan'ın
lastiğinin inik olduğunu gördük. Hava basmasını söyledik ancak lastikte çivi
vardı. Vapurda hallederiz olduk. Altuğ ve Bülent'in de az sonra gelmesiyle
diğer arkadaşların Eskihisar Vapur İskelesinde beklediklerini öğrenir
öğrenmez yola koyulduk.

İskeleye geldiğimizde toplanıp vapura bindik. Vapurda laklaklar,
laylaylomlar, martı beslemeler derken Mert Volkan'ın lastiği ile ilgilenmeye
başladık. Ancak onda olan onarım tüpü eski olduğundan pek işe yaramadı. Önce
lastiğe bir vida soktuk. Yolda şişirir devam ederşiz dedik. Fakat hazır
medeniyetteyken, lastikçiye onarım yaptıralım olduk.Kendisi Mr.SUMO olduğu
için, lastiğe zarar vermesin diye motorunu ben aldım. Ben Mr.SİNEKSUMO'yum
ya, daha az ağırlık olsun istedik. Benzincide lastiği yaptırdıktan sonra
yola devam edenlerle Yalova girişinde buluştuk. Ordan konvoy şeklinde
Çınarcık yaptık. Son benzinler alındı, yiyecekler ve içecekler alındı.
Yüklenebilenler yüklendi, yüklenemiyenler Nedim Koç'un Jipe yüklendi. Son
durak ve son brifing olarak son köyde bir mola verdik. Çaylar içildi, yol
hakkında köylülerden bilgi alındı. Yolun kuru olduğu, yer yer çamurların
olduğu ancak çoğunluk açık olduğu söylendi. Zaten hava çok güzeldi.
İnsanlara mümkün olduğunca az giyinin dedik. Çünkü çıkarken yorulmanın
verdiği bir ısı kazancı terlemeye sebep olacaktı. Odun kamyonlarından
bahsedildi. Virajlarda dikkatli olun dedik.

Tekrar yola çıktık. Yola köyden bir köprü ile de giriliyordu ama macera
olsun diye 20-25 cm derinliği olan bir dereden geçirdik herkesi. Herkesin
suratında bir tebessüm... Desenize akşam ateş başında anlatılacak ilk konu
belli oldu.. Safkanlarbastı gaza. Eh nede olsa benim de altımda safkan var.
Tabii ki bende bastım gaza ama arka gruba da aklım takılmadı değil. O yüzden
çamurlu yerlerde durup, grubun oradan geçmesini bekliyor, tekrar basıp
ileride tekrar bekliyordum. Taa ki bir çamur ve su geçişine kadar. Ondan
sonra Jipin önünde, diğer motorların arkasında yol almaya başladım. Bir
virajın sonunda bir baktık ki Altuğ'un motor kafayı geliş istikametine
vermiş vaziyette yerde yatıyor. Eh yoruldu garip dedik ve kaldırdık. Ateş
başı muhabbetlerin konuları artıyordu. Daha sonrasında bilenler bilir, büyük
dere geçişini de yaptık ve yaylaya geldik. Safkanlar bizi bekliyordu zaten.

Nasıl kalalım, ne yapalım sorularının ardından kimisi yayla evlerine
yerleşti, ben, Hakan, Zagor,Alkan ve Tolga çadır kurduk. Hava muhteşem
güzeldi. Neredeyse bir polar ile oturacaktık. Karnım zil çalıyor, hatta ne
zili çan çalıyordu çan... Ama safkanlar, çelınca gitmişlerdi. Tabii ki Hakan
da DRZ sini alıp gitti. Bana benim Laci kaldı ama omuz çatlak ağrısı, onu o
yollarda idare etmemi güçleştireceğinden vazgeçtim. Zevk uğruna gece boyunca
omuzumun ağrısını çekmeye niyetli değildim. Ama içim de gitmedi değil hani.
O yüzden Lacim ile şööle yaylada bir turladım. Gemlik yolu üzerinde uzun bir
dere görünce dayanamadım ve hızla daldım. Ancak daha ilk metrelerde altımda
motor pantolonum olmadığını hatırladım ve gaz kestim ama yapacak birşey
yoktu ve dizlerime kadar ıslandım. Sonra çimenlerin üstünde gazlaya gazlaya
geri döndüm. Dönis (Deniz Koçkan), Altuğ, Mert ve ben yürüyüş kolu
oluşturduk. Yaylanın Gemlik'e inen yoluna doğru balçık içinde yürüyüş
yaptık. Yaklaşık gidiş dönüş 4-5 km civarında yürüdük. Bu arada motorla
geçip ıslandığım dereyi birde yürüyerek geçtik.

Kamp alanına döndüğümüzde acıkma hissi, kazınma şeklini almıştı. Nafile
gelmediler biz bişiler atıştıralım dedik. Zaten sabahtan beri 2 poğaça ile
duruyorum. Önce çorba yaptık. Ekmekle çorba içtik. Beni kesmedi bir çorba
daha içtim. Ardından hava karardığında bizim Saflar...Pardon Safkanlar
geldi...:) Soslu, beyaz peynirli makarna yaptık, konserve dolma, pilaki vs.
yedik. (Gerçi bunları söylemesi ayıp ama olsun ben yinede söylemiş bulundum
bir kere idare edin.) Sonrasında ateş için odun toplamalar, aslen Heykeltraş
Bülent'in, Zagor'un baltasını kullanma çabaları ile odunlara nasıl nazik
davrandığı ve onları kesmek yerine yontmaya çalışması olay oldu. Zagor ve
ben, uzaktan teorik bilgiler vererek ona gaz vermeye çalıştıksa da bir ara
balta ile üzerimize doğru koştuğunu gördüm. Sonrasını hatırlamıyorum
alkollüydüm..:)) Neyse sonunda Zagor aldı baltasını eline ve herbiri 40 cm
olan odun kesme işini yapıp ateşi yaktık. Sonrası malum ateş başı
muhabbetler başladı.

- Yahu düşmedik düşmedik, tam yaylaya geldik, küçük bir su birikintisinden
geçtikten sonra birde baktık ki yerdeyiz. Ne oldu, nasıl oldu
anlayamadık!!!!!!!! (Zaten çamur ve karın en büyük can alıcı noktası budur.
Düşeceğini ancak düştüğünde anlarsın.)

- Ya ben, geldik şurda kampın ortasında nasıl düştüm ama? ***(Muahaaaa
haaaaa.....:))

- Ben de şurdan motoru bir türlü çeviremedim. En sonunda bir patinaj yaptı,
baktım benim garip yerde. Ya şimdi ayaktaydı niye yattı bu felan oldum....
***(Muahhaaa haaaa....:)))

***(Muahaaaa haaa...:))) : Gülme efektleridir...:)))

Evet keyifler oldukça iyiydi. Kimsenin şikayeti yoktu. Aksine herkes
hayatından o kadar memnundu ki, bir daha ki kampı ne zaman yapalım olduk.
Hava ise muhteşemliğini halen sürdürüyordu. Yıldızları tek tek sayabiliyor,
ay yüzeyindeki kraterleri dahi çıplak gözle görebiliyorduk. Herkesin ortak
düşüncesi yarın hava mükemmel olacak. Gece yarısına yaklaşırken bir aracın
geldiğini farkettik. Sabah gördük ki bu GEMSON Kuru Temizleme Firmasının
sahibi dostumuz Gemson Murat's family idi. Saatler 01.00 gibi ben iyi
geceler diyerek çadırıma çekildim. Çünkü bir gece önceki uykusuzluk ve
yorgunluk, enerjiyi bitirmişti.

Sabaha karşı saat 04.00 gibi Winston Chirchill (biz arkadaşlar arasında ona
kısaca WC diyoruz) beni çağırdı. Şimdi o sıcak tulumun içinden çık, dışarıda
uygun bir yer bul, üşüme efektleri arasında aman üstüme gelmesin diye uğraş,
değer mi yani... Değer değer. Saate bakınca daha sabaha çok var,
dayanamazsın dedim ve kalktım. Ama pantolonu giymeye üşendim. Sadece üzerime
bir ince polar aldım ve çıktım dışarı. Kampta ninni gibi horultular
yükseliyordu. Sanki ağustos ayıydı. Ama ağustos böceklerinin yerini
bizimkiler almıştı.

- horrr....hor...hoooooorrrrrrrrrrr....hor hor hor.......

Havaya baktım, halen yıldızlar ve ay muhteşem. Hadi olum daha fazla donmadan
gir içeri dedim kendi kendime ve tekrar tuluma daldım.

Uykumun en güzel yerinde

- tak tak tak taktakarak gibi yoğun seslerle uyandım. Ne oluyoruz derken
anladım ki şiddetli bir yağmur başlamış. Yüzümde küçük bir tebessüm "Dönüş
yolumuz bayaa eğlenceli olacak!" dedim kendi kendime... Tekrardan daldım.
Saat 07.30 gibi uyandım ve baktım birçok kişi kalkmış, (seslerden
anlaşılıyor, horlamalar yerini konuşmalara bırakmış) tam o sırada Hakan'ın
da sesi,

- Zafeeerrrrr, hadi kalk artık bak dışarda ne var!

gibilerden olunca kalktım madem ööle.. Giyinme faslı felan derken, kafayı
çadırdan bir çıkardım, o da ne? Bişi görmüyorum ama..... Nası yani??
Harbiden bişi görmüyorum. Sadece ıslanıyorum. Islanıyorsam dışarı çıktım
demektir! Ee niye bişi görmüyorum? Çünkü ortalığı çok güzel bir sis
kaplamış. Heyyooo, kamp alanı muhteşem gözüküyor. Hemen kahvaltı için
hazırlıklar yapıldı, yemek yendi. Ufak yürüyüşler yapıldı. İniş için
konuşmalar yapıldı ve toplanma faslına geçildi. Saat 13.00 gibi herşey
hazırdı ve motorlar çalıştırıldı. Ancak o da ne? Alain'in motor çalışmamakta
ısrarcı. Kick'e basıp basıp duruyor Alain.. Hadi benim Laci de biraz mırın
kırın etti ama sonunda çalıştı. HAzır olanlar yavaş yavaş insin dedik. Biz
nasıl olsa yolda yetişiriz. Ama Alain'in motor bayaa ısrarcı. Neyse sonunda
çalıştı ama yaklaşık bir 20 dk oyaladı. Hadi gazlayalım artık. Altımda
safkan var ya, gazla olum Zafer dedim. Sen heryerden geçersin ama ben
kendime gazı fazla vermişim motora değil. Eh ordan değil motor, yürüyerek
geçemezsin. Sonuç; motor kaydı, hafif yanladı ve durdu. Motor yere temas
etmiyor çünkü bacağım altında. Ama gözünü sevdiğimin hafif motoru, tutup
dikleştiriyorsun hemen. Sonra inat edip ordan tekrar geçirdim tabi..:))

İniş gayet rahat bir tempoda devam ediyordu. Önde Hakan, ardında ben,
ardımda Emre, ardında Alain, ardında aaa Taner nerde???? Yavaşladım ve,

- Emre Taner nerde?

- Önde değil miydi?

- Yoo, arkadaydı..

Durduk. Emre,

- Ben dönüp bakayım dedi.

Hadi onla bende döndüm. Alain'in benzin sorunu olduğundan o devam etti.
Geriye doğru bayaa gazladık. Artık bir ara Taner'in önde olduğuna bile
kanaat getirmiştim. Ama sonurasında bir virajda bulduk. Yavaş yavaş iniyor.
Lastikleri kötü ve Kütahya'da ki düşme ile dizindeki sorun yüzünden yavaş
geliyordu. Sonra tekrar aşağı doğru yollandık. Köydeki kahveye geldiğimizde
millet çaylarını yudumluyor, yaa o dere geçişi çok güzeldi gibi anılar
anlatıyordu birbirlerine. Hele eski tanıdığım arkadaşım Burak Ulusoy
(kendisi racing motordan başkasına binmez) ağzı kulaklarını geçmiş, ağzının
suları kovalar dolusu taşma eğilimindeydi.

- Bende Enduro alıp kamplara gelecem artık, lafını ağzından düşürmüyordu.
Sularla beraber kovaya gitmesin diye süzgeçle tutuyorduk
lafları.......(Tamam abarttım biliyorum..:))

Isınma faslı, çaylar felan derken tekrar yolculuk ve o sıkıcı İstanbul
trafiği.. Onca yoldan geldim, yorulmadım, üşümedim, farkında olmadan belim
açılmış ve içeri su almışım bunu bile farketmedim, Bağdat caddesinin
trafiğine girince hepsini tek tek irdeledim. Üşümeye başladım, ıslandığımı
hissettim, yorulduğumu hissettim. Şu trafik insanın canına tak ediyor işte.
Bu da bir zevk. Zevkler ve renkler tartışılmaz.

Katılan herkese tekrar teşekkürler. Bir sonraki'nde görüşmek üzere..

Osman Jefker Gökpınar'a da acil şifalar diliyorum tekrardan. Arkadaşlar, bu
gibi durumlarda moral desteği inanın çok faydalı oluyor. İyileşmeyi çok daha
kısa sürede sağlıyor. Bunu sakın unutmayın ve desteğinizi her zaman
elinizden gelenin üstünde verin. Daha önce de dediğim gibi kendisi motoruna
döner dönmez, onun motoruna uygun bir yerde kamp sözü veriyorum ona.


Sevgiler

Zafer Yangın
Suzuki XF650 Freewind
İstanbul
Gsm : 532 2917166
www.emok.org
Z Kare Ltd.Şti.
Oto Servis Ekipmanları
Tel : 212 6590532
Fax : 212 6590540
www.zkare.com"

 
İlgili Bağlantılar
· Daha fazla Gezi,Gezi Anilari ve Gezi Duyurulari
· Haber gönderen webmaster


En çok okunan haber: Gezi,Gezi Anilari ve Gezi Duyurulari:
İzmir 2teker toplantisi..


Haber Puanlama
Ortalama Puan: 3.66
Toplam Oy: 6


Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

Mükemmel
Çok İyi
İyi
İdare Eder
Kötü



Seçenekler

 Yazdırılabilir Sayfa  Yazdırılabilir Sayfa

 Bu Haberi Arkadaşına Gönder  Bu Haberi Arkadaşına Gönder


Başlangıç
Yorumlar yazarlarına aittir. İçeriklerinden biz sorumlu tutulamayız.

Anonim kullanıcı yorum yazamaz, lütfen kayıt olun

Re: 6-7 ARALIK DELMECE KIŞ KAMPI RAPORU (Puan: 1)
Gönderen: AFRO Tarih: 16.12.2003 Saat: 13:56
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Çok güzel bir kamptı. Katılan bütün arkadaşlara ve yazıları için Hakan ve Zafer'e çok teşekkürler. En kısa zamanda tekrar etmek için sabırsızlanıyorum. O sis ne güzeldi öyle...

Tolga Demirel
AfricaTwin 750



   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt