Arama     Konular    
  Üye Ol antalya escort Ana Sayfa  ·  Konular  ·  Dosyalar  ·  Hesabınız  ·  Haber Gönder  ·  Top 10  ·  T.C Karayollari Haritasi  
Ana Menü
· Ana Sayfa
· 2. El Ilanlar
· Anketler
· Ansiklopedi
· Arkadaşına Tavsiye Et
· Arşiv
· Bize Ulaşın
· Dosyalar
· Faydalı İçerik
· Forumlar
· GizlilikPolitikasi
· Haber Gönder
· Hakkimizda
· Harita
· Konu Başlıkları
· Oyun Alanı
· Top 10
· Videolar
· Web Links
· Üye Günlüğü
· Üye Listesi
· İzlenimler
· Özel Mesajlar

Kimler Sitede
Şu an sitede, 783 ziyaretçi ve 0 üye bulunuyor.

Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Giris
Nickname

Şifre

Guvenlik Kodu: Guvenlik Kodu
Guvenlik Kodunu Yeniden Yaziniz

Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.

Dost Siteler
www.webevi.com www.lamaorda.com www.saglikbilgisi.com www.bilgisayarbulteni.com www.thelostdownload.com www.ucretbordrosu.com


Ikiteker Motosiklet Fan Klubu - Motosiklet ve motosikletli yasam kulturu: Forums

Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi :: Başlık Görüntüleniyor - tarihe gecen sözler !!!!1
 YardımYardım   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

tarihe gecen sözler !!!!1

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Konu Disi
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
missenis
Tecrubeli Uye
Tecrubeli Uye


Kayıt: Dec 10, 2003
Mesajlar: 104
Nerden: izmir/almanya/bazende istanbul

MesajTarih: Pts Tem 24, 2006 2:28 am    Mesaj konusu: tarihe gecen sözler !!!!1 Alıntıyla Cevap Ver

KÖYLÜ VE PADİŞAH

Yıldırım Bayezid Han köyleri dolaşıyordu. Köyün birinde çok yaşlı bir adama rastladı. Bu köylü, bahçesine incecik incecik meyve fidanları dikiyordu. Yıldırım Bayezid yaşlı köylüye takılmak istedi: "Baba!" dedi, "Bu fidanlar ne zaman büyüyüp de meyva verecek? Bu meyvalardan yemek sana nasip olacak mı dersin?" Köylü "Hiç sanmıyorum'," dedi. "Öyleyse niye kendini yorup duruyorsun?" "Biz atalarımızın diktiği ağaçların yemişini yemiyor muyuz? Torunlarımız da bizim diktiklerimizden yesinler." "Aferin!" dedi padişah ve köylüye bir kese altın verdi. Köylünün "Bak sultanım! Gördün mü? Bizim fidanlarımız şimdiden yemiş verdi!" cevabı Yıldırım Bayezid'in çok hoşuna gittti. Köylünün sırtını sıvazlayarak bir kese altın daha verdi. Köylü "Fidanlar bir senede iki kere de veriyormuş sultanım!" demekten kendini alamadı.

ACI SÖZ

Lokman Hekim'e "Hastalarımıza ne yedirtelim?" diye sorduklarında şu cevabı vermiş: "Acı söz yedirmeyin de ne yedirirseniz yedirin!"

YAŞAMAK

Komedyen Cortar'a "Hastalanınca ne yapmak gerekir?" diye sorduklarında demiş ki: "Mutlaka doktora gidiniz, zira doktorun yaşaması gerekir. Verdiği ilacı da alın, çünkü eczacının yaşaması gerekir. Fakat ilaçları sakın İçmeyin, zira sizin de yaşamanız gerekir."


TERS ORANTI

Ünlü bir konuşmacıya sormuşlar: "İyi bir konuşmaya hazırlanmanın öneminden söz etmiştiniz. Acaba beş dakikalık konuşma için ne kadar önceden hazırlanmaya başlarsınız?" Konuşmacı hiç düşünmeden "İki ay!" demiş. "Ya on dakikalık konuşma için?" Cevap "Bir ay!" olmuş. Konuşma süresi arttıkça hazırlanma süresi azalmış. En son soru şu olmuş: "İki saatlik bir konuşma için?" Konuşmacı gülümseyerek cevap vermiş: "Şimdi başlayabilirim."

BEYAZLAŞMAK

Beyaz-zenci ayırımının yapıldığı yıllarda zenciler ezildiklerini, horlandıklarını şöyle bir hikâyeyle anlatıyorlardı: Smith ve John 1900'lü yılların başında Amerika'da yaşamaya çalışan iki zenci arkadaştırlar. Beyaz adam-zenci ayırımının had safhaya ulaştığı, zencilerin ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü bu yıllarda birgün New York sokaklannda beraber gezerken gözlerine bir tablo takılır, tabloda şöyle yazmaktadır: "Zenciler beyazlatılır,fiyatı 100 dolar!" Smith'in 101 doları,'John'un 99 doları vardır. John, Smith'e "Bir dolarını bana ver, ikimiz de beraber girip beyazlanalım!" der. Smith bu teklifi kabul etmez. Hayır, önce ben gireyim, eğer beyazlanıp çıkarsam sen de girersin!" deyip içeri girer. Biraz sonra beyaz şekilde çıkan Smith'i görünce John "Oooo Smith, sen ne kadar da beyazlamışsın; kalan bir doları bana ver, ben de girip beyazlaşayım!" der. Duyduğu cevap şöyledir: Kaybol, pis zenci!"

MUTLULUK

Tolstoy'a "Nasıl mutlu oluyorsunuz?" diye sorduklarında şu cevabı vermiş: "Sahip olduğum şeylere sevinerek, sahip olmadıklarımı hiç düşünmeyerek."

FAKİRİN TAVUKLARI

Eski İstanbul efendilerinden Osman Bey, hilekâr esnafa karşı pek amansız davranırdı. Çarşıya çıktığı zaman, dükkân dükkân dolaşır, tavukların kursaklarına kadar herşeyi inceden inceye muayene eder ve eğer tavukların kursaklarında yem bulamazsa, tavukçuya falaka cezası verirdi. Bir Ramazan günü yolda rastladığı seyyar satıcının tavuklarında yem bulamayınca tam sopa faslına başlayacağı sırada fakir tavukçu, Osman Bey'in ellerine sarılıp "A benîm sultanım!" der, "Tavuğun midesinde yem var mı, yok mu diye bakacağına bir de onun sahibinin midesini yoklasan olmaz mı?"

DÜNYA HALİ

Mehmed Şevket Bey'in babası Hacı Besim Efendi hâli vakti yerinde olmasına rağmen hiç para harcamazmış. Birgün hasta olup yatağa düştüğünde Mehmed Akif onu ziyarete gitmiş. Besim Efendi çok zayıf ve mecalsiz halde yatıyormuş. Akif geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra "Hacı Efendi!" demiş, "Sizi çok zayıf görüyorum. Bir tavuk kestirseniz, çorba falan yapılsa?" Hacı Efendi "Siz ne diyorsunuz Akif Bey!" diye cevap vermiş, "Dünyanın bin türlü hâli var, para pul harcamaya gelmez!" Akif tebessüm ederek taşı gediğine koymuş: "Hacı Efendi! Dünyanın o bin türlü hâlinden dokuz yüz doksan dokuzu başınıza gelmiş. Daha ne bekliyorsunuz?"

ONLAR VE BİZ

Sahabelerden biri Hz. Ali'ye sormuş: "Senin zamanında meydana gelen üzücü hâdiselerin hiçbiri, niye daha önceki halifelerin devrinde görülmedi?" Hz. Ali'nin cevabı son derece manâlı olmuş: "Onların zamanında biz vardık, bizim zamanımızdaysa maalesef onlar yok."


Meşhur bir filozofa:
- Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar
fakirsiniz?
diye sorulduğunda:
- Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.

Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui' ye:
- Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse
budalalağı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve
seve öder.

Kral, alaylı alaylı gülerek:
- Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza
karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.

Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarınından biri:
- Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
Galile:
- Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?

Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon' un bir muharebede tenkide
kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
- Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini
zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:
- Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.

Bir toplantıda bir genç M. Akif küçük düşürmek için:
- Afedersiniz, siz veterinermisiniz? demiş. M. Akif hiç istifini
bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet, biryeriniz mi ağrıyordu?

İdam edilmek üzere olan bir mahkuma:
- Diyeceğin bir şey var mı? diye sorduklarında:
- Bu bana iyi bir ders oldu!!

Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı
yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri
ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir:
- Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Bende bilirim.

Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında ilerlerken,
keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
- 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
- Bizde onlara yaklaşıyoruz.

Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanırmısınız?
Filozof: Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle
açıklardım...

ÇANAKKALE İÇİNDE

İngiliz garson, Türk müşteriye:
-“Çanakkale’de çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz” deyince, bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış:
-Orada ne işiniz vardı?


NEYZEN’ İN NEZAKETİ!

Mehmet Âkif, elini yıkadıktan sonra, Neyzen Tevfik’ in kendisine uzattığı havlunun kirini görünce:
-Hayır, diye bağırmış. Elimi daha yeni yıkadım.


GÖNÜLSÜZ GÖNÜL

Abdülhak Hâmid’ in evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamid’ e döner ve:
- Efendim, gönül kocamaz! der.
Hamid cevap verir:
- Kocamaz ama, kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez.

BÖYLE KORUNUR

Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin eder.
Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:
-Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
chopper-delisi
Yeni Kullanici
Yeni Kullanici


Kayıt: Jul 09, 2006
Mesajlar: 3

MesajTarih: Sal Tem 25, 2006 1:31 pm    Mesaj konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Chopper yola düşmez imiş, Chopper yola düşmeyince Rider yüzü gülmez imiş, Rider hevestir sürmeye Chopper´a binip gezmeye, Cager bundan ne anlaya benim adım MUSTAFA icon_biggrin.gif
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder AIM Adresi Yahoo Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Ikiteker Motosiklet Grubu Web Sitesi Forum Ana Sayfası -> Konu Disi Tüm saatler GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Forums ©

   
 

All logos and trademarks in this site are property of their respective owner. The comments are property of their posters, all the rest © 2002 by me
You can syndicate our news using the file backend.php or ultramode.txt