Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Adamların yüzlerce mühendisleri ar-ge'leri var. Eminim, bu basit mantık yürütmeler onlarında aklına geliyordur
Su anda Philips'te calisiyorum. Yaptigimiz sacmaliklarin (teknik terim olarak cutting corners denir) haddi hesabi yok. Isin icine proje bitim tarihi ve maliyet girince, insanlarin nasil kotunun kotusu tasarimlara OK dedigine sasarsin. Ben sastim, tepkimi de dile getirdim ama yonetim "Bu boyle calisir mi? Calisir. Bosverin verimi, surun piyasaya" dedi mi akan sular duruyor
ilker,
Senin dediğinle benim dediğim arasında alaka yok.
Ben her mühendislik çalışması mükemmel olacak diye bir iddiada bulunmadım. Ancak bu adamlar tarafından bir çok örnekte tercih edilmiş bir sistemin olmaması gerekliliği iddia etmek ayrı birşey.
Yani bir tasarımın performansını eleşirmekle,bir tane tasarım parametresini cımbızla çekip buradan yapılanın yanlış olduğunu iddia etmek arasındaki fark yok mu? Bence ne demek istediğimi anlıyosun
ilyada,
İstanbulda olsam gelirdim Sağol.
Virago 535 gitmiyor demişsin ve konik dişlisinden şüpheleniyorsun galiba. 535 sürmedim ama hislere değil de rakamlara bakalım:
Netten birkaç yere baktım 0-100 6,7sn Son hız da 160km/saat. Bir cruiser için kötü değil gibi. Acaba sizin ordakinde bir sorun olmasın? _________________ Engin
Yeni başlıyorsan ben cruiser'ı önermiyorum, şahsen kendim de acemiyim.
Boyuna kilona göre enduro veya benzeri bir motor almanı tavsiye ederim. Fazla iri değilsen YBR 125 iyidir, hem ikinci eli de oldukça ucuz. Honda Twister de en favori başlangıç motorları arasında.
Cruiser'ları çok seviyorum ve birgün mutlaka alacağım ama başlangıç için tavsiye etmem çünkü hem ağır hem de bunların idare edilmesi ayaklarının selenin altında durduğu endurolara göre daha zor. _________________ Bora
TA '06
Kayıt: Aug 13, 2003 Mesajlar: 2531 Nerden: Bruksel
Tarih: Çrş May 17, 2006 11:39 am Mesaj konusu:
opensea demiş ki:
ilker,
Senin dediğinle benim dediğim arasında alaka yok.
Aslinda var. Soyle ki, Virago'nun tarihcesini bilmiyorum ama, piyasada saftsiz cruiser'larin tutulmadigini goren uretici elindeki urune bakip
"Suraya bir tane disli attik mi gucu 90 derece dondurup safta baglayabiliriz. Kim yeni motor ve aktarma tasarlamaya ugrasacak simdi? Bu sekilde yaptik mi 3 ay sonra prototip suruslerine baslayabiliriz"
demis olabilir. Kimse cikip da "Olur mu oyle sey? Guc/verim kaybederiz. Adam gibi yeniden tasarlayalim" demez. Time-to-market gunumuzde birincil oneme sahip.
Gerci konu cruiser olunca verimin de bir anlami olmuyor. Alet oyle de boyle de gitmiyor, viraj donemiyor, yuksek suratte ruzgardan kullanilmiyor. O yuzden birak bir tane, on tane aktarma dislisi olsa ne fark eder?
Benim demek istedigim, "muhendistir abi, dusunmustur elbet" anlayisinin her zaman gecerli olmayacagi, baska etkenlerin guzel, olmasi gereken tasarimin onune gecebilecegi. Ayni seyi BMW de yapiyor. 1100 motorunu hatta simdi 1200 motorunu alip spor sasiye koyuyor, sonra da spor motor yaptigini saniyor. Sportifligin birinci ogesi devir cevirmektir. Senin motorun 9000'binde devir kesiyorsa, nerede kaldi sportif surus hissi? Daglar kadar torkun olsa ne fayda? Traktor yarisinda degiliz ki. _________________ Entia non sunt multiplicanda praetar necessitatem¹...
Ilker Eryilmaz
2004 Suzuki SV650 S
Belcika/Bruksel
Ne yapmalı da işi çok büyütmeden şaftı bağlamalı motora ?
(işi büyütmek demek, başkaca hiç bir tasarım olasılığı henüz bulunmadığından , aynı zamanda guzzi yi yada bmw yi taklit etmek şeklinde de algılanabilir ve tüketici üzerinde olumsuz etki yaratabilir . Bu da ciddi bir risk olsa gerek. Yani "aslı var iken taklidine ne gerek " diyen tüketiciyi ikna etmek te zor olacaktır )
Hangi tip motora yapılabilir bu tür şeyler ? Hangi kullanıcı razı olur ?
Elbette , performans , verim , frenaj , viraj vs. gibi özelliklerden önce bu "tip" bu "estetik anlayış" ile klasikleşen motorlara sempatisi yada gönülden bağlılığı olan kullanıcı kesimi...
Oysa bu "tip" motoru bugün bulunduğu noktaya getiren Harleylerin bunların hiçbirinde olmayan bir özelliği ve üstünlüğü vardır. Tamam , sürüş dinamikleri ve yol performansı açısından onlar da eleştirilebilir ancak bu açıklarını fazlasıyla kapatan , dünya çapında fan klüpleri , kullanıcı dernekleri oluşmasına sebep olan özellikleri....
Sadece düşük devri ve yüksek torkuyla değil , krankından , silindir kapağına , şasisinden , cıvatasına kadar herşeyiyle çok ama çok sağlam ve uzun ömürlüdür ve 1946 modeli bile hala yollardadır ...
Yine de bazı şeyler tüm tartışmaların dışında , beklentiler ile ilgilidir. Beklentileri karşılayabilen ürünler için ne denebilir ki ?
Not:
İlker... Spor boxer lar hakkında yadıkların için sadece şunu diyebilirim : dillerin dert görmesin !
Kayıt: Jan 18, 2005 Mesajlar: 570 Nerden: İstanbul
Tarih: Çrş May 17, 2006 1:24 pm Mesaj konusu:
Ilker demiş ki:
Ayni seyi BMW de yapiyor. 1100 motorunu hatta simdi 1200 motorunu alip spor sasiye koyuyor, sonra da spor motor yaptigini saniyor. Sportifligin birinci ogesi devir cevirmektir. Senin motorun 9000'binde devir kesiyorsa, nerede kaldi sportif surus hissi? Daglar kadar torkun olsa ne fayda? Traktor yarisinda degiliz ki.
İlkercim bir ara Türkiye'de olduğunda sana benim Rokcster'ı vereyim bak bakalım sportif hissi veriyomu.
Ben enduro kullanıcısıyken "Spor bi motor istiyorum" dedim fakat citti bir tork endişem vardı. Bi ton deneme yaptım ve kendim için doğru seçimi yaptım.
Devir çevirmeyen, sportif görünümlü, sportif oturuş pozisyonuna sahip, spor şanzımanlı, spor süspansiyonlara sahip, sportif jant ebatlarına ve tabi 98nm torka sahip bir motor aldım.
Walla 1150GS ten sonra öyle bi sporki anlatamam.
Not: isteyenlere düşük devirli spor motor deneme sürüşü yaptırabilirim. _________________ Mustafa Ateşel
ARH(-)
Benim demek istedigim, "muhendistir abi, dusunmustur elbet" anlayisinin her zaman gecerli olmayacagi, baska etkenlerin guzel, olmasi gereken tasarimin onune gecebilecegi.
Peki o zaman bir de şöyle anlatayım.
Konik dişlilerin ne kadar yatağına kuvvet uygulayacağını, bu tip dişlinin malzemesinin ne olduğunu, bunun transmisyon kayıbının yüzde kaçını oluşturduğunu, bu dişlinin kullanılmadığı şaftlı motosikletlerin (moto guzzi ve r serisi bmwlerdeki gibi) gaz açıldığında roll ekseninde motoru yıkacak bir kuvvet oluşmasını, transversal ve düz konumlu motorların ağırlık merkezi ve motor üzerinde toplam kapladığı alanı ve bunun aks mesafesene etkileri gibi parametleri hesap ederek mi bu yorumlar yapılıyor sence?
Bir motosiklet, araba gibi bir sonuçta bir makinanın tasarım felsefenin kötü olduğunu iddia etmek için uzmanlık gerekmez mi? Bu işin de uzmanı makina mühendisleridir. (İlyada arakadaşın makina mühendisi olmadığı da belli)
Motosikletlerin kullanım özelliklerini, performasını yorumlamak herkesin yapabileceği bişeydir. Ancak üzerinde bir parçanın kötü bir tasarım olduğunu, birçok hatırı sayılır modelde bulunmasına rağmen bir tasarım felsefenin yanlış olduğunu (hele hele bu konuda eğitim almadan) iddia etmek sence ne derece doğru?
Sizin Philipsin aksine şu ana kadar gezdiğim, duyduğum bildiğim otomotiv fabrikalarında öyle bir ciddi yaklaşım varki şaşarsın. Sadece bir mühendis bir dişli az gürültü çıkartsın diye görevlendirilebiliyor.
Velhasıl, ben uzmanlığa inanan biri olarak hayatım boyunca anlamadığım konularda iddia etmeyi doğru bulmadım
Ya da boşverelim canım; hava soğutmalı motorun sıcakta bayılıcağına, arka maşada çift yay-amortisör olunca motorun yol tutmayacağına, boxerin bir silindir dağılımı değil eski bir motor teknolojisi olduğuna, yakıt beslemesi enjeksiyonlu olmayan motorun kötü olduğuna, ne kadar silindir o kadar iyi olduğuna, çapına ebadına bakmadan her türlü kampana frenin kötü olduğuna kanaat getirlirmiş. Biz en iyisi bunlara bir puan verelim bir de liste oluşturalım iyi kötü motorlar ortaya çıksın _________________ Engin
Kayıt: May 05, 2004 Mesajlar: 1614 Nerden: İstanbul
Tarih: Prş May 18, 2006 8:43 am Mesaj konusu:
opensea demiş ki:
Bir motosiklet, araba gibi bir sonuçta bir makinanın tasarım felsefenin kötü olduğunu iddia etmek için uzmanlık gerekmez mi? Bu işin de uzmanı makina mühendisleridir. (İlyada arakadaşın makina mühendisi olmadığı da belli)
Alemsin vesselam
İlyada arkadaşın elektrik eğitimi aldı, haklısın makine mühendisi değil.
Ancak sülalesinde altı kişi makine mühendisi ve İlyada arkadaşın atelyesinde tasarlanan birkaç makine Japonlar , Bulgarlar ve son olarak ta Hollandalılar tarafından insafsızca taklit edildi .... (Patent müessesesinin gerekliliğine artık inanıyor ve patenterimizi zamanında alıp bunların pazarlamasını da becermeye başlayacağız sonunda )
Ancak , aslında teknik bir konu olmaktan çıkmış bu yeni tartışma konusuyla ilgili olarak İlyada arkadaş bir Alman felsefecisinin konuya ilişkin eleştirel bir sözü ile tartışmayı "kendi" açısından kapatacak ;
"UZMANLAŞMA ,SÜREKLİ AYNI NOKTAYA BAKARAK KÖRLEŞME HALİDİR !"
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız