Kayıtlı değilsiniz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
Giris
Hala hesabınız yok mu? Hemen açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yönetici, yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi avantajlara sahip olacaksınız.
Kayıt: May 20, 2004 Mesajlar: 1742 Nerden: jamaica
Tarih: Pts Şub 13, 2006 3:54 pm Mesaj konusu:
Arvasi3 demiş ki:
hocamyazının devamını sabırsızlıkla bekliyoruz.bu kış aylarında yaşattığınız en güzel duygu allah razı olsun sizlerden
motora o kadar uzun süredir binmek isteyip binemiyorumki...azıcık güneş açsın diye hatim indiriyoruz naapalım arkadaşlar gezmişler şimdide resmen bende geziye katılmış gibi hissediyorum kendimi. _________________ Bora Çalık
Bursa
640 Adv.
Kayıt: Jan 02, 2005 Mesajlar: 30 Nerden: İzmir / Balçova
Tarih: Pts Şub 13, 2006 9:21 pm Mesaj konusu:
Bayıla bayıla
İç çeke çeke
Mest olmuş şekilde, bir filim gibi geçiyor gözümün önünden yaşadıklarınız... Sürükleyici bir anlatım ve harika bir yorumlama tekniği geliştirmişsiniz... Bu farklı renkte rapor yorumlama hanginizin parlak fikriydi ?
Kocaman yürek dolusu Teşekkürler..
Böylle raporlar okudukça hepimizin ufku genişliyor..
Lütfen, bneim gibi gezmeye gezdikçe doyamayan insanların ruh sağlığı açısından gezin ve bu güzellik gibi paylaşın.. Çalışmak mı? İş mi? o da ne
Saygılar... _________________ Öğrenmenin En Güzel Yanı ; Bilgileri Paylaşmaktır !..
Motor; Ayağını yerden kesen en iyi arkadaştır!..
sevgili Tekilay Hocam bende seni gıyaben Kastamonu şenliklerine gidiş yolculuğunu ve en kral motorcu olduğunu dilden dile kulaktan kulağa duydum.ama forumlarda hiç rastlamadım.bide sizden dinlesek 16 saatlik Kastamonu yolculuk raporunu.selamlar sevgiler.
Kayıt: Jul 25, 2003 Mesajlar: 506 Nerden: Zonguldak
Tarih: Sal Şub 14, 2006 7:31 am Mesaj konusu:
Alıntı:
Mest olmuş şekilde, bir filim gibi geçiyor gözümün önünden yaşadıklarınız... Sürükleyici bir anlatım ve harika bir yorumlama tekniği geliştirmişsiniz... Bu farklı renkte rapor yorumlama hanginizin parlak fikriydi ?
raporlama kendiliğinden ortaya çıktı. iş yerinde sık sık kullanırız. aşina olduğumuz bir konu. burayada taşıyalım dedik.
yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
bu gazla hemen yeni bölümü hazırlayayım bari _________________ Tümer Tombuloğlu
http://ruzgarinbabasi.wordpress.com/
Yaa baba bu işte baya reyting aldık .Acaba diyorum yalandan iki gezi falanda şöle gitmiş gibi gösteripte Atlas dergisinden bi kaç konu kopyalasak şuraya mizahi bi anlatımla tutar mı dersin
allah bana da, irana motosikletle gitmeyi göze alacak bir cesaret,
ve,
döndükten sonra anılarımı bu kadar mükemmel bir şekilde aktarabilecek akıcı bir üslup nasip etsin...
mükemmelsiniz _________________ CBR 600F ´04
limitsizseniz limit sizsiniz!
--------------------------------------
Kayıt: Jan 02, 2005 Mesajlar: 30 Nerden: İzmir / Balçova
Tarih: Sal Şub 14, 2006 3:49 pm Mesaj konusu:
Tümer hocam acele et C.tesi askere gidiyorum.. Gitmeden okumak isterim..
Arvasi, o kulaktan kulağa sanırım biraz "en kral motorcu" durumuyla şişirmişer abi İnanma sen en kral enduro ruhuna sahip dersen bak onu seve seve üstlenirim Raporumu yazmıştım alağıda ki linkten ulaşabilirsin.. Umarım keyifle okursun...
Saygılar,
[Solo]9-10 Tem./Kastamonu EC Şenlik Raporum(Uzun Foto-Roman)
http://ikiteker.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=4521 _________________ Öğrenmenin En Güzel Yanı ; Bilgileri Paylaşmaktır !..
Motor; Ayağını yerden kesen en iyi arkadaştır!..
Tumer, Ahmet ve Cem; nasilsiniz beyler?
Nickten tanimamissinizdir; ben Tan
Raporunuzu keyifle okuyorum, dilinize saglik gercekten cok saglam olmus.
Okurken bende sizler kadar ayni keyfi aliyorum diyebilirim. Hatta gaza gelip buradaki motoru depodan cikardim bugun hava karli olmasina ragmen.
Bence bu geziyi iyi bir web ile surekli olarak yayinlamalisiniz. Yolu bu tarafa duseceklere iyi bir referans olacak nitelikte cunku.
Ama Tumer senden ricam lutfen ocaktaki yag dolu tava numarami fazla kurcalama abi O ocak senin elin degdikten sonra tabiiki birdaha silinmedi ama tava yine orada ve bir tuzak gibi senden sonraki kurbanini sabirla bekliyor
Bu arada yolu olurda Iran'a dusen olursa kapim aciktir, buzdolabim emrinize amadedir Cekinmeden rahatsiz edebilirsiniz.
Bu arada Ahmet ve Cem sizinle daha sonra fazla gorusemedik ama TR'ye dondukten sonra Toroslar sozunu unutmadim ona gore
Tan Bey abicim saygılar sunarım. Bize İranda göstermiş olduğun misafir perverlik gerçekten örnek bir davranıştı bu iyiliğini hiç aklımızdan çıkartmıyoruz merak etme . Bu arada biz de arkadaşlarla aramızda para toplayıp, sana bi set üstü ocak bi de tefal den teflon tava almaya karar verdik hayrını gör abi sendekiler daha iflah olmaz
Kayıt: Jul 20, 2005 Mesajlar: 13 Nerden: İzmir / Tebriz
Tarih: Prş Şub 16, 2006 11:00 am Mesaj konusu:
Kardesim Cem:)
Tavanini mavanin lafimi olur yav, bulasiklarimi yikamis ocagimi silmis adamlara ben tavami aldiririm.
Yok ama bidahaki gelisinizde biz ocakti, bulasikti yikayamayiz yanimizda temizini getiririz diyosaniz getirin temiz temiz kullaniriz
Fakat sucuklarima karsi cok insafsizdiniz be abi...
Gecen ay TR'den gelisimde 2 kangal fazla aldim zulaya koydum, beklenmedik silahsorler cikar sucuklarimi kilictan gecirir diye...
Bu aralar işlerim dolayısıyla foruma katılamıyorum. Cem ve Tümer maşallah iyi laf yetiştiriyorlar. Gezi yazısına katkılarını sağlamak için göbeğim çatlamıştı oysaki
Bu arada tüm ikiteker camiası önünde misafirperverliğin için tekrar teşekkür etmek istiyorum.
Bu taraflara gelde borcumuzu ödeyelim...
Kendine iyi bak...
Kayıt: Jul 25, 2003 Mesajlar: 506 Nerden: Zonguldak
Tarih: Cum Şub 17, 2006 3:28 pm Mesaj konusu:
5.Gün:
Saat 05.30 ve biz yine ayaktayız hemen toparlandık ve motorları otelin önüne çekip yüklemek için garajdan çıkarttık. Ben tabi hala uyku sersemi ,motordan inerken motorun ayağını iyi açamamışım ve motoru olduğu yere devirdim . Bu benim ilk ve son kazam olmuş oldu böylece . Tümer in de yardımıyla hemen kaldırdık . Neyse ki koruma demiri olduğundan her hangi bir hasarım olmadı. Bu sayede de ayılmış oldum tabi.
Hamadan dan İran ın nispeten küçük bir şehri bağlı yollarda sabah erkenden çıkmanında avantajlarını kullanarak hız yapıyoruz. Yollar hız yapmaya uygun çukur yok denecek kadar az virajlarda görüşü kısıtlayacak engeller yok.
Malayer, Arak, Khomeyn ve Golpayegan dan geçerek Esfahan a ulaşmayı planlıyoruz.
Khomeyn denen kasabada mola veriyoruz. Susuzluğumuzu gidermenin en etkili yollarından biride meyva yemek. Meyvalar ve çeşitleri bizdekilerle aynı. Fiyatlarıda çok makul 5-6 kişilik meyva alıyoruz her seferinde. Khomeyn debir manavın önünde durup motoru park ediyorum. Meyvaları aldıktan sonra caddeye çıktığımda karşılaştığım manzarayı görünce şok oluyorum. Bütün meydan motorcu dolmuş, trafik tıkanmış, sebebi motorcuların bizim motorları inceliyor ve Ahmet le Cem ‘i soru yağmuruna tutuyor oluşları. Etrafımızda bir sürü insan çoğunlukla Farsça vre vre diyip duruyor. Daha doğrusu dediklerini ben öyle anlıyorum. Başımız şişiyor. Tek tük ilgi hoşumuza gidiyor ama bu kadar kalabalık olunca çekilmiyor doğrusu.
Aşağıda aynı yerde çektiğim bir foto var ama kalabalık bayağı dağıldıktan sonra fotoğraf makinama ulaşabilmiştim.
Amacımız gün içerisinde İsfahan ‘a ulaşmak çölden geçiyoruz. Tabiki çok sıcak olduğunu söylememe gerek yok. Ama yol dümdüz ve pürüzsüz (ne kadar sıkıcı olduğunu anlarsınız artık) Sık sık mola vererek devam ediyoruz.
Isfahan’a girişimiz bol trafikli ve kaç şerit olarak kullanıldığı belli olmayan bir yoldan oluyor.
Büyük şehir tarfiği bizi İsfahan girişinde karşılıyor. Döktüğümüz ecel terlerini ve trafiğin durumunu size anlatmam mümkün değil. Şerit falan tanımayan bulduğu her boşluğa atlayan arabalar, kamyonlar, vızır vızır akan 4-5 şeritli yolda mootsikleti ile yola dik geçen adam, sağımdan solumdan slalom yapan motor sürücüleri, ve daha nicesi.
İlk bulduğumuza ucuz otel soruyoruz tarif alıyoruz bir kez daha soruyoruz derken yine imdadımıza motorlu gençler yetişiyor da biz onları trafikte pek yetişemiyoruz onlar vızır vızır araçların arasından son sürat giderken bizim için bu acemiler buraya kadar nasıl gelmişler diye düşünüyorlardır.
Otele Amirkabir e bizi götüren iki motor ve artçılarının peşine takılıyoruz. Kelle koltukta gidiyorlar resmen , motor sürücüleri motorlarını yan yana sürerken arkada oturan lar da birbirleriyle el kol şakası yapıyorlar. Birlerini tekmeliyorlar falan.
Sonunda ucuz Misafirhane’deyiz. İranlılar Hostel e bizim pansiyon benzeri şeylere Misafirhane diyor. Bu arada gezi için hazırladığınız ön araştırmaları ve notlarınızı kolay ulaşabileceğiniz yere koyun ki bizim Cem gibi oteli bulduktan ve yerleştikten sonra “Benim notumda varmış en ucuz otel burasıymış” dersiniz ve arkadaşlarınızın kötü bakışlarına maruz kalabilirsiniz.
Banyo, tuvalet ve bir şirin bir bahçesi var, internet ve telefon hizmeti alabiliyorsunuz ama fiyatı biraz standardın üzerinde. Oda fiyatı uygun ve hemen hemen dünyanın her yerinden birileri var. Bayan komşularımızın hangi milletten olduklarını ancak mecburen kapadıkları saçlarını otele girişte açtıktan sonra anlayabiliyorsunuz (Caponlar haric).
Iranda bu tür Misafirhane’leri öğrenciler ve ucuz gezginler tercih ediyor. Hemen yerleşip banyodan sonra TR ye eşlerimize günlük raporlarımızı veriyoruz. Telefon bulamadığımız zaman ise haftalık rapor veriyoruz en güzeli. Motorlarımızı paralı otoparka bırakıyoruz ama dikkat yarın Cuma kapalı olabilir. Otoparkın çalışma saatlerini uluslararası ve lokal bildiğimiz tüm dilleri kullanarak öğreniyoruz. Artık Türkçe pek işe yaramıyor. Yabancı dil bilen de çok az artık bundan sonra Cem’e iş düşüyor. Cem bu konuda çok iyi “Alooooo..........Şefim.......Sen ordan bi special yap gözüm.......” tarzı kelimeler hayatımızı biraz olsun kolaylaştırıyor.
İyi bir dinlenmenin ardından Esfahan sokaklarına atmıştık kendimizi..Şehir çok büyük ve gezilecek yerlerin sayısı çok fazla olduğundan hemen kendimize, Esfahan ile ilgili turizm haritası bulduk. Harita üzerinde bulunan en önemli tarihi alanları işaretledik ve sırayla bu yerleri dolaşmaya başladık.
Esfahan ı ortadan ikiye bölen çok büyük bir kanal bulunuyor ve bu kanal üzerine inşa edilmiş yedi ayrı körü bulunuyor . Biz ilk önce sırasıyla bu tarihi köprüleri gezdik. Farklı tarihlerde yapılmış farklı mimariler. Ama baya bir tadilat gerektiriyordu. Bu köprülerden sadece iki tanesi iyi durumda ve trafiğe açıktı. Diğer köprüleri insanlar akşamları gezinti amaçlı kullanıyordu.
Esfahan halkı gerçekten çok sosyal yapıya sahip. Akşamları aileleri ile parklarda semaverlerini alıp çay demleyerek nargile keyfi yapıyorlar . Genç kızlar geç saatlere kadar rahatlıkla caddelerde dolaşabiliyor. Üstelik televizyonlardan gördüğümüz kara çarşaf imajını da beynimizden silip atarak bizi bir kez daha şaşırtıyorlar
Esfahan da ki ilk günümüzü köprüleri gezerek geçiriyoruz. Yorgunluğumuzu atmak için kendimize uygun güzel bir çay bahçesi buluyor ve hemen oraya yöneliyoruz. Mekan gerçekten çok hoş bir yer tam kanalın yanında su fıskiyelerinin altında hoş bir görüntü almış . İçeri girmek istiyoruz ama ne oldu dersiniz ?
Buraya damsız almıyorlar yani bu çay bahçesine girebilmeniz için aileniz ile gelmeniz gerekiyor ve turist olmak bile bu durumu değiştirmiyor herkese aynı kurallar uygulanıyor. İlk başta biraz şaşırsak da sonra olayı kabullenip bekarların bulunduğu İran açık hava kahvehanesinde birer çay içiyoruz .
İçeriye alınmadığımız aile çay bahçesini ancak bu şekilde görüntüleyebildik
Halk pikniği ve çimlere yayılmayı çok seviyor nede olsa ata sporları dağcılık. Herkes yerlerde, yemekler yeniyor çaylar demleniyor. Parklarda yürünmüyor direkt piknik yapılıyor bu her yerde böyle. Şehir içerisindeki büyük parklarda “Çadır Kurmak Yasaktır” diye tabelalar bile var.
Neyse sıkı bir yürüyüşten ve isfahan’ın gece muhteşem manzarasından sonra bir taksiye atlayıp nehir boyunca Amir Kabir otele gitmek istediğimizi ısrarla anlatıyoruz ama adam müslüman ya bizi en kısa yoldan götürmeyi kafaya koymuş bir kere kavşaktan dönerken bile uyarıyoruz ama derdimizi anlatamıyoruz ve taksici bildiği en kısa yoldan gitmek üzere kırıyor. Biz gezmek istiyoruz turistiz ama nafile Cem bile anlatamıyor bu durumu biz de yolculuğun keyfini çıkarıyoruz ve İbrahim Tatlıses, Sibel Can (kan diye okunur) muhabbeti yapıyoruz. Provasız ve repertuarımız zayıf olarak geldiğimiz Iranda tombul tombul memeleri söyleyerek durumu idare ediyoruz. _________________ Tümer Tombuloğlu
http://ruzgarinbabasi.wordpress.com/
En son ruzgarinbabasi tarafından Pts Şub 20, 2006 6:15 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kayıt: Jul 20, 2005 Mesajlar: 13 Nerden: İzmir / Tebriz
Tarih: Cum Şub 17, 2006 3:29 pm Mesaj konusu:
Dostum Ahmet yogun oldugunu tahmin ediyorum, ama raporunuz sayesinde tekrar karsilastik.
Evet hala buralardayim ve birkac yil daha kalsam iyi olur gibi; en azindan ilk bombalar dusene kadar
Bu arada tesekkur edilecek birsey yapmadim, kim olsa yapar; yabanci ulkedesiniz yardimci olacagim tabiiki nedemek... Banada zamaninda hic tanimadigim insanlar cok yardimci oldular, yapmak lazim.
Bende tesekkur ederim dostlugunuza keyifli bir gun gecirdik beraberce.
Herzaman kapim aciktir
Benimde yolum oraya duserse mutlaka ugrarim.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız